Kendi tshirt ve sweatshirt baskılarımı tasarlamak istiyorum butik tarzında maliyeti ne olur tam olarak? ve bildiğiniz bu işi yapan yerleri önerebilir misiniz?
Tshirt tasarlamak için terzi olman lazım. Sen sanırsam baskı tasarlayacaksın doğru söylenişi bu olmalı. Seçeceğin baskıyı tshirti basacak firma arıyorsun sanırsam.
Yurtdışı tabanlı bir site vardı adını hatırlayamadım şuan, şablonlarınızı oraya yüklüyorsunuz insanlara ulaşıp kullanıldıkça gelir elde edebiliyordunuz sanırım temel olarak.
Sitenin adını hatırlarsam ekleyeceğim buraya, yorumum kalsın unutmayayım.
yakın zamanda(birkaç ay önce) tisho.com üzerinden bir sweatshirt bastırdım. Sweatin kumaşı ve baskının genel kalitesini sevdim. Daha kaliteli de olabilirdi ama fiyatına göre epey ideal geldi bana. Göz atabilirsin, hazır tasarımları da vardı en son sitelerinde.
ÇöldekiKutupAyısı bu arada siteyi kullanacaklar için ufak bir uyarı yapayım çözünürlüğü en yüksek fotoğrafları seçin mutlaka 1920x1080 ayarında gönderdiğim bir baskı bile çok kötü gelmişti iade de kabul etmediler. Ayrıca öncesinde müşteri hizmetleri ile de görüşmüştüm çözünürlüğü halledeceklerini bir sorun olmayacağını söylediler. Buna rağmen çok kötü geldi tavsiye etmiyorum.
Ivorion Onun sebebi budur yüksek ihtimalle çözünürlük dediği şey ürünün boyutu değil kalitesi photoshoptan yaparken şu ayarları yapacaksın. Sen photoshopun klasik ayarlarını kullanmışsın kaliteyi arttırmak için bu ayarları yapman gerekiyor
Ivorion baskj makineleri rgb de calımaz DPI olarak min 300 renk olarakda CMYK seçmelisin o yuzden yaşamdışsın o prblemi adamlar haklı sen cok hazksızsınyani.
Arkadaşlarım selamlar. Öncelikle konu yanlış başlık altındaysa özür dilerim uyarınız dahilinde hemen kaldırabilirim. Soruma gelecek olursak. Ben ilk defa evde evcil bir hayvan beslemek istiyorum (kedi veya köpek). Bunun anlık bir heves olmaması için uzun süre düşündüm ve bakabileceğimde karar kıldım fakat cins kedi veya köpek istemiyorum daha çok sokaktan yavru bir şekilde sahiplenmek istiyorum. Aramızda evinde evcil hayvan bakanlar varsa,almam gereken sorumlulukları,zorluklarını ve yapmam gereken şeyleri söyleyebilirse çok sevinirim. Ve ilk aldığım zaman bana olabilecek masrafı nedir aşı mama yatak ped vsvs .
Kedi tuvaleti alacaksın yaklaşık 200 lira. Kürek falan da almalısın ucuz zaten kürek ayarlarsın bi şekilde. Kum alacaksın yaklaşık 100 lira 10lt. Mama alacaksın tabi bide yavru kedi ayda ortalama 1.5kg mama yiyecek. Mama fiyatları baya değişiyor mesela Proplan Kitten mama 3kg yaklaşık 450 lira. Tabiki daha ucuz veya pahalı mamalar da var. İlk aldığın ay iç dış parazit uygulaması var bu yaşadığın şehire göre farklılık gösterebilir. 300-400 arası bir fiyat da bu tutacaktır. Sorumluluk var ama o kadar da zorlanacağını sanmıyorum.
1. Şimdi öncelikle en büyük kalem mama. Kaliteli bir mama ile beslemen gerekiyor hayvanı ki yaşlandığında sağlıklı olsun. Whiskas vs. değil, Proplan, N&D, Royal Canin fiyat barajından bahsediyorum. En basitinden 2 hafta önce 10 kg proplan mamayı 1380 TL'ye aldım. Aşağı yukarı 4-5 ay gidiyor 10 kg mama. Kediyi ilk sahiplendiğinizde, süt vs. vermeyin, süt kedileri ishal yapar, yavru kedi maması alın. Kedi birkaç aylık olduktan sonra birkaç günde bir bir avuç yoğurt (soğuk olmasın) verebilirsiniz. Yoğurdu kendileri başta yemiyor, ağzına sürerseniz temizlenmek için yalayınca sevip yemeye başlıyorlar.
Edit: Üstte yazdığım mamalarla değil de orta ve alt sınıf mamalarla kedisini besleyip "benim kedim 11-12 yaşında gayet sağlıklı" diyecekler olabilir, kedi 14-15 yaşında idrar yolu problemleri, 17 yaşına eriştiğinde ise böbrek yetmezliği çekmeye başladığı zaman o whiskas'ların falan acısı çıkıyor. Mamadan yaptığınız tasarruf, ameliyatlardan kat be kat fazlasıyla çıkıyor emin olun.
2. Aşı karnesi çıkartıp, kediye sizin adınıza olacak şekilde çip taktırın. Aşılar vs. bir şekilde halledilir, fiyatları çok yüksek meblağlar değil, ancak (kediler hakkında bilgili olduğum için kediden örnek vereceğim) kediyi 7-8 aylık olduğunda kısırlaştırman gerekiyor. Bu tek kalemde yine büyük bir meblağ.
3. Yatak vs. almana gerek yok. Kedi evde kendine belli yerler, 1-2 koltukta bir köşe bulur, o köşeye ona ait olacak bir örtü sersen bile o örtüyü kendisinin belleyip sürekli tepesinde yatar. Kedinin rahat sığabileceği üstü açık bir koli kutusu bile onun için oyun ve uyku alanı olur. Oyuncak konusunda kediler genel olarak birçok oyuncaktan çok çabuk sıkılıyorlar, alüminyum folyodan top yapıp (biraz büyükçe olsun, ağzına alıp koşturduğunda boğazına kaçmasın) atarsanız manyak gibi kovalayıp eğlenirler, onun dışında tüm kedilerin gidip arasıra saldırmayı sevdiği şu oyuncağı tavsiye ederim https://mamavadisi.com/3-katli-t...cm-turkuaz
4. Evin pencerelerine kedi kafesi dediğimiz, sinekliğe benzeyen ama daha sağlam olan zımbırtılar var. Onlardan yaptırmanız şart. Her pencereye yaptırmaya gerek yok, sadece bu kafeslerin olduğu pencereleri açarak evi havalandıracağınızı planlarsanız sıkıntı olmaz, pencere başı 350-400 TL civarıdır tahminen şu anda.
5. Ortalama 14 yıl yaşayacak bir canın sorumluluğunu aldığınızı bilerek alın. 4-5 yıl sonra taşındığınızda "ev sahibi istemiyor" deyip ortada bırakacaksanız hiç bulaşmayın.
öncelikle hayvan sevmekle bakmak arasındaki farkı iyi analiz etmen lazım alacağın sorumlulukları iyi düşün pişman olup vazgeçip kendini de hayvanı da üzme. Maalesef sonu sokak olan çoğu cins hayvan anlık heveslerle alınan canlılar oluyor. Maddiyat kısmını iyi düşünmeni öneririm araştırmanı yap sağlığında baktığın kadar yaşlılık dönemlerinde de masraflarının artacağını sakın unutma. Köpek özelinde çok daha fazla vakit ayırman gerekiyor okul iş durumuna göre sosyal-tuvalet ihtiyaçları için gününün 2-3 saatini fix ayırman gerekir.
mama whiskas olursa yok böbrekleri çatlar kalbi spazm olur gibi şeyler hurafe olsada iyi ve kötü mamanın en buyuk ayrımı tüy kalitesini oluşturur. Proplan markası daha cok sahibi vejeteryan gibi kdileri zayıflatmayı konu edinmiş gib duruyor hep sebze karışımı var ürünlerinde. Royan Canin'de tam tersi ayı gibi olur kediniz enerji bakımından cok yuksek. Ama bunlar iyi mama değiller orta sınıf mamalar. Bu ikisnden daha ucuza alacağınız her mama kalitesiz olacaktır oda eve oraya buraya sizin ustunuze günde 1 kg tüy dökünce anlıyorsunuz. sık dökülmeyen parlak tüyler çin mamadan pintlik etmeyin yada pintilik dedecekseniz kedi beslemeyiniz.
Yine yukarıda sineklik demiş arkadaş hayr kedi için sinekliğe gerek olsaydı adı sinekli deği kedilik olurdu ne kadar sçma. Kediler çıkar camlara dışarıya bakar ama düşmezler ben kendi kedimi o sıra mutfak fransız camdan cıımış üstüneden ben kapıyı kapatmışım düşün yarım karış alanda 1 saat düşmeden dengeden durmuş hatta yatmış aşağıdakiler izliordu aklım gitti görünce ama kediler düşecekleri alana gitmezler bir yere gidiyorsa kendine güveniyordur.
Vader Hocam sineklik demedim, kedi kafesi dedim, sineklik gibi ama daha sağlam dedim. Eğer kedi, kuş ya da sinek gibi bir şeye kilitlenirse mesafeyi unutup atlar. Biz de yıllarca sizin gibi düşündük, 8 yıl bir sorun olmadı, 8. yıl sineği kapayım derken kedi 6. kattan aşağı uçtu. Twitter'da falan yüksekten düşmüş kedileri için ameliyat parası toplamaya çalışanları da görmüşsünüzdür diye umuyorum.
Edit: Karşı apartmanımda 2 farklı dairenin kedisi de son 2-3 yıl içerisinde düştü, biri yaralandı, ameliyat oldu, diğerinin cesedini ben aldım, apartmanın arkasına gömdüm. Şimdi üst kattakiler kedi bakmıyorlar, alt kattakiler (ameliyat olan kedinin sahipleri) kafes yaptırdılar.
Whiskas vb. mamalar, özellikle erkek kedilerde orta yaşlarda idrar yolu tıkanması yapıyor, birden fazla veteriner hekimden duydum bunu.
Ek olarak her kedinin davranışları farklıdır. Kedi zaten normalde düşmez, kuş, böcek vs. ile triggerlanması lazım.
Vader lordum bende proplan kullanıyorum ama kedim gayet enerjik köpeğim varken de onu kullandım. Daha iyi bi mama öneriyorsanız ona geçeyim kedimin tüyleri pırıl pırıl duruyor sadece taramadığım zaman fazla dökülüyo. aldığım mama da aşağıda 1313 e almıştım şubat ayın da https://hepsiburada.com/pro-plan-...00000PPHVF
Bayrampaşa metronun orda çok güzel yavru kediler var bide siyah alıp eve götürmemek için kendimi zor tuttum. Eğer düşünürsen ordan alırız sana
Vader Benim koca kafalı sadece proplan hindi yiyor, başka hiçbir şey yemiyor. Tüm markaları denedim, her türden en az 1 kilo aldım yok, aç bekliyor. Tüm mamalar sokak kedilerine ziyafet oldu. :D Et-balık-yoğurt falan da yemiyor, sadece maması olacak, bir de klasik; ıslak mama yiyor, o da hiçbir kedi hayır diyemediği için herhalde, ayıp olmasın diye.
Vader lordum british shorthair kedim var benim de yaklaşık 2 yaşında. son 6 aydır falan ara ara yatağıma işemeye başladı, başlarda işaret bırakıyordur diye düşündüm, zaten yılbaşı haftası kısırlaştırmayı düşünüyordum çözüm olur diye ummuştum ama olmadı. sonra biraz daha kıllanıp acaba hastalığı mı var (idrar yolu hastalıklarına işaret olabilirmiş) gibi panikleyip veterinerleri gezdim hepsi kısırlaştırdıktan sonra çözülür 1-2 ay daha bekleyin tekrar yapmaz gibi konuştu ki gerçekten de 2 ay kadar hiç yapmadı. lakin geçen hafta tekrar başladık, aynı hafta 2 kere yatağıma işedi, hastalığı yok diyorlar. bu süreçte kumunu belki sevmiyordur diye değiştirdim, tuvaleti sürekli temiz, aşıları düzenli yapılıyor. aklıma başka bir şey gelmiyor acaba fikriniz var mı diye size danışmak istedim. (edit: bu arada evde sadece gelip benim yatağıma işiyor, başka hiçbir yere yaptığına rastlamadım)
AntiParantez hocam yatağı özel kedi sidiği kokusunu arındırdcak şampuanlar va onları kullanarak tamamen temizlemen lazım seninki yatağa geldiğinde eski koıkusunu alıyor e orayı tuvaleti sanıp işiyor. o koıkuyu tamamen temizleyemezsen yapmaya devam edecek ya temizleyeceksin ya şarlafları atıp yatağı değiştirceksin demekk şuana kadar vazgeçmediyse koku yatağı içine sinmiş sana gelmez o koku anma klediye çok elir tanıyor orasını işiyor o yuzden.
sende yatarken terliyorsan çok normal. etrafta terli falan tshirt bırakırsan kedi gidip ustune yatar ve çaktırmadan hafif hafi f işer bunun sağlamasını yapabilirsin insan teri olan yeride wc olarak görüyorlar haberin olsun.
resimde gördüğün ürünü al yatağına bununla sil iyice. Birde catnip al kumunun oraya dök.. kesin çözüm olacaktır.
Azgınlık dönemine giren kedinin işediği bulamazsın ünkü çiş gibi yapmıyo sadece sprey gibi serpiştiriyor her tarafa. Sneink kısırlaştırıldığı için bunu yapmayacak. O sprey gib serpiştirdiği yerlerde temizlenmezse yani genel temizlikte mutlaka temizlenir ama atıyorum erke adam tek yaşıyorsun adam gib itemizlik yapmıyorsun evin heryerine sıçmaya işemeye başlar sonra inanılmaz kötü bir koku olur.
Kediler kesinlikle temiz alana yuzeye işemezler kural bu. Alanı temizlersen bir dah işemeyecektir. Yatağı temizlewdikten sonra yatak koruyucuları var sıvı falan döküldüğünde yatağa geçmesini engelleyen ondan tak onun ustune şarlaf ser.
Vader çok teşekkürler lordum, direkt resimdekini buldum trendyolda sipariş verdim. dediğiniz gibi hafif hafif işiyo muhtemelen çünkü bu ara yataktan feci kedi kokusu alıyorum ben temizledikten sonra ara ara yapıyo kesin. bir de bununla temizleyeyim olmazsa komple yatağı değiştiricem artık.
Maddi manevi ona harcamaların olucak ve bir seferlik olmuyor. Köpekler için iki ayda bir iç dış parazit aşısı oluyor fiyatı 150-200 (veterinere göre değişiyor) senede bir Bronchine karma kuduz aşıları oluyor onun toplam fiyatı her sene artıyor :/ geçen sene sonlarına doğru 1000 e yakın verdik. Mama fiyatlarında kendi bütçene göre veteriner önerisinde bulabilirsin. Manevi olarak çok ilgi istiyorlar uzun süre tek bırakamazsım hemen içine kapanıp depresyona bile girebilirler. İlk zamanlar zorlar ama sonra alışırsın iyi ki varmış diceksin. Bizim 7 yıl oldu zaman hiç geçmesin istiyorum 🥺
Vader lordum hiç kedi beslemedim bilmiyorum ama dengesiz davranışları olabiliyor korkuyorum bazen ben 🥺 bdkdbdldndk anytime özür dilerim vazgeçme hemen al ama bakabileceksen tabi
anytime hacı baba sen cok takma oyle yorumları bu kopekler kediler sokakta nasıl yaşıyor o zaman olu rmu ben ne kppeğime ne kedime oyle her sene bilmemne aşısı vurdurmadım hayatımda 1000 tl ye. kopegim 21 yaşında vefaat etti oyle diyeyim.
Ama şunu kesin söyleyim kedi ölür arkasında 3 gun uzuursun o kadar ama köpek öldü mü hayatını sikip atar kardeşin, cocuğun, sevgilin ölmüş gibi koyar. maks 20 sene yaşıyor bu acıyı cekeceksin aldığında bunu bile bile aldığını unutma belki piskolojn bozulacak belki hayata bakışını değiştircek ama ben yemin ettim bir dha köpek almamaya aradan 10 sen egeçti hala acısını cekiyorum.
Cocukluğuma ait gençliğime ait tüm anılrımda var köpeğim çünkü unutamıyorsun.
Vader uzun yıllar bende aşılarını yaptırmadım lordum gercekten bir sorun olmadı parazitini yapardık sadece şimdi yaşlandı bünyeleri hassas oluyormuş anytime stilisti: ananesi 👚👘👗🥻
İlk önce sana olan yakınlığını, arkadaşlığını ve ömürleri bizden kısa olduğu için yokluğundaki acını düşün. Maddiyatı değil. Maddiyatı 2. aşamada düşünürsün o da şu şekilde 15kg mama 400TL bişey 1 ay kadar gidiyo 1 yetişkin köpeğe. Kedinin kumu fln var o konuda güncel fiyatları bilmiyorum netten de araştırabilirsin. Kedinin yokluğu kısa sürede geçiyor ama köpek gerçekten can dostu... Kedim vardı gittiler bi kaç aya unuttum gitti diyebilirim ama köpeğim daha 8 yaşına 1 ay sonra giricek ve ben ömrü azaldı diye o kadar korkuyorum ve ölünce napıcam diye düşünüyorum ki sana anlatamam. Aradağı sevgi bağ ne kadar kuvvetliyse duygu yoğunluğu ve dostluk o kadar artar.. Kimisi köpek diyip geçiyo ama kimisinin hayatını sikiyo yokluğu... Kediyi dışarı salıcaksan dış parazit yeterli onu da her zaman yaptırma üstünde pire fln görürsen yaptırırsın. kumunu kontrol edersin kakasında kıpırtı görürsen iç parazit alırsın. aynı şekilde köpek için de geçerli köpektede kene görürsen dış parazit alıyosun bunlar dışında aşıya maşıya çok gerek yok. Eğer yavruysa Gençlik aşısı yaptırabilirsin. Bi arkadaşım gençlik aşısına gerek yok bişey olmaz demişti gerçekten köpek hasta oldu ve öldü. Gençlik aşısını yaptır yeter. Vader 'a tamamen katılıyorum ama bi kaç bişey daha eklemek istedim. Önemli konu.. Yatağa pede fln gerek yok çıkar kanepende yatar zaten sadece bi kaç farklı oyuncak al yeterli bide ödül maması (kemik vb) Sorumluluğa gelince günde 2-3 yada neyse dışarı çıkartıcaksın onun içinde alarm kurmanı tavsiye ederim. Sonra zaten alışıyosun herşeye. Dişi kedi ve köpek adet olur bilgin olsun. Kedi kendisi temizler nerdeyse görmezsin bile ama köpeğinkine bişey diyemiyicem benimki erkek.. Köpek edinirsen youtube'dan eğitim videolarına bakmanı tavsiye ederim.
DinDjarin yorumuna katılıyorum. Bakmakla sevmek arasında gerçekten çok büyük fark varmış. Hayvanları çok severim. Bakarım, sahiplenirim sandım; ama iş öyle olmuyormuş. Mamasıdır, veteriner masrafıdır vs. bu maddiyat kısmı benim için sıkıntı değildi. Geçen yaz annesi bulunamayan sarman bir yavru kedi meydana çıktı, 2 aylık falandı o zamanlar. Biraz da insanların gazıyla evime aldım. Yaklaşık 3 ay sonrasında başkasına sahiplendirmek durumunda kaldım. Keşke her detayını biri bana anlatsaydı, yaşam şeklimi de hesaba katıp ona göre düşünüp girişseydim bu işe. Çünkü sahiplendikten sonra benim psikolojim de zamanla bozulmaya başladı. Sebeplerini şöyle sıralayım:
1- 1+1 sayabileceğim, küçük bir evim var. Yaz ayı, balkonu açık tuttuğumdan ve biraz da orada dolanmasını istemediğimden mutfak kapısını kapatıyordum. Odamda da bez dolap vardı. Zaten içerisinde dolanıyordu, tüy problemi ile ilk defa öyle karşılaştım. Bir süre sonra o bez dolaba tırmanmayı öğrendi. Nasıl becerdiyse de üzerine düşürdü. Yine öyle bir şey olursa diye odamın kapısını da kapalı tutmaya başladım. Bir noktadan sonra onunla birlikte kendimi de hapishane içerisinde tutmaya çalıştığımı fark ettim. Bunalmaya başladım.
2- Evden çalışan bir insanım. Maalesef o zaman yaşadığım şehirde arkadaşım da yoktu ve ben 7/24 evdeydim, dışarıya çok az çıkıyordum. Kendisiyle sürekli dip dibeydik. Başlarda geceleri yanımda sorunsuz bir şekilde uyuyordu; ancak 2 hafta sonrasında falan yatakta döndüğümde ayaklarıma saldırıp kendince oyuna çevirmeye başladı. (Geceleri yanıma alamıyordum artık, çünkü uyutmuyordu. Gece geç yatıp sabah 6'da yine onun oyunlarına uyanmak yorucu oluyordu.) Kısacası yavruluğunun verdiği enerjiyle tam bir fırlamaydı. Ben çalışırken gelir kucağımda uyurdu biraz, sonrasında sağda solda koşuşturur, ufak boyuna rağmen atlamadığı zıplamadığı yer kalmazdı. Buna camlardaki sinekliklerim de dahil... (Ki 6'da uyandığımız zamanlar 2 saat kadar oynatıp enerjisini almaya çalışırdım ya bana mısın demezdi.) Akşamları biraz dinlenmek için koltuğa uzandığımda aynı koşuşturmasını üzerimde yapardı. Antreden aldığı hızla üzerime koşar, koltuğun tepesine çıkar, oradan da kafama atlardı. Televizyonda bir şey dikkatini çekerse televizyonun üzerine atlardı. Bunları niye anlattım? Artık salonda uzanıp dinlenemez hale gelmiştim. Bazen vakit geçsin diye salonun ortasına oturur, kendi kendime bir şeyler yiyip içer, bir film açar izlerdim. O zevkimi de artık yapıyordum.
3- Evim çok büyük değil demiştim, çamaşırlarımı salona asardım; bir süre sonra asamamaya başladım. Eh, sarkan çamaşırlar da onun için bir oyundu çünkü. asdsag
4- Açıkçası geçmişim ve aile hayatım biraz zordu. Ailemden destek göremeden geldim bu noktaya. Ve biraz borca girerek heves edip yeni mobilyalar almıştım. Öyle aman aman pahalı değillerdi tabi ama tek başıma benim için kolay olmadı. Sevgili Armut (adını öyle koymuştum.) tüm tahta sandalyelerimin ayaklarını kemirdi. Koltuğun altına girer, tırnaklarını geçirir ve ters bir şekilde yürürdü. Üstünden hiç bahsetmiyorum... Yani koltuk da zamanla feci bir hale geldi. Açıkçası bu durum bir noktadan sonra hoşuma gitmemeye başladı. Kendimle kavgaya başladım. Kendimi kötü hissettim, çok materyalist biri değilimdir; ama o an öyleydim. Onun canından önemli miydi? Ama önemliydi de... Bu düşünce savaşı beni kediden uzaklaştırmaya başladı. Son günlerde mamasını suyunu verir odama çekilirdim. İlgilenmemeye başladım. Sonra bu sebepten de kendimi kötü hissetmeye başladım. Hayvanı yalnız ve ilgisiz bırakıyordum. Psikolojim bu noktada kötüleşmeye başladı. Epey mutsuz hissediyordum.
5- İstanbul'a çok sık giderdim, arkadaşlarımı görmeye. 1 ay falan kalıp dönerdim. Artık bunu yapamayacak olduğum düşüncesi de biraz geç dank etmişti. Çünkü 1 ayı geçtim, 1 hafta dahi bırakabileceğim birini bulmak çok zordu benim içim.
Çoook uzun yazdım ya kendi tecrübemle olumsuzluğunu aktarmak istedim. Tabi ki gelir kucağımda uyur, mır mır olup masajlar yapardı. Çok sevgi dolu anlarımız da oldu, kendisini çok sevdim. Ancak bir noktadan sonra ben yapamadım. Şartların benim gibi olabilir de olmayabilir de. Açıkçası biri bana gelip sorsa "Sahiplenme," derdim. Özellikle de tekir ve sarman kediler inanılmaz zor olabiliyor.
Biri mobilya mi demiş kedi demek bu demek hadi bu eskidi diye artık böyle 2. Resimde ise kedi demek yeni mobilualarin üstüne örtü örtmek demek kılı mobilyaya geçmesin diye, o mobilyayı da yirtmasin diye.
Kedi demek 350 TL ye sicacagi kaba kim almak demek 100 TL yede var kum aynen evin her tarafı bol kokunca görürüm o 100 TL yi. Kedi demek 700 TL'ye elektrikli tüy tras makinesi almak demek kedileri tras etmek için değil trhirtleri koltukları sweetshirtleri tras edip tüyden arındırmak için temizlemek demek. Yoksa giyemezsin.
Kedi demek her ay çamaşır makinesine temizleyici alıp 2 kere boş çalıştırmak demek masrafı 800 TL yoksa kıyafetlerden geçen tüyler birikiyor bu sefer çamaşır makinesi ne yukardan hepsini tuyluyor.
Kedi demek eve misafir geldiğinde kedinin dilenci gibi misafir yanasmasini izlemek demek.miyabda miyav sen yemek vermiyosun çok yedi diye millete yalakalık yapıyor tok evin aç uşağı 2 tekme koyup gelişine dışarı fırlatması geliyor adamın o hallerini görünce.
Ve bu kadar uğraşıyorsun amk ipnesiyle o kadar masraf yapıyorsun bazen "gel lan sana sarılıp uyuyayım yastık gibisin zaten" diye canın çekiyor durmuyor OÇ yanında, fırsatını bulup kaçma derdine düşüyor.
İşte o an kedi beslemenin karşılıksız bir sevgi olduğunu anliyorsun Platonik bir aşktır kedi beslemek. Başka birşey değil.
Herkes ne güzel kedisine köpeğine kaliteli mamalar almış onu yaristiriyor ama benim kedim gerizekalı her türden mamayı aldım alınacak ne kadar marka varsa aldım ama kedi migrosta satılan en adi mama dışında ne varsa tükürüp kusar gibi yapıyor bu sefer yer belki diye alıp alıp sokak kedisi besliyorum. Kaliteli mamayı dökeyim o bitmeden vermesem alışır diyorum yok yemiyor anasıda bunun gibi inattı o mama yemez bizim yediğimiz şeyleri zorla çize çize vura vura alır yerdi. Tam üstümdeki yorumda vader kedi beslemenin ne olduğunu çok güzel açıklamış seveyim diyorsun pat çakıyor eline gelişine 4 5 tane sevemem isim var diyorsun sevene kadar çakıyor eline gelişine 4 5 tane sen ne istiyorsan kedi tam zıttı oluyor
Canavarlarla dövüşen kişi, kendisi de bir canavara dönüşmemeye dikkat etmelidir. Ve ne zaman bir uçurumun derinliklerine doğru bakarsanız, uçurum da sizin derinliklerinize doğru bakar. -Friedrich Nietzsche
Söz değil de engin geçtanın insan olmak kitabı beni etkiledi baya. Ne kadar sorunlu ve problemli büyüdüğümü, şu anda da böyle olduğumu fark edebildim okudukça
Bir keresinde after partyde sirkette önemli sayilan bir adama denk geldim ve konusma firsatim oldu, konusma sirasinda "ya bu böyle olsaydi, suan bunu basarmistim" gibisinden bir cümle kurdum, sonra dönüp bana dediki
"Halamin Si*ki olsaydi amcam olurdu".
ondan sonra bu tarz cümleleri zor kuruyorum, eline saglik Andreas <3
Hiçbir söz yazı ya da motive edici konuşma beni etkilemez ve genel de saçma bulurum. Ama ülkenin şu zor zamanların da beni derinden etkileyen tek cümle var.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
böyle şeyler saçmalıktan öteye gitmez benim için ama bazı şeyleri anlar ve umud etmeken vazgeçersen hayattam beklentin azalıyor ve herşeyi problem etmemeye başlıyorsun. çünkü hayatın kötü gitmesi değil senin bunu kafaya takman problemi oluşturuyor.
Kumar masasına oturduğunda kolu ilk çevirdiğinde bingo yapma şansın yok o yuzden cebideki 3-5 bozukluğu boş yerekullanma. çünkü makineler yapılırken buna göre programlanıyor. bunu kabul edip hayal kurmayı bırakırsan 4-5 bozukluk cebinde kalıp belki yarın 8 10 bozukluk olmalrı sağlayacak.
İşte benim hayatımda da herşeyin önüne Murphy Kanunlarını koyunca hayatımın eksiden artıya çıktığını farkettim ve böyle devam ettim.
Boş hayallele vakit geçirmeyi bıraktığınızda hayatınız yoluna gimye başlıyor. --- Alıntı ---
"Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir." "Bir şeyin birkaç şekilde ters gitme olasılığı varsa, hep en kötü sonuç doğuracak şekilde ters gidecektir." "Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır." "Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır." "Er ya da geç olası en kötü koşullar zincirlemesi vuku bulacaktır." "Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir." "Olmuyorsa zorlayın, kırılırsa zaten değişmesi gerekir." "Ne kadar beklersen bekle istenmediği zaman gelecektir." "Çözülen her problem yeni problemler yaratır." "Her şey yolunda gidiyorsa, kesin bir terslik vardır." "Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız." "Bütün bir dönem kusursuz çalışan hesap makinesinin, matematik sınavında pili biter. (açıklama: her ihtimale karşın, beraberinizde pil taşırsanız, o da bayat çıkar)" "Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir." "Piyangoda para kazandığınız gün, ölümünüze fazla kalmamıştır." "Bir şeyi anlayamıyorsanız, içgüdüsel olarak doğrudur." "Bir kişiye "Masa boyalı, sakın değme!" derseniz, size inanmadan önce mutlaka masaya dokunacaktır." "Eğer kendinizi iyi hissediyorsanız, üzülmeyin geçer." "Aradığınız bir şeyi en başından değil en sonundan aramaya başlayın. "Anlattığın bir şeyin dinlenme ihtimali, anlatma isteğinle ters orantılıdır.
Bir kaç örnekle listeleyim.
Hikaye 1: Google da bir kelimede 1. sırayı almayı planlıyorumdur 10 tane site yaparım bunlardan 1 tanesi ana site 4 tanesi alt site ana kadar uğraşılmış diğer 5 traneside sadece ana site v altları backlink ile destekleyecek içeriklerin hemen eğilde geç girildiği sitelerden oluşur.
Ana sitede hayvan gibgi emek vermeme rağmen sadece üstekileri desteklemesi gereken site ilk sayfaya çıkar diğerlerinin hiç birinden eser olmaz. sonra hılıca ana site o yapılrı.
Bu bir kaç defa başıma gelince demekki uğraşın özenin bir anlamı olmadığını anladım hiç birşey yapmadan sadece yapan sitelerden araklasan bile o site tutuyor çünkü kullanıcılar google a şunu izle diyerek yazıyor ilk sen çıkarsan sana giriyor yok videonun kenarında dizibox yazmış dizibilmemne yazmış umrund olmuyor.
Bunu anlaıktan sonra 10 tane değilde 20 tane dandik site yapiyorsun hangisi çıkarsa ona yoğunlaşıyorsun böylelikle beklentin olmadığı için efor sarfetmiyor ne gelirse onu kar kabul ediyorsun.
Ve bu yönteme geçtikten sonra çoğu kelimede ilkj sayfada en az 3-4 tane sitem olmaya başladı.
Hikaye 2: 2011 senesinde bir sağlık firması açmıştım amacım yurt dışında geyet iyi satan ve işe yarayan zayıflama ürünlerini (çoğu kimyasal içerikli) türkiyeye getirip internet üzerinden satmaktı.
Getirdiğim ürünlerin tanesi yaklaşık 5,6$ bandında geliyordu. 30, 40$ a satmaya calışıyorduk. Yani tl bazında 30 TL ye mal ettiğimizi 99 TL ye satmaya calışıyorduk. Herşey faturalı herşey içerğe kadar sağlık bakanlığından onaylı web sitesi müşteri temsilcileri 7/24 online hem yardımcı oluyor hem soruları yanıtlıyor harika bir sistem kurmuştuk.
Ve sonuç ürün satamaadık. Satamamızın sebebi ise fiğer çakal firmalar bu rünlerin fasonunu kutusunu 1 tl ye mal edecek şekilde kayseride bastırıyor içine insanlara yararı olmayacak fakat zarar da vermesin diye lblebi tozunu dayıyor eblebi tozu olduğu için tarım bakanlığından bitkisel besin takviyesi diye onay alıp internette %100 bitkisel safsatası altında 99 a değil 89 a satıyor.
Senin getirdiğin marka atıyorum XYZ ise o ÖZXYZ markasınıyla satıyor marka başvurusunu yapip.
Yani insanlar hiç bir ieşe yaramayan ürünleri 89 tl ye alıp dolandırılıyor üstünede piskolojk olarak zayıfladığına inanmış halbuki bu rıada ilaca para verdim diye boğazını tutuyor. kilo veriyro 2 . aya 5 kutu falan satın alıyor.
Sonra anladım ki türk insanına dürüstlükle birşey satamazsın.Sinirlendim yaptığım herşey zaarara sokmuştu zararı karşılamak için fason markanın ürünlerini dava açıp kazanıp piyasadan toplattım toplattığım ürünlerin hepsinin üstün eorjinal bandrolü çakıp ne 99 a ne 89'a tam 49 tl ye düşürüp 1 günde nerdeyse tüm ettiğim zararı akarşılayacak şekilde kar yaptım ve firmayı kapattım.
Türk insanını bunu hakediyordu bende hakettğini su ndum. Ne bir şikayet geldi ne herhangi biri ürün işe yaramıyor diye şikayette buludu.
Hikaye 3: Zikuvikuzi. Emin olun buraya 5 tane 7/24 insanlara yardımcı olacak kişi tutsam dieyen sorununu dileyen yere yazsa modlar takip edip hem kullanıcıya yardım etse ve sonra o mesajı oradan kaldırsa uğra gösterse ve tüm olay sadece kullanıcı memnuniyetine dönse. 3 ay sonra buyrası kapanırdı. Biz ne yaptık bağırdık çağırdık banldık. Çünkü türk insanı bunu seviyor gerçekten. Nasıl bir çiğköfteci var cocuk adam acıda olsun mu diyen Gelene kgeçene ana avrat sövüp tekmeliyor ama dükkanının önü anan baba yuvası. Değipşik bir milletin biri bize hizmet ederse kesin beni sikecek şeklinde yorumluyoruz çünkü bizler başkasına iyi davrandığımızda onu sikecek olduğumuz gerçeği yüzümüze çarpıyor. Ve hizmet veren elma veren ağaç taşlanır gerçeği ile asparagaz haberlerle yerin dibine sokuyoruz sonuc hizmet kapanıyor "ohh be böbreklerim nerdeyse calınıyordu diye bir de iyi hissetmek adına kendi kednimize yalanlar sunup konuyu noktalandırıyoruz.
ama diğer türlü? aga baksana burdan ii yer yok üstelik adam siklemiyor seni anında götüne tekmeyi basıyor yani varlığının yokluğunun bi faydası yok bu adam içi dışı bir bize bişey olmaz. mantığı yürütülüyor.
2 aynı mağaza yan yana biri şimdi al ekimde öde kampanyalı diğeri alırsan ekime almazsan sikime kadar kampanyalı. Halkın düşüncesi. 2. nin kampanyası daha dürüst geldi. 1. kesin dolandıracak:)
Bugün başımdan geçen sinirden hala dişlerimi sıktığım bi olayı yazmak istiyorum.
17.03.2023 18.35 Kızılay Metro, OSB-Törekent tarafına kız arkadaşımla beraber indik yan yana yürüyoruz tam o anda da metro geliyor insanlar kapıların geleceği yerde metroya doğru dönmüş bekliyor.
Önde kızıl saçlı ayak bileğinden bir karış yukarıda etek giyen bir hanımefendi var arkasında da olayın ana karakteri olan bir huur çocuğu var. Biz tam yürürken bu çocuk kendi bağcığını bağlar gibi eğiliyor ve kadının etek altı fotoğrafını flaş açık bir şekilde çekiyor. Herkesin yüzü metroya dönük olduğu için olacak sanırım olayı sadece ben ve kız arkadaşım görüyoruz.
Ardından aynı vagona biniyoruz, kadın oturuyor bu sünepe piç gidip karşısında ayakta duruyor. Telefon bu sefer de video modunda, ekran parlaklığını sonuna kadar kısmış altta kırmızı daire şeklinde kayıt ettiğine dair bir emare var bir de hareket ettikçe kadın az buz seçiliyor.
Ben zaten flaşı gördüğümden beri çocuğa kilitlenmiştim ayakta da öyle görünce iyice kan beynime sıçradı gittim yapıştım yakasına zaten yaklaşmamla titremeye başladı piç. Kadına da döndüm "Hanımefendi bu çocuk sizin fotoğrafınızı çekti az önce de videonuzu çekiyordu kalkın galerisini kontrol edelim dedim." kız arkadaşım da "evet ben de gördüm flaşı hem ve videoyu" dedi.
Eli ayağına dolaştı çocuğun başta yok ne vesaire geveledi sonra flaş açıktı kendi ayakkabıma baktım dedi sonra da video açık kalmış olabilir falan dedi. Neyse açtırttım telefonu girdim galerisine hiçbir şey yok, albümlere bakıyorum yok kaydedilenlere bakıyorum yok silinenlere bakıyorum yok. Kadına da döndüm dedim "bakın ben eminim ama bulamıyorum bir şey var ya bi uygulamaya kaydetti ya bir şey yaptı" artık bilmiyorum kadın önemsemediğinden mi yoksa olayın şokundan mı tepki vermedi bir şey demedi. Çevredekiler de bir şey demedi. Telefonu geri verdim çocuğa bir durak sonra Sıhhiye durağında hızlıca yürüdü çıktı metrodan.
Şimdi de pişmanım zaten cılız bir şey piçe bir tane vursam yere kapaklanacak keşke ya direkt gidip ağzına yapıştırsaydım bir tane ya da arka sırada oturanlara telefonunu gösterip video çektiğini görmelerini sağlasaydım. O anda sağlıklı düşünemiyor işte insan.
Hayır bir de şey olayı var hadi ben vurdum bu çocuğa ama video gizli bir yere kaydediliyor, ya da yayın gibi bir şey yani kayıt söz konusu değil. Sonra ne olacak, güvenlik kamerası desem uğraşmazlar. Kadın da önemli değil derse hele uğraş dur.
Baştan aşağı bir onyargisin bir kadının eteği ayak bileğinde kadar uzandığı için mi hanımefendi sıfatını hakediyor, uzanmasaydi orospu mu olacskti bu bir.
İki android telefonlarda açma kapama tuşuna 2 kere hızlı basıldığında otomatik telefonun flash ışığı yanar tek basmaya kapanır çocuk ayakkabısını bagkyacakken telefonu kilitlemek için yanlışlıkla 2 kere bastiysa ve tel flash yaktiysa?
Ayrıca bileğine kadar eteği olan bir kadının karşısında kamera ile neyi çekecek.
Hoc düşündün mü ya bugunkinasik tacizci sen isen hiç suçu olmayan birini sırf sen öyle hissettin diye toplum önünde rezil eettiysen?
Bu olasılık çocuğun Stalker olmasından daha yüksek yüzde dahilinde şuan çünkü?
Vader Yok lordum ne alakası var etek boyuyla ben genelde öyle hitap ediyorum insanlara.
Ayrıca telefon kamerası hanımefendinin eteğinden içeriye bakacak şekildeydi flash patladığında da yukarıya patladı yani.
Her şeyin ötesinde bomboş metroda geldi kadının karşısında ayakta dikildi telefonu sağ eliyle tutuyor ve telefon kamerası sürekli kadına bakıyordu.
Metronun içinde bu bahsettiğim hareketleri yaparken video çektiğini de iki kişi gördük, kamera açık video çekiyor kadının neyini çekiyor bilemem kendi sapkınlığı.
Vader lordum bu tarz insanlar bana da denk gelmişti 3 arkadaş gidiyorduk olaya polis de müdahale etmişti. Adam başka bir programla kaydediyormuş direkt. Onun dışında bu flaş olayı için de insanlar artık hiçbir şeyi umursamaz hale geliyorlar genelde benim gözlemimce ondan kaynaklı bir tepki görmemiş olabilir fakat böyle bir yönteme başvuruyorlar
Tetsuyuki sonuçta siz güvenlik gücü değilsiniz ve iddiaları kanıtlayan bir kanıta ulasamadiniz bir insanai toplu alanda sapiklikla sucladinix üstelik kanıt yok adam işgüzar biri olsaydı earth şuan da hayatının en büyük derslerinden birtanesini almak üzereydi.
Hocam çok eminsen ilk flaş patladığında hayırdır deseydin veya video çekerken gördüğünüzde gidip deseydiniz napıyorsun diye. Yani herhangi bir kanıta da ulaşamadınız üstüne siz suçlu duruma düşmüş oldunuz kanıt olmadan suçlama olduğu için
Vader Lordum haklısınız söylemek istediğinizi anlıyorum lakin emin olmasam ve yanımdaki arkadaşım da görmese bunu zaten böyle bir işe kalkışmazdım. Ben her tartışmada bu tarz linçlerin kanıtsız hareketlerin ne kadar tehlikeli olduğunu, yanlış anlaşılmanın nasıl noktalara gelebileceğini konuşuyor, savunuyorum.
Ama olayın içerisinde olsanız gerçekten bir şeylerin normal olmadığının farkına varırdınız, çocuğun yanına yaklaşırken bile hiçbir şey demeden çocuk telaşlanmaya başladı. Sürekli sağına soluna bakıyordu, kadının başında duruyodu.
Ayrıca haksız bir şekilde suçlanan birisi olsaydı o şekilde durmazdı çocuk, sorduğum gibi bahane üretmeye başladı ve ağız değiştirdi kadın da, kız arkadaşım da ben de çevredeki birkaç kişi de fark etti. Başta öyle bir şey olmadı dedi kız arkadaşım flaşı gördüm diyince işte üstüme baktım flaşla dedi. Video çekme konusunda da böyle ağız değiştirdi. Hareketleri gerçekten normal değildi.
Hakim karşısında da böyle bir durumda sadece beyana bakmazlar muhtemelen, metro içinde ve dışında kameralar var, çocuğun telefonu da incelenirse bir şeylere ulaşılırdı muhtemelen.
Elessar2147 Dostum bu olaylar arasında öyle uzun bir süre yok.
Metro geliyor durmak üzereyken flaş patlıyor, biz yürüyoruz çocuğun olduğu kapıya varmadan kapılar açılıyor herkes içeriye giriyor biz de o kapıdan giriyoruz ben yaklaşıyorum video çektiğini görüyorum kız arkadaşıma gösteriyorum o da çektiğini söylüyor kız arkadaşım tam o kadının fotoğrafını çekti derken ben gidip çocuğu tutuyorum.
éarth senin eminliğin şudankaynaklanıyor o flashı açıklayamıyorsuneğer mantıklı bir sebep bulsan emin olmayacaksın yani zaetn bu türden suçlu diye suçsuzu öldürmeler, yanlış kişiyisuçlamalrdakikişilerin %100 ü emin zaten.
"Elini beline attı ve metal renkde birşey çıkardığını gördüm silah olduğunu sandım o an cüzdanmı silahmı ayrımı yapamazdım beni vurabilir diye vurdum." bu sözler texasda zenci bir suçluyu yakalamakiçin giden polisin hakim karşısında yanıutı. Ve hakimin cevabı "Normalde seni salmam gerek, sonuçta kendi canını korumaya calışıyordum ama karşındaki suçlu olsaydı ve sen adresleri karıştırmayıp yanlış kişinin kapısını çalmamış olsaydın.
Polis memuru o an öğreniyor 1 harfi yanlış okuduğu için yanlış adresde yanlış kişiye silah doğrulttuğunu halbuki karşısındaki zenci o kişi olmadığını göstermek için kimliğini çıkarmaya calışıyordu.
Polisde %100 emindi. bu uzayıp gider. O yuzden bu konularda isterse 100 tane şlahidin olsun video var mı yok resim var mı yok hukuken adı iftiradır. Çoğunluk önünde suçlayarak yapıldığı için.
Vader Lordum anlıyorum ama bahsettiğiniz daha anlık bir şey değil mi, yani bu kadar büyük tesadüf olması mümkün mü anlamıyorum. Treni beklerken kadının arkasından eğilecek, eli değip flaş açılacak flaş da ne hikmetse yukarıya ve eteğin altına denk gelecek. Metroya binince onca yer arasında kadının tam karşısına gidecek ve bir şekilde de video kaydı başlayacak. Tüm bunlar olurken durmaksızın sağına soluna bakacak ben yaklaşınca tedirgin olacak.
Zaten inanılmaz büyük bir olay yaratıp bağırıp çağırmadım. Gittim durumu söyledim kadına çocuğa galerisini açmasını söyledim olmayınca kadına tekrar gördüğümü ama fotoğraf video olmadığı için kanıtlayamayacağımı söyledim bu kadar.
éarth abi adam sana kameraya alıyormuş şeklinde rol de yapabilir, dilerse kadınla anlaşıp ben şimdi seni eçekiyormuş gibi yapacağım sen ses etme bu cocuk zıpladığında gelecek telefonu isteyecek pat diye vercem içinden birşey çıkmacak sende cocuğa çıkış sen kimsinde seviglimi sapıklıkla suçluyorsun diye sonrada hakkında şikayetçi olalım geri çekmek için 3000 tl isteriz.
Bunu bile yapabilir sana. Hakimin sana soracağı soru diyelimki dediğin gibi oldu kanıt olmamasına rağmen adam video çekti peki anayasanın hangi maddesinde vatandaşa müdahale edebilir yetkisi veriliyor? hiç bir madde de yer verilmiyor. vatandaşın görevi durumu en fazla güvenlik güçlerine bildirmektir. senin ne haddine müdahale etmek.
seninyerinde orada bir polis olsaydı telefona kadar el koyma yetkisi vardı telefonu baslitik için ilgili şubeye gönderecekti telefon gizli programda olsa kaydediliyorsa ortaya cıkacaktı suçlu suçuyla kanıtlanacaktı. sen müdahale ettiğin için suçluysa bile suçu karartmasına olanak sağladın sona kaçmasına olanak sağladın. Yani ceza almasınıda engelledin üstüne kendini risket attın. Yani bçrok düzeni altüst ettin onu yaparak. Metroda güvenlik güçleri vardır bindiğin metroda kızılay metro en cok güvenlik gücünün oldugu yer tek bir seslenişle 3 ünü oraya getirebilirsdin.
daha binmeden yada adam yeni mi binmiş hemen anoıns ederdi şöföre metro kalkmazdı girer müdahale eder adamı çıkartır telefonuna el koyardı.
Ayrıca devletin suçluyuda korumak gibi bir görevi var. varzedelim metroda telefonu aldın ve görüntü çıktı. O suçluyu orada nasıl koruyacaksıon? Linç edecekler belki öldürcekler bu adamın canını nasıl koruyabileceksin???
Vader Yapabilir lordum haklısın bu devirde neyin ne olduğu belli olmuyor ama inanın onu o an bilme şansım yok maalesef böyle bir şey görünce birden sinirleniyor insan. Şimdi üzerine konuşunca düşününce evet ama siz de böyle bir şeye tanık olsaydınız, böyle yapmaz mıydınız? Belki de benim ilk kez karşılaştığım bir olay olduğu için böyle tepki verdim, bilemiyorum.
Bu arada araştırdım da biraz sanırım vatandaşın başka bir vatandaşa suç şüphesi ile müdahale etme yetkisi de var.
--- Alıntı ---
CMK Madde 90 (1) Aşağıda belirtilen hâllerde, herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir:
a) Kişiye suçu işlerken rastlanması.
b) Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması.
(2) Kolluk görevlileri, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahiptirler.
(3) Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir.
Hukuki yorumunu da şu şekilde buldum onu da paylaşayım.
--- Alıntı ---
Suçu işlerken rastlanan, yani suçüstü yakalanan faili, herkesin geçici olarak yakalama yetkisi vardır. Herkes tabiri güvenlik güçleri dışındaki sıradan vatandaşı anlatıyor.
Suç, kişi tarafından işlenilirken rastlanılan bir suç olmalıdır. Yani suç henüz işlenmiş olup, fail cürmün işlenmesinden sonra kovalanmalı veya ilgili, suç işlediğini gösteren eşya ve izlerle yakalanmalıdır. Henüz işlenmiş olan suç ile suçun işlenmesinden sonra polis veya suçtan zarar gören şahıs yahut başkaları tarafından takip edilerek veya suçunun pek az evvel işlendiğini gösteren eşya ve izlerle yakalanan kimsenin işlediği suç da, suçüstü sayılır (CMK 2/1-j).
Olayda gerçekleşmiş bulunan dış görünüş, suçun işlendiği konusunda çok kuvvetli bir suç işleme şüphesi doğurmalıdır. Fiilin kasten veya taksirle işlenmiş olması önemli değildir; sadece koğuşturulabilir olması yeterlidir.
Kaçma şüphesinin mevcut bulunması şarttır. Ancak kural olarak, bütün ağır suçlarda ve gizli işlenen suçlarda bu şüphe mevcuttur. Kaçma şüphesi ile yakalanan kişi, kimlik gösterse bile, serbest bırakılmaz.
Yine, eğer fiil soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bir suç ise, bizim Kanunumuza göre, "şikâyet şartı gerçekleşmiş olmalıdır. Ancak, suç küçüklere veya beden ve akıl hastalarına karşı işlenmiş olursa, Kanunumuz (CMK 90/3) şikâyet şartını aramamaktadır.
Buraya göre dediğiniz gibi ayakkabısını bağlarken bile flaş açılsa şüphe üzerine yaptıklarımı yapmamda bir sakınca yok gibi duruyor. Ama haklısınız olası bir linç durumunda korumam çok güç olurdu bu tehlikenin farkındayım. Yine de gidip kendim bakmadan önce bağırıp güvenlikleri çağırsam bile muhtemelen onlar da galeriyi açacaktı bir şey göremeyince bırakacaklardı, pek bir şey değişmeyecekti. Yine de hemen polisi çağırmak akıllıca olabilirmiş haklısınız.
éarth iyide sen suçöu yakalayamadın işte durum bu? vğideoytu bulsaydın suçu yakalaycaktın. anlamadığın nokta burada sen mudahale edemezsinsadece sana öyle geldi diye birisini suçlu ilan edemiyorsun şuanda bu yüzden suçlu oılan sensin.
adam seni tutup kaçmanı engelleyebilir :)
yookolm sen nasıl tıp kazandın ben uan şok geçircem ne demek ayakkabısı flaş patlasa ben yapabilirim hayır yapamazsın. yapabileceğin mudahaale. birisini birisini öldürürken gördün tek görende sen değilsin o adamı çelme takıp füüşürebilir elini ayağını bağlayıp polis gelene kadar alıkoyabilirsin.
telefonun flashı yandı diye kimseyi bunu yapamazsın kaldıki video ile başka birisnin görüntüsünü çekmek çıplak değilse hukuken suç değil. kadının karşısında kadonı giyinikken videoya çekebilir bu suç değil örneğin.
iddia ettiğin gibi etek altı fgörüntüde yok. zaoamaN seninbu mantığına göre her gün seni metroda rtezil edelim sapık bu bakn telefonuna diye gi baksınlar teline bişey çıkmasın ama uancından yerin dibine gir sorna bende elimi sallaya sallaya çıkayım ben öyle gördüm diyeyim.
var mı böyle dava.
adamın piskolojisini mahfettin, saoık olarak nielendirdin sonra ben haklıyıkm. yani neden anlamak istemiyorun ama şöyle söyleyim artık "YARRAK HAKLISIN BAL GİBİDE HAKSIZSIN"
BENLİK BU KADar.
Fiilin kasten veya taksirle işlenmiş olması önemli değildir; sadece koğuşturulabilir olması yeterlidir.
DEMİŞ PAYLAŞTIĞIN ŞEY BUNUN ANLAMI SUÇUN NE ŞEKİLDE OLDUĞUNUN ÖNEMİ YOKSA ASDECE KANIT OLMASI YETERLİ DEMİŞ. Koğuşturulabilir kanıtla desteklenip cezaya cevrilebilir anlamına gelir.
éarth Bunun gibi bir olay benimde başımdan geçmişti bi parkta oyun oynuyordum harita tabanlı bir oyun içmiş bi kadın 30lu yaşlarda parkta oturmuş bir çocuğun yanına gelmiş onunla hararetli bir şekilde birşey konuşuyordu bende meraktan bakayım diye yönümü onlara çevirdim hem oyun oynuyor hem onlara bakıyorum o vaziyette sanki onları videoya çekiyormuşum gibi bir pozisyondaydım kadın bir anda bağırmaya başladı beni görünce yanıma geldi telefonunu ver beni çekiyorsun diye polis geldi telefonumu gösterdim birşey yok poliste buralarda fazla takılma kadın içmiş bulaşmasın dedi gittim bunun gibi şeyler fazla olabiliyor vader haklı aslında
Vader Lordum ben de yakalamadım teknik olarak zaten yanına gidip durumu söyledim kendisine ve kadına telefonuna bakmayı istedim, yani rastladığım (2 kişi rastladığımız) suça kanıt aradım. Bulamayınca da telefonu geri verdim, gördüğümü ama kanıtlayamayacağımı söyledim. Kadın daha fazlasını istese o an kolluk güçleri çağırılabilirdi. Telefonu da elinden çekip almadım ayrıca, alabilir miyim dedim, çocuk da başta tereddüt etti sonra verdi. Az önce de kız arkadaşıma bir kez daha sordum kameranın açık olduğundan ve flaşın kadının ayakkabısının yanından yukarıya doğru patladığından ikimiz de hemfikiriz.
Farz edelim ki bir kuyumcudan birisi koşarak kaçmaya başladı arkasına baka baka, siz de bu olaya tanık oldunuz. Adamın elinde de bir çanta var, herif size yakınlaşınca tutup da "hemşerim ne oluyor aç şu çantayı bir bakayım" demez misiniz?
Sizi daha fazla sinirlendirmek istemiyorum ama olayın böyle anlaşılması benim açımdan da üzücü, tamamen iyi niyetle hareket ettiğim bu olayda böyle bir ayıp işlemiş olabileceğim düşüncesi bile kendimi açıklamaya itiyor beni. Sevgiler.
éarth başını belaya sokarsın diye yapma diyorum iş güzar birine denk gelirsin en mantıklı hareket güvenlik görevlisi çağır sen öğrencisin orada. yapman gereken tıpoını okumak sonra insan kurtarcan zaten. böyle abzürt işlere girip risk alma yanında da kız arkadaşın varmış adam hastalıklı çıkar sizi takip etmeye başlar sonra a başına belayı.
O adamın yaptığı 1 yanlışsa senin 2 yanlış. Bu tarz kahramanlıklara da kimsenin ihtiyacı yok ki. Metroların içerisinde kamera var. Böyle bir durumdan şüphelenmen durumunda zaten bir yetkiliye ulaşman yeter. Flaşın yanlışlıkla açılıp açılmadığı bile belli değil gibi görünüyor. Xaomi marka telefonlarının temasının bazılarında kilit açma ekranında flaş simgesi var mesela. En yanlış yere konulmuş bir simge bu, farklı bir noktaya da bastığında yanlışlıkla flaşı açabiliyorsun. Ben çok uzun bir zaman sonra farkedip değiştirdim temayı. Demek ki öyle bir durum olsa perişan ediceksin bizi .p
@éarth gerçekten düşünceli bir harekette bulunmuşsun herkes böyle bir şeyi yapamazdı şöylede bir gerçek varki azımsanamayacak kadar insan böyle bir olay yaşandığını bilmesine çoğu sessiz kalıyor böyle olaylara bence yapılabilecek en doğru karar adam fotoğrafı çektiği anda yanına gidip kardeş sen ne yapıyorsun demek olurdu. bu bile önyargılı hareketken kim bilir kaç kişi bunu yapıp yakalanmamıştır düşüncesi beni daha fazla düşünmeye yönlediriyor
Vader Yazdıklarınız eve gelip olayı anlattığımda babamın kurduğu cümlelerin birebir aynı, herhalde biraz yaşla beraber insan olayın bu tarafını da düşünmeye başlıyor. Haklısınız da bu konuda. Çocuk metro çıkışında takip etse bıcağı taksa ne yapacağım onu da bilmiyorum, öyle hayatımda inanılmaz kavga etmişliğim de yok ama o an doğru hareket o geldi ne diyeyim :|
anytime hocam sen aşağıdaki bu tesadüf silsilesinin yaşandığına inanıyorsan tamam diyeceğim.
. Kendi ayakkabıma kadar eğiliyor sadece yukarı yönlü flaş patlıyor hemen kalkıyor. Eli telefonun ekranında bile değil arkasından iki yanından tutmuş telefonu (yüzüstü masaya koyarken tuttuğumuz şekilde) ama neden flaş patladı diyip de durup bakmıyor bile.
. Metro geliyor, içeri giriyor onca yer arasında tam kadının karşısına dikiliyor.
. Ne hikmetse arka kamerayı açmış kamera da kadına doğrultulmuş bir şekilde. Eli sürekli yanında açı yakalamaya çalışıyor. Şarjı 80 civarlarında olmasına rağmen ekran parlaklığını en düşük seviyeye getirmiş ki video çekerken dışarıdan daha az dikkat çeksin. (2 kişi görüyoruz bunu)
. Devamlı çevresini kontrol ediyor.
. Benim daha bir şey söylemeden yaklaşmamla bile tedirgin olup hareketleniyor.
. Konuştuğumuzda başta flaş patlamadığını ( bir de yukarıya doğru düşün fark etmemesi imkansız) sonra üstüne baktığını, içeride video çekmediğini söylüyor ardından bir şeyler geveliyor.
Masum bu kadar şüpheli hareketler yapmazdı. Bu şekilde durmaz çıkışırdı bana "ne saçmalıyorsun sen" diye kızardı telefonu isteyince çocuk başta tereddütle sonra bir şeyler yaptığı için ona güvenle telefonu bana verdi ben galeriyi bulana kadar sesini çıkarmadı, galeriyi açıp tüm klasörlere baktıktan sonra yarım bi gülüş attı. Zaten ben bir flaş patlamasına da gidip çocuğu dövmedim, Dediğim gibi ard arda gelen kaç tane olay/durum ve davranış söz konusu.
éarth bak mesela metrodayım bir cocuk geldi telefonu ver video çektim gördüm dedi hayal görüyorsun dedim telefonunu ver bakıcam dedi. senkimsin olm elefonu sana vericem dedim. gördün müğ bak video çektin o yuzden veremiyorsun dedi.
al dedim telefonu baktı bakt video bulamadı. o an ne olur biliyor musun işte çanların hepsi benim tarafımda çalmaya başla be dürzü sen bana bu kadar kişi içinde sapık dedin dimi nerde lan video hani diye öyle bir döverimki bak orada kimse elimden alamaz sakat bırakana kadar ve şu rahatlıkla yaparım bunu bir sonraki durakda polis yada güvenlik geldiğinde duruu anlattığımda tüm metro şahitlik yapacak bana.
bu arkadaş beni sapıklıkla itham etti mi. hanfendi sizin herhangi bir görntünüğzü kaydettiğim hissine kapıldınız mı? kadın hayır diyecek anlattığına bakılırsa. peki bu ardakşa ben telefnumu verdim herhangi bir kayıt çıktı mı*? metrodakiler hayır diyecek.
vallaha memur bey bu kadr kişinin içinde elnde en ufak kanıt olmamaın arağmen bana sapık dedi eğer ben bu cocuğun burada ağzını burnunu kırmasaydım arkadmdan bak korktu hemen kaçtı kesin bişey vardı diyeceklerdi ama ben ne yaptım bana attığı iftiraya çok iyi bir cevap verdim.
1 saat ifade verir sonra cıkarım.
Bu açıdan düşün birde.
Çünkü kadın bile tepki vermemiş sen sizi videoya kaydetti dediğinde tekisiz kalmış. Yani kadını durumdan rahatsız değlen bu kadar milietin hakkınıs avunmaya kalkmayın abi. Belki fantazi yapiyorlar. Outdoor fantazisi üstündeler çiftlerin eğlence hayaytınıda bozuyorsun böyle atlayarka.
Vader Aynen haklısınız zaten çocuk çekmemiş olsaydı doğal olan tepki buydu, masum birine gidip böyle yapınca çıldırır insan dediğiniz gibi. Çocuk öyle yapmadı ama verdi telefonu bi durak sonra kaçtı. O da biliyordu işlerin büyümesi halinde telefonun bir yerinden çıkacağını, kameralara bakılacağını.
Ama evet çok fazla ihtimal var, ben de normalde ben de birisi kendini savunmadan onu savunma taraftarı değilim ama olayı tek gören biz ikimiz olduğumuz için sorumluluk hissettik.
Mertys doktora gitsene kanka genelde doktora gittiğimde rupatek, rupafin, ripatrin tarzında ilaçlar veriyorlar bu ilacın şöyle güzel kısmı uyku etkisi ve rahat uyumani sağlıyor bir yandan da alerjik durumları geçiriyor baya da etkili. Burun akıntısını durduruyor. Burun akıntısı durduğunda kullanmayı bırakmayı önerir doktorlar. İyileştirir birebirdir.
zeyisel depremden beri uyuyamıyorum doğru düzgün. Bi de geçmişi özledim galiba kaç gündür hep rüyamda geçmiş yılları görüyorum. Gündem çok etkiliyor bunu. Twitter falan kullamıyorsan mümkün olduğunca az bakmaya çalış. Ha bi de psikyatrist son çaren olsun. Ben 2020 kasım ayında gittim ilkin selectra yazdılar neyse bunu kullandım sonra kontrole gittim ilk gittiğim doktor yok başka doktor geldi o diyor bu yanlış doz vermiş sonra yine kontrol öbürü yanlış diyor yani beni oyuncak ettiler öyle söyliyim. Lustrale çevirdiler en son onu kullandım ama hani tamam uyuyorum uyumasına ama sabah uyanamıyorum hani çok sersemlik yapıyordu. Spor hayatımı da etkiledi tabii bu. Yani sana tavsiyem psikyatriste gitmeden çözmeye çalış ha olmadı mı o zaman özele gitsen emin ol daha iyi olur
"Bedtime revenge procrastination" diye bi zımbırtı var bende de. Gün içerisinde iş stresi ve yoğunluğundan kendine vakit ayıramıyor ve gün içinde çok verimli vakit geçiremediğini düşünüp gece uykundan çalarak kendine bi vakit yaratıyorsan bu durumu yaşıyor olabilirsin. Araştırmadan önce sadece bende mi var bu olay diye düşünüyordum ama yaygın bir psikolojik durummuş. Hiç verimli değil, ertesi günün enerjisinden çalıyor ama yine de o uykudan çalınan 2-3 saat baya keyif veriyor :')
