Kaydol
Giriş

alperend

Alperen Talip Dönmez
Dark Jedi
İstanbul
Temmuz 2020
“I’m just a simple man trying to make my way in the universe.”
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
Beğendiği gönderiler
İlk bölümüne başlayıp, muhtemelen ikinci bölümünü izlemem diye düşünürken, son bölümüyle ağızları açık bıraktırmış amazon dizisi.
TheTruth R.I.P paylaştı!
Ben boyle saçmalık ilk defa goruyorum 10 tl ödeyeceğiz reklamlı olacak 20 tl odersek reklamsız olacak 10 tl pakette indir izle özelliği bile yok hayırlı olsun ne diyelim... (10 tl ye pahalı demiyorum ideal bir fiyat fakat para ödeyeceğim platformda neden reklam görmek zorundayım ben?)
Gizlenen 32 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
bunu kimsenin alacağını sanmam
5 tane aile profili mi, wow. Çok iyi fiyat bence
orkuncanz reklam oranına bir bakıp inceleyeceğim birazdan da üye olmuyor 2 kart denedim geri atıyor habire mehmet_bngl ayni anda 1 kisi erişebiliyor kanka sen yanlış anlamissin onu 5 profil oluşturabiliyorsun netflixteki gibi ama 1 ekrandan izleniyor sadece o anda
mehmet_bngl eğer içerik olarak iyileşirse ben de almayı düşünüyorum
TheTruth yarın açılır büyük ihtimal
mehdi8544 mesih hazretleri zaten zikumuz yeter buranın yerini hiçbiryer tutamaz :)
Reklamvar youtube reklamyok youtube premium olmuş işte
Şu 10 lirayı aylık olarak zikuya at Exxen alacağına :)
Şahsen ben almam hem reklam hemde 10tl gerek yok yani sırf içeriği göreceğim televizyon gibi reklam göreceksem gerek yok zqwqz yaşasın devamke. Birde bunun ucuza bağlayıp ilerde 40tl olmasını görürüz bence hiç bulaşmadan totolarını kaldırmayalım derim.
10 TL pahalı değil ama değerse bu çöp içerikler 1 TL yi bile haketmiyor
kadir_150 reklam var YouTube ücretsiz ama :) NightMare021 10 tlnin pahalı oldugunu bende düşünmüyorum fakat reklam olayını biraz saçma buldum ayriyetten icerik konusunda da dediğiniz gibi haklisiniz ne yazikki 1 tl haketmiyorlar :(
Zikum varken başka platformu kullanacağımı hala düşünmüyorum :D
amazon prime bile 8 lirayken yerli ve milli exxen reklamlı 10 lira
GrandmotheR ki Amazon prime ile kapışamaz bile :D
SMS ile üyelik modeli aktif ederse çok üye toplar söyleyim. Ve bugune kadar izin vermedikleri üyelik modelini sms ile yani acuna verebilirler.
lordum suan icin öyle birsey göremedim deneme üyeliğini başlattım hic yabancı yapım birsey yok ve icerikler acilmiyor yani suan 5 dakikadır siyah ekrana bakıyorum ama nafile
iceriklere bir göz gezdirdim cogunluk youtuber ve acunun kendi programlarından
37 tane icerik mevcut bunların kacinin izlenebilirligi var orası tartisilabilir fakat şimdilik alınması gereksiz gibi gözüküyor bana kalırsa
Icerikleri merak edenler icin;

Şeref Bey
Gibi
Öğrenci Evi
Sihirli Annem
Vahşi Şeyler
Hükümsüz
Sesli Güldüm
Tolgshow Filtresiz
Astrolojik Şifreler
Buraların Yabancısıyız
Tasarım Evler
Rolkes
No Limit
Nasıl Zayıflarım?
Stalk Show
Özcan Show
Veteriner Hekim Tugay İnanoğlu ve Dostları
Katarsis
Kesin Yaşanmıştır
Garaj Exxen
@EnisArıkan
Sesli Güldüm
Kirli Çamaşırlar
Konuşanlar
Akıl Oyunları
Şanslı mı? Şanssız mı?
Survivor Exxen Cup
Fight Club Exxen
Masterchef Junior
AyakTenis
Son Savaşçı Midilli
Cadde Cadde İstanbul
2008 Milli Takım Hikayesi
Tosuncuk
Cam Yeniden Cam
Derinlerden Yansımalar
Son Süngerci
TheTruth Eskiden youtubedan izlenebilecek şeyler. 3 4 dizi film var gördüğüm onların da kalitesi yerlerde malesef :( gerisi reality showdan yarışmadan ibaret. Tv8de yayınlayamadığı ve youtubeun popüler birkaç içeriğinin olduğu çöplük. Bu saydıklarının birkaçına bağımlı veya sevip takip ediyor olsaydım bile şahsen 1 hafta deneme sürümü kullanır girer izler üyeliği iptal ederdim. 10 tl 10 tldir paramı acunun kıçını sildiği tuvalet kağıdına yatıramam.
DrEnes üyeliğimi iptal edemiyorum ben iptal yok iptal butonu yok
Acun artık çoğunluğun tv'den youtube kaydığını görüp çakallık yapıp youtube kullanıcılarını kendi platformuna kaydırmaya oynuyor. Düşünce ne kadar sağlam olsada ne yalan söyliyim ben genede bu platformun tutacağını pek düşünmüyorum. İçerik üreticilerinin tutan tek bir içeriklerini alıp hepsine bir program yapıyor? çok basit bir fikir bu olay. (yanlış anlaşılmasın ben de youtube'u takip ediyorum ama) kitlenin çoğunun kredi kartı çıkarmaya yaşı yetmiyorken böyle ne kadar kullanıcı çekebilir bilemiyor... patlayacak gibi bir hissiyat var içimde.
uygarkara o değil bu işe bulaşan youtube kullanıcılarına olacak ne olursa. Youtube bir 50 yıl daha geleceğin mesleği olacak. Youtube da yok olursa bir daha şansın olmaz. Ben o youtuberlar yerinde olsa aslam kabul etmezdim.
lordum belki acun onlara reddedemeyecekleri bir teklif sunmuştur kaldı ki bütün içeriklerini değil kanallarındaki bir program üzerinden o mecrada yer alacaklar diye biliyorum. Kalan bütün içeriklerle youtubea devam ederler
Vader orası öyle, temeli çok sağlam uluslararası bir platformda kendi işinin patronuyken acun abi elimizden tutar diyip bir tek kendi ülkende geçerli geleceği risk olan başka bir platforma geçmek, kendinden üst birilerinin altında çalışmak hiç akıl karı bir durum değil.
Bildiğim kadarıyla Emre Durmuş diye bir içerik üreticisi var. Ülkeleri gezip paylaştığı videolarla iyi bir kazanç sağlıyor her yaş kategorisine hitap edebildiği için Exxen'e almayı çok istemişler ama Youtube'da ki eski videolarının, çekileceklerin izlenmesini etkileyebileceğini düşünüp kanalını kapatması gerektiğini de söylemişler. Haklı olarak bu riske girmemiş.

Zaten yaptığı işin aynısını yapmasını istedikleri birini, emeğini çöpe atması için ekstra ne cezbedebilir ki.. Daha fazla para teklif etseler bile kanalına ücretli paketlerin arttırıp içeriklerini zenginleştirir gene fazlasını kazanabilir en azından gelecek kaygısı daha az olur.
dun gece biraz eleştiri yağmuruna tuttum heryerini denemeden görmeden dedim ki biraz inceleyeyim her icerigi ve on yargili olmayayım diye site sanırım bir korsan siteden nulled script indirilerek yapilmis heryerde template hataları var veya kuzeni yazdı herhalde dedim tamam bunlar sorun degil ben ayarlarımı yapayım iceriklere bakayım onemli olan onlar sonuçta ve açtım Aleyna tilkinin dizisi ile başladım (cidden aijwsdkc) youtubede yayınlansa izlermiydim hayir ondan sonra stalk adında bir programa girdim acayip ergence bir programdı dedim ki tamam ya yeter ben yerli narcos izleyeceğim ve tosuncugun belgeseline girdim zaten girip çıkmam bir oldu
Exxen'e para veren de ne bilim...
TheTruth millet iptal edemiyormus sorun ustune sorun hayir kotu olacagi belliydi de kardesim bu kadarda olmaz ya korsan siteler bile daha iyi dayaniyor
NightMare021 üyeliğin iptal etmen için hesabını silmen lazımmış
Kaanesmer iptal et butonu bile koyamamislar ha
NightMare021 valla ben sanal kart açıp almıştım iptal edemediğimi görünce kartı kapattım kauwhdnana
NightMare021 kullanıcı sözleşmesini bile okuyamıyorsun
umutmelih1 Sith Warrior paylaştı!
Bugün mutlu bir haber almış bulunmaktayım :smilinghalo: Lanet olası virüsü NEGATİF sonucu ile atlatmış bulunmaktayım. :ghost:
Gizlenen 4 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Spectacular sağolasın şükür bu derdi de atlattık ?
bum be virüs.Yaşadıklarını detaylı anlatan bi post yazarsan maske takmayan insanlara okuturuz reiss.
Geçmiş olsun abi. Tat ve koku alma kaybı oldu mu sende de?
denizcinar Tat kaybı olmadı. Fazla yemek seven birisiyim iyi ki de olmadı :smiling:Ama hiç bir şeyin kokusunu alamıyordum. bazen güzel bir şeyin kokusunu bile kötü bir koku gibi alma durumum oluyordu ve çıldırıyordum. Benim yaşadığım uykuydu aslında. uykum olsun ya da hiç olmasın yeni kalkmış olayım farketmiyor. Kafamı nereye koyarsam koyayım uyuyordum. hiç bir zaman bilgisayar başında uyumadım fakat bu virüs klavyeye bildiğin kafamı koymuş bir şekilde uyandım bir kere :D uyku konusunda kötüydü :D
doctorofwar Sağolasın. Şükür atlattık :D
B42han Virüs boyunca hiç bir zaman dışarı çıkmadım. Marketimi bile market alışverişi sağlayan platformlardan yapıyordum. Bilen biliyor zaten o uygulamaları. 3 4 ayın sonunda virüs durumları az da olsa azalmasına güvenerek Aydın Didim'e gittim. Sözde herkesten uzak olacağım (sosyal Mesafe) denizime gireceğim eve gelip yatacağım. O sıcakta bile ben maske takıyordum. sadece denize girmeden hemen önce maskemi çıkarıyordum. 5 gün kaldım ve 4. gün öksürme vs. başladı her sene denize girince olan bir şeydi önemsemedim aslında pek. neyse Ankaraya evime bir şekilde döndüm arada sağlık bakanlığı ile uğraştım orayı anlatmam uzun sürer :D Eve geldiğimde öksürüğüm , yorgunluğum çoğaldı. Sağlık ekipleri geldi test yapıldı ve maalesef sonucum Pozitif çıktı. Bahtsızım o kadar ay çıkma bir kere olsun çık ve virüs bulaşsın... doktorun virüsü hafif atlatabileceğimi söyledi. bol bol meyve, vitamin su ile bağışıklık sistemimi iyi tutmaya çalıştım. Uyku düzeni çok önemli ama zaten nereye koysam kafamı uyuyordum :D (hala uyuyorum) aradan 2 hafta geçti biran da nefes darlığı başladı fakat 3 4 gün sürdü. o süreçte maalesef hastanede karantina altına alındım. Bu arada hastaneler düşünüldüğü kadar kötü ama iyi de değil. yemek konusunda iyiler besliyorlar bağışıklık sistemi iyi olması gerekiyor sonuçta :D Maske takmak emin olun hastane de o solunum cihazını takmaktan daha güzel onu ora da ki kişilerden anladım. Manzara hiç iyi değil. Nefes alamıyorsun yardımcı bir cihaz olmadığı sürece. Düşünebiliyor musunuz ? 3 hafta da hatta neredeyse 1 ay sürede atlattım. Fakat hala etkileri devam ediyor maalesef. (bel ağrısı, burun tıkanıklığı gibi.) Maske takmak cidden önemli. Detaylı anlatırsam bu. Evde olduğum için pek bir atraksiyonum yoktu. Uyuyordum uyanıyordum Oyun oynuyordum :D
Vader Darth Lord paylaştı!
Ekonomimiz bitiyor gerçi 1 sene önce bunların yaşanacağını hatta doların 10tl civarına çok yaklaşacağını söylemiştim yakında 10 uda görecek böyle giderse.

Peki bu durumdan kurtulma şansı var mı? Ne yazık ki yok. Çünkü üretim adına birşey yapmıyoruz ha yapmaya kalksak bile bunun etkisini görmemiz en az 10 20 sene sürer.

Peki anlık olarak ne yapılsa bu ekonomi yavaş yavaş düzelmeye başlar bunu tartışalım. Ben geçen baya baya düşündüm hani ekonomi bakanı olsam ve sınırsız yetkim olsa ne yaparda türkiyenin bu çıkmazdan kurtulmasını sağlarım diye tek bir yol keşfedebildim.

Öncelikle ekonomi nedir çoğunuz sadece kelime bazlı bunu duyuyorsunuz ama tam olarak anlamını bilmiyorsunuz öncelikle bunu öğrenmeniz adına bir kaç hikaye bazlı örnek vereyim.

Devletler bir mahallede kurulmuş esnaf şirketleri gibidir. Bir mahallede kurulu 4 adet bakkal düşünün. Ve bu bakkalların adı Amerika, Almanya, Türkiye ve İngiltere olsun.

İlk kuruldukları gün bu bakkallar bir araya gelmiş ve ulan biz satacaz da ne karşılığı satacaz diyorlar ve para diye birşey icat ediyorlar. Madem öyle hepimizin eşit parası olsun böylelikle herşeye eşit başlayalım diyorlar. Herkese 1000 er adet para veriliyor.

Amerika paranın adını dolar, Türkiye lira, ingiltere sterlin almanyada euro yapıyor. Yani kısaca Amerikada 1000 dolar, İngilterede 1000 sterlin, Almanyada 1000 euro Türkiyede de 1000 lira para oluyor.

Hepsi kendi ürettiği tütünü satmakla başlıyor. Her ülkenin tütün üretebilme gücü var ve tütününü satıyor. Daha sonra amerika "ulan ben bu bufaloları napicam ot yiye yiye ülkeyi hiç etti şerefsizler" diyerek bir bufalo kesim merkezi inşa ediyor. Kesilen bufaloları sucuğa dönüştürüp satmaya başlıyor.

Diğer ülkeler bakıyor ki sucuklar çok satıyor. Bizde satalım diyorlar. Ama bufalo amerikada olan bir öküz cinsi. Üretemedikleri için amerikadan satın almaya başlıyorlar. Satın alımda amerikaya para ödemeleri gerekiyor ama bu kağıt para transferi olmasın diye şöyle birşey düşünülüyor.

Senin paran bizimkilere göre 3 kat daha fazla olması gerekiyor evet ama kağıt para trafiği zor yırtılır onun yerine bir kur belirleyelim senin paranın 1 tanesi bizimkilerden 3 tane alsın deniliyor. İşte kur böyle ortaya çıkıyor. Zor olan trafiği önlemek gereksiz kağıt para basımı yapmak yerine kur ortaya cıkıyor.

Daha sonra Almanya bende birşey üretecem diyor alman ineklerinin sütünden çikolata yapiyor bunu satmaya başlıyor. İngilizler başka birşey üretiyor.

Türkiye ise hep üretileni satın alıyor. Satın aldığı için sadece satın aldığını ülke içerisindeki müşterilere satıyor ve böyle ayakta kalmaya calışıyor. Ama her geçen gün ana parasını diğer ülkelere vermek zorunda kalıyor buda parasının değerinin git gide düşmesini sağlıyor.

İşte ekonomi hikaye bazında en kısa örnek bu şekildedir.

Şimdi bunu anlayınca bizim kurtuluşumuzun tek bir yöntemi olduğunuda anlamış oluyoruz. Nedir. Dışarıdan gelecek para. Yani bizim diğer ülkelere birşey satmamız lazım. Bu sattığımız şey toprak olmaması lazım üretilen birşey olması lazım. Yada bir hizmet. Çünkü toprak satarsak o sattığımız şeyden bir daha gelir kazanamayız tam tersi kime sattıysak oradan o andan sonraki kazanımları ona devretmiş oluruz. Türk Telekomda bunu yaşadığımız gibi.

Peki ne yapılabilir? Varsa sizin düşünceleriniz bunlarıda okumak isterim ama bana göre tek bir yol var.

Kıbrıs gibi yada Amerika daki Las Vegas gibi bir şehri örneğin Antalya yasaklardan arındırıp eğlence ve kumar merkezi yapıp tamamen yurt dışından gelecek turizme pazarlamak çok büyük bir fayda sağlar.

AKP bunu aparsa çok büyük eksi alacaktır ne oldu müslümanlık vs gibi ama bunun içinde ülke vatandaşlarının herhangi bir şekilde kumara dahil olması yasaklanabilir ve sadece çalışmalarına izin verilir.

İyi bir reklam ve hizmetle pazarlandığında 1 sene içerisinde arap şeyhlerinden milyonerlerine, avrupalısına rusuna kadar çok büyük hacimde turist olacağını düşünüyorum.

Birde bu sistemi sadece sezonluk değil yaz ve kış olmak üzere hiç bitmeyecek bir eğlence sektörüne dönüştürüp hem bölgeyide kaldırmak hemde türkiyeyi sıcak parayla tanıştırmak olacaktır.

Bunun harici hiç bir yol kısa zamanda ekonomiyi düzeltebilecek bir mucize yaratamaz diye düşünüyorum.
Gizlenen 73 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
şeriatın gelmek üzere olduğu bir ülkede kumarhanelerin yasallaşması çok zor, ülke olarak çözümü bilmemde kendi çözümüm avrupaya gitmek çünkü bu millete bir şey anlatılmıyor
emrecsmsk avrupaya gittiğinde avrupa seni ah türk gelsede yaşam şartlarını 5 e katlasak diye beklemiyor :) daha kötü bir hayata sahip olursun buradakinden.
emrecsmsk pratik makul bir çözüm aslında kumarhane bende hep düşünürüm kumarhanelerin böyle bir getirisi olabilir diye ama evet şeriat diye can atan, ne istediğini bilmeyen bir toplum var iken söz konusu bile olamaz muhtemelen.

Bu kadar kısa vadede çözebilecek bir çözüm gelmiyor aklıma ama 2023'cülerden değilse Bor Madenine aklım hep takılmıştır. %70lik bir rezerv az değil. Bir şeyi pazarlamanın en iyi yolu hep buna ihtiyaç duyulduğunu göstermektir diye düşünüyorum. Solunum cihazları, askeri endüstri ürünlerini hızla üretmekten övünen bir grup insan var ülkede. Bor'un işlenmesine yönelik bir çalışma var mı yok mu bilmiyorum hiçte duymadım. Bizim pazarayabileceğimiz birşey ihtiyacımız var. Sağa sola bir kaç Atak Helikopteri, Ejder Zırhlı Piyade aracı ile yetmez bu iş. Askeri endüstrisi düşük ülkelere elimizdeki şeyleri kakalamamız lazım.

Ortadoğu ve kuzey Afrika'daki ülkelerde İnşaat sektörlerine girmek de bir başka bir fikir.

Özel sektörün desteklenir Casper, Arçelik gibi firmaların çoğalmasının desteklenmesi lazım. Oyun sektörü olarak Türkiye fena bir pazar değil. Taleworlds gibi firmalara destek verilip bu tarz yeni şirketlerin kurulması önüne teşvikler gelebilir. Ama ne olursa olsun kısa vadede bir iyileşme için ne gerekli, nasıl olur hiç bilmiyorum.
Vader Lordum ben birkaç tane bilgisayar mühendisi adamın youtube kanalını görmüştüm adamlar Amerikadaki şirketlere cv verip mülakata giriyorlar, iş sözleşmesinde ise birçok masrafını karşılıyorlar iyide maaş veriyolar, adam gayet rahat olduğunu söylüyo yanlış mı bu bilgiler?
Vader vasıfsız gitsem belki dediğinizde haklısınız ama ben de bir mühendislik öğrencisiyim stajımı avrupada yapıp tutunmaya çalışıcam. Verdiğim hizmetin karşılığı olarak yaşam kalitemi arttıracaklar, yani kazan kazan durumu yoksa dediğiniz gibi türkler gelsinde yaşam şartlarını 5e katlayalım diye bir durum yok :)
emrecsmsk türkiye de hangi universitede mühendislik eğitimi alıyorsun? Çok açıkça söylüyorum o universitenin adı Boun, Metu, Bilkent yada Koç değilse vasıfsız olarak gideceksin.
Benim bi fikrim yok ama bir şey demek istiyorum. Bence ülkenin PR çalışmalarına para harcanmalı, bu yapılmalı yani. Ve turizmden emlağa, yatırımcısından, gurmesine ne bileyim bir çok alanda sürekli bu aşılanmalı ki şu üstümüzdeki kiri bi silkeleyelim. Özünde çok güzel bir ülkeyiz her anlamda ama yazık oluyor cidden çok üzülüyorum.
Bende geçen aynısını düşündüm, tarımda dededen kalma tohum yasakmış hatta satımı hapis ve para cezasıymış ilk bunu kaldırırım çünkü ithal ettiğimiz tohumlar hem toprağı bozuyor hemde sadece 1 ürün veriyor seneye tekrar almak zorunda kalıyoruz. Çiftçiye desteği artırırım, mazotu ucuzlatırım. Tarımdan bayağı kar elde ederiz.

Yazılıma, oyun yapımına desteğin artması lazım son 10 yılda yapılan destek 40 milyon tl miş. Oyun yapıp satsak bi pazar yakalayabiliriz.

Çocuklara ülke için ne yapılabilir sorardım, hiç düşünülmemiş şeyler çıkarabiliyor çocuklardan.
Vader bilgisayar mühendisliği okuyorum malesef dediğiniz gibi üniversite eğitimim çok yetersiz ama ipin ucu benim elimde. Burda şöyle bir avantajım var her türlü bilgiye internetten ulaşabiliyorum. Türkçe kaynaklar yetersiz ama ingilizce bilmek her kapının kilidini açıyor.
Vader O zaman ya inek ol ya da sürün hesabı ha :D
ahguloglu bu söylediklerinin hepsi 10 sene sonra etkisi gözükecek şeyler. ve ekonomi bu haldeyken mazotu ucuzlatmak anlaşmaları bozup ithalatı durdurmak ekstra ceza ve küfletler bindirecek ve daha da kötü bir ekonomiye düşmemizi sağlayacaktır.

Kısaca söylediklerini yapmak şuanda delilik olur
emrecsmsk bilgiye internetten ulaşıyor olman yada ne kadar araştırmış olmanın bahsettiğin şeyde sana hiç bir katkısı olmayacak. bir yere iş görüşmesine gittiğinde kimse senin internetten ne kadar araştırdığına bakmaz. o yüzden hayal kuruyorsun.

iş görüşmesinemi gittin yurt içi yada yurt dışı tek soracakları ve bakacakları şey diploman ve hangi uniye ait olduğu.
Önce en kolaylarından başlanılmalı.
Bu anlattıklarımdan önce bence yatırımcının Türkiyeye gelmesi için yasama yürütme ve yargının bağımsız olması lazım. Bunu bilen uzmanlar tarafından önce anayasal reformlar getirilmeli. En başta başkanlık sistemi kalkmalı.

1-) Milletvekili maaşlarını indiririm. Devlette yapılan israflar neyse onları bitiririm. Makam aracı kiralamaları en başta.

2-)Dediğiniz gibi turizm açısından kumarhane fikri çok mantıklı.

3-)Tarım ve hayvancılık. Çiftçiye verebildiğimiz kadar destek verilmeli. Bakın bu ülke şu an 99 yıllığına toprak kiralıyor.
https://trthaber.com/m/.../m/
Bu tarz olayları kesinlikle bitirmek lazım.

4-)Hapiste olan bir sürü insan var. Ağır suçlular bir işte çalıştırılmalı. Kazandıkları gelir tamamen devlete ait olmalı.

5-) Enerji. Aslında tepki alabilirim ama ben kısa vaadede nükleer enerjiye uzun vaadede yinelenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması taftarıyım. Tabi çok dikkat edilmesi lazım. Havai fişek fabrikasında patlama olan yerde mantıksız gözükebilir ama. Nükleer enerji güvenlik prosedürlerine uyulursa en karlı ve en temiz enerji çeşidi. Bunun yanında güneş enerjisi için güneş panelleri, pilleri vs. çok önemli. Ülkedeki gençler ne güne duruyor. Güneş pilleriyle ilgili bu konuda teknolojik olarak kim ilerideyse eğitim almaları için bunları istedikleri yere gönderirim.

6-)Sürekli yabancı yatırımcı diyoruz ama kendi ülkemizdeki girişimcilerimiz(genç,yaşlı farketmeksizin) için vergi düzenlemesi getirilmeli kesinlikle. Millet vergiden kaçınmaya veya kaçırmaya değil vergi vermeye teşvik edilmeli. Belirli bir sınıra kadar gelir vergisi alınmamalı. Amerika da böyle diye biliyorum. Global ticaret açısından teknolojik olarak 1-0 geride başlamamalıyız. Bir şekilde paypal ile masaya tekrar oturulmalı. Türkiye'deki bir insanın dünyadaki herhangi birisiyle ticaret yapmasını engelleyecek her türlü unsur ortadan kaldırılmalı.

7-)Bunun gelişmişlikle bir alakası var mı bilmiyorum ama halkçı damarım beni bunu yapmaya itiyor. Ülkedeki öğrenciler için mümkünse 1. sınıftan üniversite sona kadar (gerekirse master doktora bile dahil edilsin) devlet destekli online bir eğitim platformu kurulsa çok güzel olur. Eba diyebilirsiniz ama ondan kat kat daha iyisi yapılabilir.

Daha aklıma gelirse yazarım.
Vader Geçenlerde Yıldız teknik matematik mühendisliğinden bahsetmiştiniz gerçek yazılımcılar ordan çıkıyo ve önü açık diye. Oranın diploması yurtdışında geçer mi? Veya Türkiye'de iyi bir maaşla çalışılabilir mi?
Vader bu konuda farklı düşünüyoruz. İnsanların ne yapabileceğine bakıyorlar artık diplomasına değil. Tabii ki diplomaya önem veren şirketler var fakat çoğunlukta değil.
krazee diploma sadece işe sokar gerisi sende. Çok iyi diplomalı olup 1 ay sonra işten çıkarılan çok fazla kişi var. Yada yetersiz diplomalı olup çok iyi mevkilere gelen.
emrecsmsk universiten bitince konusalım. Bakarsın o zaman iş başvuru yapınca kaç şirket geri dönüyor gel görüşelim diye yada dönmüyor o zaman daha iyi anlarsın. Düşüncelerin bir önemi yok çünkü gerçekler var.

Ben bile coubun ilk zamanlarında yazılımcı ararken diplomadaki universiteye bakıyordum. Hangileriyle görüşüp görüşmeyeceğime ona göre karar veriyordum. Bunlar gerçekler sen kendini kandırmaya devam edebilirsin.
bir işte 10 kişilik kontenjan varsa 1000 kişi başvurur bu 1000 kişi arasında başvurulardaki hangi universiteden mezun olduğuna, daha önce hangi şirkette çalıştığına ve hangi projelerde yer aldığına bakılır.

sen daha yeni mezun olcaksın yani geçmişin yok eksi. seni o 10 kişiye dahil etmek amacıyla görüşmeye cağırmam için çok ama çok iyi bir universite diplomasına sahip olman lazımki sekretere döneyim şunu diyeyim.

"x kişiyi arayın haftaya çarşamba gelsin bi öngörüşme yapalım"

Bırak işe almayı sadece ön görüşmeyi hakedersin o diplomayla. Buda yoksa aranmazsın bile. Bunlar hayatın acı dolu gerçekleri.
Şimdiye kadar aşağıdaki meslek dallarında belki 500'e yakın kişiyle İnsan kaynaklarının da yöneticisi olarak iş görüşmesi gerçekleştirdim.

Dijital Pazarlama yöneticileri uzmanları, sosyal medya yöneticileri uzmanları, seo uzmanları, frontend ve backend programcılar, grafik tasarımcılar, satış yöneticileri, pazarlama yöneticileri, insan kaynakları uzmanları, muhasebeciler, satış danışmanları, içerik yazarları, metin ve reklam yazarları vs vs.

Kariyer.net gibi sitelerde verdiğimiz ilanlara gelen başvuruları tek tek incelemiyoruz. Bir ilana 500'e yakın ya da üstünde başvuru gerçekleşiyor nasıl hepsini inceleyebiliriz. Bunun için zaman yok. Yöntem olarak tüm ik personeli kariyer sitelerinde filtreleme yaparlar.

İşin mahiyetine göre, aranan olmazsa olmaz özelliklere göre filtreleme yapılır. Bizim işimiz gereği tamamen uluslararası marketing yaptığımız için aradığımız olmazsa olmaz özellik yabancı dil bilgisinin ileri seviyede olmasıdır. Bu gözler dandik özel apartman üniversitelerinden ingiliz dili ve edebiyatı okuyup ingilizce konuşamayan yeni mezunlar gördü. O yüzden eğer dil bilgisi çok önemliyse iş için spesifik olarak eğitimi belli olan üniversiteleri tercih ederiz örneğin İstanbul Üniversitesi gibi. (edebiyat fakültesi belirli bölümlerde çok iyi)

Zaten ingilizce dil bilgisini ileri seviye olarak bir filtreleriz bakarız ki 500 başvuru varsa sayı en az 5'te birine düşer. Kaldı mı elimizde 100 kişi. Sonra vereceğimiz paraya uygun istediğimiz yaş filtrelemesini yaparız. Genelde 29 yaşın aşılmamasını isteriz. Kaldı mı elimizde 40-50 kişi. Sonra işe yakın olsun, gelip gitmesi uyum sağlaması kolay olsun deriz işe yakın ilçeleri filtreleriz kaldı mı elimizde 15-20 kişi. Sonra anahtar kelimeler devreye girer. Az çok alan hakkında, kişinin yapacakları hakkında bilgi sahibi olduğumuz için program bilgisiyse program bilgisi ya da alanda hakimiyetini belirliyen anahar kelimelerle filtreleriz kaldı mı elimizde 10-15 kişi.

Sonunda da tipini beğendiğimiz 5-7 kişiyi görüşmeye çağırırız. Devran böyle döner özel sektör işe alımlarında maalesef.
dediğiniz gibi lordum ülkeleri bir şirket gibi düşünmemiz mantıklı olan artık dünyada üretim yapan kazanıyor.
babam toptancılık yapıyor başkalarının ürettiği ürünü satmak için onlardan çok çaba sarf ediyor ama yine de üretici kadar para kazanamıyor.
aslında döviz in yüksek olması yerli yatırım için fırsata dönüşebilir. yurt dışından satın alınan ürünün muadilinin üretimini yapsak bir şekilde markalaşabilsek bunun geri dönüşümü bize çok iyi olur.
lordum dediğiniz gibi olabilir fakat zamanında anayasama mahkemesi "yabancıların erişebildiği hizmete Türk vatandaşı da erişebilmelidir" diyerek kararı bozdu. Bence bahis sitelerine casino seçenekleri ekleyerek uluslararası kalitede yasal siteler yapmalıyız.
Paradox katılıyorum ben tekstil üzerine bilgim olduğu için ondan örnek vereceğim. Türkiye tekstil konusunda çok güçlü bir ülke ama istisnalar hariç sadece fason olarak çalışıyor. Markalaşabilse bu üreticiler birçok yönden kendi değerlerini yükseltecekler ama bu markalaşma olayları garanti olmadığı için insanlar garanti parama bakarım diyor.
orkuncanz :) biz paranın turkiyeye gelmesi lazım derken sen internet sitesi diyorsun. İnternet sitesi kurudğunda hangi ülkede oynanıyorsa o ülkede şube açıp o ülkeye vergi vermek zorundasın.

Neden tayyip tüm sosyal medyası youtube u falan burada şube açacak diye diretiyor sanıyorsun. Ne anladım o işten?

Kumardan para kazanmayacağız o sadece hafif bir kısım önemli olan turizm adamları buraya getirdiğinde yatacak yere, yemeğe etraftaki esnafa ülkeye her anlamda para bırakacak :)

Allahtan maliye bakanı değilsin nasıl bir mantık o :) Yada şeyi merak ediyorum bu öneriyi yaparken cidden bunları düşünmüyor musun halk olarak bilinçlenmek lazım.
kursat211 vekil maaşları çok büyük bir konu. Bence olabildiğince yüksek tutmak bazı şeylerin önüne geçiyor. Yani o adamı doyurmazsan elindeki yetkiyi doymak ve daha fazlası için kullanmaya başlayacaktır.

Rüşvet artacaktır. Devletin belirli konumunda olan kişileri maaşla doyurmak emin ol hazinen yıl sonunda daha az fire vermesine yol açar.

Adamlar tek imzayla birisini zengin edebiliyorlar düşük maaş alan bir yetki sahibi bunu değerlendirecektir. Emin olabilirsin bunlar sosyalist devletlere falan bakarak çok kolay örnek alınabilecek hususlar.

Ukrayna mesela rüşvetsiz hiç birşey yapamayacağın bir ülke. Azerbeycan keza aynı. Azerbeycan türkü baya mevcut sitede görürse onlar belirtin ülkelerinde rüşvet vermeden birşey yapabiliyorlar mı? Yada durum değiştimi açıklasınlar.
Çok saçma gelebilir ama krizi fırsata çevirebiliriz örneğin lira değersizleştiği için diğer ülkelere göre ucuz işcilik ortaya çıkıyor hatta şu saatten itibaren çine göre işcilerimiz daha ucuza çalışıyor. Dışarıdan yatırımcı çekilebilir ve senin dediğin gibi ülkemizin turistlik yerlerini güzel bir reklam ile tanıtırız. Zaten burada tatil kur fiyatından dolayı tatil ucuz ha birde dışarıdan pahalıya aldığımız malları burada üretebilirsek burada üreterek paramızın dışarıya çıkmamasına sağlarız. Kısa vadede küçülmeye gidilebilinir yani şuanlık pahalı ve gereksiz görülen projeler durdurulabilinir. Ayrıca şuanda doğu akdeniz sorunu var geçmiş sorunları bir kenara bırakıp İsraille anlaşırsak o krizde ortadan kalkar.
aynen haklısınız diz hemen çözüm önerisi istemişsiniz şu an yapmak saçma da mazotun çiftciler için ucuzlaştırınca neden iç savaş çıkıyor ?
MrStark zaten ülkelerin geçmiş sorunu falan olmaması lazım ülkelerin çıkarları vardır. Türkiye'nin İsraille kuracağı her dostluk Türkiye'ye yarayacaktır. Her zaman bu böyle.

Yok filistinmiş yok bilmemneymiş geçin abi bunları. Lübnan falan diyoruz da Lübnan daha geçen Ermeni soykırımını tanıdığını ilan eden ülke değilmi.

Ermeni soykırım kelimesini dahi hiç bir zaman tanımayacağını söyleyen ülke ise İsrail değil mi?

Ben anlamıyorum şahsen. İsrailin yanında olmamız ülke olarak ciddi anlamda çıkarımızadır.
ahguloglu 3 Sene önce yerli traktör gibi bir şey görmüştüm seçimlerden önce orada 1 liraya 1 saat enerji yakan traktör modelini tanıtmışlardı. Traktör elektrikliydi çiftçilere mazot indirim yaparak zarar edeceğine devlet uzun vadeli çözüm için bu yönteme başvursun. Madem elimizde böyle bir teknoloji var çiftçilerimize ucuz fiyata verelim bu traktörleri hem devlet zarar etmesin hem çiftçi zarar etmesin.
MrStark aynen o traktör hiç çıkmadı ama toggdan da aynı performansı bekliyorum
ahguloglu ben iç savaş çıkar demedim kim dedi okumadım fakat öyle birşey yapmak herkesi tarımcı yapar bir noktada.

Ayrıcalıklı fırsatlar bir kısma yaptığında diğer kısım anında o kısmın maskesini takıyor üstüne. En ufak örnek Türkiyede yatın varsa bu yatı limana çekmenin vergisi çok ama çok fazladır. Örneğin 50 metrelik bir motoryata sahipsin senelik en az 70.000 tl vergi ödemek zorundasın istanbulda herhangi bir limana parkedilmek için.

Ama türk bayrağı değilde farklı bir ülkeye ait bayrak flama taşıyorsan 0 tl vergi ödersin. Yabancılara bu hak tanındı fakat bizim türkler ne yaptı amerikan konsolosluğuna başvurup onların bayrağını taşımak için izin istiyorsun.

Eğer olurda bir savaş çıkarsa o savaşta tüm amerikan flamalı yatlar amerikanındır el koyabilir bunun harici hiç bir sorun yok senin malındır. Ve vergi ödemezsin.

İstanbul fenerbahçe yat limanına bir göz atarsan ünlüsünden ünsüzüne herkesin yatının arkasında amerika bayrağı görürsün.

Bu hesap. Çiftçiye mazotu indirirsen 10 metrekare bahçesi olan ve 2 elma ağacına sahip herkes çiftçi olacaktır.
Örneğin Mursi diye bir adam vardı sırf bu adam geçmişte sevildiğinden dolayı Mısır ile anlaşmaya varmadık. Mısır şimdi gitti Yunanistan ile anlaşmaya vardı. Madem Mısır fırsatını da kaçırdık şuanda çıkarlarımız için İsrail ile anlaşmamız lazım
Saf iyilik saf kötülük yok zaten olsa herkes onu seçerdi ama ankara kadar toprağı olupta tarımla geçinen ülkeler var, başkaları yapabiliyorsa bizde yapabiliriz hatta tarımı en etkili kullanan ülke olarak amerika başı çekiyor.

Bide aklıma geldi belediyedenin kullanımıdaki gereksiz araçları satılabilir bir araç 200.000 olduğu düşünülürse güzel bir para çıkar.
Şu an için Türkiye'de makro ekonomik çözüm yollarından biride laffer eğrisinin ispat ettiği gibi vergileri düşürmenin istihdamı arttırabileceği tezini uygulamaktır. Tabii kamu harcamalarını da düşürmezsek bütçe delik deşik olur ki bu kamu harcamalarını düşürme olayı da bize uymaz, oy sübvansiyonu uygulanıyor ülkede baştakiler bu kardeşinize oy verin nasıl uğraşıyorum lobilerle demekle, aç kapa ayasofya falan da kurtarmaz yani.

Bu laffer abimiz bir dönem amerika'nın jön başkanı olan ronald reagan'a danışmanlık yapmış arz yanlı iktisat okulunun temsilcisi bir abimiz. Der ki halk ağır vergiler altında eziliyor başkanım, bakın burası çokomelli, gelin şu vergileri düşürelim, üretici üretmiyor çoğu vergiye gidiyor diye marjinal maliyetin marjinal gelire eşit olduğu nokta vardır o eğrinin tavan noktasına kadar vergiyi etkin bir şekilde toplayabiliriz sonra her şeyde olduğu gibi azalan verimler kanunu devreye girer ve ürettiğimin zaten çoğuna devlet çöküyor diye üretim olmaz, meritokrasi olmaz, arz olmaz, talep olur mu arz olmadan der, say kanununa selam çakar tabii keynesyen iktisatçılar şok. Demir leydi Thatcher da aynı dönem bu politikaları uygulamış mesela.

Tabii onları taklit eden ülkemizde Özal'ımız vardı eskiden. Onun döneminde serbest piyasa ekonomisine geçişin 24 ocak kararlarının temelleri atıldı ama denetim sistemindeki yetersizlikler ve toplumun yapısına özgü sebepler, misal hayali ihracatların ortaya çıkması, falan filan gelişmiş ülkelerde uygulanan bu politikasının Türkiye'de kötü bir taklidi olarak literatürde yer aldı arz iktisadının çözümleri.

Benim fikrime gelince ben kamusal seçiş ekonomisine daha yatkınım. Hatta Anayasal iktisat. Seçtiğimiz politikacılar birer devlet memurudur. Kafalarına göre, oy beklentisi içinde harcamaları istediği gibi yapamazlar. Tabii bizim genlerimizde itibardan tasarruf olmaz anlayışı olduğu için bisiklete binen başbakanlar hiçbir zaman olmaz bu ülkede köklü bir zihniyet değişimi olmadıkça.. Anayasal zeminde belirli harcama kısıtlamaları halkın yararına ve refahına göre düzenlenmesi gerekiyor bu görüşe göre. Milli gelirin yüzde bilmem kaçı kadar borç yapabilirsin, denk bütçe ilkesi vs. denir. Yani mali anayasa anlayışı. Geleneksel ve genel kabul görmüş ilke ve kurallar oluşturur. Çünkü; seçmenler “Fayda Maksimizasyonu”, siyasal partiler “Oy Maksimizasyonu”, bürokrasi “Bütçe Maksimizasyonu”, çıkar ve baskı grupları “Rant Maksimizasyonu” peşinde koşarlar.
ahguloglu bak şimdi buda çözüm değil 1 araş 200.000 tl olsun hadi. 1 kişinin aylık minimum maaşı 2.000 tl.

1 araşla 100 kişinin 1 aylık maaşını kurtarabiliyorsun. Ne kadar araç var anlık çözüm bu 1 aylık türkiyeyi bile kurtaramazsın.

Ama gelen turistin 1 günde harcayacağı para 1 kişinin 1 aylık maaşına denk gelebilir.

O yüzdfen kadar çok turist ülkeyü o kadar çok kalkınmaya yeni iş sahaları oluşturmaya ve gelir seviyesini artırmaya yöneliktir.

Dubai senelerdir bunu yapma peşinde çünkü petrolün elinde sonunda biteceğin biliyor ve turizm kenti yaratıyor.
Bence en başta maliye bakanının ve AKP yönetiminin değişmesi gerekiyor. Ekonomideki dengesizlik ve ülkedeki adaletin kontrolü Büyük bir güvensizlik yaratıyor ve yatırımcılar haliyle buraya yaklaşmıyor. Biz yurtdışına mermer ihracatı yapıyoruz bundan 10 sene önce Fransa, İspanya ve İngiltere ye ihracat yapabilirken şu an sadece Filistin, Suriye ve İsraile satış yapabiliyoruz.

Daha sonrasında ise anlık bir çözüm aklıma pek gelmiyor. Tarıma yapılacak yatırımların mantıklı olacağını düşünüyorum.
Kenevir işine girse Lordum Türkiye de ki kenevire elverişli iller bence iyi para gelir diye düşünüyorum.
Mesela THC ve CBD, kanser, şeker ve Alzaymır için, MS için harika bir önleyici, tedavi ediciymiş. Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak diyor ama ? bence bir araştırılması gerek
Doymuyolar ki lordum nereye kadar vereceğiz. Bu ülkede daha zengin olmak için milletvekili oluyorlar zaten. Bir işe yaradıkları da yok hepsi projelerin gerçekleşmesi için parti başkanları ne diyorsa düşünmeden evet veya hayır veren tipler. Ne zaman bir milletvekilinin partisinden bağımsız bir fikir belirttiğini görsem partiden ihraç ediliyor. Şu an en somut örneği cemal enginyurt. bu adam sabah akşam akpyi, cumhur ittifakını övdü ama sonrasında tarım bakanını eleştirdiği için partiden ihraç edildi.


Açıklamamıda yaparım. Milletin vekili olmak istiyorsan önce kendin fedakarlık yapacaksın yoksa tekmeyi koyarım hepsine. 80 milyon adam var nasılsa. ükede dürüst adam illa ki vardır. En kötü daha az çalan adam gelir. Şu an milletvekillerini geçtim rektörler bile korkunç harcamalar yapıyor(bkz: https://tr.sputniknews.com/turkiye/...ferrari/&
Bunları yapmalarının önünü kesmek için gerekirse yasa bile çıkartırım.

Sonra yurtdışındaki vatandaşlarımıza da seslenirim.

Biz böyle bir yola girdik elini taşın altına koyması gereken tüm kişilere, kurumlara gereken düzenlemeleri yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Sizlerinde ülkeniz için elinden geleni yapmasını rica ediyorum ülkenize dönün diye açıklamamı yaparım. Beyin göçünü durdurmak için en yüksek maaşı bu adamlara veririm.

Aklıma geldikçe yine yazacağım.
Tarımsal önerilerin bize bir getirisi olmadığı bence açıkça ortada. Öncelikle tohum, evet üretemiyoruz, uretsekte satamayız. Tohum olayı uzun zamandır lisanslı bir şekilde devam etmekte ve tüm genetik özelliklerini sunmadan hiçbir tohuma kimlik verilmiyor. Biz bunu yapamadığımız içinde dışarıdan alıyoruz çünkü almak tohum yapmaktan çok daha kolay. Kaldı ki yaptık, tarım zahmetli bir iştir. Turkiyede mazot fiyatını geç makineleşme bile yeterli değil, çoğu toprak sahibi bu uğraşı vermek yerine satıp büyük şehirlere gelip çok daha kolay yoldan para kazanmak istiyor. E bireysel olarak düşündüğünde haklılarda.

Lordum dediginiz şey mantıklı ama maalesef bunu Türk halkına anlatamazsınız. Ciddi anlamda söylüyorum bunu yapabilecek tek parti akpdir çünkü adamlar her türlü şeyi yapıp bir şekilde bize bunu kabul ettirmeyi başardılar. Bunu da yapsa yapsa onlar yapar ama sonucu nasıl olur? Yine bir takım insanlar onları koşulsuz desteklerken bir diğerleri bunu "hani islam, hani yasak?" şeklinde eleştirir ve siyasi bir kaos yaşanır her zamanki gibi. Ya da diyelim bunu chp gibi bir parti yaptı bu seferde akp taraftarları "bu dinsizler ülkeyi ne hale getirdi" diye ayaklanirlar ve aynı şeylerin bir versiyonu yaşanır.

Ben Türkiyenin yükselebilmesi için siyasi etkinin ortadan mümkün olduğunca kalkması gerek olduğunu düşünüyorum. Yukarıda birinin söylediği gibi bağımsız bir yasama süreci ve mümkün olduğunca özelleştirme.
Yerli girişimcilere destek ve bir şekilde markalaşma. Herkes çok daha kalitelisi dururken bile kalıplaşmış belirli markalara elini uzatırken Turkiyenin gıda, hayvancılık, tekstil gibi öne çıkan sektörlerinde markalaşma yapılması gerek. Bunun içinde iyi bir reklam çalışması. Ama bu dediğiniz gibi kesinlikle kısa süreli olaylar değil. Bende zaten Turkiyenin kısa sürede asla toparlanamayacagini düşünür haldeyim.

Kesinlikle yenilenebilir enerjidense nükleere ağırlık verilmeli. Santraller ivedilikle bitirilip aktif duruma getirilmeli. Güneş enerjisi için iyi bir yasa çıkartılıp tarım arazilerinin kullanılması engellenmeli, çatı panelleri için uygun koşullar sağlanmalı ve ülkenin boş arazilerini işgal etmektense çatı potansiyelleri kullanılmalı, gerekirse devler desteğiyle 70m+ rüzgar türbini fabrikaları açılmalı, üretilmeli.

Açıkçası bize bir inkılap gerektiğini düşünüyorum. Yıllar önce Mustafa Kemal nasıl yaptıysa devlet eliyle ve halk yardımıyla bir kalkınma sağlanmalı.

Bu ülkeden kaçmaya çalışan genç nüfusa tutunulacak bir dal verilmeli. Yoksa zaten kısa sürede ne olacağını bilmem ama uzun vadede ülkedeki gençlerin gidebileni yurtdışına gitmiş, gidemeyeni de oraların hayranı olacak. Ve zaten şu an neredeyse o durumdayız.
kursat211 bunun böyle olmasının sebebi vekiller yada akp değil. yada herşeyi geçtim akpnin veya erdoğanın bu derece diktatör olmasının sebebide erdoğan değil.

birşeyin doğru yada yanlış olduğunu ona verilen tepkiler belirtir. Abzürt bir örnek ama ben iç çamarı dahi giymeden sokağa çıkarsam insanlar bana hoş bakmayacaktır ve tepkiyle karşılaşırım bu karşılaştığım tepki yaptığım hareketin yanlış olduğunu bana öğretir. Belki dayak da yerim daha da iyi kavrarım yanlışı değil mi?

Yada gayet özenli bir şekilde bakımlı çıksam insanlar iyi olarak bana bakacaktır yada yakışıklı bulup ilgiyi artıracaktır buda ne kadar doğru bir hareket içerisinde olduğumu bana gösterir ki buna devam ederim.

Bu örnekten yola çıkarak Tayyip ne yapsa destekleyen %50 den fazla bir Türkiye var. Birisi tayyiple farklı düşünürse tayyipden önce bu kitle o kişiyi fetöcü ilan ediyor ve partiden atılmasını istiyor.

Doğal olarak Erdoğana verilen destek erdoğanı herşeyi en iyi ben biliyorum piskolojisine sürüklüyor. Erdoğanı biz yarattık ve yine biz şikayet ediyoruz. Buna bence hakkımız yok.

Erdoğan bizim tüm halkın gerçek olan yansıması. Biz kötüysek oda kötü. Biz iyiysek oda iyi.

Şikayet ettiğimiz şey tamamen kendi yansımamız o zaman kendimizi değiştirmemiz lazım çünkü erdoğan senelerin ona verdiği güç ve destekle bu noktada bu halde.

İnsanlar hakettiği gibi yönetilir sözünün gerçek anlamıda bu. Sen neysen seni yönetende odur.
Vader Evet dediğiniz gibi insanların gerek çevresinden gerek ailesinden öğrendiği hassas değerler var. Bana göre bunlardan birisi din diğeri milliyetçilik. Bunlarda yavaş yavaş kırılıyor bence. Bakın mansur yavaş seçime girerken su sayaçlarını pkklılara okutacaklar diye söyleniyordu. Akp "milliyetçilik" kalkanını kullanabildiği kadar kullandı. Noldu kaybetti. Çünkü insanlar cebinde para olmadığını geç de olsa anladı. Akp de şu anda bunun bir işe yaramadığını anladılar ve kendilerinin de iktidar olma sebepleri olan din kalkanına yönlendiler. Ayasofyanın açılması gibi. Bunun da kendi işlerini kolaylaştırması için kullandıkları bir kalkan olduklarını ne zaman anlarlar bilmiyorum. Burada da muhalefete çok büyük bir görev düşüyor.

Şu an belediye meclislerinde akp çoğunlukta olduğu için belediye başkanlarını elinden geldiğince kısıtlamaya çalışıyorlar. Çünkü bakın bunlar size hizmet yapamadı diyebilmek için. örneğin:
https://birgun.net/haber/dani...dedi-309900
muhalefetin bunları bir şekilde insanlara duyurması lazım. Canlı olarak belediye meclis toplantılarının yapılması çok güzel bir adım mesela. Seçim zamanı gelince açıklamalarını yaparlar. Bakın biz bunları bunları yapmak istedik fakat önümüze böyle engeller çıktı diye. Örnek olarak yılmaz büyükerşenin bi videosu vardı onu buraya bırakmak istiyorum. şu an bakıyoruz çoğunluk chp de

Bana yetki verildiği zaman Benim bu yolsuzlukları, israfı önlemeye çalışmamın sebebi yapılacak yatırımlar için sermaye oluşturmak. Bunun içinde ülkede en işe yaramayan kısmın yani milletvekillerinin harcamalarından keserek başladım. :smilingeyes:


Edit:
video ismi=Çoğunluğu AKP’li üyelerden oluşan bir meclisle nasıl çalıştı?
Kubb
Ne demek tarımsal önerilerinin getirisi yok senyores ?

Söylediklerine katılıyorum bu arada
lrossal ? aslında tarihimize bakarsak bile Türk milleti asla tarımcı bir toplum değil. Zorunda kalmış ama bunu asla kabullenmemiş bir millet olarak görüyorum ve bu durumda da sonuç başarısızlık tabii ki. Şu an yüksek sıralamayla ziraat seçenlere devlet burs ve istihdam sağlıyorsa nedeni çözüme gitmek istemeleri ama çoğu toprak sahibi tası tarağı satıp kente göçüyor. Tarım güç iş. Eskiden agalikla vs bir otoritesi varmış derebey gibi yaşıyorlarmış ama şimdi o da yok. O yüzden bizim ülkemizde tarımı iyi bir hale getirmek için önce makinelesmek gerekiyor. Daha sanayide bile son endüstri standartını yakalayamamisken tarımda bu etkiyi görmek gerçekten güç.
Keşke yapsak keşke söyle olsa böyle olsa diyoruz ama olmuyor işte. İnsanlar kaldırdığı ürün para getirmiyor diye hibe ediyor, tarlasını yakıyor, toprağı az bir büyükse ya da değerli bir arazideyse satıyor iki ev aliyor kira yiyor. Sadece zorunda kalanlar ya da vazgeçemeyeler köyde.
Yenilenebilir enerji furyasını da o denli sevdi ki bazıları, ekilip bicilebilecek verimli tarlalarına güneş paneli yaptırıp devlete elektrik satarak para kazanıyorlar.
O yüzden şimdi tohum üretsek bile sadece tohum üretmiş oluruz. Tarımın önünü açamayız. Onu yapabilmemiz için hem makinelesmemiz hem de köye göçü, parayı topraktan çıkarma işini cazip kılmamız gerek.
Çok uzun yazdım kusura bakma, en azından ben böyle olduğunu düşünüyorum
Kubb tarımla değil hiç birşeyle uğraşcak vakit yokmuş tarihe bakınca çadırı kurduk rahat ettik demeye fırsat kalmadan göçebe hayat gücenir kalkın gidiyoruz olgusuyla karşılaşmışız :) tarihi boşver sen
Kubb Tarımsal önerilerin neden getirisi yok ?
ahguloglu açıkladım yukarıda. Vader Lordum her türlü sıkıntıdayız sanırım. Birde pandemi süreci eklendiğinde ben Türkiye'nin 20 yıllık geleceğini pek hayırlı görmüyorum. Umarım dediginiz gibi bir şekilde kalkınma yaşarız, aksini düşünmek istemiyorum
Dededen kalma tohum alım satımı yasallaştırılsın ? Kubb
ahguloglu Bu Türkiye'nin tekelinde olan bir karar değil? Ayrıca zaten en az 3 nesildir böyle devam ediyor dede falan yok ortada yani, tohum bulamazsın.
Duzenleme: 3 nesli abartmışım? 2001de bu yasallasmis. Sertifikasız bir tohumdan üretilen ürünü kanıt olmadığı halde satabilirsin ama tohumun satışı yasak. Bu tarım ürününü zaten ihraç edemeyeceğin içinde elinde kalıyor.

Ayrıca yukarıda belirttiğim nedenler dahilinde zaten şu an atadan kalma tohum bize bir fayda getirmiyor çünkü temel sorun bu değil
getirir hatta şuankinden daha çok getirir Kubb
ahguloglu ? nasıl getirecek anlatsana biraz..? Çiftçi yerli tohumla istediği kadar ekip bicsin satılamayan ürün bize ne fayda sağlar? Elinde kalan mal, tarlada yakılan ürün, depoda kalan domates bize ne fayda getirir. Lütfen açıkla.
ahguloglu :) getirmez. tarım alanında her ülke şuan zaten temelini oturtmuş durumda. sana dedenden kalma tohunu kullandırtsalar bile en fazla olacak şey daha fazla üretim yapacaksın ama satamayacaksın. satabilsen şuanda da satarsın çünkü. satamayınca bu sefer devletin üstüne gideceksin.

devlet elimizdeki malı alsın olacak. sonra devlet bu malı almaya kalkacak ve yine ekonomi zarar edecek.

tarım olayı şu dakkadan sonra bir halta yaramaz. bundan 20 sene önce düşünülüp yapılsaydı belki şuanda birşeyler satabiliyor olurduk ama şuan atı alan üsküdarı geçti.

üreterek dışarıya satabileceğin şeyler ya elektronik olabilir yada yazılım. elektronik satamazsın çünkü çin bu işe 50 sene önce planlayıp başladı biz şuan çini bu konuda deviremeyiz üstüne onlardan daha ucuza satmamızın imkanı yok. ürettiğimiz domatesi ülke içerisinde vatandaşımıza uygun satamıyoruz elektronik asla olmaz. yazılıma hiç değinmiyorum bile diğer ülkelere göre yazılım konusunda pek bi fransızız.

e ürettiğinide satamıyorsan hizmetden başka şansımızın kalmadığı ortaya cıkıyor. satabileceğimiz tek şey hizmet ve diğer ülkelerde olmayıp biz de olan ne var?

3 tarafı denizlerle çevrili bir yarım ada (türkiye) ve deniz mevsimine mükemmel derecede uygun iklim şartları yani turizmden başka bir şansımız yok.

turizm de tek başına yetmiyor çünkü artık oteller para kazanabilmek için öyle kampanyalar yapiyorlarki gelen turist otelden cıkmıyor bile yemek otelde herşey otelde. Herşey dahil satılıyor.

İşte bu durumda benim dediğime geliyoruz bu adamları hem buraya getircek hemde deliler gibi para harcatacak tek oluşum bir şehri kumar ve eğlence merkezi haline çevirmek.

Çünkü parası olan amerikan vatandaşı neden türkiyeye gelsin? Gidiyor İspanyaya, gidiyor bu tür yerlere.

Onları getirip harcatmanın tek yolu kumar, kumar, kumar ve eğlence.
ürün neden satılmasın ? organik diye millet almayacak mı (organik gene değildir) Kubb
lordum demişsinizki her ülke temelini oturttu ama ülkeler kumar anlamındada temelini oturtu, biz daha tarım yapamazken las vegas oluşturma fikri daha ütopik sonuçta bu şehirler 2 yılda olmadı, atı alan üsküdarı cidden geçmiş.
ahguloglu olm bak olayı kavrayamadın sen:) yurt dışından para lazım diyorum organik diye sen bizim insanlar almayacak mı diyorsun. sen sadece kendi cebinin derdindesin şuan.

biz ülke ekonomisinden bahsediyoruz sen cebimi nasıl doldurucam derdindesin. baştakilerden farkın yok.

yine okumadan yazmışsın bizdeki iklim ve deniz kimsede yok. las vegasa gitmektense türkiyeye gelmek çok daha mantıklı.

denizimiz temiz, okyanus değil, köpek balığı yok. dünyaca ünlü mavi bayrak plajlara sahibiz. bir insan çöle gitmektense ailesiyle buraya gelmeyi o aradada kumar oynamayı seçer.
Kumarda binlerce dolar kaybetmis ve bundan da muthis bir zevk almis biri olarak, (ickim yok, kumarim yok ayarindayim, tatillerde bi ugrar makinelerde bi kac yuz dolar kaybeder, yer icerim o kadar) sayin Vadere katilmak istiyorum, ama sonra Akgun otel onunde kendini vuranlar, mafya, siradan bir restorana giderken gaspa ugrayip bicaklanan insanlar, lalelide zorla pavyona sokulup senet imzalatilan turistler falan dolusuyor gozumun onune.
Maalesef turkiyede can guvenligi ve adaletin olmadigi bir donemde, kumarhanelerin acilmasi demek, helede kolay para kazanmayi seven bir millet icin, yikim demek olur. Gerekli guvenlik, altyapi ve mafyalasmanin onune gecilirse, kumarhane cevrelerine gerekli onlemler alinirsa, tabiiki guzel bir kazanc kapisi.

Ben guvenip kibrista bile kumar aynamadim bu gune kadar. Mesela kanadada makineden 10.000 dolar kazandim bi gun, koydum cebime otele giderken arkadan picakliyacaklar mi, gasp mi edecekler, en ufak bir korku yasamadim. Acikcasi turkiyede doviz burosuna 500 dolarla girmeye korkuyorum...Ki dolar 4 liraydi son gelisimde...

Bunlarin hepsi saglansa, durust esnaf problemimiz var. Antalya ve kemerde bugun ailecek tatile gelen insanlarin 13-14 yasindaki kizlarina musallat olan serefsiz igrenc bir kadro var, barmen olur, garson olur, dj olur. Birde kumarhane ortaminda boyle insanlari dusunemiyorum.

Ingiltere en son bu korona doneminde turkiyeden tibbi malzeme aldi, plastik onluklerin bir kolu yok, kollari kesilmemis, yarim onluk, naylon poset dolu koli...
Aynisi turkiyenin tekstil konusunda zirveye ciktigi 90larda yapildi. Laleliden bavulla alis veris yapan eski sscbli hanim ablalarla hem yattilar, hem pacasiz pantalon, dugmesiz gomlek kakaladilar. Bu tur olaylar Vatana ihanet kategorisine sokulup yapanlara analarindan dogduklari sut burunlarindan getirtilmezse, turkiye birsey uretemez, birsey satamaz. Oncelikle kaliteli insan uretilecek.

Turkiyenin uretebilecegi en onemli iki sey ise, SIlah ve Insaat olur. Silah derken parabellum degil, , gemi, tank, ucak.
Cunku turkiyede dunyanin en iyi kaynak ve tornacilari var. Saka sanirsiniz, degil. Bu gun su altina kaliteli kaynak yapabilecek insan dogru duzgun yoktur. Amerikada bunun egitimini veriyorlar donanmada. Askerlik boyunca tek gorevi bu oluyor adamlarin. Bizde Tuzla tershanelerinde bunu yapabilen adamdan gecilmiyor.Ve cok kaliteli de isler cikariyorlar. Derhal tersanelerin acilip gemi, ozellikle de savas gemisi uretimine gecilmesi gerekiyor.

Bunu yapmanin tek yolu da Israil ile bozulan arayi duzeltmek. Biz herseyi uretebiliriz, ama satamayiz. Bu yuzden israil ile, bor kullanimi acisindan bir anlasma yapip, hatta cok agir bedeller odeyerek onlara ayricalik taniyip, onlar adina silah uretimine baslamamiz gerekiyor. Bor silah sanayiinin bel kemigidir, nedense israrla turkiyede boru benzin, camasir suyu vb gibi sacma sektorlerle anmak istiyorlar. Borun en onemli kullanim alani metal sertlestirmesi. Buda savas gemileri, tanklar ve bir turlu beceremedikleri ray guns icin bicilmis kaftandir.

Gene insaat alaninda, havuzcu mutahitlerden kurtulmamiz lazim. Nukleer santal uretiminde (enerji degil, santralin kendisi) en onemli madde nedir biliyor musunuz? Beton ve bor. Ikisi de bizim uzmanlik alanimiz :) Bor radyasyon yalitimda kullaniliyor. Gene borla guclendirilmis demir iskelet ve tonlarca beton da santrallerin olmazsa olmazi. Bizse birakin bunu dunyaya satmayi, kendimiz bile yapamiyoruz, gok ovadaki santralin durumu, yeni yapilan barajlarin durumu ortada...
Tarim da da, tek sansimiz ipek, pamuk, tutun ve kenevir. F1 domatesle, israil tohumu bugdayla, hatta evleri yikip tumunu portakal bahcesine cevirsek bile, narenciye ile bir yere varamayiz bu saatten sonra. Ama pamuktan kaliteli kumaslar, ipekten tibbi malzeme ve kenevirden de, kim ne yapiyorsa ondan yaparsak, bunlar geri kalan tarimi, yani domates ve patlicani subvanse eder.
Ama gene turkiyedeki kalitesiz insan fazlaligi yuzunden, devletten aldigi destekle kilosunu 2 liraya uretecekken 1 liraya urettigi portakali turk halkina 3 liraya satmak yerine ruslara 7 liraya satan ac gozlu koylu kurnazlari, bunlari da mahveder.
Vaktiyle redditte bill gates'e bir soru sordu eleman, saatlik $20 altinda kazanan bir insana nereye yatirim yapmasini onerirsiniz diye (miktari salladim, gogillamaya usendim ama boyle az biseydi) oda Egitime diye cevap verdi.
Dune kadar tum amerikan filmlerinde hintlileri taksi soforu olarak gorurdunuz. Bugun hepsini bilgisayar uzmani ve doktor olarak goruyorsunuz. Cunku inanclarinin temeli olan kast sistemini bile karsilarina alip kaliteli insan egittiler.
Cok gec acil cozum lazim diyebiliriz, ama biryerden baslamak lazim. AKP iktidara geldiginden beri 20 sene gecmis, zaman bu kadar cabuk gecen birsey. Bugun liseden baslasan egitmeye, 8 sene sonra yetisecek cengaverler aradaki 50 senelik acigi kapatir, ustune iki tur bindirir dunyaya, saka yapmiyorum...
nebennebura şu mentionun alnı olsa da öpsem, hepsine katılıyorum valla
Bi ara müzakere yarışması yapalım karşı takımda lordum sizi bekliyorum :D
nebennebura çok güzel yazmışsın. bizim ülkede ne yazık ki çakalı çukalı bitmiyor. Vatan hainliği konusuna katlıyorum ama yine örnekler var insanlara onların geleceği ve ekonomi için bunun yapıldığını anlatırsan ve gerekli yaptırımları alırsan sonuca ulaşılabilir.

mafyalıktan bahsetmişsin o yüzden bunu devlet adı altında yapmak lazım nasılki iddiayı devlet yapıyorsa özelleştirmek demek çünkü peruya dönmek demek olur.

peru kokainin dünyaya en çok üretim sağlayan ülkesi ve dünyada en çok nakit akışının döndüğü ülke diyebiliriz. (gayri resmi olarak)

ama halk o kadar fakirki sebebi maddeyi kartellerin çevirmesi ve halkı bilerek fakirleştirmesi böylelikle halk cartellere hizmet etmekten başka şans bulamıyor.

özelleştirilirse böyle bir proje halkı fakirleştirmek ve bir kaç zengini daha fazla zengin yapmaktan öteye giilmez.

nasıl ligin geleceğini şuan tekel olduğu için ve tüm parayı o odediği için beinsport belirliyorsa o iştede mafyalaşan kumarhaneler belirleyecektir.

bu arada bor konusuna deyinmek istiyorum. bor kimyasal olarak yeteri kadar güç üretebilecek bir madde değil. senelerdir efsaneleri duyuyor birşey sanıyoruz ama işlemekte enerji üretecek hale getirmekte alacağın sonuctan cok ama cok daha zahmetli bir olay.

Onun yanı sıra almanın birası, ingilizin cini, irlanda ve iskoçyanın viskisi tüm dünyada satılıyorken bizim rakımızı tanıyan yok. şu en ufak örnek Rakı bile inanılmaz ekonomi getirebilirdi Türkiye'ye.

Yada bir Türk kahvesi.
ahguloglu munazara o, muzakere baska birsey :)

Ama ati alan uskudar ve tabani oturtmak temel prensiplerse, cok sukur bu sitedekilerin cogu bilmez ve hatirlamaz, ama turkiye kumarda cok ileri bir noktadadir. Bu gun izin versinler, Antalyadaki otellerin %90 i bir hafta icinde kumarhaneye cevrilir, makineleri ve oyun alanlari hazir bile cunku.
Bu makineleri tamir eden, ne kadar vereceklerini ayarlayan, hatta yazilim kilitli makinelerin kilidini kirip baska oyun yukeleyebilen insanlar bile var. Bir arkadasimin elektirikci kocasi vardi. Arif olsun adi. Adam lunaparktaki oyun makinelerini ve bovling salonlarindaki sistemleri tamir ediyordu. Bi gun kolejin ortaogrenim bolumunde burs kazanan cocuklarini disneylanda goturmek icin benden yardim istediler, evraklari gonderdim geldiler, gezdik tozduk. Sonra aldim bunlari burda Arcade ve bowling salonlari var oraya goturdum. Oynadik ettik, teknisyenlerden biri tanidik, gide gele tanistik elemanla. Yanimiza geldi, how are you falan derken bu elemanda sizin meslekten diye tanittim Arifi...a oylemi napiyorsun falan, arada ben ceviriyorum tabi, ama kullandigi bazi terimler var onlarda ayniyorlar birbirlerini. Arif siradan seylermis gibi anlatiyor yaptiklarini ama diger elemanin konusmasindan anliyorum dibi dusuyur. Saka degil, 5 dakika konustular, eleman gitti muduru getirdi. Mudur patronu aradi. Iki ay icinde elemana E2 vizesi cikarttilar, yillarca bunlarla calisti.Burdan Las Vegasa gecti. Simdide kanadaya yerlesti. Bu arada normal elemanlara cikarilan 2 vize var. E2 ve E3. E3 bir iste cok fazla uzmanlasan insanlara cikarilir. E2 ise, o uzmanlari cebinden cikaracak ordunaryusu olmus kisilere.
Turkiyede Arif gibi on binlerce insan var. Hatta belki sende bunlardan birisin, bize suan imkansiz gelen tarimdan kalkinma senin icin cok kolay. hayir domatesi ekecegiz ama domates yerine ketcap yapip satacagiz, kilosu 3 lira yerine 30 liraya denk gelecek gibi bi fikrin var belkide...Iste bu fikirlere bu insanlara gerekli ortami saglayip, cesareti, egitimi, donanim ve destegi vermek zorundayiz ilerlemek icin...

Su an latin amerikada kendi dizi ve programlarindan sonra, turk dizi ve programlarini izliyorlar. Exhatlon diye deliriyorsunuz, Acun 4 sene once brezilyaya satti onu ilk, bu gun Meksika televizyonlarinin bir numarali yarisma programi. Turkiyede baslayinca sasirdim ben hatta. Araplar da bayiliyor turk dizilerine ama yasaklandi arap televizyonlarinda.
Peki birileri gel Sayin Vader, al sana su imkanlar, netflix gibi bir platform yap, latin amerika ve araplara turk yapimlari satacagiz dese, sence bunu yapabilir mi? Ayagina bile koyar...Iste bu inslari bulup cikarmak, bunlara gerekli imkan ve destegi sunmak, bir devleti devlet yapar.
nebennebura ya off :D vakfıkebir ekmeğiyle çözsek
ahguloglu
Vəqfi kəbir Çörəyi, dadımlıq deyil doyumluqdur :)

Vakfikebir ekmeginin dandik versiyonunu burda sourdough diye satiyorlar, normal ekmegin 4 katina :)
Karalahanayi Kale diye satiyorlar, cig cig salata olarak yiyorlar.
Lahana dolmasinin patenti yunanlilarda
Dandik cevizli baklava kapis kapis gidiyor yunan festivallerinde.
Izmirde bedavaya dagitilan lokmalarin 6 tanesi 5 dolar, yunanlilar satiyor :)
Makine yagi tatinda zeytin yagi satiyor italyanlar (iyisini kendi ulkelerinde kullaniyorlar cunku) araki Taris zeytinyagi bulasin.
Sucuk ermenilerin tekelinde, ohanyan sucuklari, kapis kapis gidiyor arap ve meksika dukkanlarinda.
Yani Vakfikebirlede cozulur, cozmek istedikten sonra :) Ama sayin Vaderin parmak bastigi gibi o cok uzun vadeli bir is. Sadece prestij olarak yapilabilir bu saatten sonra.
en sonunda işin insanımızın cakalligina gelmesi alsgalshsls az önce lordumuz yazmış ya biz neyse rte de o diye, hakikaten öyle.

ahguloglu ülke içinde satılır, bunda sıkıntı yok zaten. Şuan bile organik cart curt diye neler neler satılıyor adamlarım cepleri doluyor ama bizim derdimiz ülke ekonomisini kalkındırmak ya hani? Ülke dışına satamadigin sertifikasız tohumla, o tohumdan ürettiğin ürünle nasıl ihracat yapacaksın ya da katma değer koyacaksın?
Kubb
ahguloglu ithalatın önüne geçmek için demiştir belki. öyleyse olabilir bence
kursat211 konudan uzaklaştınız bak, olay o değil. Ben mi anlatamadım bilmiyorum. Hani ihracat yapamıyorsak, dışarıya satamiyorsak o kuru ceviremiyoruz ya kendi lehimize bundan bahsediyorum.
Kendi içimizde istediğimiz kadar alim satım yapalım bunun sadece bireysel olarak o kişiye/kişilere faydası var. Devlet, millete o şehre ya da ₺ 'ye hiçbir faydası yok.

Cebini doldurmak isteyen çok kişi zaten bunu yapabilir.
Kubb Benim demek istediğim yurt dışına satamıyorsak en azından yurt dışından aldığımız tarım ürünlerinin ithalatını azaltmak. Parayı ülkede tutmak. Onu kastettim. Mesela 2017 de ithalatın 5 milyar doları tarım ürünlerine gitmiş. Bu paranın dışarıya gitmemesini kastettim.
kursat211 bu postu böyle kirletmek istemiyorum ama böyle bir şey imkansız gibi. Ülkede tarım dengesi kurmak gerekiyor öncelikle ki bu genelde belli olmayan bir durum. Bir dönem karpuzda yoğun talep varken, diğer dönem patlıcan satışları düşer, limon ekmez adam limon fiyatları artar ya da depoladığı ürünü dağıtım maliyeti karsilamayacagi için elinden çıkaramaz.
Yani ithalat zorunlu, ihracatta öyle. Ben ithal etmiyorum ya iyiyim diyemezsin çünkü illaki bir dönem bazı şeyleri ithal etmek zorunda kalırsın. Ihracat hacminde bunu karşılar nitelikte olursa o zaman olur işte.
Yani şimdi ülke de üretilen domates bitince domates yemeyelim, bu yıl kavun tutmamış ya da ananas da ithal onu da iptal edelim diyemezsin. Talebi karşılayacak arzı devlet sağlamalı tabii ki.
Ha kendimizi kapatalim, kuzey kore gibi takılalım falan diyorsanız orasını bilemem.
kursat211 hacı baba ona çare yok zamanında birşey karşılığında bir anlaşma yapmaya zorlanmışsın ve kabul etmişsin o anlaşma suresince alsanda almasanda o parayı odemek zorundasın. Bunu iptal edemezsin iptal edilemeyecek şeyler üstüne konuşacaksak zamanı boşa harcayacaz. Neler yapabilriz bunu tartışıyoruz.

Yoksa diğeride gelir Telekomu geri alalım der. Öbürü Osmangazi köprüsüne el koyalım der. Der de der. Ama imkansız.
Ekonomiyi cok iyi anlatmışsın ona takıldım ????
Kubb Tamamı demem büyük hata orada haklısın. ithalat zorunlu dediğin gibi ona katılıyorum. İthalatı mümkün olabildiğince azaltmayı kastetmiştim. Tarımdan çok anlamam o yüzden üstelemeyeceğim. Vader Tarımda da yap işlet devret mantığı gibi uzun süreli anlaşmalarla ticaret yapıldığını bilmiyordum. Kusura bakmayın.
görülmemiş şeyleride görmek lazım masraf diye yapmadıkları en basitinden enerji satışı diğer ülkelere. Getirisi yok gibi gözüksede gelişmekte olan ülkeye satıcaksın elektiriğini ( konya -akdeniz-güneydoğu basıcaksın güneş panelini, doğuyadaki enerji potansiyelli nehirlere akarsulara basıcaksın türbinleri kendi satıcaksın enerjiyi diğer ülkelere ) birşeyler üretip piyasaya yerleşmek yatırım yapmanın faydasını 10 yılda görürüz doğrudur lakin bedava gelen enerjiyi niye satmayasın ülkelere.
atcna sen Türkiye'nin kısa bir özetisin
ahguloglu olm vakfıkebir ekmeği ne alaka sdjdfahhahsadahhah
O toprağı satmak yerine toprakta yetişenleri satmak kısa vadede çok işimize yarar. Çiftçilerden mazottan vergi almasınlar mesela ya da yabancı gübre alımı yasaklansın gereken bütün olanakları kullansınlar. İki şey kısa vadede çok karlıdır bana göre. Bir tarım çünkü 1 yılda para kazanabilirsin ihraç etmesen bile ülke içinde kalır ithal etmezsin en azından. Diğeri turizm bu her zaman yaz kış farketmeden karlıdır. Burda turizmi geliştirmeleri için milyon tane şey yazarım en basitinden otellerdeki her şey dahil gibi saçma bi olayı kaldırmaları lazım. Onun dışında kumarhane fikri benim de uzun zamandır "ulan niye yapmıyolar ki" diye yorumladığım bi fikir. Devletin dini yok olsaydı iddia loto gibi kumarlar oynatılmazdı zaten. Yanına bir de kumarhane ekleyin işte ne kaybedersiniz milyon tane turist geliyo antalyaya. Sadece kıbrıs kumarhaneleri yılda 600 milyon dolar kazanıyor paraya bak. Ha çok istiyorsan kumarhaneye türklerin girmesini yasaklarsın sadece turistler girer. Sonra da kumarhaneleri açtılar millet kendini batırdı gibi saçma şeyler söyleyemezler. Bunlar kısa vadede ekonominin az da olsa toparlanmasını sağlar.
Benim fikrim; bence ülkede demokrasi çok etkin olmadığı için yatırımcılar, hükümet bizim de hakkımızı alır diye yatırım yapmıyorlar. Devletin böyle el koyduğu çok şey var. Cem uzanın mal varlığı buna güzel bir örnek.
Din ve devlet işleri ayrı olmalı. Laik bir ülke olmalı hayır yıllar yıllar önce Osmanlı yıkıldı bizim millet hala ders alamamış hala din ve devlet işleri birlikte yürütülür sanıyorlar.
Kubb ne alaka coğrafi konumu avantaja çevirmek yapılamıcak bir şey mi
atcna Türkiye zaten coğrafi konumunu avantaja çeviren bir ülke. Orta doğu-Avrupa arası enerji hatlarının aranılan elemanı, yani bunu zaten yapıyoruz ama enerjiyi öyle kovalara doldurup satamazsın. Ya hammadde satarsın, ya teknoloji satarsın ya da o ülkelerde ges res vs açarsın. Zaten afrikada çok var Türk eli ile acılan gesler.
Ama sorun şu ki Türkiye kendi enerjisinin bile yarısından fazlasını ithal ediyor. Doğalgaz ve ithal kömürden üretilen enerji, tüm bu hidro, ges, res, jeotermal ve termik santrallerde kendi hammaddemiz ile ürettiğimiz enerjiden fazla.
Bir de yap-işlet-devret ile yapılan tesislerde var tabii ki, bu da ayrı konu.
Yani sen kendi kendine yetemeyen Türkiye'nin başkalarına yetişmesini istiyorsun.

Ges dediğin şeylerin hücrelerini Çin-Almanya gibi ülkelerden alıyoruz. Res desen yine aynı şekilde çok az türbin ureticimiz var. Hidroelektrik dediğin şey de yine türbin teknolojisi demek ve bu konu tamamen Ar-ge ye dayanıyor, hassas ve önemli bir konu, bunda da gerideyiz. Yani o güneş diye tutundugun gücün arkasındaki teknoloji bizim değil. Türkiye'nin öncelikli olarak kendi üretmesi lazım ki başkalarına satabilsin.
Spectacular Sith Warrior paylaştı!
Herkese bol şekerli, sağlıklı bayramlar arkadaşlar. Bakın yolda kimi gördüm :) Kavurma istiyoruz Lordummmm
Yukarı