Kaydol
Giriş

jaxtellerr

Eren Ballı
Sith Saber
Kırklareli
Mart 2020
Henüz bize kendisinden bahsetmemiş...
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
İstatistikler
Diziler detay
T. Süre
T. Bölüm
3.312 / 3.390
Filmler
T. Süre
6g 11sa
T. Film
68 / 96
 
Cevapladığı yorumlar
batuhanacet Sithari paylaştı!
Izlediginiz en iyi korku filmini tavsiye eder misiniz? Kalitelisini bir turlu bulamiyorum

gerilim tavsiyelerinizi de bekliyorum
Gizlenen 14 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Korku filmleri genelde inli cinli olduğu için kaliteli pek bulunmuyor sana tavsiyem gerilim izlemen.
korku değil de gerilim olarak kuzuların sessizliğini izleyebilirsin baya kaliteli bir yapımdır
Nightcrawler izlemediysen öneririm. Gerilim tam tadında bence.
don't breathe (nefesini tut)
Direk korku değil de korku-gerilim olarak en kaliteli Conjuring serisi var. Exorcism of emily Rose da aşırı kaliteli bir film. Onun harici korku olarak aşırı güzel diyebileceğim filmler yok ama hikayesi için Ring serisini izleyebilirsin.

Gerilim olarak Cloverfield serisini ve The Others'ı tavsiye ederim
kertmeyenekele the othersa bayilmistim fakat conjuring komik geldi biraz digerlerine de bakacagim tesekkurler
korku seansı, oculus, ruhlar bölgesi bunlar korku gibi
invitation- buda gerilim
korku seansı (ilk filmi), annabelle
Marrawbone, gerilim
The boy, birincisi iyi ikincisi değil.
Ghostland
The Descent. İki filmini de beğenmiştim
Gerçekten korkunç ve ilgi çekici bir şey istiyorsan The Sinister filmini izle
Kubb Marrowbone harika bir film, aylardır adını hatırlamaya çalışıyordum..
Gerçekten bende korku manyağı bi insanım sanırım korkmaktan hoşlanıyorum ya da korkamıyorum bilemedim :D Şu an bütün korku filmleri tükendi bende senaristlerde korku üretmiyo artık bu postta bakarak bana da bi ekmek çıkar belki gerçi yazılanların hepsini izledim :D
Aşağıya beğendiklerimi bıraktım ama rastgele aklıma geldikçe yazıyorum.
1.Bu arada en iyi başyapıt korku türü olarak bence korku seansı:
Korku seansı serisi kronolojik değil ama olay orgüsüne göre:
1.korku seansı
2.annabelle
3.korku seansı 2
4.annabelle 2 (annabella kötülüğün doğuşu)
5.dehşetin yüzü
6. annabelle 3 (annabelle comes home )
2. Lanetli gözyaşları var(pek beni korkutmadı ama güzel)
3.Veronica
4.Ruhlar bölgesi serisi
5. Ayin
6.Kuzular sessizliği
7.dabbe serisi
8. siccin serisi
9.ölüm alfabesi serisi
10.kötü ruh
11.ıt serisi

Haa bu arada eklemeyi unutmuşum dizi seversen de
Tepedeki ev, Marianne efsane diziler izle derim
Split diye bir film izledim gayet hoş. Psikolojik gerilim tadında. Devam filmi de Glass kadrosu falan da güzel.
Çok korku filmi izlemedim ama unutamadığım The autopsy of jane doe
norway Sith Sorcerer paylaştı!
Kıyıda köşede kalmış, fazla bilinmeyen sevdiğiniz dizileri yazar mısınız?
Gizlenen 28 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
11.22.63'e bakabilirsin. Stephen King'in romanından uyarlanmış 8 bölümlük mini dizi. Başrol; James Franco.
ARS7AN kanka o kıyıda köşede kalmışsa vay diğer dizilerin haline:)
a series of unfortunate events ilk çıktığında izlemiştim sevmiştim bayaa bunun dışında the it crowd önerebilirim zevkli bi sitcom
fargo, the OA, when they see us, bates motel, penny dreadfull
babylon5 öneririm benim için sağlam dizidir.
the night manager kesinlikle izle, kadro müthiş
Kıyıda köşede sayılır mı bilmem ama Inside No.9 muhteşşşeeeeeeeeem bir dizi
Upload'a bi göz atabilirsin
Kapkara mizah: Happyish (bi sezon var sadece, iptal edildi)
emreoztas2677 a series of unfortunate events çocukluğumun serisi, 12-14 yaşları arasında 13 kitabını da okumuştum. Dizisi kitaplarının yanından bile geçemese de o tarzı sevenler belki beğenebilirler.
Bu arada kitaplarını da pek önermem. Bu yaştan sonra okunacak gibi değil ama zamanında en sevdiğim seriydi okumaktan yemek yemeyi unuturdum sürekli.
succession, atlanta, the young pope, the new pope,
Person of Interest, Nikita
ogzhntutucu ilk sezondan sonra bozmuyor mu ya sence?
true detective ve band of brothers
sons of anarchy, person of interest, true dedective, banshee
copperfields top 5 dizilerimden biri:))
Forever, 2. sezonunu iple çekip hiç göremediğim gizli yaram :(
1:) Altered Carbon
2:) Happy
3:)Luther
tremeloser bates motelin daha büyük ve daha fazla bölümlü olan devam dizisi
Batesmotelpro :)
voldemoort Jedi paylaştı!
Merhaba arkadaşlar sizlere sorum var. İngilizce öğrenmek istiyorum ben sizce nerden başlayıp nasıl bitirmeliyim /: ??
Gizlenen 21 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Daha önce Türkçesini okuduğun kolay kitapları İngilizce olarak yeniden okuyabilirsin boş zamanlarında. Ne anlatıldığını bildiğin için olayları takip etmekte zorlanmazsın ve öğreneceğin yeni kelimeleri cümle içerisinde görmek, direkt olarak ezberlemeye çalışmanktan daha yararlı. Nasıl bitirmeliyim konusuna gelince.. Bitirmemelisin. Türkçe için de geçerli, diller konusunda kendini her daim geliştirebilirsin.
StarChild ilk defa böyle bir öneri aldım bu arada bitirmekten kastım unutmamam gereken en son özellik gibi vs tesekkurler:)
Udemy'den kurs alabilirsin
Temelini attıktan sonra müzik dinlemek dilini ilerletebilir. Şarkı sözlerinden yeni kelimelere ulaşabilir, telaffuzlarını daha kolay öğrenebilirsin. Ayrıca sürekli üstüne ekle derim. Dil, bitirilebilecek bir şey değil.
melaniella evet öyle tabi ama günlük konusma dilini öğrensem yeter bence
Maalesef bir dilin gramerini öğrenmeden öyle müzik dinleyerek, film izleyerek falan o dili öğrenemezsin. Belli bir yatkınlık edinirsin sadece. Bu gramer öğrenme işi de defter kitapla oluyor.
Omeralicadrc yogun islerim var biterse zevkle çalşrm
Önce busu ile gramer su gibi içilecek
Sonra udemyde son nokta konulacak bu ikisini yaptın mı zaten dizi film müzik bunlar sayesinde ingilizce hiç unutulmuyor ama öyle pat diye olmaz maalesef en az 1- 1.5 yıl lazım ya da ben salağım anca oldu :(
Memrise uygulamasını tavsiye ederim. Dil olarak kelimeleri hafızanda tutan bir pratiği var. Gezi seviyesinde bir öğretimi var. Ha daha ciddi diyorsan bilemem.
İlk önce dilbilgisini halletmelisin YouTube'den dilbilgisiyle ilgili çok fazla kanal var izle ve not al sürekli sonra busuu ve ankidroid uygulaması ile bunları pekiştir. Bunları yaptıktan sonra her gün 30 dakika okuma 30 yazma 30 dakika dinleme 30 dakika hem dinleme ve altyazıları takip et(çift altyazılı bulursan öyle izle bulamazsan dirket ingilizce altyazılı) ve 30 dakikalık memrise diye bir uygulama var kelime için acayip yardımı dokunur bunları yap belli bir süre sonra kendine inanamazsın. Önerim tüm bunları günü bölerek yap art arda yapma mesala sabah okuma öğlen kelime akşam dinleme gibi.
Dile sürekli maruz kalmak en iyi yöntemdir.

Kullandığınız program, telefon, tablet, PC vb. İngilizce veya herhangi bir dilde kullanmak.

Hiçbir suretle dizi, film ve belgeselleri dublajlı izlememek.

Yabancı arkadaş edinmek, sürekli etkileşim halinde olmak oldukça yararlı, hem konuşma hem yazma açısından.

Bilmediğin kelimeleri bulup gündelik hayatında kullanmak. (Özellikle phrasal verbleri bilmek. Örnek "I'm feeling bad yerine I'm coming down" demek şeklinde.)

Imkanın varsa dilin konuşulduğu ülkeye gitmek. (İlk maddede belirttiğim gibi dile direkt maruz kalmak öğrenmeyi kolaylaştırır ve hızlandırır, bizim geri zekalı eğitim sistemi ilk okuldan beri İngilizce öğretiyor sözde ama adam üniversiteye gelmiş konuş diyor öğretmen çocukta tık yok. Demek istediğim konuşmaya önem ver, ne kadar bilirsen bil karşılıklı sohbet edemeyeceksen bir anlamı yok.)

En önemlisi yanlış yapmaktan veya konuşmaktan çekinme, emeklemeden koşamazsın.
Kendiliğinden bir şey öğrenmek istiyorsan önce heves duymalısın işi sıkıcı hale getirirsen öğrenemezsin o yüzden neyden keyif alıyorsan ingilizcesini çevir, Sevdiğin yabancı müzikler, diziler filmler bunları ingilizce dinleyip izleyemeye başla öğrenmeye çalış derim. Bir de yabancı olan ilgini çeker her türlü kaynağada bakabilirsin sevdiğin oyunların forum sayfalarında adamlar ne yazmış diye merak edip çevirirsen sokak diline de hakim olabilirsin.
Sempatisyen "I'm feeling bad yerine I'm coming down" demek şeklinde
İngilizcede böyle bir phrasal mı var dostum
Arkadaşlar önerileriniz için tesekkur ederim elbet yararı olacaktır
voldemoort Dualingo isimli bir program var hem app olarak hem bilgisayarda şahsen 1 aydır falan kullanıyorum fena değil gibi sahibinden de 20 liraya yıllık pre satılıyor onla iyi gidiyor. Yinede almadan beleş sürümü deneyimle :D
İlk önce kuralları öğren was/were will can should cümle yapısı vs. daha sonra bunları kullanmaya çalış. Bunu yaparken ben müzik dinleyip sözlerini çeviriyordum bu sayede bilmediğin kelimeleri öğreniyorsun ve nasıl telaffuz edildiğini duyuyorsun. Müzik olayı en güzel olay çünkü max 20 cümleden oluşan 3-4dklık müziği onlarca kez dinleyebilir ve ezberleyebilirsin. Bu sayede kelimeler aklında kalıyor ve ileride cümle kuracağın zaman " aa bu cümle böyleydi" diye hatırlayıp kurmanı kolaylaştırıyor. Bir süre sonra kendini yeterli hissedersen daha önceden izlediğin bir diziyi tekrar izle. Ben bunu How i met your mother'da uyguladım ve diziyi izlerken başka işlerle meşgul olmaya çalıştım. Bu sayede günlük konuşmadan konusu olan bir diziye geçiyorsun ve çeviri yapmana gerek yok çünkü altyazısı var. Bu süreçte yeni kelimeler öğrenip kulağın ingilizce duymaya alışıyor. Son adım olarak yabancı birisiyle konuşmaya çalış ve bu kişinin anadilinin ingilizce olmamasına özen göster ama ingilizce seviyesi iyi olsun. Bu sayede konuşma dilin gelişiyor ve gerisi zaman.

Türkçe müziği pek sevmediğim ve oyunları hep ingilizce oynadığım için bu sistem bende çok işe yaradı. Telefonunu ingilizce yap kesinlikle işe yarıyor güven. Kısacası kendine içinde ingilizce olan bir hayat kur.

Kitap okumak geliştirir elbet ama ben kitap okumayı sevmeyen birisiyim. Cidden sevdiğim kitapları ingilizce okumaya çalıştım fakat bilmiyorsun yok yani kelimeyi anında çeviremiyorsun yok kitabı bırak telefonu aç çeviriyi aç kelimeyi gir çevir tamam başarılı. 2 cümle sonra tekrar bir kelime çıkıyor tekrar tüm işlemi yap. Düzeyi düşük kitap okumak ise seni yavaşlatır ve ingilizceden uzaklaştırır.
jaxtellerr Evet, "I'm coming down with something." demek bir hastalığı veya hissi belirtebilir. Buraya yazacağına anlamına baksaydın ikimizin vaktini de harcamazdın.
Voscreen'den dinleme/anlama pratiğini geliştirebilirsin
LindThore baya mantklı bence cok sagol
Birkaç ay önce bir arkadaş aynı şekilde yazmıştı sosyale. Postu bulamadım ama allahtan save almışım yazdıklarımı.
Şöyle buyur canım:

İlk başta öğrenmen gereken ve çalışman gereken ders kısmı var. Bunları hallettikten sonra da okuma, dinleme ve yazma, konuşma hususunda kendini geliştirmen gerekir. Bu işin ne yazık ki bir iksiri yok. Böyle içip de sabahına İngilizce bilerek uyanamıyoruz. O yüzden oturup başına halletmen gerekiyor. Ben şöyle bir yol izlemeni tavsiye ederim:

1- İngilizce'nin gramerini öğren. Kuralları bilmeden bu iş olmaz.
YDSpublishing gibi yayınevlerinin kaynaklarından faydalanabilirsin. (Tek başına bir öğreten olmadan çalıştığını varsayıyorum.)
Tabii ki de ekstrem "will have been", "had been doing" şeklindeki future perfect, past perfect contunious gibi konulardan/tenselerden değil de daha basitlerinden bahsediyorum. O kadar ileri seviyeyi bazı şeyleri hallettikten sonra öğrensen daha iyi olur bence. Adjective clauses, noun clauses, as if, conditionals gibi konulara kadar gelmen ilk başlarda yeterli olacaktır.

2- Gramer öğrenirken en basit kelimelerden başlayarak bir yandan da kelime dağarcığını genişlet.
İnternette seviyene uygun kelimeleri rahatlıkla bulabilirsin. Kelimeleri öğrenirken nasıl telaffuz edildiklerini de öğrenmen gerekmekte. Bu çok önemli bir konu, sakın atlama.

3- Bu kelimeleri ve gramer kurallarını seviyene uygun İngilizce kitapları okuyarak pratiğe dök.
İnternette tonla pdf var. Penguin Books, Oxford vs gibi yayıncıların kitaplarının pdflerini bulup okuyabilirsin. Zaten her kitabın seviyesi kapağında belirtiliyor. Ayrıca okumak seni dinlemeye ve konuşmaya hazırlayacak, ileride işini kolaylaştıracaktır.

4- Gelelim asıl konuya, İngilizceyi kullanmaya. Tüm bunları yaparken İngilizce yazı yazarak öğrendiklerini kullanman lazım.
Türkiye'deki çoğu insanın ağzına pelesenk olmuş bir laf vardır: Anlıyorum ama konuşamıyorum. Bunu aşmak için konuşma ve yazma pratiğinin yapılması elzemdir. Ama konuşmak daha zor, yazmak daha kolaydır. Yazmak konuşmaya göre başlangıç için daha uygun bence. Yazmak seni konuşmaya hazırlayacaktır aslında. Öncesinde yazmayı halletmek daha zor olan konuşma konusunda yükünü hafifletecek ve işini kolaylaştıracaktır. Ayrıca konuşma pratiği yapacak insan bulmak da zor maalesef. Ve nasıl yazma pratiği yapabilirim diye sorarsan da İngilizce günlük tutmak ile başlayıp ilerlemeni tavsiye ederim.

Artık bir yerlere vardıysan işin zorlaşacak. Eğer akıcı ve doğru bir şekilde kitap okuyabilmeye, okurken ne okuduğunu anlamaya başladıysan (bilmediğin ekstrem kelimeler hariç), gündelik hayatta kullanılan ortak ve genel kelimelerin hepsine hakimsen (İngilizce'de en sık kullanılan 1000 kelime diye google'da aratabilirsin) ve güzel, doğru cümlelerle hızlı bir şekilde yazı yazabilmeye başladıysan artık bundan sonraki adımlar biraz değişecek.

5- Artık grameri ileri bir seviyeye taşımamız gerekiyor. Karmaşık, zor, advanced gramer kurallarını öğrenmen lazım. Karmaşık, iç içe geçmiş gibi duran tenseleri, en hard kalıpları bile halletmen gerekecek. Kısacası artık grameri ileri bir seviyeye taşıyıp her şeyiyle öğrenmen lazım.

6- Bunu yaparken artık çok kullanılmayan nadir kelimeleri ve phrasal verbs, prepositions gibi mantığı olmayan kelime kalıplarını öğrenip yalayıp yutman gerekecek.

7- Artık uzun ve zor hikayeleri, romanları; essayleri, makaleleri okumaya başlaman lazım. Bunlar yukarıdaki iki adımda öğrendiklerine de aşina olmanı sağlayacaktır.

8- Yazma konusunu da ilerletmezsek olmaz tabii ki. Artık essayler, komplike yazılar yazman lazım. Tabii ki de bunu yaparken kuracağın cümleler de öğrendiklerinle aynı seviyede olmalı. Yani kolaya kaçmak yok. Essay nasıl yazılır diye google'da aratarak neler yapman gerektiğini öğrenebilirsin. Yazılarını güzelleştirecek ileri seviye bağlaçları vs de öğrenip kullanmayı unutma.

9- Gelelim İngilizce'nin en zor kısımlarından, bana göre en zoru hatta, biri olan dinlemeye. Artık kulağın ana dili İngilizce olan ya da native'e yakın bir seviyede iyi bir şekilde ikinci dil olarak İngilizce konuşan birinin konuşmasına aşina olmak zorunda. Bunu nasıl mı yaparsın? Önce İngilizce altyazılı filmler ve diziler izlemeye başlayacaksın. Sonrasında ise yavaş yavaş altyazıdan tamamen kurtulmaya çalışacaksın. Türkçe altyazı ile bunu yapmaya çalışma çünkü faydası çok az oluyor. YouTube'da tonlarca İngilizce video var. O kanalları bul, takip et. Zorlansan da anlamaya çalışacaksın, gerekirse hızını yavaşlatıp izleyeceksin. Artık biraz aşina olduğundaysa İngilizce podcastler dinleyeceksin. Podcastlerin faydası çok büyük.

10- Şimdi ise belki de en önemli olaya geldik: konuşmak. Bu gerçekten zor çünkü konuşacak insan bulmak bile başlı başına ayrı bir olay. Çok şükür ki Cambly gibi uygulamalar var ve pahalı da olsa bu fırsatı yakalıyorsun. Ya da yabancı forumlara girip insanlarla tanışıp onlarla bir şekilde muhabbet etme şansı da bulabilirsin. Eğer büyük bir şehirde yaşıyorsan turistlerle arkadaşlık kurmaya çalışmanı tavsiye ederim. Ama bunları yaparken dikkatli ol, kimin ne olduğu çok belli olmuyor. Konuşma pratiği yapacak elemanı da bulduktan sonra artık öğrendiklerini tam manasıyla kullanmanın tam zamanı. Pratik yapacak eleman bulamadıysan da gerekirse kendi kendine konuş ama bu pratiği yap. Sunumlar hazırlayıp kamera karşısında İngilizce bir şekilde sanki birine anlatırmış gibi sunabilirsin. Sonrasında ise videoyu izler hatalarını tespit edersin. Zamanında yaptığın okumaların, yazmaların çok faydası olduğunu da göreceksin.

1., 2., 3. ve 4. adımları eş zamanlı, 5., 6., 7., 8., 9. ve 10. adımları da eş zamanlı yapmanı tavsiye ederim. Yani gramerini ileri seviyeye taşımaya başlarken bir yandan dinleme ve konuşma yapmaya da başlaman lazım. Ki öğrendiklerini kullanıp sağlamlaştırasın.

Birkaç tadımlık tavsiye verecek olursam:

a) Duyduğun, okuduğun, herhangi bir şekilde karşına çıkan bilmediğin her bir kelimeyi önce öğren ve sonra hemen bir yere yaz. Bunları belirli aralıklarla gözden geçirip tekrar et. Ayrıca hem bu kelimeleri hem de normal öğrenme aşamasında öğrendiğin kelimeleri öğrenirken cümle içerisinde kullanmaya, kendine böyle örnekler vermeye çalış. Bu sayede daha çok aklında kalacaktır.

b) İngilizce bilen, İngilizce öğreten birini buldun mu yapış yakasına. Ona anlamadığın yerleri sor, essaylerini okutmaya çalış, belki biraz konuşma pratiği yapmaya çalış, tavsiyeler iste. Ayaküstü 5-10 dakika konuşsanız bile faydası olacaktır.

c) Sakın azmini kaybetme. İşin sonunda kendine çok kaliteli bir skill katmış olacaksın.

Benim aklıma gelenler ve verebileceğim tavsiyeler bunlar. Belki unuttuğum, yanlış tavsiye ettiğim yerler vardır. Mutlaka benden başkalarına, bu dili öğreten, işin uzmanı insanlara da sor. Öteki arkadaşlar kendilerine ters düşen yerler varsa, eklemek istedikleri varsa çekinmesinler.
simurgan Arkadaşa YDS Publishing dışında tamamen katılıyorum.

*YDS Publishing ve Benzeri Kurslar Neden Kötü?*

Üniversite sınavına çalışırken okulda YDS kullanıyordu hocalar, gram bir şey öğrenmedim. (Kitap hatalar ve saçmalıklarla dolu, çok kolay bir konuyu bile anlamak çok zor.)

YDS'nin kursuna gittim 1 yıl boyunca, kurs ve kitap alımı olarak çok pahalı öğretim açısından 0.

YDS'de çalışan kişilerin çoğu copy-paste yapıyor kitap yazarken, öğretmenlere ve öğrencilere önem sıfır. (Şuan kendi yerini açmış bir öğretmenimden duyduğumu söylüyorum, YDS kendisine kitap yazdırmak istemiş reddetmiş neden mi? çünkü kitabı yazan o parayı harcayan kişiler patronlar.)

YDS, size konuşmayı öğretmez, ingilizcede öğretmez adam akıllı.

*Kısacası YDS = Eğitimdeki reklam şirketi* diyebiliriz. Havalı ve öğretici görünürler ama sadece görünümde kalır.

YDS'ye ve benzer kurslara olan nefretimi döktüğüme göre kendimi daha rahat hissediyorum. Kursuna gitmeyin, kitaplarını da almayın hem pişman olur hem de paranız elden gider.
.
.
Bunun yerine ders-öğrenme, konuşma, yazma, yabancı hocaları ve clubları (havadan sudan konuşabileceğiniz bir ortamı) olan bir kursa gidin. YDS tarzı kurslara gitmeyin, bir şey öğrenemezsiniz.
simurgan çok açıklayıcı oldu tesekkur ederim ilginiz için.
Sempatisyen normal bir şekilde sordum kardeşim boşa laf atma. normal bir şekil sormasam hakaret eklerdim cümlenin içine. bugünde birşey öğrendik eyv
hortlatmış oluyorum ama bugün karşıma bir video çıktı. aklıma geldi burada da paylaşıyorum.
starkların yüz karası. kız "he will" dediğinde "no he's not" dedim direk
Yukarı