Kaydol
Giriş

busebozkurt

Buse Bozkurt
Stormtrooper
Ankara
Mayıs 2017
Please don't make any sudden moves
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
Yaptığı yorumlar
busebozkurt Stormtrooper paylaştı!
Gerçekten dusuncelerinize ihtiyacım var millet dikkatlice okuyabilir misiniz? Intiha birkac kez teşebbüs etmiş ve hala tekrara tekrar yaşamak istemediğinden bahseden bı insan düşünün. Sınıf arkadaşım tam olarak öyle birisi. Pek fazla sınıftakilerle iletişime geçmez, aldığı ilaçlar yüzünden genelde uyuyor zaten. Hani birisi en son kendini öldürünce kıymete biniyor ya "tüh be nasıl fark edemedik,nasıl anlamadık" diye iş işten geçince konuşuyoruz ya bu kızın gerçekten yardıma ihtiyacı var. Bildiğim kadarıyla zaten psikolojik destek alıyor. Eskiden normal kilolarda bı insanmış ilaçların etkisiyle baya bı kilo almış sürekli eski halinden fotoğraflar falan paylaşır. Bipolar bozuklukluğu ve anksiyete sorunları var. Ona nasıl yardım edebilirim? Saçma salak "hayat çok güzel ama" diyip de ölmeyi düşünen bı insanla kuşlar uçuyor muhabbeti de yapamazsın hani. O yüzden ne diyeceğimi bilemiyorum ona. Fikirlerinize açığım.
Gizlenen 7 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Oldukça zor bir durum ama sadece o kişi için değil, aynı zamanda onu seven ve ciddi anlamda düşünenler için de öyle. Sürecin oldukça iyi idare edilebilmesi gerekiyor. Eski bir arkadaşımda da maalesef ki böyle bir durum söz konusu olmuştu. Gelecek planları yaptığı bir erkek arkadaşı vardı ve hiç beklemediği bir anda o kişiyi kaybetti. Ama onun açısından normal bir ölüm olmadı çünkü kayıtlarda; bahsettiğim kız arkadaşımın ısrarlı çağrıları üzerine çocuk en son telefona cevap vermeye çalışıyor ve o anda motorsikletiyle maalesef ki çok kötü bir kaza geçirdiği görülüyor. Kız da bu yüzden aylarca kendini suçladı. Bir sürü tedavi gördü ve yığınla ilaç aldı. O zamanlar yakın da bir arkadaşımdı ve elimden geldiğince yanında olmaya çalıştım çünkü sürekli olarak intihar eğilimindeydi. Bu vicdan azabıyla yaşamam modundaydı ve onu anlamaya çalışıp aynı zamanda da yanında olmaya özen gösteriyorduk.

Birkaç defa intihar girişiminde de bulundu ama neyse ki hayata tutunmasını sağladık. Hani belki tüm bunlar için uğraşırken, bir gün yeri gelecek biz de o noktaya geleceğiz ve o anda yanımızda bir dostumuzun olup olmaması dahi hayatımıza mal olacak. Hayatın ne getireceğini kimse bilemez. Ama en azından o dostunuza destek olup, onu elinizden geldiğince hayata bağlamak; hem sizi vicdanen rahatlatacak hem de belki de o kişinin ''o an'' vereceği kararda da doğrudan rol oynayabileceksiniz. O bahsettiğim arkadaşım benden 2 yaş büyüktü aynı zamanda ve aradan yıllar geçti kii şu anda da mesafelerden dolayı pek görüşemesek de gördüğüm kadarıyla oldukça güzel bir ilişkisi var. Üniversiteyi de bitirdi ve o sevdiği kişiyle olgun bir şekilde gelecek planları yapıyor. Demek ki ''ölüm her şeyin ilacı'' falan değilmiş. İnsan her zaman kendine 2. hatta 3. şansları vermelidir diye düşünüyorum. Bu yazdıklarımı düşünerek ona; umut vermeni, keyif vermeni, huzur vermeni hatta gaz vermeni bile önerebilirim. Ne olursa olsun hayatın her anında ona verebilecek bir şeylerin olduğunu görsün. Son olarak orada ol, yanında olduğunu hissetsin. Evet her zaman orada olamazsın ya da orasının neresi olduğunu da bilemezsin ama olsun; çağırırsa geleceğini, orada olabileceğini bilsin. Bu bile yeterli gelir bazen insana...

Ayrıca bir kitap da önerebilirim sizlere; Albert Camus'un Sisifos Söyleni. Oldukça anlamlı ve bir o kadar da etkili bir kitaptır. Bu konuda kitaptan bir alıntı da ekleyip sözlerimi bitireyim; İntiharın ardından gazeteler sık sık "gizli kederlerden" ya da "iyileşmez hastalıklardan" söz eder. Geçerlidir bu açıklamalar. Ama o gün umutsuz kişinin bir dostu kendisiyle ilgisiz bir tavırla konuşmuş mudur, konuşmamış mıdır, bilmek gerekir. Suçludur o. Çünkü böyle bir davranış henüz askıda bulunan tüm hınçları, tüm bıkkınlıkları hızlandırıvermeye yetebilir. Ama aklın hangi dakikada, hangi davranışla ölümü seçtiğini saptamak güç olsa bile, eylemin gerektirdiği sonuçları bu eylemin kendisinden çıkarmak o kadar güç değil. Kendini öldürmek, bir anlamda, melodramlarda olduğu gibi içindekini söylemektir. Yaşamın bizi aştığını ya da yaşamı anlamadığımızı söylemektir. Ama örneklemeleri fazla ileri götürmeyelim de bilinen sözcüklere dönelim. Yalnızca "çabalamaya değmez" demektir kendini öldürmek. "Arama kaydınızda gördüğünüz isim için belki de son şans sizdiniz, bilmiyorsunuz.
tipadam Sisifos Söyleni? o yaşta? kesinlikle o-ku-ma-sın. Ne anlayacak o kitaptan. Daha da her şeyi çorba edecek.
@yehosua Yaşlarını bilmiyorum ki. Hani profilden falan ortalama yaş belli olur yine de derseniz profiline de girmedim arkadaşın, o yüzden herhangi bir fikrim yok. Ama yaşları uygun olmayanlar okumasın tabi, parantez içinde ifade etmeyi düşünemedim. Kitabı da genel olarak yorumu okuyacak olan arkadaşlara önerdim zaten. Bu tarz konulara hem psikolojik hem de felsefik yaklaşımlar olabilir diye. Beni oldukça etkileyen bir eserdi ama pozitif yönden tabi. Kimi nasıl etkileyeceği bilinmez.
tipadam profillere girdiğin zaman,sol tarafta ppnin altında,cinsiyet simgeleri var.Onların üstüne fare imlecini getirirsen yaş gözükür.
Okuzherif Üyelerin yaşlarını görebildiğimizi bilmiyordum. Gerçi profile de bakmamıştım zaten ama bu bilgiye sahip olsaydım, yorumumu yapmadan önce mutlaka profili ziyaret edip kontrol ederdim. Bilgilendirme için teşekkür ediyorum, bundan sonra daha dikkatli olurum bu gibi durumlarda.
Hala şu an yaşıyorsa belli ki içinde bir umut taşıyor demektir. Hayata tekrar tutunması için yapabilirsen onu besleyebilirsin. Her türlü durumda profesyonel destek şart. Canlılar sık sık kendini acıdan korumak için uç davranışlar sergiler. İnsanın bir pimi yok ki çekip gene onu üzen şeylerin üstüne atlayıp onları da yok edebilsin. Hiçbir şey yok olmuyor. Bazen ikiye bölünüyor hayat ya da ufalanıyor birer un kurabiyesi gibi. Gene de ne olursa olsun ne yaşanırsa yaşansın bir kedi görecek boynunda biraz beyaz bulacak onu görüp sevinecek misin? Yaşamdan tat almak için sebep çok. Hayat koçlarının satıldığı bir pazar yok. Elinde harita yok, rehber de yok. Her şey kontrolden çıktığında, dünyanın en zor şeyi büyük küçük harplerin sebebi kontrolsüzlüktür. İşte o an bugün ne harika bir yağmur var diyebilmeli insan. Yaşamdan korkmadığın, cesur olmanı sağlayacak bir neden daha. Suyu kendin döküp içine kendin girip boğulan sadece kendin olduğun zamanlarda kıpırdayabildiğimi, yürüyebildiğimi, nefes alabildiğimi düşünürüm hep. Neyi yaşamadıysam onu seviyorum. Çözmenin ve öğrenmenin en eğlenceli olduğu durum çünkü. Bir kanı, bir acıyı sızıntı bırakmadan pıhtılaştırmanın yolu çok. Sadece inat ederek yaşamaya odaklanmanın bu karmaşanın bir çözüm yolu olduğunu söylemiyorum. Her zaman problemler olacak. Hata yapma varsayımlarından bağımsız aseton üretiminin durduğu bir ülke yok çünkü.
tipadam saber yerine Minecraft kılıcıda mı dikkatini çekmedi yahu?
Minecraft mı bilirim sanki lordum ya... Bazen bu tarz hediyeleriniz falan oluyormuş, onlardan biri ya da başka bir konsept sandım :( Önerdiğim kitap için en iyisi belli bir yaş sınırı koyalım biz çünkü gerçekten ağır bir kitap, gerisine de okuyucular karar versin artık ne diyelim...
tipadam cevapladığın için teşekkür ederim, benim için gerçekten önemliydi. Bahsettiğin kitabı da uyarıları dikkate alarak not ettim bı yere. Birkac sene sonra okuyacağım onu da (:
busebozkurt soz konusu birkac intihar tesebbusu ve hala intihara yonelim varsa ve bahsettigin arkadas psikologlar ile iletisim halideyse zaten klinik gozlem gerektirir. acil kod ile birakmazlar zaten. ciddi bir vaka ise gereken yapilir ama ergenlik sancilari ise iyi bir arkadas olarak yardimda bulunursunuz bunun otesini zaten yapabilecek kisiler profesyonellerdir. iyi birer arkadas onun gerisi kendiliginden gelir.
busebozkurt Stormtrooper paylaştı!
Dizi filmle bir alakası olmayacak ama şöyle bildiğiniz harbi kaliteli,soruları iyi olan bir dil bilgisi kitabı var mı? Kpss/tyt/ayt fark etmez. Yardımcı olanlara şimdiden teşekkürler :)
Gizlenen 7 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Ösym'nin çıkmış sorularını alabilirsin. "Kara kutu dil ve anlatım" diye geçiyor çıkmış soruları topladığı bir kitap biliyorsundur belki bi kitapçıya gidip göz gezdir derim.
Türkçe kitabı arıyorsun galiba kafadengi soru bankası öneririm
her kitabevi sadece test kitabı, sınavlara hazırlık kitabı satar oldu. sınavlara hazırlık kitaplarından başka kitaplar artık çok nadir çıkıyor karşımıza. idealist bir yayınevi yok mu hiç saçlarındaki kepeklere, ayak parmaklarındaki nasırlara kadar. insanların çerez niyetine istediği kitapları basarken aynı zamanda, bir de seviyeyi sadece yazarın belirlemesine izin verdiği kitapları basarak, öyle bir dengeyle ayakta duran. yok mu tezgahındaki metrekarelerin pire kadar bir kısmını da ticarete ayırmayan daha akıllı bir tüccar. modern yazarların ilham anlayışı da farklı şimdi giriyorlar karanlık, pis, loş, dağınık bir yere. yığıyorlar kitaplarını, bir yakıyorlar sigaralarını şöyle bir çekiyorlar şöyle bir çekiyorlar içlerine, sonra yazıyorlar o ilk mısrayı. artık yok bunları yaşatacak ilham kaynakları.
dil bilgisi soru bankası olarak onur soğuk hocanın soru bankasını çözdüm güzeldi. Yayın denizinin türkçe soru bankasında da güzel sorular var
Altın Anahtar kesinlikle alanında en iyisi.
12. sınıf anadolu lisesinde sayısal öğrencisiyim şöyle genel bi yardımcı olayım kendimce
TYT için konuşuyorum
Dil bilgisi—limit yayınları
Matematik—-karekök, birey
Fizik—-okyanus,palme
Kimya—-Palme,Uğur
Geometri—- Acil, Final
Biyoloji—-Final, Palme
bakikblk knk ben sağlıktayım ama tm giricem bana da matematik dilbilgisi geometri orta düzey yayın önerisi yapar mısın?
bakikblk Geçen senelere göre soru yapıları -matematik ve fen derslerinde- büyük ölçüde değiştiği için bu sene matematik ve geometri konusunda karekök yayınları gibi klasik (matematik ve geometri soru bankaları efsane olan ama maalesef sınav sistemine uygun olmayan) yayınlar yerine Kaf yayınları, Acil yayınları, Nitelik yayınları ve Apotemi yayınları gibi soru yapısını değiştiren yayınlarla çalışabilirsiniz.En önemli konulardan biri olan Türkçe konusunda da Altın Anahtar her yönüyle (hem dil bilgisi soru yapıları hem paragraf bölümü hem de konu anlatımı açısından) önemli bir test kitabı.Fen dersleri için de (maalesef artık neredeyse sayısal hiçbir ağırlığı kalmayıp "sözel" hale getirilmiş yeni müfredat ve sınav soruları nedeniyle) çalışma şeklinizi buna göre değişebilirsiniz.Örnek olarak -benim de geçen sene girdiğim- 2018 sınavını referans alarak hareket etmenizi şiddetle tavsiye ederim.Şimdiden hepinize önünüzdeki "büyük" sınav için başarılar dilerim.
Caelum sınava girecekler adına teşekkür ederim, dikkate alacağım :)
Vizeler de kullandığım dil bilgisi kitabı efsane. Net onu kullanmalısın. Türk Dili/ Dil ve Anlatım
Editörler: Doç.Dr.Abdurrahman ÖZKAN
Doç.Dr.Ufuk Deniz AŞÇI
Doç.Dr.Mustafa Toker
busebozkurt Stormtrooper » Tau
Baya iyi
busebozkurt Stormtrooper » V.I.P
Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Şahsen yok öğrenci makara yaptı hoca geç kaldı derken en az on dakika boş geçiyor zaten.
https://zqwqz.org/uploads/bus...kV.pngmakara
Gizlenen 17 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Okulu sevmiyorum ve bunu kabul ediyorum ama oraya bir şeyler öğrenmek için gidiyorum. Dediğin gibi en az on dakika boş geçiyor. Benim almam gereken bilgi/verim nerede?
İyice bokunu çıkarmaya çalışıyorlar. Bu gerçek olamayacak kadar saçma ve aptalca ama bu adama bunu söyletenlerin vardır bi planı.
Bizim hocalar muhabbet içerisinde işliyor dersi yani sıkılmıyoruz 20-30 dakika ders işliyoruz sıkıldığımızı anladığında bazen serbest bırakıyor bazen muhabbet ediyoruz.Ayrıca 40 dakika olmasına rağmen sene sonuna kadar konuları zor yetiştiriyoruz bazen yetişmiyor bile. 20-25 dakika olunca belki sevineceğiz falan ama hiçbir şey öğrenemeyeceğiz. Saçma yani
Belirli yaşlara ve öğretmene göre insanların dikkat süresi uzayıp kısalıyor. Örneğin bir üniversite öğrencisi 1 saati geçik derse odağını sürdürebilirken bir ilkokul öğrencisi 30 dakikaya zor ulaşıyor. Örneğin okuldaki Rusça dersimizde hoca 25 dakikada bir 10 dakika mola verirken, hukuk dersimizde hoca 1,5 saat aralıksız ders işliyor. Eğitim fakültesinde öğretmen yetiştiren profesörler, dersi nasıl anlatacaklarıni çok iyi bildikleri için bizi 2 saati geçik süre bile derse odak halinde tutabiliyor. Bu yüzden bu durumda bir sakınca görmüyorum
serhatkeremm Kesinlikle. 40 dakika boyunca sadece ders işlenilemez ki, başta bünye kabul etmiyor zaten çabucak dikkatin dağılıyor.
Her geçen gün yavaş yavaş umut yok oluyor bea nezaman ülke daha dibe batamaz desem beni yine şaşırtıyolar.
40 dakika durmadan ders işleyen var mı ?
ensardonen Derse odaklanma süreleri konusunda haklısın. Üniversite ortamında bulunmadığım için o konuda yorum yapamayacağım ama bahsedilen süreden boşa geçen vakitleri çıkartınca geriye odaklanılacak bir zaman kalmıyor maalesef.
busebozkurt Uzun uzun açıklayamam bunu ama, şu anda dünya değişiyor ve eskisi gibi bilgiye ulaşmak hiç de zor değil. Artık okullar yavaş yavaş, Dağların denize paralel olduğu bilgisini öğretmek için değil, Dağların denize paralel olup olmadığını öğrenciye merak ettirmek, öğrenciye araştırmacı ruhu aşılamak, neden böyle olduğunu sorgulama yetisi kazandırmak için çalışmalara daha çok yönelecek. Artık yeni nesil, sıralara oturup hocayı dinleyerek bir şey öğrenemiyor, sıkılıyor. Bunun yerine öğrenciyi araştırmaya sevk etmek, okul dışında çalışkan hale getirmek ön plana çıkıyor. Yukarıda bir arkaadşın dediği "konular yetişmeyecek" olayı tamamen yanlış. Eğer mesele konuları yetiştirmek ise, 40 dakikalık dersi 20-20 ikiye bölerek yine işleyecekler. Okulun saati azalmayacak yani.
Sunset81 öyle bir insan evladıyla karşılaşmadım daha. Zaten o 40 dakika ders+küçük sohbetleri vb. kapsıyor
busebozkurt klasik bir Türk öğrencisi zaten dersi her şekilde kaynatır.
busebozkurt Aynen öyle. Sunset81 Var tabii ki her ders dediğim gibi muhabbet içerisinde geçmiyor 40 dakika ders anlatıyorlar. Yazı yazıdırıyorlar v.s
serhatkeremm bence 40 dakika ideal ama giriş çıkış saatlerinde biraz oynama olmalı.
ensardonen sürekli bu daha iyi denilerek -hala en iyisini bulunamadı- değiştirilen eğitim sisteminde böyle güzel şeylerin aşılanmaya çalıştığını elbet görmek isterim ama o kadar çok değişiyor ki 'yine mi?,kobay olduk, bu da değişir yakında' demekten kendimizi alıkoyamaz olduk.
Ergin olmayan bir birey için 40 dk derse odaklanmak oldukça zor. Ama derslerin 25 dk değil de 40 dk olmasının sebebi dinlenme alanından derse olan geçiş süreci. O kalan 15 dk lık süreçte öğrenci odaklanıyor ve ders anca başlayabiliyor. Teknik açıdan ders sürelerinin 25 dk olması gerektiği doğrudur ama pratikte bakarsak kimse robot değil ki dinlenme anından çıktığı anda ders dinleyebilsin.
40 dklık dersin zaten 10 15 dksı konsantre olmayla geçiyo. 20 25 dk ders işleniyo zaten hepi topu. çok saçma bi düşünce olmuş
6 ders olmalı eve gidince ders çalışılacak kafa bırakılmalı öğrencide
Her yıl değişen sınav sisteminin yeterli olmadığını iddia eden milli eğitim bakanı çılgın eğitim taktikleriyle gençleri aydınlatıyor..
Mantıklı bir şey aslında çünkü bir insanın ortalama olarak dikkatini bir şeye 20dk kadar verebiliyor. Ama senin de dediğin gibi işte gırgır falan filan 5dk geçiyor onun için 30dk en ideali olur bence.
heroicmovement Bencede gereksiz dersler çıkarılıp ders sürelerine el sürülmeden günlük 6 derse düşürülmeli. İnsanda ders çalışacak kafa kalmıyor dediğin gibi
Yukarı