Registrieren
Anmelden

mffedai

Mehmet Fatih Fedai
High Admiral
Osmaniye
Mart 2021
Henüz bize kendisinden bahsetmemiş...
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
İstatistikler
Diziler detay
T. Süre
T. Bölüm
197 / 221
Filmler
T. Süre
1g 23sa
T. Film
23 / 51
 
En çok dinlediği şarkılar
Son dinlediği şarkılar
Cevapladığı yorumlar
xexser Sith Juggernaut » Sosyal » Öneriler
Warp dışındaki VPN önerilerinizi alabilir miyim?
krazee R.I.P paylaştı!
Merhaba, bazı aklıma takılan sorular var. Beraber tartışabiliriz.
İnsandaki güzellik algısı nasıl oluşur?
Mesela neden "A" isimli kişiyi çok güzel/yakışıklı bulurken "B" isimli kişiyi hoş bulmayız?
diyelimki bir bebek robotlar tarafından büyütüldü ve hiç insan yüzü gösterilmedi, daha sonra rastgele insan yüzleri gösterildi, hangi tür yüzleri güzel bulup hangilerini çirkin bulurdu?
Bu herhangi bir nesne içinde geçerli
Gizlenen 15 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Güzellik algısını bilmem ama robotlara dair iki düşüncem var:
Birincisi, insanlar tarafından en çok beğenilen yüzlere -big data açısından bu sosyal medyada takipçi veya beğeni sayısı yüksek kişiler- en çok benzeyen kişiler olabilir.
İkincisi ise altın orana en yakın yüze sahip olan kişiler olabilir ancak bana birincisi daha mantıklı geliyor çünkü bu tarz sosyal konularda teorideki şeylerle pratiktekiler uyum göstermez sanırım.
mehmet_bngl direk altın oranla alakalı diye biliyorum çünkü en çok beğenilen yüzler simetrikler ve altın orana daha çok uyuyorlar :d
Ben A'yı herkesin güzel bulduğunu düşünmüyorum. Gariptir, güzel bulduğum insanları arkadaşlarım vasat bulur genelde mesela. Ya da arkadaşlarımın güzel bulduklarının en az yarısı bana vasat geliyor. Çok büyük oranda öznel olduğunu düşünüyorum bu mevzunun. Sorduğun örneğe gelecek olursak da bence o çocuk uzun bi süre mind fuck olurdu asdkads. Korkması, şaşırması, anlamaması, anlam verememesi muhtemel. Alıştıktan sonra ise iş yine öznelliğe varacak. Yani senin öznel olarak güzel bulduğunu hayatındaki hangi şartlar belirlediyse, o çocukta da insanlara alıştıktan sonra bazı koşullar kimi, neyi güzel bulduğunu belirleyecek.
bence yaşantımız içerisinde gelişen olaylar etkiliyor. mesela erkek çocuklarının annesine benzeyen kadınlardan hoşlandığı söyleniyor -tabi annesini seviyorsa- veya dizilerdeki filmlerdeki hatta çizgifilmlerdeki dayatılan tip karakter eşleşmeleri, travmalar, coğrafya, saymakla bitmez
simurgan tamam işte bende o öznelliği soruyorum, çocuk daha ilk defa insan yüzü görüyor, onun bu öznelliği nasıl oluşuyor?
robot tarafından büyütülen çocukta güzellik çirkinlik algısı oluşmaz çünkü güzellik çirkinlik benzetmeyle ilgili. Mesela olaya şu açıdan bak japon olmayan bir insan hayatında ilk defa japon gördüğünde bütün japonların birbirine benzediğini bunların arasında oluşan güzellik algısının neye göre olduğunu sorgular. Fakat biz bi japon filmi izlediğimizde bütün karakterler başta birbirine benzer gibi görürüz film ilerledikçe farklarını görürüz farklarını gördükçe de beynimizde japon tiplerinin güzellik algısı belirmeye başlar. Nacizane düşüncem.
İnsanda temel güzellik algısı genetik kodlara yani evrimsel sürecimize dayanıyor. İnsanın diğer hayvanlar gibi temel amacı üremek olduğundan, üretken görünen vücut yapılarına ilgi duyarız. Buna örnek olarak dolgun kalçalar bebeği doğurmak için, dolgun göğüsler ise tahmin edebileceğiniz gibi bebeğin beslenme ihtiyacını karşılayabileceği yönünde genlerimize işlenmiştir. Dişilerdeki büyük, uzun penis arzusu da spermin yumurtaya erişmesinde sağlayacağı kolaylıktan ötürü tercih mekanizmasını tetikler.
Yüz güzelliğine gelecek olursak insan, yani homo-sapiens aslına bakarsanız sürü halinde yaşayan sosyal bir canlıdır. İçinde bulunduğumuz topluma benzediğimiz ölçüde kabul görürüz. Bu durumda yine hayvanlarda olduğu gibi kendimize benzeyen canlıları güzellik ve tabi ki aslında üreme konusunda tercih ederiz. Buradan sonra tahmin yürüteceğim ki herkesin güzellik anlayışının farklı olma nedeni, doğduğundan itibaren bütün yaşadıkları ve birikimiyle birlikte beraberinde getirdiği travmalar olabilir. Karşısındakine acı çektirmek isteyen bir insan, aciz görünümlü, zayıf bireyleri isterken, domine edilmek isteyen insan da daha güçlü görünen kalıplı bireyleri tercih edebilir. Yani temel estetik anlayışımız üreme içgüdümüzden doğsa bile, üreme dışında tercih edeceğimiz insanları kişisel fetişlerimize uygun olarak seçiyoruz.
Şimdi gelelim soruya, burada tahmin yürüteceğim. Bebeğin robotlarla büyüdüğünü ve ergen/erişkin olduğunda insanlarla tanıştığını varsayıyorum. Tabi ki ilk defa insan görünce korkacaktır. Ama insan dilini de biliyorsa ve insan içinde kalıyorsa, bir süre sonra onlara ilgi duyacağını düşünüyorum. İnsan içinde kalmıyorsa izole yaşamayı tercih edecektir lakin kısır değilse veya sorunu yoksa eninde sonunda hormonları onu ikna edecektir. İşin bu kısmı genetikten gelen güzellik anlayışının sonucuydu. Gelelim robotlarla büyüyen insanın seks hayatına ve fetişlerine. Bu çocuğun yaşadığı toplumsal bütün olayların hepsi robotlar ile gerçekleşti. Yani robotlara ilgi duymaya ve onların yanında bulunmaya, yani onları tercih etmeye yatkın. İnsanların dünyasında da bildiğiniz üzere her çeşit robot, hatta insansı seks robotları olduğunu dahi olduğunu düşünürsek, bu robotların yanında kendisini daha rahat hissedecektir. Tabi ki kendisini büyüten robotlara benzediğini varsayıyorum. Yoksa onları da garipseyecektir.
Bütün bunları insan psikolojisine ve biyolojisine dayanarak yorumladım. Bunlar olabileceğini düşündüğüm birkaç varsayımdı ama benim fikrime göre bu insanın intihar riski bir hayli yüksek. Siz olsanız delirmez miydiniz?
İçgüdüsel olarak genetik varyasyon yaratma eğilimindeyiz. Kendimizden daha farklı olan bireylerle çiftleşip populasyondaki genetik çeşitliliği sağlıyoruz.
Robotların major etken olmadığını öngördüm, tabii gerçekten sonuç ne olur merak etmiyor değilim.
(Robottan bağımsız yazıyorum) Kişiden kişiye değişir bu ama insanların geneline hitap eden belli güzellik kriterleri var bu da dönemle alakalı bir durum. Bu dönemde kadınlarda, ince uzun boylu, bakımlı, sıfır beden olanlar daha güzel bulunuyor. Erkeklerde de zayıf, keskin yüz hatlı olanlar.

Fakat 14. 16. yy Rönesans Döneminde çekici kadınlar daha çok, kilolu, ayva göbekli, beyaz tenli olanlardı.
Osmanlıda da bu böyle. Padişah eşlerine bakın mesela geneli balık etlidir, o dönemde kadınlar zayıf olmak istemezdi. Hürrem sultan, 10 kişiye sorsan 9u güzel değil der ama döneminin en güzel kadını olarak görülüyordu kendisi.

Bu güzellik, yakışıklılık algıları biraz modayla eşdeğer. Biri bir şeyi ne kadar çok görürse o gözüne o kadar güzel gelmeye başlar. 10 sene önce dar pantalon giyen, kısa paçalı, kısa çoraplı birini görünce gülerdi herkes ama şimdi bu normal geliyor çünkü zamanla göz ona alışıyor.

Ekte attığım gucci mankeni zamanında çok eleştirilmişti. Şuan mankenlerin hepsi bu kadın gibi olsa, belki de bir 50 sene sonra güzellik kavramı tamamen değişir (zor ama) bu ablamız da ilah kabul edileblir.
fakat şuan daha çok Victoria Secret mankenleri veya birbirinin türevi estetik güzellerini örnek alındığı için insanların güzellik algısı da ona göre şekilleniyor tabii.

Robot için de, gördüğü her yüzü aynı kişi olarak görecektir, hiç bir çevresel faktörden etkilenmemiş bir varlığın güzellik çirkinlik kavramlarının olacağını sanmam.
Güzellik = Iyi demektir.

Güzellik algısı tarih boyunca değişkenlik göstermiş olsa da bendeki ve insanların %90'ının güzellik algısı şöyle diye düşünüyorum;

Dış görünüşle başlar ve daha sonra bu algı değişerek içe döner.

Örnek; Bir mankenle çıkıyorsunuz ve kadın/erkek dış hat bakımından herşeyiyle mükemmel ancak hiçbir ortak yönünüz, zevk noktanız yok. Öte yandan dış görünüş bakımından ortalama ancak karakter bakımından zengin bir kadın/erkek var; ortak yönünüz ve zevk noktanız aynı. Bir süre sonra mankenle çıkmayı bırakıp ortalama olarak gördüğünüz kadını/erkeği daha çekici bulacak ve onunla birlikte olmak isteyeceksiniz.

Dış güzelliğe göz çabuk doyar ama iç güzelliğe asla.

Robot örneği de aynı şekilde A ile başlayıp B ye veya tam tersi B ile başlayıp A ya dönebilir, duruma ve zamana göre değişiyor güzellik algısı.

Bu yüzden arkadaşlar ön yargılı olmayın biriyle tanışacağınız zaman. Kalbiniz mutlu olmadıktan sonra gözünüz mutlu olsa ne olur, demi? :)
Güzellik algısı = Senin dürtülerini harekete geçiren özellikler

Canlılarda kontrol edilemez bir coğalma dürtüsü var ve her canlı bu dürtü ile doğar. Bu dürtünü harekete geçirebilecek bir canlı senin için güzeldir.

Örneğin 50 Kg altında veya 60 Kg üstünde olan hiç bir kadın bana güzel gelmiyor, ilgimi çekmiyor. Hiç bir şekilde bu isterse dünyanın kabul gördüğü bir güzellik yıldızı olsun dönüp bakmam burdan anlıyorumki benim için güzellik algısı ilk görüşte fiziksel özelliklerde bitiyor. Demekki dürtülerimin hareket etmesi için fiziksel olarak bir takım özelliklere sahip olması lazım karşı cinsin.

Eğer bir kişiyi gördüğünde istemsizce dürtülerin seni o tarafa doğru hareket etmeye, tekrar görüş açını onun bulunduğu alana çevirmeye zorluyorsa o kşi senin için güzeldir.

Yukarıdaki cevapların güzellikle alakası yok zaman geçmesinden bahsetmişler sevgi gibi duygular olmadan güzel çirkin olayını sormuş konuyu açan siz aşktan sevgiden falan dem vurmuşsunuz.

İllaha bir insana yormayın herhangi bir güzellik algısındanda bahsedilebilir arabadaki güzellikte erkeksi duyguların öne çıkarılmasıyla orantılıdır. Bir arabanın çizgileri ne kadar sertse ne kadat oval olmayan keskin hatlara sahipse erkek için o kadar güzel bir arabadır.
Vader Bu dürtü doğuştan geliyor, peki zamanla bu dürtü nasıl veya neden değişikliğe uğruyor? uygarkara nın söylediği gibi eskiden balık etli, tombul kadınlar erkeklerin dürtüsünü harekete geçiriyormuş. Ancak şuan sizinde dediğiniz gibi zayıf, 0 beden kadınlar dürtünüzü harekete geçiriyor. Zaman içinde bu nasıl değişiyor?
krazee eskiden spor salonları beslenme tercihi diyebir şey yokmuş eskisimi var bunu düşünemiyor musunuz onun eskiden dediği zaman kadınların peş peşe 10 cocuk doğruduğu zamanlar zayıf kadın yok yani

onun harici son 300 yılda güzellik anlayışı hep aynı.
ben basit bir adamım meme ve kalça tabi sonrası değişir
Güzellik göreceli olduğu için insanları belirli bir kalıba sığdırmanın doğru olmadığını düşünüyorum
Anime kızları agam... daha güzeli yok
Bence günümüzdeki kadar net ve spesifik olmasa dahi hala daha bir estetik algısı var olurdu. Çünkü sadece insan üzerinde veya toplum tarafından verilen bir şey olarak değil de var olan her şeyin iyi kötü bir estetiğinin varlığından söz edebilir gibime geliyor. vücudu aşırı orantısız birisine kalkıp da düzgün demezdik diye düşünüyorum yani. Büyük ihtimal kendisine en çok benzeyen insanı en iyi olarak görürdü ama bugüne kadar karşılaştığı ve alıştığı tek insan görünümü kendisi olduğu için
Ben altın oranla ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Estetiksel zevkler çok çeşitlilik gösteriyor. Renkler, çiçekler, manzaralar herkeste aynı etkiyi bırakmıyor ya da hepimizin tercihi farklı oluyor.
Güzellik algısının ve onun yol açtığı tercihlerin her şekilde bireysel olduğunu düşünüyorum. Bu genetik olarak işlenmiş kodlarımızdan, atalarımızla aktarılan öğrenilmiş bilgilere ve bireysel yaşam tecrübelerimize kadar birikerek şekilleniyor bence.

Ama cinsel açıdan baktığımızda temel olarak yerleşmiş bazı fikir ve bilgiler var.
Bir yerde okumuştum, insan bir şeye üç şekilde yaklaşırmış:
1. Bu beni öldürür mü?
2. Bunu yiyebilir miyim?
3. Bununla çiftleşebilir miyim?

Birinci güdümüz hayatta kalmak olduğu için, türün daha korunmaya ihtiyacı olan ve hamilelik gibi kendini ekstra koruması gereken bir zaman geçiren kadınlar, daha güçlü olan erkek bireyi seçmeye yönelmiştir, diye düşünüyorum. Kasların beğenilmesinin, iri vücutların tercih edilmesinin, sert yüz hatlarının koruyuculuk ile bir bağlantısı olmasıyla algıların böyle temellendiği kanısındayım.

Erkeklerse türünü soyunu devam ettirme göreviyle doğurgan dişiyi tercih ediyor. Geniş kalça, ince bel oyuntusu... gerçekten de geniş kalçalı kadınların daha rahat doğum yapmaları günümüzde bilinen bir gerçek.
Ya da mesela bazı erkekler hep kısa boylu kadınları beğeniyor, sarıp sarmalama kol kanat germe koruma güdüsü açığa çıkıyor.

Bunlar tabi tecrübeyle değişip şekilleniyor.
Yukarı