Birkaç ay önce bir arkadaş aynı şekilde yazmıştı sosyale. Postu bulamadım ama allahtan save almışım yazdıklarımı.
Şöyle buyur canım:
İlk başta öğrenmen gereken ve çalışman gereken ders kısmı var. Bunları hallettikten sonra da okuma, dinleme ve yazma, konuşma hususunda kendini geliştirmen gerekir. Bu işin ne yazık ki bir iksiri yok. Böyle içip de sabahına İngilizce bilerek uyanamıyoruz. O yüzden oturup başına halletmen gerekiyor. Ben şöyle bir yol izlemeni tavsiye ederim:
1- İngilizce'nin gramerini öğren. Kuralları bilmeden bu iş olmaz.
YDSpublishing gibi yayınevlerinin kaynaklarından faydalanabilirsin. (Tek başına bir öğreten olmadan çalıştığını varsayıyorum.)
Tabii ki de ekstrem "will have been", "had been doing" şeklindeki future perfect, past perfect contunious gibi konulardan/tenselerden değil de daha basitlerinden bahsediyorum. O kadar ileri seviyeyi bazı şeyleri hallettikten sonra öğrensen daha iyi olur bence. Adjective clauses, noun clauses, as if, conditionals gibi konulara kadar gelmen ilk başlarda yeterli olacaktır.
2- Gramer öğrenirken en basit kelimelerden başlayarak bir yandan da kelime dağarcığını genişlet.
İnternette seviyene uygun kelimeleri rahatlıkla bulabilirsin. Kelimeleri öğrenirken nasıl telaffuz edildiklerini de öğrenmen gerekmekte. Bu çok önemli bir konu, sakın atlama.
3- Bu kelimeleri ve gramer kurallarını seviyene uygun İngilizce kitapları okuyarak pratiğe dök.
İnternette tonla pdf var. Penguin Books, Oxford vs gibi yayıncıların kitaplarının pdflerini bulup okuyabilirsin. Zaten her kitabın seviyesi kapağında belirtiliyor. Ayrıca okumak seni dinlemeye ve konuşmaya hazırlayacak, ileride işini kolaylaştıracaktır.
4- Gelelim asıl konuya, İngilizceyi kullanmaya. Tüm bunları yaparken İngilizce yazı yazarak öğrendiklerini kullanman lazım.
Türkiye'deki çoğu insanın ağzına pelesenk olmuş bir laf vardır: Anlıyorum ama konuşamıyorum. Bunu aşmak için konuşma ve yazma pratiğinin yapılması elzemdir. Ama konuşmak daha zor, yazmak daha kolaydır. Yazmak konuşmaya göre başlangıç için daha uygun bence. Yazmak seni konuşmaya hazırlayacaktır aslında. Öncesinde yazmayı halletmek daha zor olan konuşma konusunda yükünü hafifletecek ve işini kolaylaştıracaktır. Ayrıca konuşma pratiği yapacak insan bulmak da zor maalesef. Ve nasıl yazma pratiği yapabilirim diye sorarsan da İngilizce günlük tutmak ile başlayıp ilerlemeni tavsiye ederim.
Artık bir yerlere vardıysan işin zorlaşacak. Eğer akıcı ve doğru bir şekilde kitap okuyabilmeye, okurken ne okuduğunu anlamaya başladıysan (bilmediğin ekstrem kelimeler hariç), gündelik hayatta kullanılan ortak ve genel kelimelerin hepsine hakimsen (İngilizce'de en sık kullanılan 1000 kelime diye google'da aratabilirsin) ve güzel, doğru cümlelerle hızlı bir şekilde yazı yazabilmeye başladıysan artık bundan sonraki adımlar biraz değişecek.
5- Artık grameri ileri bir seviyeye taşımamız gerekiyor. Karmaşık, zor, advanced gramer kurallarını öğrenmen lazım. Karmaşık, iç içe geçmiş gibi duran tenseleri, en hard kalıpları bile halletmen gerekecek. Kısacası artık grameri ileri bir seviyeye taşıyıp her şeyiyle öğrenmen lazım.
6- Bunu yaparken artık çok kullanılmayan nadir kelimeleri ve phrasal verbs, prepositions gibi mantığı olmayan kelime kalıplarını öğrenip yalayıp yutman gerekecek.
7- Artık uzun ve zor hikayeleri, romanları; essayleri, makaleleri okumaya başlaman lazım. Bunlar yukarıdaki iki adımda öğrendiklerine de aşina olmanı sağlayacaktır.
8- Yazma konusunu da ilerletmezsek olmaz tabii ki. Artık essayler, komplike yazılar yazman lazım. Tabii ki de bunu yaparken kuracağın cümleler de öğrendiklerinle aynı seviyede olmalı. Yani kolaya kaçmak yok. Essay nasıl yazılır diye google'da aratarak neler yapman gerektiğini öğrenebilirsin. Yazılarını güzelleştirecek ileri seviye bağlaçları vs de öğrenip kullanmayı unutma.
9- Gelelim İngilizce'nin en zor kısımlarından, bana göre en zoru hatta, biri olan dinlemeye. Artık kulağın ana dili İngilizce olan ya da native'e yakın bir seviyede iyi bir şekilde ikinci dil olarak İngilizce konuşan birinin konuşmasına aşina olmak zorunda. Bunu nasıl mı yaparsın? Önce İngilizce altyazılı filmler ve diziler izlemeye başlayacaksın. Sonrasında ise yavaş yavaş altyazıdan tamamen kurtulmaya çalışacaksın. Türkçe altyazı ile bunu yapmaya çalışma çünkü faydası çok az oluyor. YouTube'da tonlarca İngilizce video var. O kanalları bul, takip et. Zorlansan da anlamaya çalışacaksın, gerekirse hızını yavaşlatıp izleyeceksin. Artık biraz aşina olduğundaysa İngilizce podcastler dinleyeceksin. Podcastlerin faydası çok büyük.
10- Şimdi ise belki de en önemli olaya geldik: konuşmak. Bu gerçekten zor çünkü konuşacak insan bulmak bile başlı başına ayrı bir olay. Çok şükür ki Cambly gibi uygulamalar var ve pahalı da olsa bu fırsatı yakalıyorsun. Ya da yabancı forumlara girip insanlarla tanışıp onlarla bir şekilde muhabbet etme şansı da bulabilirsin. Eğer büyük bir şehirde yaşıyorsan turistlerle arkadaşlık kurmaya çalışmanı tavsiye ederim. Ama bunları yaparken dikkatli ol, kimin ne olduğu çok belli olmuyor. Konuşma pratiği yapacak elemanı da bulduktan sonra artık öğrendiklerini tam manasıyla kullanmanın tam zamanı. Pratik yapacak eleman bulamadıysan da gerekirse kendi kendine konuş ama bu pratiği yap. Sunumlar hazırlayıp kamera karşısında İngilizce bir şekilde sanki birine anlatırmış gibi sunabilirsin. Sonrasında ise videoyu izler hatalarını tespit edersin. Zamanında yaptığın okumaların, yazmaların çok faydası olduğunu da göreceksin.
1., 2., 3. ve 4. adımları eş zamanlı, 5., 6., 7., 8., 9. ve 10. adımları da eş zamanlı yapmanı tavsiye ederim. Yani gramerini ileri seviyeye taşımaya başlarken bir yandan dinleme ve konuşma yapmaya da başlaman lazım. Ki öğrendiklerini kullanıp sağlamlaştırasın.
Birkaç tadımlık tavsiye verecek olursam:
a) Duyduğun, okuduğun, herhangi bir şekilde karşına çıkan bilmediğin her bir kelimeyi önce öğren ve sonra hemen bir yere yaz. Bunları belirli aralıklarla gözden geçirip tekrar et. Ayrıca hem bu kelimeleri hem de normal öğrenme aşamasında öğrendiğin kelimeleri öğrenirken cümle içerisinde kullanmaya, kendine böyle örnekler vermeye çalış. Bu sayede daha çok aklında kalacaktır.
b) İngilizce bilen, İngilizce öğreten birini buldun mu yapış yakasına. Ona anlamadığın yerleri sor, essaylerini okutmaya çalış, belki biraz konuşma pratiği yapmaya çalış, tavsiyeler iste. Ayaküstü 5-10 dakika konuşsanız bile faydası olacaktır.
c) Sakın azmini kaybetme. İşin sonunda kendine çok kaliteli bir skill katmış olacaksın.
Benim aklıma gelenler ve verebileceğim tavsiyeler bunlar. Belki unuttuğum, yanlış tavsiye ettiğim yerler vardır. Mutlaka benden başkalarına, bu dili öğreten, işin uzmanı insanlara da sor. Öteki arkadaşlar kendilerine ters düşen yerler varsa, eklemek istedikleri varsa çekinmesinler.