Bu dönem ki behzat ç sanki komedi polisiye izliyomuşum gibi hissettiriyor eski ağırlığı karamsarlığı yok bi garip gelmedi yalan yok ama varlığı yeter bi de şu bölüm süreleri uzun olsa daha iyi olacak
ooooof of sokayım gerçekten ya şimdi birkaç şey iletmek istiyorum yüksek müsadenizle. Öncelikle eğer bu dizi türk dizi piyasasının önünü açmak ve yurtdışına giriş yapmak için yapılan bir dizi ve sevgili yönetmen ve yapımcı arkadaşların, bundan sonraki yapımlarda biraz sonra bahsedeceğim oldukça başarısız ve iğrenç denebilecek derecede detayları eklemeden daha ağzı yüzü düzgün işlere imza atacaklarını umuyorum. Böyle bir hedefleri bulunduğuna az da olan inancım doğruysa ne ala önleri açık olsun.
Detaylara gelecek olursak; öncelikle müzikleri çok kötü bulmadım başlangıç şarkısının yabancı izleyici kitlesinin dikkatini bir derece daha cezbetmek için konulduğunu düşünüyorum. -İlk olarak şehir içinde göze daha bir çarpan ortadoğu filtresi bir hayli canımı üzdü. -Yaşlı ve zeki bir dedektif olarak resmedilen çetin ikmen karakterinin birden fazla dile vakıf olması çok mümkün arapça veya farsça yani ortaoğu dillerini bilmesi çok olası değil çizilen karakter imajına göre behis kaçan bir durum bence onun ötesinde dil mevzusundan devam etmek gerekirse hemen herkesin hele de akıcı şekilde ingilizce biliyor konuşuyor ve özellikle de ortamda ingilizce konuşulması gerektiğini gökten vahiy gelircesine sezip konuşuyor olmaları absürd, odada bizim ingiltereden veya ingilteredeki polis teşkilatından gelen değil de direkt ''ingiliz'' dedektifimizi gören biliyor bu adamın kimolduğunu ve ah hello diye giriveriyorlar mevzuya tamam ciddi yaklaşım hoş ancak ingilizce bilmeyen insanların komiser vasıtası ile iletişime geçmesi hatta biraz güvensizlik yaşaması çok daha tatlı oturaklı olmazmıydı? -Resmedilen istanbul 80ler in ortası ile doksanlardan kalma bana bu konuda katılmayan olacağını düşünmüyorum. Yahu ayrıca daha ilk bölümden mültecilerle hatta belkide kaçaklarla yaşanan aşklar yerleşik hayata geçmiş dükkan kurmuş olmalar sanki biz birden biribirimizi çok sevmişiz kültürlerimiz yumak olmuş gibi bunları birden sokuşturuvermeye ne hacet var. Bir türk izleyici olarak ben bu diziyi seyrederken oldukça kırıldım. -Last but not least derler gevurlar Mehmet SÜLEYMAN dan daha iyi bir isim seçemediniz mi sevgili yaratıcı ve yazar ekibi.
Konya da sosyal bilimler lisesinde yapılan aşırı bilimsel sergide gerçekler dünya kamuoyuna duyuruldu. Dünya gördüğü gerçeklerle şaşkına dönerken bazıları "Devler gerçekse; Eren'de gerçektir. Yaşasın Yeager ailesi" sloganlarıyla yürüyüşe başladı. Bu gruba kendilerini "Ackerman" soyu olarak nitelendirien bir grup "Mikasa" t-shirtli kişi destek verse de, aynı gruba dahil ama üstünde "Levi" yazan bir grup sadece uzaktan izlemeyle yetindi.
Dünya şaşkın ve korku dolu gözlerle olayı izlerken. Dünyayı dize getiren ve doğruları gösteren ünlü Türk Ordinaryus Prof. Dr. Lise tarih öğretmeni yukarıda son resimdeki açıklamalarda bulundu ve şu sözlerle konuşmasını bitirdi.
Sosyal medyada insanlar merak etmiş 340 milyon nufuslu amerikada, 480 bin ermeni var, lobi kurmuşlar amerikayı ellerinde oynatıyorlar. Herşeye karışıyorlar. Keza sayıca az olan yahudi lobisi dünyayı yönetiyor. Neden 85 milyonluk almanya da 5 milyon türk bir lobi kuramadı gibi. Aklıma hemen şey geldi. Sene 2000 internet türkiye de çok yeni kullananlarda o zamanlar irc sunucularına giriyor (msn den önceki herkesin sohbet için toplandığı sunucular açılımı internet relay chat)
Herneyse türk site çok yok ekşi sözlük var. Müzikle ilgilenenler için Garaj.org var ve turkishmusic.org diye bir site var böyle başlıklar açıyorlar atıyorum Tarkan hakkındaki düşünceleriniz falan gibi.
Neyse konu Sezen Aksu hakkındaki düşünceleriniz. O zamanlar internetle tanışan türk kabilelerinin ilkleri türklerin herhangi bir yerde lobi kuramamasının asıl sebebidir.
O zamanların türk efsane fenomen olayıdır bu olay. Tabii site kapandı ama birebir tüm yaşananları döküman yapip sakladılar.
Bu nedir ya.. ! 14 sayfa okudum. Bu kadar dışa vurulmuş cinsellik görmedim. Sönmez reis bunların yanında çırak çıkar. Çok fazla sıkışmışlık varmış. Bir gelişim olmaması normal. Küfürü yaşamak bu...
Daha tamamlayamadım ama bir kaç şey söylemek istiyorum. Yazılan şiirler, yeni hesap açıp göndermeli isim koymalar, isim sonlarına e ekleyip hakaret denemeleri; bunlar sadece fragman. Havada uçuşan ilk küfür denemelerinden hiç bahsetmiyorum, eski sözcükler bile özenle seçilmiş. İçeriğin iyi ve kötü olmasını bir kenara alırsak baştan aşağı bir başyapıt. İşte yurdum insanının yersiz tavrı gülerken utandırdı. Yine de bu atışmaya dahil olan olmayan, atışmanın dışında kalıp genele laf yapan, güzel takma isimler koyan ve bu blog üzerinde mesai harcamış herkesin eline sağlık.
Bonus: "turkcende bayagi iyiye benziyo filiz" -Tallrock (Tarihin ilk blog tarzı yürüme denemesi)
Bizim oturduğumuz yerde Paşa Sitesi diye bir yer bulunmaktadır. Bunlar yola kendilerinininmiş gibi park alanı yapmışlar yarım kısmı devlete ait olan araziyi işgal ediyorlar. Alanın bir kısmı doğa kolejine ait. Doğa kolejide güya bunlara tahsis etmiş. kendileri öyle söylüyor. Belediyeye cimerden şikayet ettim fakat belediye geldiğini zannetmiyorum bile. "İkaz yapıldığı dubalar kaldırıldı" diye geri dönüş yapıyorlar. Ama dubaları kaldırdıkları yok. Sitede akp ilçe başkanı oturduğu için bir bok yaptıkları yok. kendisi de avukat. belediyede çalışan, hükümet partisindeki bu ülkenin kaynakları tüketen ihaleci tipler. herneyse demek istediklerimi anladınız. ayrıca sitenin bekçi kulubesi ve park alanının bir kısmı yola taşmakta. kendi parselleri içinde değil. Sizlere sorum şudur ki bunları suç duyurusunda bulunma gibi bir durumum olabilir mi? Öyleyse nasıl? Konu hakkındaki yorumlarınızı merak ediyorum.
hocam belediyede akpli avukat olmasının hiç bir artısı olmaz. Site kaldırımı resmenzabdetmiş beeldiyeye gidiyorsun fotolarla şikayet ediyorsun eğer gelip kaldırılmazsa aynısını bende yapacağım o zaman madem serbest diyorsun tıpış tıpış gelip yıkıyorlar.
Şikayeti sadece sen yapma tanıdık manıdık herkese yaptırt.
(1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde uygulanır.
(5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
(6) (Ek: 29/6/2005 5377/21 md.) İkinci ve üçüncü fıkra hükümleri, 12 Ekim 2004 tarihinden önce yapılmış yapılarla ilgili olarak uygulanmaz.
Vader 3 kere şikayette bulundum, ya birilerine daha şikayette bulundurucam. yada dediğiniz gibi tehditvari konuşmak en mantıklısı. avukat derken beyoğlu belediyesi akpye ait ve akp beyoğlu ilçe başkanı av. abdullah enes özkan kendisi sitede oturuyor. oyüzden beyoğlu belediyesindeki kimse konu hakkında bir bok yaptıkları yok. aşırı tilt oldum bu duruma
rasso aklıma geldi ama oluşacağını sanmıyorum yine de salt bekçi kulesinden dolayı, daha önce bir iki kere rastladım kaçak kata terasa verildi ceza ama buna verilmedi. Yine de özel bir suç türü bu doğrudan belediye başkanı yargılanabiliyor. Şansını dene ama gözlerine de batmış olursun
Swollk gözlerine batmak istiyorum zaten. rahatsız olsunlar şikayetimden ve neticesinden, o bana yeter. eğer belediyeye şikayet ettiğim zaman tekrar bir şey yapmazlarsa bu sefer kapımın önünü güzel bir şekilde her tarafa otopark kazığı dikeceğim ve nöbet kulubesi yapacağım inadına.
Aşağıdakini de mevzuatta buldum ama türkiyede kurallar fazla önemli olmadığı için çok umurlarında olmuyor. onun tanıdığı bunun tanıdığı herkesi kayırma
--- Alıntı ---
OTOPARK YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar
MADDE 4 (1) Otoparkla ilgili genel esaslar aşağıda belirtilmiştir:
a) Binayı kullananların otopark ihtiyacının bina içinde veya parselinde karşılanması, bu fıkranın (e) bendinde belirtilen durumlar haricinde zorunludur.
Bunun ölçümünü yapan insanlar var. Ölçümünü yaptırıyorsun ve bu ölçümlerden sonra (süre sınırı var) mahkemeye veriyorsun. Mahkeme de eğer alanı kullanmaları önemli bir durumu işaret ediyorsa size kira öder gibi para ödemesini veya direkt yeri satın almasını istiyor. Eğer boş boş kullanıyorlarsa da mecbur çıkıyorlar ordan. Bizim de bir tane yazlık var bu durumda olan seneye ölçümleri yaptırıp dava etmeyi düşünüyorum. Cimerle felan çözmen imkansız bu arada sizin işgal edilen taraf için mahkemeye taşımak zorundasın meseleyi.
haritacı gelecek once ölçümü yapacak usülsüzlük ihlal tecavuz vs varsa şikayete gidilecek
++ doğru orantılı şekilde ne kadar çok şikayet iletilirse aynı konuda o kadar hızlı çözüme kavusur. taraf bulmaya calıs ama bizim insanımız kim uğraşıcak kafasında
Tkgm parsel sorgu hiçbir zaman net ölçüleri vermez bir haritacı olarak bir sorun göremedim cihazla gelip ölçmediğim sürece bir sorun görmüyorum çünkü krokiler hep kayık
