Üniversitemde 5. yılım hiç bu kadar dara düştüğüm bir yılım olmamıştı. Birikim yaparak geldim okula, bir yandan da part time çalışıyorum. Oldukça uygun fiyatlı bir öğrenci evindeyim. Tasarrufu en son seviyede yapıyorum, hatta bunun için bırakmam dediğim sigarayı da bırakmak zorunda kaldım. Yine de içeri giriyorum üç beş üç beş. Hobilerime tamamen veda edip çalışma saatlerimi uzatmadığım takdirde yakın zamanda batarım.
Ulan 1 haftalık yemek alışverişi artı temizlik malzemesi alayım dedim, aldığım pirinç, şnitzel, mercimek, yoğurt yumurta falan 390 liraya patladı. Allahtan ev arkadaşım var biraz yük omzumdan düşüyor ama hayat muazzam derecede pahalandı. Ekonomi çökmedi, ekonomi yok ülkede. Çatır çutur para yiyenlerde bir azalma yok.
Dışarıda en ucuz 4 lira çay. Kahve desen 14-15 liradan aşşağı değil. Yemek yiyim desen 10 liraya makarna, 20 liraya döner belki en ucuzu onu da evde yapıp tasarruf ediyorsun. Toplu taşıma desen 4 lira.
Zamlar uçuyor etrafta, kış geldiği için bir yandan doğalgaz, elektrik fırlıyor. Sebze, meyve fiyatları 2x-3x artıyor.
İş bulmak ayrı dert, 2 yıllık tecrübem var, şefim. Adam gel saatlik 10tl diyor. Garson da alıyor 10tl, tiple beraber garsonluk daha çok kazandırıyor(du) artık o da yok. Evde çalışan bir buzdolabı bir çamaşır makinesi var elektrik faturası 200 küsür geliyor. Ulan harbiden anlamıyorum ama çabalamıyordumda. Sonra neden yurt dışına kaçıyor, kaçmak istiyor gençlik.