sivilleri hedef alan her türlü saldırı, söylem, hareket aslında terörize bir eylemdir. Eğer bu siviller herhangi bir şekilde hak ve özgürlüklerinizi kısıtlamıyorlarsa.
sol sağ ayrımı artık bu ülkede yok gibi görüyorum. benim üniversiteye gittiğim dönemler ile şuan yaşanan dönem çok farklı. (evet ihtiyar muhabbeti oldu) bir de biz birden fazla başbakan cumhurbaşkanı görmüş şanslı bir nesiliz sanki. şuan 30larında olanlar sadece bir yönetimin elinde büyüdü. ilk 10 senelerinde siyasetin "s" sine giriş yapmadıklarını düşünerek söylüyorum.
sol dediğimiz şey eski kübadır, sscb dir, kuzen koredir birazda. bunlar aşırı sol yada uç sol olarak nitelendirilebilir. bizim ülkemiz için sol halkçılıktır, laikliktir biraz da devletçiliktir. sağ ise bambaşka bir yöne evrildi. sağ sermayedir, piyasadır, güçtür. bizim ülkemizde ise sağ din ile herseyini içine girmesi, sıkıştığında her yol mubahtır. iki füze attırmaktır, bir bomba bile patlatmaktır yeri geldiğinde.
AKP bin ilk yıllarını, parti söylemlerini tüzüğünü hatırlayın. en baba solcular bile oy verirdi o söyleme ki verdi de.
demirtaşın söylemleri de buna benziyor. hdp ne yazık ki kürt kardeşimin hakkını savunmak yerine pek anın maşası olma yolunda emin adımlar attı. yönetiminden, akıl aldıklarına kadar. neresinden bakarsanız bakın eğer ki öcalanın posterleri ile miting yapıyorsan sen o terör örgütünün bir kolu oluyorsun. siyasi olman, milletvekili olman bunu değiştirmiyor.
gelelim "adam kazandı"nın söylemine. oy oranı belli. ona gelecek oy 3-5 kesin durumda. arttırmak için agresif olmalı. akpye MHP'ye vurarak oy alamaz o seçmenden. çıktığı yerden çalacak. bunun içinde (doğru /yanlış tartışmasını şuan yapmıyorum) tabi ki bel altı vuracak, tabi ki çıktığı yerin seçmen kitlesinin huzursuzluklarına oynayacak. siyasi bir manevra. uzaklaşıp bakın ne muharrem ince, ne akpden kopup parti kuran küçük enişte ne de ali babacan yönetimin başına geçebileceklerine inanmıyorlardır. şu an bu ülke de seçim olduğunda 3 aday var yönetimin başına geçebilecek o da zorlarsan. Kılıçdaroğlu, erdoğan ve Akşener. bunun dışında bir insanın o koltuğa oturma şansı bence yok. en azından önümüzdeki yakın gelecekte bu imkansız.
burda devşirilmeye çalışılan şey oydan çok bak %4 bende bak %3 ben aldım diyip meclise kapak atmak, siyasi güç kazanmak. dahası hayal gücü.
gelelim Vader'ın sorusuna. kendimce cevaplarsam eğer muharrem ince seçim gecesi (sebebi neyse ne) kaybolması ile, Fox da ki iki şarlatana mesaj atıp yok olması ile alabileceği oyuda kaybetti. halkımız balık hafızalı olmasına karşı sandığa gidince en son vukuatını hatırlıyor oy vereceği kişinin. zaten oy oranı düşüktü o vukuattan sonra şansı da kalmadı parti içinde de barınamadı ve beklenen yolu çizdi. eğer ki dediği gibi bir düşüncesi olsaydı partisinde kalır orada savaşına devam eder daha çok şansı olurdu. zamanında karayalçının ankarayı bırakıp parti kurup başbakan olucam sevdası gibi bir durum bu incenin yaptığıda. bu şartlarda da cep hdp seçmenin oyunu alayım, önce akpden kurtulayım, o sebeple herkese eşit mesafede durayım, kimseyi ötekileştirmeyeyim yoluna girdiği bu durumda, muharrem incenin cep seçmeninde bundan rahatsız olanları tavlamak için seçtiği yol doğrudur. söylemi doğrudur. pkk ile aynı yolda yürümek bu ülkede ki hiç bir siyasi partinin yapmaması gereken bir şeydir. ha hoş son seçimlerde öcalının kardeşini de devlet televizyonuna çıkaran chpdir!!!. ince çıkıp bunu da söylemelidir o zaman.
amma dolmuşum yazdıkça yazıyorum.
hdp-pkk açılımında da şöyle bir durum var aslında. Özal zamanında başladı bu pkk. 3-5 dağa çıkmış adamla bu konular konuşulmaz dedi Özal ki haklıydı (belkide tek haklı olduğu taraftı) ancak o bölgede ki kürt halkına da elini uzatmadı. okuluna öğretmeni hastanesine doktoru göndermedi. zorunlu hizmet dedi, sürgün dedi ve bölgeyi ötekileştirdi. ığdır gibi bir şehirde fabrika kuruldu pkk 3 kere yaktı, bir jandarma göndermedi. o fabrika iş,aş emek pkk yı uzaklaştıracak bir yapıydı. ığdır böyleyken güneydoğuanadolu bölgesini siz düşünün. terör istenirse emin olun bitirilir çok kısa sürede. sınır güvenliği sağlanır, kürt/türk vb ayrımlar yapılmadan yaşanır. benim ne çocukluğumda ne gençliğimde bu kürt bu yobaz bu Çerkez bu yahudi diye bir kelime duymadım. ayıptı etnik kökenini söylemek birinin. ayrıca sana neydi! iyi insansa komşundu kötü insansa zaten barınamaz giderdi. şimdi pazarcı kürtler, sosyalist chpliler, dinci akliler, türkçü bilmemeneler. ne çok kavram girdi hayatımıza. öyle bir yarıldık ki dikiş tutmuyor.
bu ülke de bir çok dinden, bir çok ırktan, bir çok etnik kökenden insan yaşıyordu! cumhuriyetten önce osmanlı topraklarını düşünün. hepsi Türkmüydü topraklarında yaşayan osmanlının. istanbul başkentti saray ve çevresine türkler sokulmazdı. padişahın soyu bile türk olmaktan uzaklaşmıştı. transfer ettiğin yabancı futbolcuyu türk yaparak oynatınca o adam türk olmuyor. kendimizi kandırmayalım.
once sol/sağ, ırk milliyet vb ayrımlardan kurtulmamız, sonra gerçekleri kabul etmemiz lazım. yoksa biz hdp kürttür, pkklıdır falan derken, demokrasi getirilmiş bir sabaha uyanacağız. artık amerika mı getirir o demokrasiyi ingiltere mi rusya mı bilmiyorum. heveslisi çok.
kısaca ülkemizde sağ sol ayrımının kalmadığı bir noktada olduğumuzu düşünüyorum. asıl olayın bu garabet yönetim sisteminin değişmesi, yönetenlerin değişmesi gerekliliği olduğunu düşünüyorum. hata üstüne hata, kayıp üstüne kayıp yaşıyoruz. ekonomik olarak çıkmazdayız. dışarıdan gelen 3-5 kuruşu hala betona yatırıyor, cumhuriyet dönemi atılımların hepsini kaybediyoruz. geçen sene bu aylarda ofisin, 300 lira olan elektrik ücreti şuan 2000 lira civarında. battık batıyoruz derken bir asgari ücret artışı ile bir iki iha ile kalkınıyoruz uçuyoruz algıları yaratıyoruz. ve ne yazık ki inanıyoruz da. önümüzde ki ilk seçimlerde halk buna karar verecek birazda. kandırılmaya devam mı, tamam mı. ha diyeceksiniz ki iyi parti mi chp mi kurtaracak bizi. valla geri çekilip bakınca denizde boğuyorsunuz, gemi filosu bekleme lüksünüz yok, bulduğunuz dal parçasına tutunup bi nefes alın. sonra etrafa bakar bir adaya illa ki çıkarsınız.