Kaydol
Giriş

tuunch

Tunç Uçar
High Admiral
Zonguldak
Nisan 2017
Henüz bize kendisinden bahsetmemiş...
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
İstatistikler
Diziler detay
T. Süre
0dk
T. Bölüm
0 / 0
Filmler
T. Süre
0dk
T. Film
0 / 0
 
Cevapladığı yorumlar
Stan kendisinin kim olduğunu biliyorum burası ilk açıldığı dönemlerde baya aktif idi ama neredeyse hiç sohbetim olmadı.
kaçırdığım çok büyük bi olay var 509 yanıt nerdir? olayı kısa özet geçebilecek varmıdır acaba?...
abi ne güzel unutmustum kahretsin
Paradox Sith Sorcerer paylaştı!
Herkese selam,

E-Ticaret deneyimi olanlar, bu yola nasıl girdiklerini, işleyişin nasıl olduğunu iyisiyle kötüsüyle tecrübelerini, önerilerini paylaşabilirler mi? ?
https://pazarlamasyon.com/wp-conten...caret.jpeg
Gizlenen 24 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Önünde başlarken zirilyon tane seçenek ve yöntem var, yapacağın işe göre, sektöre göre, ölçeğe göre her yolun eksileri ve artıları var. Bu soru Eticaret için çok genel bir soru.

Mesela yazılımsal kısmını ele alalım

Yurtdışı pazarlarına ileride açılmayı düşünüyorsan, ülke bazlı fiyatlandırma, kur, çoklu dil gibi ekstra özelliklere ihtiyacın oluyor mesela bunun için kullanabileceğin stabil yazılımlar sınırlı ve maliyetli olabiliyor. Bu konuda en maliyetsiz çözüm Prestashop (açık kaynak), Magento(açık kaynak), SAP Hybris, İBM falan filan uzuyor gidiyor. Bir full-stack kıytırık yazılımcı ile 3-5k tl ilede çözebilirsin aylık 50k dolarda gömebilirsin veya tek seferde 500k dolarlıkta olabilirsin. Tamamen senin ölçeğine bağlı bu durum ve sermayen nedir büyüme hedefin ve sürecin nedir gibi sorular işin her tarafında.

Yazılım ile ilgili kafam rahat olsun hiç canım sıkılmasın takır takır gitsin gerisi önemli değil diyenler yıllık veya aylık ücretlendirmeli firmaların yazılımlarını kullanıyorlar.

Yerlide
İdeasoft
T-Soft(Kötünün gerçekten iyisidr)
Ticimax

Yabancıda
Shopify, Ecwid vb.. (Yerli mevzuatta ciddi sıkıntılar yaratıyorlar, açık kaynak olmadığı için koda müdahale edip düzeltmekte baya zor ve zahmetli, bu sebeple yerli firmalar çok tercih ediliyor uzak durun.)

Yada ben özgür olayım, mesela lojistik durumum değiştiğinde sitemi entegre edeyim, muhasebeyi içine gömeyim veya dışarıdan entegre edeyim, istediğim değişikliği istediğim yoldan yapayim özgürlükleri veya işin içine girdiğinizde anlayacağınız antin kuntin işlerin çözülebilmesini istiyorsanız, kendinize göre şekillendireceğiniz açık kaynak bir yazılım kullanmalısınız. Ama bunların hepsi sağlam yazılımcı işi, anlamayan adam birini bulup yaptıracak. Ben bulamıyorum koskoca ülkede o ayrı bir konu. Ama kesinlikle herkese tavsiyem açık kaynak.

Yerlisi yok
En popüler yabancı açık kaynak sistemler:
Woocommerce (Baş ağrıtmaz, çok sorunsuz, şıkır şıkır işler, rahat özelleştirilir kod bilmenize gerek yoktur ve olmayan tek sistemdir ama küçük ölçekte iş görür, öyle açılcam dersen veya çok ürünüm var dersen gümlersin amatör işi)

Opencart(Tavsiye etmem, default çok yetersiz ama yinede Woocommerce den özellik bakımından daha iyidir. Tabi bu ve bundan sonraki sistemlerin tümü yazılım bilgisi gerektirir o yüzden Woo daha iyimidir, bilmem bende hiç karar veremiyorum buna ikisinide aktif kullanan biri olarak.)

Prestashop (F/P ile max verim alabielceğiniz sistemdir Türkiyede komünitesi azdır, destek bulmak zordur ama gerçekten beğendiğim bir sistem. Tavsiyem 1.7.7.0 ve üzeri sürüm.)

Magento (Ciddi zor, eklentisi, barındırması, özelleştirmesi, hızlandırması ciddi anlamda pahalı ve zordur. En aşağı 100k TL ile adam edersiniz aylık sunucu masrafıda inceden biner belinize, gerçekten büyük ölçekli bir iş planlıyorsanız veya sağlam bir yazılımcıysanız, gömecek saatleriniz varsa tercih edilmesi makuldur. Çok büyük firmalar bile Magento kullanmakta ilk aklıma gelen Decathlon)

Nop-Commerce (Hiç denemedim görmedim duymadım ama seveni var, komünütesi çok az bence hiç bulaşmayın.)



Şimdi yazılım tarafı en genel hattı ile bu kadar aklıma gelen, daha bu işin lojistiği, stok bölümü, entegrasyon durumları (muhasebe-erp programına, pazaryerlerine vesaire), reklam stratejisi ve optimizasyonu, PAZARLAMA, müşteri hizmetleri(crm) sistemi vesaire zirilyon tane detayı var.

Tüm bunların dışında genel ticaret-işletme ile ilgili öğrenmeniz gereken çok çok şey var ve onlar bundan daha önemli. Ufak bir site açayim, tatlış tatlış satış yapayim evden gibi bir düşüncede çoğunluk ama öyle bir toz pembe dünya ne yazık ki yok. Yaptığınız her satış için şirket açmalısınız yoksa vergi kaçırırsınız, en ufak bir para bile girmemeli mümkünse denetimde patlamamak için. Eğer şirketi açarsanız türk ticaret kanunun tümünü bildiğinizi varsayarak bu şirket açılır. Ben iptal faturaları saklamam gerektiğini bilmiyordum çöpe attım müfettiş abi diyemezsin, basarlar güm diye cezayı aklını alırlar. Yada gelir gider kontrolünde şirket açılmadan önceki satışlarını yakalarlar ordan falan gümlersin ki ciddi meblağlar bunlar aman.

Perakende yapıyorsan bi nebze- hem üretim hem perkande ise bir o kadarda üretim bölümünde detay var ohoo anladınız siz. Aslında tamamen satışa odaklandık ama asıl noktayı anlatmadık hiç ürün. Ürünüde siz düşünün abi.

İşin özeti internette gördüğünüz "daha iki yıl öncesine kadar beyaz yakalıydım" veya "benim gibi sizde özgür olabilirsiniz" gibi aptal aptal insanların size bu işin ne kadar basit olduğunu pazarlamasına izin vermeyin. Bu iş yurtiçinde elinizdeki ürünü satmada bile bu iken, yurtdışına elinizde olmayan bir ürünü satmayı isterseniz siz hayal edin. Eğitim seti satıyor olum o adamlar yemeyin bunları, iş yaparak öğrenilir.
allahdiyenmakarna amatorler taktik profesyoneller lojistik tartisir bu soz savaslar icin soylenmis ama bence e ticarete cuk oturuyor özellikle yurt disi pazarina acilmak isteyenler icin. Yazilimiydi stoguydu reklamiydi osuydu busuydu hallettin musteri de buldun nasil gondereceksin? Benim geri donusum fabrikalari olan bir arkadasim var onlarin isler daha farkli ve genis capta atiyorum haftada 10 tir mal gondermeleri gerekiyor yurt disina bu problemi 3 yilda adam yetistirip kendi lojistiklerini kurarak ancak cozduler.
armancdgr abi o iş yarattığın katma değer ile alakalı, örneğin şuan tekstil işine girdim yakında açacağım ve ilk hedefim yurtdışı oturduktan sonra. Eğer ben yarattığım marka algısı, kalite ve diğer etmenlerde bir değer yaratabilirsem bir T-shirt'ü örneğin ortalama üzeri bir fiyata satabilirim bu insanlara. Ortalaması 20-40 Euro arası desen 60'dan satmam halinde lojistiği kimse iplemez. Zaten Türkiye'deyiz maliyetler çok düşük Avrupa kıyasında, 80 Euro için -10 lojistik -10 genel gider desen 40 Euro, maliyeti 3-5 Euro falan..

Tabi tüm pazarlaması, ıvırı zıvırı reklam maliyeti bunlarda içinde ama kabaca lojistiğin desi açısından rahat ve katma değerli ürünlerde pekte önemli olmadığını anlatmak istedim.

Desi olarak sıkıntılı veya kar marjı düşük ürünleri ise yapanlar düşünsün abi 3 yıl emin ol boşa uğraşmamışlardır ciddi problem.
allahdiyenmakarna Öncelikle yazın için eline sağlık. "iş yaparak öğrenilir" Tabii ki. Benim düşüncem şuydu. Muhasebeci bi arkadaşım var. Bizim müşterilerimizden örnekler var. Toptan ürünleri alıp Trendyol, N11 gibi sitelerde mağaza açıp vergi, fatura işlerini bizim yaptığımız diyor. Ben de tasarım ve fotoğraf işinden de anladığım için toptan ürünler + tasarımını yaptığım ürünleri alıp vergi fatura işlerini hallettirdikten sonra, sitelerde mağaza açıp ürün satışı yapmayı planlıyorum. Bu şekilde bir düşüncem var. Muhasebe kaydı açmak ve Trendyol gibi sitelerde mağaza açmak oldukça kolay diyor. Senin yapacağın şey, satılacak ürünü iyi belirlemen, ne üzerine satış yapacağını belirlemen, kâr marjın (min %20 kabul edilir), giderlerin gelirlerini hesaplayıp ürünleri bu şekilde satışa koyman olacaktır diyor.
Örneğin bi müşterimiz vardı, henüz 21 yaşında diyor. Ofis malzemeleri satmaya başladı diyor. 3-4 ay hiç satışı yoktu fakat sonradan satışları açıldı, iyi kazanmaya başladı diyor. İnsanlar bu işi biraz özensiz yaptığını düşünüyorum. Ekstradan ben tasarım işlerini de bildiğim için bunu da satacağım ürünlerde kullanmak istiyorum. Bu işleri görmüş geçirmiş kişilerden bilgi almaya çalışıyorum şu an.
Paradox O işin anahtarı üründür, zaten 10-25 arası komisyon kesiyor senden pazaryerleri, bide kargoyuda çoğu sana kitliyor. 70 liraya alayim 100 liraya satayim diyorsun, 100 liraya koyuyorsun komisyon düşüyor 85 kalıyor, kargo düşüyor 70 kalıyor. İadelerin tüm kargo masraflarını sen karşılıyorsun, ıvır zıvır gider gelir çok ciddi kar marjın olması gerekiyor pazaryeri üzerinden para kazanman için. Satışlarım baktığında benimde açık, milyoner dersin ama kar değil bu ciro.

Ayrıca rekabet olayı bambaşka bir boyut eğer al-sat yapacaksan ilk aşama kar marjı sonrası benzersiz ürün. Pazaryerinde satış yapan milyon tane insan var, senin ürünün belli bir markanın ürünü ve sen bunu toptan alıp aynı isimle toptan satacaksan kesinlikle rekabet edeceğin birçok insan olacak. Bu insanların arasında sermayesi ve toptancı dostluğu senden iyi, senden çok daha ucuza alacak-alan rakiplerin olacak. Bunlarla fiyat dalaşına pazaryerlerinde girmen çok zor, hadi bunları saf dışı bıraktın birde aptal tayfa var

Gelir-gider takibi yapmayan kar zarar hesaplamayan o kadar denyo varki bu platformlarda inanamazsın. 100 liraya aldığın 160 liraya satmaya çalıştığın bir ürünü adam geldi 110dan koydu, ne yapacaksın. Ben sana diyim alıcaksın hesap makinesini eline 110 yazıp 15 çarpı, eksi eşittir diceksin lan komisyonu düşünce bu salağa 93.5 kalıyor diceksin.. ee zarar ediyor bu denyo benden ucuza alması mümkün değil alsada bu fiyata satamaz diyip bir çözüm bulmaya çalışacaksın ama bulamıcaksın. O batar zaten bu gidişle diceksin, batacak, hemen arkasına yeni bir denyo gelecek. Bu döngü böyle sürüyor.

Ayrıca tüm pazaryerlerinin çakallıkları var. Trendyol kargoyu sana ödetiyor ama bunu anlaman imkansız gibi dikkat et herşeyin kargosunu ödüyorsun bunu tamamen gizlemişler anlayamazsın.

Hepsiburada daha rezalet sektörünü çalıyor, satışların iyiyse gidiyor abi toptancına üreticine aç kapıyı hepsiburada diyip başlıyor senin ilan açtığın ürünü senden almaya. Satın alma sırasında ilk sırada çıkıyor, zaten fiyatta rekabet etmen mümkün değil adam komisyon vermiyor kendi sitesi, ayrıca senden yüksek sermayesi olduğuda kesin emin ol daha ucuza da alır aldığın ürünü.

Daha çok varda üşendim olayı anladın. Benzersiz ürün bul, katma değer yarat al-sat ile durum pek düzgün değil.

Bende 20 yaşındayım 15 yaşımdan beri uğraşıyorum komik dimi ama 5 senelik tecrübe çok ileri atıyor beni. Tasarım masarım istediğin kadar bil, ben kitabını yazdım her girdiğim, açtığım işte tüm grafik tasarım işini ben yapıyorum mecburi öğreniyosun zaten masraf olmaması için farketmez eğer sitelerde ürün listeleme için diyorsan diğerlerinden ayrışırım falan bunun bi önemi yok katalog sistemi var. Sen ürün açıklaması yazıyorsun jilet gibi, fotorğaf hazırlıyorsun özel stüdyolu çekim falandı filan geliyor girdisi-çıktısı belli olmayan hödüğün biri giriyor buybox listene, senden 1 kuruş aşağı fiyat verip üstüne çıkıyor o satıyor senin verisini girdiğin ürünü.

Bu yüzden pazaryerini hiç anlatmadım, kendi sitene, kendi ürününe yatırım yap veya hazır bir ürüne katma değer oluştur, markasız al marka bas falan filan perakende rekabetine bulaşma oralar sorunlu işler.

Yada diyorsan ki abi ben ultra fonksiyonlu bir kapitalistim amınakoyar içinden geçerim sağlam sermayeyi de bulur, en ucuz fiyatı da alır, en çok malzemeyi de ben satarım.. buyur kayıt bedava pazaryerine tecrübe olur en kötü çokta heves kaçırmayalım yaşadığımı bildiğimi gördüğümü anlattım üründen ürüne, platformdan platforma veya üreticiden üreticiye pek çok konuda değişiklik gösterebilir bu konular tek tip düşünmeyin olacak gibiyse saldırın.
allahdiyenmakarna Öyle bi konuşuyorsun ki hem iyi hem kötü, iyice kararsız kalıyor insan :) Fakat demek istediğini gayet iyi anladım. Kendi ürünüme tasarım da yapabilirim. Fakat örneğin tekstil. Bir tişört vb. gibi tasarımlar yapıp satmaktan mı bahsediyorsun yoksa kendin üret-sat mantığı ile mi? Kendim bir şey üretim satamam dijital bir ürün değilse.
Paradox Abi ürün her şekilde elde edilebilir onu da sen bulacaksın, bir elektronik parça olabilir basit, markasız alırsın marka etiketi bastırır matbadan üstüne yapıştırır kendin üretmiş gibi satarsın. Fason üretim yaptırabilirsin, atöyle kurup üretimi kendin yapabilirsin yada hazır üreten fakat internet satışı hiç olmayan daha keşfedememiş firmalara, atolyelere gidip onların ürünlerini alabilirsin. Bunun için çok fazla yol var o sana kalmış olay çok basit ürün başkasında olmasın. Yada al toptan markalı ürünü, eğer marka değeri yoksa kendin sök etiketini yapıştır biraz değiştir falan ne diyim senin düşünmen gereken sorunlar.

Yada ilk dediğim gibi o rekabete saçma ticaret ahlakına, anlayışına katlanman gerek.
allahdiyenmakarna Anladım hocam, teşekkürler önerilerin için.
https://eksisozluk.com/hepsibura...i--6830406 Uzun uzadıya bir yazı var hepsiburadanın dolandırıcılık sistemi ile alakalı. Ne kadar doğrudur bilmiyorum ancak ağır suçlamalar var, ben bunları görünce e-ticaret fikri gözümü korkutmuştu bir tık.
allahdiyenmakarna Tekstil sektörüne girmeyi düşündüm ama rekabet öyle böyle değil çok var diye kararsız kalmıştım.
diğer açıdan tecrübe olması için ebay dropshipping mantıklı geliyor bana. uk'da küçük ürünlerle girişip e-ticarete ısınmak için güzel olabilir.
Marius eticarette ciddi tecrubesi olmayan adamin dropshipping de tutunabilmesi ihtimali yok gibi bişry cok dusuk. Abi hayatinda hiç iade almayip hiç kargo yollamamışsın, bazi durumlar var iki değil üç ucu boklu değnek, bunlar yaşamadan tahmin edilebielcek şeyler değil. Evdeki hesabı çarşıya uymuyor bu işlerin dropshippng yapamazsin sıfır bilgi birikim ile mumkün degil. İlla diyosan yapicam arbitraja bir bak, burda tedarikci bul yurtdisina pazarla adamlardan kargo cikart veya sen al çıkar falan filan en azindan urunden emin ol
e-ticaret = dolandırıcılık kızmayın sakın siz dolandırıcısınız demiyorum siz dolandırıcı olmazsanız zaten kapıyorsunuz siteleri zarar edip başka birşey yapamıyorsunuz.

Neden dolandırıcılık çünkü siz ne kadar işinizi düzgün yapsanız tüm faturalara dikkat etseniz bile herhangi bir ödül almıyorsunuz ama aynı işi yapan bir çok kişi dolandırıcılık usülü yaptığı için halkın gözünde sizde diğerleri gibi dolandırıcı oluyorsunuz.

Devlet vergisini veren, sattığı mallar orjinal olan e ticaret sitelerine bu site güvenilirdir damgası vurmadığı sürece türkiye de internet üzerinden alışveriş hep buşekilde olacak.

Denetim yok, 1 adet istagram sayfası açan bir anda kendini eticaretçi olarak sergiliyor. Her önüne gelen eticaret deniyor.

Durum böyle olunca dolandırıcıların önünü alan olmuyor. Herkes saplayabildiğine. Önceden yorumlara falan bakıp alınırdı sitenn kendi içindeki yorumlar değil işte adresi yazınca google yorumları olurdu oı firma hakkında onları baz alırdın ama r10.net e gir 10 konudan bir tanesi "1000 den fazla google hesabı alınacaktır isim soyisim ve cep tel onaylı tanesine 1 tl veririm" şeklinde nerde kullanıyorlar bu hesapları işte o yorumlarda.

Application yorumlarında, e ticaret yorumlarında, satıcıyı siteyi öven yorumlar. Artık bunlarıda baz alamıyorsun şahsen ben online olarak alışveriş bu sebepten ötürü yapmıyorum elime almadığım dokunmadığım birşeye para vermek aptallık olarakgeliyor türkiye şartlarında.

Hem para verceksin hem kargo sana gelene kadar acaba çakmamı gönderdi, ürün orjinal mi diye her gün stres yaşayacaksın yok ya :) Giderim avm ye bakarım onlar acaba bana satabilecekmi diye stres olsun ben niye olayım.
Nestof Hepsini okudum ve derin bir nefes alarak dedim
Vader işte katma değer üretin, marka basıp satmaya, marka üretip satmaya çalışın derken tam olarak bu sebepten ötürü diyorum. toptancıdan, üreticiden al-sat devri yavaş yavaş dediğiniz sebeple bitiyor. Fakat benzersiz, markalı ürün satışında ne kadar iyi hizmet sağlanırsa o kadar geri dönüş ihtimali artıyor ve siz harici başkasından alması mümkün değil. Sizin evinize bir kettle lazım oldu örneğin, sipariş verdiniz Russel marka bir kettle ve gece 12de verdiğiniz sipariş sabah kapınızda, kutusu, paketlemesi şahane ürün mükemmel bir kettle dan beklenmeyecek kalite ve yanında da ufak bir hediyesi vesaire ıvır zıvır kusursuz bir deneyim yaşadınız. Şimdi evinize tost makinesi lazım olduğunda bu marka bu satıcı aklınıza gelecektir illaki, bunun tek bir satıcısı olacak. Kettle sizin için hiç önemli değildir muhtemelen ama mantığı anladınız.

Yorum durumu dediğiniz gibi tamamen fiyasko, satıcı olduğumdan biliyorum tek güvenebileceğiniz yorumlar pazaryeri olarak N11, oda kötünün iyisi yani.

Marka olup, ister fason ister imalat farketmez, katma değer yaratmak tek çıkış yolu bu işin artık yoksa dolandırıcı olmak zorunda kalıyor herkes dediğiniz gibi.

Devlet damga vuruyor ama bir şartları var kazık gibi, sızma testi, bilmemne sertifikaları falan filan, sadece sızma testine binlerce dolar istiyorlar bunu karşılayacak adamlar zaten bu damgaya ihtiyaç duymuyor. Denetim vesaire zaten yok sıfır, işi düzgün yapmanın dediğiniz gibi hiçbir artısı yok mikro ölçek firmalara.

Örneğin yalan yorumcu bir site, daha önceleri toz almıştım, bu direk müşteriyi aptal yerine koymak. https://www.proteinocean.com/whey-protein 4k yorum yapacak insanı nerden buldunuz protein tozuna böyle bişey olabilirmi ya.
allahdiyenmakarna sloganıda iyi yapmış ha uydurmuş yani
--- Alıntı ---

WHEY PROTEIN™
EN ÇOK TERCİH EDİLEN PROTEİN TAKVİYESİ


Tamamen doğru protein takviyesi olarak en çok tercih edilen şey Whey :) ama marka olarak proteinocean değil gerçi markadaki o nokta mı o mu oda belli değil. proteinocean diye şikayet gelirse nokta deriz geçeriz demiştir :)
protein.cean

Besin değerlerine baktım da :) spor yapip bunu almışsan afedersinde salak sensin hacı :)
allahdiyenmakarna olm bunu nasıl aldın allah aşkına? 100 gramı içindekiler listesini toplayınca 112 gram çıkıyor askdşlaskd cidden nasıl başardın bunu senin acilen internet üstünden alışveriş nasıl yapılır konulu bir eğitim alman lazım.

Üstüne Whey protein konasntresi (süt) demiş lan whey peynir altı suyu tozudur. ondan bile yapmamış heryerinden bağırıyor birazdan seni sikicem hazır ol diye.
Harçlığımdan biriktirdiğim parayla almıştım o dönem, ne spordan anlardım ne beslenmeden. En ucuzu buydu piyasada bakmadan aldım bende maalesef :(( Rezaletti tadı falan zaten, lordum varmı tavsiyeniz dicemde sizin bütçeler bize uymaz sormuyorum şimdi canım sıkılmasın ben Big Joy devam bayadır bozmayayim..
allahdiyenmakarna Ben qnt light kullanıyordum spor yaptığım zamanlar baya memnundum spordan sonra 1 porsiyon hem hafif hem yeterli geliyordu.
allahdiyenmakarna big joy ne olm :) asşldaşlsdkaşsld alma hacı tavsiyem sana whey mey kullanma. Eğer alabiliyorsan Weider CFM Whey Overload al 903gr olarak satılıyor daha büyüğü yok bak çakmasınlar sahtesini. Tek olarak 903gr.

Alabiliyorsan bunu alamıyorsan hiç birşey alma.

Yahu paran olmayabilir bu okumanda mı yok anlamına geliyor en kötüsü aç içindekiler kısmını çevir yani arkasını topla bakayım 100g diyorda toplayınca 100 gr çıkıyor mu bi bak.

Sahtesini yapanlar genelde ilkokul mezunu kürtler olunca oradakilerin toplamının 100 gram yapması gerektiğini bilmeyen tayfa. Muhakkak bir matematiksel işlemde cortlayacaktır.

Bir markadan direk çalmış ama çaldığı markada 70g yazıyordur "la bizimki 85 olsun amg" diyip 85 gram protein yazmıştır ama buraya eklediği fazlalağı diğerlerinden düşmek aklına gelmez. o kadar matematik bilse zaten çakma mal yapmazdı
Weideri dolar 6 lırayı geçince bıraktım.. Biz kuru lor peyniri yiyip kusmaya devamke
konu nasıl buraya geldi beyler jsdjsd
Paradox vallaha okuyorum okuyorum anlam veremiyorum konuşmaya yanlış posta geldim zannettim
Paradox aynısı dlkasjdajsdajs
allahdiyenmakarna ben de bu siteden 14-15 yaşında spora ilk heves ettiğimde almıştım. supplement alacaksan big joy veya hardline gibi markalardan şaşmamak daha doğru oluyor.
tuunch hepsi yalan be aga haşlanmış tavuk kusana kadar
beza Jedi paylaştı!
Merhaba, iyi akşamlar. Neden "cinsel yönelim" yerine "cinsel tercih" denmesinin eşcinselleri rahatsız ettiğini merak ediyorum. Bu konuyu düşündüğümde cinsel tercih demek bana bazı sebeplerden dolayı daha kapsayıcı geldi. İlk olarak Türkiye'deki çoğu eşcinselin LGBTİ+ kapsamında pedofiliyi ve ensesti normalleştirmediğini biliyorum fakat eğer yönelim diyeceksek, bunun bireyin yalnızca hissettikleri olduğunu ve elinde olmadığını kabul edeceksek pedofili bir kişiyi de LGBTİ+ kapsamına almış olmayacak mıyız? Aynı şekilde love is love da tehlikeli olabilir ama bunun bir slogan olduğunu bildiğimden pek de bir problem olarak görmedim fakat yönelim ve tercih kısmı tanımlamaya giriyor. Bence tanımlamayı yaparken dikkat etmek ve yanlış bir tanım yapmamak önemli. Bu dediğimde yalnızca Türkiye'deki çoğu eşcinsel dedim çünkü pedofili ve ensesti de kapsayan özellikle yurt dışında birçok eşcinsel grup olduğunu biliyorum. Bana tanım olarak tercih şu açıdan da mantıklı geldi, tercih dendiğinde aslında kişinin aklını kullanarak, doğrunun ve yanlışın ne olduğunun farkında olarak bir karar verdiğini, kararının da rasyonel olduğunu gösterir. Cinsel Yönelim tabiri şu açıdan yanlış geliyor; eşcinsel bireylere hasta, hastalıklı, tedavi edilebilir, edilmeli çünkü rasyonel değil olarak bakılmasını sağlıyor. Aslında bu da eşcinsellerin asla kabul etmedikleri ve istemedikleri bir durum. Cinsel olarak bir tercihte bulunarak eşcinselliği seçen hiç mi insan yok merak ediyorum. İki cinsten aldığı cinsel hazza, zevke dayanarak bir seçim yapmış ve bu şekilde eşcinselliğii seçmiş birinin var olması mümkün değil mi? Bu konuyu bir eşcinsel arkadaşıma açtığımda belki de biraz dindar olduğum için yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum :( Böyle bir muhabbeti TR kanallarında 5 erkeğin İstanbul sözleşmesini konuşmasına benzetti. Halbuki eğer cinsel yönelimse benim de yönelimim karşı cins, cinsel tercihse benim de tercihim karşı cins. Aslında buraya da bu konuyu çekinerek yazıyorum. Üzerine çok fazla düşünüp araştırma yapmadım zaten yazdıklarımdan da belli olacaktır çok basit bir mantıkla düşündüm bu yüzden bu mantığım yanlış olabilir. Sizin düşüncelerinizi de çok merak ediyorum benimle paylaşmanızı çok isterim. Şimdiden teşekkür ederim.
Gizlenen 51 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Istediğini de fazla düşünmüşsün kimse alınmasın diye.
xO_Ox evet, konudan çok nasıl yanlış anlaşılmam bunu düşünüyorum ama yine de homofobik oluyorum :')
Zaten bi şeyi tercih etmek o şeye yönelmek değil midir? Ben arada fark göremedim
Cinsel yönelimi baz alarak tercih yapıyolar bence yönelim demek daha mantıklı. Ayrıca tercih deyince daha az kapsıyor gibi bence. Sanki önünde birden fazla ihtimal var bu ihtimallerden birini seçip yoluna devam ediyor. Her bireyde bu önündeki seçeneklerin birden fazla olduğunu düşünmüyorum. Zaten daha genel olduğu için dediğin gibi pedofili ve enseste kadar esnetmeye çalışıyor bazı gruplar. Bunun normalleşeceğini veya tehlike oluşturacağını düşünmüyorum. Sapkın bireyler sadece lgbti+ de değil her toplulukta var.
beza Bunu düşünüyorsan zaten homofobik değilsindir kimin ne dediğini fazla takma homofobik biri nasıl olur görmek istiyorlarsa bana yönlendir.
Cİnsel tercih ile yönelim aynı şey değildir. Tercih kendin yapabileceğin birşeydir. Örneğin ben heteroseksüel bir erkeğim. Benim yönelimin tamamen karşı cins üstüne. Aynı cinsim ile değil birlikte olmak düşünmek bile rahatsız ediyor. Ama dilersem bir seçim yapıp tamamen karar mekanizmamla bunu yapabilirim bir engel var mı yok işte bu cinsel tercihtir.

Fakat karşı cinse olan kontrolsüz bir ilgim var buda yönelimdir, elimde değildir çünkü bu. Ben karşı cinse ilgi duymayacağım diye dilediğim kadar kendimi sıkayım o an yanımdam benim için uygun koşullarda bir karşı cins geçsin tüm çabam sona erer testo salınımıyla yönelim başlar.

Pedofili ile bunun uzaktan yakından alakası yoktur. Pedofili düşüncede olmak suç değildir eylem suçtur. Bakın bir insanı pedofoli duygular besliyor diye suçlayamazsın fakat bu yasaktır çünkü çocuklara karşı yaptığın hareketde çocuk neyaptığının bilincinde bile değildir yasaklanma sebebide bu yüzdendir.

Ama pedofili duygusunu hayata geçiren bir kişinin suçu ise duygularını bastıramayacak kadar hayvani nitelikte güdüleri olması bu konuda öldürmeye kadar gidebilir.

Pornografi sektörünün %80 i pedofili tarzına hitap eder. Hepsi küçük yaş üstünden yürür. Liseli fantezisi, kolej fantezisi, vs vs.

Pedofili eylem suçken, pedofili konulu pornografi suç değildir. 18 yaşında manken oynattığın sürece. Bu zaten bir ikilem mesela.

İşte evinde kendi içerisinde pedofili duygular yaşayan bir kişi suçlu muamelesi yapamazsın. (18 yaşından küçük mankenlerin arşivlerini tutmuyorsa, buda karşı tarafın izni dışında yada bilinci dışında alınan görsellerdir çünkü çocuklar neyin doğru olduğuna tamamen karar veremezler hukuken)

Bu tam olarak şuna benziyor. İnsan öldürmekten zevk alacağıını düşünen dünya üstünde çok fazla kişi var. Bunun hayallerini kuran. Bu türden oyunlar oynayan ve bu uğurda savaşa falan katılan.

Bu duyguların yasal olgusunun önüne geçtiğinde bbazen okuyoruz adam silahla camiye ddalıyor. Okula dalıyor öğretmenleri öğrencileri katlediyor.

Pedofilik hareketde bunun gibi.
Teşekkürler pedofili açıklamasıyla birlikte daha iyi anlıyorum, ensest hakkında ne düşünüyorsunuz bunu da merak ediyorum. Açık olacağım ben belki de bahsettiğim gibi inançlı olduğumdan bu durum bana çok uzak, düşünülemez geliyor. Hatta kendi ailem ya da gelecekte kurmak istediğim ailem için düşündüğümde iğrenç bile geliyor fakat aslında yaşları tutan iki kişinin bu ilişkisi bir suç değil. Öyleyse bu ilişkiler de bu kapsama giriyor mu? Bu kapsama giriyorsa TR'de neden LGBTİ+ içinde pek sayılmıyor. Bu yorumu kendi sahip olduğum arkadaş çevreme dayanarak yapıyorum. Bir de durum böyleyse cinsel yönelimi kullanmak tanımlama açısından daha doğruysa benim tercih demem beni günün sonunda homofobik yapar mı? Eşcinsellerin bu gibi konularda biraz abartarak hareket ettiğini düşünüyorum. Kız kıza bir ilişki beni düşünce olarak iğrendiriyor olsa da bunu söylediğimde söylemim sanki homofobik kaçıyor ama yönelimim farklı, bunu söylemek ya da düşünmek çok normal değil mi? Kendisi de karşı cins ile olan ilişkiyi iğrenç görebilir ve söyleyebilir yani bu normal değil midir? Vader
Elifsvde evet bu doğru, zaten aslında tanımlamalardan uzak neden böyle bir kullanımdan rahatsız olduklarını da sordum şayet arada zaten bir fark yoksa bu duyulan rahatsızlık çok anlamsız olur
beza Ensest kelimesinin anlamını doğru anlamak lazım. Amca kızı, amca oğlunu ben ensest olarak görmüyorum. "Amcamın oğluyla evlendim" yada "Amcamın kızıyla"

Ama ben olsam yapmam çünkü dünyaya getireceğin cocuğu büyük bir risk altına atabilirsin.

Ensest abi kardeş, anne oğul, baba kız cocuk, için bir sıfat. Ensest ilişki dendiğinde yurt dışında kimsenin aklına amcasının kızıyla birlikte olmuş gelmez. Ya kardeşi gelir ya babası gelir örneğğin.

Bu hastalıklı bir düşünce. Ben pedofilyi bile anlayabilirim mantık ürtebilirim ama buna üretemem bir insan 1. derece kan bağı olana nasıl ilgi duyabilir.

Ensest ilişki özellikle abi kardeş olarak araplarda çok fazla görülür. Müslüman kesimde özellikle. Abi kardeşi zorlar. Tecavüz falan normal sayılır yani. Bizim buralarda doğudada çok oluyor ama terö möre kan susuyorlar kimse ses çıkaramıyor.

İslamda kadına olan düşünce tarzı islamın kendisinde yozlaşmamış olsa bile insanlar arasında o kadar yozlaşmışki Annesi harici herkesi obje olarak görüyor erkek. Özellikle kız kardeşi aman tanrım. Şuraya yazmaya utanıyorum ben.
Ben de böyle düşünüyorum ama yönelim, aşk aşktır, herkes istediğini sever, böyle hissediyor ve iki tarafın rızası var yani aslında genelde eşcinseller için kullanılan bu tarz tabirler böyle ilişkiileri de de meşrulaştırmaz mı? Vader
beza bak eşcinsel ilişkide iki kişi bir araya geliyor ve bu bir araya geliş hiç kimsenin geleceğine zarar vermiyor. Ensest ilişkide doğacak cocuğun sakat olmasını göz göre göre kabulleniyor ve bir insanın geleceğini mahfedebiliyorsun.

İkisi arasındaki farkı göremiyor musun?

Bir ilişkide adı ne olurs aolsun biseksüel, homoseksüel, heteroseksüel yada buna benzer ikişkiye giren iki kişide hukuki yaştaysa, ikişki ikisi içinde keyif vericiyse ve bu ilişki 3. bir kişinin yaşama hakkına engel teşkil etmiyorsa (ensest ilişki çocuklarındaki gibi) bu serbest ve normal bir ilişkidir.

Ama 3. kişinin yaşama hakkını gasp ediyor (ensest) yada ilişkiye giren taraflardan birisini doğru yada yanlışı farkedemiyor (pedofili) veya doğru yada yanlışı farkedebilecek akla sahip değilse (zeka gerileri ile ilişki), taraflardan bir tanesi insan gibi düşünme potansiyeline sahip değilse (hayvanlarla ilişki, cansız objelerle ilişki) bunlar suçtur ve normal olmayan ilişkilerdir.

Mantık bu kadar.
beza Bu konular üzerinde araştırma yaparken iki ismi not etmiştim Elisabeth Young Bruehl ve Miriam Frankel. Makaleleri elimde değil fakat sorduğun sorular üzerine çok güzel yazmışlar bi bulabilirsem atayım buraya.

En çok aklımda kalan kısmı da bayağı ilginçti. Memeli bir çok hayvan gibi doğasında insanların çoğunlukla bisexual yönelimleri olabilen çok eşli bir canlı olduğunu savunuyordu.

Yaşadığımız çevre ve sosyal tabular yüzünden belli bir zamana kadar hiç keşfedemeyebiliyor insanlar kendini.
Erkekler kadınlardan hoşlanır ve aynı anda sadece tek bir eşin olabilir normu ile nesillerdir büyüdüğümüzden homosexual ilişkiler veya aynı anda iki kadın ile birlikte olman iğrenç gelebiliyor dediğin gibi.
Ensest ilişkide çocuk illa da olmak zorunda değil. Böyle baktığım için arada bir fark göremedim. Bu iki kişi romantik ya da cinsel bir birliktelik yaşayabilir hemde hiç çocuk yapmadan öyleyse bu normal bir ilişki midir? Ama bu durum böyle olsa dahi hâlâ beni dediğim gibi rahatsız hissettiriyor. Özellikle ileride kendi ailem için eşcinsellik konusunda bir problemim olmasa da ensest, iğrenç ve olmaması gereken bir şey olarak duruyor. Vader yani arada çocuk olmadığında bu sizin için hastalıklı bir düşünce olmaktan çıkıyor mu? Yoksa hâlâ aynı mı
beza hayat oyle yürümüyr %80 sen de çoğu cocuk gibi planlamadan dünyaya gelmişsindir. Aileleer bunu normal şekilde beceremiyorken "cocuk yapmazlar" diye bir önerme sunmam ya bunlar hayal dünyana göre şekillenecek şeyler değil istatistikler var yaşanmış bilimsel. Bunlar belirler.
StarChild teşekkürler, okumayı çok isterim. Aklınızda kalan kısma benzer bir yazıyı ben de bir süre önce bir yerlerde okumuştum ve neden bana iğrenç geldiğini çokça düşünmüştüm aslında bunu deneyimlemeden iğrenç demek çok mantıksız fakat elimde de değil. Yaşadığım çevre, inandığım şeyler, kendi ailem, toplumun kuralları nedeniyle böyle düşünüyor olmam sanırım normal.
Öyleyse aradaki farkı anlıyorum ben şu ana kadar bebeğin planlanarak yapıldığını istenmediğinde olmadığını düşünüyordum :,,,) sanırım tüm bu konudan daha çok bu bilgi şaşırttı beni... Vader
beza Mesela benim için hastalıklı bi düşünme olmaktan çıkıyor. Nasıl kadının kadına olan ilgisini yok edemiyosak anne oğul ya da baba kız ilişkisini de normal olarak kabullenirim ben. Ha iğreniyo muyum? İğreniyorum özellikle erkek erkeğe ilişkiden (cinsel olarak) ama homofobik değilim o adamlar da zaten gözümün önünde cinsel ilişkiye girmiyor. Çoluğa çocuğa, hayvana, zihinsel ya da fiziksel engeli olan insanlara dokunmadan ya da zorlamadan 3. bir kişiye de zararı olmadan olan her ilişki benim için normal mesela. Psikoloji desen çok geniş bi dal insanı anlayamıyosun, hormon desen onlarca çeşit, bazı durumların farklı olması anormal olması anlamına gelmemeli. Yine de bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın :d
beza afedersin aptal numarası yapmıyorsun dimi tıbben koruyucu olarak nitelendirilen prezerfatif %100 koruma veremezken sen %100 plandan bahsediyorsun aptal numarası yapmaya devam edeceksen tartışmayalım sevmem çünkü

Rahim ağzına tüp taktırıpta 2. cocuğa hamile kalmayalım diye plan yapan kaç aile var 2. cocuğa sahip haberin var mı?

Tıbben mümkün olmayan şeyin %100 kısırlaştırma olmadan varlığınısavunarak bunun üstüne plan yapip olmayacağını duyduğunda saçma sapan tepki veriyorsun.
Yok, gerçekten bilmiyordum tamamen dikkatsizlikten kaynaklı falan oluyordur diye düşünüyordum hatta. Aptal numarası yerine aptallık daha doğru olabilir çünkü öğrendiğimde böyle hissettim. Vader
beza Hatta benim için ensest kişilerin çocuk yapmama kararı almaları değil cebinde parası yokken, ekonomisi bitik bi ülkedeyken, yiyecek yemeği suyu zor bulurken kalkıp 4 er 5 er çocuk yapmaktır hastalıklı zihniyet. Sen seks makinesi değilsin kadın da üretim fabrikası değil bu nasıl kafa. Bakamayacağın çocuğu yapmak bencilliktir hastalıklı bi zihniyettir, çocuk dediğin bi birey falan oluyo hani seveceğin evcil bi pet değil. Kimseye zararı olmayacak ensest ilişki bi kenarda dursun yani. Öyle bi ensest ilişki böyle hastalıklı zihniyetlilerden daha normal benim gözümde saygı bile duyarım.
beza çok ilginç ben tam olarak iğnelediğini düşündüm 19 yaşındasın çoğu şeyi ogrenmen bliyor olman gerek bu yaşta :( aileler bazı konuları ne yazıkki islam ülkelerinde cocuklarına aşılayamıyor anlatmıyor. Kapan dedince, o erkekle konusma, evden cıkma, sevgi kötü sevişmek günay diyince iyi bir cocuk yetiştirdim sanıyorlar.

Yurt dışında 16 yaşına gelen coğu kız ilk cinsel deneyimin yaşıyori iyi midir kötümüdür tartışılır fakat yaşıyor yani ve başına neler gelebilir biliyor hangi hasatalığı kapabilir ne yapması gerekir neleri de yapmaması gerekir.

Cİnselliğe dahil her şeyi biliyor AMa bizde 28 yaşına gelmiş kadın haydar dümene hocam erkek arkadaşım pantolunun ustunden göbeğme doğru boşaldı içimde içlikte vardı acaba hamile kalırmıyım diye soru gönderiyor.

?

kusura bakma biliyorsun olarak düşündüm.
Yok ne kusuru siz kusura bakmayın dediğiniz gibi benim aile ya da arkadaş ortamımda herhangi bir cinsel konu pek konuşulmuyor, aynı şekilde okulda konuşulmasını beklersiniz ama orada bile bahsi geçtiğini hatırlamıyorum asıl ben şu ana kadar merak edip de araştırmadığıma, öğrenmemiş olduğuma utandım :( Vader
RockChum aslında bu çok çocuk yapan fakir insan muhabbetini bende baya düşündüm.En sonunda çok kardeşi olan bir arkadaşıma bu soruyu sordum.(ailesi fakir değildi ama köylerinden gelen birçok insan bizim mahallede yaşıyordu.Yani oradan aşina.)
Bana verdiği örnek çok basitti. 1 Çocuk = Potansiyel 1 Bedava İşçi . Döngü ise oldukça basit.İlk çocuk yapılıyor.3 4 yaşına gelince hemen 2.çocuk yapılıyor.İlk çocuk veya ikinci çocuk kızsa o kızın 6 7 yaşına gelmesi bekleniyor.Ve ardından çocuk bombalama başlıyor.Bir süre sonra anne yeni çocuğu 2 3 yaşına kadar besleyip kız çocuğuna devrediyor.Bu sistemle yeni çocuğa diğer çocuklar bakıyor ve aile çalışmaya (kağıt toplama vb.) devam ederken aynı zamanda potansiyel iş gücü yaratıyor.Bunun yanı sıra sevgisiz ve eğitimsiz büyüyen çocuklar yetişip bu döngüyü eninde sonunda devam ettiriyor.
B42han Onu da düşündüm biliyo musun yazı uzun olmasın detaya girip konudan sapmayayım diye yazmadım. Erkek çocuk evet potansiyel işçi (çalışır eve para getirir), kız çocuksa eve bakar yemeği yapar temizliği yapar (daha sonra başka bir erkeğe satılır) resmen araştırmadan bile kendi kafamda kurmuşum stratejisini ki kendimden tiksindim, ne diyeyim inanılmaz. Bazen içimden müstehak da diyorum genelde ama susuyorum :d Finlandiya'nın tarihi bi olayı var çok güzel bi kalkınma gerçekleştirdikleri ve bağımsız oldukları. Kesinlikle bu şekilde değil eğitim ve disiplinle olan bi tarih. Bunların yaptıkları anca günü kurtarmak ya, yazık.

edit: Erkek çocuğa potansiyel işçi derken kız çocuğa da potansiyel köle demeyi unutmuşum pardon.
B42han RockChum Önceden insanlar çoğunlukla tarlalarda çalıştığı için ne kadar çok çocuk o kadar iş gücü demekti. Artık devir değişti, artık bir niteliği olanlar para kazanıp iyi bir hayat yaşayabiliyor. Çomar diye tabir ettiğimiz eğitimsiz, kültürsüz, cahil, zorbalığı bir bok sanan, tespih sallayınca delikanlı olduğuna inanan, milletin eşine, kızına laf atmaktan çekinmeyen, cahil olduğundan ötürü en çok bilen kesimin oluşmasının bir numaralı sebebidir. maddi durumu yerinde işinde, gücünde olan insanlar çocuk yapmak için defalarca düşünürken bu çomarlar biri doğunca diğerinin temelini gecesinden atar. maddi yokluklardan dolayı okuyamayan, çevresinde itin kopuğun kol gezdiği bu adamlar da gelir ülkenin başına musallat olur. Dünyaya getirdiği varlığa hiç yoksa eğitim ihtiyacını karşılamayan aileler rezalettir.
Ephebophilia ve hebephilia için ne düşünüyorsunuz? Onları da direkt pedofili gibi mi değerlendiriyorsunuz? Çünkü aslında pornografide pedofili üzerinden çok ephebophilia üzerine duruyorlar gibi tabi bu nasıl bir tepki alıyor topluma indirgenmiş bir şey mi en ufak bir bilgim yok. Vader
TheGalvanic sana birşey söyleyim mi biraz ürkütücü, kabullenilemez olsa bile pedofili olsun, ephebophilia olsun veya hebephilia etrafımızda çok yakın olarak düşündüğümüz insanlar arasında yaygın var olan bir durum bunlar. Çoğu farkında değil, yada gizleniyor. Hiç bir zaman öğrenemeyeceksin eğer özel hayatlarına müdahil olmazsan.

Ben bir kaçının bilgisayar mühendisi olmam sebebiyle "ya şuna bakıver bilgisayar gitti galiba" diye şahit olmuştum. Birşey diyemedim desen ne olacak yani ben utandım.

Öz babası bu şekilde olup farketmeyenler var. Ne diyeyim. İçlerinde yaşadıkları sürece bence problem yok. Açığa çıkarlarsa kötü çünkü saldırganlaşacaklardır nasılsa herkes biliyor kabulleniyor düşüncesi fiile döker çünkü.

Ya pornografiye gelince lütfen azcık dürüst olalım hangi erkek pornograf search kısmına "teen" ile sözcüğü ile başlayan birşey aramadı.

Aramalarının 90% ı teen kelimesinden türüyor, Onu en yakın takip eden kelimede "stepsister".

Ankara da ookurken ankaranın liseleri meşhurdur aramızda varsa ankaralı olan onaylar özellikle kızılay tarafında. Okul çıkış saatlerinde o dost kitapevinden koleje kadar olan ara yol 40 50 yaşlarında adam kaynardı öküz gibi liseli kızlara bakarlardı.

Sorsan normal neden kızlara baktığında 1.72 boy 20 yaşında duruyor. 20 yaşında duruyor diye 16 lık kıza öküz gibi bakıyor. Sorsan pedofili değil. Neyse bu konu hakkında çok konuşmak istemiyorum ama genelk olarak dünyanın pedofiliye olan ilgisini görmek için sadece porno aranan kelimelere bakmak yeterli diyorum.
vaderın bahsettiği yer tam olarak burası.Ne zaman kız arkadaşlarımızla buradan geçsek oraya oturup izleyen ve süzen dayılara sert sert bakarak geçerdik.Hele buranın arka sokaklarında direk eline birasını alıp yere oturup kızların etek altlarına bakmaya çalışan yavşaklar olurdu.
Sapkın düşüncelerin büyük çoğunluğu ülkedeki cinsel eğitim eksikliğinden kaynaklanıyor bence. Ekseriyetle erkek çocuklarının aldığı tek cinsel eğitim 16-17 yaşında mahalle dayılarının omzuna vurup gülerek ima ettikleri bir takım şeyler, keza kızlar için de benzer şekilde.

Üstüne bir de toplum baskısı yüzünden mesela, bu tarz işler tamamen maruz kalma ve duyarsızlaşmayla ilgili her ne kadar uç bir örnek olsa da bugün uzun süredir meslekte olan bir jinekolog herhangi bir muayene sırasında tahrik olmuyorsa aynı şekilde kadınları ve kadın bedenini tabulaştırmadan yetişen, etrafında kadın görebilen erkekler de gelecekte daha rahat oluyor çünkü merak edilecek bir şey kalmıyor.

Antalya'da yaşayan adam kadınlar nasıl geçerse geçsin umursamıyor ama Arap yarımadasında yaşayan adam vücut hatlarını belli etmemek ve tam anlamıyla bu durumla mücadele etmek için giyilen çarşaflı kadını bile arkasından süzüyor.
beza ensest ilişkinin en büyük sebebi kişideki koku duyularının körelmiş veya tamamen yok olmasıdır. Bu herkes için geçerli olnasa da ensest olan insanlar arasında ciddi bir yaygınlık içerir. bizim kan bağımız olan insanlara ilgi duymamizi engelleyen en önemli şeylerden biri koku. kokusuna yıllardır belki on yıllardır alıştığımız insanlara( ozellikle akrabalara) cinsel anlamda bir arzu duymamızı engeller. ensest olan kişilerin ciddi kısmında da bu mekanizma eksik oluyor. tabii ki bunun yanında istisnalar da var, istisnalar her zaman olur.
prof. dr. tuunch dan yine "nece tespit lan bu" kıvamında bilimle uzaktan yakından alakası olmayan tespitler. kokuymuş, ulan 20 senedir kız kardeşini görmeyen adamlar var ne kokusu hayatında neye benzediğini bilmiyor, çocukken anne babası ölmüş yetiştirme yurduna verilmiş. ama gel gelelim bir şekilde izini bulmuş ve ilk karşılaşmada şey mi diyor ben senin kokunu bilmiyorum dur bi halleneyim sana falan mı? var mı çevresinde böyle olan ben görmedim de:)

sapıklığın kokusu mokusu yok, hastalıkta değil sapıklık = hayvanlık
Vader İnsanlardaki Ensest Önleyici Mekanizma: Westermarck Mekanizması
Özellikle sosyal hayvan türlerinden (insan gibi), daha güçlü mekanizmalar görülebilmektedir. Feromonların etkisi halen görülmekle birlikte, karasal hayvanların en gelişmiş duyularından olan koku duyusu halen ensest önleyicilikte önemli bir rol oynamaktadır. Bu konuda yapılan araştırmalar, Sigmund Freud'un ensest ile ilgili ileri sürdüğü Oedipal dürtüler hipotezi ile çelişmekte ve Freud'un iddialarının en azından nedenlerinin yanlış olduğunu göstermektedir.

Yapılan araştırmalarda, insanların 6 yaşına kadar yakın akrabalarının kokularını net bir şekilde öğrendiğini ve beynin buna göre adapte olduğunu, bu yaştan sonra ise ömür boyunca, bir beyin hasarı gerçekleşmediği sürece, bu kokuların korunduğunu ve cinsel olarak itici bir etki yarattığı ortaya koyulmuştur. İşte bu mekanizmaya, Westermarck Mekanizması denmektedir.

okuması bedava. bilmiyorum, materyalist ve bilimi seven birine birden fazla bilim dışı argüman demek pek temelli bir şey değil.
tuunch ayrıca bu mekanizma sadece insanlarda değil diğer canlı türlerinde feromon salgısı ile işlemektedir.
tuunch araştırmaların linkini atarsan yeni birşey öğrendiğim için sana teşekkürlerimi sunacağım. Ama lütfen araştırma linki olsun saçma sapan blog yazısı değil.
Vader 1.M. A. Schneider, et al. Olfactory Sexual Inhibition And The Westermarck Effect. (01 Ocak 1999).

2.R. D. Murray. The Evolution And Functional Significance Of Incest Avoidance. (03 Mart 1980).

3.Kolber Typepad. Evolution And The Incest Taboo.

Eğer kaynaklara erisemezseniz arşiv bağlantılarını ekleyebilirim. benim tek referansım bilim oldu şu ana kadar. hurafe ve temelsiz şeyler benim cumlelerimde yer alacak son şeylerdir.
tuunch şunu da ekleyeyim, bu mekanizmayı test etmek istiyor iseniz birlikte olduğunuz insanın annenizle bire bir aynı koktuğunu düşünün. eğer bu bazı durumlarda sizi rahatsız ediyorsa bu mekanizmanın yararlarindan biridir.
tuunch Yanlız bu araştırmaların senin söylediğinle alakası yokki. Burada koku insanında bulunduğu kategorideki hayvanlarda cinsel tercih partnerini bulmasında etkilidir diyor yani bu şunla alakalı.

Daha öcneden tartışmıştık neden tek tip güzellik olgusu var. Neden tüm erkekler örneğin zayıf kadın beğeniyor ve bu tipte olanlar güzel olarak sınıflandırılıyor. Şişmanlar ise çirkin. Kapitalizmin bir dayatmasımı bu diye.

Orada bu senin söylediğin olayı açıklamıştım. Birisnin sana seksi yada güzel gelmesinin en belirlgin özelliği kokudur. Kilolu insanlarda en ufak örnek ter bezleri çok daha fazla çalışacağı için yaydığı koku diğerine göre kötü olacaktır. Ve koku asla unutulmaz 10 sene sonradabir kokuyu duysan ilk duydugun ana götürür seni.

Ve bir yerde kötü bir koku duyduysan ondan sonraki hayatında o yere benzer bir location ile karşılaştığında otomatikman kötü anılar getirecek ordan hemen uzaklaşmak isteyeceksindir.

Canlılar için olan güzellik kavramı yada sexe etkileşim de konunun önemi çok fazladır.

Yani bu kaynaklarda okuduğum şeyler bunla alakalı. Koklayamazsan ensest olurusun demiyor orada.

Senin söylediğin şey bambaşka bunları okuyupta sanki ona çağrım yapmış sende debunları kanıt olarak sunup hipotezini doğrulamaya calışıyorsun gibi duruyor.
Vader Ensestin Biyolojik Sebepleri Nelerdir?
Bahsettiğimiz mekanizmalar, genetik olarak bireye kazandırılan; ancak çevresel olarak son şeklini alan mekanizmalardır. Sonuçta ebeveynler yavrularına bu mekanizmayı beyinde oluşturacak genleri aktarmaktadırlar; ancak çocuk, bir başka ailede büyütülürse, bu aileye cinsel mesafe duyacak ve kendi biyolojik ailesine herhangi bir cinsel itim duymayacaktır. Bu, çevrenin genler üzerindeki etkisine önemli bir örnektir. Aslında burada çevre, genleri doğrudan değiştirmemekte, sadece genlerin var ettiği mekanizmanın içeriğine etki etmekte ve manipüle etmektedir.

ilk attığım westermarck mekanizmasını açıklayan kesitte de yazdığı gibi araştırmalarda kullanılan kişiler beyin fonksiyonlarında hiçbir sorun, hastalık yaşamadığı sürece itici etki yaptığından bahsediyor. ilk cevap verdiğimde de belirttim bu mekanizma ciddi bir öneme sahip olsa da çok farklı sebepler illa ki olacak, istisnalar her zaman olacak insan vücudu biyokimyasal düzeyde her ne kadar makine gibi çalışsa da bu hep aynı sebepten bozulacagi anlamına gelmiyor. bu mekanizma ensest ilişkiyi önlüyor evet doğru, eksikliği de ensest ilişkiye sebep olabiliyor. kokunun ciddi anlamda insan hayatında dediğiniz gibi zaten felaket büyük bir yeri var. sadece insan için değil tüm karasal canlılar için geçerli bu.
tuunch Westermarck Etkisi, insanların erken yaşlarını birlikte geçirdikleri kişilere karşı cinsel yönden ilgisizleştiklerine işaret eder. Bu etkinin mantığı (kabaca) şöyle işler: bebekliğinizde anneniz öncelikle sizi emzirmek gerekliliğinden ötürü (en azından buna alternatif teknolojilerin gelişmesinden önce) size oldukça yüklü bir zaman ve enerji yatırımı yapar. Bu esnada sizin ve annenizin çevresinde bulunan kişilerin de yakınlarınız olması uzaktakilere göre daha olasıdır. Bu fiziksel yakınlığın derecesi de yakınınızdakilerle cinsel deneyimlere karşı ilgisiz olmanıza yolaçacak bir akrabalık göstergesi üretmelidir. Bu şekilde tanımlanmış bir etki, kontrollü deneylerde ölçülmeye pek uygun olmasa da, doğal şartlarda oluşmuş buna benzer kabul edilebilecek kimi ortamlar incelenebilir. Bunlardan biri İsrail'de çocukların benzer yaşlarda kızlı-erkekli karışık gruplarda beraber büyütüldüğü bir kibutz [İsrail'de bulunan kollektif çiftliklere verilen isim]. Bu kibutzda incelemeye alınan 3000 çocuk arasından aynı grupta büyütülenler arasında sadece 14 evlilik görülmüş ve bunların da tamama yakını 6 yaşından daha sonra bir araya getirilmiş kişiler arasında (Shepher, 1971).

Ayrıca şu da var bu mekanizma ensest önleyici rolü oynuyorsa, yokluğu da gayet ensest ilişkiye sebep olabilir zaten. dedigim gibi tek mekanizma bu değil, her zaman olacak diye bir sey yok.
tuunch yoo mantıklı yaklaşmışsın ben özür dilerim uydurmuyormuşsun bilimsel çevrede bir bakış açısı yaratmışsın.
tuunch westermarck etkisi dediğimiz şey sadece ensest ilişkiyi açıklamak için olan bir sey degil zaten. genel olarak kokunun cinsel arzu konusundaki yerini açıklamakta. kapsam alanı geniş olduğu için içine sizin anlattığınız kısım da, benim anlattığım kısım da girmekte.
beza

Direkt ceviriden kaynakli. Orientation bir seye olan goreceli mesafeyi belirtmek icin kullanilan bir kelime.Ayni zamanda o sey hakkinda ne kadar bilgi sahibi oldugunla da ilgili bir kelime, ise alimlarda ilk egitime mesela orientation derler. Turkceye bazen oryantasyon bazen yonelim diye cevirilmis.
Amerikan psikoloji derneginin arastirmalarina gore cinsel oryantasyonu belirleyen pek cok faktor var. Biyoloji, psikoloji, cevresel faktorler (evet cocugunuz kerimcan durmazi izleyip etkilenebilir bilimsel olarak) hatta genler ve cesitli tramvalar ( illa taciz vb olmasina gerek yok) da cinsel oryantasyonu etkileyen faktorler. O yuzden tercih degil. Ama officede super eglenceli bir skec vardi bununla ilgili, Jim kafasi karisik Andy'ye once bir kadinla birlikte ol, sonra bir erkekle, sonra karsilastirip karar ver diyordu. Tercih oyle birsey iste...(yukarda video eklemistim kaldirdim ozurdileyerek, site reklami gommusler sonuna serefsizler gormedim)
https://zqwqz.org/the-office/sezon-6/bolum-1/
[14:40:00]

Ama anladigim kadariyla senin derdin isin bu kismi degil, pesin pesin soyleyeyim, hayir yurt disinda ki ben LGBTQ merkez ussu Amerikan soyluyorum sana, ensest veya cocuklari iceren bir escinsel toplumu, toplulugu orgutu dernegi hareketi yok. Bazi troller genelde LGBT ye tepki yaratmak icin MAP diye birsey uydurmuslardi, hala gidiyor o geyik (minorty accepcance mi ne oyle bir acilimi vardi) ask asktir, herkes istedigini sever vb soylemlere gelince, mesela ben sana ya yemek yemektir burun kivirma ye dersem, aklina kizarmis kurbaga, firinda fare yada solucan sote gelir mi? gelmez degil mi, yemek deyince ispanagi, karalahanayi, pideyi (olsada yesek) falan dusunursun. Ayni sekilde onlarda ask sevgi cinsellik dedigi zaman "igrenc" olan ensesti, yada kucuk cocuklari dusunmez bile...

Benim annem 13 yasinda evlenmis, bir amcam var yobazin onde gideni, kizini 15 yasinda evlendirdi dove dove zorla, dayim bunu vuracakti hatta bir ara benim yuzumden...pek cok islam alimi hz.aysenin evlendiginde 12 yasinda olduguna inaniyor, acikca soylemeseler bile ( ha acik acik arabistan sicak, sicakta kizlar cabuk erginlesir diyen serefsizlerde var domates yetistiriyor cunku okuz oglu okuz) brezilyada cinsel riza yasi 13, bazi afrika kabilelerinde 15-16 yasina kadar erkek eli degmemis kizlarlar kimse evlenmek istemiyor, mundar sayiyorlar o yasa kadar kimse begenmemis diye...Burda iste kultur devreye giriyor. Ama bu geri kalmisligin, caga uyamamanin gostergesi, cunku bunlarin oldugu zaman dilimlerinde (benim okuz amcam haric) topragi kazim icine s.ciyor kiclarini agac yapragi yada tarlada buldugu taslarla siliyorlardi. Bugun herkes klozette rahatca oturup angry birs yada zikuri-sama oynayarak goruyor isini...cagin getirdigi nimetlerden faydalanirken onun dayattigi kulture de uymak kendini guncellemek zorundasin...

Ensest konusuna gelirsek, birincisi, ister yaratilisa inanalim ister evrime, kimin elinin kimin yapraginin altinda oldugunun bilinmedigi bir cagdan gectigimiz muhakkak. Sonucta adem ve havvanin cocuklari ister capraz, ister dikdorgen olarak ciftlessin, bir sekilde birbirleriyle yada anne ve babalariyla birlikte olmadan cogalmalarinin imkani yok.
Ama bunu islamla yada yahudilik ve hristiyanlik gibi diger semitik dinlerle sinirlandirma. Yunan mitolojisi bununla dolu, yunan tanrilarinda herkes herkesin halasi, kiz kardesi, annesi, yunan efsanelerinde gene annesiyle kizkardesiyle, kiziyla birlikte olanlar girla. Onlar efsane diyeceksin, 200 yil oncesine kadar Hawaide prensesler kardesleriyle evleniyordu, amerikaya katilip hristiyanligi sectikten sonra "durdurdular" ama tabiiki soylu kandan gelenlerin hala bu uygulamayu gizlice yuruttugu, alaskadaki bazi kabilelerin, bazi kizilderili kabilelerinin mexicanin bazi bolgelerinin "concensual incest" denilen, yani senin endiselendigin "iki tarafinda rizasiyla" olan ensesti benimsedikleri biliniyor.
Ispanyada, fransada kardesler arasindaki iliski normal kabul edilebiliyor evlilige izin verilmesede.
Kleopatra 3 erkek kardesinin 3 uyle, caligula, tum kizkardesleriyle evlenmisti. Bugun en meshur papalik ailesi Borgialar....burjuvazi kelimesinin kaynagi bu ailede baba, abi kizkardes arasinda yasananlar en "igrenc" pornografilere tas cikartir...Misirda Osiris ve Iris, anadoluda Enki ve Ninmah, Babilde Ishtar ve Tammuz, astrolojide ay ve gunes, ingilterenin ve avrupanin pek cok soylu ailesi ensestin toplumdaki derin koklerini gostermesi ve yuksek mevkilerde kabul goren bu iliskinin alt tabakalara tabu olarak dayatilmasini da cok guzel ornekler....

Ensestte en buyuk problem, grooming denilen, yasca buyuk olanin (genelde baba, abi, nadiren anne, abla) kucuk olani cinsel olarak kendine yonlendirmesi, bu en iyi senaryoda olan. En kotusunu biliyoruz zaten hergun haberlerde, taciz tecavuz cinayet... tuunch un bahsettigi Westermarc efekti bilimsel bir kistas kabul ediliyor evet, hatta dahada ilerisi belirli bir sure foster sistemde yada yetimhanede beraber kalan cocuklarinda birbirlerine cinsel olarak ilgi duymadigi biliniyor. Ama bunu kabul ettiginde bunun tam zittinida, yani genetik cinsel cekimide kabul etmen gerekiyor. nedir yani bu, bir kiz ve erkek kardesi birbirinden ayirdiginizda yetiskin cagda buyuk bir gurup icerisinde birbirlerini tanimadan karsilastiklarinda mutlaka cinsel cekim yasiyorlar. aynisi cocukken ayrilan anne ogul ve baba kiz arasinda da gozukuyor.

Kendi cinselliginizi, egiliminizi inanciniz ve kulturunuze gore yasayin, baskalarinin ne yaptigi da, eger yardiminiza ihtiyaclari yoksa, sizi cok ilgilendirmesin...Yonelim demek istiyorlarsa yonelim desinler, isterlerse tercih desinler, isterlerse "tanimlama" desinler, bu var simdide mesela, " i am identifying as a man" diyor kadin, yada tam tersi...yani bu evet ben kadinlardan hoslanan bir kadinim, yada ben gayim, lezbiyenim demenin bir adim otesinde aslinda, ben aslinda erkegim ama kadin bedeninde dunyaya gelmisim diyor ( trans diyceksik, hayir onuda kabul etmiyor, bunlarin ameliyetlarina gender correction diyorlar mesela tranformasyon yada reassignment yerine)
nebennebura zaten onceki attığım cevaplardan birinde üvey olarak yetiştirilen bir çocuğun üvey ailesine bu mekanizma sayesinde cinsel iticilik duyabildigi ancak biyolojik ailesine bunu saglayamadigini orneklendirmistim. dedigim gibi insanlar biyokimyasal düzeyde makineden farksiz. cinsel iticiliği oluşturacağı kişi için ha bu senin biyolojik annen buna kesin duyacaksın diye çalışmıyor. 6 yasina kadar en çok kimlerin yanındaysan ona karşı bu mekanizma etkili oluyor.
nebennebura zaten normalde bunu belki de hiç düşünmeyecek, gerçekten etliye sütlüye karışmayacak biriyim kim kendisine ne denilmesini isterse onu derim fakat çok yakın çok sevdiğim bir arkadaşım bir süre önce bana eşcinsel olduğunu açıkladı, ilk defa hayatımda böyle biri var kendisini farkında olmadan yanlış bir söylemim ile kırmak ve incitmek istemiyorum, yine de bazen bilgisizliğimden ya da dikkatsizliğimden ona karşı yanlış davrandığımı farkettim, o benimle yakın olduğu için belki de bunu şu an için dert etmiyor ama bazen yanlış bir söylemim onun çevresi tarafından beni gözlerinde sanki homofobik yapıyor; tamamen aradaki farkı bilmediğimden/araştırmadığımdan yönelim yerine tercih demem gibi. Böyle ortamlarda bana anlamsız gelse de aradaki farkın nedenini dahi öğrenemiyorum çünkü dediğim farklı bir tepki almaktan kaçınıyorum. Yani aslında tam olarak derdim başta söylediğiniz kısımdı, diğerleri arada çok büyük bir fark var denildiği için düşünmek zorunda kaldığım ve zaten yazdığım gibi temeli olmayan, biriyle de konuşmadığım için büyük ihtimalle yanlış olan bir kaç basit mantıkla yapmış olduğum yorumlar.

Yorum yapan herkese de çok teşekkür ederim, bazen yanlış ya da aşırı şeyler söylesem/düşünsem de sizlerden büyük bir tavır almadan bir şeyler öğrenebiliyor olmak çok güzel ve değerli.
beza arkadasligin en guzel yanlarindan biriside kendiniz olabilmenizdir. Etrafinda surekli cam kiriklarina basar gibi dikkat etmeniz gereken kisilerlerle gercek bir arkadaslik yasayamazsiniz, o arkadasin da bu durumdan rahatsiz olmus ki size acilmis, yaninizda kendisi olabilmek istemis. Sende ona karsi acik ol, benim daha once hic es cinsel bir arkadasim olmadi, benim icin yeni bir durum, bazi seyleri ogrenmem, basi seylere alismam, bazi seyleri gormezden gelmem gerekecek, bana bu surecte yardimci ol ve gerektiginde zaman ver diye acik acik konus....
En basitinden Zehra ile avm de otururken necati gelip yaninda onu dudagundan optugunde en fazla naber necati dersin, ama Necati ile otururken Faruk gelip necatiye yumulursa, yada zehra ile otururken pakize gelip ver bi ust dudak bebegim derse bi dumur olursun....
Kimse kimseden bunu birden bire normal karsilamasini bekleyip, yuzunu burusturunca da aa bugun cok homofobiksin diyemez. En basitinden koy diyarbakirdan antalyaya geldiginde mini sortlu askili kizlari bi ayiplarsin...
beza Benim feminist arkadaşlarım var böyle topluluklara katılan protesto yapan baya baya kendini bu konuda öne süren arkadaşlarım. Bi kere bayan dediğim için masada düzeltme aldığım oldu bu arkadaşlardan birinden, bu arada kendim seksist bi insanım. Ona rağmen böyle bi kelimeye takılmıyorum çünkü ben bayan deyip gayet kibar konuşan iyi huylu erkekleri de gördüm, kadın kelimesini kullanıp yaratık gibi davranan aşağılık erkekleri de gördüm bu tamamiyle zihniyet meselesi benim için. Kelimenin bi önemi yok. Kelime de artık bayan Türkçe'de -an eki bir şeyin azı anlamında mıymış neymiş yanlış bilgi vermeyeyim bay-bayan olunca işte erkeğin azı anlamına geldiği için falan kullanılmaması gereken çirkin bi kelime olduğunu söylemişlerdi. O gün o masada ben bozuntuya vermeden cümlemi tekrar düzeltip "kadın..." diye tekrardan söylemiştim. Onlar farklılık/farkındalık istiyosa veririm hiç problem değil ama tamamiyle zihniyet benim için. Yakın arkadaşın yanlış kelime kullansan dahi senin onu desteklediğini, ona saygı duyduğunu hissediyorsa zaten sorun yoktur çıkarmaz. Bir ortamda da eğer tanımadığın insanlar varsa bozuntuya vermeden işte gerekirse özür dileyip kelimeyi değiştirebilirsin. O masada da bu soruyu sorabilirsin mesela neden tercih değil de yönelim diye hem onların fikirlerini de almış olursun hem de onlar senin kötü bi niyetin olmadığını anlamış olur. Gayet basit bi olay aslında. Ha senin öyle saygılı davranışlarına ve kendini açıklamana rağmen karşıdaki saygısızca davranıp sana söyleniyosa ister feminist ister eşcinsel ne olduğu fark etmez itin g*tüne sokmanı da tavsiye ederim birisini iyi hissettireceksin diye kendinden taviz vermek zorunda da değilsin.
RockChum sokakta önümde bir kadın cuzdanını düşürdüğünde "PARDON KADIN CÜZDANINIZI DÜŞÜRDÜNÜZ" kelimesi çokkaba olacağı için "Pardon bayan" ile başlamak daha mantıkı :) Hanımefendi de denebilir ama ne o uşakmıyız da elin kadınına hanımefendi diyeiim. Bayan bence kullanılması gereken yerlerde kullanılmalı.

Pardon kadın dersek yuh ayı dese yeridir yani.
Vader Valla ya derdimi anlatamıyorum, belki zamanında kadın kelimesini çok kullanmış olsak tınısı farklı gelip cümleye normal oturabilirdi ama oturmuyo işte ben de orada bayan kelimesini kullandım. Bazen böyle kitlelere sakin yaklaşıyorum ama çok mantıksız bi kelimenin üstünde durana kadar verilen cezalar üstünde çok daha fazla dur kelime ne alaka ya. Gelmiş bana diyo Türkçe'de -an eki azlık anlamına gelir. Yaşadığın ülkenin %98 i kelimeyi köküne ayıramaz bırak ekini çıkartıp anlamını bilmeyi. O adam için o kelime cinsiyet belirtiyo bitti yani o kadar A2 seviye Türkçe hikaye bu xdd

Bu arada öyle bi cümle duyarsam "yuh ayı" derim şakasız... :d
"Hanımefendi/Beyefendi" kullansanız ne hoş olacak hem herkesin gönlü olsun hem de daha nazik bence :)
Elifsvde japonlar gibide eğilelim hatta yok artık.
Vader ay abartın iki nezaketten kim ölmüş
Elifsvde Biri bana hanımefendi deyince kahkaha patlatasım geliyo inanır mısın..
https://st1.myideasoft.com/idea/ba/...e9066.JPG
RockChum En saglami yaslanmayi bekleyin, belli bir yasin ustune ciktin mi ablacim dersin, kuzum dersin, canini sikan olursa teyze de,"aaa edepsiz nerden teyzen oluyorum essek kadar herif "desinler, delirt onlari :)

Ya bu bayan kismina Akepe ile cok taktilar, kadin demekten imtina ettigi icin o herifler. Yoksa bana cevir miss i kadin diye yedireyim sana o eskizleri :)

Man - Erkek
Woman - Kadin

Male - Eril
Female - Disi/Disil

Manly - Erkeksi
Feminen - Kadinsi

Mister- Bay
Miss/Missus-Bayan

Gentleman- Beyefendi
Lady-Hanimefendi...

Girl - Kiz
Boy - Delikanli / Oglan / Erkek cocugu
nebennebura princess nerde? Ali Şan dava açar sana yoksa. En önemli Prenses neden eklemedin :)
weissteinn R.I.P paylaştı!
Gençler sizce yks ayt matematik bir ayda biter mi ?
Gizlenen 40 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Biter mi değil; oturup, kendimi sıkıp bitirir miyim? diye sormalısınız. Ve evet, biter
TYT matematik tamamsa AYT konuları 1 ayda bitebilir bitmesine de ne kadarını öğrenmiş olur bilemeyeceğim. Kalan zamanını tekrar ederek geçirirse sınavda başarılı olabilir. AYT matematiği TYT matematiği gibi nankör değil diyorlar. :D En azından ben bu şekilde umuyorum.
sadece lti biter
1 ayı boşver 1 haftada halledersin hatta zorlarsan sınavdan 2 gün önce falan da hallolur, 2 gün çok dersen de sınavdan önceki gece uyuma bir gecede tamamsın
Ben 13 günde bitirmiştim mat AYT konularını sonrası full soru deneme
bir aya matematiğin m sini bitirebilirsin sanırım knk .d
Bende yeni başladım r3druM'da yetişir herhalde deneme çozüyorum ben ayt mat için yapamadığım soruların video çözümünü izliyorum mis gibi olyr
doping hafıza sitesine girince günlük * saat çalışmaya kaç günde bitceği yazıyor ordan tam emin olabilirsin
hedefine bağlı, hemen başlarsan bugün olduğun yerden iyi bir yerde sınava girersin orası kesin
xO_Ox Allah kurtarsın. Bu saatten sonra yangından ne kaçırsak kardır.
1 ayda oturup adam gibi kendini vererek çalış bitirmeme şansın 0 ciddi söylüyorum. Ben iki sene önce zevk amaçlı girmiştim çalışma olmadan tyt 105 sayısalda 125k yapmıştım bu puanlarda okul puanımın yarısı yoktu bir ay çalışsam senin içinde geçerli ciddi söylüyorum 40k altı çok rahat. Öğrenciler gözünde büyütüyor bu sınavı öğrenilmesi gerekeni öğren sınavı odaklı çalış gerisi önemli değil rahat hallolur.
direwolf 2 sene öncesinin 125 bini bu senenin 200 binlerine geliyor maalesef.
sömestrda aytyi bitirmiştim. 1 ayda biter ama çok yorucu olur.
1000 işci 1 binayı 1 saatte bitirebilir mi?
Bütün konuları verimli bir şekilde bitiremezsin. Sana önerim Limit konusunu iyi öğrenip oradan Türeve geç. Türevi de iyice anladığın zaman İntegral ve Parabol konusunu daha rahat öğrenebileceksin. Bu dört konuya yoğunlaşman daha iyi olur muhtemelen. En çok getirisi olanlar bunlar. Bir de çerez konu olan Logaritma var. Kolay konudur garanti çıkar. 15 günde bu 4 konuyu bitirebilirsen sonraki 5 gün Trigonometri çalış, eleyici soruları yapamasan bile kolayları yapmış olursun buna değer. 1 ayda 20 günü konu-soru gidip kalan 10 gün çıkmış soruları ve denemeleri çöz. Bütün ayt matematiği bitirmen çok zor o yüzden bu kilit konuları halletmen daha iyi olur.
Temelini iyi varsayıyorum bu arada. Eğer sıfırdan öğreneceksen konuları geçmiş olsun :(
sınava 57 gün var, şuan başlarsan ciddi bir çalışma ile biter ama 1 ay kala başlarım diye erteliyorsan, 1 ay kalır yine de başlamazsın; bu mentalite ile sadece kendini avutursun.
direwolf Ya şu şekilde 2018 de 100 bine girebilmek için 40 ayt neti gerekiyosa 2021 de 50 ayt neti gerekiyor. Her geçen sene sınava giren insan sayısı artıyor ve sınava yeni girecek olanlar da neyle karşılaşacaklarına hazırlıklı olduğu için soruların eleyiciği azalıyor.
Yigiticius 40 ayt neti yerine 50 ayt neti gerekmesi demek sınavın kolaylaştığı anlamına gelir. Sınava giren kişi sayısında da 1,6 kat bir artış olacağını zannetmiyorum. Çünkü geçen sene sınava giren kişi sayısı iki sene önce giren kişi sayısından 100bin daha az. Dediğin şeyin hiçbir dayanağı yok tamamen yanlış.
direwolf yanlışın olmasın daha fazla çünkü?
https://dogruveri.com/yillara-go...u-sayilari/

sınava giren sayısı artıyor çünkü mezuna kalma bilinci artıyor ülkede. 4 sene okuyup işsiz kalacağıma bir senemi vereyim geleceğim düzelsin diyor insanlar haklı olarak. ha önceden demiyorlar mıydı diyorlardı ama bu kadar çok denmiyordu. bu yüzden de sıralamada daha iyi yere gelmek için daha çok soru yapmak gerekiyor haliyle.. sorular kolaylaşmıyor yani.

40 net 50 nete çıkmıyor tabi o kadar da değil arkadaş misal olarak vermiş sanırsam.
Pembe dünyaların yorumlarını görüyorum bu postta. Umut aşılamak bazen zarar verir arkadaşlar. 30 günde hepsini öğrenmeye kalksan tanımlarından başka kendine bir şey katamazsın. Bu postun aynısını iki sene önce attığıma eminim. İhtiyacın olan net kadar konuya çalışsan daha faydalı olur
direwolf Net aralığını temsili olarak söyledim ama sınavın kolaylaştığı falan yok. Bu zamana kadar yapılan en kolayı 2018di ama ona rağmen en düşük netler onda. İnsanlar sisteme alışıyor yıllar geçtikçe. Ben söylemiyorum bunu sınavların yıllık net ortalamasından anlaşılıyor zaten. Her sene ilk 100 bine giren insanların netleri biraz daha yükseliyor.
ayt konularının içinde LTİ var değil mi? eğer varsa zor, temelin yoksa daha önce görmemişsen daha da zor. Netine göre ayarlaman gerekiyor kaç net yapabilirsin hangi konuları iyi biliyorsun? Limit türev çalışmazsın. onlara çalışmadan belki diğerlerini bitirebilirsin. bir de deneme felan çözmek gerekecek belki konular kabataslak biter ama ne kadar etkili olur orası da var.
Şu an hangi konumda olduğuna bağlı be brom 0'dan başlayarak bu saatten sonra pek bir şey olmaz hedefine bağlı biraz
boyks Sınav başvuru sayısı değil sınava girenler benim söylediğim veriler. Yigiticius Bunlar biraz sınavı kazanamamaktaki suçu kendimize değil de sisteme atmaya çalışma sözleri. Girilen sınavlar kişiye özel değil herkes aynı sınava giriyor net sayısı, puan sayısı gibi şeylere kafayı takmak en saçma şey. Siz kazanmaya çalıştıktan sonra kazanırsınız bahanelere gerek yok.
sınava yeniden hazırlanan biri olarak söylüyorum eğer önceden temelin yoksa bitmez, bitse de çok net çıkarabileceğini sanmıyorum. ha oturur gerçekten çalışırsın belli bi net yaparsın da mucize bekleme bence
direwolf Bahsettiğim şey bu değil zaten. Sen dedinki "Ben iki sene önce zevk amaçlı girmiştim çalışma olmadan tyt 105 sayısalda 125k yapmıştım" O zamanki netlerinle şimdi girip bu sıralamayı yapamazsın. Herhangi bir net hesaplama sitesinden yılların binlik farkını görebilirsin zaten. Attığın yorum biraz gereksiz umut verici.
Yigiticius işte sınav kolaylaştığı için o netle onu yapamıyorsun, sonuçta 2 yıl önceki beyinlerde veya şuanki beyinlerde mutasyon sonucu zeka artışı yok. maximum sınavı sistemini anlayıp daha iyi çözümleme var ki bu herkes için geçerli. ayrıca mezuna bırakanlarında etkisi var tabi.
Yigiticius Bir önceki yorumumda söyledim ya netlere falan takılmayın diye. Önemli olan kısım yüzdelik dilim geçen sene sınav çok zordur 50 net ile 200 bin yaparsın bu sene sınav kolaydır 80 net ile 200 bin yaparsın ama herkese kolay veya herkese zor. Bu yüzden net sayısı önemsiz.
konu çalışma artık seri deneme çöz takıldığın yere çalış
heroicmovement haklısın 2 ay kalmışken biter mi diyorsan zirveye oynamak değil, soru bazlı konu bazmak lazım. başka seçeneğı pek yok gibi.
siz bir ayda biter mi diyorsunuz ben gelecek sene sınava gireceğim bir yılda tüm konuları bitirebilir miyim diye düşünüyorum :D pofffff
bitmez, konu biter ama ayt matematik bir ayda bitmez.
alyssa yazı boş geçmezsen rahat rahat biter
ralgin şimdi de zamanımı çok boş geçirmemeye çalışıyorum ama unutuyorum. sadece bir konuya ve bir derse odaklanabiliyorum aynı anda götüremiyorum diğer dersleri. trigonometriyi bitirdim mesela analitik çalışmaya başladım trigonometride temel mantığı gerçekten çok iyi bir şekilde hatırlasam bile çoğu soruyu çözebileceğimi düşünmüyorum ki çözemiyorum da. 2 haftada ösym tarzı sorular çözebilecek kadar fonksiyonları baya iyi bir şekilde öğrendim ama diğer konuları çalışmaya başlayınca fonksiyonlar aklımdan uçtu gitti bile hatırlayamıyorum :((((
Belki bitirirsin ama tam oturur mu bilmiyorum trigonometri limit türev gibi konular tek kitapla da bitmiyor iyice oturması için 2 3 kitap gerekiyor eğer zaman konusunda sıkıntı çok çekiyorsan çok soru çıkan ve önemli konulara öncelik ver bence trigonometri türev ve limitten 2 şer soru garanti geliyor 3 bile olabiliyor
alyssa soru kalıbı felan mı ezberliyorsun ?
ahguloglu bilmiyorum ama illa farkında olmadan çöze çöze ezberliyorumdur. şimdiye kadar en iyi şekilde öğrendiğim tek konu trigonometri oldu ispatlarıyla birim çemberle öğrendim. tüm konuyu birine oturup anlatabilirim ama önüme şöyle bir hikayeli üçgenli soru koysan kalem oynatamam.
alyssa deneme çözüyor musun
cnkrB hayır çözmüyorum net çıkarabileceğimi düşünmediğim için hiç de çözmedim açıkçası. 11. sınıfım ve çok fazla konu eksiğim var :/
alyssa 11sen sıkıntı etmene gerek yok merak etme seneye sürekli deneme çözeceğin için biyerden sonra sorular soru tarzları refleks oluyor yani unutmazsın konuları dershaneye gidersen her hafta çözersiniz zaten deneme ayrıyeten sen de al eline ne geçerse yayın fark etmeksizin hem o korktuğun unutma olayını atlatırsın hem de tytde süre çok az biliyosundur süreyi kontrol etmeyi öğrenirsin
Spectacular Sith Warrior paylaştı!
İkinci bir Tosuncuk vakası. DLC Paket geldi.
Gizlenen 13 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Bütün ünlülere reklam verirken kimsenin sesi soluğu çıkmıyordu herkes porsche 50 tane macbook 50 iphone kazanacağını falan sanıyordu. Yine saygı duyulan bir dolandırıcılık daha
Allah bereket versin, coinleri piyasasının altından satışından belliydi birazcık
2 milyar dolarla oyle elini kolunu sallayip havalimanindan cikamazsin 2 milyon degil bakin 2 milyar diyorsunuz.

1 milyar dolarin ne kadar yer kapladigini soyle gorun ona gore birsey yaylasirken kafayi kullanin

Resimler sirasiyla:
1 Milyon - 100 Milyon - 1 milyar dolar

Edit haber sirelwride yaptiklari hatayi anlamis (crypto olarak ederi 2 milyar dolar olan parayla diye duzeltmis bu arada
Lordum baya dogecoin alan vardı zaten yapmıştır oradan vurgunu bir de baya altından satıyordu diğerlerine göre , olan reklamını yapan ünlülere patlayacak büyük ihtimal
Bu vizyonsuz eşşek yüzünden yarın tüm haber servisleri tüm kripto paraları suçlayan haberler yapacak.
Türklerin vizyonu bu işlere yetmiyor arkadaşlar. Adam elinin altında o seviyede bir parayı görünce aklına ilk gelen "bu parayı alıp kaçsam ne yapabilirler ki?" oluyor ve en sonunda bu düşüncesine gerçekleştiriyor.
Lordum zaten bu adamda tüm parayı nakit halinde yanında gezdirmiyor , birkaç farklı kripto cüzdana Thodex 'den transfer yapmıştır kripto şeklinde çoktan geçirmiştir parayı dışarıya.
150 doge dağıtıyorlardi aldim bidaha girmedim siteye belliydi boyle olacaği
Yav çantaya koyup gidecek hali yok zaten :D :D 2 milyar doların ne kadar büyük bir para olduğundan haberim var. Türk Hava Yollarının marka değeri 2 Milyar dolar, öyle söyleyeyim. Twitter'a yazan arkadaş haberi nasıl gördüyse öyle yazmış
Thodex'i kullanan 391.000 kişi mi var cidden? bu sayılar bana çok tuhaf geliyor:D bu işin içinden bambaşka bir şey çıkarsa hiç şaşırmam.
peur Şikayetvar.com'a girip bir baktım da... 250 bin, 350 bin basanlar ağlıyor. Ne kadar doğru tartışılır ama çoğu gerçek. Coin mevzularına hiç girmedim ama Thodex'de düşük orandan bir kolaylık sağlanıyormuş ve bu şekilde insanları cezbetmiş.
kripto paraların olayı da bu sayılır 10 milyar dolarla da elini kolunu sallayarak çıkarsın 128 milyar dolarla da tek ihtiyacın olan ezberlediğin 24 tane kelime

Edit: Thodex'te öyle bir para olmasına imkanı yok yakında çıkar kaç para olduğu soğuk cüzdan adreslerini bilsek yeter
Her şey okeyde şimdi denetleme diye ek vergi gelir bu işe
Bu olayla birlikte hükümete baya sağlam bir sebep çıktı ve eminim bu olayı kendilerine yarayacak şekilde sonuna kadar kullanırlar.
Haberde 30 Milyon para kaptırdığını iddia eden var. Yazık milletin ülkesi dıj güjler tarafından batırılıyor, biz çok akıllıyız ya kendimiz hallediyoruz. 2 Milyar daha uçtu gitti.
1.hazine ve maliye bakanlığı
2. çiftlik bank
3. thodex
Yukarı