Sırtınızda sizi boğan birisi vardır(o birisi kendinizden başkası değildir.) Bu sürekli taşıdığınız öyle bi yüktür ki konuşmaya bile enerjiniz yoktur, gözlerinizi zor kırparsınız. cenin pozisyonunda oturup hafifçe ileriye geriye sallanmak istersiniz geçsin diye. Hafifte rahatlatır bu durum belki. Siz böyle hissederken tebessüm ettirecek bir olay olur. O olaya öyle bi gülersiniz ki, ve güldüğünüz zaman sanki odanın içine yayılan sprey gibi kalbinizden başlayan o şey vücudunuza yayılır. O kadar ihtiyacınız varmış ki o duyguya kendinizi zorlarsınız gülmek için. Dakikalarca, tekrar tekrar hatırlayıp tekrar tekrar gülmek. Bir taraftan da bu hissin kısa sürede biteceği korkusu da vardır. Çölde suyu az kalmış susuz bir bedevi olursunuz. Geleceği düşünemeyecek kadar muhtaçsınızdır o suya. kafanızı daldırırsınız, yarın yokmuş gibi içersiniz. Böyle hisseden var mı çok merak ediyorum. Bu zayıflık mı, nankörlük mü, çocukluk mu?