Kaydol
Giriş

polatcbk

P***** E*** Ç*****
Sith Saber
Muğla
Ocak 2021
I'll carry on killing monsters in the ruins of this world until some monster kills me.
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
Bağlantıları
Beğendiği gönderiler
Flora Stormtrooper » @polatcbk
merabayn hayadum😏
Merhabalar hanım <3
Flora Stormtrooper kendi profilinde paylaştı!
Selam BB8, ben geldim!
Mr_Alex Dark Jedi » @umutmelih1
ne bereketli bir profil mantarlar için sağol dost
Bereketliyim maşallah :D
ercansoy79 Sith Spy » Sosyal » Genel
Anlatacak kimsem olmadığı için buraya iz olarak bırakmak istiyorum, olurda ıleride istediğim gibi bir hayata sahip olursam dönüp bakacağım bir şey olsun.

21 yaşındayim şirketlere özel yazılımlar yapan bir asosyal biriyim. 1 yıl önce benden ayrılmış olan sevgilim 4 gün önce nişanlanmış. 3 yıllık ilişkimiz oldu ve bu ilişkimizde gerçekten neredeyse her anımızı birlikte geçirdik. Hiçbir saygısızlığımız olmadı birbirimize, bir çok şeyin ilkini birlikte yaşadık. Mutluluğun, üzüntünün her anını birlikte geçirdik. Babasız büyüdüm ben o da babasız büyümüştü, çok mutsuz bir insandı ama benimde pek farkım yoktu. Maddi durum sıkıntılarından o da küçük yaşlarda çalışmaya başlamıştı aynı benim gibi, bir çok yönden birbirimizin kopyasıydık. Ben birlikte mutlu oluruz dedim kendimce ve gerçekten öyle oldu onun benim hayatıma olan etkisi çok büyüktü benimde onun hayatına olan etkim. Yaşımız küçük olduğundan hemen ciddi durumları düşünmedik. Bu yaşlarımızda güzelce gezelim görelim bir şeyler yapalım anılarımız bol olsun istedik, bir gün çıka geldi ben üniversiteye devam etmek istiyorum dedi ve bunun için Erzuruma gitmek durumunda kaldı bende istanbulda mücadeleme devam ediyordum tek başıma 2 kardeşim annem tek çalışan olarak. Bir gün görmeye gittim dersleri birazcık aralayıp kafa dağıtsın diye bolca gezdik eğlendik sadece ikimiz, sonra ben geri İstanbula geldim. Geldikten sonra tavırlarının eskisi gibi olmadığını fark etmeye başladım, bu beni günden güne daha fazla üzmeye başlıyordu. Bir kafede işe başlayacağını söyledi burs parası yetmediğinden dolayı, diyeceğim pek bir şey yoktu haklıydı. Orada çalışmaya başladıktan sonra bana olan sevgisi ve hasreti günden güne bitiyor gibiydi ve en sonunda korktuğum oldu devam etmeyelim dedi. O zamana kadar yaşadığım hiçbir şey bana bu kadar acı vermemişti. Dediğim gibi hiçbir sorun yaşamıyorduk ikimizde çok saygılıydık birbirimize karşı, ben deist biriyim ve o bunu başından beri biliyordu ayrılırken benim inancımın olmadığını dinimin olmadığını ve annesinin beni kabul etmeyeceğini söyleyerek benden ayrıldı. Sonraki süreç çok berbattı çünkü o gece kesip attı benim son sözüm "ne zaman ihtiyacın olursa hep burdayım ben. Seni beklerim." oldu sonrasında ben defalarca kez ulaşmaya çalışsam dahi umurunda olmadım bir kere daha benimle konuşmadı. Babasız büyümenin verdiği en büyük zorlukta hep güçlü gözükmek zorunda olmaktır. Bende bunu yapıyordum ki Annem kardeşlerim görüp üzülmesinler diye.

O günden sonra her ne kadar umurumda değil desemde benim bir parçam gibi olmuştu dolunay 🌕 her yaptığım şeyde aklıma geliyordu çünkü neredeyse bir elmanın iki yarısı gibi olmuştuk. Benimle olan her fotoğrafında mutluluğunu gözlerinden görebiliyordunuz. Benden sonraki hayatında çekildiği fotoğraf pek olmasada ara sıra görüyordum sağdan soldan ve yüzünden okuyacağınız tek şey hayattan bıkmış bir insan. Nişan fotoğrafını gördüm ve hiçbir mutluluk yok sizlere de göstermek isterdim ama özel hayatına saygısızlık yapmak istemem.

Benim yanımda ufak bir çocuk gibi mutlu olan kız gitmiş yerini tamamen boş bir ruh almış gibi, zaman geçmiş olmasına rağmen şuan bunları yazarken bile içim daralıyor.

Gönül isterdi mutluluklar dileyeyim ama beni mahvedip bırakan biri için bunu diyemem umarım bana ne yaşattırdıysan aynılarini yaşarsın dolunay 🌕.

Bugün kendime bir söz veriyorum. Benim hayatım benimle bir ömür geçirebilecek olan insanlar için ayrılacak Annem, kardeşlerim ve gerçekten benimle aynı mutluluğu yaşayacak güzel kalpli bir eş. Hayatıma girecek olan insan ne zaman gelir bilmiyorum ama elbet vardır bir vakti.

Seviliyorsaniz lütfen sevin, sırf sevildiğiniz için ilgiyi kesmeyin karşı taraftan. Sizi koşulsuz seven varsa o kendini sizinle tamamlıyor eğer o kişinin hayatından çıkmayı tercih ederseniz tamamlanmamış bir ruh olarak hayatına devam ediyor ya tüm merhametini kaybeden duygularını kaybeden bir pislik oluyor yada paramparça olmuş bir et torbası oluyor. Ne kadar uğraşırsaniz uğrasın kırılmış bir bardaktan su içilmez.

Yaşadığınız hayatı sevin, sevdiğiniz hayatı yaşayın. Pes etmek her şeyin çözümü değil.
Başka bir hayatta görüşmek üzere...
Gizlenen 11 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Kendini yalnız hissetme, daraldığın zaman sıkıldığın zaman dilediğin gibi ulaş laflayalım iki dertleşelim. Laf olsun diye demiyorum aklının bir ucunda bulunsun :)
ulan ne dertler var be
Bu ne la kendi klonumu buldum. bütün olay örgüsü ve hayat hem senin hem kızın %99 eşleşiyor (ayrılık kısmı ve sonrası hariç). Seneye ben de böyle bir şey yazarım.
polatcbk umarım yaşamazsın aynısını.
İtalyanoo bu aslında bir dert değil benim için çünkü çok mutlu görünen hayatlar var ve bir o kadarda içlerinde yaşadıkları dertler var. Ben kendimce olan dertlerimin neredeyse hepsini bir şekilde aşarak toparladım. Özel olarak yaşadığım sorunları anlatmak pek etik değil açıkcası.

buraya yaşadığım olayı yazmamda 2 sebep var;
1-) yaşadığım derin ilişkiyi arkamda bırakıp mutlu bir hayat yaşayacağıma inanıyor olmam ve ileride dönüp baktığımda bu yazıya üzüntümün boşa olduğunu bilmek istiyorum.
2-) buna benzer bir ilişki içinde olan bir dostum var ise zikuda her zaman diğer olasılığı da aklında bulundursun ve yaşarsa eğer fazlasıyla üzülmesin.
O kızın burda hesabı var mı yok mu?
anytime ona da mı yazmış, e yuh artık :)
ercansoy79 iyi bari ikinci bir linçleme mevzusunu kaldıramazdım. ScarFace tarifi yapılan kız senin listede de var mı? (Son kontrolleri yapıyorum)
İyi de bir insanın sevgisi bittiyse, sırf karşı taraf "Tamamlanmamış bir ruh olarak hayatına devam ediyor ya tüm merhametini kaybeden duygularını kaybeden bir pislik oluyor yada paramparça olmuş bir et torbası oluyor." olmasın diye ayrılmasın mı yani? Kendi duyguları ne olucak?

Sen kendinde diyorsun "bana olan sevgisi ve hasreti günden güne bitiyor gibiydi" eğer ortada bir aldatma ya da benzeri bir sey yoksa karsı tarafa sevgisi bittigi icin laf edemezsin, uzucu bir sey ama olabilecek bir sey yani..

Nişanlanmasıda maddi açıdan olabilir belki veya annesi demiştir evlenin diye, sonuc olarak senden ayrildiktan sonra hayatina devam etmis, artik sende devam etmelisin. 1 sene olmus, 1 sene az mı? 9 ayda, bir insan bebek olusuyor bak yani 1 sene ne kadar uzun. Seninde hayatına bunları dusunmeden devam etmen lazim, kendini boyle uzmeden, bundan bi 5 yıl sonra "evet genclik askiydi, guzeldi eglendik bitti" diye anlatirsin belki gulerek sende.

Ayrilmaniza uzuldum, gercekten uzuldum ama iliskiniz saygılı bir sonla bitmis, boyle bir durumda bırakmaktan başka çaren yok ve kendini bu kadar yıpratmaman lazım

umarım karsına cok daha mutlu olabilecegin biri cikar
Bigfrizzyhead bende hayatıma devam ettim zaten. Her ne kadar devam etsek de yinede içinde tarifi olmayan bir boşluk oluyor. Tamamlanmamış bir ruh tan kastım aslında buydu. Olmayacak şeyler için kendimizi zaten üzmeye gerek yok. İnsana kırgınlık veren şey aslında yaşadığı mutluluğun, sevginin, eğlencenin bir anda bitip gitmesi.
Merhaba,
Sadece yazdıklarını okudum ve tanıdığım birinin hikayesini anlatmaya geldim. Adı Hilal olsun.
Hilal klasik bir ailenin en küçük çocuğu, genç yaşta babasını kaybeden ve ailesi tarafından sürekli baskılanan bir insandı. Nereye gittiğine, ne yaptığına, kimle konuştuğuna hayatı boyunca karışılmıştı. Babası öldüğü andan itibaren abisi "babalık" taslamaya başlamıştı. Üniversite okusa bile bi iş bulup çalışmasına engel olmuş onun yerine gel benim yanımda çalış, ben de paranı vereyim demişti. Yani ne ekonomik ne gerçek anlamda hiçbir zaman gerçekten özgür olamamış birisiydi.
Bu arada uzun süreli bir ilişkisi olduğunu biliyordum, tabi çocukla ancak gizlice buluşabiliyorlardı. Ama yıllarca çıktılar. Sonra bir gün ne oldu biliyor musun? Bir gün tüm ilişkisini bitiriverdi ve birkaç ay sonra pat diye başkasıyla nişanlandı.
Peki gerçekten ne oldu? Ona sorduğumda bana şunu söyledi. Ona iş bul, gidebilirsen üniversiteye git, hayatını eline dedim. Abim gil beni sana vermez dedim. Yıllarca hiçbir ilerleme olmadı aynı dedi. O artık kurtulmak istiyordu bulunduğu esaretten. Baskıdan, hakaretten bazen dayaktan. Bu yüzden bir iki kişi istemeye geldi ve bunu bir çıkış yolu olarak görerek bir anda sözlendi. (Tabi bu süreçte ailenin evde kalacaksın, aptalsın, kaçırıyorsun şeklinde bir tutumu olduğunu da farzediyorum.) Şu an mutlu mu? Bilmiyorum, bence pek değil. Bir bebeği oldu, kayınvalidesiyle aynı evin farklı katlarında yaşıyorlar ve deli karı bahçe kapısını kitliyor o her istediğinde çıkmasın diye, birbirlerinden nefret ediyorlar. Sonuç olarak aradığı özgürlüğü bulamadı.
Yazını okuyunca o ayrıldığı çocuk da Hilal hakkında böyle düşünüyor olmalı diye aklımdan geçti ve paylaşmak istedim sadece. Umarım zamanla kalbin yumuşar ve hayat karşına doğru insanları çıkarır.
brunettow aslında birebir aynısını anlatıyorsun. Abisinden tut evdeki baskıya kadar. Abisi ve annesi beni istemiyorlardı, sadece ablası istiyordu beni. Ablası evlendikten sonra aralarında bana karşı iyimser olan kimse kalmamıştı. Benim anlamadığım şey şu "kötü bir alışkanlığım yok, ortamım yok, sadece işime ve sevdiklerime odaklanmış biriyim" neden istemediler beni? sadece dini sebepler gösterilerek bir insana nefret beslenir mi? kendileri çok dindar bir aile dahi değiller ki
ercansoy79 O insanlar seni tanımıyor sonuçta :( Maddi kriterleri ön planda olmuş olabilir. Bunun senin iyi, kötü, yeterli, yetersiz olmanla alakası yok. Benim anlattığım hikayede klasik bir anadolu aile yapısı vardı. Halam gil olur kendileri, hepsi de nohut kafalı. Kriterleri net: kızlarını verecekleri damadın işi, evi (tercihen de arabası) olacak, ailesi, oğlu da muhafazakar bilinecek.
Şu an bu durumun aklına bu kadar takılmasının başka sebebi de ilişkinin bir anda bitivermiş olması, senin kendini ifade etmeye, durumu idrak edip sebebini anlamaya imkanın bile olmamış (bunun genelde sebebi karşı tarafın bencillik/insafsızlık yapıp seni kafada bitirirken bunu sana sezdirmemesi olur). Belki de bu yüzden "ne zaman ihtiyacın olursa hep buradayım ben. Seni beklerim." demişsin (spoiler: birkaç ay sonra bu bayağı zoruna gidecek) Sana tavsiyem sebebi kendinde aramayı bırak. Sebep sen değilsin çünkü.
Bunun bir süreç olduğunu bil ve kendine zaman tanı. İlk birkaç ay bok gibi geçecek sonra bir anda fark edeceksin ki eskisi gibi gülmeye başlamışsın.
Sebebi her ne olursa olsun, 'sonuçta beni istemedi ok, ben de durmam' de ve kendi yoluna bak. Sana hak ettiğin değer veremeyenleri anında hayatından çıkar. Sonunda yalnız kalmayacaksın çünkü yeni insanlar hep gelecekler. (Yeter ki kırılmaktan korkup kendini kapama) Ve bunu yaptıkça çevrende sadece seni hak eden insanlarla kalacaksın.
Elessar2147 Sith Saber » Sosyal » İtiraf
İslamdan nefret ediyorum.
Dine inananlar bu nefretin sebebinin büyük kısmını oluşturuyor.
Birileri gelip diyecek din öyle değil insanlar düzgün yaşamıyor da %80 mi aptal olur be.
Hem kadına saç kapama gibi absürt bir yasağı getiren sapık bir zihniyet ne kadar doğru?
Ben ki 30 gün oruç tutup 5 vakit namaz kılardım. Kuranı anlayarak okumaya başladığımda dinin ne kadar saçma olduğunu gördüm. Ve nefret edilesi
Gizlenen 3 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
buna benzer durum bende de var. özellikle dini kullanarak insanlar duygularını sömüren insanlar yüzünden bende böyle bir nefret oluştu
İslam'dan nefret edilecek birşey yok. Dinin nasıl olduğunun da bir önemi yok. Herkes kendince farklı yorumluyor olayı.

Din, insanlara belirli bir kalıba girmesi için belli başlı talimatlar veriyor. Ve ucu açık kalan diğer herşeyin ise inancına uygun olup olmadığına göre karar vermen için sana bir düşünme alanı bırakıyor.

Ancak insanlar düşünmekten ve okumaktan aciz olduğu için, cemaatler ve cemaat liderleri gibi kanaat önderliğine girişen bir çok "çakal" piyasada türemiş durumda.

Ve bu da çelişkilere yol açıyor. Nefretinin bana kalırsa asıl hedefi İslam ya da başka bir din değil, çakalların beynini yıkadığı insanların düşünceleri.

Ebeveynleri tarafından cehennem anlatılarak din empoze edilmeye çalışılan insanlar ve kendisi için gönderilmiş kutsal kitabı okumak yerine başkasının yorumlamasına dayanarak belli bir kalıba giriyor.

Bu da zaten ortada tek bir kalıp yerine onlarca farklı Müslüman stereotipleri ortaya çıkartıyor. ISIS gibi İslami terör örgütleri de bunlara dahil.

Aslında Kuran'ı anlayarak okumaya başladığında -işin içine mantık sokmadan- çokta zararlı birşey olmadığını fark etmişsindir.

"Kadınların saç kapama" mevzusu bile çok farklı yorumlanabiliyor. Mesela sanırsam Nûr 31. Ayet'te geçen bir talimat bu.

"Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Dışarıda kalanlardan başka ziynetlerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar."

Şeklinde bir cümleden yola çıkarak başını kapatmak nedir? Başörtüsü zaten çölde kum fırtınasından korunmak için kullanılan bir giysi değil mi? "Dışarıda kalanlardan başka ziynetlerini göstermesinler" cümlesi bana göre takı toka gibi aksesuarlardan başka bir şey değil. Yakalarının üzerinden bağlamaları emriyse kolyelerini gizlemeleri için olabilir mi?

Tek bir ayet üzerinden bile bambaşka düşünceler ortaya çıkabiliyor. Bu da aslında dinin yoruma çok açık olduğunu ve yorumlamadan dolayı doğrusu asla bilinmeyen bir durum ortaya çıkartıyor.

Özetle; dinler insanlar için gerekliliktir. İyi veya kötü, eksik ya da farklı, ortak noktaları olan bir ahlak için zorunluluk bana kalırsa. Çünkü bu kadar insanı bir kalıba oturtmazsak, içinden çıkılamayacak ve zapt edilemeyecek kaotik bir toplulukla karşılaşırız gibi geliyor.
gelecekte müslüman olduğum için dışlanacağımdan ve nefret edileceğimden çok korkuyorum, şimdiden üniversite ortamlarında konusu açıldığında insanlar lgbt ye duyduğu kadar saygı duymuyor rastgele atıp tutuyor. ayrıca inanç dediğimiz şeyin doğru olup olmadığını sorgulamak için bilime başvurmak ta en baştan saçma değil mi , zaten bilimin kanıtladığı konularda bile inanmamakta ısrar eden milyonlarca insan var.
lazy hocam şimdi diyorsun ki herkes farklı yorumluyor vs de
Ben de sorarım bu hayat bir sınav demi. Sınav kaynağı da kur’an demi
Şimdi normalde eğer bir sınavdan 100 kişiden 90ı kalırsa ya sınıf salaktır ya da hoca yetersizdir
Ama bu kur’anda da böyle. Demek ki yeteri kadar açık değil bu kadar farklı ve YANLIŞ yorumlanıyorsa
Din gerekliliği de tartışılabilir.
Elessar2147 Sınav falan işin hikayesi zaten. Bu hayat bir sınav falan değil. Evine yemek taşıyan karıncadan hiçbir farkın/farkımız yok.

Mesele Allah'ın yeterli olması ya da olmaması değil. Yeteri kadar açık değil zaten. Bunda hem fikiriz.

Madem sınav/okul meselesine giriyoruz; üniversiteden mezun olduktan sonra başarılı bir kariyerin son aşamasına gelebiliyor musun? Hayır. Üniversite sana ilerlemen gereken yolun temelini hazırlıyor.

Kitabı da bu mantıkla düşünebilirsin; kitap sana uyman gereken mantığın temelini hazırlıyor. Fakat yine dediğim meseleye geliyor, insanlar kendi inançlarının kutsal kitabını, öğretisini okumaktan aciz. Başkalarının söyledikleriyle ilerliyor ve onların kuklasından başka birşeye dönüşmüyorlar.

Yine dediğim gibi, toplumu bir kalıba oturtmak için bir inanca gerek vardır kanımca.
lazy son dediğine de şunu ekleyeyim ülkeden islam etkisini azaltmadığın sürece huzur bulunmaz.
Yukarı