İstatistikler
Playlistleri
En çok dinlediği şarkılar
Cevapladığı yorumlar
kagangulerr Sithari » V.I.P
Arkadaslar merhaba güvenli ve sahibi tespit edilemeyen domain nerden alabilirim?
Gizlenen 6 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
godaddy ya da natro olabilir. Sahibi tespit edilemeyen derken whois sorgulamasında çıkan bilgilerinin gizlenmesini sağlayabiliyorsun. Kimi domain şirketi bunu ücretsiz yapmana izin veriyor, kimi de diyor ki bana şu kadar para ver whois bilgilerini gizleyelim.
her domainin sahibi tespit edilir. whois bilgileini gizleme var senin yerine aldığın firma wehois bilgilerinde gözükür am firmaya ulaşırlarsa firmtüm istekleri san yönlendirir eğer hukuğa aykırı ise zten direk senin bilgini paylaşır. yani tespit edilemeyen domain yoktur.
Vader O zaman ben illegal bir site nasıl acicam ben eriskinlere yönelik site acmak istiyorum fakat bu konuda hiçbir bilgi bulamadım
kagangulerr porno sitelerde illegal sitelerdir vergilerini ödeyen? Telif hakı yasaları orada da var.
kagangulerr abisi 7 $ verecen domain alıcan diey yapacağın teliflerin hukuk dıışı hareketlerin arkasınd senin yerine birisi dursun istiyorsan yok oyle bir davga. para = risk öyle çok para kazanayım ama kimse beni bulamasın böyle bir mantık varmı dünyanın neresinde olrusn ol yasal olmayan bir işe gireceksen sonucları olurda kötü giderse katlanacaksın.
dünyanın heryerinde kural bu. denize giren ıslanır. demirden korkan trene binmez. sayyayımmı daha bir ton atasözü deyim;?
dünyanın heryerinde kural bu. denize giren ıslanır. demirden korkan trene binmez. sayyayımmı daha bir ton atasözü deyim;?
kagangulerr Alacağın alan adının registrarı ICANN accredited bir registrarsa yada alan adı kaydını bir ICANN accredited bir registrar üzerinden yapıyorsa doğrulama sağlamadan alan adı alma şansın yok. En basitinden basit bir RAA doğrulaması ile whois contact mailini doğrulaman isteniyor. Com, net, org gibi üst alan adları direkt olarak ICANN'ın yetki alanına girdiğinden bu üst alan adı uzantılı alan adlarını ICANN accredited olmayan yada ICANN accredited registrarları kullanmayan bir registrardan alma şansın da yok. Yalnızca com.tr gibi yerel uzantılı yada ICANN kurallarını takip etmeyen bir üst alan adı uzantısı alabilirsin. Bunlar için de üst alan adlarının yetkili kurumunun kendi sınırlamaları devreye girer. Örn. Com.tr yetkili kurumu Trabis böyle bir site açmanı geç içinde +18 kelime geçen bir alan adı almana dahi izin vermez. Oldu ki denk geldi ve böyle bir +18 kelime, engellenmiş kelime listelerinde bulunmuyor, bir şekilde kayıt edildi. Fark ettikleri zaman alan adını direkt olarak ücret iadesi yapmaksızın kapatma hakları bulunuyor. Bir alan adını almak kimseyi alan adı üzerinde hak sahibi yapmıyor, alan adları aslen üst alan adı(TLD) sahipleri tarafından kiralanan hizmetlerdir. Alım sırasında önceden kabul ettiğin kendi kurallarına göre istedikleri her türlü işlemi yapabilirler. Duruma göre yayın durdurma, kapatma, alan adını transfer etme gibi işlemler yapabilirler. Yasal iş yapılan alan adlarında dahi bir sorun yaşandığında durum bu şekildeyken...
kagangulerr Sithari » Sosyal » Öneriler
SAP ERP kursu ve sınavı hakkında ne düşünüyorsunuz almanyadaki fiyatı çok uçuk sizce mantıklı bir yatırım mi bu ? SAP ERP hakkında türkce ve Ingilizce kaynak( YouTube kanali,web sitesi )önerisi lazım.
Gizlenen 2 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
SAP konusunda kodlama mı yoksa kullanma kursu mu? Eğer kodlama kursuysa bilgim yok. Kullanma kursuysa muhakkak artısı olur, fakat Türkiye için konuşmak gerekirse işe girerken SAP biliyor musun diye soruyorlar ama kurs, sınav vs. sormuyorlar. Zaten çalıştığın şirkete ve departmana göre kullanılan modüller de değişiyor ve zaten özelleştirilmiş oluyor.
PortRoyale Benim bahsettigim kurs TS410 S/4 HANA (kullanma kursu) bide PortRoyale türkce pdfini nasıl bulabilirim bilmiyorum eğer bilgin varsa lütfen yardimci olur musun
kagangulerr Yanlış anlamadıysam eğer yeni mezunsun ya da mezun olacaksın ve kendine yatırım amaçlı mı öğrenmek istiyorsun SAP'yi? Udemy'de falan kurslar var ama ne kadar faydalıdır bilmiyorum. Ben geçmişte kurs almadım, kullanarak öğrendim ve öğrenmeye devam ediyorum. Şirkette SAP'den iyi anlayan birkaç kişi var, onlara danışıyorum bir ihtiyacım olduğunda. Dediğim gibi şirkete ve departmana göre de değişiyor kullanılan modüller. Yani muhasebedeki birisiyle satın almadaki birisinin kullandığı modüller birbirinden çok farklı. Bende de PDF falan bir doküman yok maalesef, olsaydı paylaşırdım ya da elime geçerse paylaşırım tabii.
kagangulerr Sithari » Sosyal » Pazar Yeri
Arkadaslar Merhaba,
Yurt disindan ürün getirip satıyorum teknolojik,kozmetik fark etmez fakat (Monitör,TV, Bilgisayar kasası gibi büyük seylerin olmaması lazım)
Yurt disindan ürün getirip satıyorum teknolojik,kozmetik fark etmez fakat (Monitör,TV, Bilgisayar kasası gibi büyük seylerin olmaması lazım)
Gizlenen 14 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
nwylasr Aynen (almanya, yunanistan ve italya ) Komisyonum %10
Farzı misal diyelim ki bir macbook m2 15 inç lazım oldu. Bize oluru nedir en son nasıl işliyor sistem sizde
Farzedelimki bir ürün sipariş verildi ürünün fiyatı tr de vergilerle 25.000 ama yurt dışı fiyatı 10.000 TL. Alıcı ödemeyi sana 11.000 olarak yaptı yüzde 10 komisyon dahil.
Ürün geldi ama işler ters gitti yakalandı gümrüğe girdi. Gümrükte 15.000 TL para istiyorlar. Satın alınan yerle gorustun onlarda biz ürünü faturalı olarak gönderdik gümrük aorunlari sizin probleminiz gümrük yüzünden iade almayız dedi.
Bu durumda tam olarak ne yapıyorsun?
Ürün geldi ama işler ters gitti yakalandı gümrüğe girdi. Gümrükte 15.000 TL para istiyorlar. Satın alınan yerle gorustun onlarda biz ürünü faturalı olarak gönderdik gümrük aorunlari sizin probleminiz gümrük yüzünden iade almayız dedi.
Bu durumda tam olarak ne yapıyorsun?
Vader Bu arkadaş geçen gün açtığı konuyu kaybedip yardım bölümüne yazmıştı sanırım hala bulamadı konuyu cevapta vermiyor...
kagangulerr hocam bugune kadar yaşamamış olman yarın yaşamayacağın anlamına gelmiyor. diyorumki böyle bir durum yaşandı ne yapacaksın ona göre sipariş vercem yada vercekler mesela? ne yapacağını açıkça belirtir misin?
kagangulerr şimdi türkiye de yaşadığımız ve türk insanından yaptığımız alışverişler sonra yaşadığımız durumları baz alırsak kafama takılan bir durum var.
Farzedelim ipad istedim senden tr de fiyatı 50.000 yurt dışından getirirsem 30.000 tl. 30.000 tl ödedim diyelim sana. Nereden bilecem ürünü geçiremedim yakalandım demeyeceğini 15 bin bana geri ödeyeceksin bu yazdığına göre ipadi tr de 40 a okutsan 15 den benden aldın 55.000 tl paran olacak. 15 bin koyup 55.000 kazanabilecekken 3.000 tl ye mi tama edeceksin. Bu anlaşma iş alanı dolandırıcılığa sevkeder?
Farzedelim ipad istedim senden tr de fiyatı 50.000 yurt dışından getirirsem 30.000 tl. 30.000 tl ödedim diyelim sana. Nereden bilecem ürünü geçiremedim yakalandım demeyeceğini 15 bin bana geri ödeyeceksin bu yazdığına göre ipadi tr de 40 a okutsan 15 den benden aldın 55.000 tl paran olacak. 15 bin koyup 55.000 kazanabilecekken 3.000 tl ye mi tama edeceksin. Bu anlaşma iş alanı dolandırıcılığa sevkeder?
Vader Hmm peki sizin bu duruma çözümünüz var mi ben getirebileceğimden eminim baska bir şekilde yapılma şansı var mi 2 tarafli güven icin
kagangulerr ürünü getirmeden önce kapora alırsın alıcıyla konuşup sonrasında ürün teslim ederken diğer yarısını alırsın ama ürünü getiremezsen kaporayı teslim etmek zorunda kalırsın
kagangulerr Beats kulaklık bize kaç paraya gelir?
https://amazon.com/Beats-Stud.../B0C8PR4W22
https://amazon.com/Beats-Stud.../B0C8PR4W22
kagangulerr var şimdi ben araç parçası getirtirken şu şekilde çalışan insanlar vardı.
1.si %10 kar payı kişi amerikada yaşıyor parçaları kendi şirketi üstüne alıp güzi faturayla türkiyeye gönderiyor. Burada gümrükte adam(lar)ı var. Onlar hemen onaylıyor çok cüzi bir gümrük ücreti ile kapına kadar ptt kargo ile geliyor. Ürün yaklaşık 21 gün ile 90 gün içerisinde geliyor. Baya bütyük parçalardı. Otomobil bodykit seti, şanzuman vs. Bu seçenekte olurda gümrükte bir aksaklık çıkarsa mesuliyet tamamen alıcıya ait. Dilerse ürünlerini tam gümrük ücreti ödeyip alabilir dilerse de almayıp parasını yakabilir. O kişiden belki 1000 kişi sipariş etmişti maksimum 5 kişi sorun yaşadı. Buda o an denk geliyor bunun adamları izinde oluyor yada teftişe denk geliyor ürünleri geçirmedn adamlar başka biri görüp doğru hesaplıyor. Bunlar alıcıya ait riskler.
2. Kendisi getirenler. Bunların kar marjı şu şekilde oluyor. Ürün 50 bin liraysa 40'a 42 ye getiriyor. Ne kadar kar ettiğini bilmiyorum ama %30 dan fazla ediyor. Bu kişiler ürün için parayı peşin alıyor fakat aralarında sözleşme yapıyorlar. Eğer ürünü getiremezse parayı iade etmek zorunda, iade etmezse alıcı sözleşmeyle şikayetçi oluyor ve bu işi yapan kişi gümrük kaçakçılığından da ceza yeme riski oluyor. Bu yüzden ya ürünü getirip sözleşmesini geri alacak karşı taraf şikayetçi olmasın diye sözleşmeyi bırakamaz onda. Yada parayı getirip sözleşmesini alıcak. Olurda karşı taraf sözleşmeyi kaybederse ürünü veya parayı iade teslim etmek zorunda değil.
1.si %10 kar payı kişi amerikada yaşıyor parçaları kendi şirketi üstüne alıp güzi faturayla türkiyeye gönderiyor. Burada gümrükte adam(lar)ı var. Onlar hemen onaylıyor çok cüzi bir gümrük ücreti ile kapına kadar ptt kargo ile geliyor. Ürün yaklaşık 21 gün ile 90 gün içerisinde geliyor. Baya bütyük parçalardı. Otomobil bodykit seti, şanzuman vs. Bu seçenekte olurda gümrükte bir aksaklık çıkarsa mesuliyet tamamen alıcıya ait. Dilerse ürünlerini tam gümrük ücreti ödeyip alabilir dilerse de almayıp parasını yakabilir. O kişiden belki 1000 kişi sipariş etmişti maksimum 5 kişi sorun yaşadı. Buda o an denk geliyor bunun adamları izinde oluyor yada teftişe denk geliyor ürünleri geçirmedn adamlar başka biri görüp doğru hesaplıyor. Bunlar alıcıya ait riskler.
2. Kendisi getirenler. Bunların kar marjı şu şekilde oluyor. Ürün 50 bin liraysa 40'a 42 ye getiriyor. Ne kadar kar ettiğini bilmiyorum ama %30 dan fazla ediyor. Bu kişiler ürün için parayı peşin alıyor fakat aralarında sözleşme yapıyorlar. Eğer ürünü getiremezse parayı iade etmek zorunda, iade etmezse alıcı sözleşmeyle şikayetçi oluyor ve bu işi yapan kişi gümrük kaçakçılığından da ceza yeme riski oluyor. Bu yüzden ya ürünü getirip sözleşmesini geri alacak karşı taraf şikayetçi olmasın diye sözleşmeyi bırakamaz onda. Yada parayı getirip sözleşmesini alıcak. Olurda karşı taraf sözleşmeyi kaybederse ürünü veya parayı iade teslim etmek zorunda değil.
Vader Bu dediginiz sözleşmeyi nasıl yapabilirim bilmiyorum sizde herhangi bir boş örnegi var mi ?
kagangulerr Sithari » Sosyal » Genel
Marijuana hakkında ne düşünüyorsunuz, bazı arkadaşlarım spordan sonra iciyor ve daha rahat uyuduklarını söylüyorlar.
Gizlenen 21 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
içmek isteyen ne güzel bahane buluyor ya.
uyuşturucu işte, bir sürü türü var ama ülkemizde o türlerin hangi kısmı var bilmiyorum,
genelde mayıştırır, zaman yavaşlar gibi gelir,
özellikle beyine verdiği zararlar inanılmaz ağır, kabataslak düşüncelerim bunlar
uyuşturucu işte, bir sürü türü var ama ülkemizde o türlerin hangi kısmı var bilmiyorum,
genelde mayıştırır, zaman yavaşlar gibi gelir,
özellikle beyine verdiği zararlar inanılmaz ağır, kabataslak düşüncelerim bunlar
Bu konu hakkında konuşmak istediğim çok şey var ama aynı zamanda konuşmamı frenleyen birisi var içimde. Keşke beni frenleyen kişi olmasa ve bu soru hakkında tüm tecrübelerimi, pişmanlıklarımı, yaşadıklarımı anlatabilsem.
Bu tarz konuları burada konuşmak yasak diye biliyorum ben. Yardım bölümüne yazmamaktan daha büyük bir yasak fikrimce.
uzaylibirhanim ben de öyle düşündüm, kurallara baktım da konunun yasak olduğunu göremedim.
ottur günahı yoktur?
anksiyetesi olanlarda etkileri inanılmaz geri teper, berbat bir durumdur. kagangulerr arkadaşların spordan sonra uyumak için kendilerine meşgale bulmuşlar gibi kcxvlxc. genelde rahat uyumak için 2 bira içmek daha mantıklı.
ottur günahı yoktur?
anksiyetesi olanlarda etkileri inanılmaz geri teper, berbat bir durumdur. kagangulerr arkadaşların spordan sonra uyumak için kendilerine meşgale bulmuşlar gibi kcxvlxc. genelde rahat uyumak için 2 bira içmek daha mantıklı.
kleopatrantz belki uyarı olarak atılmıştı ya da biri sosyalde bu konudan ötürü uyarılmıştı diye hatırlıyorum. Konuşulmamasının sebebi de teşvik edilmemesi ya da özendirilmemesiydi. İnsanlar kendilerine böyle bir sohbetten nasıl bir pay çıkarır bilemeyiz.
uzaylibirhanim ben zatem bunu destekliyorum veya desteklemiyorum diye bir şey söylemedim. Bunun neresinde özendirme oldugunu göremedim daha net açıklar misin ?
kagangulerr "arkadaşlarım sporda içiyor daha rahat uyuduklarını söylüyorlar" demen belki bilinçsiz birisi için "he ya uyumama yardımcı olur bi deneyek" demesine sebep olabilir
İçenden hayır görmedim, uyuşturucunun bolca satıldığı bir mahalleye doğdum ve büyüdüm. Her şey yavaş yavaş başlar, güzellemeler yapılır ama içen kişi her zaman daha yüksek kafa ister. İşin sonu her zaman kimyasala gider.
Ben Amerika'da yaşıyorum. Burada yasal olduğu için 'Vape Pen' denilen bi şey var. Otu sarmakla kağıtla falan uğraşmıyorsun direk elektronik yağını içiyosun. Yararlı mıdır yoksa daha mı zararlıdır bilmem. Spordan sonra değil ama ben genelde gece yatmadan önce kullanıyorum. Kullandıktan 30 dakika sonra 'Munchies' dedikleri muhabbeti (Ot içtikten sonra gelen açlık hissi) kullanarak da günüme bi öğün daha eklemeye çalışıyorum. Sonrasında da mışıl mışıl uyutuyor. Belki de uykudan hemen önce iyi yediğim için uyuyorum ama uyutuyor.
Cahil olunca insan herşey de bu cahilliğini devam ettiriyor. Spordan sonra yapılması gereken şey hızlıca kan şekerini yükseltmektir. Zarar gören kaslar onarılsın ve büyüsün diye. Arkadaşların kan şekerini daha da düşürerek var olan beyinlerinin hacminide düşürüyorlar gerçi var olan da pek çalışmak gibi bir işlev yapmadığı için kendilerinde farketmeycektir.
Gelelim kenevir'e. Kenevir zararından cok yararı kanıtlanmış bir bitki. Kenevir eşeyli bir bitkidir erkek ve dişi olarak 2 ye ayrılır. Dişi kenevir eğer döllenmediyse TH salgılar. Döllenme denilen şey dişi kenevir tohum üretir ve bu tohumlarında bir kısmı erkek ve dişidir. Erkek tohumlar dişileri döller ve ürettikleri çiçek TH içermez. Bu yüzden kenevir üretilirken sürekli gözlemde tutulur oluşan erkek uzantılar anında budanır.
Erkek tohumdan yetiştirilen kenevirin ürettiği çiçek asla TH üretmez. Dilerseniz 1 kg sini sarıp için anca ciğerlerinizi zehirlemekten öteye gidemezsiniz. Keneverin iyi budanmışı (erkekten arındırılmışı) TH bakımından yüksek (halk arasında kafa uçurucu) bitki üretecektir.
Görüldüğü gibi erkek her noktada olayı bok eden cinsiyet rolünü eline almıştır :)
Kenevirin yararı çok diye yasal olmayan ülkelerde içmeye kalkarsanız hızlı bir şekilde en iyi anlayacağınız yönde anlatmak gerekirse ananızın amını görürsünüz.
Sebebi yasak olan ülkelerde yetiştirmek, getirmek veya coğaltmak eylemi cezalı olduğu için insanlar bir şekilde elde ettikleri kenevir çiçeklerini daha çok para kazanmak için kimyasalla desteklerler. Bonzai denilen şey mesela bu şekilde bulunmuştur. Normalde TH yüksek kenevire Skunk denirken türkiyede skunk demek kimyasal eklenmiş kenevir anlamına gelmektedir.
Erkek kenevir üretmek türkiyede yasaldır. Erkek kenevirden ip üretilir. Çok güçlü dayanıklı ip olurlar. Ne demiştik yukarıda erkek kenevir TH üretmez. Fakat türkiyede bulunan tüm torbacılarda kenevir diye satılan şey erkek kenevir çiçeğine damlatılan kimyasalla elde edilmiş ot görünümlü ölüm maddesinden öteye gitmez.
Türkiyedeki kenevir ya merdiven altı yada doğuda kürtlerin egemenliği altında ülkeye dağılır. Sokakta görseniz yolunuzu değiştirceğiniz adamların 2+2 yi toplarken 5 sonucuna ulaşan adamların ürettiği üstüne ne damlattığı belli olmayan ot görünümlü şeyleri orjinal kenevir diye içersiniz.
Hani bir gün türkiye de yasal olursa dahi içmemenizi öneririm. Marketteki peyniri analiz ediyorsun içinde peynir çıkmıyor. Yasal olsa bile türk insanına asla güvenilmez bu konuda der geçerim.
Eğer yasal olan bir yurt dışı ülkesine gitme şansınız olursa özellikle anksiyeteniz, panik atağınız, uyku probleminiz, parkinsonunuz veya beynin istemsiz kasları gerdiği bir hastalığınız varsa size çok iyi gelebilir.
Bunun harici ölmek istiyorsanız, ananızı babanızı üzmek istiyorsanız türkiye de karşınıza çıkan torbacıdan veya "kanka vallaha yüzde 98 safmış esenlerden aldığım kürt öyle dedi" diyen kankanızdan temin edebilirsiniz.
Dipnot: Bu tür uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri satan herkes sözde %99 pure (saf) olduğunu iddia eder. "Benimki piyasadakilerden değil", "sezen aksunun torbacısından alıyorum abi yurt dışından geliyor bu", "tarkan da bunu kullanıyor", "öyle bir mal geldiki dünyada eşi benzeri yok" şeklinde duyduğunuz şeylere inanmayın, kullanmayın ve kullananlarla değil arkadaş olmak aynı hala sahada top bile oynamayın. Şunun unutmayın kimyasal maddeler vucudunuzun özellikle de beyninizin yapısını değiştirir ve beyni tembelliğe iter. Hafif salması gereken hormonları bir anda boşaltmasına sebep olur. Bu olay size keyif verici gibi gelebilir fakat yarın beyniniz madem dışarıdan bir etki ile salabiliyorsan benim salmama gerek yok şeklinde plan yapıp bir daha mutlu olmanız, kendinizi iyi hissetmeniz için gereken depomin ve seratonin adlı hormonları salmamaya başlar. Buna reseptör tembelliği denir. Ve sadece madde alımı ile bu hormonlar salınır. Buda doğal olarak sizi bağımlı yapar madde almadığınızda kendinizi çok kötü hissetmenize, bir buhran bir anksiyete içine girmenize sebep olur. Ve asla, asla geri dönüşü yoktur. Uzun süre kullanmamış olsanız dahi hiç bir zaman kullanmadan önce salgılayabildiğiniz hormonları salgılayamazsınız. Bir çok insan madde bağımlılığı sonrası yaşanan anksiyete, mutlu olamama gibi sebeplerden ötürü intiharı bir kurtuluş olarak görmüştür.
Gelelim kenevir'e. Kenevir zararından cok yararı kanıtlanmış bir bitki. Kenevir eşeyli bir bitkidir erkek ve dişi olarak 2 ye ayrılır. Dişi kenevir eğer döllenmediyse TH salgılar. Döllenme denilen şey dişi kenevir tohum üretir ve bu tohumlarında bir kısmı erkek ve dişidir. Erkek tohumlar dişileri döller ve ürettikleri çiçek TH içermez. Bu yüzden kenevir üretilirken sürekli gözlemde tutulur oluşan erkek uzantılar anında budanır.
Erkek tohumdan yetiştirilen kenevirin ürettiği çiçek asla TH üretmez. Dilerseniz 1 kg sini sarıp için anca ciğerlerinizi zehirlemekten öteye gidemezsiniz. Keneverin iyi budanmışı (erkekten arındırılmışı) TH bakımından yüksek (halk arasında kafa uçurucu) bitki üretecektir.
Görüldüğü gibi erkek her noktada olayı bok eden cinsiyet rolünü eline almıştır :)
Kenevirin yararı çok diye yasal olmayan ülkelerde içmeye kalkarsanız hızlı bir şekilde en iyi anlayacağınız yönde anlatmak gerekirse ananızın amını görürsünüz.
Sebebi yasak olan ülkelerde yetiştirmek, getirmek veya coğaltmak eylemi cezalı olduğu için insanlar bir şekilde elde ettikleri kenevir çiçeklerini daha çok para kazanmak için kimyasalla desteklerler. Bonzai denilen şey mesela bu şekilde bulunmuştur. Normalde TH yüksek kenevire Skunk denirken türkiyede skunk demek kimyasal eklenmiş kenevir anlamına gelmektedir.
Erkek kenevir üretmek türkiyede yasaldır. Erkek kenevirden ip üretilir. Çok güçlü dayanıklı ip olurlar. Ne demiştik yukarıda erkek kenevir TH üretmez. Fakat türkiyede bulunan tüm torbacılarda kenevir diye satılan şey erkek kenevir çiçeğine damlatılan kimyasalla elde edilmiş ot görünümlü ölüm maddesinden öteye gitmez.
Türkiyedeki kenevir ya merdiven altı yada doğuda kürtlerin egemenliği altında ülkeye dağılır. Sokakta görseniz yolunuzu değiştirceğiniz adamların 2+2 yi toplarken 5 sonucuna ulaşan adamların ürettiği üstüne ne damlattığı belli olmayan ot görünümlü şeyleri orjinal kenevir diye içersiniz.
Hani bir gün türkiye de yasal olursa dahi içmemenizi öneririm. Marketteki peyniri analiz ediyorsun içinde peynir çıkmıyor. Yasal olsa bile türk insanına asla güvenilmez bu konuda der geçerim.
Eğer yasal olan bir yurt dışı ülkesine gitme şansınız olursa özellikle anksiyeteniz, panik atağınız, uyku probleminiz, parkinsonunuz veya beynin istemsiz kasları gerdiği bir hastalığınız varsa size çok iyi gelebilir.
Bunun harici ölmek istiyorsanız, ananızı babanızı üzmek istiyorsanız türkiye de karşınıza çıkan torbacıdan veya "kanka vallaha yüzde 98 safmış esenlerden aldığım kürt öyle dedi" diyen kankanızdan temin edebilirsiniz.
Dipnot: Bu tür uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri satan herkes sözde %99 pure (saf) olduğunu iddia eder. "Benimki piyasadakilerden değil", "sezen aksunun torbacısından alıyorum abi yurt dışından geliyor bu", "tarkan da bunu kullanıyor", "öyle bir mal geldiki dünyada eşi benzeri yok" şeklinde duyduğunuz şeylere inanmayın, kullanmayın ve kullananlarla değil arkadaş olmak aynı hala sahada top bile oynamayın. Şunun unutmayın kimyasal maddeler vucudunuzun özellikle de beyninizin yapısını değiştirir ve beyni tembelliğe iter. Hafif salması gereken hormonları bir anda boşaltmasına sebep olur. Bu olay size keyif verici gibi gelebilir fakat yarın beyniniz madem dışarıdan bir etki ile salabiliyorsan benim salmama gerek yok şeklinde plan yapıp bir daha mutlu olmanız, kendinizi iyi hissetmeniz için gereken depomin ve seratonin adlı hormonları salmamaya başlar. Buna reseptör tembelliği denir. Ve sadece madde alımı ile bu hormonlar salınır. Buda doğal olarak sizi bağımlı yapar madde almadığınızda kendinizi çok kötü hissetmenize, bir buhran bir anksiyete içine girmenize sebep olur. Ve asla, asla geri dönüşü yoktur. Uzun süre kullanmamış olsanız dahi hiç bir zaman kullanmadan önce salgılayabildiğiniz hormonları salgılayamazsınız. Bir çok insan madde bağımlılığı sonrası yaşanan anksiyete, mutlu olamama gibi sebeplerden ötürü intiharı bir kurtuluş olarak görmüştür.
Oğlum erkekliğiniz biter lan.
Edit: Vader lordum kan şekerini doğalından nasıl yükseltiriz ben bal polen yapıyorum genelde
Edit: Vader lordum kan şekerini doğalından nasıl yükseltiriz ben bal polen yapıyorum genelde
aliheyn o ne demek ? ne yersen ye yediğin besin bağırsaklarda emilerek kan şekerini yükseltir. kan şekeri demek besinin kan hücrelerine geçmesi demek. hücrelerle taşınan besin insülin sayesinde emilerek kullanılır. ekstra bir gayret göstermene gerek yok bunun için.
Anladım şimdi lordum
Bir de bahsi geçen badici tayfanın kendi kan şekerini ekstra düşürmelerinin amacı nedir ? Neredeyse sıfır şeker yaşamaya çalışıyorlar. bana yaptığın sporu zayi ediyorsun şekerle vs vs diye darlıyorlardı (altı üstü meyveli kefir içtim) Vader
Bir de bahsi geçen badici tayfanın kendi kan şekerini ekstra düşürmelerinin amacı nedir ? Neredeyse sıfır şeker yaşamaya çalışıyorlar. bana yaptığın sporu zayi ediyorsun şekerle vs vs diye darlıyorlardı (altı üstü meyveli kefir içtim) Vader
aliheyn kjASDHKJ olm o şekerle bu şeker aynı değil. kan şekeri demek bildiğin yediğin şekerle alakası yok. şekersiz de yesen kan şekerin artar.
kan şekeri tıpta kandaki besin seviyesi demek. yediğin besinler glukoza dönüşür kan hücreleri içinde olan glükoza da kan şekeri denir.
kan şekeri tıpta kandaki besin seviyesi demek. yediğin besinler glukoza dönüşür kan hücreleri içinde olan glükoza da kan şekeri denir.
Vader Bir yazıda kürtlere konuyu bağlamamaya çalışırken Vader
Vader bu reseptör tembelliği sigarayı bırakan insanlardada görülür mü bir daha asla sigara içmeden önceki mutluluklarına kavuşamayacaklar mı
xO_Ox içtiği süreye göre değişir. çünkü dopmain'e karşı beynin bağışıklığı vardır. örneğin bugün 1 sigara içtiğinde 3 saat kendini iyi hissediyorsan 6 ay sonra bu süre 1 saate düşecektir. Bu yüzden insanlar sigaraya başladıklarında 3 günde 1 paket bitirirken ilerleyen senelerde günde 3 pakete kadar çıkarlar. Aynı etkiyi görebilmek için alınan nikotini artırmak gerekir çünkü o doz düzeye beyin bağışıklık kazanmıştır.
Nikotin reseptörleri çok tembelleştirecek kadar büyük etki bırakan düzeyde bir madde değildir. Tembelleşir fakat insan bunu hissetmez ayrımı pek anlayamaz. Ama domaine her ihtiyacı olduğunda beyin onu sigara içmeye yönlendirecektir. Sigara bağımlılığının tıbben açıklaması reseptörlerin dışarıdan gelen bir madde ile salınım yapmasına alışması ve tembelleşmesidir. Dopamin salınımına göre maddeler;
Listedeki 100x ve üstü maddelerde aşırı derecede tembellik geliştirecektir. Artık reseptörler kendi kendine salınım yapmayı bırakacaktır. Hatta hastalıkta, kazada veya insan hayatına etki eden durumlarda hasta nefes alamadığı bilincini yitirmeye başladığı koşullarda nöradrenalin verilip solunum düzeltilmeye calışılır. Eğer kişi kokain metamfetamin gibi maddeler kullanıyorsa nöradrenalin etki etmez. O yüzden madde bağımlılarının bu gibi durumda ya kendisinin yada yakınının doktoru bilgilendfirmesi gerekirki yüksek dozda nöradrenalin verilir. Kullanmayan bir kişiyede o dozda nöradrenalin vermek öldürür.
Nikotin reseptörleri çok tembelleştirecek kadar büyük etki bırakan düzeyde bir madde değildir. Tembelleşir fakat insan bunu hissetmez ayrımı pek anlayamaz. Ama domaine her ihtiyacı olduğunda beyin onu sigara içmeye yönlendirecektir. Sigara bağımlılığının tıbben açıklaması reseptörlerin dışarıdan gelen bir madde ile salınım yapmasına alışması ve tembelleşmesidir. Dopamin salınımına göre maddeler;
1x Nikotin
10x Kafein
100x Codaine
750x Psödefedrin
1.000x Kokain
2.500x Efedrin
5.000x Nöradrenalin
10.000x Adrenalin
25.000x Amfetamin
50.000x MetamfematinListedeki 100x ve üstü maddelerde aşırı derecede tembellik geliştirecektir. Artık reseptörler kendi kendine salınım yapmayı bırakacaktır. Hatta hastalıkta, kazada veya insan hayatına etki eden durumlarda hasta nefes alamadığı bilincini yitirmeye başladığı koşullarda nöradrenalin verilip solunum düzeltilmeye calışılır. Eğer kişi kokain metamfetamin gibi maddeler kullanıyorsa nöradrenalin etki etmez. O yüzden madde bağımlılarının bu gibi durumda ya kendisinin yada yakınının doktoru bilgilendfirmesi gerekirki yüksek dozda nöradrenalin verilir. Kullanmayan bir kişiyede o dozda nöradrenalin vermek öldürür.
Jazz hayatımda hiç ot veya madde benzerinden bir şey kullanmadım tek tük alkol içen birisiyim. geçtiğimiz yazın stresli bir işim vardı amerikada, sıkça kullanmıştım, iş arkadaşlarım da aynı şekilde kullanıyordu, ot bağımlılık yapar mı yapmazı bilmiyorum ama ordayken artık ihtiyaç duyduğumu hissediyordum. çok şükür sonunda ülkeme geri döndüm, geldiğimden beri ağzıma bile sürmedim sürmeyi de düşünmedim.
Vader peki lordum o halde en güvenilir ot kendi ürettiğin ot degil mıdır?
Vader ben ilk başladığımda haftada 2-3 paket içiyordum şimdi iki üç haftada bir pakete düştü neredeyse abi asjdsakjdhsa ama genel oalrak dediğine imzamı atarım
homaka o çok zahmetli bir iş. erkek dişi ayırmak, erkek önlemek, 24 saat ideal şartları sağlamak. hem pahalı, hem zahmetli. yasal ülkelerde otun fiyatı ucuz, üretmek çok pahalı o yüzden kimse bunu tercih etmez.
yasal olmayan ülkede üreteyim dersen yakalanırsan 15 sene en az yersin. 15 sene içeride kalmak sağlığa daha fazla zararlı. sağlığını düşünürken hayatını bitirmiş olacağın için en güvenilir ot kendi ürettiğin ot değildir sonucu çıkar.
yasal olmayan ülkede üreteyim dersen yakalanırsan 15 sene en az yersin. 15 sene içeride kalmak sağlığa daha fazla zararlı. sağlığını düşünürken hayatını bitirmiş olacağın için en güvenilir ot kendi ürettiğin ot değildir sonucu çıkar.
Bu yazacağım yazı ilk etap komik gelebilir, trollemek veya dalga geçme amaçlı yazılmamıştır. Ciddi bir problemdir ve çözüm aranmaktadır. Bir kedinin yaşadığı büyük bir dramdır. Birebir gerçek olan kedim Efe'nin dram dolu yaşamından ve çektiği çilelerden kesitler içermektedir.
Evet arkadaşlar, bir adet Scottish Fold cinsi kedim var. (Benci cinsi AYIFOLD başka bir cins olamaz) Aslında 2 tane var bu büyük olanı. Diğerinin cinsi ise British shorthair. Diğerinin adı da Can. Konu içerisinde ismini duyarsanız bu kim demeyin diye verdim.
Neyse Efe'nin durdurulamaz bir Obeztize sorunu var. Adam sadece yiyor, sıçıyor ve yatıyor. Başka kesinlikle hiç bir aktiviteye katılmıyor. Aynı zamanda sahibini acayip rezil etme gibi bir huyu var.
Hani millet şekil cins cok güzel kedim var gelin eve göstereyim diye kedisiyle falan hava atar ya. Efede olay tam tersi millet eve gelmesin diye uğraşıyorum resmen çünkü biri geldiği an sanki hiç yemek görmemiş bir dilenci gibi gelenin ayaklarında dolanmaya başlıyor yalakalık yapiyor cidden bir de iğreç bir yalaka dilenci mi dilenci miyavlama sesi var. "meeeeowwwwwwwwğğğwğwğw" sonu nameli nameli yemin ederim yok böyle bir şey. O miyavlama sesi bile o kadar irrite ediyor ki beni eve gelende "olm hiç mi yemek vermiyorsun aç bu kedi" diyor.
Lan amk cocuğu, kedi 15kg görmüyor mu yemek vermesem bu hale gelir mi? bir düşün değil mi? 15 kg kedi mi olur vallaha oluyormuş artık taşınamaz ağırlığa geliyor yavaş yavaş.
Bir kaç veterinerle konustum hepsi zayıflayacak dedi tamam dedim zayıflatalım nasıl olacaksa... bir kedi daha var onunda kilosu Efe yüzünden artmıyor. Hayvanın mamasını da yiyor, zor kaçırıyorum Efe den ya da onu başka odaya kilitliyorum Canın yemesini bekliyorum falan. Yoksa imkanı yok uzaktan götünü salla sallaya geliyor Cana kafasıyla vurup onun mama kabına da çöküyor.
Neyse biraz can da çeksin dedim yapacak bir şey yok. Kesinlikle günde 1 avuç mama koyuyorum başka vermiyorum zaten vermeyeceksin dedi veterşber. başladım uygulamaya. tabii arada sırada canı yalnız yakaladığımda veriyorum coskuyu ona. Biz Canla süper eğleniyoruz bu da uzaktan uzaktan "bunlar ne karıştırıyor acaba" diye bakıyor.
Neyse öbür sabah bir uyandm. Efe her yere kusmuş. Olamaz böyle bir şey önce kakasın yaptı sandım sonra yaklaşınca pisliğe kusmuk olduğunu anladım bir de canlı gözlerimle 5 dk sonra kusarken yakaladım.
Abi adam mutfak da mermerlerin kenarına yapılan, eğer ev içine su kaçarsa emsin diye konulan koruyucu kenarlıkları kazımış sökmüş yumuşak diye sol baştan yemeye başlamış.
Hayvan bildiğin süngerli plastiği yemeye başlamış yedikçe kusmuş, dayanamamış tekrar yemiş iyice kusmuş.
Hemen yemek verdim. Eğer kabı boş bulursa gidip evi yemeye başlıyor sonra kusuyor. En sonunda ya evi yıkacak yada ben pes edeceğim zayıflatmaktan. Vallaha böyle giderse 1 sene daha yaşar, çatlar ve ölür dedi veteriner. Ne yapayım yani abi durmuyor hayan evi yiyor şaka değil, yemin ederim evi yiyor.
:( salak saçma olmamak koşulu ile fikir belirtebilirsiniz varsa böle bir durumla karşılaşan o nasıl çözmüştür bu olayı merak içerisindeyim.
Evet arkadaşlar, bir adet Scottish Fold cinsi kedim var. (Benci cinsi AYIFOLD başka bir cins olamaz) Aslında 2 tane var bu büyük olanı. Diğerinin cinsi ise British shorthair. Diğerinin adı da Can. Konu içerisinde ismini duyarsanız bu kim demeyin diye verdim.
Neyse Efe'nin durdurulamaz bir Obeztize sorunu var. Adam sadece yiyor, sıçıyor ve yatıyor. Başka kesinlikle hiç bir aktiviteye katılmıyor. Aynı zamanda sahibini acayip rezil etme gibi bir huyu var.
Hani millet şekil cins cok güzel kedim var gelin eve göstereyim diye kedisiyle falan hava atar ya. Efede olay tam tersi millet eve gelmesin diye uğraşıyorum resmen çünkü biri geldiği an sanki hiç yemek görmemiş bir dilenci gibi gelenin ayaklarında dolanmaya başlıyor yalakalık yapiyor cidden bir de iğreç bir yalaka dilenci mi dilenci miyavlama sesi var. "meeeeowwwwwwwwğğğwğwğw" sonu nameli nameli yemin ederim yok böyle bir şey. O miyavlama sesi bile o kadar irrite ediyor ki beni eve gelende "olm hiç mi yemek vermiyorsun aç bu kedi" diyor.
Lan amk cocuğu, kedi 15kg görmüyor mu yemek vermesem bu hale gelir mi? bir düşün değil mi? 15 kg kedi mi olur vallaha oluyormuş artık taşınamaz ağırlığa geliyor yavaş yavaş.
Bir kaç veterinerle konustum hepsi zayıflayacak dedi tamam dedim zayıflatalım nasıl olacaksa... bir kedi daha var onunda kilosu Efe yüzünden artmıyor. Hayvanın mamasını da yiyor, zor kaçırıyorum Efe den ya da onu başka odaya kilitliyorum Canın yemesini bekliyorum falan. Yoksa imkanı yok uzaktan götünü salla sallaya geliyor Cana kafasıyla vurup onun mama kabına da çöküyor.
Neyse biraz can da çeksin dedim yapacak bir şey yok. Kesinlikle günde 1 avuç mama koyuyorum başka vermiyorum zaten vermeyeceksin dedi veterşber. başladım uygulamaya. tabii arada sırada canı yalnız yakaladığımda veriyorum coskuyu ona. Biz Canla süper eğleniyoruz bu da uzaktan uzaktan "bunlar ne karıştırıyor acaba" diye bakıyor.
Neyse öbür sabah bir uyandm. Efe her yere kusmuş. Olamaz böyle bir şey önce kakasın yaptı sandım sonra yaklaşınca pisliğe kusmuk olduğunu anladım bir de canlı gözlerimle 5 dk sonra kusarken yakaladım.
Abi adam mutfak da mermerlerin kenarına yapılan, eğer ev içine su kaçarsa emsin diye konulan koruyucu kenarlıkları kazımış sökmüş yumuşak diye sol baştan yemeye başlamış.
Hayvan bildiğin süngerli plastiği yemeye başlamış yedikçe kusmuş, dayanamamış tekrar yemiş iyice kusmuş.
Hemen yemek verdim. Eğer kabı boş bulursa gidip evi yemeye başlıyor sonra kusuyor. En sonunda ya evi yıkacak yada ben pes edeceğim zayıflatmaktan. Vallaha böyle giderse 1 sene daha yaşar, çatlar ve ölür dedi veteriner. Ne yapayım yani abi durmuyor hayan evi yiyor şaka değil, yemin ederim evi yiyor.
:( salak saçma olmamak koşulu ile fikir belirtebilirsiniz varsa böle bir durumla karşılaşan o nasıl çözmüştür bu olayı merak içerisindeyim.
Gizlenen 1 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
uzun süredir çok mama yiyor ise sonradan diyet uygulamasına geçildiğinde ters tepiyor insanların yemeklerine dadanıyor ya da içgüdüsel olarak yiyebileceği şeyleri tespit edip onları yiyor. yapılacak en iyi şey kısır+diyet mama kullanmak olur. kısır kedi mamaları diğer mamalara göre daha az kalorili, mamanın miktarını azaltırsan doymayıp o hareketlere devam edebilir ondan mamanın miktarını azaltmadan mamanın kalorisini azaltmak daha mantıklı olur. 19 yaşında Golden retriever ve 1,5 yaşında Sfenks kedim var ikisi de aşırı mama yiyorlar ama manken gibi geziyorlar incecik belleri var. Mama ile beslemek istemezsen de yine zayıflatabilecek ve kedinin yaşam kalitesini arttıracak diyet tarifleri de var
mamasını kısmazsınız belki ama mamaya erişimini zorlaştırabilirsiniz, mesela mamasını yemesi uzun sürecek ve zor olacak biçimde ayarlanabilirse uzun sürede yediği için sindirime faydası olur biraz kilo verir birde mesela merdiven gibi bir şeyin sonuna mamayı koyarsınız erişmek için sürekli tırmanmak zorunda kalır, veya mama yemek için ellerinin üstüne çıkıp yüksekten yemesini sağlarsınız yine az ve uzun sürede yer belki, sonra mamasını iri taneliye geçirirebilirsiniz, su kabı ile mamakabını ayrı yere koyunca daha daha fazla su içtiklerini okumuştum ilaveten suyu sürekli taze tutup bol su içmesini sağlıyabilirsiniz. kısacası mama yemek istiyorsa konforsuz olsun keyif çatarak yiyemesin :))
lordum uzman değilim ve bu yöntemlerin sağlıklı olup olmadığını da tam bilmiyorum ama uzun süredir kedi besliyorum bu şekilde bir bakış açısı yardımcı olabilir belki diye yazmak istedim.
lordum uzman değilim ve bu yöntemlerin sağlıklı olup olmadığını da tam bilmiyorum ama uzun süredir kedi besliyorum bu şekilde bir bakış açısı yardımcı olabilir belki diye yazmak istedim.
Ablamında obez kedisi vardı aynı sizin gibi zayıflatmaya çalıştı 1 yıl ama en son koltuğu yırtıp içindeki süngerin tadına bakıp tüm eve kusunca vszgeçti 7 yaşında organ yetmezliği(kilo) yüzünden öldü sanırım kedi bu yola girince geri dönüşü imkansız değil ama çok çok zor