Arkadaşlar merhaba. Bir aydır Hatay İskenderun'da bir oluşum ile beraber yemek yapıp mahalle mahalle dağıttım. Eve daha dün geldim ve garip duygular içerisindeyim. Hepimizin bayramı kutlu olsun ama bilin ki orada pek bayram havası yok. Saygılar.
Başkan yanlış anlamazsan meraktan soruyorum neden İskenderun? İskenderun depremde en az hasar alan ilçelerden birisi değil mi? Her ilçeye dağıldınız da sizin grup mu İskenderun'daydı yoksa sadece İskenderun'a özel bir etkinlik miydi?
Vader geçen seneden beri İskenderun'dalar. Detayları bilmiyorum ama devlet kurumlarından birkaç izin sıkıntıları yaşatıldığını hatırlıyorum. İskenderun'a özel diyebiliriz, orada yemek yapıp mahallelere, konteyner kentlere dağıtım yaptık.
Vader iskenderunda görev yaptım deprem zamanı, sonuçta azı çoğu farketmez, medyada görünmeyen kısımlar da var, diğer ilçelerde daha büyük yıkımlar olsa da iskenderunda da az değildi. Yardım yardımdır. Tabii sen meraktan sormuşsun da yine de söyleyeyim dedim uygarkaya kardeşim çok güzel bir şey yapmışsın, öncesinde ve şimdi, çok mutlu oldum.
Vader iki farklı şehirde çalıştım birinde depremi yaşadım, birinde seli. Sonuç olarak komando her zaman ihtiyaç anında elinden geldiğince yardımcı oluyor. Konunun akp ile de alakası yok. Ayrıca olayları canlı görüp yaşamak apayrı, internetten görüp değerlendirmek apayrı. Bana sorulmamış olabilir de sen de sana sorulmamış şeylere cevap veriyorsun, burada yorum yaptım sadece, belirttim de durumu. Arkadaş ne güzel bir şeye vesile olmuş. Çok mutlu oldum ve eklemek istedim.
Şehit olmak da nasip olur belki ama o gün haberi düşünce belki şakasını yaptığın şey için vicdanın rahat olur mu bilmiyorum. Birkaç da beğeni almış, üzücü.
Paradox yok peki büyük meteor felaketin dinazorların yok oluşunda da bulunduysan o konu hakkındaki fikirlerini de merak ederiz. Lan olm sen sözleşmeli er değil misin ne zamandan beri sözleşmeli erler komando oluyor?
Bir kaç olayda daha yer alırsan Yarbay falan olacaksın diye endişe duydum şimdi.
Vader sözleşmeli er değilim uzman çavuşum ve komando birliğinde çalışıyorum. Ne fark eder? Onlar da vatan için mücadele etmiyor mu? Görevde ölünce şehit sayılmıyor mu? Biz ayrım mı yapacağız? Deprem zamanı subaylar taşı kaldırıyorum çek diyip fotoğraf çekiyordu kayboluyordu, biz enkazın altında can kurtarıyorduk. İnsanlığımız önemli, rütbemiz değil. 7 yıldır şu sitede seninle sohbetimiz var, ilk defa dediğin şey beni çok kırdı…
Paradox üzülmene kırılmana bir şey demiyorum da nerden geliyor bu subay nefreti onu anlamıyorum. Hepsi vatan için mücadele ediyor diyorsun, arada subaylara kayıyosun. Hoş bir şey değil. Sana yapılana içerleyip aynısını yapıyorsun şuan. Harp okulunda okuyup subay olsaydanız o zaman. Subay olunca ne değişicekti, sonuçta subay olarak da vatani hizmetini yapıyor olabilirdin o zaman sana da mı öyle deselerdi, subaylar taş kaldırırkan foto çeksin mi deselerdi.
Gerçekten vatani şeyler bu kadar sahip çıkıyor gibi konuşup üssünle ilgili böyle bir şey demen hiç hoş değil. Askeriyede hiyerarşı filan da kalmamış. Zaten sürekli olarak firarı veriyoruz(subaylar da dahil) Geçen bizzat duydum da daha bahsetmek istemiyorum. Emire itaatsizlikler çoğalmış saygı desen neredeyse kalmamış. Askeri mahkemeler kaldırığından bu yana gerçekten eksiye gidiyoruz. Belki zamanında kötüye kullanıyodur ama gene de bana doğru gelmiyor askeri mahkemelerin kaldırılması.
Neyse sonuç olarak bu vatan için kim ne yapıyorsa Allah razı olsun, sen de kırıldığın için böyle demişsindir belki ama başkasını da kırıyorsun.
Yarbay falan olacaksın diyo ya ona istinaden dedim konuyu çok farklı yerlere çekmişsin dostum Earendel insanın kendisiyle alakalı bir durum bu rütbenin önemi yok demişim hatta sen ya yanlış anladın ya da yanlış anlattım. Hatta sözleşmeli eri küçümsemiş ama en çok şehit sözleşmeli erde veriliyor piyadede hatta. Onların hakkı ödenmez. Dediğin için her kim vatan için bir şey yapıyorsa Allah razı olsun ama senle aynı şeyi konuşsak da beni yanlış anladığını düşünüyorum. Ben subayı kötüleyecek bir şey örnekledim ama bu subaylar diye genellemek istemedim. Uzman çavuşlar hep vukuat ona bakılırsa. Ben rütbe yukarıda olunca vatana daha iyi hizmet etmiyorsun yani ona dem vurmak istedim.
Ayrıca askeri mahkemelerin kalkmasını da doğru buluyorum. Eskiden sen haklı da olsan rütbesi üstün olan mahkemede hep haklı olurdu. Şu an kime sorsan sivil mahkeme daha iyi der çünkü kanun önünde haklıysan haklısındır. Askeri mahkemede öyle olmuyor. Ayrıca rütbe farketmeksizin bu işin okulundan gelen sayısı darbeden sonra özellikle az olduğu için artık bir birliği yöneten subay, astsubay (okulu olduğu için söylüyorum kimseyi kayırmıyorum) darbeden sonra her şey daha farklı oldu. Eskiden çocukluktan beri askeri okullarda zamanını geçiren subay oluyorken şimdi üniversite mezunu ama mesleğin niteliklerini taşımayan adam da subay oluyor. Yine bunu kırmak kayırmak için söylemiyorum. Öyle olunca sivil kaynaktan askerliğini bile yapmamış adam zamanında yüzbaşılar bölük komutanı olabiliyorken şimdi okuldan yeni mezun teğmen bölük komutanı falan olabiliyor. Bu da işleri, düzeni, altındaki adamları komuta etmekte zorlanıyor. Saçma kararlar alıyor. Rütbe insanı bazen değiştirebiliyor. Rütbesini konuşturmak isteyen de altındakini yeriyor. Böylece alttaki de emre itaatsizlik gibi şeyler yapıp hakkını arıyor. Kimse böyle adamlarla çalışmak istemiyor. Personel ya tayin istiyor ya da mesleği bırakıyor. Durum tamamen bu. Fakat sözleşmeli er davayla haklı olduğu durumu albay karşısında kazanabiliyor. Bu da rütbenin verdiği yetkileri artniyetli kullanmanın önüne kısmen geçebiliyor.
Vatani şeyleri bu kadar sahip çıkıyor gibi konuşup… Demen gerçekten üzücü kardeşim. Beni be örneklememi yanlış anlamışsın sadece. Subaylardan nefret ettiğim falan yok. Mevzu sadece imam osurursa cemaat sıçar ama bu rütbece alttaki cemaat sıçmamaya çalışıyor. Tutup da canlarını verip öksüz yetim kalan çocukların babalarına da sen sözleşmeli er değil misin her şeyde varsın da bi şehit varken yoksun demek çok ağır bir laf. Ben uzman çavuş olarak da burada rütbenin bir önemi olmadığını dile getirdim zaten. Gerçekten yıllardır bana denilmeyen kalmadı bu sitede fakat ilk defa bu kadar üzüldüğümü belirtmek istedim.
Crysknife'ın ağlayan hançer olduğunu hiç düşünmemiştim. Kristalbıçak şeklinde çevirmişler benim okuduğum baskıda. Kurt dişinden yapılıyor, neden kristal deniyor diye düşünmüştüm. Bir de konuyla alakasız sizce kitap olarak Vakıf mı Dune mu lordum? Dune'u 3 kitap Vakıf'ı da ilkini okuyabildim sanki Vakıf daha fazla keyif verdi bana.
Tutecs ya ben içerisinde peygamber olguları taşıyan şeyleri pek sevemiyorum. dune mesela yani şu filmi müslümanlara hz mehdinin gelecekteki inmiş halini konu alan film diye izlet hiç biri en ufak soru sormadan kabul ederek izleyecektir.
Günümüzdeki dinleri alıp kopyalayarak kılık kıyafet değiştirerek bilim kurgu yapmak pek yaratıcı gelmiyor. Vakıfda da Duneda da aynı unsurlar bolca var.
Çeşitlilik açısından evet Vakıf daha öndedir. Daha çok hayal kurmanı sağlar.
Bunu izleyen anadolu insani: "Rabbim ne güzel yaratmış her şeyi düşünerek" diye betimlesem komik olabilirdi belki. Ancak bi anadolu insani böyle bi belgesel izlese daha komik olurdu herhalde
