İstatistikler
Playlistleri
En çok dinlediği şarkılar
Cevapladığı yorumlar
Hayatta herkesin belli kırılma noktaları vardır. İşler yolunda gitmediğinde, kendinizle dertleştiğinizde illa ki sürekli aklınıza gelir; o zamana, o ana geri dönebilseydiniz bu sefer neyi farklı yapardınız ve hayatınız ne yönde şekillenebilirdi ?
Gizlenen 1 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Şu ana kadar yaşadığım başarısızlıklar sanki sonrasında yaşayacağım başka bir başarı ya da fırsata vesile olmuş gibi. Bunu uzun uzun anlatırım belki sizinde hayatınızda böyledir bilmiyorum ama ben bu durumu çok yaşıyorum.
En basitinden çok genel bir örnek 4 yaşından 16 yaşına kadar İstanbulda büyüdüm. İlk gittiğim lise Şişli'deki Ahi Evran meslek lisesi orada hocalar beni pazarlama/sigorta bölümüne yönlendiriyordu bende olumluydum açıkcası sonrasında belli sebeplerden ötürü birazda benim hatam vardı sınıfta kaldım. Ailecek şok olmuştuk kötü bir öğrenci değildim çünkü matematiğim ve ingilizcem iyidi kaldığım o sene bile ingilizce ortalamam 85 matematik ortalamam 70, ödevler ve iftira mevzusu var biraz neyse.
İkinci defa 9. sınıfı okurken bir arkadaşlar tanıştım babası yazılım mühendisi bana anlattı biraz ve yazılım muhabbetini (bu kadar patlamamıştı herkes yazılımcı olmaya çalışmıyordu yani, 2016 felan o yıllardan bahsediyorum) abi sardı bir heves linux kurdum başladım kendimce bişeyler araştırıyorum deniyorum vs. sonrasında 10. sınıfa geçtim ve pazarlama, bilişim için ortalama kasmam lazımdı yapmadım öyle bir hedefimde yoktu. Sonrasında 10. sınıfta sınav takviminde bilişimin programlama temellerinden sınava gireceğini duyduğumda direkt nakil aldım başka bir okula orada bilişim okudum. Şu anda istediğim alanda çalışıyorum pazarlama okusam bu kadar mutlu olur muydum? bilmiyorum.
En basitinden çok genel bir örnek 4 yaşından 16 yaşına kadar İstanbulda büyüdüm. İlk gittiğim lise Şişli'deki Ahi Evran meslek lisesi orada hocalar beni pazarlama/sigorta bölümüne yönlendiriyordu bende olumluydum açıkcası sonrasında belli sebeplerden ötürü birazda benim hatam vardı sınıfta kaldım. Ailecek şok olmuştuk kötü bir öğrenci değildim çünkü matematiğim ve ingilizcem iyidi kaldığım o sene bile ingilizce ortalamam 85 matematik ortalamam 70, ödevler ve iftira mevzusu var biraz neyse.
İkinci defa 9. sınıfı okurken bir arkadaşlar tanıştım babası yazılım mühendisi bana anlattı biraz ve yazılım muhabbetini (bu kadar patlamamıştı herkes yazılımcı olmaya çalışmıyordu yani, 2016 felan o yıllardan bahsediyorum) abi sardı bir heves linux kurdum başladım kendimce bişeyler araştırıyorum deniyorum vs. sonrasında 10. sınıfa geçtim ve pazarlama, bilişim için ortalama kasmam lazımdı yapmadım öyle bir hedefimde yoktu. Sonrasında 10. sınıfta sınav takviminde bilişimin programlama temellerinden sınava gireceğini duyduğumda direkt nakil aldım başka bir okula orada bilişim okudum. Şu anda istediğim alanda çalışıyorum pazarlama okusam bu kadar mutlu olur muydum? bilmiyorum.
Olaya biraz farklı açıdan yaklaşacağım ama bir noktada da bağlantılı bir cevap olacak.
Birkaç yıl öncesine kadar neredeyse her gün düşünüyordum bu soruyu... Keşke dönebilseydim o güne, şöyle farklı yapardım, böyle farklı yapardım diye kafamda senaryolar kurardım. Daha sonra çevremde gördüklerim olsun, kendi tecrübelerim olsun, fark ettim ki bir şey değişmezdi. Misal, herhangi bir olayla ilgili A yolunu seçseydim, eski aklımla B yolunu seçince her şey daha farklı olur derdim. Ama şimdi düşünce şeklim şu ki, B yolunu ilk başta seçseydim de bu sefer A yolunu seçseydim nasıl olurdu diye düşünecektim, bir şey değişmeyecekti yani. Bir nevi kısır döngü gibi bir şey, insanın seçemediği seçenek aklında hep bir soru olarak kalacaktır, en azından bu benim için böyle. Bu sebeple, neyi seçersen seç hep bir ''keşke'' hep bir ''acaba'' kalacağı için, o an mantıklı ve doğru geleni seçip yoluna devam etmek en iyisi diye düşünüyorum. En kötü ihtimal ise, kararsız/eylemsiz kalmak/hiçbir şey yapmamak. Bu en kötüsü, bunu seçersen sadece A ve B seçenekleri değil, binlerce farklı ihtimal insanın aklında keşke olarak kalır. Bu yüzden, geçmişteki seçimlerinden pişmansan bile, en fazla yapılabilecek şey, bu seçimlerden ders alıp bir sonraki dönüm noktasında daha iyi seçimler yapmak üzere kendine ders çıkarmaktır.
Birkaç yıl öncesine kadar neredeyse her gün düşünüyordum bu soruyu... Keşke dönebilseydim o güne, şöyle farklı yapardım, böyle farklı yapardım diye kafamda senaryolar kurardım. Daha sonra çevremde gördüklerim olsun, kendi tecrübelerim olsun, fark ettim ki bir şey değişmezdi. Misal, herhangi bir olayla ilgili A yolunu seçseydim, eski aklımla B yolunu seçince her şey daha farklı olur derdim. Ama şimdi düşünce şeklim şu ki, B yolunu ilk başta seçseydim de bu sefer A yolunu seçseydim nasıl olurdu diye düşünecektim, bir şey değişmeyecekti yani. Bir nevi kısır döngü gibi bir şey, insanın seçemediği seçenek aklında hep bir soru olarak kalacaktır, en azından bu benim için böyle. Bu sebeple, neyi seçersen seç hep bir ''keşke'' hep bir ''acaba'' kalacağı için, o an mantıklı ve doğru geleni seçip yoluna devam etmek en iyisi diye düşünüyorum. En kötü ihtimal ise, kararsız/eylemsiz kalmak/hiçbir şey yapmamak. Bu en kötüsü, bunu seçersen sadece A ve B seçenekleri değil, binlerce farklı ihtimal insanın aklında keşke olarak kalır. Bu yüzden, geçmişteki seçimlerinden pişmansan bile, en fazla yapılabilecek şey, bu seçimlerden ders alıp bir sonraki dönüm noktasında daha iyi seçimler yapmak üzere kendine ders çıkarmaktır.
Düşünceleriniz arasında bolca "keşke şöyle yapsaydım her şey farklı olurdu" varsa eğer; hayatınızda çoğu zaman boşa vakit geçirdiğinizi aslında focus olmanız gereken şeyler dışında boş beleş işlere zaman ayırıp fırsatları kaçırdığınızı veya yanlış seçimlerle doğru sonuçlar yaratamadığınızı anlamanız lazım.
Bir an önce düzelip hayat akışınızı değiştirmek yerine kişisel fikrimce hala boş beleş işler peşinde koşma çabasındasınız. Örneğin bu konu gibi. Burada dilediğin kadar isterseniz günlerce, isterseniz de yıllarca "keşke şöyle olsaydı ya" diye tartışalım. Ne değişecek? Zamanı geri alamayacağımıza göre... Hiç bir şey değişmeyecek.
Yani yine zaman israfı boş beleş işler peşinde olduğunuzu göreceğiz. Bırakın abi geçmişte her ne olduysa önünüze bakmayı öğrenmeniz lazım.
Bir an önce düzelip hayat akışınızı değiştirmek yerine kişisel fikrimce hala boş beleş işler peşinde koşma çabasındasınız. Örneğin bu konu gibi. Burada dilediğin kadar isterseniz günlerce, isterseniz de yıllarca "keşke şöyle olsaydı ya" diye tartışalım. Ne değişecek? Zamanı geri alamayacağımıza göre... Hiç bir şey değişmeyecek.
Yani yine zaman israfı boş beleş işler peşinde olduğunuzu göreceğiz. Bırakın abi geçmişte her ne olduysa önünüze bakmayı öğrenmeniz lazım.
Ben geçmişe aşırı derecede takıntılı birisi olarak bu konu hakkında çok düşündüm. Hayatımın kırılma anlarında bir karar yanlış mı doğru mu diye pişmanlık yaşamama gerek olmadığına karar verdim. O an öyle yapmam gerekiyormuş. Öyle karar vermem gerekiyormuş dedim ve bundan sonra ne yaşayacaksam yol ayrımına geldiğim zaman geçmişten ders çıkararak karar vermeye çalıştım. Keşke şunu yapsaydım diye iç geçirdiğim meseleler tabii ki vardır hatta burada da yazdığım olmuştur keşke şöyle yapsaydım diye ama şunları dedim kendime:
1. karakterim gereği böyle karar vermem gerekiyormuş.
2. üzülmenin bir manası yok. Kendi vücuduma zarar
3. Ders çıkardım ve bundan sonra böyle yaparım.
1. karakterim gereği böyle karar vermem gerekiyormuş.
2. üzülmenin bir manası yok. Kendi vücuduma zarar
3. Ders çıkardım ve bundan sonra böyle yaparım.
Ya ben de diyorum ki Squid Game’de niye gay eşcinsel falan yok. Oh çok şükür neyse ki Netflix var. Yeni sezonda eksik karakterleri tamamlamış ☆
Gizlenen 8 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Paradox
çok büyük bir spoilerlar değil ama karakterler hakkında biraz spoiler var ama bunu açtıysanız muhtemelen okumak istiyorsunuzdur . ama gene buradada uyarıda bulunmak istedim.
*
*
*
genelde kötü eşcisnel propagandası olur ama bence squid game de gerekli ve iyi sebeplerle : birinci sezonda eşcinsel olan kişiler gördük bunlar vip olup insanların ölmesini zevk ile izleyen kişilerdi etrafındaki her şeye y*şıyordu oradaki insanların bir kaçı net bir şekilde eşcinseldi ve bana kalırsa bu kişilerin sapkınlıklarına uyuyor . oyunun kurucusunun oyuncuları at gibi görüp vip diye aldığı insanların oyunculardan farksız hatta daha kötü olması ayrı bir mesele .
ikinci sezonda ise trans biri var bu gene mantıklı bir seçim çünkü günümüzde böyle insanlar çoğalıyorlar ve ayrıca k-pop gruplarından insanlar borsada batmış kişiler de var bu nedenlerle günümüze atıf yapmalarını çok beğendim yani öyle saçma sebeplerden çok böyle gerçekçi olması bence iyi
çok büyük bir spoilerlar değil ama karakterler hakkında biraz spoiler var ama bunu açtıysanız muhtemelen okumak istiyorsunuzdur . ama gene buradada uyarıda bulunmak istedim.
*
*
*
genelde kötü eşcisnel propagandası olur ama bence squid game de gerekli ve iyi sebeplerle : birinci sezonda eşcinsel olan kişiler gördük bunlar vip olup insanların ölmesini zevk ile izleyen kişilerdi etrafındaki her şeye y*şıyordu oradaki insanların bir kaçı net bir şekilde eşcinseldi ve bana kalırsa bu kişilerin sapkınlıklarına uyuyor . oyunun kurucusunun oyuncuları at gibi görüp vip diye aldığı insanların oyunculardan farksız hatta daha kötü olması ayrı bir mesele .
ikinci sezonda ise trans biri var bu gene mantıklı bir seçim çünkü günümüzde böyle insanlar çoğalıyorlar ve ayrıca k-pop gruplarından insanlar borsada batmış kişiler de var bu nedenlerle günümüze atıf yapmalarını çok beğendim yani öyle saçma sebeplerden çok böyle gerçekçi olması bence iyi
Trans kadın gözüme hiç batmadı faydali da biriydi fakat o keş rapçi , tiki kız, şaman kadın acayip sinirimi bozuyordu ya keşke öpüşen iki eş cinsiyette insan görseydim de onları görmeseydim.
cerenimo evet bence bu iyi bir şeydi bu arada çünkü farkındaysan erkeğim adamım diyenlerin hiçbiri o trans kadın kadar cesur değildi . gerçek hayatta da bir çok transın böyle sözde ''cesur'' erkeklerden daha cesaretli olduğunu biliiyorum
fatelty98 Son cümleni okuyunca beğeniyi geri çektiğimdeki ses çıkıyo
fatelty98 abi genel olarak "ben bişeyim", "ben bişey oldum", "ben şöyleyim" gibi cümlelerle kendini ispatlamaya çalışan insanları fazla umursamamak lazım. Kadınlarda buna pek rastlamadım ama erkeklerde özellikle fiziksel aktivite ile ilgili garip bir sidik yarıştırma durumu var bende de vardı bu küçükken artık yok ama yaşıtım insanlarda var ve garip geliyor.
Gizlenen 20 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
ilkerozalp Rdr2 bitmiyor ya çok uzun bide dying light 2 bitirdin mi?
MHMDACR dying light 1 ve 2 ana hikaye ve bazı yan görevler bitti, dlc oynuyorum arada
MHMDACR parkur mekaniği çok iyi ve en önemlisi türkçe altyazı dil seçeneği olması yeteliydi, bu arada rais karakterinin gerçekte aynısını görmüştüm :D
ilkerozalp ilk günlerde ne kadar ecelden kaçsakta sonlarda iyi dövdük ecelleri. yeni gelecek dying light the beast gelsin de crane ile tekrar oynayalım ya.
renasabakay çok iyi oyun ama ubisoft'un elinde hiç oluyor. eşleştirme sistemi aşırı kötü sırf o yüzden bu sezon başlamadım bıraktım
MHMDACR Diablo 4'ü tek oynadım sezonlarını da dahil ama bundaki bosslar sıkıntılı :D (henüz deneyimlemedim sadece izledim)
ilkerozalp ah ah d4 dlc gelmese ne güzel kasacaktım daha da alamadık dlc yi gitti oyun
MHMDACR Dlc kısa ama güzeldi, steamde oyun sıkıntılı imiş, blizorttan almıştım dlc ve ana oyunu, dlc'de Vader abi azcık kasmıştı ve yardımcı olmuştu
ilkerozalp ben 2. sezondan dlc sezonuna kadar full oynadım son 2 sezonda lord Vader ile oynuyorduk arada. en güzel kısmı ilk girdiğim durielden grandfather atmıştı aşlskdals
Selam zqwqz,
Sizin için en karizmatik, oynadığı her rolde sürekli aklınız da kalan ve en iyi diyebileceğiniz oyuncu kimdir?
Sizin için en karizmatik, oynadığı her rolde sürekli aklınız da kalan ve en iyi diyebileceğiniz oyuncu kimdir?
Gizlenen 24 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Herkes erkek oyuncu yazmış ben de kadınlardan yazayım.
En iyi mi bilmiyorum ama en karizmatik kadın oyuncular Cate blanchett, Lena headey.
En iyi mi bilmiyorum ama en karizmatik kadın oyuncular Cate blanchett, Lena headey.
Di caprio, Brad pitt, Emily Blunt, Charlize Theron, Rebecca Ferguson
İlk üç sırada olanlar;
Yabancı oyunculardan: Phoebe Waller-Bridge. Natalie Portman, Leonardo DiCaprio.
Türk oyunculardan: Demet Akbağ, Haluk Bilginer, Tuncel Kurtiz.
Yabancı oyunculardan: Phoebe Waller-Bridge. Natalie Portman, Leonardo DiCaprio.
Türk oyunculardan: Demet Akbağ, Haluk Bilginer, Tuncel Kurtiz.