Kılıçdaroğlu aday olmasın, kaybedecek bir seçimimiz daha yok diyen herkesle beraber beni burada aylarca gizli akpli ilan edenler, nasıl gidiyor adalet ve demokrasinin fiilen rafa kaldırılma süreci?
dün Kızılay Güvenpark'ta biber gazı yerken aklıma geldi de, demokrat dedeniz yanımızda yoktu. "En güçlü aday" Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasına tepki gösterirken "Kürtçülerin oyunu alamayacak olan" Mansur Yavaş'ın gönderdiği çorbayı içiyorduk "akpnin adamı" Muharrem İnce'nin "Saraçhane'ye geliyorum." twitini okurken.
Kureysli_Klon_Taciri pardon kanka eylemlerin sebebinin hukuksuzluk, demokrasinin iptali, adaletsizlik, tek adamın güç zehirlenmesiyle en güçlü adayı ekarte etmesi, tek adam rejimi olduğunu sanıyordum :D
Eylemlerle alakalı postun altına gelip bunu yazmaktan daha doğal ne var? sinirleneceğin ne söylenmiş olabilir moruk burada? eylemler "TEK ADAM REJİMİNE, MONARŞİYE VE DİKTAYA KARŞI" yapılmıyor mu? e sebep buysa bugün hala "TEK ADAM" rejimi çatısı altında yaşıyorsak, bu sadece erdoğan'ın suçu değil artık, irticai başkanlık sistemini göre göre, duya duya, kapı pencere kırdıra kırdıra getiren bütün siyasetçilerin adının üstüne sıçacağız. itirazı olan varsa pirosunu yeni parti kurmaya ikna edip orada demokrat dedecilik oynayabilir.
bugün ki eylemlerde erdoğan ne kadar suçluysa, akp ne kadar suçluysa, yalaka siyasetçiler ne kadar suçluysa; Halâskârgazi'nin partisinden ulusalcıları, Kemalistleri, milliyetçileri tasfiye edip, "bakın böyle yapmayın, seçimi riske atmayın, garantici olun" diyen halkı tabanından gerek kendi eliyle, gerek "trolleriyle" uzaklaştırıp, susturup; kendi adaylığını yanına eski iktidar ortaklarını, ılımlı İslamcıları, postmodern dincileri, 0.2 oy alan dümenden kurulmuş tabela partilerini alıp ya herro ya merro diye dayatan kılıçdaroğlu ve örgütü de o kadar suçludur.
alduin dostum hatırlar mısın bilmem ama burada siha iha övmüştün. Ben de sana akpden hayır gelmez demiştim. Sen de demiştin ki devlet ayrı hükümet ayrı. Şimdi devletin polisi senin tomanla sana su sıkıp biber gazı atıyor. Yarın aynı devletin işler büyüdüğünde damadının sihalarını kullanma ihtimali seni endişelendiriyor mu?
Elessar2147 kısa cevap; -hayır endişelendirmiyor. -savunma sanayii projelerini hala destekliyorum, çünkü o projelerin iskeletten yaratılışına şahit oldum, ben KIZILELMA'nın kablosunu döşerken yanımda ateist arkadaşım aileron kablolarını ölçüyordu, karşımdaki arkadaşım namaz saatini bekliyordu. akpnin projesi değil, halkın emeği olduğunu gördüm. -100 yıllık Türkiye cumhuriyeti "hükümetler" devleti değil "halkın" devletidir. ve evet, hala devlet ayrı, hükümet ayrıdır. ben devletin sahibiyim, hükümet benim sahibim değil. halka yıllardır pompalanan neo-osmanlıcı kula kulluk idealarını bu kadar içselleştirdiğini akp tarafına sakın çaktırma yoksa onlara umut verirsin.
akpden hayır gelmeyeceğini o zaman da senden öğrenecek değildim şuan da kesinlikle değilim. kılıçdaroğlu adaylığını ucundan dahi olsa desteklemiş olan herhangi bir insandan siyasi analiz duymama gerek yok bence.
konunun şuan 2,5-3 sene önceki tartışmada söylediğim argümanla, sihayla, damatla tam olarak ne alakası var? xd
oğlum siz aylarca sosyal kısmında zafer partilileri kökten faşist kafatasçı, muharrem inceye haksızlık yapıldı diyenleri oy bölmekle suçladınız, yolumuzdan çekilin kazanıyoruz diye hayaller gördünüz burda çalıp çalıp oynadınız kendi kendinize sence TFX ve KIZILELMA projelerini desteklediğimi beyan etmem mi daha ağır bir sorun sizin istisnasız her siyasi post altında kılışdar fetişi kasmış olmanız mı?
Ha bir de unutmadan söyleyeyim; oyları için yalvar yakar kapısını aşındırıp milliyetçileri küstürdüğünüz, genç nesli "kanzi" diye ayrıştırdığınız DEM parti ve eski başkanı demirtaş erdoğana, bahçeliye, öcalana uzun ömürler diliyor, o nevruz senin bu nevruz benim geziyor öcalan sloganları ve pankartlarıyla.
ha bu sefer aklımız selim, başımız dik de haklı eylemlerimizde aramıza girmeye çalışan bölücüleri dövüp pankartını kırıp gönderiyoruz geri.
ekleme :
al sadece 10 dakika geçmiş tartışmalarımızda gezerek bulduğum söylemleriniz isim vermeden quote atacağım sadece;
--- Alıntı ---
sinan ve ince 2. tura birakmak icin oynadilar, 2. turda pazarlik yapicaklardi.
İnce'nin sesi şuan kılışdardan daha çok çıkıyor :d --- Alıntı ---
kılıçdaroğlu'na kızacağınıza birisini günah keçisi ilan edeceğinize %50 lik seçmen kısmına kızabilirsin.
kılışdar doğru adaydı halk yanlıştı :( --- Alıntı ---
biz bu ülkenin cahilliğini hafife aldık.
? --- Alıntı ---
Yani yazacak o kadar çok şey var ki… ysk nın yaptığı hainlik, yapılan tüm bu manipülasyonlar, onca şeye rağmen hala akp yi destekleyen halk…
Olm ysknın mühürsüz pusulaları saymasını görmezden gelmedi mi kılışdar ve ekibi? halkı niye suçluyosunuz? valla ben hatırlıyorum sandık başında kaç defa chp görevlilerini arayıp mühürsüz oyları sorduğumu. "onca şeye rağmen hala akpyi destekleyen halk" safi olarak halkı suçlamak yerine biraz "kesin kazanacak" aday yerine "belki kazanabilir" adaylığı dayatanları da mı suçlasak be kanka? --- Alıntı ---
piyondu görevini yaptı ne kadar başarılı oldu seçimde görecez he tabii seçim sonrası mamasını yiyecek o ayrı
Muharrem İnce için söylediğiniz söz --- Alıntı ---
Kendisi, kılıçdaroğlu ile kafayı bozmuş bir meczuptur.
Gene M.İnce ile ilgili söyleminiz. --- Alıntı ---
Çok boş konuşuyor yemin ederim. Bir de sanırım şey dedi chpliler 2018de bana oy vermedi dedi aptal yemin ederim aptal başka hiçbir şey değil hala buna oy vermeyi düşünenler var gerçekten yazık diyorum.
Gene M.İnce :D --- Alıntı ---
Yani severimde suan gercekten iktidara değilde muhalefete muhalif olması çok garip bi kafa.
Gene. --- Alıntı ---
valla biz bu tavukçuyu çok sevdik son günler çok eğleniyoruz ya lxmxlcmxşmxxö
Tavukçu kim ola ki?
Bugünün suçlusu 20 yıldır akp tek başına, son 5 senedir ise kılışdar, bahçeli, demirtaş* ve akp birliktedir.
Hiç bana konu dışı argümanlarla saldırma ihtiyar, ben kılışdarın adaylığını hep reddettim. Her seferinde de "bu son seçim lütfen başkasını aday gösterin kaybedecek başka bir seçimimiz yok" diye yırtındım. Ha gittim sonra sandık başında, genel merkezde, YSK önünde sabahladım. Ama beni geçmişteki argümanlarımdan vuramazsın kardeşim.
*""Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan… Allah hepsine uzun ömür versin. Hayatlarının son dönemecinde tarihi Kürt - Türk barışı için inisiyatif almış bu üç liderin başarılı olabilmeleri için ben elimden gelenin fazlasını yapacağım"
alduin Ya sen neyin boşunu yapıyorsun yine? 2.5 senede gram olgunlaşma yok. Evet muharrem o dönem oy bölüyordu. Evet o dönem hepiniz jaho ve erliğin ağzıyla konuşuyordunuz. Çok da bi tarafımdaydı milliyetçiler. Olm bu ülkeye nolduysa sizin gibileri yüzünden oldu amk hiç dert dinlemediniz hemen saldırı hemen saldırı. Millet abdyi natoyu reddediyor diye saldırdınız dövdünüz ülkeyi mafyalaştırdınız. Doğuda işkenxeler yaptınız. Eğer kendine milliyetçi diyorsan hiç muhattabım dahi olma. Kılıçdaroğlunun adaylığını desteklemedim. Aday oldu oy verdim benim için fark etmiyordu. Ama siz millet ona oy vermez vermez diye gidip 31ci cemre demirel şişko jaho ve erlik peşinde gittiniz yok millet oy vermez vermez. Vermez amk tabii daha sözde siz muhalifler sahip çıkmadınız. Senin tek bir karın ağrın var kürtlerle yakınlık kuran siyaset. Seve seve öğreneceksiniz bu ülkede bizim de olduğumuzu bizim de söz hakkımız olduğunu.
Elessar2147 Ya elessar hadi dostum engelliyorum seni 2.5 sene sonunda artık. yani 2.5 senedir hala aynı ahraz çizgide durmayı nasıl başarıyorsun anlamadım ama yol al kardeşim benim hadi iyi forumlar ülkeyi biz kaybettirdik aynen kardeşim benim hadi ırkçılık yapıyorum kardeşim aynen okuduğunu anlamayı bile beceremeyen adam bana gelmiş sümen altından faşist ayağı falan çekip siyasi analiz kasıyor aynen nevruz demirtaş açılım süreci barış pkk silah bıraktı falan ne dediysen 50 katını yapmışızdır güzel kardeşim benim aynen böyle devam okuduğunu anlayamama konusunda.
kazanacak adayın adaylığını destekleyip kaybetme ihtimali olan adayın karşısında durduk diye senden ders dinleyecek değiliz. bugün gene aynı haltı yiyin bugün gene karşınızda dururum, jahrein erlik falan filan umrumda değil, aptala aptal demek için birilerinin yönlendirmesine ihtiyacım yok.
kürtler veya kürtlere dayalı siyaset kuran partiler de umrumda değil bu arada. bütün ülke yangın yeriyken, bütün azınlıklar aynı derdin altındayken bi zahmet kimseye iltimas gösterilmesin amk. bütün türkiye cumhuriyeti için mücadele ediyoruz herif derdin kürtlerle diyor. sen eşitlik istemiyorsun olm sen baya baya iltimas görmek istiyorsun ya. hala kürt diyor. OLM HALA KÜRT SORUNU DİYOR ADAM BANA YA JKMQWŞDLMQWLŞFMASLŞDMALSŞFMASŞ ALOOOOOOOO DOLAR BÜTÜN TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE BÜTÜN VATANDAŞLARA 40 LİRA ŞUAN, AYNI EKONOMİYİ BİZ DE YAŞIYORUZ ALOOOOOOOOOO SADECE SİZİN DEĞİL BİZİM DE SÖZ HAKKIMIZ YOK ALOOOOOOOOO aklın basıyor dimi bu söylediklerime? :D
alduin ya suç bende milliyetçi adamda beyin aradım amk Bomboş adamın tekisin ya asıl senin beynin dediklerime basmıyor. Kuduz gibi sen geldin adamın postuna kk yazdın cevabını da aldın.
Birbirinize hakaret edip suçlamaktan farklı acaba oturup 2 dakika adam gibi fikirlerinizi masaya yatırabiliyor musunuz? İkinizde haklı değilsiniz sonuçta. Haklı olsaydınız ülke bu halde olamazdı çünkü.
Son yılların sıklıkla dile getirilen depresyon, stres, anksiyete vb sorunlarını yaşamayan kalmadı herhalde. Çoğu zaman tembellik, sorumsuzluk, vurdumduymazlık vb gibi yapılarından dolayı insanların bu sorunları dillerine taktığını ve yaşanan her sıkıntıda bu sorunları bahane ettiklerini düşünmekteyim. (Bu varsayım öncelikle öz eleştiridir. Lakin bu durumun tek örneğinin ben olmadığını düşünmemekle beraber bu tarz sorunları gerçekten hastalık seviyesinde yaşayanların varlığından haberdarım.)
Merak ettiğim konu ise şu; içinde bulunduğum bu durumdan ötürü psikoloğa gitmeli miyim? Bu veya buna benzer bir durumdan ötürü psikoloğa giden olduysa deneyimlerini dinlemek isterim. Ya da farklı bir çözüm yönetimi var mıdır? Silkelenip kendine gel demeyin lütfen. Birkaç kez denedim, olmuyor.
Bir süredir kafamdaki kablolamanın yanlış olduğu için yaşadığım sıkıntıların var olduğunu düşünmekteyim. Bu düşüncenin sebebi, uzun yılların ardından hayatın vermiş olduğu yorgunluk sebebiyle yenilgiyi kabul etmişlik ya da sadece güçsüz bir irade söz konusu olabilir.
Hem psikoloğa hem psikiyatriye uzun süre gitmiş birisiyim. Psikiyatriye gitmek kısa sürede faydalı oldu bana. Belki de plasebo ama o dönemlerde yaşadığım bazı şeyler beni eşik noktam ile tanıştırmıştı. Aldığım ilaç da öyle ağır bir şey değil ha, 50mg selectra. Ama uzun vadede salaklaştığımı, algımın ve öğrenme becerimin eskisi gibi olmadığını düşünüyorum.
Psikoloğa gelirsek malum pahalı, hem de çok. Ama psikoloğun sağladığı avantaj şu; psikiyatri sana "kardeşim bu sorunun bundan bundan kaynaklı" demiyor. "kardeşim senin sorununa bu iyi gelir" diyor ve bir reçete yazıyor. psikolog daha çok vakit ayırabildiği için sorunlarının derinlerine iniyor.
Psikologda birkaç seans sırf beni, ailemi, insan ilişkilerimi tanımasına yönelik, benim anlattığım seanslar oldu. Daha sonraki seanslar, şikayetçi olduğum durumlar üzerine konuştuk. Bunların neden böyle olduğunu derinlemesine inceledik. Bunu yaparken de bazı şeyleri ilk seanslarda anlattığım temel şeylere dayandırdık. Bazı şikayetçi olduğum durumların temelinde anne ve babamın çocukken içinde bulundukları ortama kadar indik. Kısacası kendi karakterini tanıyor, hangi davranışını neden yaptığını anlıyor ve ona göre hareket etmeye başlıyorsun.
Gidip gitmeme hususunda ise tamamen senin bileceğin iş. Bazen bir arkadaşla konuşmak psikologdan ve en iyi antidepresandan iyi işe yarıyor. Ha diyorsan yok kardeş ben tek başıma başa çıkamıyorum, profesyonel bir yardıma ihtiyacım var, bence maddi durumun el veriyorsa ilk psikoloğa git.
Ben şu an kesinlikle antidepresan kullanmak istemiyorum kafasındayım ve psikologdan da aldığım bilgiler ve tavsiyeler şikayetçi olduğum durumları çözümlememe yettiği için onu da sonlandırdım. Çünkü psikolog seni günün sonunda bir müşteri olarak görüyor ve param da bitti :p
Ha bu arada iki yöntem de hemen sonuç vermiyor. İlaçların etki göstermesi 1 ay falan sürüyor. Psikolog kısmı ise tamamen sana bağlı, birkaç seans sonra kapıdan çıkınca bile kendini iyi hissedebilirsin.
Hocam, öncelikle psikolog mu, psikiyatr mı ona karar vermek lazım. Ben gitmeyi düşündüğüm zamanlarda kendi durumumdan yola çıkarak bir sonuca varamadığım için şöyle bir mantıkla ilerledim: Bildiğim kadarıyla psikiyatristler sık sık görüşme yapmıyor ve eğer terapiye ihtiyacın olduğunu düşünürlerse seni psikoloğa yönlendirebiliyorlar.
Bunun dışında daha önemli olan, devlet hastanesine mi yoksa özel kliniğe mi gitmek gerektiği. Devlet hastanesine bir kez gittim. Amacım kötülemek değil, mutlaka iyi doktorlar vardır, ama benim deneyimim pek olumlu değildi. Görüşme süresi çok kısaydı, ilgi-alaka açısından pek önemsenmemiştim ve günü kurtarmak için ilaç yazılmıştı. Özel kliniklerde ise doğal olarak daha fazla ilgi gösteriliyor, konuşabileceğin zaman belli oluyor, ancak düzenli gitmen gerekirse maddi açıdan sıkıntı yaratabilir.
Psikiyatr, durumumu dinleyip nasıl bir yol izlemem gerektiğini anlatmıştı. O zamanlar üstesinden gelemediğim için bana ilaç vermişti. Bu arada, Mace_Alyhun un dediği doğru: İlacın etkisini görmek en az 3-4 hafta sürüyor. Psikiyatra sürece göre bazen 3, bazen 6 ayda bir gidiyordum. Psikoloğa ise 2-3 ay boyunca her hafta gittim. Psikolog, süreci kontrol etmek adına belirli yönlendirmeler yapıyordu. Aralarındaki en büyük fark bu: Psikolog, psikiyatra göre daha aktif bir süreç yönetiyor. Ancak şimdiki aklım olsaydı, sadece bir ay giderdim. Son haftaların gereksiz geçtiğini düşünüp bırakmıştım.
Fikir vermesi açısından bildiklerim böyleydi. Soruna cevap olarak, ihtiyacın olduğunu düşünüyorsan ikisinden birine gitmekten zarar gelmez. En önemlisi, bireyin bunu istemesi ve farkında olması. Beklentilerini çok büyütme, sonuçta amacın kendi içinde çözemediğin konuları bir uzman yardımıyla yorumlayıp ona göre hareket etmek. Son olarak, ilaç kullanman gerekirse şunu unutma: Bir gün mutlaka bırakman gerekecek.
Ben de şu antidepresan ilaçlarınının insana bir süre sonra zarar verip vermediğini merak ediyorum. Uzun süreli kullanımda mesela insanı tembelleştirebilir mi? Neticede hormonları da yapay bir şekilde belli düzeyde tutmaya yarıyor.
psikiyatriye ve antidepresanlara olan önyargımdan dolayı yıllarca depresyonumu ve anksiyetemi tedavi ettirmedim, baş edemedim de. Bastırdığım şeyler büyüdü büyüdü en sonunda panik bozukluğa dönüştü. Keşke daha erken gitmiş olsaydım.
2 adet antidepresanı en yüksek dozda kullanan biri olarak, hayır seni tembelleştirmiyor veya farklı bi insana dönüştürmüyor, sadece çok yavaş ama kesin bi şekilde seni daha "normal" bir insana çeviriyor. Daha doğrusu seni saran duyguları analiz edip kendini iyileştirmen için bir fırsat sağlıyor diyebilirim. Birsürü antidepresan bir sürü onları amplify eden ilaç var. Tıp gelişti, e güzel doktorlar da var. Herkeste çalışan ilaçlar farklı, olay onları deneyip sende en az yan etki yapıp en çok fayda sağladığın ilacı bulabilmek.
Tabii sadece terapiye gitmek, sadece antidepresan kullanmaktan tedavi olarak daha yüksek başarı şansına sahip. Eğer ikisini birlikte yapabilme imkanınız varsa en iyi verim öyle alırsınız.
Daha önceden gerçekleştirilmiş olan, bu sefer de benim düzenlemek istediğim En İyi Profil Tema Yarışması gerçekleştirmek istiyorum.
Sıralamayı halk yani siz seçeceksiniz (Profillerin bu gönderi altındaki beğenilme sayısı ile).
Katılım sağlamak için profilinizi göndermeniz gerekmiyor ama sizi benim ve Ziku halkının incelemesi için bu gönderi altına bir yorum yapmanız gerekecektir.
1 Şubat 2025 tarihinde sonuçlanacaktır.
Ödül Havuzu
1.En çok beğenilen profile 4 Aylık Ziku VIP 2.En çok beğenilen profile 3 Aylık Ziku VIP 3.En çok Beğenilen profile 2 Aylık Ziku VIP
2 adet 1'er aylık VIP üyeliği ben ve tacocuk ile en hoşumuza giren ama ilk 3 e giremeyen kişiye vereceğiz. (şimdilik bütçem bu kadar)
Şimdi sizi yarışmada öne çıkarabilecek parametrelerden bahsedeyim. Aşağıdaki parametreler birbiri ile uyumu ile siz de güzel işler çıkartabilirsiniz ya da çoktan yapmışsınızdır.
•Profil resmi •Profilindeki saber / kişileştirilmiş ürünler •Kapak görseli •Kapak müziği •Bio •Galerideki görsellerden oluşturulmuş bir içerik. •Profilinizdeki ilk gönderi
Bu parametreler profili temayı detaylandırmanızı sağlıyor olup kesinlikle hepsini gerçekleştirme gibi bir zorunluluğunuz yoktur.
1. Bigfrizzyhead 36 beğeni ile 4 Aylık Ziku VIP (sitemiz yeşil temayı çok beğeniyor son 3 yarıştır birinciler hep yeşil temalıydı heheheh) 2. Earendel 19 beğeni ile 3 Aylık Ziku VIP 3. fatelty98 18 Beğeni ile 2 Aylık Ziku VIP
Gelelim tacocuk ile belirlediğimiz 1 Aylık Ziku VIP alacak profiller:
Hamdolsun : Tamamen subjectif Saul Goodman fanı olduğum için heheh Jaune: tacocuk seçti kendisini gördü sanırım profilde Elijah: bütün gereksinimleri sağlayan bence boş geçilmemesi gereken profildi onu da unutmamak lazım.
Ödülleri almak için bana ulaşabilirsiniz. VIP üyeliğiniz varsa eğer bittikten sonra aktarımları sağlıyor olacağım. (yada başka bir yöntem olursa açığım)
Son olarak diğer tüm katılan, katılmayan kullanıcılar için bu tarz kişileştirmeleri yarışma olsun olmasın gerçekleştiriyor olmanız buraya değer de kattığını belirtmek isterim.
Daha fazla bekleyenler hangi fantastik dünyada yasiyor acaba, hadi diyelim 30.000 TL oldu, yine 2-3 aya erir. Zaten alismis ülke zam görmeye, 3 ayi bile bulmaz.
ziyazn Seni 7 yıldır tanırım bu konuda Almanya'dan konuşmak çok basit ve zahmetsiz oluyordur eminim. Vergilere bile dün %47 zam geldi buradaki sorun 30000₺ asgari ücreti istemek mi :D
Minumum 20 bin tl den aşşağı ev kirası olmadığına göre acınızdan ölün diyor hükümet asgari ücretlilere. Ev kendininse sadece karnı doyar oda çocuğu yoksa ama evi kira ise aç kalmaya mahkum asgari ücretliler. Şunu düşünmek lazım neye nekadar zam geldi ve gelecek asgari ücretle % de oranlarla kıyaslarsak hiç zam yapılmasa daha iyiydi . Halkına acımayan bir iktidar var ve hala kılı tüyüyüm diyen bir halkda mevcut onlara müstehak da diğer kesime yazık. Ahh Aziz nesin ah nekadar haklıymışsın ama haksız oldugun tek şey oranlarmış %60 değil %80 i demeliymişsin.
Cuma vaazı verirmiş gibi konuştu koca yürekli bakan 😂 2026 da bu civarda bir zam yaparlar. Seçim zamanı da keseyi açarlar mecbur oy lazım fırsatları iyi değerlendirmesi lazım.
heroicmovement hayir sorun asgari ücretin bu denli artmasi, asgari ücretin artmasi birseyi düzeltmiyor aksine bu denli abarti artmasi dahada zararli ama canimin ici sen 1-2 ay kendini iyi hissetmek istiyorsan üzmeyim seni, evet almanyada konuşmak cok basit ve zahmetsiz oluyor nerden anladin :)
Ziya'ya katılıyorum. Olay asgari ücretin artması değil arkadaşlar. Asgari ücreti artırmak enflasyonu aynı oranda artıracaktır. Sebebi ise asgari ücreti devlet ödemiyor. Devlet sadece kendi memurlarına maaş öder.
Asgari ücret özel sektörde patronların çalışanlara vereceği en düşük maaşı simgeler. Yani bir adet dükkanınız var 17.000 tl maaş ödüyorsunuz ve 10 adet calışanınız var. Aldığınız ürünler dolar üzerinden. Sattığınız tutarda dolar üzerinden.
Dolar baskılandığı için herhangi bir artış yaşamıyor, inmiyorda. Ama bu sene normalde calışanlarınıza 500$ maaş ödeyecekken yeni zamla bu tutar 650$ oluyor. kişi başına 150$ artış demek. Ama doları baskıladıkları için sattığınız ürünlerden aynı parayı almaya devam edeceksiniz. Aradaki farkı nasıl karşılayabilirsiniz? Var olan ürünlerin kar payını artırmanız lazım ki calışanlara ödeyeceğiniz ekstra 150$'ı karşılasın.
Bu olduğunda ise enflasyon artıyor. Enflasyon arttığı için Aslında çalışanlara yapılan zam yok olmuş oluyor. Peki kim etkileniyor?
Emekliler, calışmayanlar etkileniyor. Onlar için yaşan standartı çok daha zor hale geliyor.
Yani maaşı artırmak çözüm değil. Çözüm enflasyonu düşürmek. Çözüm ülkenin kalkınmasını sağlamak. Devletin harcamalarını kısmak. Veya doları baskılamamak.
Doların şuan 50 tl ye gelmiş olması gerekiyordu ama baskılanıyor, baskılandıkça ilerisi için daha kötü sonuclar doğuracak. Dolar serbest bırakılmalıki bu aradaki farkı dolar kapatsın. Yani işveren dolar arttığı için aynı maaşı yeni kura oranladığında zaten 22 bin tl ödemiş olacaktı. Herhangi bir zam yapmayacaktı. Ürünlerin fiyatının artması dolar artışından olacaktı. Fakat şuan dolar baskılandığı için zam yapmak zorunda kalıyor buda enflasyonu daha da artırıyor.
İnsanımız ekonominin bozulduğunu dolar artınca bi farkediyor oy kaybetmemek adına doları baskılıyorlar. İnsanlarımız azıcık akıllı olsa. Toplum zeki olsa biz hiç bunları yaşamayacaktık.
Yani işin özü Ziya'nın bu yorumu yapması Almanya da yaşayıp tuzu kuru olduğu için değil tam tersi sizden ekonomi konusunda daha bilinçli olduğu için. Sizin göremediğiniz detayı görmüş olduğu için.
Vader bunun bir de ihracat yapanlara etkisi var. Ben mermeri 23$ dan satıyorum ihracat çalışıyorum şu an her şeye zam yapmak durumundayım. En başında işçilere.
Ben taşı 25$ yaptığımda adamlar benden taş almıyor çünkü ben piyasada fiyat değiştirici role sahip değilim.
Eskiden çinliler ve hindistanlılar ülkemizden mermer alırlardı. Artık o kadar azaldılar ki. Sebebi bu işte. Enflasyonun ihracatçılara etkisi.
ÇöldekiKutupAyısı bu tam olarak enflasyonun değilde dolar kurunun baskılanması yuzunden oluşan durum. Dolar kurunu baskılamak doğal olarak enflasyonun artmasına veya düşmemesine neden oluyor. Dediğin gibi dolarla da satış yapıyor olsan calışan yükün arttığı için dolar olarak zam yapmak zorunda kalıyorsun, bu da diğer ülkelerle fiyat konusunda rekabet yaratabilmenin önünü kapatıyor.
Ya işi bırakacaksın diyorlar, ya kendi cebinden karşılayıp zarar edeceksin, ya da diğer ülkelerden almayıp daha pahalıya senden alacak bir enayi bulmalısın deniyor.
Vader aynen öyle abi, zaten şu an mermer piyasasında ihracat yapanlar fiyattan değil taşın kalitesi ve güzelliğinden faydalanıyorlar. Adamın ocağından taş güzel çıkarsa sağlam çıkarsa satabiliyor ama onun altındaki taşlar piyasadan silinmeye mahkum. Üreticileri batıyor.
Bu da üretimin düşmesine neden oluyor. Dandik ve çirkin olanları iç piyasaya satayım diyorsun iç piyasa da zaten ölü. Çünkü insanlar artık mermer yerine fayans tercih etmeye başlıyorlar çünkü fayans daha da ucuz daha da dandik.
Bu devlet üreticiye düşman oldu ve bunu hala göremeyenler var üretemeyen bir ülke, üreticisinin yanında durmayan bir ülke hiçbir zaman düze çıkamaz.
asgari ücreti arttırmayınca da enflasyon yine aynı şekilde artmaya devam ediyor, asgariye zam yapılması enflasyonu körüklüyor bence büyük yalan. Bari vatandaş 1-2 ay da olsa rahat etseydi.
Yani çözüm zaten asgari ücret değil, vergi politikası, yandaşlar, bitmeyen sayısız yanlış. Ama dediğim gibi en azından 1-2 ay rahat edebilirdi vatandaş.
Bir mesaj daha yazayım kesin çözüm nasıl olur, en azından belki daha bilincli insanlar yaklaşırlar konuya gerçeği görmelerine sebep olurum.
Bu durumu insanları zorlamadan hissettirmeden yarı yarıya düzeltmenin tek bir yolu var. Nedir bu yol?
Hiç bir şekilde asgari maaş, memur maaşı artırılmaz. Maaşlar aynı kalır. Fakat aynı maaş ile daha refahlı bir şekilde yaşayabilmesi adına %30 mu artırılmak isteniyordu o zaman aynı orana denk gelecek şekilde enflasyonu düşürmek lazım.
Fakat enflasyonu düşürmek için halkın cebine 1 tl yansıtamazsın bu yine enflasyon oluşturur ne yapmak lazım. Devletin gereksiz harcamalarından kurtulursak, kurtardığımız tutar kadar enflasyona etki edecek ve aşağı inecektir.
Bunu nasıl yaparız? Örneğin sarayı kapatıp sarayın giderinden kurtulabiliriz. Var olan köşklerden biri bunun için kullanılabilir. Saraydaki bilmem kaç bin calışandan kurtulup sayısını 50 yi geçmeyecek şekilde yeni köşkte ayarlayabiliriz. Boş yere gereksiz maaştan kurtulmuş olur devlet.
Bakanların özel uçak ile seyahat etmesini yasaklayıp, varsa kişisel uçakları ellerinden alınıp satılır. Aynı şekilde cumhurbaşkanına ait uçak filosu adeti 1 tane kalacak şekilde satılır.
Bakanlar ne yapıyor örneğin? Hiç birşey. Gereksiz bakanlıklar kapatılır, bakanların işine son verilir. Bu sayede bakan yardımcısı özel kalemi, onun kalemi ve bakanlıkta çalışan binlerce gereksiz memurdan kurtulmuş olur devlet.
Herşeyin kararını cumhurbaşkanı alıyorsa meclisde 550 vekile ihtiyaç yoktur. Bu sayı maksimum 250 olacak şekilde düşürülür. Vekil emekli maaşı ise yaş limitine tabii tutulur. Örneğin 25 yaşında 4 sene vekillik yapmış birisi 29 yaşında vekilliği bitince emekli oldu kabul ediliyor ve ölene kadar devlete yük oluşturuyor. Sadece bir kaç kez el kaldırdığı için.
Vekillik yapmış olsa dahi vekilliği bitince eğer 55 yaşını doldurmadıysa emekli maaşı bağlanmaz. Ne zaman 55 yaşını doldurur vekil emekli maaşını o zaman almış olur.
Bakanlara ve vekillere tahsis edilen lüks araçlar satılır. Sadece bakanlara birer TOG verilir. Diğer calışanlar ise araç gerekliyse standart arabalar tahsis edilir. Bir araç bir kişiye ait olmaz, işi olan o aracı kullanır.
Diyanete ayrılan bütçe ülke ekonomisi düzelene kadar sonlandırılır. Ülkenin ihtiyacı diyanetin vereceği vaazlar değil ekonominin düzelmesidir.
Hiç bir şekilde büyük firmalara vergi affı getirilmez hatta tam tersi büyük cezalarla tahsis edilir.
Devlet hiç bir zaman şirketlere yardım yapmaz. Bu yüzden yapılan yardımlar, destekler kesilir. Devletin görevi vatandaşın hakkını savunmak ve vatandaşın yaşan standartını artırmaktır. Özel firma sahiplerinin servetine servet katmak değil.
Yargının tamamen bağımsız olması sağlanır ve yargının üstündeki baskı son buldurulur. Böylelikle hukukun ustunluğu tekrar ortaya cıkar yatırım yapmak isteyenler "bu ülkede malımıza çökseler kimse bizi savunmaz" düşüncesinden arınmış olur.
vs, vs...
Bunlar yapılmadığı sürece bu ülkede ekonomi asla düzelmez. İnsanlar bunun bilincine varırsa geleceği kolay görürler. Ona göre "siz bu ekonomiyi düzeltmeyeceksiniz bu belli o zaman biz sizi değiştiriyoruz" diyebilirler.
Kureysli_Klon_Taciri bence büyük yalan demişsin. Matematik biliyorsan otur bir kağıda hesap yap. 100 tl ye ürün alıyorsun ve 150 tl ye sattığını düşün. Asgari maaş 25 tl olsun.
100 tl lik ürünü alıp 150 ye sattığında 50 tl işyerine giriyor. Bunun 25 tl sini maaş olarak veriyorsun 25 tl si sana kalıyor.
Yarın yeni asgari maaş 30 tl olacak deniyor. Farzedelim aldığın ürünleri depoladın ve fiyat artmadı. 100 tl ye aldın 150 tl ye satarsan bu sefer 30 tl sini calışanına vereceksin 20 tl sana kalacak.
5 tl kendi karından mı zarar edeceksin? En fazla 2 sene daha boyle calışıp dükkanı kapatırsın. Zarar etmemek için hadi kendin daha fazla kazanmamayı seçtin ama 25 tl kazanmak istiyorsun.
100 gider malzeme 30 tl maaş 25 tl sana kalıyordu bunu artırma Yani satış fiyatın ne oldu?
155 tl.
Gördün mü enflasyon arttı? 150 tl ye sattığın şeyi artık 155tl ye satmak zorunda olman enflasyonun artması anlamına geliyor.
Matematik yalan söylemedi. Sence diye bir şey yok. Matematik var.
Yani şu matematik hesabını ilkokuldan mezun matematik bilgisi olan bir çocuk yapabilirken gelmişiniz 30 lu yaşlara nerdeyse, hala senceli benceli cümleler kuruyorsunuz.
Lütfen azıcık ya enflasyon nasıl oluşur nasıl hesaplanır bu konularda bilgili olmaya calışın. Asıl cahillik budur işte.
eğer maaş artıyorsa fiyatlar da artıyor demektir yüz bin tl olsa bile bir şey değişmezdi zaten bu zamlar satıcılara da etki ediyor satıcılar da kar etmek istiyorlarsa ne yapacaklar ? mecburi olarak zam yapmak zorunda kalacaklar yani aslında değişen şey sayıların yükselmesinden başka bir şey olmayacak
ÇöldekiKutupAyısı evet tam olarak benim aslinda bahsetmek istedigim ama bu sitede bahsetmekten cekindigim bir konuyu ele aldin, olan biten ilk önce is verene olacak. Senin 23$ sattigini mesela yükseltmen gerekicek cünkp zam geldi, ama sen ayni zami göstersen 25$ yapsan müsteri kaybedicen, bunu anlamyan özürlüler var malesef. Yada x sirketi gelip senin 23$ sattigini gider 21$ satar ama kim bilir kac tane kacak isci calistiriyordur veya ne boklar ceviriyordur… sadece bu durum piyasanin icine ediyor. Diger etkenleri saymiyorum bile.
Asgari ücretin bu denli artisi herkesin belini kiriyor, hicbir sekilde güzel imaj yaratmiyor herkes korkar oldu. Kücük,büyük yatirimci bile titrer oldu cünkü piyasa güven vermiyor, is vereni düsünmeyen bir ülke oldu türkiye. Ocak ayinda mutlu mesut cay yerine americano icecek olanlar, mart ayindan itibaren yine caya dönecekler lol
Vader benim büyük yalan diyerek kastettiğim şey enflasyonun sebebini sizin saydığınız maddelerden asgari ücrete yapılan zamma indirgemek, doğru zaten asgari ücret ile enflasyon arasında bir korelasyon var olmaması saçma olur. Ama bahsettiğiniz kadar yüzeysel değil. Asgari ücrete yapılan zam bir bakıma diğer maaş türlerine zam yapılmamasını umarak işçi emekçi kesime daha fazla "alım gücü" kazandırmaya çalışmak. Yine sizin denkleminizi kullanacaksak eğer, asgariye ne kadar zam yapılırsa yapılsın, denkleme göre enflasyon asgariye yapılan zammın yüzdesinden daha fazla artmamalı. Asgariye yapılan zam yüzde 30 ise enflasyon da anında en fazla yüzde 30 artar. Bu hesaba göre de bi zarar tablosu da yok.
Bu konu iki ucu boklu değnek olduğu için baktığımız perspektife göre işin iyisi kötüsü oluyor. KKM hesapları açık kaldıkça herhangi bir enflasyon artışı devlet ve halkın zarara uğramasına sebep olurken, asgariye artışın az olması sadece işçinin veya asgariyle çalışanların zararına sebep oluyor. Benim baktığım yerden devleti yöneten insanlar ve onlara oy verenlerin minimum zarara uğraması için emekçinin maksimum çileye katlanması sinir bozucu.
Yok ihracat yapamıyoruz diyosanız KKMler kapansın, enflasyon bize de vuruyo biz özel sektörüz diyosanız beni ilgilendirmiyo. Ülkenin yarısı asgari ücretle çalışıyo para babalarının faiz masraflarını ödeyebilmek için. Bu sene en büyük bütçe herhangi bir bakanlık veya reisin kişisel harcamaları bile değil, KKMye ödenen dolar faizi.
Dediğim şeyi tekrar diyeceğim, asgari ücrete zam zaten enflasyon yaratacak ama en azından 1-2 ay rahat ederdi insanlar. Çünkü asgariye zam olmasa bile bu ülkede yıllık enfasyon "resmi" olarak yanılmıyosam yüzde 65.
yine aynı hesap 550$ pek de değişen bir şey olmadı. Mart gibi baskılanmış dolar 40ı bulur. Normal şartlarda ürünlerine %8 zam yapması (sadece personel gideri olanlar) gereken firmalar da %80 zam yapar çünkü burası fırsatçılığın dolu olduğu ve maliyet hesabı yapılmayan bir ülke
muratulash enflasyon fırsatçılığı ve ahlaksızlığı doğurur. kitlelerin sapıtmaması için de aklı başında ülkeler hiperenflasyon yaratmazlar hiçbir zaman. bizim ülkemiz çomar dolu olduğu için çalınan alım gücü konusunda bile bir araya gelip de hükümete karşı gelemiyor. bunu bilen erdoğan da bize söylenmeyin reel sektörü boykot edin diyor. sanki fahiş zamları yapan devlet değilmiş gibi yine milletin içinde ayrımcılık yaratıyor. başarılı bir politika...
