İstatistikler
En çok dinlediği şarkılar
Son dinlediği şarkılar
Yaptığı yorumlar
Karakartal Jedi paylaştı!
Arkadaşlar birşey soracağım masumlar apartmanı nı izleyeniniz vardır çok güzel bir dizi sorum da şu
Gülseren hanım kitaplarını hep gerçek olaylardan yazıyor ya acaba piskoloğa kim gitti kitabı okumadım belki yazıyordur
Han mı Safiye mi Gülben mi Neriman mı yoksa İnci mi
Gülseren hanım kitaplarını hep gerçek olaylardan yazıyor ya acaba piskoloğa kim gitti kitabı okumadım belki yazıyordur
Han mı Safiye mi Gülben mi Neriman mı yoksa İnci mi
Tvdeki kitaptan çok farklı fakat ille de merak ediyorsan kitapta önce Gülben gidiyor doktora, kitapta han inci vs yok zaten
Karakartal Jedi paylaştı!
Netflix fiyatlarına %50 oranında zam yapmış umrumuzda mı ?
Gizlenen 14 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
%50 değil %50000 getirse umurumda olmaz da yakında yeni bir rakip geliyorken bunlar müşteriyi niye kızdırıyor ki
nebennebura HBO işte
Edit kesin değilmiş ya geleceği tamamdır sorun yok müşteriyi kizdirabilir
Edit kesin değilmiş ya geleceği tamamdır sorun yok müşteriyi kizdirabilir
Yaklaşık 1 yıldır kullanmadığım bir platform çok umrumda olmadı doğrusu :D
uzun zamandır zam yapmamışlardı belki beni taşlayanlar olacak ama fiyat normal...
Ravullu zamı bilmem ama 480p ne allah aşkına.
Kesinlikle düzeltilmesi gerek onun
Kesinlikle düzeltilmesi gerek onun
B42han önün ismi eskiden mobildi knk sonra başka bir mobil getirdiler yine aynı ama daha ucuzdu şimdi yine mobil bu oldu ondan 480
B42han belkide sadece bana böyle geliyodur bilemem. Netflix de 480plik paket bana gayet hd geliyo :/ YouTube da 480p de video açınca harbi kötü oluyo ama Netflix in temel paketini beğenmiştim.
ÇöldekiKutupAyısı netflixden direk indirdim zq ve netflix arasındaki aynı kalite formatındaki fark şu
Netflix - https://i.zqwqz.org/netflixx.mp4
Zq - https://i.zqwqz.org/zqwqz.mp4
Netflix - https://i.zqwqz.org/netflixx.mp4
Zq - https://i.zqwqz.org/zqwqz.mp4
wow baya farkediyormuş... :/ gözlük almanın zamanı gelmiş
bir dizi veya film zqwqz'de yoksa izlemiyorum, elbet gelir diyorum buraya :D
norway Benim izlediğim bütün filmler diziler var geçen haftalarda tekrar Doctor Strange mi izlesem diyordum yoktu 3 gün sonra eklendi şansıma :D o yüzden sıkıntı olmuyor bana mesela :D abartı fiyatlar...
Netflix içeriklerini çok sevemediğimden dolayı umursamadım ama zam oranı korkunç
Karakartal Jedi paylaştı!
Ben kötü bir insanıyım bilmiyorum ama filmlerde ve dizilerde kötü karakterleri destekliyorum daha gerçekçi geliyor bana bakıyorsun başrol e çiçekler böcekler içinde zerre kötülük zerre ard niyet yok insanlar öyle değil ki
Gizlenen 16 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Her film dizinin öyle olduğunu düşünmüyorum. Mesela Game of Thrones
Hayatı kötü tarafıyla benimsediğin için kötülük sana daha gerçekçi geliyor.
Death Note da insanlar genellikle Yagami Light karakterini kötü olarak nitelendiriyor gidip L 'in tarafını tutuyorlar. Ben ise Light'a hak vermiştim sonuna kadar onun tarafını tuttum. Kendince güzel sebepleri amaçları vardı.
İyilik ve kötülük kesin bir çizgiden uzak(birbirine karışmış), önce bireysel sonra toplumsal kavramlar. Sana göre iyi olarak nitelendirilebilecek bir olay veya davranış başkasına göre kötü olabilir. Dizilerde izlerken bireysel adaletine göre iyi olarak nitelendirdiğin bir olay toplumsal olarak kötü oluyorsa 'Ben kötü biri miyim?' imajı oluşuyordur kafanda ki bence normal. Kötünün daha gerçekçi geliyor olması da tamamiyle senin yaşam tecrübenle alakalı sanırım.
İyi insan yoktur, kuyruğuna basılmamış insan vardır. Hiç kimse salt iyi ya da kötü olamaz bence, eskiden böyle karakterler vardı dizilerde falan ama artık zaafları olan daha insancıl karakterler yazılıyor.
Hepimizde iki tarafta var ancak hangisini tercih ediyorsan ya da sürükleniyorsan o oluyorsun. Bilmiyorum belki birileri mükemmel iyiler ya da kötüler tanımışlardır ama ben tanımadım, tanımakta istemem. İnsanın tavrı da davranışları da yaşadıklarına ve olaylara göre değişiyor çünkü. Öyle olması gerekiyor.
Şahsen ben birine tokat atsam karşılık beklerim. Diğer yanağını çeviriyorsa "bu işte bir bokluk vardır" diyorum. Sinsi geliyor.
Hepimizde iki tarafta var ancak hangisini tercih ediyorsan ya da sürükleniyorsan o oluyorsun. Bilmiyorum belki birileri mükemmel iyiler ya da kötüler tanımışlardır ama ben tanımadım, tanımakta istemem. İnsanın tavrı da davranışları da yaşadıklarına ve olaylara göre değişiyor çünkü. Öyle olması gerekiyor.
Şahsen ben birine tokat atsam karşılık beklerim. Diğer yanağını çeviriyorsa "bu işte bir bokluk vardır" diyorum. Sinsi geliyor.
Kubb İyi insan demek hakkını aramayan her şeye eyvallah diyen tip değil bence. örnek üzerinden gidersek sana geri tokat atması onu kötü bir insan yapmaz. Gerçi bu dediğim "iyi insan" profili de kişiden kişiye göre değişen bir şey. Belirsiz konuları hiç sevmiyorum
kursat211 ya tokat derken metafor yapmıştım. Şöyle düşün; ben kendimi iyi bir insan olarak görüyorum. İnsanlara yanlış yapmam, kalp kırmaktan çekinirim, arkalarından konuşmam, problemlerini direkt yüzüne söylerim. Aynı zamanda hakkı da savunurum. Biri diğerine haksızlık yaptığında asla susmam. Peki düşünürsen çevrendeki insanlar seni nasıl görüyor? Eminim o haksızlık yapan kişiye sorsam bana "çirkef" der. Ya da yanlışlarını yüzüne söylediğim kişiye sorsam "Patavatsız, kalp kıran, geçimsiz" olurum. Net.
Senin kendini bildiğinle başkalarının gördüğü çok az benzeşiyor, o kadarını söyleyebilirim.
Mesela insanlar sana tokat atıyor ya, senden karşılık vermemeni bekliyorlar. Bunu yapan insanlara "iyi" diyorlar çünkü sonunda onlar tokat yememişler... (Umarım anlatabilmişimdir.)
Senin kendini bildiğinle başkalarının gördüğü çok az benzeşiyor, o kadarını söyleyebilirim.
Mesela insanlar sana tokat atıyor ya, senden karşılık vermemeni bekliyorlar. Bunu yapan insanlara "iyi" diyorlar çünkü sonunda onlar tokat yememişler... (Umarım anlatabilmişimdir.)
Kubb Anladım zaten tam dediğin şeyden dolayı bence dedim. Yapılan "haksızlığa" karşı aynı seviyede cevap veren kişi, olaydan etkilenen kişiye göre kötü etkilenmeyene göre iyi insan oluyor. Aslında bu söylediğimiz bile bi genelleme. Belki bir başkası diyecek ki ben buna kötü davrandığım için bana tepkisi böyle oldu. Başkası yerine kendini kötü olarak niteleyecek olayı ilk başlatan o olduğu için. Ya da sallıyorum bir başkası diyecek ki iyi bir insanım diyen birisi kendi egosunu okşuyodur. Bu yüzden iyi biri değildir. Kesin bir doğru yok maalesef. Mesela bana göre başkasının hayatına iyi veya kötü müdahil olmayan insan iyidir derim ama biri ordan kalkıp bana sen hatalısın da diyebilir.
Ahahaha tepkiye bak, kardeş sana sarılasım geldi valla, yiyim ballarını
kursat211 aynen, bende bencesini söyledim zaten.
Ama kurguya gelindiği zaman iyi insanları salt iyi yapıyorlar bazen, o saçma. Gerçek hayatta böyle bir insan yok, varsa da tanımıyorum
Ama kurguya gelindiği zaman iyi insanları salt iyi yapıyorlar bazen, o saçma. Gerçek hayatta böyle bir insan yok, varsa da tanımıyorum
Kubb Sherwood'un kiyisinda Nottinghamshire'da yasayan bir haydut da kendisine Robin Hood'um der ornegin. Oda sozde adalet dagitiyordur. Calisarak mal varligi kazanan ama adi sirf zengin diye onlardan calmayi ve gotum gotum uyuyan calismayan fakirlere dagitmayi hak sanar. Bir nevi ates bocegi savunucusudur mesela. Karincalari dolandirir.
O yuzden dunyada kotu diye birsey yoktur cunku herkes yaptigini yada yapacagini kendine gore mantikli sebeplerle yapar :) Senin fikrin disinda hareket eden herkes kotudur.
Ha birde kimse kendini boklamaz :)
O yuzden dunyada kotu diye birsey yoktur cunku herkes yaptigini yada yapacagini kendine gore mantikli sebeplerle yapar :) Senin fikrin disinda hareket eden herkes kotudur.
Ha birde kimse kendini boklamaz :)
Kubb iyiliği ve kötülüğü belirleyen şeyler bulunduğun kalabalık gruptur. İnsan yaptığı şeyden sonra iyi laflar duyarsa yaptığının kötü olabileceğini aklına bile getirmez.
Robin Hood örneğindeki gibi. Robin Hood fakirler arasında çok popülerdi bir kahraman gibi hissediyordu. Bu yüzden fakirleri mutlu etmeye devam etti.
Gençti, güçlüydü. Üstelik tehditle, şantajla, adam alıkoyma ve haneye tecavüzle para gaspetmek çok kolaydı. En iyi yaptığı şeyi zorbalığı yaparak aldığı parayı fakirlere getirdikçe daha da övgü alıyordu.
Taki güçten düşene kadar. Yine bir baskında planlamadığı şekilde aldığı bir kılıç darbesi topal kalmasına neden oldu. Ama Robin bunu umursamadı çünkü yıllarca zenginleri dize getirerek aldığı malları fakirlere getirmişti. Artık sıra fakirlerde olarak düşündü.
Ne olcak günde 3 öğün yemek yer, sıcak bir yatak isterdi. Aklının ucundan bile geçirmedi onu sahiplenmeyeceklerini.
Ama öyle olmadı. Güçten düşen Robinin kimse yüzüne bakmadı. Üstelik fısıltılar o kadar hızlı yükseldiki Sherwood'un 4 bir yanına ulaşmıştı. Artık zenginler korkmuyordu çünkü Robin Hood dan geriye topal bir bacak kalmıştı.
Uzunca yıllar Robin zar zor hayatta kaldı, çalışmak istedi kimse iş vermedi çünkü bir hırsıza iş vermek risliydi. Velhasıl kimse vermesede günün birince Robinin bu içler acısı halini gören bir zengin onu gül bahçelerinde bekçilik yapması için çalıştırmaya karar verdi. Acıdı ona.
Robin sabahtan akşama kadar calışıyordu ve karnını doyurabiliyordu artık. Ve şunu öğrendi. Zamanında 2 hayt 3 huyt diyerek şuan kazandığı paranın 100 katını kazanabiliyordu ama o çaldığı parayı kazanan insanlar şuan onun yaptığı gibi sabahtan akşama kadar çalışarak o zenginliğe ulaşmışlardı.
Öğrendi zorluğu. Ve birgün iş çıkışında kenarda açlıktan sürünen bir fakir gördü Robin. Uzaktan seyretti ama git gide yaklaşıyordu. Cebinde hem kendine hem de dilenen o fakire yetecek kadar hatta daha fazlası para vardı.
Fakir bir an tanıdı onu "hey Robin sen misin? evet sensin. Çok açım bir yemek ısmarlar mısın" dedi.
Robinse tok bir ses yonuyla "sanırsam birisine benzettiniz ben düşündüğünüz kişi değilim" dedi ve kafasını öne eğerek uzaklaştı.
Yani burda kinayeyle ne anlatmak istedim. Yaptığın eylemin ne kadar doğru olduğu etraftaki tilkiler inlerine çekildiğinde belli olurmuş.
Madımakta insan yakan cahiller o an yaptıkları şeyin doğru olduğundna o kadar eminlerdiki, gram yüzlerince acıma duygusu oluşmadı bile. Taki iş hesap vermeye geldiğinde "ben yakmadım", "ben yapmadım", "o yaptı" seslerini en güvendikleri kardeşlerinden hatta onları gaza getirenlerden duyana kadar.
Robin Hood örneğindeki gibi. Robin Hood fakirler arasında çok popülerdi bir kahraman gibi hissediyordu. Bu yüzden fakirleri mutlu etmeye devam etti.
Gençti, güçlüydü. Üstelik tehditle, şantajla, adam alıkoyma ve haneye tecavüzle para gaspetmek çok kolaydı. En iyi yaptığı şeyi zorbalığı yaparak aldığı parayı fakirlere getirdikçe daha da övgü alıyordu.
Taki güçten düşene kadar. Yine bir baskında planlamadığı şekilde aldığı bir kılıç darbesi topal kalmasına neden oldu. Ama Robin bunu umursamadı çünkü yıllarca zenginleri dize getirerek aldığı malları fakirlere getirmişti. Artık sıra fakirlerde olarak düşündü.
Ne olcak günde 3 öğün yemek yer, sıcak bir yatak isterdi. Aklının ucundan bile geçirmedi onu sahiplenmeyeceklerini.
Ama öyle olmadı. Güçten düşen Robinin kimse yüzüne bakmadı. Üstelik fısıltılar o kadar hızlı yükseldiki Sherwood'un 4 bir yanına ulaşmıştı. Artık zenginler korkmuyordu çünkü Robin Hood dan geriye topal bir bacak kalmıştı.
Uzunca yıllar Robin zar zor hayatta kaldı, çalışmak istedi kimse iş vermedi çünkü bir hırsıza iş vermek risliydi. Velhasıl kimse vermesede günün birince Robinin bu içler acısı halini gören bir zengin onu gül bahçelerinde bekçilik yapması için çalıştırmaya karar verdi. Acıdı ona.
Robin sabahtan akşama kadar calışıyordu ve karnını doyurabiliyordu artık. Ve şunu öğrendi. Zamanında 2 hayt 3 huyt diyerek şuan kazandığı paranın 100 katını kazanabiliyordu ama o çaldığı parayı kazanan insanlar şuan onun yaptığı gibi sabahtan akşama kadar çalışarak o zenginliğe ulaşmışlardı.
Öğrendi zorluğu. Ve birgün iş çıkışında kenarda açlıktan sürünen bir fakir gördü Robin. Uzaktan seyretti ama git gide yaklaşıyordu. Cebinde hem kendine hem de dilenen o fakire yetecek kadar hatta daha fazlası para vardı.
Fakir bir an tanıdı onu "hey Robin sen misin? evet sensin. Çok açım bir yemek ısmarlar mısın" dedi.
Robinse tok bir ses yonuyla "sanırsam birisine benzettiniz ben düşündüğünüz kişi değilim" dedi ve kafasını öne eğerek uzaklaştı.
Yani burda kinayeyle ne anlatmak istedim. Yaptığın eylemin ne kadar doğru olduğu etraftaki tilkiler inlerine çekildiğinde belli olurmuş.
Madımakta insan yakan cahiller o an yaptıkları şeyin doğru olduğundna o kadar eminlerdiki, gram yüzlerince acıma duygusu oluşmadı bile. Taki iş hesap vermeye geldiğinde "ben yakmadım", "ben yapmadım", "o yaptı" seslerini en güvendikleri kardeşlerinden hatta onları gaza getirenlerden duyana kadar.
Ek olarak; "Varolan bir sucu yeterince fazla insana paylastirirsaniz suc kalmaz" temeline dayanan, otoriteye(cogunluk veya baskin fikir) boyun egerek sucu normallestirme ile akalali "Milgram Deneyi"ne de bakabilirsiniz.
hitokiribattousai toplu kaçarsak yok yazılamayız diye Lise de yapardık bunu
Haklısın iyi de kötü de insanda zuhur eder, sadece insana da indirgemek yanlış olur bir şeyin iyisi varsa daha iyisi de daha kötüsü de mutlaka vardır. Peki nesne ve kişiler iyi ve kötü olarak neye göre sıfatlandırılır dersek, bu tamamen birey ve toplumların normlarına göre ayrılır ve derecelendirilir. Bunu da en anlaşılır şekilde Spinoza "Kısa İnceleme" eserinde ele almıştır. Merak ederseniz okumanızı tavsiye ederim. Tabii iyi-kötü sorunsalı tek bir bakış açısına göre de ele alınamaz aslında çünkü bu sorunsal uzunca yıllardır etik felsefesinin ana konularından biridir. Ben sadece benim bakış açıma yakın olan bir felsefeci üzerinden açıklamak istedim :)))