Kaydol
Giriş

nirnaeth

Ömer Hüner
Jedi Warrior
Eskişehir
Aralık 2018
İçinizden en az yarısını arzuladığımın yarısı kadar bile tanımıyorum ve yarınızdan azını hakkettiğinizin ancak yarısı kadar sevebiliyorum.
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
İstatistikler
Diziler detay
T. Süre
T. Bölüm
1.344 / 1.502
Filmler
T. Süre
14g 8sa
T. Film
157 / 247
 
Cevapladığı yorumlar
Bugrahan Sith Spy » Sosyal » İtiraf
Majör depresyon ve distimimin teşhisli olarak ikinci ama yaşadığım ve hissettiğim kadarıyla beşinci yılından selamlar.

Lisedeyken yaşadığım depresyonu hep görmezden geldim. Çünkü polis ya da asker olmak istiyordum ve doktora gidersem bu mesleklerin mülakatlarında karşıma çıkacağını biliyordum. Mezuna kaldım, polislik sınavına girdim ama parkurda elendim. Mecburen Celal Bayar’da bir sene okudum. Polislikten elenince her şey bir anda anlamsızlaştı. O zaman fark ettim ki, iyileşmek ve iyi hissetmek; polis ya da subay olmaktan çok daha önemliymiş.

Bu farkındalıkla hemen bir psikiyatriste gittim. “Başka bir şehirde, yeni bir başlangıç her şeyi değiştirir,” diye düşündüm. O yüzden Aydın’da, ilgimi çeken bir bölüm olan Radyo Televizyon ve Sinema okumaya karar verdim. Zaten çocukluğumdan beri babam sayesinde film ve diziyle iç içeydim. Ses tonum, diksiyonum ve sinemaya olan ilgimle belki bu alanda bir meslek edinirim dedim.

Yapım gereği enerjik, sosyal ve biraz da çocuksuyum. Eğlenceli yönlerimi hiç kaybetmedim. Kadınlarla iletişimim iyi ama çok fazla muhattap olmayı tercih etmem. Birçok ilişkim oldu ama hiçbirinde gerçekten duygusal bir bağ hissetmedim. Ta ki hayatımın kadınıyla tanışana kadar. Yaklaşık iki yıldır tanıyoruz birbirimizi. 7 ay birlikteydik. Sonra psikolojik durumlarımdan dolayı ayrıldık. O 8 aylık ayrılık sürecinde sadece onu bekledim. Beklediğime de değdi. 23 Nisan’da barıştık. Doğum günümden iki gün önce aldığım en güzel ve en erken hediyeydi. Şu an birlikteyiz ve bu beni mutlu ediyor.

Şu an sabahları Efexor 150, akşamları Efexor 75 ve sabah-akşam Lityum kullanıyorum. Ama pek etkili olduğu söylenemez. Hatta Lityum yüzünden tiroid seviyem arttı ve galiba bu yüzden daha depresif hissediyorum bilmiyorum emin değilim belki bu yüzden değildir sonuçta doktor değilim öylesine bir düşünce sadece. Son birkaç gündür insanlarla iletişim kurmakta çok zorlanıyorum. Aklımda sürekli intihar düşüncesi dönüyor. Ama bunu yapamam. Çünkü organlarımı bağışlamak istiyorum. Kendi hayatıma son vererek organlarımın da işlevsiz hale gelmesini istemiyorum.

Gittiğim doktor beni pek ciddiye almıyor gibi. İlaçlardan sonra durumumun kötüleştiğini söylediğimde, “Bu ilaçları iyi olmak için içiyorsun, seni nasıl daha kötü yapabilir?” gibi cümlelerle karşılaştım. Bir şey deyip saygısızlık etmek istemedim ama içimde ciddi bir kırgınlık oluştu. Bir şey denemezdi sanırım sonuçta adam doktor vardır bir bildiği.

Üniversite tatili geldi. Tüm arkadaş grubum memleketine döndü. Koca şehirde yapayalnız kaldım. Sevgilim de çalıştığı şehirde, görüşemiyoruz. Her şey üst üste bindi. Biliyorum, belki kafanı şişirdim. Ama gerçekten sadece içimi dökmek istedim.

Aşağıya da saçma bir fotoğraf koyarım belki. Büyük ihtimalle bana aittir ama henüz hangisini koyacağıma karar vermedim.
Gizlenen 6 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
İyi olmak umuduyla gittiğiniz bir yerden ilgisiz ve kırgın hissederek ayrılıyorsanız, bence bu bir problemdir. Farklı bir psikiyatrla görüşmenizde fayda olduğuna inanıyorum. Çevrenizdeki insanlar da dışarıdan öyle görünmese bile iyi hissetmiyor ve dolayısıyla size yeterli ilgi gösteremiyor olabilirler. Bu yüzden onları sıktığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Dışarıdan söylemesi kolay gibi gelebilir ama olay ve durumlara farklı perspektiflerden bakmak bazen sizi rahatlatabilir. Kendinize yeni meşgaleler edinebilirsiniz, olumsuz düşünceler için ne kadar az vaktiniz kalırsa o kadar iyi hissedersiniz diye düşünüyorum.
Nfms Derdim insanların beni dinlememesi veya birinin beni anlaması değil aslında orda biraz saçmalamışım açıkcası.Bu bireysel bir olay bu yüzden birinden yardım beklemiyorum açıkcası.(o kısmı kaldırdım)
Kullandığınız ilaçları bilmem, psikiatriye de gitmedim ama işe yarayacağına kesin emin olduğum bazı şeyler var, halihazırda uygulamıyorsanız paylaşmak istiyorum.
Öncelikle sağlıksız beslenmek, şeker tüketmek ruh halini ve enerjiyi kötü etkiliyor, hareketsizliğin de negatif bi etkisi var. Spor yapmak da yine enerjiye ve ruh sağlığına pozitif etki ediyor.
Erken kalkmak, güneş almak, dışarıda yürüyüş yapmak insanın doğası gereği yine olumlu etkiliyor.
Sosyal medya çoğu açıdan ruh halini kötü etkiliyor, anlamsız kaydırmalar en azından, sosyallik ihtiyacımınız bir kısmını sosyal medyadan karşılıoyrmuşuz o bakımdan işe yarıyormuş. İnsan sosyal bir varlık, diğer insanlarla etkileşime geçmek de enerjimizi yokseltiyor diye düşünüyorum.
Son olarak da kafein, nikotin ve alkol ruh sağlığını kötü etkiliyor, kafein enerji vermek için kulanıyoruz ama doğru kullanılmalı, mesela yatma saatinden 8 saat önce tüketimi bırakılmalı diyorlar çünkü uykuyu verimsizleştiriyormuş.
Ayrıca uyku da çok önemli, gece uykusunun daha önemli olduğu gibi yetersiz uyku da yine ruh sağlığını kötü etkiliyormuş.
Bu saydıklarımı internetten ve youtube videolarından takip ettiğim çeşitli kaynaklardan da bilimsel kanıtlarıyla okudum dinledim ama en çok da kendim tecrübe ederek inandım, burada kaynak göstermediğim için üzgünüm zamanım yok.

Ben ve diğer arkadaşlarım da gelecek kaygısı, umutsuzluk, hatta depresyon yaşayanlar da var, senin belki bir hastalığın vardır ama şunu söylemek istiyorum, hastalıktan dolayı olmasa da çoğumuz bu aralar 20-26 yaş aralığındaki arkadaş çevrem en azından bu dediklerimi yaşıyor, kendine fazla yüklenme demek istiyorum ne kadar faydalı olursa. Ayrıca iki arkadaşımdan da intihar düşüncesini duydum, yanlız değilsin diye söylüyorum, onlar işlerini zamanla yoluna koydular şimdi düşünmüyorlarmış ve iyi ki de kötü birşeye kalkışmadıklarını söylüyorlar, geçici bir dönemmiş onlar için.

Bunlara da dikkat ederek, geleceğe umutla bakmaya çalışarak, günleri verimli geçirerek, ne yapmak istediğine karar vererek biraz daha iyi olacağına inanıyorum .
Her şey kafada bitiyor. Psikolojik hastalıkların kesin bir tedavisi yoktur ve ilaçlar bunları ortadan kaldırmaya yaramaz. Belki o an için rahatlatırlar tıpkı stres anında sigara içen birinin hissettiği geçici rahatlama gibi. Ancak bu yalnızca anlık bir çözümdür. Çoğu psikolojik sorunun aşırı düşünmekten kaynaklandığını düşünüyorum. Gündelik problemlerin ve onların yarattığı kaygıların yükü, klasikleşmiş rutinlerin verdiği boğulmuşluk hissi. Mesela ben, her ortama uyum sağlayabilsem bile dışarı çıkıp insanlarla konuşmaktan nefret ederim. Ne kadar çabalarsam çabalayayım, insanlara güvenmek benim için çok zor. Sanki herkes düşmanım ve her an sırtımdan bıçaklanabilirmişim gibi hissediyorum. Bu yüzden, zorunda olmadıkça dışarı çıkmaktan kaçınıyorum. Her sabah uyandığımda göğsümde iğrenç bir his beliriyor. Her geçen gün yaşamaktan biraz daha nefret ediyorum. Fakat sorunlarımın çoğunun farkındayım. Yine de düşünce yapımı değiştirmek kolay olmuyor. Çünkü yaşadıklarımız, maruz kaldıklarımız bu hisleri ve düşünceleri kafamızın içine saplayıp bırakıyor. Ancak, bu düşünceleri ne zaman atlatabilirsek, işte o zaman kendimizi tedavi etmiş oluruz. Kimse gelip kafanın içindekileri çözemez; kimse tam olarak ne hissettiğini ya da ne düşündüğünü anlayamaz. Kendi kendinin doktoru olmadığın sürece, ilaçlar yalnızca bağımlılık yapan malzemelerden öteye geçemez.
Akileus Son cümlelerinize kelimesi kelimesine katılıyorum nirnaeth Açıkcası spor tarzı aktiviteleri fazlasıyla yaptığıma inanıyorum yaklaşık 1.5 sene boyunca düzenli vücut geliştirdim fakat mentalime pekte iyi geldiğini söyleyemem sadece yapıyordum.Yorumunuz için teşekkür ediyorum söylediklerinizi dikkate alacağım.
Hayat bir koşturmaca bu tür sorunlarla fazla vakit geçirirsen hayatı ıskalarsın. Sürekli koşturmak, birşeylerle meşgul olmak zorundasın. Bunu kendine alışkanlık edin.
anytime Söylediklerinin farkındayım ''Her Zaman'' abi :D Fakat sorun şu bu rahatsızlığın içerisindeyken rahatsızlık harici şeylere odaklanmak gerçekten çok zor.Anksiyete kaynaklı odak problemim yüzünden zevk alıp sevdiğim şeylere vakit ayıramıyorum.
Bugrahan vücut geliştirme sarmadıysa başka sporlar denenebilir, dışarıda koşu yapıyorum ben mesela çok sarıyor, mahalledeki çocuklarla tanışıp basket oynanılabilir, vücut ağırlığıyla kalistenik olabilir. Güneş ışığı almanın, uykunun, beslenmenin ve sporun ruh sağlığında ciddi önem taşıdığını düşünüyorum tekrar belirteyim.
nirnaeth Katılıyorum.Keşke ilkel bir zamanda yaşasaydım ağlamak yok,psikoloğa gidip sızlanmak yok tek dert üremek ve avlanmak gerçekten şahane bir yaşam hayali bile çok güzel.Yüksek ihtimalle diş doktoru olmadığından 30 yaşında(o dönem için baya yaşlı sayılırım) diş iltihabından ölürdüm.
darksyder Dark Jedi » Sosyal » Oyun
Arkadaşlar öncelikle selam. Her gamer gibi ben de oyun önerisi istemek için geldim.. Oynayacak bir oyunum kalmadı ne arkadaşlarımla oynayacağım yeni bir oyun bulabiliyoruz ne de tek başıma oynayabileceğim şeyler bulabiliyorum. Tüm önerilere açığım.
Dipnot: Lol, valo, cs, poe dışında oyunlar önerebilirseniz sevinirim.
Gizlenen 22 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Sevdiğin oyun türü nedir? Bir de sistemin her oyunu kaldırır mı? Ona göre önermeye çalışalım.
Hiçbir bilgi olmadan rastgele öneri: Mount & Blade II: Bannerlord
Savaş, sandbox, orta çağ, rol yapma oyunu, hem single hem multi oynanabiliyor.
PortRoyale sistemim i7 9750-h gtx 1650 32gb ramim var low da olsa çoğu oyunu oynayabilrim. survival olur mmorpg olur shooter olur bu tarz oyunlar daha ilgimi çekiyor. bannerlord'un multi oynanabildiğini bilmiyordum teşekkürler bu bilgi için.
Baya bilindik bir oyun ama belki bilmiyorsundur. Elden Ring, açık dünyası muazzam bi ton kılıç, büyü, ok, vb. itemlerle istediğin buildi yapıp Lands Between'in kaderini değiştircek bir Tarnished olarak maceraya çıkacaksın. Oyunun mekanikleri süper, soulslike türündeki diğer oyunlara göre çok daha kolay. (Zor bosslar yok değil ama oyun genel olarak diğer ds serilerine göre kolay, nereye gideceğini nispeten göstermesi olsun, map sistemi olsun, bossa öldüğün zaman kapısının dibinde doğup hemen kapışmaya devam etmek olsun.) oynamadıysan denemeni kessinlikle tavsiye ederim. İngilizcen yoksa hikayeyi fazla anlayamayabilirsin, ama çok mühim değil. Fiyatı biraz tuzlu ama bazı malum sitelerde %100 indirimde oldugunu duydum, yakında bir dlc de çıkaracakmış firma.

Yazım hataları olabilir kusura bakmayın.
Yumir elden ring'i dlc'si çıkınca alacağım yüksek ihtimal . İndirime de girmiş olur dlc ile paket olup satılacağı için. Sekiro ile zorluklarının benzediğini söylemişti arkadaşım ama ikisini de oynayıp deneyimlemediğim için herhangi bir şey söyleyemiyorum. Fiyat konusunda trde ucuz bir şey kalmadığı için alıştık artık ya ne yapalım bir zevkimiz var verelim parasını bari..
disco elysium, rpg sektörüne yön veren oyun. bence mutlu olacaksınız.
metro serisi önerebilirim hikayeli fps oyunu
ben agalarımla sakin sakin takılayım dersen astroneer, satisfactory, biraz nabız yükselsin sakin olmasın dersen don't starve together, lethal company, ikisinin arası olsun dersen de valheim (tam ortası değil biraz daha sakin) sea of thieves (bu da tam ortası değil aksiyona daha yakın) onun dışında the forest, terraria, stardew valley diye listeyi uzatalım, zevkine hitap eden vardır umarım
bütçe ve sistem el veriyor ise helldivers önerebilirim, PvE olması ile rekabetten uzak ayrıca arkadaşların kafana orbital lazer atıp gülüşmelerinde daha iyi tanırsın..

onun dışında biz CK3 oynayıp papalığı yok edip haçlı ordusunu kurutarak bizans imparatorluğunu çökertmeye çalıştığımız 40 saatlık oyun kaydımız var.. çok değişik şeyler dönebiliyor hayal gücünüze bağlı biraz

*dipnot; arkadaşlarına güvenmiyorsan karına sahip çıkman gerekir, agalarla ara açan oyundur :D
Dying light 1 ve 2, ac serisine bakabilirsin, pcde orjinal varsa last of us part 1, uncharted lost legacy ve bir a thefs end,the witcher 3 bakabilirsin, a plague tale serisi, the wolfeinstein serisi, bioshock serisi, metro serisi, yeni çıkan no rest for the wicked aldım bende ama erken erişim yinede güzel bir izometrik souls like bakabilirsin, bunlar tek kişilik oyunlar

Aklını karıştırmamak adına bunlara istersen bakabilirsin sıkmayan seriler
crennips disco elysium'u listeme ekledim teşekkür ederim bugragunes metro serisini bitirdim ama yine de teşekkür ederim önerin için DrHellCat satisfactory oynamayacak kadar zevksiz arkadaşlara sahibim tek başıma da bi yerden sonra çok sıkıcı gelmeye başladı. Don't starve ve lethal için de aynısı geçerli sıkıldım diyip 2 oyun sonra bırakıyorlar. Valheim'e bakacağım sot'u da tek başıma oynayabilir miyim emin değilim ama deneyeceğim. Forest terraria ve stardew vazgeçilmez oyunlar zaten teşekkür ederim önerilerin için. itsblu helldivers'ı deneyeceğim bunu bir arkadaşım daha önermişti. AMA KESİN KARIMI ÇALAR ARKADAŞLARIM CK3'Ü LİSTEDEN ELEMEK ZORUNDAYIM ÜZGÜNÜM. ilkerozalp dying light serisini çok severim ama last of us ve uncharted'ı deneyeceğim. Witcher'ı galiba 2 kez bitirdim. Bioshock serisi bi ara büyük indirimdeydi almıştım ama oynamamıştım bu önerinden sonra oynayacağım teşekkür ederim.
Subnautica1-2 oynadin mi benim cok hosuma giden oyunlardi
wadu14 subnautica'nın 2. oyunu olduğunu yeni öğrendim desem beni çok linçler misin acaba..
darksyder yakinda 3. Oyunu geliyor. Bilgisayarima gectigimde sana diger oyunlarida önereceğim ama hep single oyunlar
wadu14 heycanla bekliyorum birazdan subnautica'nın 2. oyununa bakayım haber bekliyorum senden
darksyder Dostum ilk olarak mmorpg demişssin yukarda bulaşmanızı hiç bir şekilde tavsiye etmem bu oyun türüne hayat söndürür bilinçsiz oynanması bilinçli oynarsanda hiç bir yere gelemezsin Ama illa MMORPG öner dersen Black Desert(Oyunu hikayeli bir şekilde oynayan tek manyak ben olabilirim), Silkroad önerebilirim.
Arkadaşlarınla oynayıp güzel zevk alacağın zaman öldürecek bir oyun ise Track Mania yarışlı platform kurmalı,Phasmopfobia korkulu.
Singlelarda Yukarıda önerdikleri gibi Bannerlord AC serisinin çoğu oyunu Crysis serisinin 3 oyunu (Rdr,Witcher,Skyrim,Mass Efect,Persona,Baldurs bunları söylememe gerek yoktur)
Sonradan geldi aklıma Rocket League arkadaşlarınla oynanabilecek bir oyun oda
Shadow Of Mordors aklıma başka bir dünya geliyoda biraz yoğunum tam detaylı yazamadım müsait olursam tam detaylı yazarım
wadu14 merhaba, bazı kullanıcılar subnautica 2 için birinci oyuna göre yeterli olmadığını söylemişler. Sizin fikirleriniz neler?
bugragunes cok daha kisa suruyor oyun ama hikayenin devami acisindan cok guzel bir oyun olmus
bu arada xbox store'da subnautica 2 diğer mağazalara göre uygun fiyatta. Hatta subnautica 1 de öyle. Almak isteyen varsa tercih edebilir. steam'deki indirimsiz fiyatı 500 lira.
bugragunes abi bunu benim simdi bir begeni sayesinde gormem disinda sorun yok 3 cikti cikcak artik :D bence ikinin muhabbetide cok farkli bir muhabbetti beni tatmin etti ama kisa surdu gibi oldugezegenin bambaska bir tarafinda bambaska hayvanlar mimar konsetinin genislemesi beni hosnut kilmisti simdi 3. Oyuna yakin fantazi yapip 1 den geri baslayacagim
wadu14 üçüncü oyunun asıl olayı coop olması bence. Temayı nasıl işleyecekler merak ediyorum aslında çünkü ilk iki oyunda yalnızlığı iliklerine kadar hissediyordun. Yeni bir şeyler göreceğiz gibi
bugragunes 2. oyunda insan görünce elim ayağım titremişti :D
soulslike oyunlara giriştin mi hiç, dark souls 3 veya elden ring ile girişilerbilir.
bana steam'ini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim
ben bu aralar hitman world of assasination oynuyorum bayıldım istersen bir incele
polatcbk Sith Warrior » Sosyal » Öneriler
Koşuyla arası/bilgisi olan var mı? Rutinime kardiyo ayağına sabah koşuları eklemek istiyorum, normalde koşmadığım için bu işin içini pek bilmiyorum. Haftada 5 gün antrenman yapıyorum. Koşuyu haftada 3 gün sabah 06:30 civarı yapmayı düşünüyorum bir de eaa-nac600-carnitine kullanacağım. Koşu nasıl yapılır nasıl başlanır vs öneri, tavsiye veyahut kişisel tecrübeleriniz varsa yazarsanız sevinirim.
Gizlenen 8 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Konu ile alakalı tek bildiğim ve en önemli nokta, zamanında Capoeiraya giderken ve koşu turuna başlamadan önce, bacakları ve dizleri esnetmek veya açmak, ayakları arkadan ellere değdirebilmek, sağ ve sola doğru bacakları açarak esnemektir, bunları yapınca(kısa 10dk felan sürer) sana Patch atmışlar gibi oluyor :D Şaka değil ısınmadan olmaz
Koşu, basit bir biçimde insanın her iki ayağının da belirli bir periyotla yerden kesilerek vücudunu ileri doğru hareket ettirmesidir. :) şaka bir tarafa spor yaptığına göre kondisyonun iyidir kendine bir menzil belirle düzgün ritimle nefesini doğru kullanarak başla arkası gelir zaten zamanla menzilini artırırsın ama koşarken kullandığın ayakkabı önemli koşu ayakkabısı ile koşarsan daha rahat koşarsın şimdiden kolay gelsin.
ilkerozalp Trde Capoeira veriliyor muymuş ya :D Isınma konusunu aksatmam kesinlikle o konuda bilincim var. Sadece nasıl bir düzende başlamam lazım onu tam kestiremedim, muhtemelen direkt yarım saat tempolu koşamam diye düşünüyorum.

ToruKMactoR Koşu ayakkabısı olmadan olmaz zaten abi ya heves ettim iki üc ekipman da aldım ahahakdh Antrenman kondisyonum nabız kontrolüm falan iyi de lisenin ortasından bu yana maks 3 defa sprint atmışımdır onun dışında koşmadım bile o yüzden biraz düşündürüyor nasıl yapacaz diye. Bir kaç rehber bakındım 7dk yürüyüş 5dk tempolu şeklinde sıra sıra yapılması öneriliyordu bakıcam artık o anki duruma göre.
Tabanı uygun bir koşu ayakkabısı yarım saat. Eya 20dk koşu için enerjini korur, ham isen 30dk aşman iyi olmaz zamanla 40 olabilir, sadece koşu, ağır veya hızlı tempo senin kapasitene kalmış.

İstanbulda hem anadolu hemde avrupa yakasında capoeira var, 4. Leventte idi Axe Capoeira ismi, yerindemi hala bilmiyorum, haftasonlarıda akrobasi dersi felan veriyorlardı, yan prangayı oradan öğrenmiştim seneler önce, kolaylıklar sana
ilkerozalp Teşekkürler öneri için dikkate alacağım. Çok iyi denk gelmiş ya, ben ilkokuldayken tony jaa'nın bi filminden keşfetmiştim capoeirayı, sonradan lateef crowder'ı undisputed 3te yine görmüştüm. Yapmayı çok istemiştim de yakın şehirlerde bile bulamamıştım o zamanlar. Sevindim senin adına :)
profesyonel değilsen spor zarrrarlı hemşerim, iinsan vicutu bir kerem koşmaya görem yaratılmamışki yörümek için yaratılmış

ben şahsen epeydir koşmuyorum bi zararını görmemişem
Hedefine bağlı olarak değişir, amacın yağ yakımı ise başka kardiyovasküler sistemim gelişsinse başka koşabileyimse başka. Bence bunların arasında en ideal seçenek "koşabileyim" seçeneği.

Bunun için de coachto5k programlarını uygulamanı tavsiye ederim. Sıfırdan 5km koşacak seviyeye geliyorsun zaten, bunun yanında ben haftalık idman programıma ağırlık antrenmanları sonrasında bisiklet eklemeyi tercih ediyorum. Haftada üç gün de bisiklet sürüyorum, kardiyo için gayet makul oluyor sana da tavsiye ederim.

Koşuda varsa akıllı saatin oradan nabız takibi yapman faydalı olabilir, dehidrate olmamaya çalış. Mutlaka koşu ayakkabısıyla koşmaya başla, decathlonda fena olmayan ayakkabılar var. Bütçene göre Nike da bakabilirsin.

Yine söylüyorum hazır koşmak istiyorsan bence Ironman tarzı bir programa hazırlan, hem uzun soluklu olur hem de pek çok alanda kendini sınamış olursun :)
Düzenli koşu yapan biriyim, teknik bilgim pek olmasa da pro koşucu kuzenimden bazı tavsiyeler aldım aktarayım,
Koşu öncesi esneme yapma biryerlerini yırtarsın önce 10 dk ısınma yap gerekirse yavaş koş, koşu sonrası sıcak vücutla esneme yap. Ben mesela evden parka kadar yavaş koşuyorum sonra parkta enseme ve ısınma yapıyorum bacakları totoya vurmak gibi jumping jackgibi öne eğilme vs, sonra asıl koşuma başlıyorum.
Yemek yedikten 2 saat sonra koşarsan performansın iyi olur, dayanabiliyorsan 3 saat daha iyi diye gözlemledim kendimde.
Koşudan önce takviye olarak 45dk önce kahve içsen yeterli olur.
Aç karnına koşu performansı bayağa düşürüyor, kondisyonu arttırıyor mu emin değilim, yağ yakıyor mu ona da emin değilim ben aç karnına koşuyu bıraktım tatsız oluyor .
Yeni koşuya başladıysan yumuşak koşu zemininde koşarsan sakatlık riski azalır.
Tek seferde 3km koşup eve gideyim diyip kendini zorlamak yerine 1km koşup yürüyüp 1-1-1 şeklinde yaparsan daha sağlıklı olur.
Koşu kıyafetlerini ektra terleyeyeim diye kalın giyme doğal olarak terlesin vücut.
Nefesini adımların ve ritmin ile uyumlu olacak şekilde ve burundan nefes alacak şekilde ayarlamya çalış uzun vadede koşabilmenin sırrı nefes, benim burnum tıkalı olduğuiçin mesela bi ağız bi burun nefes çekiyorum sonra iki ağızdan nefes veriyorum tempolu şekilde.
Koşarkenki vücut şeklin çok önemli, yavaş ve dikkatli şekilde başlayarak internetten de araştırarak doğru postürde koştuğundan emin olmalısın, koşarken kollarını dengelemek için kullanmalısın.
İleri aşamada koşarken bacaklarını daha çok açma ve kendini sıplatma veya ayaklarını totoya değdirme antrenmanları yaparak koşarken bacaklarını optimal şekilde açtığından emin olabilirsin, en azından dizine fazla yük bindirmeyecek kadar doğru yapsan yeter.
Eskişehirde beraber koşu yapmak isteyen arkadaşları beklerim bu arada.
nirnaeth akşamın bi vakti koşu hakkında bu kadar bilgi öğreneceğim hiç aklımın ucuna gelmezdi fdkasjhfkjds. peki bir şey sorcam, ben mesela kapalı alanda klimalı, koşu aletinin üzerinde aynı tempoda 15-20dk koşabiliyorsam, dışarda koştuğumda 3dkda dalağım şişiyo hemen bunun sebebi tempoyu ayarlayamadığımdan mı kaynaklı niye oluyo bu
Lonarad bilgim yok ama biraz mantık yürütmek istiyorum. Muhtemelen dışarıda koştuğunda kendini ittirmen ve bandın aksine kendi temponu belirlemen gerekiyor, ve muhtemelen dışarıda koşarken kendini ittirip yola bakıp ellerinle denge sağlamak gibi ekstra çabaların olduğu için vücut çabuk yoruluyor. Aynısını beraber koşuya çıktığım bazı insanlar da dedi salonda koştuğumun 1/3 ü kadar anca koşabildim dışarıda diye, demekki var öyle birşey, ben salonda ciddi koşmadım hiç sıkıldım 5dkde.
éarth Ya başlangıçta antrenman harici çok hareketsizim diye yağ yakımına faydalı olması açısından düşündüm de sonradan genetiğim yatkın diye (180boya 89cm iç bacak) bir de hybrid antrenman yaptığımdan direkt koşu tarafına yöneldim (her şeyi ortalamadan daha iyi daha doğru yapayım kafası). Sürekli abuk sabuk oturmaktan genu valgum oluşmuş hafiften, biraz da içe basmaya başlamışım eskiden böyle değildi. Normalde tüm vücut için stretching rotation flexion çalışıyordum dizleri ve ayak bileklerini de ekledim. Bide bu 10 günlük süreç içerisinde ana antrenmanlara 2 gün off verip 3. günde yarı maraton koştum meraktan. salonda vs kardiyo yaparken de bisiklet harici nabzım yükselmiyordu test etmek istedim yine zone1den yukarıya çıkmadı 1 saat 58 dakikanın sadece 13 dakikası zone 2 de 9 dakikası zone 3de gözüktü göğüs bandına göre, tabi rotamda pek eğim vs yoktu düzlük sayılırdı. Bir de ayak yapıma uygun olduğu için Asics gel kayano 30 sipariş ettim ayakkabı olarak. Bendeki UA'lar odun gibi geldi. Bir daha yarı maraton dener miyim bilmiyorum 3-5 aya belki. Benim amacım öyle koşucu vs maratoncu falan olmak değil çünkü dediğim gibi hybrid antrenman yapıyorum kas yıkımıyla vs uğraşmak istemem. Amacım vücudumu en iyi şekilde yüksek mobilite ve kondisyonda kullanabilmek. Koşmayı çocukluğumdan bu yana da pek sevmiyorum zaten, küçükken ring sporları yaptığım zamanlar zorla grup koşularına çıkıyordum. Pahalı olmasa direkt güzel bi gravel bisiklet alıp takılırım valla :D

nirnaeth Ben direkt sabah uyandığımda çıkıyorum ya, yaşadığım yer gün içinde fazla sıcak oluyor. yarım saat öncesinden eaa+nac600+carnitin kafein vs alıp 06:30 gibi başlıyorum haftada da maksimum 150 dakika falan yaparım herhalde bundan sonra. ilk 1 hafta dediğin şekilde interval yaparak başladım baktım kondisyonda sıkıntı yok devam ettim ben de. esnetme konusunda bilinçliyim aktivite öncesinde öyle kası germem sonrasında rahatlama amaçlı yaparım. Uzun koşmaktan ziyade şu diz ve ayak bileği eklemlerini düzelteceğim, koşu posturumu falan geliştireceğim. Adımlarım çok sağlıklı değil şuan. O dediğin fazla açma olayını yaşıyorum istemsizce.

Lonarad Muhtemelen sabit tempo farkındandır. Ben de koşu bandında koşamıyorum garip geliyor. illaki dengem bozuluyor biraz sağa sola veyahut bacağı daha fazla açma olayı oluyor. Ama hızlı bir yürüyüş yaparken mesela koşu bandında daha rahat ediyorum. örnek olarak 1 kilometreyi yürüyerek koşu bandında daha rahat ve hızlı tamamlıyorum. Sen de muhtemelen bant harici serbest koşarken temponu stabil tutamıyorsundur fazla hızlanıyorsundur veyahut seni sınırlayan bir alan olmadığı için bacak konumlandırmalarını yanlış yapıp fazla efor sarf ediyorsundur.
Bugrahan Sith Spy » Sosyal » Öneriler
Selam arkadaşlar,
Uzun zamandır yüzümde aşırı terleme problemi yaşıyorum. Özellikle alın, burun üstü ve yanak bölgem, bazen hiçbir fiziksel efor sarf etmesem bile sırılsıklam oluyor. Sıcak havalarda zaten kaçacak yerim olmuyor ama kışın bile durup dururken yüzümden ter boşalabiliyor. Aynı sorunu yaşayanlar varsa nasıl başa çıktınız, hangi yöntemleri denediniz? Paylaşırsanız çok sevinirim.
Gizlenen 11 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Daha detaylı bilgi lazım. Örneğin kilolu musun? Zayıf mı? Sadece tek bir bölgede mi oluyor yoksa heryerde mi falan fistan gibi.
CHATGPT'ye yazayım dedim bunu yazdı.

Yüzdeki aşırı terleme (yüz hiperhidrozu) oldukça can sıkıcı ve sosyal yaşamı etkileyebilen bir durum. Sadece sen değil, bunu yaşayan birçok kişi benzer zorluklarla mücadele ediyor. Sebepleri çeşitli olabilir: genetik yatkınlık, primer hiperhidroz (belirgin bir nedeni olmadan aşırı terleme), anksiyete, tiroid problemleri, bazı ilaçlar ya da metabolik bozukluklar. İşte bu durumla baş etmeye çalışan pek çok kişinin deneyimlediği bazı çözüm yolları:


---

1. Dermatolog ve Nöroloji Değerlendirmesi

İlk adım: Altta yatan sistemik bir hastalık olup olmadığını anlamak. Tiroid fonksiyon testleri, kan şekeri, stres düzeyi (anksiyete bozukluğu vb.) kontrol edilmeli.

Primer hiperhidroz tanısı konursa, aşağıdaki tedavi seçenekleri önerilebilir.



---

2. Tedavi Yöntemleri ve Kullanıcı Deneyimleri

Topikal Solüsyonlar (Alüminyum Klorid Tuzu)

Genellikle gece sürülür (örneğin "Drysol", "Odaban").

Yorumlar: Koltuk altı için daha etkili; yüzde tahrişe neden olabiliyor. Cildi hassas olanlarda dikkatli kullanmak gerek.


Botoks Enjeksiyonu

Ter bezlerini geçici olarak felç eder, 4-6 ay etkilidir.

Yorumlar: Alın ve burun üzerindeki terlemeyi büyük oranda durdurduğu bildirilmiş. Ancak pahalı ve özel uzmanlık gerektirir. Her yerde uygulanmayabilir.


Iontoforez (elektrik akımı ile tedavi)

Ellerde ve ayaklarda yaygın kullanılır ama bazı cihazlar yüz için özel aparatlar sunar.

Yorumlar: Düzenli kullanıldığında etkili; ancak yüz için daha az yaygın ve sabır ister.


Antikolinerjik İlaçlar (örn. glikopirolat, oksibutinin)

Terleme sinyallerini baskılar.

Yorumlar: Ağız kuruluğu, bulanık görme gibi yan etkileri olabilir. Doktor kontrolünde kullanılmalı.


Cerrahi Seçenek (ETS - Endoskopik torakal sempatektomi)

Yorumlar: Kalıcı çözüm olabilir ama ciddi bir ameliyattır. Özellikle ellerdeki terleme için tercih edilir. Kompansatuar terleme (vücudun başka yerlerinde artış) riski vardır.



---

3. Günlük Yaşamda Alınabilecek Önlemler

Soğuk suyla yüz yıkamak

Stresle baş etme teknikleri (nefes egzersizi, meditasyon)

Pamuklu ve nefes alabilen giysiler giymek

Klima, vantilatör gibi serinletici cihazları bulundurmak

Yüz mendili, soğuk sprey, termal su spreyi kullanmak
Vader lordum, boyum 1.80, kilom 82 ama bu terleme sorununu 70 kiloyken de yaşıyordum. Terleme sadece yüzümde oluyor, en yoğun da alın bölgemde.
Bugrahan sorun etmeyip rahatça terlemeye devam et demekten başka birşey gelmiyor aklıma. Eğer baskılar bu sefer daha farklı yerlerde ortaya cıkıyor. Bir tanıdığımın elleri çok terliyordu. Operasyon geçirdi bir daha elleri terlemedi ama daha önce hiç koltuk altı teri sorunu yaşamamışken elleri halledince birden oradan terlemeye başladı. Yani vucut o teri atacak, sen engel oldukça kendisine başka yol yaratacak.
Bugrahan bu tarz bir sorun babamda var bir öncesinde genel bir kontrol hiçbir şey çıkmazsa kalp doktoruna görün bence babamın kalp rahatsızlığı var ve aynı sorunu yaşıyor umarım bir şey çıkmaz geçmiş olsun

Lordun dediğigi gibi ter bezlerini aldırmak gibi bir hataya düşmeyin yüzündekini alsan koluna kolundan olmasa kasıklarından her türlü atacaksın eğer bir sağlık problemin yoksa bununla yaşamaya alışmak lazım herkesin vücudu farklı çalışıyor
Bu tarz mevzular ameliyat ile çözülüyor diye biliyorum.
Vader anladım lordum sanırım kaderimdir diyip üzülmemeli.
Aynı sorun bendede var bro benim tüm vücutta var ama malesef. Hiperhidroz troidden falan kaynaklı bir şey değilse kalıcıı olarak çözülmüyor. Hele yüz kafa bölgesindekine hiç çare yok. Bir şekilde yaşamayı öğrenmen lazım. Elde ayakta falan olsa iyonferez cıhazı ile belirli bir seviyeye kadar indiriliyor. Veya koltuk altı olsa çok güçlü roll-on çeşitleri var bir nebzede olsa engelleyen. ama yüz kafa bölgesi için yok malesef. Bir sorum var ankisiyete sorunları yaşıyor musun sosyal hayatta? Eğer yaşıyorsan ve terleme sorunun varsa anksiyete terlemeyi daha da arttırabiliyor belki psikolojik olarak rahatlamaya çalışabilirsin ve bu biraz azaltabilir. Ameliyat asla önermiyorum çünkü çok dengesiz bir durum ve her vücüt farklı tepki gösteriyor. Bazıları bölgesel terlemeyi keserken çözüme kavuşuyor bazıları ise vücudunun diğer bölgelerinde çok daha şiddetli refleks terlemelere sahip oluyor. Tıp henüz buna garanti bir çözüm bulabilmiş değil.
tremeloser şuan aktif olarak majör depresyon ve distimi tedavisi görmekteyim
Bugrahan

Antidepresanların hiperhidrozis yan etkileri mevcut, antidepresan kullanmazken de bu sorunları yaşıyor muydun? Yüzünün hepsinde mi terleme var yoksa belirli bir kısmında mı?
Genel olarak sıcağa dayanıksız mısındır?
Ailende bu şekilde tipik olmayan terleme öyküsü olan başka birisi var mı?
Baş boyun bölgende geçirmiş olduğun ameliyat veya yaşadığın travma var mı?
Yüksek tansiyon, baş ağrısı, titreme, panik atak benzeri semptomlar yaşıyor musun?

Bu soruları cevaplarsan yardımcı olayım.
éarth Antidepresan kullanmadan önce de terleme sorunu yaşıyordum. Sadece alın bölgemde yoğun şekilde terleme var. Sıcağa pek dayanıklı olduğum söylenemez .Ailemde bu tip bir terleme öyküsü görmedim. Herhangi bir ameliyat veya travma geçirmedim baş bölgemde. Yüksek tansiyon, baş ağrısı, titreme, panik atak gibi semptomlar yaşamıyorum.
Bugrahan Tiroid fonksiyonların ve nörolojik muayenen olağansa, başka bir şikayetin de yoksa primer fokal hiperhidrozis düşünülebilir. Dermatolog görsün Botox a ile 4-12 ay periyotlarla kontrol altına alınabilir çok rahatsız ediyorsa. Geçmiş olsun.
éarth çok teşekkür ederim en yakın zamanda görüneceğim.
Yüzünü yıkadıktan sonra peçete ile silmek suretiyle temizle bir süre sonra yüz kendi yağ dengesini buluyor ve ekstra yağlanma olmuyor. Terlemeyi önler mi bilmem ama bunun fazla terlemeye bayağa faydası olur diye düşşünüyorum en azından yağsız olur

şöyle yapacaksın, sabun ve diğer kimyasal temizleyicileri kullanma ektra bi kirlenme olmadıkça, duşta da ektra birşey olmadıkça yüzüne kimyasalla yıkama ( duşta yüzüne gelen şampuan sorun değil mesela ama duş jeliyle çitileme yani ).
yüzünü sık sık yıka gün içinde ve dediğim gibi temiz peçeteyle kurula havlu ile değil ve ellerini her seferinde öncesinde sabunla, uzun süredir bu yöntem sayesinde burun ve alın bölgemdeki aşırı yağlanma sorunundan ve sivilcelerden büyük oranda kurtuldum, arada sabunla girişiyorum tabi ama sonrasında aşırı kuruyor ve akabinde aşırı yağlanıyor .
imacross Dark Jedi » Sosyal » Genel
Selamlar, digital nomad olarak Barcelonada yaşamaya başladım. Bu taraflarda yaşayan veya tatil planı olup da kahve içmek isteyenler ulaşabilir. Yerleşmeyi düşünüp sorusu olanlara da yardımcı olabilirim
selam, vize sürecinden ve oraya yerleşirken yaptığın şeylerden biraz bahsedebilir misin? remote bir işte mi çalışıyorsun
Ne iş yaptığınızı sorabilir miyim
Yukarı