piyakemata
Ataberk Solak
Sith Sorcerer
Ankara
Temmuz 2017
Dokuz Eylül Üniversitesi Makina Mühendisliği öğrencisiyim. Havacılığa ve müziğe büyük bir ilgim var. Enstrümantal, senfonik rock/metal ve rock müzik dinlerim. Piyano ve gitar çalarım. Yeni insanlar tanımayı, yeni deneyimler edinmeyi severim.
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
İstatistikler
Playlistleri
En çok dinlediği şarkılar
Fahir Atakoğlu - Pargadan Beri
KALUSH - Stefania
Ad Astra- Footloose
Shakira - Whenever, Wherever
Savaşçı Jenerik 2
maNga - Fly To Stay Alive
Zikuvikuzi - Hallowen 2020 Original Mix
Fahir Atakoğlu - Silinmiş Anılar
Carter Burwell - A Nova Vida [BREAKING DAWN PART 1 - SOUNDTRACK]
New Moon OST - Marry Me, Bella - Alexandre Desplat
Agâh Makamı - Haluk Bilginer ft. RUBATO
La Casa de Papel | My Life Is Going On - - Cecilia Krull (Vídeo Oficial)
Дос-Мукасан - Лэйлим
Aytekin Ataş - Dönmek
14 - Adrenaline - Alexandre Desplat - The Score New Moon
Sueco the Child - SOS (feat. Travis Barker)
Son dinlediği şarkılar
İlhan İrem ANLASANA
sapientdream - Pastlives
06- An Epic Symphony & Hayko Cepkin - Aşk Kitabı
Apocalyptica - The Unforgiven
Fahir Atakoğlu - Pargadan Beri
Aytekin Ataş - Dönmek
Fahir Atakoğlu - Silinmiş Anılar
John Williams - Obi-Wan
08- An Epic Symphony & Hayko Cepkin - Gelin Olmuş
09- An Epic Symphony & Hayko Cepkin - Dans Et
10- An Epic Symphony & Hayko Cepkin - Paranoya
Ad Astra- Footloose
The Sandman Soundtrack There Is Hope - David Buckley WaterTower
Falcon 4.0 Menu Theme 5 Music
Albert Cummings - Lonely Bed
Vader - Symphony of Destruction Cover with Vocals
Beğendiği gönderiler
talhawkins Jedi Guardian » V.I.P
Gizlenen 4 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Allah analı babalı, sağlıcakla ve huzurla büyütmeyi nasip etsin usta. Hayırlı uğurlu olsun.
Amin 🙏 allah ailesine vatanına hayırlı olmayı nasip etsin
Ve ayağına taş değmesin güzel hayatı olsun
Ve ayağına taş değmesin güzel hayatı olsun
ben de dayı oldum abi Allah analı babalı mutlu huzurlu büyütsün ♥️
Tweet bilgileri alınıyor.
Bu elektrikli arabalar bir bana mı ekonomik ve mantıklı geliyor? Yani gördüğüm herkes elektrikli arabaya sallıyor. Bilinmezlik de çok kamuoyunda. İnsanlar ulaşamadığı ciğere mi sallıyor bilemedim. Bu kadar arge çalışma boşa da dayı sen haklısın valla.Gizlenen 13 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Eve şarj istasyonu + güneş enerjisi kurunca zaten çok mantıklı? Şehir içi kullanımda harika olur.
ÇöldekiKutupAyısı Elektriğin olduğu yerde elektrik üretmek daha maliyetlidir. Tak çalıştır gibi lanse edildiğine aldanmamak lazım. Veriler en pik değerine yakın bir şekilde ölçülüp pazarlanıyor. Paneller ısındığında soğutulması gerekiyor, tozlandığında temizlenmesi, yıldırım düşme ihtimaline karşın sigortalanması ve fiziksel korunması. Panellerden sabit değerler gelmediği için stabil bir enerji için de batarya sistemi gerekli. Bataryalar bu sistemin en zayıf halkası. Gücü 220 cevirmek için İnventer gerekli. Bu yapıda uzun ömür istiyorsan x2 kuralı vardır. Şarj kontrol kartları 100a ihtiyaç ise 200 a alınması tavsiye edilir. 10kw inverter için 20kw bunlar da ekstra masraf. Havalar soğduğunda bataryaların kapasitesi düşecek özel koruma odası gerekiyor. Eğer kurşun asit tipli bir akü ise yaşadığın ortamda barındıramzsın vs vs Saf maliyeti ile harcıyacağın 10 yıllık elektriğe denk gibi, üstüne bir de bakımı ilgilenmesi bataryaların değişmesi, güneşin yandan gelmesi tutulması derken "Elektriğin olduğu yerde elektrik üretilmez."
Arabalar konusunda da bataryalar en zayıf halka yine. 10 yıl batarya garantisi veren 1-2 firma var.
Sıcaklığın stabil olmadığı ülkelerde akşam tam doldurulan bir batarya hiç kontağa basmadan sabahın ayazında yüzde 80'e gerileyebilir. Sıcak bir şehirden soğuk bir yere tırmanırken yarı yolda bırakabilir.
Arabalar konusunda da bataryalar en zayıf halka yine. 10 yıl batarya garantisi veren 1-2 firma var.
Sıcaklığın stabil olmadığı ülkelerde akşam tam doldurulan bir batarya hiç kontağa basmadan sabahın ayazında yüzde 80'e gerileyebilir. Sıcak bir şehirden soğuk bir yere tırmanırken yarı yolda bırakabilir.
Resme bakar bakmaz veri zaman aralığı boyunca yaptığı yol'un km cinsinden verisini aradı gözlerim. Böyle bir veri yok. Yaptığı km bilmeden benzin ile bir kıyaslama yapılamaz. Yani verilerin hiç bir doğruluğu yok. Kendince araç alana "hata etmedik" mastürbasyonu yaptırmak için gösterilen veriler gibi.
Yakıt araçta yaptığı yolu temsil eder. Araç sadece silindirleri çalıştırırken içeriye benzin üfler bunun harici tüm elektronik işleri aküden karşılar. Müzik sistemiydi, aydınlatmaydı, far sistemiydi, klimaydı, falandı filandı. Ve bu enerjiyi karşıladığı aküyü kinetik enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek sürekli doldurur. İçten yanmalı araçların mantığı bu. Benzini hareket etmek için kullanır hareket ederken ürettiği enerji ile aküyü besler ve diğer tüm işlemleri burdan halleder.
Gelelim elektrikli araçlara, hareketi elektrik ile sağlar, aydınlatmayı aynı pilden sağlar, ısınmayı, soğutmayı, müzik dinlemeyi, otonom kontrolü vs herşeyi.
İçten yanmalıda arabayı calıştırmadan içine oturup müzik dinlediğinde benzin azalmayacaktır. Elektrikli araçta pil azalacaktır.
Bu yüzden gittiği km başından yol verisi olmadan elektrikle benzini kıyaslama matematiği yapılamaz.
Adam gibi veri paylaşsın. Reklam kokan hareketler yapmasın. Hiç bir geçerliliği yok bu verinin. Ve siz neden hala her gördüğünüze inanıyorsunuz. Km verisi olmadan benzin hesaplanamayacağını bilemeyecek kadar cahil olmadığınızı düşünüyorum.
Ayrıca 14.411 kwh enerjiyi evde harcadığında gelecek fatura: 44.548,07 TL
11k falan değil. Elektrikli araçlar ayrıca piyasada ucuz arabalar şuanda neden ulaşamadığı ete mındar desin. Adam 5 milyonluk mercedes'e biniyor. 2milyonluk elektrikli arabaya mındar demek ne kazandıracak adama?
Herşeyi geçtim. İstanbul mesela elektrikli bir araca binmek için uygun olmayan bir şehir. İngiltere falan olsa trafik yok anlarım fakat istanbulda bu tur bir elektrikli arabaya binemezsin. 100 metre yolu 4 saatde gidiyorsun bazen.
Yakıt araçta yaptığı yolu temsil eder. Araç sadece silindirleri çalıştırırken içeriye benzin üfler bunun harici tüm elektronik işleri aküden karşılar. Müzik sistemiydi, aydınlatmaydı, far sistemiydi, klimaydı, falandı filandı. Ve bu enerjiyi karşıladığı aküyü kinetik enerjiyi elektrik enerjisine çevirerek sürekli doldurur. İçten yanmalı araçların mantığı bu. Benzini hareket etmek için kullanır hareket ederken ürettiği enerji ile aküyü besler ve diğer tüm işlemleri burdan halleder.
Gelelim elektrikli araçlara, hareketi elektrik ile sağlar, aydınlatmayı aynı pilden sağlar, ısınmayı, soğutmayı, müzik dinlemeyi, otonom kontrolü vs herşeyi.
İçten yanmalıda arabayı calıştırmadan içine oturup müzik dinlediğinde benzin azalmayacaktır. Elektrikli araçta pil azalacaktır.
Bu yüzden gittiği km başından yol verisi olmadan elektrikle benzini kıyaslama matematiği yapılamaz.
Adam gibi veri paylaşsın. Reklam kokan hareketler yapmasın. Hiç bir geçerliliği yok bu verinin. Ve siz neden hala her gördüğünüze inanıyorsunuz. Km verisi olmadan benzin hesaplanamayacağını bilemeyecek kadar cahil olmadığınızı düşünüyorum.
Ayrıca 14.411 kwh enerjiyi evde harcadığında gelecek fatura: 44.548,07 TL
11k falan değil. Elektrikli araçlar ayrıca piyasada ucuz arabalar şuanda neden ulaşamadığı ete mındar desin. Adam 5 milyonluk mercedes'e biniyor. 2milyonluk elektrikli arabaya mındar demek ne kazandıracak adama?
Herşeyi geçtim. İstanbul mesela elektrikli bir araca binmek için uygun olmayan bir şehir. İngiltere falan olsa trafik yok anlarım fakat istanbulda bu tur bir elektrikli arabaya binemezsin. 100 metre yolu 4 saatde gidiyorsun bazen.
kademeli elektrik fiyatı sistemine geçildi bu kadar ucuz olmayacak artık
İyi de burada bakım maliyetleri, benzin maliyeti, yo bujiler yok yağ, yok kayış gibi malzemelerden de bir kâr var. Bataryaya garanti veren firmalar da var. Zaten 10 yıl binen adamın elektrik + bakım masrafı mı daha fazladır, yoksa benzinli bir aracın mı?
Hani bana istasyon sayısı yeterli değil şu bu derseniz anlarım, onlar zamanla belki düzelebilir şeyler. Ben araç için konuşuyorum. Ayrıca evden şarj her zaman olmayacak. İstasyonlarda uyguna da şarj ediyorsunuz. Yani bu halde de mi elektrikli araba mantıklı değil?
Ben öğrenmek sizin fikrinizi de almak için söylüyorum yoksa fikrim değişebilir yani.
Hani bana istasyon sayısı yeterli değil şu bu derseniz anlarım, onlar zamanla belki düzelebilir şeyler. Ben araç için konuşuyorum. Ayrıca evden şarj her zaman olmayacak. İstasyonlarda uyguna da şarj ediyorsunuz. Yani bu halde de mi elektrikli araba mantıklı değil?
Ben öğrenmek sizin fikrinizi de almak için söylüyorum yoksa fikrim değişebilir yani.
Paradox elektrikli araç bakıma girmiyor mu? lastikleri titanyum mu? frenleri allahtan onaylı mı o ne demek olm.
Herşeyi geçtim hangi kar amk. Elektrikli bir araç satın alıp kontağı çevirdiğin an nerdeyse fiyatı yarı yarıya düşüyor. İkinci eli çok zarar arabanın. Kimse pilin ne durumda olduğuna güvenip cok para vermek istemiyor. Sanki sıfır pil alacakmış gibi düşünüp ona göre fiyat veriyor.
Tesla Model Y Performans sıfır fiyari 3.700.000 TL
Resim 1
1 yaşında 10.000 km birebir aynı özelliklerde hasarsız 2. el fiyatı: 2.450.000 TL
https://sahibinden.com/ilan/vasi...7673/detay
Neymiş benzinde 200 bin kar etmişmiş. Daha bismillah demeden giden 1.200.000 TL ne olacak?
Herşeyi geçtim hangi kar amk. Elektrikli bir araç satın alıp kontağı çevirdiğin an nerdeyse fiyatı yarı yarıya düşüyor. İkinci eli çok zarar arabanın. Kimse pilin ne durumda olduğuna güvenip cok para vermek istemiyor. Sanki sıfır pil alacakmış gibi düşünüp ona göre fiyat veriyor.
Tesla Model Y Performans sıfır fiyari 3.700.000 TL
Resim 1
1 yaşında 10.000 km birebir aynı özelliklerde hasarsız 2. el fiyatı: 2.450.000 TL
https://sahibinden.com/ilan/vasi...7673/detay
Neymiş benzinde 200 bin kar etmişmiş. Daha bismillah demeden giden 1.200.000 TL ne olacak?
Vader doğru diyorsun, bizim bi tanıdık alacaktı ikinci elde adam bir türlü güvenemedi pil duruma, almadı ondan sonra vazgeçti. Hybrite bişe demiyorum ama
Paradox elektrikli belki az yakar ama service vs derken hemen hemen ayni fiyata geliyor, yillik 30K-40K km uzun yol yapiyorsan dizel cok daha mantikli, elektrikli aracim var bu yukarda veya orda burda yapilan hesaplara güvenme. En son ne fren degisti ne baska birsey cepten 400€ gitti, neye gitti onuda anlamis degilim :p
Vader Elektrikli araba da hibrit de aslında İstanbul için pek de uygun araba değil katılıyorum yani ayda 2500km(fazla bile söyledim) bandı üzerine çıkmıyorsan ve sadece şehir içi kullanıyorsan İstanbul'da elektrikli aracın da hibritin de pek bir "kar" ile alakalı mantığı yok. Hibrit alsan dur kalkta, trafikte işine yarıyor dur kalkta eyvallah biraz yakıttan tasarruf edersin ama o da hemen tükeniyor sürekli sürekli şarj et insanın canı yapmak istemiyor. Elektrikli araçta da uzun yol yapmayacaksanız bence sırf İstanbul için almanın bir mantigi yok. Ayda ne kadar yol geziyorsunuz kaç km yapıyorsunuz, benzine kıyasla uğraşıniz, yakıt tüketiminiz, en önemlisi yatırım maliyetiniz ne kadar düşüyor satmaya kalktığınızda bunlar aslında önemli. Örneğin sadece haftasonu gezebilen biriyseniz elektrikli almanın bir mantığı yok zaten gideceğin yol, yapabileceğin yol belli, harcayacağın belli
muratulash hocam hibrit de şarj yok yahu. Hibriti normal motor şarj ediyor. Porsche Panamera 4 E-Hybrid vardı bende. Normal içten yanmalı motoru desteklemek için ekstra bir elektrik motoru oluyor ve o motoruda normal motor şarj ediyor. Kinetik enerjisi dönüştürerek.
Dur kalktan ziyade uzun yolda sabit hızda giderken hybrid motor sayesinde 1.9lt/100 verisine kadar düşüyordu yakıt kullanım. Sabit hızda gidecekler için gayet kullanışlı.
Dur kalktan ziyade uzun yolda sabit hızda giderken hybrid motor sayesinde 1.9lt/100 verisine kadar düşüyordu yakıt kullanım. Sabit hızda gidecekler için gayet kullanışlı.
Vader şarjdan kastım toyota c-hr hibrit içindi pil seviyesi çok hızlı tükeniyordu dur kalkla beraber. Dur kalk harici şehir içi pek faydasını görememiştim ben
Bu araçların her mevsimde stabil bir menzili yok. Kışın klima açarsın menzilden düşer yazın klima bile açmazsın pilleri soğutmaya çalışırken menzil düşer. Full elektriklilerin bir MR cihazı kadar radyasyon ürettiğini söyleyenler var, Tesla kullanıcıları mesela Amerika da sık sık baş ağrısı yaşadıklarını söylemişler.
Evinde bir şarj aparatı olursa ve ordan karşılarsan daha kötü, çünkü belirli kw harcamalarından fazla harcama yapan hanelere ekstra bedel kesecekler. Alınacaksa bile hibrid araç almak daha makul. Özellikle Toyota'nın hibrid araçları müthiş. Bir akaryakıtlı araçta da 2 alternatifin daha var. LPG ya da dizel de kullanabilirsin.
Evinde bir şarj aparatı olursa ve ordan karşılarsan daha kötü, çünkü belirli kw harcamalarından fazla harcama yapan hanelere ekstra bedel kesecekler. Alınacaksa bile hibrid araç almak daha makul. Özellikle Toyota'nın hibrid araçları müthiş. Bir akaryakıtlı araçta da 2 alternatifin daha var. LPG ya da dizel de kullanabilirsin.
Paradox yine yanlış 9000kw 2 tl den çarpamazsın. 9000KWh'nin sana fatura bedeli vergiler eklenince 45.000 tl olacaktır. bahsettiği gibi 18.000 tl değil.
Buda 50.000 KM de benzinli araca göre 150.000 TL karda olmanı sağlar. Fakat 0 aldığın elektrikli aracın bedeli ise 50.000 km de en az %50 düşecektir.
Oda en ucuz elektrikli araçta bile 800.000 tl ye denk gelmektedir. Yani 50.000 km de:
Karın 150.000 TL
Zararın: minimum 800.000 TL
Toplam: - 650.000 TL zararda olacaksın.
Buda 50.000 KM de benzinli araca göre 150.000 TL karda olmanı sağlar. Fakat 0 aldığın elektrikli aracın bedeli ise 50.000 km de en az %50 düşecektir.
Oda en ucuz elektrikli araçta bile 800.000 tl ye denk gelmektedir. Yani 50.000 km de:
Karın 150.000 TL
Zararın: minimum 800.000 TL
Toplam: - 650.000 TL zararda olacaksın.
Tweet bilgileri alınıyor.
Vader evet haklısın adam senin dediğinin aynısını yazmış.
Son bir soru. İkinci eli bu kadar düşmese ve istasyon sıkıntısı olmasa tercih edilebilir der miydin?
Son bir soru. İkinci eli bu kadar düşmese ve istasyon sıkıntısı olmasa tercih edilebilir der miydin?
Paradox ben elektrikli araç tercih edeceksem 10 15 sene sonra ancak ederim. Bugunku araçlar 15 sene sonra ne oalcak çok merak ediyorum.
İçten yanmalı motora sahip araçları 50 senede bekletsen motoru calıştırmak mümkün. Bunlar sanki 10 15 sene sonra çöp olacakmış gibi geliyor.
İos nasıl şu versiyona artık güncelleme sunmuyorum diyip iphoneları çöp ediyorsa. 10 sene sonra tesla yeni versiyon vermiyorum artık bu modellere dediğinde ne olacaklar görmek istiyorum.
İçten yanmalı motora sahip araçları 50 senede bekletsen motoru calıştırmak mümkün. Bunlar sanki 10 15 sene sonra çöp olacakmış gibi geliyor.
İos nasıl şu versiyona artık güncelleme sunmuyorum diyip iphoneları çöp ediyorsa. 10 sene sonra tesla yeni versiyon vermiyorum artık bu modellere dediğinde ne olacaklar görmek istiyorum.
Yeni arkadaş/arkadaşlar aranmaktadır!
Öncelikle neden yeni arkadaş aramaktayım onu söyleyeyim. Yaklaşık 8 yıldır hatta bir tanesiyle 14-15 yıldan da fazladır arkadaşlık ettiğim bir arkadaş grubum vardı. Bu grup üyeleriyle son 1-2 haftadır doğru düzgün konuşup buluşamıyordum. Ne zaman arasam ya da buluşalım desem müsait değilim falan gibi cevaplar veriyorlardı. Bunlardan bir tanesinin bugün kınası vardı. Bugün kına olduğu için haliyle grubun bu kınaya katılacağını düşünüyordum ama hem kınası olan arkadaşı hem de gruptan bir kişiyle daha telefonda konuştuğumda kınaya bizim grubun gitme gibi bir planı olmadığını söylediler. Şaşırıp tamam o zaman ama giderseniz haber edin dedim. Kına saati yaklaştıkça bir şeyler içimde tam oturmadı. Nasıl olur da gitmeyiz ya dedim ve yola çıktım. Kınanın olacağı mekana girdim ve DAN DAN DANNN!! bir de ne göreyim. Benim arkadaş grubu tam kadro köşede sohbet ediyorlar. Yanlarına gidip kınası olan damat arkadaşıma selam verip diğerlerini dışarıya çağırdım konuşmak için. “Bana kınaya gitmeyeceğinizi söylediniz ama buradasınız. Neden?” diye sordum. Bir tanesi “geçerken uğradık” dedi. “İyi de ben neden çağırılmadım?” dedim. Bir diğeri bu sefer “bunun yeri burası değil. İnsanların içinde sesini yükseltemezsin. Hadi s*ktir git şimdi” dedi. Halbuki sesimi de o kadar da yükseltmemiştim. Neyse bunlardan bir cevap alamayınca ve o an ki sinirimi kontrol edilemeyecek bir noktaya çıkmasına müsade vermemek için mekanı terk ettim. Açıkçası bu insanları bana karşı bu denli cephe örecek kadar ne yapmış olabilirim aklım almıyor ve bir cevap bulamıyorum. Kendileri bana bu durumu açıklama gayretinde bulunurlar umarım.
Bunu içimi dökmek istediğim için anlattım. Kafanızı şişirdiysem affola. Böyle bir şey yaşadıktan sonra hemen yeni arkadaş aramamı garipseyen belki olabilir. Lakin tek arkadaş çevremi bu insanlar oluşturuyordu. Şu yaşadığım olayı bile gidip anlatabilecek başka birisi yok hayatımda. Gelelim asıl konuya.
Yeni arkadaş arıyorum ama burada bir sınırlama bulunmamaktadır. Yani internet arkadaşı, dışarıda aktivite yapacak arkadaş, oyun arkadaşı, mektup arkadaşı vs vs. Siz anladınız konuyu. Eğer siz de böyle bir arayış içersindeyseniz, çekinmeden yazabilirsiniz. Sohbet eder, film-dizi izler, oyun oynar ve kafa dağıtırız.
Sağlıcakla ✌️
Gizlenen 28 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
hocam arkadaşlarım dediğim dostum dediğim insanlar zahmet edip babamın cenazesine gelmedi, biri tatile gidicem uçağım var dedi birisi ev taşıyorum kız arkadaşım gelecek dedi birisi kız arkadaşımlayım söz verdim dedi. net ve emin bir şekilde konuşuyorum ki benim onlara hiçbir şekilde kötülüğüm olmamıştır, birisinin ya ofisini açtım diğerininin düğününü yaptım gel gör ki sonuç bu. o yüzden fazla umursamamak lazım, dost arkadaş kavramı gözümde tamamen bitti. artık bundan sonra ne kadar keyifli geçirdiğim önemli, pragmatist bakıyorum sana da önerim bu. iyi forumlar.
Pat diye arkadaş bulunur mu bilmemdim; kimisinin giğinişini, ideolojisini, tipini beğenmezsin. Bir ortama girip uyum sağlayabileceğin kişileri tespit etmek gerek. Her insanın iyi kötü tarafı vardır. Kimisi derdini küfür ederek anlatır, kimisi gülüp geçer. Evet yaş ilerledikçe daha zor arkadaş bulunuyor, benim en son üni arkadaşlarım kaldı 3 adet. Her biri bir birinden farklı; kürt, alevi, dinci, dinsiz ortaya karışık.
Arkadaşlarınız sizle arkadaş olduğu için kötü olmadı, muhtemelen daha önce de kötülerdi ama size göstermiyorlardı. Bu sebepten direkt s.g. denmez. Başkalarına tutumları vs muhtemelen önceden sinyal vermiştir karakterleri. Arkadaş seçme kriterlerinize bi göz atın, herkese dert anlatılmaz. Krediniz bitene kadar gülerler,,, sonra diş gösterirler.
Arkadaşlarınız sizle arkadaş olduğu için kötü olmadı, muhtemelen daha önce de kötülerdi ama size göstermiyorlardı. Bu sebepten direkt s.g. denmez. Başkalarına tutumları vs muhtemelen önceden sinyal vermiştir karakterleri. Arkadaş seçme kriterlerinize bi göz atın, herkese dert anlatılmaz. Krediniz bitene kadar gülerler,,, sonra diş gösterirler.
benim hayatimda bunlara benzer bir arkadas vardi (5 sene taniyordum) 2022 sonu yanima gelip bana güvenlik sirketi acmak istedigini ve sirket acma süreci, banka, vergi vs hakkinda bilgisinin olmadigini söyledi. Bende arkadasca elinden tuttum hemen hemen her konuda yardim ettim, 2-3 hafta icinde cocugun sirketini resmen ben actim diyebilirim. Sonra bu benlen iletisimi bir anda kesti, yaklasik 7-8 ay sonra bir mekanda denk geldik ve cok garip bir sekilde üstten bakmaya baslamisti, nedenini anlamamistim. 2 calisani benimlen yakin olan kisilerdi ve durduk yere hakkimda sagda solda konustugunu anlattilar, acayip garibime gitmisti neden böyle bir sey yapar bir insan diye düsündüm. 2023 sonu spor salonunda denk geldik ve bana saka adi altinda bir saygisizligi oldu ve iste o anda cizgisini asmisti...
Sehre 40 dakkalik uzaklikta bir fabrikada 5 kisilik gece vardiyasinda ekip yolladigi bir sözlesmeyi imzalamisti, daha 2 ay bile olmamisti. isvereni yani 2. sirket olan ve buna isi veren sirketin sahibi yakin bir arkadasimdi. ufak bir ricamlan 1 gecede sözlesmesini patlattim ve hemen baska bir sirketi oraya yönlendirdim.
Kisacasi böyle insanlar cok, insanlari kullanmayi cok severler gerek maddi gerek manevi. Önemli olan hizlica fark edip harkete gecmek, cizgini belirleyip kendini ne maddi ne manevi yedirmemen.
Sehre 40 dakkalik uzaklikta bir fabrikada 5 kisilik gece vardiyasinda ekip yolladigi bir sözlesmeyi imzalamisti, daha 2 ay bile olmamisti. isvereni yani 2. sirket olan ve buna isi veren sirketin sahibi yakin bir arkadasimdi. ufak bir ricamlan 1 gecede sözlesmesini patlattim ve hemen baska bir sirketi oraya yönlendirdim.
Kisacasi böyle insanlar cok, insanlari kullanmayi cok severler gerek maddi gerek manevi. Önemli olan hizlica fark edip harkete gecmek, cizgini belirleyip kendini ne maddi ne manevi yedirmemen.
ziyazn aynen öyle ziya hocam, gerek yok. ben dostlarıma ve arkadaşlarıma çok güvenirdim, beni hiç yarı yolda bırakmadılar derdim. 4 ay önce birinci elden gördüm. bu saatten sonra yanımdaki insanla ne kadar keyifli zaman geçirebiliyorum beni eğlendiriyor mu güldürüyor mu zaman hızlı akıyor mu önemli olan tek şey bunlar benim için. insanların dertlerini bile dinlemiyorum. İnşallah benim en kötü günüm geride kaldı, arkamdaki dağı kaybettim. insanların dertlerini bile dinleyemiyorum artık. ilgilenmiyorum da diyebiliriz, ah çok üzüldüm kardeş var mı yapabileceğim bir şey diyip geçiştiriyorum. iyi gün dostu oldum kısacası. varsa çözebileceğim beni yormayacak dertleri oturur akıl veririm, yardımcı olurum ama bu saatten sonra ailem hariç kimse için ne telefon açacak hevesim kaldı ne de inancım.
Kanka olayın aslını bilmiyorum ama hadi siktir git dediğinde kafayı gömmeliydin bence. Sana noluyo y*rram diyip girmek en güzel cevap olurdu.
Arkadaşının düğünü mahvolmasın istiyorsan da daha sonra dövebilirdin
Arkadaşının düğünü mahvolmasın istiyorsan da daha sonra dövebilirdin
Kral kimse bir anda böyle pat diye bilmem kaç yıllık arkadaşıyla topluca iletişim kesmeye çalışmaz. Seninle aynı durumu yaşayan onlarca insan tanıdım ve hepsi de ben ne yaptım ki böyle yaptılar vs dediler. Benim gördüğüm şey ise bu mağduriyeti yaşayan insanların uzun vadede çevrelerini usandıran huyları vardı. Seni tanımıyorum ve belki de bu dediklerim senin için geçerli değildir belki de arkadaşların senin seviyende değillerdi sana göre kekolardı ne bileyim. hiç yoktan gözlerine batmış da olabilirsin. lakin sana çok net bir şey söyleyebilirim ki önce kendini dinle ve tanı. Arkadaşlık bir şekilde gelişir elbet arkadaşların olur ama bunu bir arayış haline getirme akışına bırak. Yalnız kalmamak için çevrene insan doldurmak uzun vade de yine seni üzer.
Paradox haahhaha yine muhteşem esprilerin ile siteye adeta neşe saçıyorsun. Bunlar ne kadar güzel espri böyle. Çok düşünüyor musun yapmadan önce? Bizi bu konuda aydınlatırsan sayende ortamlarda akar yürürüz.
Marius Hocam yorumun çok doğru. Zira bugün bu gruptan birisi bana karşı dürüst olup açıklama yaptı ve direkt senin bahsettiğin sebeplerden dolayı bana böyle davranmışlar. Bazı hareketlerim onların canını sıkmış. Bir de onların grubunu bazı noktalarda tam olarak dahil olmadığım bir durum vardı. Kısacası ortaklaşa karar verip aforoz etmişler.
Diğer dediğin konuda da haklısın. Böyle bir şey yaşadıktan sonra hemen başka birisini/birilerini bulmaya çalışmak sağlıklı olmayabilir. İşleri akışına bırakmayı öğrenmemem gerek.
Tavsiyelerin için teşekkürler.
Diğer dediğin konuda da haklısın. Böyle bir şey yaşadıktan sonra hemen başka birisini/birilerini bulmaya çalışmak sağlıklı olmayabilir. İşleri akışına bırakmayı öğrenmemem gerek.
Tavsiyelerin için teşekkürler.
PeaceMan muhtemelen seni arkadaşı olarak görmüyorlardı. sadece başta ayıp olmasın yada biraz eğlenelim diye yanına aldılar sonrasında git gide seni aralarına istememeye başladılar . seni yanlarından nasıl kovucaklarını tam olarak bilmedikleri için de bu şekilde saçma sapan bir yola başvurmuşlar .
PeaceMan kral ne demek. çok canını da sıkma seni karşına alıp doğrudan şöyle böyle yapıyorsun demeden aforoza kalkanlar da kaç yıllık olursa olsunlar gitsinler.
Sadece şunu söyleyeceğim. Ben geçmişte yaşadığım üzücü olayları çok fazla kafama takarım. Olayları tekrar tekrar yaşarım içimde hatırlayınca.
Aylar geçse de hatırlayınca ilk günkü gibi üzülürüm. Bundan sonra hayatına devam ederken benim gibi yapma. Üzülme. Kendine zarar vermekten başka bir işe yaramıyor. Yaşanması gerekiyormuş yaşanmış, üstüne düşünmeye gerek yok. Burada yazdığını kastetmedim bu arada.
Aylar geçtikçe bu olayı tekrar tekrar hatırlayıp üzülme sakın. Bunu kastettim. Dünyada milyar tane insan var. Ne güzel yazmışsın yeni arkadaşlar aranmaktadır diye. O olmazsa başkası olur. Burada da çok kıymetli insanlarla tanışacağından hiç şüphem yok. Bundan sonra hep mutlu olman dileğiyle.
Aylar geçse de hatırlayınca ilk günkü gibi üzülürüm. Bundan sonra hayatına devam ederken benim gibi yapma. Üzülme. Kendine zarar vermekten başka bir işe yaramıyor. Yaşanması gerekiyormuş yaşanmış, üstüne düşünmeye gerek yok. Burada yazdığını kastetmedim bu arada.
Aylar geçtikçe bu olayı tekrar tekrar hatırlayıp üzülme sakın. Bunu kastettim. Dünyada milyar tane insan var. Ne güzel yazmışsın yeni arkadaşlar aranmaktadır diye. O olmazsa başkası olur. Burada da çok kıymetli insanlarla tanışacağından hiç şüphem yok. Bundan sonra hep mutlu olman dileğiyle.
Officer_K
güzel bir bakış açısı ama izninle biraz eleştirmek istiyorum
bu bakış açısında paradoksa sebep olma olasılığı var . çünkü gerçek arkadaşlarla hiç karşılaşmama olasılığı var özellikle bu kişi diğerlerinden farklıysa bu durumda kişi kendini kandırabilir ve eğer kişi kendini kandırması arkadaşının olmamasından daha büyük bir problem bence.
bir de üzülmen konusunda şöyle düşünüyorum yukarıdada belirttiğim gibi muhtemelen sizi arkadaşları olarak görmüyorlardı ve bu da o kişilerin çokta değerli olmadığını gösteriyor . kafaya takmaman lazım her şekilde ve kendini zorlamalısın çünkü bundan daha iyisini hakediyorsun
güzel bir bakış açısı ama izninle biraz eleştirmek istiyorum
bu bakış açısında paradoksa sebep olma olasılığı var . çünkü gerçek arkadaşlarla hiç karşılaşmama olasılığı var özellikle bu kişi diğerlerinden farklıysa bu durumda kişi kendini kandırabilir ve eğer kişi kendini kandırması arkadaşının olmamasından daha büyük bir problem bence.
bir de üzülmen konusunda şöyle düşünüyorum yukarıdada belirttiğim gibi muhtemelen sizi arkadaşları olarak görmüyorlardı ve bu da o kişilerin çokta değerli olmadığını gösteriyor . kafaya takmaman lazım her şekilde ve kendini zorlamalısın çünkü bundan daha iyisini hakediyorsun
fatelty98 önemsememeye çalışıyorum dediğin gibi. Aslında benim kastettiğim olabildiğince fazla insanla konuşup kendi hayat görüşüne kim yakınsa (veya yüzde yüz zıtta olabilir yeter ki iki tarafta birbirlerinin hayat görüşüne saygı duysun.) onunla iletişimi devam ettirmek. Bu dediğin olasılık herşeyde var aslında yeni tanışacağı kişileri peaceman de yakın görmeyip iletişimini kesebilir. Aramayan bulamaz, bulanlar arayanlardır. Güzel yorumun için teşekkürler♥️
Ünide bir arkadaş ödev konusunda destek istemişti. İyi çiziyorum diye. Yalnızca benden değil bulabildiği herkesten destek istemiş teslime elini değdirmiyo, gecesi öğrenince şey demiştim; ben kendimi kullandırmam sen kullandıran birilerini bulmaya devam et.
20 kişi birden benle konuşmayı kesmişti. O kadar sakin karşıladım ki. Teker teker özür dilediler sonrasında.
20 kişi birden benle konuşmayı kesmişti. O kadar sakin karşıladım ki. Teker teker özür dilediler sonrasında.
Olabiliyor böle şeyler :d birkaç ay sinirlenir unutursun. Kendine odaklan eşine kariyerine parana bak bu meseleyi de çok kafaya takma. ille birileriyle arkadaş olacaksın diye de bir şey yok. birkaç iyi dostun olursa ne güzel olmazsa da canın sağ olsun. Arkadaş olmaya açığım tarzı yazılar konudan bağımız beni güldürüyor biraz.
ben olsam kınası olan arkadaşa selam verdikten sonra arkadaş grubunun tepkisini ölçerdim ve hala birşey demiyorlarsa çeker giderdim ve o kişilerle bu olay hakkında özür almadan birdaha doğru düzgün konuşmazdım ama o anda karşılaşına çıkıp dışarıya çağırıp yüzleşmek riskli bi hareket cesaretini taktir ediyorum ama tramvasınla da sen yüzleşeceksin, ben kendimi o tarz durumlara sokmayı segvmiyorum bana yamukyapan arkadaşlarıma sessizce mesafe koyuyor ve düzelip geri dönmelerini özür dilemelerini bekliyorum gelmezse de zaetn konuşuğ yüzleşmeye gerek bırakmayacak bir hareket olduğu için rahat oluyorum,
kısacası haber vermeyip gitmiyoruz diyip bide seni orda görüp pişkin pişkin davranıyorsalar zaten ne söyleyecekleri önemsiz olarak kötü arkadaş olduklarını anlamış olman gerekiyor ve daha fazla hasar almamak adına yoluna devam etmen gerekiyor diye düşünüyorum,
son bir cevap arayıp ne bulmayı umdun bilmiyorum ama kendilerini savunmaya çalışsaydılar hala görüşmeye devam edecekmişsin gibi bir izlenim aldım, bunu kendine birdaha yapma bence.
Arkadaş konusunda her seviyeyi yaşadığım için kendimi bu konuda yetkin görüyorum, arkadaşlığın seviyeleri vardır ve bunu böyle kabul etmek gerekir, fayda için arkadaş olduğunuz birinden dost davranışı bekleyip alamazsanız şaşırmak saçma geliyor bana, üniversitede çok görüyordum insanlar birbiriyle arkadaş oluyor ve çok sıkı dostlar gibi takılıyorlar sosyal çevreye de biz çok sıkı dostuz siz kimsiniz lan imajı veriyorlardı sonraki dönem dağılıyorlar ve birbirlerine yaptıkları ayıpları anlatıyorlardı halbuki üniye yeni gelmişiz karakterimiz zaten tam oturmamış e zaman zaten geçmemiş beraber birşeyler yaşasanız da bir insanı tam olarak tanımak için zaman gerekir, sonra o arkadaştan bir dost davranışı bekleyip alamayınca ayıp etti oluyor, adam tabiki bir kız için seni satacak tabiki kendi hayatı daha önemli, ha bunu üslubunca yaparsınız karşı tarafa ayıp olmaz sadece arkadaşlık seviyeniz belli olur o ayrı,
üniversiteyi 7 sene okudum ve yol boyunca tonla arkadaşım oldu benimle arkadaş olmak isteyen çok sevenler de oldu benim çko ğeşincen koştuklarım da çıkar için birbirimizi kullandıklarımız da , hiçbirini lise ve ortaokuldan kalma yakın arkadaşlarımın dostlarımın önüne koymadım, anın büyüsüne kapılıp 7/24 beraber geziyorum diye yollarımız çok fazla keişisiyor diye okuldaki bir arkadaşımı dost yerine koymadım çünkü hem halihazırda dostlarım vardı ihtiyaç hissetmedim hem de aslında o kadar da yakın olmadığımızı biliyordum, sonuç olarak zaman zaman tripler yedim soğuk davranıldım yanlız bırakıldım ama aradan zaman geçtikçe davranış şeklimi değiştirmeyip arkadaşlık mesafemizi belli ettiğimi fark ettiklerinde birçoğu geri döndü ve üniversite arkadaşı olarak kalmaya devam edip birbirimize öyle davranmaya başladık ve dostluğu zamana bıraktık, aradan 7 sene geçince hala görüştüğüm 5 kişi falan kaldı selamlaşacağım ve sosyal medyada ekli olan ise 25 falan, belki 10 sene sonra bu ilişkiler böyle devam ederse artık tam olarak dost olmuş olacağız, dostluk bence zamana çok fazla dayalı ve aceleye getirmemesi gereken birşey, bazen istisna durumlarda çok hızlı dostumsu arkadaşlıklar edinebiliyoruz minnet ve vefa duygularımız kabarıyor ama o ilişkilerde bile karşıdaki kişiyi tam tanımıyoruz ve yaşadığımız olayın yarattığı bağlayıcılığa güveniyoruz, mesela bir kamp sırasında yardımcı olan komşu ile edilen muhabbet sonrası beraber geçirilen kamp ve kamp sonrası oluşan ömür boyu dostluk hissiyatı.
fayda arkadaşlığını yanlış bulmuyorum mesela hayatta kalmak için zaman zaman gerekli birşey ve sınırını bilerek devam ettirilebilir, dost olmak veya yakın olmak zorunda da değilsiniz sadece birbirinize karşı fayda sağlıyorsunuz ve tecrüelerinizden ötürü de görünmez bir güven anlaşması yapılmış aranızda.
zevk için olan arkadaşlıklarda da bazen dost olduğumuz izlenmine kapılıyoruz ama mekan ve zamana göre bu arkadaşlığın yakınlığı değişebiliyor, mesela muhabbetşnden çok keyif aldığınız bir arkadaşıonız beraber de çok fazla şey yaşadınız ama cenazenize çağırdığınızda sizin için bir işini erteleyip rahatını bozup yol katedip enerji sarf edecek vefaya ve samimiyete sahip olmayabilirsiniz ve bence bu çok normal, aynı şeyi sizden bekleseler yapar mısınız?, belki çok büyük fedakarlıklar yapıp bunu yaparsınız ama karşı tarafın sizden beklediği fedakarlık oranından falza yaparsanız karşılığını alamıyacaksınız, veya karşı taraf sizden böyle bir fedakarlık beeklemediği halde uzaklardan cenazeye geldiniz ve o kişi de bu fedakarlığı farkedip sizle daha yakın olmaya karar verebilir bunu vefa borcu bilebilir ama mecbur değildir bence, yani bu aşamadan sonrası erdem için arkadaşlık oluyor bence ve ileri gitmeyi iki taraf da istemezse gitmiyor maalesef..
erdem için olan arkadaşlık nasıl oluşuyor tam bilmityorum ama çok yakın olduğum dostlarımla yıllar içinde sürekli karşılıklı fedakarlık yaparak vefa borcu oluşturarak bunu başardığımızı düşünüyorum, hepsinin yeri ayrı ve birini diğeriniin önüne koymamaya çalışıyorum onlar da bana öyle davranıyor, hatta bazılarıyla muhabbetimiz bile o kadar iyi değil ama dostuz yani yıllar bunu kanıtladı ( 10-15 yıl arası düzenli görüşme ), bazen de dostumun dostuna güveniyorum ve biraz da beraber birşeyler yaşarsak muhabbet de olursa dostumun dostuna güvendiğini bilerek ben de güveniyorum. mesela eskiden dost olduğum biriyle araya biraz zaman ve olay girince tekrar biraraya geldik ve artık çok fraklı insanlar olduğumuzu anladık, birbirimizden beklentilerimiz farklıydı ve karşılayamayınca ufak tefek sorunlar çıkmaya başladı ve bu noktadan sonra yüzleşip arkadaşlığımız hakkında karar vermek yerine olayı zamana bıraktık ve aradan biraz süre geçince birbirimizi o kadar aramayınca beklentilerimiz de düştü, aramız dostluk görevlerini yerine getiremeyişimizden ötürü bozulmuştu ama ilişkimizin daha alt seviyede olduğuna karar verince beklentiler düşünce arkadaş olarak gayet iyi olduk tekrar sadece çok sıkı fıkı dost değiliz şimdilik ikimizin de hayatında daha tyakın daha öncelikli insanlar var ve onlar oldukça sırada bekleyeceğiz zamanı gelince tekrar dostluk kapısını çalacağız.
kendimi düzgün ifade edememiş olaiblirim veya aklımdakileri, yaşadıklarımı tam olarak aktaramamış olailirim ama düşüncelerimi ifade etmek istedim.
kısacası haber vermeyip gitmiyoruz diyip bide seni orda görüp pişkin pişkin davranıyorsalar zaten ne söyleyecekleri önemsiz olarak kötü arkadaş olduklarını anlamış olman gerekiyor ve daha fazla hasar almamak adına yoluna devam etmen gerekiyor diye düşünüyorum,
son bir cevap arayıp ne bulmayı umdun bilmiyorum ama kendilerini savunmaya çalışsaydılar hala görüşmeye devam edecekmişsin gibi bir izlenim aldım, bunu kendine birdaha yapma bence.
Arkadaş konusunda her seviyeyi yaşadığım için kendimi bu konuda yetkin görüyorum, arkadaşlığın seviyeleri vardır ve bunu böyle kabul etmek gerekir, fayda için arkadaş olduğunuz birinden dost davranışı bekleyip alamazsanız şaşırmak saçma geliyor bana, üniversitede çok görüyordum insanlar birbiriyle arkadaş oluyor ve çok sıkı dostlar gibi takılıyorlar sosyal çevreye de biz çok sıkı dostuz siz kimsiniz lan imajı veriyorlardı sonraki dönem dağılıyorlar ve birbirlerine yaptıkları ayıpları anlatıyorlardı halbuki üniye yeni gelmişiz karakterimiz zaten tam oturmamış e zaman zaten geçmemiş beraber birşeyler yaşasanız da bir insanı tam olarak tanımak için zaman gerekir, sonra o arkadaştan bir dost davranışı bekleyip alamayınca ayıp etti oluyor, adam tabiki bir kız için seni satacak tabiki kendi hayatı daha önemli, ha bunu üslubunca yaparsınız karşı tarafa ayıp olmaz sadece arkadaşlık seviyeniz belli olur o ayrı,
üniversiteyi 7 sene okudum ve yol boyunca tonla arkadaşım oldu benimle arkadaş olmak isteyen çok sevenler de oldu benim çko ğeşincen koştuklarım da çıkar için birbirimizi kullandıklarımız da , hiçbirini lise ve ortaokuldan kalma yakın arkadaşlarımın dostlarımın önüne koymadım, anın büyüsüne kapılıp 7/24 beraber geziyorum diye yollarımız çok fazla keişisiyor diye okuldaki bir arkadaşımı dost yerine koymadım çünkü hem halihazırda dostlarım vardı ihtiyaç hissetmedim hem de aslında o kadar da yakın olmadığımızı biliyordum, sonuç olarak zaman zaman tripler yedim soğuk davranıldım yanlız bırakıldım ama aradan zaman geçtikçe davranış şeklimi değiştirmeyip arkadaşlık mesafemizi belli ettiğimi fark ettiklerinde birçoğu geri döndü ve üniversite arkadaşı olarak kalmaya devam edip birbirimize öyle davranmaya başladık ve dostluğu zamana bıraktık, aradan 7 sene geçince hala görüştüğüm 5 kişi falan kaldı selamlaşacağım ve sosyal medyada ekli olan ise 25 falan, belki 10 sene sonra bu ilişkiler böyle devam ederse artık tam olarak dost olmuş olacağız, dostluk bence zamana çok fazla dayalı ve aceleye getirmemesi gereken birşey, bazen istisna durumlarda çok hızlı dostumsu arkadaşlıklar edinebiliyoruz minnet ve vefa duygularımız kabarıyor ama o ilişkilerde bile karşıdaki kişiyi tam tanımıyoruz ve yaşadığımız olayın yarattığı bağlayıcılığa güveniyoruz, mesela bir kamp sırasında yardımcı olan komşu ile edilen muhabbet sonrası beraber geçirilen kamp ve kamp sonrası oluşan ömür boyu dostluk hissiyatı.
fayda arkadaşlığını yanlış bulmuyorum mesela hayatta kalmak için zaman zaman gerekli birşey ve sınırını bilerek devam ettirilebilir, dost olmak veya yakın olmak zorunda da değilsiniz sadece birbirinize karşı fayda sağlıyorsunuz ve tecrüelerinizden ötürü de görünmez bir güven anlaşması yapılmış aranızda.
zevk için olan arkadaşlıklarda da bazen dost olduğumuz izlenmine kapılıyoruz ama mekan ve zamana göre bu arkadaşlığın yakınlığı değişebiliyor, mesela muhabbetşnden çok keyif aldığınız bir arkadaşıonız beraber de çok fazla şey yaşadınız ama cenazenize çağırdığınızda sizin için bir işini erteleyip rahatını bozup yol katedip enerji sarf edecek vefaya ve samimiyete sahip olmayabilirsiniz ve bence bu çok normal, aynı şeyi sizden bekleseler yapar mısınız?, belki çok büyük fedakarlıklar yapıp bunu yaparsınız ama karşı tarafın sizden beklediği fedakarlık oranından falza yaparsanız karşılığını alamıyacaksınız, veya karşı taraf sizden böyle bir fedakarlık beeklemediği halde uzaklardan cenazeye geldiniz ve o kişi de bu fedakarlığı farkedip sizle daha yakın olmaya karar verebilir bunu vefa borcu bilebilir ama mecbur değildir bence, yani bu aşamadan sonrası erdem için arkadaşlık oluyor bence ve ileri gitmeyi iki taraf da istemezse gitmiyor maalesef..
erdem için olan arkadaşlık nasıl oluşuyor tam bilmityorum ama çok yakın olduğum dostlarımla yıllar içinde sürekli karşılıklı fedakarlık yaparak vefa borcu oluşturarak bunu başardığımızı düşünüyorum, hepsinin yeri ayrı ve birini diğeriniin önüne koymamaya çalışıyorum onlar da bana öyle davranıyor, hatta bazılarıyla muhabbetimiz bile o kadar iyi değil ama dostuz yani yıllar bunu kanıtladı ( 10-15 yıl arası düzenli görüşme ), bazen de dostumun dostuna güveniyorum ve biraz da beraber birşeyler yaşarsak muhabbet de olursa dostumun dostuna güvendiğini bilerek ben de güveniyorum. mesela eskiden dost olduğum biriyle araya biraz zaman ve olay girince tekrar biraraya geldik ve artık çok fraklı insanlar olduğumuzu anladık, birbirimizden beklentilerimiz farklıydı ve karşılayamayınca ufak tefek sorunlar çıkmaya başladı ve bu noktadan sonra yüzleşip arkadaşlığımız hakkında karar vermek yerine olayı zamana bıraktık ve aradan biraz süre geçince birbirimizi o kadar aramayınca beklentilerimiz de düştü, aramız dostluk görevlerini yerine getiremeyişimizden ötürü bozulmuştu ama ilişkimizin daha alt seviyede olduğuna karar verince beklentiler düşünce arkadaş olarak gayet iyi olduk tekrar sadece çok sıkı fıkı dost değiliz şimdilik ikimizin de hayatında daha tyakın daha öncelikli insanlar var ve onlar oldukça sırada bekleyeceğiz zamanı gelince tekrar dostluk kapısını çalacağız.
kendimi düzgün ifade edememiş olaiblirim veya aklımdakileri, yaşadıklarımı tam olarak aktaramamış olailirim ama düşüncelerimi ifade etmek istedim.
nirnaeth Uzun yazın için öncelikle teşekkür ederim,
Katılmadığım nokta üni arkadaşlarının / lise veya orta okul arkadaşları ile kıyaslanması, bence bu tamamen yanlış bir düşünce. Üni yıllarında herkes kendi ayakta durmaya çalıştığı zamanlar belirli bir bütce ile kendi kısıtlayarak bir şey yapmaya çalışıyor insanlar. Lise yıllarında uçuk kaçık düşünceleri tok karnına düşünmek yaparım demek daha basit. Ben de üni'de lise arkadaşlarımı hep arar oldum, üni sonlarına doğru bu düşüncem tamamen değişti. Üni arkadaşlarıma daha fazla önem verdim. Lise'de yapılan fedakarlığın altı biraz boş, onu yaptığında kendinden çok fazla bir şey kayıp etmeyebilir. Sabah kalkıp yine herkes gibi standart hayatına devam edecek. Üni'de zorlaştırılmış ortamda fedakarlık yapması çok büyük bir etki yapmadığında lise ortamını aratabilir-yavan gelebilir. Lise'de çıkar ilişkisi üniye göre min seviyede tabi ki burada yapılan samimi bağı aratacak,
Üni'de eve çıktığımızda arkadaşımızın biri tüm tabak canağı kendileri dizmişti, lisede kimin umrundaki tabak canak sen otur sofrada goy goy yap sofra örtüsünü kıvır kucağına su dök gül geç. Üni'de iki kaşık yemek yerken, televizyondan haberlere baktığında "ah lise yılları dersen" ayıp etmiş olursun bana göre. Buradaki fedakarlıklar biraz daha alt seviye uzun süre düşünmediğin sürece görünür olmayan fedakarlıklar oluyor. Lisedeki gibi kimse gözüne sokmuyor, her dönem kendine göre yaşanmalı ve bırakılmalı. Kıyaslamaya girdiğinde bir çok şeyi es geçip mutlulukları arayacaksınız.
Katılmadığım nokta üni arkadaşlarının / lise veya orta okul arkadaşları ile kıyaslanması, bence bu tamamen yanlış bir düşünce. Üni yıllarında herkes kendi ayakta durmaya çalıştığı zamanlar belirli bir bütce ile kendi kısıtlayarak bir şey yapmaya çalışıyor insanlar. Lise yıllarında uçuk kaçık düşünceleri tok karnına düşünmek yaparım demek daha basit. Ben de üni'de lise arkadaşlarımı hep arar oldum, üni sonlarına doğru bu düşüncem tamamen değişti. Üni arkadaşlarıma daha fazla önem verdim. Lise'de yapılan fedakarlığın altı biraz boş, onu yaptığında kendinden çok fazla bir şey kayıp etmeyebilir. Sabah kalkıp yine herkes gibi standart hayatına devam edecek. Üni'de zorlaştırılmış ortamda fedakarlık yapması çok büyük bir etki yapmadığında lise ortamını aratabilir-yavan gelebilir. Lise'de çıkar ilişkisi üniye göre min seviyede tabi ki burada yapılan samimi bağı aratacak,
Üni'de eve çıktığımızda arkadaşımızın biri tüm tabak canağı kendileri dizmişti, lisede kimin umrundaki tabak canak sen otur sofrada goy goy yap sofra örtüsünü kıvır kucağına su dök gül geç. Üni'de iki kaşık yemek yerken, televizyondan haberlere baktığında "ah lise yılları dersen" ayıp etmiş olursun bana göre. Buradaki fedakarlıklar biraz daha alt seviye uzun süre düşünmediğin sürece görünür olmayan fedakarlıklar oluyor. Lisedeki gibi kimse gözüne sokmuyor, her dönem kendine göre yaşanmalı ve bırakılmalı. Kıyaslamaya girdiğinde bir çok şeyi es geçip mutlulukları arayacaksınız.
arkadaşlıklar beraber geçirilen zamanla kuvvetlenmiyor maalesef, dost edinmek arkadaş edinmekten daha zor. kimin dost kimin arkadaş olduğunu da gerçekten ihtiyacın olduğunda konu ne olursa olsun seni yalnız bırakmadıklarında anlıyorsun. benim de var 15 yıldan fazladır beraber takıldığım bi grup arkadaşım, hepsi de çok yakın arkadaşımdır herşeyi paylaşırım ama dost diyebileceğim gözüm kapalı güvenebileceğim 1-2 kişi anca çıkar. çok fazla kafa yorup bağlanmamak, oluruna bırakmak lazım.
eskiden buna benzer bir olay yaşadığım oyun grubum vardı ve seni çok iyi anlayabiliyorum. bu aralar fazla vaktim olmasa da instagramım darksyder_ eklersen sohbet muhabbet ederiz. 20si gibi daha fazla boş vaktim olacak istanbula geldiğimde de oradaki arkadaşlarımla tanıştırırım seni yeni bi grubun olmuş olur
Paradox :))) yine ortama ışık gibi doğdun seviliyorsun..
PeaceMan Benim hayat felsefem beni umursamayanı adam yerine koyup umursayarak onu değerli kılmam sende aynısını yap .
Sana yaptıklarını kaale alıp üzülme canını sıkma aynada gördüğünden daha değerli kimse yoktur
Seni kaybetmeyi göze alıp kırdılarsa zaten hiç arkadaşın olmamışlardır daha büyük kazık yemeden kurtulmuşsun boşver.
İllaki yeni arkadaşlar edinirsin yaşın daha genç daha çoook arkadaşın olur kafana takma kardeşim.
PeaceMan Benim hayat felsefem beni umursamayanı adam yerine koyup umursayarak onu değerli kılmam sende aynısını yap .
Sana yaptıklarını kaale alıp üzülme canını sıkma aynada gördüğünden daha değerli kimse yoktur
Seni kaybetmeyi göze alıp kırdılarsa zaten hiç arkadaşın olmamışlardır daha büyük kazık yemeden kurtulmuşsun boşver.
İllaki yeni arkadaşlar edinirsin yaşın daha genç daha çoook arkadaşın olur kafana takma kardeşim.
erkekler arasında dönen böyle mevzuları boş bulurum en kötü "s2me kadar yolları var" derim. ama bu cidden ayıp zamanın varsa bir gym'e başla çok rahat sosyalleşilecek bir ortam oluyor hele ki istanbul'da bir macfit ise :D
125cc motor al, keyfine bak. Beklentiler ve dostluklar menfaat uğruna da bitebiliyor, aslında olay tek başına keyif almaya başladıktan sonra çözülür.
hardmusty bu minvalde oldu hakikaten. Çıkar bir güzel dolaşır şöyle, sonra milleti unutur. Stres, gerginlik yok olur. :)