Ahmet Kural - Sıla olayı, Musa Orhan - Ezgi Mola olayı, tecavüz iftirası atılan diş doktorunun feministlerce dövülüp linç edilmesi ve adamın suçsuz çıkması gibi gibi...
Bir erkek olarak dışarda, toplu taşımada, ilişkilerde olsun artık korkmaya başladım karşı cinsten. Bir iftira ile karalanan imajlar, lekelenen isimler geri gelmiyor kolay kolay. Suçsuz olduğu mahkemelerce ve kanıtlarla desteklenmesine rağmen bir kesimin hala hatasını kabul etmek istememesi de çok iki yüzlü bir durum. Hala da istanbul sözleşmesi(düzenleme yapılması lazım bence) ve kadın beyanı esastır tarzı saçmalıkları savunan var inanılmaz doğrusu.
Daha geçenlerde de kocasını öldüren bir kadın vardı. Twitterda altındaki yorumlarda feministlerce kadını destekleyen tweetler atmışlardı. Gerçekten korkutucu...
Yukarıdaki olayda da kimse okuyup etmeden nasıl hapis süresi düşürülür nerde adalet diye çığırtkanlık yaptı. Tabi ki cinayet, şiddet cezalandırılmalı fakat bazı kadınlar gerçekten hasta ruhlu olabiliyor ve erkek kurtulmak istese de işkence eder gibi yapışabiliyor nasılsa insanlar beni haklı görür ben kadınım diyerek. Bir nefret ve intikam duygusu var erkeklere karşı çözemedim gitti.
Bu konuda bunları yazarken bile linç edilirim korkusu var ama susmaktan bıktım artık. Erkekler canavar değildir. Bir olay kanıtlanana kadar, perde arkasında ne olup bitti öğrenilene kadar insanlar soğukkanlılığını korumalı davalara, soruşturmalara müdahil olmamalı(bence).