Registrieren
Anmelden

Stesla

Selim Yağlıoğlu
Sith Spy
Muğla
Haziran 2022
Henüz bize kendisinden bahsetmemiş...
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
Beğendiği gönderiler
Vader Darth Lord » Sosyal » Genel
Arkadaşlar iletişim kurarken neden zorlanıyorsunuz? Neden iletişim kurmaktan bir haber daha önce kantır oynamaktan başka sosyalite sağlamamış kişiler gibi davranıyorsunuz?

Hiç tanımadığınız insanlara "kanka", "kardeşim", "bilader" gibi kelimelerle başlayan cümleler kuruyorsunuz. Bir kadın ile iletişim kuracaksanız "Hanımefendi şu yüzden iletişim kurmaktayım" veya erkekse "Beyfendi merhaba, şöyle bir durum var" gibi cümlenize başlayabilirsiniz.

Hiç tanımadığınız daha önce hiç görmediğiniz bir insana soru sorarken veya birşey danışacakken:

"Kardeşim sayfanda şöyle bir şey gördüm bunu nerden edinebilirim", "Ya kanka onu nerden aldın" gibi cümleler kurmayın. Gerçekten kurmayın bak çok irrite edici ve saygısızca bir yaklaşım bu.

"Beyfendi, Hanımefendi şöyle birşey gördüm, nereden aldığınızı öğrenebilir miyim?" bu kadar basit yapmanız gereken. Ben çıldırıyorum coğu zaman oğlum yaşındaki bebe "kardeşim" diye başlayan mesaj gönderiyor. "Ulan bre dürzü" diye cevap veresim geliyor fakat es geçmeyi seçiyorum. Yapmayın ne olur.

(Genel bir eleştiridir kimseyi hedef almamaktadır.)
Gizlenen 17 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
İnsanlarla çok muhatap olmak zorunda kaldığım bir işte çalışıyorum bana kardeşim kankayı artık normal görmeye başladığım daha da ifrit olduğum ' abisi, abisinin, aslan, paşam ' gibi kelimelerle yaklaşıyolar direkt surat ifademle mesafe koyuyorum. İnsanlar konuşma özürlü.
ideal tahammül ve iletişim şeklimiz budur
Paradox kahkaha attım ahahahqkahqkdhqls konuyu hatırlıyorsan etiketini bırakabilir misin

Başlığa gelirsek lordun dediği şey ülkenin kapasitesini aşıyor ya. Ben çok açık sözlü ve bu tarz şeylerde fazla resmi konuşan biriyim. Birisiyle lordun dediği gibi ilk etkileşimi yaptığımda garip bir tavıra maruz kalıyorum. Bu tarz diyalogları eziklikle bağdaştırıyorlar veyahut aşağılık kompleksleri, özgüven eksiklikleri vs olduğu için midir bilmem hemen garip bir tavıra bir egoya giriyorlar. Gerek yüz yüze gerek mesajlaşma dilinde vs hep böyle.
Abi o kadar haklısın ki, burda ben de aynı mevzuyu yaşadım, uyarıyorsun onu da ciddiye almıyor kimisi, pişkin pişkin devam ediyorlar.
Öyle bir hal aldı ki bazen "Normal" bir şekilde kibar konuşurken insanlar "Neden bu kadar kibarsın?" diye tek kaş kaldırıyor. Normal, normal olmaktan çıkmış gereksiz entelektüellik gibi görünmeye başlamış.
polatcbk sanırsam ülkedeki duruma neden insanlar ses çıkarmıyor, herşey bu kadar kötü giderken birşey yokmuş gibi davranıyorlar gibi birşey olması lazım.

Edit: buldum şu 1073198
çünkü insanlar iletişimde art niyet arıyor birisi size sebepsiz yere iyi davraınyorsa ulan bu bana bişey mi yapacak diyor. İletişimi eşitlemeye çalışsan üste çıkmaya çalışıyor. En iyisi kardeşim , birader diyip üstten seviyeyle direkt olarak iletişimi sonuçlandırmak. çoğu insan böyle iyilik yapanı iyi davrananı kibar olanı aşağılamak alttan görmek gibi bi çıkarım yapılıyor. Kaba olan istediğini vura vura söyleyen el üstünde tutuluyor. İyiyi nazik olanı s*kyorlar kısaca
mobydicq42 bunun iyilikle bir alakası yokki. Bir kişinin "kanka", "kardeşim" diyerek söze başlaması direk yalakalıktan öteye değil. Bunlarda direk dolandırıcı gozuyle bakılacak tipler. Yani direk karşıya verilen izlenim bu.

Biri bana tanımadığım, kanka ile başlayan cümle kurduysa gözümde niteliği sıfır o an.
Paradox bu atıf bana yapıldığı için çok mutluyum ya :D

ben mesela burada (sanal ortamdaki anonim hesaplarda) kişilerin yaşı gibi detaylar bulunmadığı için ben ekstra bir özen göstermiyorum mesela konuşurken, gösterdiğim insanlar sayılı saygımı haketmiş insanlar.

ama "kardeşim, dostum" demek de o kadar kaba değil bence etrafta "şş bak hele" diyenler varken. daha önce tanımadığım ve saygımı belki hiç haketmeyecek insanlara formaliteden iyi niyetle yapılan ince davranışlar sonradan bu kişilerin üstünüze çıkacak cürreti kendinde bulmasına sebep olabiliyor
Tamamen sürü psikolojisi desem, çok mu basite indirgemiş olurum? 😏

Edit: Bence en önemli unsur burada insanların pragmatik dil becerilerinin gelişmiş olması da olabilir. Örneğin, Kütahya’da yetişkin bireyler kendilerinden yaşça küçük kişilere “yeğenim” diye hitap ediyor. Küçükler ise bir şey sormak istediklerinde dayı veya amca şeklinde sesleniyor. Ben de bulunduğum ortamda bu şekilde hitap ediyorum.

İstanbul’da okurken ise daha çok merhaba, bir şey sorabilir miyim? ya da vaktinizi alabilir miyim? şeklinde hitap ediyordum. Yani kullandığım dil, içinde bulunduğum bölgeye ya da ortama göre şekil değiştiriyordu.

Sosyal medyada da aynı durum geçerli. Gruplarda veya forumlarda gezinirken, o platformdaki genel hitap şekline göre konuşuyorum. Kimi yerde “hocam”, kimi yerde başka bir şey mesela burada size lordum diyorum. Bazı forumlarda da genel olarak ne kullanılıyorsa hitap olarak bence öyle kullanılmalı kişinin yaşı çoğu forumda yazmıyor.
Türkiyede birazda insan mecbur kaliyor böyle konusmaya, ben taksiciye abi yerine beyefendi diye seslenirsem beni dolandirma ihtimali artiyor. Veya bir mekana 2. gidisimde garsona kanka dersem daha iyi hizmet alicagim belli o zaman ne diye bu toplara gireyim. Bunu türkiyede basarmak cok zor ondan en iyisi ortama uyum saglamak. Bu her zaman her ülkede böyledir lord, bunu en iyi sen bilirsin.
Türkiye'de eğer okumuş bir yerde değilseniz, herhangi bir ilde beyefendi diye sohbete başlamayın zaten çünkü dikkate alınmaz üstüne hor görülür daha da sıkıntısı dominantlık kurmaya çalışırlar. Yani bir şirkete gidip beyaz yaka biriyle konuşmuyorsam demem. O dolmuşcusu da esanafı da seni gözü ve lafı ile sıkar gerek yok.
Bu da gay falan herhalde derler ciddiye almazlar :d teytik
Hepiniz lanet birer köylüsünüz biliyorsunuz değil mi :) Ve köylülüğünüze kılıf arıyorsunuz hehe. Yok türkiye de şeymiş gay derlermiş bilmemneymiş. Ben sadece paradox köylü sanıyordum

Lanet olası köylüler sizi :P
Vader ehehehe aynı gemideyiz abi
Bu konu hakkında fikrimi söylemek istiyorum. Çok canımı sıkan bir konu. Bence Kibar olmak her zaman iyidir. Her ne olursa olsun karşıdaki nasıl davranırsa davransın kibar davranmak bence karşıdaki kişiye değil, kendine karşı bir saygılı olma biçimi.

100 insandan 99'u burada yazan arkadaşların anlattığı gibi kaba, kötü niyetli olabilir. İnsanlar hakkında yorum yapan arkadaşların yazdığı çoğu şey maalesef doğru. Hadsiz insan aşırı fazla. Empati kalmamış, üstüne vazife olmayan konularda hiç çekinmeden soru sorabiliyor, tavsiye verebiliyor, hadsizce hitap edebiliyor. Sen kibar davranıyorsun diye üstüne geliyor.

Peki biz bu durumdan şikayetçiysek eğer neden onlar gibi davranalım? O şikayet ettiğimiz insanlardan farkımız olmalı. Günün sonunda kaybetsek bile farkımız olmalı. Burada kastettiğim biri tokat atarsa öbür yanağını çevir değil. Gerekirse tabii ki hakkını savunacaksın, savunmalısın da.

Dünya çok kötü bir yere gidiyor arkadaşlar. 100 lira için başkasının hakkını yiyen insanlar var. Aklıma şu olay geldi. Başıma gelince çok üzülmüştüm. Kendi adıma da değil, insanlık adına üzüldüm. Olay şu, Taksiye binecektim. Kart geçiyor mu dedim Önce nereye gideceğimi sordu söyledim kısa mesafe olduğu için yalan söyledi. Kart geçmiyor şuradan para çekebilirsiniz dedi. döndüğümde yoktu ve bir sonraki taksiye bindim. Bana siz önceki taksiciyle ne konuştunuz deyince durumu anlattım. Kart geçiyor, yalan söylemiş size dedi. Olan bindiğim taksiciye oldu. Hepi topu fark edecek 100 lira, taş çatlasın 200 olsun. Yazık, günah.

Haberlere bakıyoruz. Şeytanın aklına gelmeyecek olaylarla karşılaşıyoruz. Herkes yolsuzluklardan şikayet ediyor ama eline fırsat geçince kendi de aynı şeyleri yapıyor. Kimi büyük çalıyor, kimi küçük. Ama her ne olursa olsun, Geçmişte her ne yaşadıysak yaşayalım iletişime önyargısız ve karşıdaki kişiye kendine olan saygından ötürü saygılı ve kibar bir şekilde başlamak önemli. Belki sizin gibi biriyle karşılaşırsınız. Büyük dostluklar kurulur. En azından bu insanlardan bir farkınız olur. Bu düşünce beni manevi olarak rahatlatıyor.
Paradox lordumuz neden başlangıç olarak rotring'i seçmiş. Diğer kalem markalarına kıyasla daha sivri bir yapısı yok mu ?
Paradox kldfscfnsd kral
Officer_K dost anlamadığın şey bence şu ben o taksiciye hitabım kibar olsa ve yolu bilmesem teknolojiden mahrum olsam o adam bana geçirir illaki ama ben demiyorum ki hödük olalım. Eğer Maymun sana savaş çığırtkanlığı yaparken dominatlığını, alfalığını gösterirken sen kibar olursan özellikle bir yerden sana geçirme şansı varsa (iş yeri olur, pide sırası bile olur) geçirir ve sen o kibarlıkla bir şey yapamazsın.

Demem odur ki yer yer hödüklere kaba davranmak müstahak. Bunun aksini düşünenlerin halkla iç içe girmediğini, köyde akrabası olmadığını, Anadoluya çok uğramadığını ve çevresinin kibar entellerle olduğu gibi bir takım çıkarım yani genelleme yapmak pek tabii mümkün bence.
teytik Benim kastettiğim hakkını yedikleri zaman hakkını savunma değil tabii ki savun. İlk izlenim açısından kibar olmak sana bir şey kaybettirmez. Ben kişileri mesleklerine, memleketlerine, ırklarına, dinlerine vs... göre daha önce yaşadığım tecrübelere dayanarak şöyle davranmalıyım, böyle davranmalıyım diye düşünüp önyargılı olmaktan yoruldum. Bu çok yorucu bir şey. Vanda bir mahallede büyüdüm. Okul hayatım zorbalanmakla geçti. İş hayatımda da sosyal hayatımda da bana karşı ağır hatalar yapanlar çok oldu. Bunları yaşadıktan sonra ister istemez temkinli yaklaşıyorsun insanlara ama her ne gruba dahil olursa olsun önyargıyı kenara atıp ilk izlenim açısından kibarlık bir şey kaybettirmez. Bu kendinle alakalı bir şey. Dediğim gibi ben ilk izlenimi kastettim. Adamı ya da kadını tanımıyorsun çünkü.
Bu sezonun teması ev hayvanları herhalde... En zayıf sezondu akılda kalan tek bir bölümü yok... Üzdü...
Gerçekten de öyle bu kadar beklentinin sonucu bu olmamalıydı...
B42han Sith Sorcerer » Sosyal » Genel
Bağış Hatırlatmasıı
En sonunda camide kutu açan cemaate çevirdiler bizi
Bigfrizzyhead Sith Sorcerer » Sosyal » Genel
Sosyale yardım almak icin yazıp telefonu uzay bosluguna bırakan elemanın yasadigi evren
B42han Sith Sorcerer » Sosyal » Genel
Daha birkaç gün önce öğle molasında bana üzerinde çalıştığı robotu gösteren arkadaşımın bu sabah ölüm haberini aldım. Pırıl pırıl bir gençti. Daha 23 yaşında bilkent mezunu bir robotikçi. Güzel bir şeyler başarmak istiyordu. Ülkesine ve insanlığa faydalı olmak. Ama ülkesindeki boktan sistem, beceriksiz yöneticiler canını aldı. Yangın öldürmedi onu. Şerefsizler ve yardakçıları öldürdü. Ben unutmayacağım. Siz de unutmayın. Huzur içinde uyu Alp.
Gizlenen 21 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Başın sağolsun, başımız sağolsun…
başınız sağolsun
Başımız sağolsun..
Başınız Sağolsun Allah Rahmet Eylesin.
Allah rahmet eylesin başınız sağolsun
Mekanı cennet olsun...
Başınız sağ olsun.. Bu ihmallerin karşılığı olarak birileri sorumluluk almadığı sürece maalesef ki nice mühendislerimizi , Alp'lerimizi kaybedeceğiz. Toplum olarak bu insanlara rağmen bilincimizi kaybetmemeli ve her zaman hakkımızı aramalıyız.
allah rahmet eylesin
başınız sağ olsun size ve ailesine sabırlar dilerim..
Başınız sağolsun. Allah rahmet eylesin.
Başınız sağolsun Allah rahmet eylesin
üzgünüm ve her gündem haberini okuduğumdaki gibi tanımlaması zor bir sinir içindeyim
Çok pis şekilde işgüzarlığın Tanju'da olduğuna dahil sezgilerim var. Çünkü kafamda oluşturduğum en mantıklı senaryo bunu söylüyor. Siz bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz. Benim kafamdaki en mantıklı senaryo şu:

Öncelikle otel çalışmasına devam edebilmesi için aralık ayında yangın koruma raporunu almak zorunda. Firma itfaiye'ye gidiyor denetim istiyor. İtfaiye yaptığı denetim sonrası hiç %80 gereksinimlerin yeterli olmadığını görüp bu şekilde rapor oluşturuyor.

Herşey bu noktadan sonra başlıyor. Aradan 4-5 gün geçtikten sonra Otel'e bağlı bulunan bir restoran itfaiye'ye başvuruyor. Restoran oldugu için ve giriş katında yer aldığı için tel gibi düşünülmez sadece işyeri olarak hesaba katılır ve yangın söndürücü var mı gibi küçük şeyler kontrol edilir. Nasıl örneğin araç muayenesine giderken 1 yangın tüpü koymak zorundayız onun gibi. İki üç söndürme tüpü koy onayı al. Aynen bu şekilde itfaiye den onay alıyor.

Nedense aynı gün otel daha önce istediği yangın yeterlilik raporuna geri çekme dilekçesi veriyor. Olayın püf noktası ve Tanju'nun işgüzarlığını düşündüğüm nokta bu.

Aynı gün oluyor bu olay aynı dakikalarda. Yani Tanju'ya ve itfaiye müdürüne çaktırmadan yapmak isteseler farklı günlerde başvururlar. Doğal olarak belki çakmaz davayı diye şansı denerler. Fakat hiç bir aptal bile aynı anda bu iki işlemi yapmaz.

Kafamdaki senaryodaki diyalogu aynen yazıyorum.

Teftişten önce:
- Tanju bey, bize yangın teftiş raporu lazım. Sizinkiler gelip inceleyebilir mi?
- Tabii ki gelir, zaten benim yeğen müdür. Ben görüşeyim o arasın sizi gelsinler.

Teftiş anında:
- Ya dayı, bu otel geçemez. Gereken zorunlulukların %80'i yok yada çalışmıyor ne yapalım?
- Siz neyse onu yapın, olmayanları bir bir yazın aman diyim yanlış bir şey yapmayın zaten göz üstümüzde başımıza iş getirmeyin.
- Tamam dayı sen ne dersen.

Teftişten sonra:
- Bakın sizi anlıyorum ama ben bu riski alamam. En ufak bir sorunda zaten üstümüze gelmek için sebep arıyorlar mahfoluruz.
- Peki ne yapacağız tam sömestr öncesi. Biz bunları yapmaya kalksak yetiştiremeyiz. Yapmayacağız demiyoruz ama en azından şu 50 60 gün sezonu atlatalım hemen yaptıralım bize 60 günlük bir şey lazım.
- O zaman şöyle yapabiliriz. Siz otelin altındaki restoran adına başvuru yapın. Ama başvuru yaparken otel adına yaptığınız başvuruyuda geri çekmek için dilekçe verin. Kayıtlarda gözükmesin. Çünkü turizm bakanlığı sisteme girip otelin adını yazdığında direk sonucu görecektir. Sonucu biz o sisteme girmek zorundayız ancak siz geri çekme isteği yaparsanız sistemden düşebiliriz.
- Anladım o şekilde yapalım o zaman. Sonra o evrak yetecek mi?
- Birde x diye bir firma var. Ben size vereceğim evrak restoran için olacak ama restoran sizin otelin bir parçası sonucta. Siz o özel firmaya başvururken otel adına başvurun sömestr geldi hızlandıralım gibi birazda bonkör davranın direk onaylarlar.
- Tamam böyle yapalım. Söylediğiniz gibi.

---------

Ayrıca bolu, kastamonu, vs gibi metrolpol olmayan ama küçükte olmayan illerde herkes birbirini tanır. Kimse sen akpli misin mhpli mi chpli mi demez. Herkes nasıl yasayı uydururuz onun peşinde olur ve işleri halleder. Bizim karabük safranboluda da aynen bunun gibi yürüyor işler.

Otelin sahibi ayrıca karadeniz oteller bilmemnesi yetkilisiymiş. Tanju ile birbirlerini tanımıyor olmalarının ihtimali dahi yok.

Bu çürümüşlük her kesimde var. Yeni olan bir şeyde değil. Türk insanı düşündüğümüz gibi bize anlatılan hikayelerdeki gibi iyi değil arkadaşlar. ne sağcısı ne solcusu. Var oluştan bozuk bir milletiz.

Lisede inanılmaz milliyetçilik duygularım tavan yapmış bir insandım. Unide git gide azalmaya, uniden sonra yaş büyüdükçe ve insanlarımızı daha iyi tanıdıkça milliyetçiliğe karşı olan düşüncelerim sevgiden nefrete döndü. Çoğunuzda da böyle olacak. En sonunda bulunduğumuz toplumdaki insanların leş karaktere sahip oldugunu görünce bunları mı savunacam ulan diyip kendinize türk demeye bile utanır hale geleceğiniz için çok üzgünüm. Atatürk bu milleti adam olsun diye çok uğraştı.

O edemedi, bundan sonra da bu ülke insanından karakter namına çok fazla gelişme umut etmeyin. Kendinizi ve cocuklarınızı iyi birer birey olarak eğitebilirseniz ne ala.

70 küsür vatandaşın yanarak, zehirlenerek veya 12. katdan atlayarak öldüğü bir olay altına "geceliği 1000$ lık otele gidiyorlar, demekki kul hakkı çok yediler, diğer tarafta yanmaya devam ederler" yazacak kadar çürümüş, karaktersizleşmiş bir milletiz biz. Her geçen gün var olduğum milletden daha fazla utanamam diye düşünüyordum ama her defasında beni şaşırtmayı sonuna kadar başarıyorlar.
Vader Lordum peki belediyenin bu adamlar sıkıntılı bak dilekçeyi geri çektiler haberiniz olsun diye bakanlığa bildirmesi zorunlu mu acaba?
Tetsuyuki tuvtürk ile aynı mantık olması lazım. Muayeneye arabayı götürürsün geçemezsen tuvturk derki 30 gün ek süren var. 30 gün içerisinde işlemleri yaptır getir. 30 günü geçerse tekrar para ödemek zorundasın. Eğer 30 gün içerisinde muayeneden kaldıktan sonra arabayı götürmezsen, tuvtürk bunu sisteme girer ve trafik polislerinin direk ekranına düşer ve aracı direk bağlarlar.

Eğer muayene zamanını unutup kaçırırsan ve muayene sorunu yuzunden polise yakalanırsan arabanı bağlamazlar sana 15 gun sure verirler küçük bir ceza yazarlar ve verikleri belge ile 15 gun trafikte muayenesiz gezebilirsin.

Yani, itfaiye'ye veya özel bir firmaya başvurdun. İncelendin ve kaldın. 30 gün içerisinde eksiklikleri halletmen için süre tanırlar. Genelde herkes ilk başta geçemez. Başvurmanın sebebi zaten eksikliklerimi belirleyin ben oradaki listeye göre düzenleyim. Yani ne yapması gerekenler bellidir ama bizim firmalar işgüzar oldugu için olmasa bile kalmayacağı şeyleri yapmak onlara para harcamak istemez.

O yüzden ilk once cagırırsın onlar liste halinde sunar. Sadece listedekileri yapsan yeterlidir. Listede basınclı yangın merdiveni için atıyorum 1 adet havalandırma motoru diyorsa bizim iş veren hayatta 2 tane yapayım böyle birşey olursa garanti olsun moduna girmez. 1 yazıyorsa 1 hatta yolunu bulsa yarım yaptırır.

Listeyi aldıktan sonra 30 gün kısaca süre var. 30 gün bittiğinde eğer gelmediyse bunu sisteme girersin x firma x adresinde tarama yapılmasını istemiş eksiklikleri belirlenmiş ama belirtilen sürede eksiklikleri giderilmemiştir diye.

Bunu arayıp söylemezsin zaten. Gerisi turizm bakanlığındadır. İlgili yerin gerekli evrağının tarihi geçtiği gün bunu geciktirmeden sistemden check ederse ilgili veriyle karşılaşır ama check etmediği süre boyunca görmez.

Burada sisteme girilen veri silinmiş. Silinmesinin sebebide teftiş için ücret ödeyen firmanın teftiş isteğini geri çekmesinden ötürü. Elinde hala ocak başına kadar yeterlilik belgesi oldugu için belediye silme isteğini gerçekleştirmek zorunda.

Çünkü teftiş istemiş olsa bile o tarihte geçerli bir belgesi hala var. Bu şekilde geri çektiriyor.

Bunun sebebide örneğin sen sakaryada otel işletiyorsun ama sakarya itfaye müdürü kanlı bıçaklın. Adam bilerek seni uğraştırmak için taş koyuyor önüne raporda alakasız eksiklikler gösteriyor.

Devlet de sana hak tanıyor. Bu başvurunu iptal edip kendi seçeceğin bir yerden aynı teftişi isteyebilirsin diyor. Normalde teftiş onaylı dahi olsa turizm bakanlığının sorumluğundaysa o raporun onayını onaylatmak için kendi ekibini göndermesi lazım.

Yangın merdiveni var denmiş bakalım var mı gibi kontrol etmesi lazım.

Aracı muayeneye götürürken yangın tüpü koyup 2 sene muayene aldın. Sonra tüpü eve bıraktın 2 sene sonra kullanırım diye. Çevirmede polis yangın tüpü nerde diye sorarda göstreremezsen ceza yersin.

Aynı check'i turizm bakanlığıda yapmak zorunda.
Vader Lordum çok teşekkürler bu güzel anlatımınız için. gerek aile gerekse diğer büyüklerle bu konuyu tartışırken özellikle bu noktada tıkanıyordum. En azından şimdi aklımda bir fikir oluştu sağ olun tekrardan
Vader Lordum türkiyede anlattigin gibi cok cakallik döniyor özellikle bu ruhsat veya izinler durumunda. Gecenlerde devren yer bakarken denk geldigim insanlar ruhsat konusunu kafaya takmamam gerektigini anlatip duruyorlardi, limited sirketi devri olunca ruhsat basvurusu yapman vs gerekmiyor buda tabi denetimlere(itfaiye vs) tabi tutulmadigin anlamina geliyor, yani diyelim ki 2010 yilinda kurulmus bir is yeri limited sirket üzeri devir yapildigi taktirde kimsenin umrunda olmuyor, böyle hisse devri yapa yapa her türlü isine devam edebiliyor. Hali hazirda yürürlükte olan maddeler uymasi halinde ruhsat verilmesi gerekiyor yoksa devletin getirdigi hic bir yürürlülük anlam kazanmaz, hemen atlanir yukarda anlattigim sekilde.


izmirde deprem sonrasi min. kosullar bina yasinin 2008 veya yukarisi olmasi ve yangin merdiveni bulundurmasi(klinik ruhsati icin) bende 3 ay önce bir klinigi ziyaret ettim, 2022 de ruhsati alinmis, 1. katta ve yangin merdiveni yok ve tabiki bina yasi 2008 degil cok altinda :) dedim nasil olur burasi ruhsat alir?(tabi biz burda yusuf yusuf 2 cakallik yapinca devlet s`kcek belamizi diye) orda deprem bölgesi ruhsat aliyor hanimefendi ahah araya birileri girmis öyle alinmis ruhsat ve itfaiye izni lol

isin özü türkiyede birakin bu hoteli, bir cok isletme gerekli minimal insani sartlari karsilamiyor. gittiginiz herhangi bir is yerinde basina birsey gelebilir, bugün minimum diye sart kosulan maddeleri gidip denetleseniz türkiyede isletmelerin yarisi kapanir.
"""Lisede inanılmaz milliyetçilik duygularım tavan yapmış bir insandım. Unide git gide azalmaya, uniden sonra yaş büyüdükçe ve insanlarımızı daha iyi tanıdıkça milliyetçiliğe karşı olan düşüncelerim sevgiden nefrete döndü. Çoğunuzda da böyle olacak. En sonunda bulunduğumuz toplumdaki insanların leş karaktere sahip oldugunu görünce bunları mı savunacam ulan diyip kendinize türk demeye bile utanır hale geleceğiniz için çok üzgünüm."""
Vader ben lise 1 veya 2 den beri bu kafadayim maalesef. su anda hicbir ulkeye veya millete aidat hissetmiyorum. internet sayesinde daha hizli ayiktik heralde. ama genede turkiye'nin daha iyi yapmasini isterim zira ne olursa olsun turkiye dogumluyum ve turkiye rezilliklere konu oldukca benim de "imaj"im sarsiliyor. imaj mimaj kalmadi artik ama neyse.
Vader Halk TV'ye göre Bilirkişi raporunda Belediye sorumlu tutulmamış lordum. Şimdi Turizm Bakanı CNN'de terler döküyor. Belediye oteli ihbar etmeliydi diyor.
Tetsuyuki yok ihbar konusunda sorumluluk yoktur. Benimki sadece bir his neden diyeceksin. Tanju Özcan, akp'nin bir hatasını, iş güzarlığını yakaladığında sence durur mu? Bunu gözardı eder mi? Bence etmez. Sosyal medyadan raporları anında paylaşıp "görüyorsunuz, söze gerek yok. uygunsuz oteli çalıştırıyorlar" diye ortalığı ayağa kaldırırdı.

Bunu yapmamış olması. Aynı zamanda otelin iptal dilekçesi ile otel içindeki restoroana verilen yeterlilik raporunun aynı gün olması benim kafamı kurcalıyor.
Vader Çok mantıklı lordum. Bu iş sandığımızdan daha derin bakalım ileriki raporlarda neler çıkacak
Tetsuyuki bak otelin sahibine iptal dilekçesi ver diyen bolu belediye başkanının yeğeni olan müdürmüş. O aklı veren oymuş dediğime geliyor iş. Burada herkes suçlu yani tek bir yer değil.
Vader herkes suçlu ama cezayı yine tek tarafa kestiler lordum iktidar tarafında ceza alan olmayacak gibi
Yukarı