Sign in
Login

shyorn

V***** B*****
Sith Apprentice
Mardin
Şubat 2021
infj, nocturnal, lvl20
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
Bağlantıları
Cevapladığı yorumlar
shyorn Sith Apprentice » Sosyal » Pazar Yeri
Elinde olan varsa "The C Programming Language: ANSI C, 2nd Edition" alınır.
Gizlenen 4 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Mobber tesekkurler ama kitabın kendisini arıyorum 😔
Benim de elimde yok fakat istersen Amazon uzerinden satin alabilirsin. Orada satiliyor diye biliyorum.
fenkai spesifik olarak belirtmeyi unutmuşum, 2.el arıyorum. Orijinali dolar kuru sebebiyle gereksiz pahalıya geliyor diye
shyorn spesifik olarak belirtmekte yarar var 2.el kiaplarda dolar kuru ile birlikte aynı çölçüde fiyatı artmakta. ANSI C özelikle bu kitabı pek 2. el olarak bulabileceğini sanmıyorum.
ogzhngkblt olur, uygun olduğunda ö.m ile yazarsan konuşabiliriz.
B42han Sith Sorcerer » Sosyal » Genel
Merhaba Imperial. Yazılım sektöründe çalışan abilerim ve ablalarıma birkaç sorum olacaktı. Ortalama bir üniversitede bilgisayar mühendisliği 2.sınıf öğrencisiyim. Artık yavaş yavaş kendimi ait hissedeceğim alanı bulmaya çalışıyorum. Sizden ricam (tabii vaktiniz varsa) alanınızı ve neden bu alanı seçtiğinizi kısaca anlatabilir misiniz?
Bir de son bir sorum var. İş bulma sürecinde ortalamamın beni öne veya geriye atma durumu olur mu? Oluyorsa bu ortalama gerçekten çok önemli bir etken mi?
Ankara'da veya Konya'da çalışanlar varsa isterlerse tanışmak veya çalıştıkları yeri ziyaret etmek isterim.
Gizlenen 9 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Vay arkadaş bomboş kalmış burası.. Şirketlerdeki yazılım ile ilgili departmanları gözlemlediğim kadarıyla söyleyeyim. İşe alım yapılırken yaptığın projeler ve öğrendiğin teknolojiler seni ön plana atıyor. Aaa bu adam mühendismiş bunu alalım pek demezler ve çoğunlukla üniversitede bununla direkt alakalı bir bölüm okumamış insanlar da çıkabilir karşına.


Sadece bir programlama dili öğrenmek tabi ki yeterli değil. Diğerlerine de bakman incelemen gerekli. Tabi ki bu konuya da meraklı ve ilgili biri olman lazım. Son zamanlarda kendini yetiştirebilmiş yazılımcılar arıyorlar. Yazılımda hatalar mutlaka olur. Bir virgül bile fazla koysan farketmeden program hata verebiliyor biliyorsun. Pascal dilini bir ülke dili zannedenler çıkabilir kendi çevrende. Algoritma nedir diye sorduğunda ya sen yanlış biliyorsun sanırım o senin dediğin logaritma diyenler çıkabilir. Senden birazcık dahi tecrübeli olsa bilmediği bir konuda ahkam kesebilirler. He diyip geçmenin ilk zamanlarda baya faydasını görürsün.

Bu yüzden bir sorun için günlerce uğraşman gerekebilir, mesai dışına sarkabilir mesela. Bu tarz konuları da göz önüne alman iyi olur. Lisede meslek lisesi olarak okumuştum ben. Benim de şansıma internet programcılığı diye bir bölüme denk gelmiştim. Bilişim teknolojilerinin bir dalı olarak onu okudum. Lise hayatım boyunca da bilgisayar işletmenliği kursundan tut da Web tasarım, grafik kursuna kadar birçoğuna gittim.

Öğrenmek için uygulamalar yapıyordum mesela. Bir virgülü fazla koydum diye JSON dan veri çekip yansıtamamıştım Angularjs üzerinde. Program hata bile vermedi. 2 gün boyunca sormadığım insan kalmadı daha sonra kendim farkettim. O gün bana uygun bir meslek olmayacağını ve keyif de alamayacağımı düşündüm saldım. Saatlerce bir sorun üzerinde kafa yormak bana göre değil dedim.

Üniversitede de Bilgisayar Programcılığını bitirdim. Microsoft'un bir partner eğitim merkezinden yazılım uzmanlığıyla ilgili eğitim de aldım ama daha sonra yazılımcılık işlerinin bana uygun olmadığına karar verip sistem ve network alanına yönelmek istedim. Şuan da buna yakın bir pozisyonda çalışıyorum. Yazılımcılık biraz da sabır gerektiren bir iş. Çevremde bu sabrı gösterebilen arkadaşlarımı da tebrik ediyorum gerçekten. İşleri çok da kolay değil.

Tercihler her zaman değişebilir. Deneyimleyerek kendine en yakın pozisyona yönelebilirsin. Vader abi sen de bu işin içerisinde olan biri olarak destek ol bence bu konuya. :)
anytime moral bozmamak adına yazmıyorum ben.
ben sektörde çok yeni olduğum için ve 3. sınıf olduğum için postu gördüğümde yanlış yönlendirmemek için yazmamıştım ama boş kalmış madem ben de yazayım.

Benim tavsiyem birkaç alan denemeden hangi alandan yürüyeceğini bilemezsin. Her bir alan için minimum 3 ay verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çok sevdiğin alan olabilir, hiç sevmediğin alan olabilir ama işin içine girince o çok sevdiğin alan fena zortlatabilir.

Ben üniye başlamadan önce hiçbir bilgim yoktu bölümü neden seçtiğimi bile bilmiyordum. Hoca soruyor hangi alandan ilerlemek istiyorsun diye hiçbir şey diyemiyorum çünkü bilmiyorum. O zaman yapay zeka ilgimi çekiyordu ama bir gram bir şey bilmiyorum. Ohaaa yapay zeka abi bizim gibi nasıl düşünebilirler kafasındaydım. Ama biraz araştırınca gördüm ki hiç bana göre değilmiş matematiği olsun algoritması olsun aman aman benden uzak dursun kafasındayım şuan.

Bir diğer örnek de veri bilimi kısmı. Baya önyargılıydım ama konuyu bilmeden bi önyargı bu. Ne olduğunu bile bilmiyorum veri mi büyük veri mi yok abi o kadar veriyle ne uğraşacak kafasındaydım. Ama dersini aldıktan sonra önyargımın kırılıdığını gördüm hatta benim için 2. seçebileceğim alan hale geldi. Bu arada trdeki çoğu üniversite belli bir alanın sadece temel düzeyinde dersini veriyor. O dersleri aldıktan sonra alanında uzman olunmayacağını biliyosundur zaten.

Ben web ile başlamıştım, unity, unreal engine denedikten sonra androide giriş yaptım. Birkaç ay javadan sonra kotline geçtim ve 1.5 yıldır android programlama ile devam ediyorum. Arada az da olsa görüntü işleme - veri bilimi/ makine öğrenmesi - ai 'a da baktım.

Ortalama konusunda ise özellikle kurumsallarda ortalamaya takılma mevzusu var gibi. Birkaç arkadaşımın kurumsala girerken ortalamasına bakıldı. En azından 2.50 olması gerekiyor. Ama bazı yerlerde de hiç bakılmıyor. İşe - staja ilk giriş için ortalama önemli olabilir ama sonrasında deneyim ön plana çıkıyor.
Elyssium seninde geleceğini pek parlak görmüyorum soru tr de tam olarak bu zaten uniye geldiğinide konuyla alakalı hiç birşey bilmemenizdir. Ben uniye başladığımda ana dilimden daha iyi c,c#,c++, php, java, python, fortran v bash scripting biliyordum.

kendi kendime öğrendim cünkü ben mesleğimi lise sonda seçmedim ilk okuldan beri tek hayalim bilgisayar üstünde birşey programlamaktı dedeme bundan bahsettim o zamanlar ibm bir bilgisayar almıştı bana 50mb hdd si vardı bu bilgisayrda ben qbasic ile öğrendinm yazılımı. İlk yaptığım şey qbasic uygulamasında digital bir saat di ve altında Tüfekçi Petrol yazıyordu. Sonra gittim benzinlikteki tüm bilgisayarlara bunu 3 dk harektsiz kalırsa ekrana girecek olan ekran koruma olarak ayarlamıştım.

Siz turist gibi universiteye gidiyorsunuz. Yani bana göre iş bulabiliyor olmanız bile bir mucize.
10 dkdır posta bakıyorum. yazıp yazıp siliyorum ulan.
Web kodlamaya girdim ben parası güzeldir geleceği vardır herşeyi webde yapıyoruz diye. Üni de zaten birçok uygulamaya giriş yapıyorsunuz hangisi güzelse direkt onda kendini geliştir. Kendini yakın hisettiğin bir dil vardır mutlaka. Githuba vs vs büyük projeler çıkarmaya çalış.
Böyle ahım şahım bir üniversiteden mezun değilsen ortalamana değilde ha bunun diploması var şartı karşılıyor geç deyip direk senin yazılım alanında ki proje ve yeteneklerine bakarlar. diye düşünüyorum
Türkiye'ye çok üzücü bir durum söz konusu.

Eğer bir konuda yönelim isteyip o konuda kendini eğitirsen, istediğin konuda iş bulman çok zor olur. Örneğin Veri Analisti olmak istersin bunun için üniversite hayatın boyunca bu alanda kendini geliştirirsin ve bir bakmışsın Front-End'e yönelmen, kariyer için daha iyi ortam sunmaya başlamış.

Benim sana tavsiyem sektöre göre bir yönelim izleme. Kendine bir yol belirle, büyük çaplı bir proje düşün ve bu projeyi hayata geçirmek için çalış. gerekli olan zaman ve parayı rastgele bir firmaya girerek sağlaya bilirsin. Firmada çalıştığın zaman boyunca aldığın maaş ve harcadın vakit dışında kalan tüm vakit senin olur. Ve bu kalan zaman dilimi projeni hayata geçirebilmen için yeterli olacaktır. Ve eğer gerçekten iyi bir iş ortaya koyarsan, hiç bir firmanın sana sunamayacağı bir hayatın olur.

Hatta üniversitede başlarsan, okul bitirmeden iyi bir Start-Up kurabilirsin.
üç paragraf yazdım sonra sildim. Bu iş üniden önce hobi olarak uğraşırken, zamanla sevdiğin için öğrenip farkında olmadan mesleğin haline gelince güzel. Para burdaymış diye gelenler ya da bilgisayar oynamayı sevdiği için CS yazanlar elbet bir gün elenecekler. Ben 13-14 yaşında blogger oyun indirme sitemi (zamunda'dan araklanmış torrent paylaşıyordum sdmfnksdjng) düzenlemeye çalışırken nerelere geldik anasını satayım.
karacal1 evet aslında tüm olay bu. Çocukluk merakı olması gerekiyor kesinlikle. Diğer türlü sürdürülebilir bir kariyer hayatı olamıyor.
B42han Veri mühendisliği ilgini çekebilir belki diye bahsedeyim biraz. Bu rol özetle şirketlerin analitik veri ihtiyacını en uygun şekilde karşılamak ve depolamak üzerine bulunuyor. BI çalışmaları yapan birime ihtiyaç duyduğu veriyi sağlamak için veri ambarı, AI birimlerine ise temelde data lake ileri seviyede de big data ortamlarını oluşturur. Veri alanının mutfağı olarak düşünebilirsin. İnsanlar seni pek görmez ama işin büyük bir kısmı senin üzerinden akar.

Bu alana atılmak için de veri alanındaki tüm rollerden azar azar bilmen gerekiyor çünkü hepsiyle entegrasyonun oluyor işin sonunda. Bir de okulda asla göremeyeceğin ETL tool'ları, distributed systems, veri ambarları, big data ortamları vs. vs. vs. gibi kavramları ve araçları öğrenmen gerekiyor.

Kişisel olarak bu alanı seçmemin sebebi veri biliminden sıkılmam, akademi isteğimden vazgeçmemle oldu. Üniversitede çok fazla veri bilimine merak salmıştım. Makale yazmaya da kalkmıştım lisanstayken. TR'deki kokuşmuşluğu görünce çabalamanın boş olduğunu anladım bıraktım.
B42han İş bulma sürecinde ortalaman ilk gireceğin yerlerde çok yüksek ihtimal etkili olacaktır. Yeterli bir CV'ye sahip değilken doğal olarak senin yeteneklerinizi, azmini ve başarını ölçmek için ortalamana bakacaklar ve onun üzerinden yorumlayacaklardır. Ama bir kaç senelik tecrübe edindikten sonra bir önemi kalmayacaktır. Yorumlarda yazan çoğu insanın aksine çocukluktan başlamak gerekiyor, para kazanmak için bu iş yapılmaz, oyun oynamayı seviyor diye CS de yazmazsın diyenlere katılmıyorum. Burada mucizevi bir şeyler dönmüyor. Herkesin öğrenip yapabileceği şeyler yapılıyor, nerden gelmiş olursa olsun, motivasyonu ne olursa olsun, öğrenmek istediği sürece öğrenir ve yapar düşüncesindeyim.

Alan konusunda da 2.sınıf öğrencisin, yazları staj yapacağını varsayarsam minimum 2 staj olur. Farklı alanlarda staj yapmaya çalışarak, ve zaman buldukça başka alanlarda projeler yaparak hangilerinin ilgini çektiğini görüp ona göre hareket edebilirsin. 4.sınıfta da, hatta mezun olup çalışmaya başladıktan sonra bile alan değiştirsen geç kalmışsın gibi hissetmene gerek yok. Büyük şirketlere bakarsan (FAANG) bunun çok fazla örneğini göreceksindir, o yüzden bu konuda strese kapılmana gerek yok ama çok uzun süren yok, yerinde durman da senin için negatif dönüşlere sebebiyet verecektir bunun da bilincinde ol.

Not: Ben de üniversiteye sıfır başladım, daha önce programlama hakkında hiçbir bilgim yoktu. Şu an Ankara'da iyi bir şirkette yapay zekanın operasyonel tarafı takımında part-time çalışıyorum, ve 4.sınıfım
İlk işin için ortalama bir etken fakat bütün olay OOP + DSA + LeetCode ve yurtdışı istiyorsan IETLS C1.
pisqoloq Jedi Margrave » Sosyal » Genel
Arkadaşlar bir algoritma sorusunda takıldım. Ve algoritmayı yaratmak için fikirlerinize ihtiyacım var :)

5 satır 5 sutunluk (5x5 matris) bir slot (kollu makina) oyunu tasarladığınızı varsayalım.
X,Y,Z,A,B,C sembollerimiz ve elimizde kazanç pozisyonlarımızın olduğu bir listede var.

Soru:
Örneğin oyuncunun 1. satırda ilk 3 sutunun X sembolü geldiğini ve pozisyonu kazandığını varsayalım (listemizde mevcut).
Şimdi ise diğer hücreleri "başka bir kazanç pozisyonu oluşturmayacak şekilde" yine elimizdeki semboller ile doldurmamız gerekiyor (random ve semboller tekrar edebilir). Bu boş olan hücreleri nasıl bir algoritma kullanarak doldurabiliriz?

Cevabı herhangi bir yazılım dilinde yada basit bir algoritma gösterimiyle (herhangi anlamlı bir metinde olur) yapmaya çalışıyorum.

Bir fikri düşüncesi olan varsa paylaşırsa sevinirim :)
Gizlenen 3 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
kazanç listesi örneği, pozisyon kazanmanın ne anlama geldiği, örnek bir akış ve sınırlamaları belirtsen problem daha anlaşılır olur.
shyorn Kazanç listesi örneğini şöyle açıklayabilirim.
(A1:X, A2:X, A3:X), (B2:X, C2:X, B3:X, C3:X),...
şeklinde matris üzerinde hangi hücrelere ne gelirse kazanç durumu olduğunu gösteren bir liste.

Kazanç pozisyonuda anlaşılacağı üzere Kazanç listesindeki herhangi bir şeklin matris üzerinde konumlanması.
pisqoloq

yöntem 1: kazanç hücreleri hariç diğer hücreleri gez ve çevresindeki harflerden farklı bir atama yap.

A Z Y C X
X # - - -
- - - - -

örneğin # dolduracaksın çevresinde A Z Y X harfleri var, bu harflerden farklı bir harf ata. sol üst, üst, sağ üst, ve solundaki harften farklı bir harf atamak kazanç pozisyonu gelme ihtimalini bozacaktır.

yöntem 2: bütün kutuları rastgele doldur, eğer kazanç birden fazlaysa kazanç pozisyonlarından rastgele birini boz ve kazançların sayısı 1'e eşitlenene kadar tekrarla. (tahminen pozisyondaki tek bir hücreyi değiştirmek o kazanç durmunu bozacaktır. ama farklı pozisyonda kazanç durumu oluşabileceği için tekrar kontrol etmek gerekebilir.)
Söylediğinşey rakamları birbirinden farklı 5 basamaklı x tane sayı üret demek.
her 1 satır 5faktöriyel x 4 faktöriyel x 3! x 2! x 1! değer alir 14 tane mi üreteceksin x 14 bu kadar.

function uret() {
$array = array("A","B","C","X","Y","Z");
//1. sayi
$rand = array_rand($array);
$return = $array[$rand];
$cikti[] = $return;
unset($array[$return]);
//2. sayi
$rand = array_rand($array);
$return = $array[$rand];
$cikti[] = $return;
unset($array[$return]);
//3.sayi
$rand = array_rand($array);
$return = $array[$rand];
$cikti[] = $return;
unset($array[$return]);
//4.sayi
$rand = array_rand($array);
$return = $array[$rand];
$cikti[] = $return;
unset($array[$return]);
//5.sayi
$rand = array_rand($array);
$return = $array[$rand];
$cikti[] = $return;
unset($array[$return]);
return $cikti;
}
$random = uret(); // 5 farklı sayılık array uretti
foreach ($random as $sayi) {
echo $sayi;
}
//her bir satır için kazanamayacak 5 farklı random sayı üretti.


her uret için çıktı şöyle olur
A X C Y Z
A B X Z C
C X Y Z A
...
Vader selamlar, sadece yatayda kazanç durumu olsaydı bu yöntem işe yarardı. Ancak dikeyde ve kare halde de kazanç durumu olabiliyor, diğer resimde bir örneğini göstermiştim.

Ben şöyle bir çözüm ürettim, kazanç durumunu, oluşturduğum matrixin içerisine yerleştiriyorum. Daha sonra döngü ile matrix üzerinde sırayla boş alanları geziyorum ve her boş hücrenin komşu sembollerini alıyorum. Elimdeki sembol listesinden komşularda olan sembolleri çıkartıyorum ve elimde kalan sembollerden rastgele birini yerleştiriyorum. Bu sayede komşuda bulunan hiç bir sembol yanyana gelmiyor ve kazanc durumu elde edilemiyor. Tabi bunun kötü bir yanı örneğin 2 tane X asla yan yana gelemiyor XYX oluyor ancak XX seklinde olamıyor.

Nodejs ile bu durumu simüle eden örnek bir kod yazdım.

https://pastecode.io/s/gkxiu0jo

Şimdi fark ediyorum soruyu biraz daha detaylı anlatmam gerekiyormuş gerçekten.

Yardımlarınız ve değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
pisqoloq olmaz aynı sayıları hem yan yana hem alt alta yazdırabilirsin örneğin
A X C Y Z
X C Y Z A
C Y Z A X
Y Z A X C
Z A X C Y

Gördüğün gibi birer karakter kaydırarak yazdığında asla sorun olmayacaktır.

A X C Y Z - A baştan al sona ekle
X C Y Z A - X i al baştan sona ekle
C Y Z A X - kapiş?
JrWester Sithari » Sosyal » Öneriler
Sword Art Online gibi chill fazla kasmayan çokta uzun olmayan (600 - 700 bölüm gibi) bir anime arıyorum. Bunca güzel insanın var mıdır bir önerisi.
Gizlenen 2 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
benzer türde ve dediklerini karşılayan: overlord, ye xiu, danmachi
Kono Subarashii Sekai ni Shukufuku wo! bayağı keyifli. sao'daki hissiyata benzer bir hissiyat alabilirsin. Ben de bir ara sao'ya benzer animeler arıyordum da içime en sinen ve keyifli olan bu oldu. Müzikleri, bktan mizahı ve çizimleri ile sao'dan bayağı ayrışıp keyifli vakit geçirtti bana.
shyorn Overlord a bi baktım ilgi çekici öneri için teşekkür ederim
Made in Abyss'i sevebileceğini düşünüyorum kısa ve tatlı bir animedir.
zinu Sithari » Sosyal » İtiraf
Duygusal olarak çökmek üzere olduğum ve içimdekileri tüm şeffaflığıyla söyleyebileceğim kimsem olmadığı için buraya biraz o kadar da önemli olmayan bir şeyi zırlayacağım lütfen saçmalığı ve bok gibi bir karakter oluşumu maruz görün.

Yeni insanlarla tanışmaya ihtiyacım olduğu kadar bundan korkuyorum da. Benim aptallığımdan mı yoksa bana denk gelen insanların tutarsız ve belirsiz oluşundan mı bilmiyorum ama hayatıma giren herkesle kısa bir süre sonra iletişimi kesmek zorunda hissediyorum. Genelde aşırı boşluklarında bana denk gelip günün her saatini benimle geçiriyorlar ben de bu duruma alışıyorum haliyle, daha iyi bir uğraş kaynağı ya da daha iyi birini bulunca aniden görmezden geliniyorum ve son kez konuşup durumu değerlendirip hayatlarından çıkıyorum. Bu sene bu durumda o kadar çok kaldım ki artık mental olarak kaldıramıyorum. Kendimden şüphe etmeye ve güzel olan her şeyi sorgulamaya başladım. Güzelce sevilip kendine bir buket çiçek aldırmayı, otogardan otobüs kalkana kadar uğurlanmayı, beceriksizliğine ya da memnuniyetsizliğine rağmen yaptığı işte desteklenmeyi ve motive edilmeyi hak etmek için ne yapıyor bu insanlar? Ne yaparsam yapayım en önemsediğim en yakınımdaki insan bile doğum günümü kuru bir mesajla bile kutlamadı bunca sene -ailem hariç-. Sadık kaldığım insanlar hep daha güzelini görünce ya da onun ağzına kesinlikle edecek birini bulunca çekip gittiler, arkadaşlarıma hata yapan insanı ben silerken arkadaşlarım beni silip ona insana gitti daima.

Birinin sesini kötü duyunca derdini dinlemek istemek, sürekli görüştüğün biriyle tüm gün konuşmadığında akşam sesini duymak istemek ya da neler yaptığını merak etmek, hoşlandığı ya da hoşlanmadığı şeyleri hatırlamak ve bunun da bana yapılmasını istedim hep bundan fazlasını değil ama bu bile insanlara çok gelmişken nasıl yeni insanlarla tanışıp bir şeyler paylaşabilirim artık? Beni ve iletişimimi asla önemsemeyecek insanlar olduğunu düşünüp ben de değer vermeyen, umursamayan birine dönüşmek zorunda hissedeceğim ya da olduğum gibi kalıp elin insanı tarafından değersizleştirileceğim. Arasını bulamıyorum bir türlü. Duygusal açıdan tükenmiş durumdayım, içimdeki anlamlı hisleri öldürmek zorundaymışım gibi hissediyorum, bunu yapmazsam hayatımın sonuna kadar aynı döngüde yaşayacağım sanki, öte yandan da hayatın anlamının anlamlı şeyler yaşamak olduğunu düşünüyorum. Boğuluyorum, kendimden bıktım.
Gizlenen 2 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
konunun sizinle alakalı olduğunu düşünmüyorum. sizde bir bir problem yok, karşınıza çıkan insanlarda sorun var. Hepsinde mi ? Evet hepsinde sorun var. Bir kuru mesajdan daha fazlasını yapabilecek milyonlarca insan var, sırtınızı yaslayabileceğiniz tonlarca insan var. Ancak şimdilik size denk gelenler çöp. Bu sizi özgüvensiz, insanlara karşı güvensiz bir hale getirmiş olabilir, ancak tekrar söylüyorum bu bir süreç günün birinde gerçek dostlara/arkadaşlara kavuşacaksınız.
bir süre insanlardan uzak durup umursamayan birine dönüşün gitsin . değer konusunda da aşırı önemli bir insan olma potansiyeli taşımıyorsa karşı taraftan bekleyin ilk adımları ve ona göre siz de konumlandırın onu. tabii ki kabuğunuza çekilip dış dünyadan tamamiyle kopun demiyorum. daha çok "birazcık" yalnız kalın, kendi içinizde halletmeye çalışın, kendinizle mutlu olun. sonrasında da daha doğru davranmaya başlayacaksınız. hayatınıza alacağınız insanlara da daha çok dikkat edecek ve gittiklerinde de hayatınızdan ne kadar götüreceklerine siz karar vereceksiniz.
O kadar bana benziyorsun ki! Birkaç bir şey söylemek istiyorum. Dışarıdan bir göz olarak bakabiliyor oluşumla ilgili şimdi sana ve haliyle kendime. Birileri gitmeyi seçtiler diye, bizden ya da başka birine. Biz değersiz olmuyoruz. Ya da “başka birileri” bizden daha değerli olmuyor. Birileri varlar diye bizim değerimiz artmıyor yine. Her şeyden önce değerli olduğumuza inanmıyor oluşumuzla ilgili bir problem var ortada. Biz zaten değerliyiz. O ya da bu olmasada, önemsemesede. Sen çok değerlisin. Bunları olaylara kişilere bağlamayı bırakmalısın. Dışarıdan bir el seni tutup kaldırmayacak. Kimse içindeki fırtınları bilmeyecek. Değer dediğimiz şey altın bir tepside önüne sunulmayacak. İnsanlar hep kendilerini düşünecek. Sen de düşüneceksin. Sen de düşünüyorsun hatta. İnsanı dumura uğratıyor farketmesi. Ama öyle, zaten öyle olmalı. İnsan biraz bencil biraz kötü olmayı başaramadı mı, kendisini yıpratmaktan zevk duyuyor.
Asosyal birisi değilim dershanede, okulda ve işim gereği bir çok insanla tanıştım artık insanlarla iletişim kurarken yoruluyorum. Kendine en yakın hissettiğin bir insanla tanış(müzik,film,hobi) tarzlarınız hatta dünya görüşünüz benzer olsun youtube abonelikleriniz örtüşmesine kadar ileri gidebilir bu durum ama gene de bazı şeylerden aranızda ki iletişim zayıflayabilir, bunu şuan ben yaşıyorum ve ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yok.

Uzaklaşamıyorum onunla muhabbet etmek çok hoşuma gidiyor ama diğer yandan canımı da sıkıyor bazı zamanlar. İletişimin özü sanırım bu en azından çoğu zaman katlanabileceğin birisi olabilmeli sen ona o sana birşeyler öğretebildiğin birisiyle sohbet etmeye yanına giderken şu konudan bahsederim şöyle bağlarım diğer konuya geçerim çok hoşuna gider belki oda bişeyler ekler muhabbetimiz koyulaşır diye heyecanlanıyorsan ve onunda bu şekilde karşılık vereceğini biliyorsan o ilişki ayakta durur. Ben o yüzden hayatımda bir kaç kişi dışında yeni birilerini görmek ve bu çabaya kendimi sokmak istemiyorum.

Kalbim bu yaşta ağrıyor bazen. Kendim kusursuzum demiyorum ama iyi şekilde empati yaptığımı biliyorum ve farkındayım bu potansiyeli taşımayan insanları dinlerken kötü şeyler hissediyorum ve o bana bişey demese bile ben kopuyorum direkt. Müzik açıp onu söylemek daha hoş geliyor bana, hayvana dönüşmemek için arada sevdiğim kişilerle iletişim kuruyorum okadar :) ben bu şekilde başa çıkıyorum yoksa biliyorum senin durumuna düşeceğimi ve sanırım buna alıştım herkes yalnız maalesef ama bunu seçebilirsin.
E bu aynı ben seni o kadar iyi anlıyorum ki içindeki o sızıyı huzursuzluğu dışarıda gördüğün mutlu insanları ve onlara duyduğun o sevimsiz duyguları vallahi bu ben
Yukarı