Kaydol
Giriş

uygarkara

Uygar Kara
Sith Warrior
İstanbul
Mart 2017
Sıradan bir kullanıcı
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
Bağlantıları
Yaptığı yorumlar
uygarkara Sith Warrior » Ilk Ve Son S1B8
11:05 aşkla başlayan yanlış ilişkiler bittiğinde insan unutmak ister ama unutsun istemez.. Nerden biliyorsun diye sormayın
uygarkara Sith Warrior » Ilk Ve Son S1B7
İlişki bittiğinde erkeğin duygularına kapılıp dağıtmasını kadının duygularını içine gömüp mantıklı hareket etmesini o kadar iyi anlatmışlar ki.
Deniz'in hala aşık olmasına rağmen geri dönmeme sebebi artık olmayacağını bilmesi yani mantığı, Barış'ınsa aşk varsa tekrar olabilir inancının sebebi de ilişkilerde ki erkek aptallığı... Kadınlar aşk bitince değil ümit bitince ayrılır derler ve aslında erkeğin parası olanını değil paranın erkeğe verdiği gücü severler. Yeni ilişkilerinde Deniz güce, Barışsa onu bu dağılmış haliyle kabul eden ilk limana sığınıyor.
Dizinin en sevdiğim yanı her şeyiyle gerçek olması. Dialoglar ve hikayesi hiç görmediğim kadar gerçek.
uygarkara Sith Warrior » Gassal S1B9
11:07 Şu diyalog kafayı yedirtti.. Desene ben karşıya geçiyordum geldin bana çarptın diye. Adam bir de hızla geliyordum sen niye yoldasın diyor. Hastanede geçmiş olsun demek yok arabada oğlumuzu boşuna mı yetiştirdikler, babasından bu gitsin diyip küçümseyici laflar.
Hiç yalnızım diye üzülmesin, haksızlığa karşı sesini çıkartamayan adama kimse kız arkadaşta eş de olmak istemez. Geçen bölümlerde işimden gocunmuyorum seviyorum da diyor ama işine de kendine de lafları esirgetmiyor.
Bu dizide ne olur bilinmez ama dizide değil gerçekte böyle medeni cesareti olmayanların sevdiklerini genelde tam bu çarpan lavuk gibi ayarsızlar kapar.. Cesur değilsen kaybedersin.
uygarkara Sith Warrior » Fleabag S2B4
Dizinin sadece komedi değil dram da içermesi güzel olmuş. Tam tadında bir dramı var ve anlatımı çok güzel
uygarkara Sith Warrior » Şahsiyet S2B10
Bölümün aceleye getirildiğini düşünmüyorum bence bilerek böyle yapmışlar. Bu sezon işleyiş olarak biraz Dextarı anımsattı bana.
Orada dizi, sezon boyunca yavaş ilerliyor çözülmemiş olaylar, terslikler üst üste eklenip son bölüme kadar yığılıyor. İzlerken bu kadar olayı 1 bölümde nasıl çözecekler diyorsun ama 1 bölümde değil son 10 dakikasında çözüyorlar.

Burada da benzerini yapmışlar. Ateş Arbay olayı, Nevra'nın dönüşü, kayıp cesetlerin yerleri, Kader'in sonunun nasıl olacağı.. bu bölüme kadar tuttular, son sahnede çözdüler.. ama biriken olaylar içinden çıkılması zor olaylar olmayınca izleyende heyecan yaratmadı, heyecan olmayınca merakta olmadı ve final sönük kaldı.

En beğenmediğim kısım,, mesela geçen bölüm Agah Kader'i istese öldürebilirdi ama kendi isteğiyle öldürmedi. Ölümünün zor olması gereken karakter tercih olarak öldürülmüyorsa "o kadar da zorlu düşman değilmiş" düşüncesi oturuyor akılda. Yani bir kötü karakter "yenilmesi kolay" konumuna düşüyorsa gözden düşüyor ve sonra ki her aksiyonda izleyenin merakı uçup gidiyor.
Bir de üstüne Agah'ın (heralde) öldüğü seneryo eklenince "ölmeden de halledebilirdi" diye düşünüyor insan.

Ben Kaderin Agah'ı iyice köşeye sıkıştırmasını ve Agah'ın ilaçların etkisiyle kontrolünü kaybetmesini beklerdim. İçinden çıkılması zor olaylar birikip son ana kadar gelince, bir şekilde halledip mezarların yeri karşılığında kendini feda ettiği bir plan... daha iyi final olur.

--
Bu arada eleştirinin aksine ben dizinin Türkiyede yapılmış en iyi yapımlardan biri olduğunu da düşünüyorum:)
2 nedeni var bunun.
İlki yönetmeni.. İki sezondada çekimleri o kadar iyiydi ki hayatında yönetmen bilmeyen biri bile yönetmeni kim diye merak etmiştir.
İkincisi de önemli Toplumsal sorunlara değiniyor olması ve önermeleri.. 1. sezonda çocuk istirmarını konu alıyordu ve doğru mesajlar verdiler. Bu sezonda değinilmesi zor Kürt sorununu ele almışlar ve gene doğru mesajlar verdiler. Sorunun çok derinine inmeselerde sadece konuyu ele alma cesaretleri bile hoşuma gitti.

Bir de 32:49 şu son konuşma ve Nazım Hikmet'in şiiri hoşuma gitti.. Ölümden korkup ölüme inanmadan yaşamak.. Konuşma baştan sona güzeldi. "bir musibet bin nasihatten iyidir" derler ama bence bu nasihat bin musibetten iyidir.
Güzel eleştiriler yazmışsın fakat "değinilmesi zor Kürt sorunu'nu" iyi ele aldıklarını falan düşünmüyorum. Ucuz bir senaryoydu, hem sığ kaldı mevzubahis sorunu yansıtma açısından hem de objektif bir sorun yansıtmasından ziyade basit yollu bir propaganda gibi geldi bana. Saygılar..
Yukarı