supercalifragilistic
Tarık Özen
Sith Apprentice
Uşak
Şubat 2022
Henüz bize kendisinden bahsetmemiş...
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
İstatistikler
En çok dinlediği şarkılar
Son dinlediği şarkılar
Beğendiği gönderiler
Spectacular Sith Warrior paylaştı!
Gizlenen 2 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Kesin gerçek mi emin olamadım trollüyor gibi geldi bana
son zamanlarda heyecan yapığım nadir işlerden sebebine dair en ufak fikrim yok
alduin Sith Warrior » The Lord of the Rings: The Rings of Power
OHOOO ABİ İLK FRAMEDEN ANLADIM BOK GİBİ DİZİ YA İZLENMEZ O NE ZENCİ ELF VAR.
adeti yerine getirdim, şimdi şunu bi' yapalım;
İlk 2 bölümü izledikten sonra incelemeyi yazmayı uygun buldum. Şimdi bana "sen kanaat önderi misin amk?" demeyin lütfen valla çok üzülürüm. Öncelikle evrene uzaksanız ve sadece trilogy izleyerek başladıysanız isimlerin bazıları size yabancı gelecek örneğin Durin, Celebrimbor, Gil-Galad gibi karakterlere isim dışında değinilmiyordu hem Hobbit hem LOTR üçlemelerinde.
İlk iki bölümle ilgili spoiler içerebilir, spoiler uyarısını işaretleyeceğim ama tıkladıysanız bile sürprizbozanla karşılaşmanızı istemem.
Dizide tam olarak bir tarih belirtilmemiş zira ilk bölümün 15-20.dakikasında Orta Dünya'ya geliş kısmı yaşanıyor ancak arada yaşanan çokça detay ve olay var, bu olayların bazılarının atlanması hikaye tam olarak nerede başlıyor sorusunu yanıtsız bırakıyor. İki bölümde de kitaptan bağımsız çokça olay oldu ancak bu senarist dokunuşları zaten beklenen bir olaydı dolayısıyla çok göze batmadı bu değişiklikler.
Müziklerde Bear McCreary ve Howard Shore dokunuşları çok güzel anlaşılıyor. Daha ilk frame'de giren şarkıda "evet bu beste bu ikiliden çıktı." dedirtti bana ve gerçekten muazzam olmuş besteler. LOTR üçlemesinden hatırladığımız o kasvetli ve heyecan verici dizeler yerine, henüz kaostan yeni kurtulmuş ve tekrar düzene oturmaya çalışan bir Orta Dünya havası vardı bestelerde ve bu iyi bir şey çünkü sizi üçlemedeki o tek umudun bir buçukluk olduğu Mordor'dan alıp daha normalleşmeye çalışan, "Artık düşman yok Galadriel" sahnesine oturtmaya çalışan bir değişim olmuş bu. Beğendim ben.
10/10
Görsellik tam olarak Marvel CGI fuckfest değil ama bazı yerlerde yapay olduğunu hissedebiliyorsunuz, trilogy döneminde teknolojik imkanlara rağmen çok daha gerçekçi sahneler ile çekilmişti bazı yerler CGI olmadığı için, dizide de o kadar büyük bir bütçeyle bunu görmek isterdim ama pastel renk paletiyle sizi bir bilgisayar ortamına attıklarını anlayabiliyorsunuz bazı yerlerde. Ama dediğim gibi o göz yoran Marvel CGI'larından değil kesinlikle, daha hoş, daha yumuşak, daha huzurlu ve elbette son ittifak savaşından önceki bir Orta Dünya'ya daha uygun.
7/10
Hikaye sizi alıp önce flashbacklerle Öfke Savaşı'na kadar götürüyor, Findor'un ölümünden sonra Galadriel'in görev edinişine kadar olan kısmı flashbacklerle izliyoruz ve flashbackler bitince tahminen GY 495-500 aralığında bir zamandan devam ediyor hikaye. Kitaptan ilham alınarak yazılan ancak uçtan uca bağımsız bazı kısımlar olsa da hikaye sizi içine çekmekte zorlanmıyor. En azından karakterleri tanıtacağını bilerek izletiyor size. Buradan itibaren üçlemenin ilk sahnesine kadar olan kısım arasında yaklaşık olarak 3000 GY var, süremiz uzun, gençliğimiz var yani rahat olun, her biriyle tanışacaksınız elbet.
ama...
Hikaye beni pek içine çekmedi maalesef, yani okurken falan betimlemeleri kafanızda kurarak o anları canlandırıyorsunuz, size sjw uyumsuzluğu bulunduran bir cast sistemiyle anlatmıyor kitaplar bunu. Dolayısıyla hikayeye şimdiden tam bir puan veremesem bile eğer Amazon kartlarını doğru oynadıysa GoT ve HOTD'u ikiye katlayacak bir konuya sahip, bu avantajını umarım heba etmeden, rezil bir devam kısmı yaratmadan tempoyu arttırarak gidebilir. Bu dizi için en kesin tanı kesinlikle ya bir Breaking Bad ilerleyişinde yükselecek ya da GoT son iki sezon gibi rezil bir şekilde son bulacak. Ortası yok maalesef. Çünkü henüz baştayken çok yüksekten açtılar hikayeyi ve onlarca farklı karakterden farklı şekilde ilerletmeleri gerekiyor, Arondir, Elrond, Gil-Galad, Celebrimbor, Galadriel, Prens Durin, Theo ve The Stranger üzerinden farklı konular işlenerek bunların neye varacağını görmemiz lazım, ancak dediğim gibi potansiyeli yüksek bir başlangıç yaptılar.
Bu cesaretleri yüzünden 7/10
Şimdi benim cast ilk duyurulduğundan beri en çok uyuz olduğum konu, OYUNCU SEÇİMİ.
Oyuncu seçimi sinirlendiğimize değmiş mi? bence hayır. Öncelikle karakterlerden bahsedeyim çok az, Galadriel üçlemelerdeki kadar güçlü değil elbette. Ancak cadı haline nazaran bu atılgan, hırslı, kederli ve intikam isteyen halinin işlenişini çok merak ettirdi bana çünkü kesinlikle tanıdığımız Galadriel'den uzak bir Galadriel portresi var elimizde. Morfydd Clark oyunculuğunu hiç bilmem ama eğer bu rolün üstesinden gelirse bize çok güzel bir Galadriel gösterebilir.
Elrond ise toy, daha çok genç, hırslarından uzak, düşmanını henüz tanımıyor izlenimi bıraktı. Oyuncu seçimi olarak ise bu tanıma uygun ablak suratlı bir Robert Aramayo var elimizde. Bu da cepte, bence uymuş.
Diğer ana oyuncular henüz bir şey gösteremediler bize, Gil-Galad 2 bölümde toplam 20 dakika göründü. Theo henüz çocuk, The Stranger konuşamayan bir maiar(?), Kılayaklar ise Hobbitlerin ataları olduğunu net şekilde gösteriyorlar.
Cücelere yorum yok, cuk oturmuşlar gerçekten. Hem enerjileri hem yüz ifadeleri tam cüceler gibi. Ayrıca kesinlikle dizimizde bir tane Gimli var arkadaşlar, hayırlı olsun. O şakacı, alıngan, sinirli cüce imajı Durin'de fazlasıyla var.
Arondir? İnanır mısınız, eminim Arondir'in aktörü bir Silvan Elf'inin siyah tenli olmasına en az bizim kadar sinirlenmiş ve bu sinirini oyunculuğuna yansıtmışçasına iyi iş çıkarttı. Ancak elbette evrenin fanları olarak "adam ağaçlar arasında, ağaç altında yaşıyor amk ne siyah teni ya?" diyerek bir süre daha alışamayacağız.
Ama buradan net olarak söyleyebilirim, ilk iki bölüm adına evrenimizi sjw'ye henüz yedirtmedik. Umarım yapımcılar beni göt edip Arondiri götürüp 5.bölümde Galadriel'le falan seviştirmezler.
6/10
Genel hatlara bakarsak izlenebilir, lore bilen birisi için çok fazla tutarsızlık olan kısımlar olabilir ancak bunun bir Hobbit gibi bir "öncesi" filmi/dizisi olmadığını, PJ'nin ellerinden çıkmadığını, bize o büyülü günleri tekrar yaşatmayı amaçlamadığını sadece "Bak, yüzüklerden önce neler olduğunu anlatayım sana..." diyerek başlayan bir peri masalı olduğunu hatırlamak lazım. Elbette dizi en nihayetinde Orta Dünya evreninde geçiyor ve en sonunda bizi tekrar üçlemeye götürecek. Ama bırakalım bizi neden götürdüğü değil, nasıl götüreceğine odaklanalım.
adeti yerine getirdim, şimdi şunu bi' yapalım;
İlk 2 bölümü izledikten sonra incelemeyi yazmayı uygun buldum. Şimdi bana "sen kanaat önderi misin amk?" demeyin lütfen valla çok üzülürüm. Öncelikle evrene uzaksanız ve sadece trilogy izleyerek başladıysanız isimlerin bazıları size yabancı gelecek örneğin Durin, Celebrimbor, Gil-Galad gibi karakterlere isim dışında değinilmiyordu hem Hobbit hem LOTR üçlemelerinde.
İlk iki bölümle ilgili spoiler içerebilir, spoiler uyarısını işaretleyeceğim ama tıkladıysanız bile sürprizbozanla karşılaşmanızı istemem.
Dizide tam olarak bir tarih belirtilmemiş zira ilk bölümün 15-20.dakikasında Orta Dünya'ya geliş kısmı yaşanıyor ancak arada yaşanan çokça detay ve olay var, bu olayların bazılarının atlanması hikaye tam olarak nerede başlıyor sorusunu yanıtsız bırakıyor. İki bölümde de kitaptan bağımsız çokça olay oldu ancak bu senarist dokunuşları zaten beklenen bir olaydı dolayısıyla çok göze batmadı bu değişiklikler.
Müziklerde Bear McCreary ve Howard Shore dokunuşları çok güzel anlaşılıyor. Daha ilk frame'de giren şarkıda "evet bu beste bu ikiliden çıktı." dedirtti bana ve gerçekten muazzam olmuş besteler. LOTR üçlemesinden hatırladığımız o kasvetli ve heyecan verici dizeler yerine, henüz kaostan yeni kurtulmuş ve tekrar düzene oturmaya çalışan bir Orta Dünya havası vardı bestelerde ve bu iyi bir şey çünkü sizi üçlemedeki o tek umudun bir buçukluk olduğu Mordor'dan alıp daha normalleşmeye çalışan, "Artık düşman yok Galadriel" sahnesine oturtmaya çalışan bir değişim olmuş bu. Beğendim ben.
10/10
Görsellik tam olarak Marvel CGI fuckfest değil ama bazı yerlerde yapay olduğunu hissedebiliyorsunuz, trilogy döneminde teknolojik imkanlara rağmen çok daha gerçekçi sahneler ile çekilmişti bazı yerler CGI olmadığı için, dizide de o kadar büyük bir bütçeyle bunu görmek isterdim ama pastel renk paletiyle sizi bir bilgisayar ortamına attıklarını anlayabiliyorsunuz bazı yerlerde. Ama dediğim gibi o göz yoran Marvel CGI'larından değil kesinlikle, daha hoş, daha yumuşak, daha huzurlu ve elbette son ittifak savaşından önceki bir Orta Dünya'ya daha uygun.
7/10
Hikaye sizi alıp önce flashbacklerle Öfke Savaşı'na kadar götürüyor, Findor'un ölümünden sonra Galadriel'in görev edinişine kadar olan kısmı flashbacklerle izliyoruz ve flashbackler bitince tahminen GY 495-500 aralığında bir zamandan devam ediyor hikaye. Kitaptan ilham alınarak yazılan ancak uçtan uca bağımsız bazı kısımlar olsa da hikaye sizi içine çekmekte zorlanmıyor. En azından karakterleri tanıtacağını bilerek izletiyor size. Buradan itibaren üçlemenin ilk sahnesine kadar olan kısım arasında yaklaşık olarak 3000 GY var, süremiz uzun, gençliğimiz var yani rahat olun, her biriyle tanışacaksınız elbet.
ama...
Hikaye beni pek içine çekmedi maalesef, yani okurken falan betimlemeleri kafanızda kurarak o anları canlandırıyorsunuz, size sjw uyumsuzluğu bulunduran bir cast sistemiyle anlatmıyor kitaplar bunu. Dolayısıyla hikayeye şimdiden tam bir puan veremesem bile eğer Amazon kartlarını doğru oynadıysa GoT ve HOTD'u ikiye katlayacak bir konuya sahip, bu avantajını umarım heba etmeden, rezil bir devam kısmı yaratmadan tempoyu arttırarak gidebilir. Bu dizi için en kesin tanı kesinlikle ya bir Breaking Bad ilerleyişinde yükselecek ya da GoT son iki sezon gibi rezil bir şekilde son bulacak. Ortası yok maalesef. Çünkü henüz baştayken çok yüksekten açtılar hikayeyi ve onlarca farklı karakterden farklı şekilde ilerletmeleri gerekiyor, Arondir, Elrond, Gil-Galad, Celebrimbor, Galadriel, Prens Durin, Theo ve The Stranger üzerinden farklı konular işlenerek bunların neye varacağını görmemiz lazım, ancak dediğim gibi potansiyeli yüksek bir başlangıç yaptılar.
Bu cesaretleri yüzünden 7/10
Şimdi benim cast ilk duyurulduğundan beri en çok uyuz olduğum konu, OYUNCU SEÇİMİ.
Oyuncu seçimi sinirlendiğimize değmiş mi? bence hayır. Öncelikle karakterlerden bahsedeyim çok az, Galadriel üçlemelerdeki kadar güçlü değil elbette. Ancak cadı haline nazaran bu atılgan, hırslı, kederli ve intikam isteyen halinin işlenişini çok merak ettirdi bana çünkü kesinlikle tanıdığımız Galadriel'den uzak bir Galadriel portresi var elimizde. Morfydd Clark oyunculuğunu hiç bilmem ama eğer bu rolün üstesinden gelirse bize çok güzel bir Galadriel gösterebilir.
Elrond ise toy, daha çok genç, hırslarından uzak, düşmanını henüz tanımıyor izlenimi bıraktı. Oyuncu seçimi olarak ise bu tanıma uygun ablak suratlı bir Robert Aramayo var elimizde. Bu da cepte, bence uymuş.
Diğer ana oyuncular henüz bir şey gösteremediler bize, Gil-Galad 2 bölümde toplam 20 dakika göründü. Theo henüz çocuk, The Stranger konuşamayan bir maiar(?), Kılayaklar ise Hobbitlerin ataları olduğunu net şekilde gösteriyorlar.
Cücelere yorum yok, cuk oturmuşlar gerçekten. Hem enerjileri hem yüz ifadeleri tam cüceler gibi. Ayrıca kesinlikle dizimizde bir tane Gimli var arkadaşlar, hayırlı olsun. O şakacı, alıngan, sinirli cüce imajı Durin'de fazlasıyla var.
Arondir? İnanır mısınız, eminim Arondir'in aktörü bir Silvan Elf'inin siyah tenli olmasına en az bizim kadar sinirlenmiş ve bu sinirini oyunculuğuna yansıtmışçasına iyi iş çıkarttı. Ancak elbette evrenin fanları olarak "adam ağaçlar arasında, ağaç altında yaşıyor amk ne siyah teni ya?" diyerek bir süre daha alışamayacağız.
Ama buradan net olarak söyleyebilirim, ilk iki bölüm adına evrenimizi sjw'ye henüz yedirtmedik. Umarım yapımcılar beni göt edip Arondiri götürüp 5.bölümde Galadriel'le falan seviştirmezler.
6/10
Genel hatlara bakarsak izlenebilir, lore bilen birisi için çok fazla tutarsızlık olan kısımlar olabilir ancak bunun bir Hobbit gibi bir "öncesi" filmi/dizisi olmadığını, PJ'nin ellerinden çıkmadığını, bize o büyülü günleri tekrar yaşatmayı amaçlamadığını sadece "Bak, yüzüklerden önce neler olduğunu anlatayım sana..." diyerek başlayan bir peri masalı olduğunu hatırlamak lazım. Elbette dizi en nihayetinde Orta Dünya evreninde geçiyor ve en sonunda bizi tekrar üçlemeye götürecek. Ama bırakalım bizi neden götürdüğü değil, nasıl götüreceğine odaklanalım.