İstatistikler
En çok dinlediği şarkılar
Cevapladığı yorumlar
RFID Kart Okuyucuların (işe giriş çıkış yaparken kart okuttuğumuz cihaz) taşıma servislerine takılabilen versiyonları var mı ? Mevsimlik işçi taşıyoruz. günlük ücretlerini yevmiye kartı şeklinde alıyorlar. kimisi kartlarını biriktirip ay sonunda parasını toplu alıyor bazıları haftalık bazıları günlük.
Bir kart kaybında bir günlük emekleri zayi oluyor. bu işi yapan herkes hala bu düz kartv vermeli sistemi kullanıyor. pek çok sorun da cabası. emek kaybını sıfıra indirgemek için bizim servislere böyle bir sistem kurmayı düşünüyorum böyle bir şey var mı ?
Bir kart kaybında bir günlük emekleri zayi oluyor. bu işi yapan herkes hala bu düz kartv vermeli sistemi kullanıyor. pek çok sorun da cabası. emek kaybını sıfıra indirgemek için bizim servislere böyle bir sistem kurmayı düşünüyorum böyle bir şey var mı ?
Gizlenen 10 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Herkesin bir kartı olsun, günlük kart okuyucuya mı bassınlar diyorsun? Eğer doğru anladıysam gelinmediği günde de birbirlerinin yerine kart basmak suretiyle haksız kazanç sağlanabilir. Servisler üzerinden bir sistem kurmak istiyorsan manuel olarak yoklama alınabilir.
Onların temel mantığı her kartın farklı bir id'si oluyor işte a kartının 1000 b kartının 11000 gibi sonra bir tanede rfıd okuyucu oluyor işte a kişisi a kartını okuttuğunda onun kartının idsi sistemde gözüküyor sen de diyorsun ki 1000 ID ye sahip kart yani a kartı Mehmet kişisinde a kartı sistemde okundu gözüktüğünden Mehmet kişisini geldi kabul ediyorsun işin özü donanım olarak çok maaliytli bir sistem değil en temelde kartlar bir laptop bir de rfıd okuyucu lazım yazılımsal kısmında bilen biri için yine çok zahmetli olcuğını sanmıyorum yapmasıda kolay. Yukarda dendiği gibi bir birilerinin kartlarını alıp basarlarsa o zaman sorun çıkabilir ama
PortRoyale abi işte öyle bir sorun olma ihtimali de çok. evden 2-3 çalışan aldığımız da oluyor. Deftere kaydetsek bile adamlar kart kaybedince işi verenler vermiyor parayi. Yani en azından emek kaybını sıfıra indirgemeye çalışmak için böyle bir şey düşündük de nedir nasıl yapılır
DR_zoon internette araştırdım da fazla maliyetli değilmiş hocam arabaya nasıl entegre edilir bilmiyorum. Birbirinin yerine kart basma işinin olmaması için gelişmiş bir şey almam lazım galiba.
işte datayı kontrol edince sistemde ahmet var ama ahmet bugün gelmediyse yani bu sırıtır zaten 20 tane adam taşınıyor en fazla.
DR_zoon internette araştırdım da fazla maliyetli değilmiş hocam arabaya nasıl entegre edilir bilmiyorum. Birbirinin yerine kart basma işinin olmaması için gelişmiş bir şey almam lazım galiba.
işte datayı kontrol edince sistemde ahmet var ama ahmet bugün gelmediyse yani bu sırıtır zaten 20 tane adam taşınıyor en fazla.
aliheyn arabaya entegre etmek derken böyle servisle falan mı yaşıyorsunuz anladığım servise binen okutucak kartını oturacak yerine. NFC özellikli bir tabletle bile belki excell tablosu tarzında yoklama alınabilir bazı cihazlarlarda NFC oktunca hangi eylemi yapıcağını seçebiliyorsunuz mesela bu kartı oktunca şu Instagram hesabını aç tarzında servise binen tablete okutur tablette ismini direkt Excel listesine yazar ya da olan ısmin yanına o tarihli + koyar yapılmayacak bir şey değil istersen çok acelesi yoksa 1 aya kadar ben yapabilirim sanırsam istediğin tarzda bir şey
parmak bassın geçsin kişiye özel teker teker kendi üzerinde bulunan kaybedemeyeceği parmak yedek olarakta serçe parmak baş parmak işaret parmak
mobydicq42 işaret parmağı gidici olabilir şarjlı bahçe makasına geçiş yaptılar hala elini parmağını kaptıran var
Parmak basma sistemi hiç olmaz, bu artık yasal değil arkadaşlar.
"Şirketlerin ya da işverenin çalışanların giriş-çıkış takibini yapmak için parmak izi gibi biyometrik veri işleyen sistemler kullanması özel hayatın ihlalidir. Kişisel Verileri Koruma Kanununun oluşturduğu hüküm ile parmak izi ile mesai takibinin yasalara aykırı olduğu karara bağlanmıştır."
"Şirketlerin ya da işverenin çalışanların giriş-çıkış takibini yapmak için parmak izi gibi biyometrik veri işleyen sistemler kullanması özel hayatın ihlalidir. Kişisel Verileri Koruma Kanununun oluşturduğu hüküm ile parmak izi ile mesai takibinin yasalara aykırı olduğu karara bağlanmıştır."
Var bazı şirketler kullanıyor. Çalışan kişi servise binerken kart okutuyor. Kartını okuttuğu vakit mesaide olarak görünüyor.
anytime onun datası için bir bilgisayar şart mı abi telefona gelse kaydolsa bir uygulama vasıtasıyla baksak ona göre ödemeleri halledebilsek süper olurdu
aliheyn belki yapılmıştır öyle bir yapı. Normalde bu cihazlar internet üzerinden insan kaynaklarının kullandığı programa yansıyor. Pdks sistemi diyorlar buna. Okutma cihazında internet olması gerektiği için 4G üzerinden haberleştirme yapılabilir.
mesela ; https://idenfit.com/tr/moduller/pdks
mesela ; https://idenfit.com/tr/moduller/pdks
ilk sorunuza cevap olarak, evet serviste kart basma olayı mümkün. örneğin eczacıbaşının çalışan servislerinde gördüm. standart servisleri düşünün. girerken otomatik kapı sola doğru kaydı ya, hemen sağdaki kirişte kart okuyucu vardı. kablo ile aracın çakmaklığına bağlıydı. kabloyu da döşemenin altından vermişler hatta. ucuz malzemesi vardı, düz siyah yüzey hemen tepesinde de ışık. boşta kırmızı yanıyor kart okuyunca yeşile dönüp dıdıt sesi çıkarıyordu. sanırım dediğiniz bu.
éarth Parmak basma sistemi KVKK kapsamında direkt yasak. Yani onay alma gibi bir durum da olmuyor. Önceden parmak basma sistemi fabrikalarda vs. yaygındı, şimdi mecbur sadece kart basma sistemi var.
Arkadaşlar iletişim kurarken neden zorlanıyorsunuz? Neden iletişim kurmaktan bir haber daha önce kantır oynamaktan başka sosyalite sağlamamış kişiler gibi davranıyorsunuz?
Hiç tanımadığınız insanlara "kanka", "kardeşim", "bilader" gibi kelimelerle başlayan cümleler kuruyorsunuz. Bir kadın ile iletişim kuracaksanız "Hanımefendi şu yüzden iletişim kurmaktayım" veya erkekse "Beyfendi merhaba, şöyle bir durum var" gibi cümlenize başlayabilirsiniz.
Hiç tanımadığınız daha önce hiç görmediğiniz bir insana soru sorarken veya birşey danışacakken:
"Kardeşim sayfanda şöyle bir şey gördüm bunu nerden edinebilirim", "Ya kanka onu nerden aldın" gibi cümleler kurmayın. Gerçekten kurmayın bak çok irrite edici ve saygısızca bir yaklaşım bu.
"Beyfendi, Hanımefendi şöyle birşey gördüm, nereden aldığınızı öğrenebilir miyim?" bu kadar basit yapmanız gereken. Ben çıldırıyorum coğu zaman oğlum yaşındaki bebe "kardeşim" diye başlayan mesaj gönderiyor. "Ulan bre dürzü" diye cevap veresim geliyor fakat es geçmeyi seçiyorum. Yapmayın ne olur.
(Genel bir eleştiridir kimseyi hedef almamaktadır.)
Hiç tanımadığınız insanlara "kanka", "kardeşim", "bilader" gibi kelimelerle başlayan cümleler kuruyorsunuz. Bir kadın ile iletişim kuracaksanız "Hanımefendi şu yüzden iletişim kurmaktayım" veya erkekse "Beyfendi merhaba, şöyle bir durum var" gibi cümlenize başlayabilirsiniz.
Hiç tanımadığınız daha önce hiç görmediğiniz bir insana soru sorarken veya birşey danışacakken:
"Kardeşim sayfanda şöyle bir şey gördüm bunu nerden edinebilirim", "Ya kanka onu nerden aldın" gibi cümleler kurmayın. Gerçekten kurmayın bak çok irrite edici ve saygısızca bir yaklaşım bu.
"Beyfendi, Hanımefendi şöyle birşey gördüm, nereden aldığınızı öğrenebilir miyim?" bu kadar basit yapmanız gereken. Ben çıldırıyorum coğu zaman oğlum yaşındaki bebe "kardeşim" diye başlayan mesaj gönderiyor. "Ulan bre dürzü" diye cevap veresim geliyor fakat es geçmeyi seçiyorum. Yapmayın ne olur.
(Genel bir eleştiridir kimseyi hedef almamaktadır.)
Gizlenen 17 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
İnsanlarla çok muhatap olmak zorunda kaldığım bir işte çalışıyorum bana kardeşim kankayı artık normal görmeye başladığım daha da ifrit olduğum ' abisi, abisinin, aslan, paşam ' gibi kelimelerle yaklaşıyolar direkt surat ifademle mesafe koyuyorum. İnsanlar konuşma özürlü.
Paradox kahkaha attım ahahahqkahqkdhqls konuyu hatırlıyorsan etiketini bırakabilir misin
Başlığa gelirsek lordun dediği şey ülkenin kapasitesini aşıyor ya. Ben çok açık sözlü ve bu tarz şeylerde fazla resmi konuşan biriyim. Birisiyle lordun dediği gibi ilk etkileşimi yaptığımda garip bir tavıra maruz kalıyorum. Bu tarz diyalogları eziklikle bağdaştırıyorlar veyahut aşağılık kompleksleri, özgüven eksiklikleri vs olduğu için midir bilmem hemen garip bir tavıra bir egoya giriyorlar. Gerek yüz yüze gerek mesajlaşma dilinde vs hep böyle.
Başlığa gelirsek lordun dediği şey ülkenin kapasitesini aşıyor ya. Ben çok açık sözlü ve bu tarz şeylerde fazla resmi konuşan biriyim. Birisiyle lordun dediği gibi ilk etkileşimi yaptığımda garip bir tavıra maruz kalıyorum. Bu tarz diyalogları eziklikle bağdaştırıyorlar veyahut aşağılık kompleksleri, özgüven eksiklikleri vs olduğu için midir bilmem hemen garip bir tavıra bir egoya giriyorlar. Gerek yüz yüze gerek mesajlaşma dilinde vs hep böyle.
Abi o kadar haklısın ki, burda ben de aynı mevzuyu yaşadım, uyarıyorsun onu da ciddiye almıyor kimisi, pişkin pişkin devam ediyorlar.
Öyle bir hal aldı ki bazen "Normal" bir şekilde kibar konuşurken insanlar "Neden bu kadar kibarsın?" diye tek kaş kaldırıyor. Normal, normal olmaktan çıkmış gereksiz entelektüellik gibi görünmeye başlamış.
çünkü insanlar iletişimde art niyet arıyor birisi size sebepsiz yere iyi davraınyorsa ulan bu bana bişey mi yapacak diyor. İletişimi eşitlemeye çalışsan üste çıkmaya çalışıyor. En iyisi kardeşim , birader diyip üstten seviyeyle direkt olarak iletişimi sonuçlandırmak. çoğu insan böyle iyilik yapanı iyi davrananı kibar olanı aşağılamak alttan görmek gibi bi çıkarım yapılıyor. Kaba olan istediğini vura vura söyleyen el üstünde tutuluyor. İyiyi nazik olanı s*kyorlar kısaca
mobydicq42 bunun iyilikle bir alakası yokki. Bir kişinin "kanka", "kardeşim" diyerek söze başlaması direk yalakalıktan öteye değil. Bunlarda direk dolandırıcı gozuyle bakılacak tipler. Yani direk karşıya verilen izlenim bu.
Biri bana tanımadığım, kanka ile başlayan cümle kurduysa gözümde niteliği sıfır o an.
Biri bana tanımadığım, kanka ile başlayan cümle kurduysa gözümde niteliği sıfır o an.
Paradox bu atıf bana yapıldığı için çok mutluyum ya :D
ben mesela burada (sanal ortamdaki anonim hesaplarda) kişilerin yaşı gibi detaylar bulunmadığı için ben ekstra bir özen göstermiyorum mesela konuşurken, gösterdiğim insanlar sayılı saygımı haketmiş insanlar.
ama "kardeşim, dostum" demek de o kadar kaba değil bence etrafta "şş bak hele" diyenler varken. daha önce tanımadığım ve saygımı belki hiç haketmeyecek insanlara formaliteden iyi niyetle yapılan ince davranışlar sonradan bu kişilerin üstünüze çıkacak cürreti kendinde bulmasına sebep olabiliyor
ben mesela burada (sanal ortamdaki anonim hesaplarda) kişilerin yaşı gibi detaylar bulunmadığı için ben ekstra bir özen göstermiyorum mesela konuşurken, gösterdiğim insanlar sayılı saygımı haketmiş insanlar.
ama "kardeşim, dostum" demek de o kadar kaba değil bence etrafta "şş bak hele" diyenler varken. daha önce tanımadığım ve saygımı belki hiç haketmeyecek insanlara formaliteden iyi niyetle yapılan ince davranışlar sonradan bu kişilerin üstünüze çıkacak cürreti kendinde bulmasına sebep olabiliyor
Tamamen sürü psikolojisi desem, çok mu basite indirgemiş olurum? 😏
Edit: Bence en önemli unsur burada insanların pragmatik dil becerilerinin gelişmiş olması da olabilir. Örneğin, Kütahya’da yetişkin bireyler kendilerinden yaşça küçük kişilere “yeğenim” diye hitap ediyor. Küçükler ise bir şey sormak istediklerinde dayı veya amca şeklinde sesleniyor. Ben de bulunduğum ortamda bu şekilde hitap ediyorum.
İstanbul’da okurken ise daha çok merhaba, bir şey sorabilir miyim? ya da vaktinizi alabilir miyim? şeklinde hitap ediyordum. Yani kullandığım dil, içinde bulunduğum bölgeye ya da ortama göre şekil değiştiriyordu.
Sosyal medyada da aynı durum geçerli. Gruplarda veya forumlarda gezinirken, o platformdaki genel hitap şekline göre konuşuyorum. Kimi yerde “hocam”, kimi yerde başka bir şey mesela burada size lordum diyorum. Bazı forumlarda da genel olarak ne kullanılıyorsa hitap olarak bence öyle kullanılmalı kişinin yaşı çoğu forumda yazmıyor.
Edit: Bence en önemli unsur burada insanların pragmatik dil becerilerinin gelişmiş olması da olabilir. Örneğin, Kütahya’da yetişkin bireyler kendilerinden yaşça küçük kişilere “yeğenim” diye hitap ediyor. Küçükler ise bir şey sormak istediklerinde dayı veya amca şeklinde sesleniyor. Ben de bulunduğum ortamda bu şekilde hitap ediyorum.
İstanbul’da okurken ise daha çok merhaba, bir şey sorabilir miyim? ya da vaktinizi alabilir miyim? şeklinde hitap ediyordum. Yani kullandığım dil, içinde bulunduğum bölgeye ya da ortama göre şekil değiştiriyordu.
Sosyal medyada da aynı durum geçerli. Gruplarda veya forumlarda gezinirken, o platformdaki genel hitap şekline göre konuşuyorum. Kimi yerde “hocam”, kimi yerde başka bir şey mesela burada size lordum diyorum. Bazı forumlarda da genel olarak ne kullanılıyorsa hitap olarak bence öyle kullanılmalı kişinin yaşı çoğu forumda yazmıyor.
Türkiyede birazda insan mecbur kaliyor böyle konusmaya, ben taksiciye abi yerine beyefendi diye seslenirsem beni dolandirma ihtimali artiyor. Veya bir mekana 2. gidisimde garsona kanka dersem daha iyi hizmet alicagim belli o zaman ne diye bu toplara gireyim. Bunu türkiyede basarmak cok zor ondan en iyisi ortama uyum saglamak. Bu her zaman her ülkede böyledir lord, bunu en iyi sen bilirsin.
Türkiye'de eğer okumuş bir yerde değilseniz, herhangi bir ilde beyefendi diye sohbete başlamayın zaten çünkü dikkate alınmaz üstüne hor görülür daha da sıkıntısı dominantlık kurmaya çalışırlar. Yani bir şirkete gidip beyaz yaka biriyle konuşmuyorsam demem. O dolmuşcusu da esanafı da seni gözü ve lafı ile sıkar gerek yok.
Hepiniz lanet birer köylüsünüz biliyorsunuz değil mi :) Ve köylülüğünüze kılıf arıyorsunuz hehe. Yok türkiye de şeymiş gay derlermiş bilmemneymiş. Ben sadece paradox köylü sanıyordum
Lanet olası köylüler sizi :P
Lanet olası köylüler sizi :P
Bu konu hakkında fikrimi söylemek istiyorum. Çok canımı sıkan bir konu. Bence Kibar olmak her zaman iyidir. Her ne olursa olsun karşıdaki nasıl davranırsa davransın kibar davranmak bence karşıdaki kişiye değil, kendine karşı bir saygılı olma biçimi.
100 insandan 99'u burada yazan arkadaşların anlattığı gibi kaba, kötü niyetli olabilir. İnsanlar hakkında yorum yapan arkadaşların yazdığı çoğu şey maalesef doğru. Hadsiz insan aşırı fazla. Empati kalmamış, üstüne vazife olmayan konularda hiç çekinmeden soru sorabiliyor, tavsiye verebiliyor, hadsizce hitap edebiliyor. Sen kibar davranıyorsun diye üstüne geliyor.
Peki biz bu durumdan şikayetçiysek eğer neden onlar gibi davranalım? O şikayet ettiğimiz insanlardan farkımız olmalı. Günün sonunda kaybetsek bile farkımız olmalı. Burada kastettiğim biri tokat atarsa öbür yanağını çevir değil. Gerekirse tabii ki hakkını savunacaksın, savunmalısın da.
Dünya çok kötü bir yere gidiyor arkadaşlar. 100 lira için başkasının hakkını yiyen insanlar var. Aklıma şu olay geldi. Başıma gelince çok üzülmüştüm. Kendi adıma da değil, insanlık adına üzüldüm. Olay şu, Taksiye binecektim. Kart geçiyor mu dedim Önce nereye gideceğimi sordu söyledim kısa mesafe olduğu için yalan söyledi. Kart geçmiyor şuradan para çekebilirsiniz dedi. döndüğümde yoktu ve bir sonraki taksiye bindim. Bana siz önceki taksiciyle ne konuştunuz deyince durumu anlattım. Kart geçiyor, yalan söylemiş size dedi. Olan bindiğim taksiciye oldu. Hepi topu fark edecek 100 lira, taş çatlasın 200 olsun. Yazık, günah.
Haberlere bakıyoruz. Şeytanın aklına gelmeyecek olaylarla karşılaşıyoruz. Herkes yolsuzluklardan şikayet ediyor ama eline fırsat geçince kendi de aynı şeyleri yapıyor. Kimi büyük çalıyor, kimi küçük. Ama her ne olursa olsun, Geçmişte her ne yaşadıysak yaşayalım iletişime önyargısız ve karşıdaki kişiye kendine olan saygından ötürü saygılı ve kibar bir şekilde başlamak önemli. Belki sizin gibi biriyle karşılaşırsınız. Büyük dostluklar kurulur. En azından bu insanlardan bir farkınız olur. Bu düşünce beni manevi olarak rahatlatıyor.
100 insandan 99'u burada yazan arkadaşların anlattığı gibi kaba, kötü niyetli olabilir. İnsanlar hakkında yorum yapan arkadaşların yazdığı çoğu şey maalesef doğru. Hadsiz insan aşırı fazla. Empati kalmamış, üstüne vazife olmayan konularda hiç çekinmeden soru sorabiliyor, tavsiye verebiliyor, hadsizce hitap edebiliyor. Sen kibar davranıyorsun diye üstüne geliyor.
Peki biz bu durumdan şikayetçiysek eğer neden onlar gibi davranalım? O şikayet ettiğimiz insanlardan farkımız olmalı. Günün sonunda kaybetsek bile farkımız olmalı. Burada kastettiğim biri tokat atarsa öbür yanağını çevir değil. Gerekirse tabii ki hakkını savunacaksın, savunmalısın da.
Dünya çok kötü bir yere gidiyor arkadaşlar. 100 lira için başkasının hakkını yiyen insanlar var. Aklıma şu olay geldi. Başıma gelince çok üzülmüştüm. Kendi adıma da değil, insanlık adına üzüldüm. Olay şu, Taksiye binecektim. Kart geçiyor mu dedim Önce nereye gideceğimi sordu söyledim kısa mesafe olduğu için yalan söyledi. Kart geçmiyor şuradan para çekebilirsiniz dedi. döndüğümde yoktu ve bir sonraki taksiye bindim. Bana siz önceki taksiciyle ne konuştunuz deyince durumu anlattım. Kart geçiyor, yalan söylemiş size dedi. Olan bindiğim taksiciye oldu. Hepi topu fark edecek 100 lira, taş çatlasın 200 olsun. Yazık, günah.
Haberlere bakıyoruz. Şeytanın aklına gelmeyecek olaylarla karşılaşıyoruz. Herkes yolsuzluklardan şikayet ediyor ama eline fırsat geçince kendi de aynı şeyleri yapıyor. Kimi büyük çalıyor, kimi küçük. Ama her ne olursa olsun, Geçmişte her ne yaşadıysak yaşayalım iletişime önyargısız ve karşıdaki kişiye kendine olan saygından ötürü saygılı ve kibar bir şekilde başlamak önemli. Belki sizin gibi biriyle karşılaşırsınız. Büyük dostluklar kurulur. En azından bu insanlardan bir farkınız olur. Bu düşünce beni manevi olarak rahatlatıyor.
Paradox lordumuz neden başlangıç olarak rotring'i seçmiş. Diğer kalem markalarına kıyasla daha sivri bir yapısı yok mu ?
Paradox kldfscfnsd kral
Officer_K dost anlamadığın şey bence şu ben o taksiciye hitabım kibar olsa ve yolu bilmesem teknolojiden mahrum olsam o adam bana geçirir illaki ama ben demiyorum ki hödük olalım. Eğer Maymun sana savaş çığırtkanlığı yaparken dominatlığını, alfalığını gösterirken sen kibar olursan özellikle bir yerden sana geçirme şansı varsa (iş yeri olur, pide sırası bile olur) geçirir ve sen o kibarlıkla bir şey yapamazsın.
Demem odur ki yer yer hödüklere kaba davranmak müstahak. Bunun aksini düşünenlerin halkla iç içe girmediğini, köyde akrabası olmadığını, Anadoluya çok uğramadığını ve çevresinin kibar entellerle olduğu gibi bir takım çıkarım yani genelleme yapmak pek tabii mümkün bence.
Officer_K dost anlamadığın şey bence şu ben o taksiciye hitabım kibar olsa ve yolu bilmesem teknolojiden mahrum olsam o adam bana geçirir illaki ama ben demiyorum ki hödük olalım. Eğer Maymun sana savaş çığırtkanlığı yaparken dominatlığını, alfalığını gösterirken sen kibar olursan özellikle bir yerden sana geçirme şansı varsa (iş yeri olur, pide sırası bile olur) geçirir ve sen o kibarlıkla bir şey yapamazsın.
Demem odur ki yer yer hödüklere kaba davranmak müstahak. Bunun aksini düşünenlerin halkla iç içe girmediğini, köyde akrabası olmadığını, Anadoluya çok uğramadığını ve çevresinin kibar entellerle olduğu gibi bir takım çıkarım yani genelleme yapmak pek tabii mümkün bence.
teytik Benim kastettiğim hakkını yedikleri zaman hakkını savunma değil tabii ki savun. İlk izlenim açısından kibar olmak sana bir şey kaybettirmez. Ben kişileri mesleklerine, memleketlerine, ırklarına, dinlerine vs... göre daha önce yaşadığım tecrübelere dayanarak şöyle davranmalıyım, böyle davranmalıyım diye düşünüp önyargılı olmaktan yoruldum. Bu çok yorucu bir şey. Vanda bir mahallede büyüdüm. Okul hayatım zorbalanmakla geçti. İş hayatımda da sosyal hayatımda da bana karşı ağır hatalar yapanlar çok oldu. Bunları yaşadıktan sonra ister istemez temkinli yaklaşıyorsun insanlara ama her ne gruba dahil olursa olsun önyargıyı kenara atıp ilk izlenim açısından kibarlık bir şey kaybettirmez. Bu kendinle alakalı bir şey. Dediğim gibi ben ilk izlenimi kastettim. Adamı ya da kadını tanımıyorsun çünkü.
Bizim binaya fiber kablo döşediler, sizce ne kadar sürede aktif hale gelir?
Gizlenen 14 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Hangi firma döşediyse sanki o firmayı arayıp sorsan daha iyi bilirler gibi. :)
PortRoyale Türk telekom döşemiş de 2-3 ayı bulur demişler. O yüzden sormak istedim. Apartman girişindeki kutu değişecekmiş. Evlere cihaz gelecekmiş.
bu işin en kolay yolu saha elemanlarına sorman. müşteri hizmetleri birşey söylemez. eve arızaya gelen saha elemanından biri ile tanışmıştım. herhangi bir sorunuz olduğu zaman arayın demişti. müşteri hizmetleriyle uğraşmayın gibisinden
eğer türk telekom'dan geldilerse önce binaya kablo çekme işini hallediyorlar. sonrasında fiber kutusu için başka bir ekip daha gelip o işi hallediyor. bir yandan da fiber kutusundan daireye kadar olan kısım için kablolama hallediliyor. bütün hepsi bittikten sonra fiberin aktif hale gelmesi yaklaşık 2-4 gün arası sürüyor. bu son aşamaya kadar da sistemlerde henüz altyapı aktif olmadığı için hem internetten sorgulama yaptığında eski altyapı görünür hem de direkt olarak gidip başvuru yapmaya çalıştığında henüz aktif olmamış sonra gel derler.
dedikleri gibi 2-3 ay süreceğini düşünmüyorum. benim binaya kadar kablo döşendikten 2-3 gün sonra gelip hem kutuyu hem de dairelere kablo çekme işini halletmişlerdi. ondan sonraki günlerde de fiber aktif hale gelmişti ve gidip başvurumu yapmıştım daha hızlı olması için.
dedikleri gibi 2-3 ay süreceğini düşünmüyorum. benim binaya kadar kablo döşendikten 2-3 gün sonra gelip hem kutuyu hem de dairelere kablo çekme işini halletmişlerdi. ondan sonraki günlerde de fiber aktif hale gelmişti ve gidip başvurumu yapmıştım daha hızlı olması için.
sawet 12 Mayıs'ta ben işteyken gelmişler kablolar falan döşenmiş, bir hafta oldu nerdeyse. Apartmanda bu işlerle ilgilenen biri sormuş bu saha ekiplerinden birine, biz demiş mahallede kablolama süreçlerine devam ediyoruz, bir ekip daha gelecek onların da gelmesi iki üç ayı bulur, apartman girişindeki kutu değişicek, evlere cihaz konacak demişler. Muhtemelen GPON sistemini yapacaklar son olarak, dairelere de bi gpon cihazı dağıtacaklar. Benim de tahminim o kadar çok sürmeyeceği yönünde.
sawet bizde önce kutuyu koydular sonra kablo çektiler 1 2 hafta oldu sanırsam ama 1-2 ayı bulur demişlerdi ekstra başvuru falan gerekiyor mu gerçekten
2 2.5 yıl önce kapının önüne döşediler 6 ay kadar önce teknik ekipleri gelip bina içine tesisat döşediler son 2 aydır aktif
sawet bilmediğimden soruyorum bizim apartmana fiber kablosu çekili ama apartmandan dairelere fiber kablosu yok muhtemelen apartmandaki kutu değiştirilmesi gerekiyor turkcel kullanıyorum müşteri hizmetleride biz bilmiyoruz deyip sıyrılıyor fiber almak adına yapılması gerekeni biliyormusun
Başvurup da çektirtebilen oldu mu? Bizim sokakta yanımızdaki binanın var (Vodafone) ancak bizde yok.
supermanprime Apartmana fiber kablo çekiliyse kutu da değiştirilmiştir, eğer kutu değiştirilmemişse demek ki apartmana fiber kablo çekmemişler, yani sokaktan geçiyor ama sizin apartmana çekilmemiş olabilir. Ayrıca müşterileri değilsen durup dururken dairene kadar kablo çekmiyorlar. Müşteri olduğunda kuruluma gelen ekip apartmandaki kutudan dairene kablo çekiyor. Yani burada önemli olan şey apartmanına kutu koyup koymamış olmaları.
PortRoyale kutuyu sonra koyabiliyorlar. Bizde olduğu gibi. Mesela daha altyapıdaki kablolar değişmemiş
DR_zoon surec bazen tam tersi de olabiliyor ama dedigin gibi 1-2 ay surec olmaz ya hic sanmiyorum.
anytime fiber kutusundan dairelere kadar kablo cekiyorlar sadece ve dairenin kapisinda birakiyorlar. eger mevcut kullanici fiber hizmet almak isterse o zaman bir ekip daha gelip kapinin onundeki kabloyu alip daireye gpon falan kurulum yapiyorlar.
cunku mevcut musteri hala bakirdan hizmet alabiliyor bakir kalkmiyor fiber gelince.
supermanprime evet dedigim gibi binaya kadar fiber kablo cekme kismini bir ekip yapiyor, bina ici fiber kutusunu ve daire kapisina kadar fiber kablo cekme kismini bir ekip yapiyor, eger o fiberden hizmet almak istersen de bir ekip daha gelip onlar da son olarak daire ici kablolamayi yapiyorlar.
anytime fiber kutusundan dairelere kadar kablo cekiyorlar sadece ve dairenin kapisinda birakiyorlar. eger mevcut kullanici fiber hizmet almak isterse o zaman bir ekip daha gelip kapinin onundeki kabloyu alip daireye gpon falan kurulum yapiyorlar.
cunku mevcut musteri hala bakirdan hizmet alabiliyor bakir kalkmiyor fiber gelince.
supermanprime evet dedigim gibi binaya kadar fiber kablo cekme kismini bir ekip yapiyor, bina ici fiber kutusunu ve daire kapisina kadar fiber kablo cekme kismini bir ekip yapiyor, eger o fiberden hizmet almak istersen de bir ekip daha gelip onlar da son olarak daire ici kablolamayi yapiyorlar.
sawet Benim gördüğüm kadarıyla öyle değil. Benim oturduğum apartmanda, apartmanın içindeki kutuya fiberi getirip bıraktılar, kimsenin dairesinin kapısına kadar kablo çekmediler. Sonra müşteri olan kişilerin daire kapısına ve oradan da içine kablo çektiler. Yani müşteri olmayan adamın neden dairesine kadar kablolama zahmetine girsinler ki, anlam veremedim.
sawet PortRoyale bunun bi standartı yok sanırım. Bizde de şuan kutu yok mesela.
anytime Evet, muhtemelen işi taşeron firmalar yapıyor olduğundan dolayı hiçbir standardı yok. Bizim yazlıkta da Türk Telekom biz yokken kapımızı açıp bahçemize (ÖZEL MÜLK) girmiş, bize ait bahçe duvarını kırıp duvarda metrelerce süren bir oyuk açmış, duvardaki oyuğun içinden fiber kablo geçirmiş diğer sokağa eriştirmek için. Bildiğin özel mülkümün içerisinden Türk Telekom fiber kablosu geçiyor. Sonrasında kontrol etmeye gelen saha şefleri mi ne görüyor bunu, hemen söktürüyor tabii ki. Sonuç olarak bilmem kaç bin TL'lik duvar hasarı yine de bize kaldı. O dönem fotoğraflayalım, şikayetçi olalım vs. dedim ama ailem uğraşmak istemedi.
PortRoyale çünkü fiber kutusundan her dairenin girişine kadar çekmek zorundalar. eski binalara fiberin geç gelmesinin nedenlerinden birisi de bu. bina planına uygun bir şekilde fiber kablolarını dairelere ulaştırmaları gerek. bu yüzden aklı başında olan ekipler önceden her daireye kadar fiber kablolamayı yapıp kapının girişinde bırakıyorlar. neden çünkü müşteri dairesine fiber isterse zemin kattan kutudan 4. kata kadar tekrar tekrar çağırılmamak için. :)
anytime yani düşündüğünde olması gereken prosedür bu aslında. fakat dediğin gibi süreç herkeste aynı olmuyor.
anytime yani düşündüğünde olması gereken prosedür bu aslında. fakat dediğin gibi süreç herkeste aynı olmuyor.
Hocam merhaba,
Para kazandırıcak bir bot yazmak istiyorum. Sosyal medya botu gibi. Fikirlerinize açığım.
Beğeni oto tweet vb. Fikirlerinize açığım :D
Para kazandırıcak bir bot yazmak istiyorum. Sosyal medya botu gibi. Fikirlerinize açığım.
Beğeni oto tweet vb. Fikirlerinize açığım :D
polemik botu yaz , 1tl atalım istediğimiz hesapla otomatik polemiğe girsin. delirtsin adamı en son da ss alsın tweet atsın , seri haline getirsin bunu.
Aylık bağış için markete teşvik edici başka şeyler gelsin 1 dolarlık kasa olur çark tarzı bir şey olur sadece ona özel itemler çıksın içinden şu an markette alınabilicek en standart ve mantıklı şey vip ama çoğu aktif kullanıcıda zaten vip var (ki çoğu kaç ay var onu bile bilmiyodur bence ) günlük sandıktanda 250 karma falan çıkıyo kral katili güzel oyun markete onun için itemler gelebilir ya da bazaarın bi kısmı kullanıcı takas sistemine evrilip işte oyun eşyasıdır parasıdır onlardan 1 2 dolarlık komisyon alınabilir hem galaktik bir pazar kurmuş oluruz hem de lordumuz güvenli alışveriş yaptırarak site gelirlerine bi hane daha ekler :D
Gizlenen 4 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Paradox bir birimize + basardık basardık sen +9 bi adama benziyosun kral
Ya da zaten sabahtan akşama kadar film izliyorsun onun karşılığında ayda yarım paket sigara parası atabilirsin.
éarth Haklısın ama bence seçenek olsa meraktan çevirenlerden bile 1 2 aylık para otomatik çıkabilir ya da yine söverler siteyi kumarhaneye çevirdiler diye. İnsan çok öngörülebilir bi yaratık değil ne yazık ki.