Neredeyse bir sene olacak, çalışıyorum. İş hayatı çok yorucu, insanlarla uğraşmak zor. İnsanlığa olan sevgimi yitirdim maalesef. Ben sürekli gülen bir insandım. Bunları düşünürken düşüncelerim beni; “Lan ben ne başardım” noktasına getirdi. Hiç bir şey başaramışım falan dedim. Hani bi insan o isteği yolun hep mi başında olur. Hep başındaymışım gibi geldi bir an.
Ama değilim. Hayatımızın içine eden bir çok şeyi geride bıraktığımızın farkında olmuyormuşuz, içler acısı. Trikotilomani hastasıydım ben 10 yaşımdan 22 yaşıma kadar. Trikotilomani, dürtü kontrol bozukluğudur. Tırnak yemek, dudak yemek, saç koparmak gibi. Ben saçlarımı tek tek kopartıyordum. Ve doktorlarımın hepsi, “Ben seni iyileştiririm, ilaç ve davranış terapisiyle ama bu kesin bir çözüm olmaz. Tekrar başlamayacağının garantisini sana veremem. “ dediler. Birçok doktora gittim. Hiç bırakamadım. Saçları kazımadan bu illeti durduramıyordum da. Tekrar başlamayı da durduramıyordum bir döngü halinde sürekli kazıyor, başlıyor, kazıyor, başlıyordum. Saçımın şeklini bilmiyordum, saçlarım dalgalıymış. 12 yıllık bir süreci anlatabilmek çok zor. Bir ara sigara varsa içersin yoksa nasıl içeceksin mantığıyla, saçlarımı kazımayı bırakıp başladıktan sonra durmaya çalıştım. Ama bu illet durabilen bir şey değil. Ps konsolunu tek elimle kullanabilme kabiliyeti bile geliştirdim. Çok değişik bir tecrübe. Ben bir boku beceremiyorum oldum.
Üç sene olmuş bırakalı. Şaka gibi. En büyük başarım da budur. Bi şeyleri başarmışım yani. Tamam istediğimiz yere gelemedik ama biz neler yaptık ya moduna girdim şimdi. Aferin bana.