Kalbim ve hevesim defalarca kırıldığından kendimi dipsiz bir yalnızlığa sürükledim. Mental sağlığımın riske gireceğini göz ardı edip hayatıma yeni insan almayı neredeyse bıraktım ve bir noktaya kadar kendimi güçlü ve seçiçi hissediyordum ki kırılma noktasına gelene kadar. İzmir Enternasyonel Fuarı en sevdiğim etkinliklerden biri ve bu sene dopdolu. Ama tarihleri biraz gıcık daha çevremdeki kimse yaz tatilinden dönemediği için kendim katılmaya karar verdim. Gideceğim her şeyi belirledim Danilo Zanna konuklu mutfak şovu, Sena Şener, Pentagram gibi konserler vs. Bugün mutfak şovu için fuara ilk girişimi yaptım ve 3 saatte İzmir aurasına yenik düştüm. Şov çok güzeldi, gideceğim diğer etkinlikleri düşünüyordum kahkahalarla eğleniyorum derken gözüme büyük gruplar, harika çiftler takılmaya başladı. Neredeyse yalnız kimse yoktu. Kendimi sakinleştirmeye çalıştım ancak birden anksiyete krizi benzeri şeyler deneyimlemeye başladım. Başım ağrımaya başladı, diğer insanlardan gözlerimi kaçırmaya çalışıyorum, yolumu şaşırıyorum felan. Evimde de tek yaşamama rağmen hiç böyle bir şey deneyimlememiştim.
Benim gibi olmayın. Nasıl fiziksel sağlık sorunlarına kendimiz yama yapmıyorsak, mental sorunlarda da kendimizi gömmemeliyiz. Şu an kara kara düşünüyorum çözebilecek miyim diye. Önemli bir sorun ve psikolojim cidden hasarlı mı, yoksa anlık gelip geçici bir şey mi onda bile kararsızım. Böyle bir bölümün olması ve bunları bir yerde yazıya dökebilmek de bir nebze iyi geldi.