Hayatmda bugün ilk defa şöyle bir olay yaşadım. İstinye parka gittim saatin kordonunu orjinal olarak değiştirmek için. Saati verdim adam aldı eline inceliyor bir içeri gidiyor bi geliyor falan lan kıllandım sahtesiyle falan mı değiştiriyor napiyor bu dedim.
Ya dedim kusura bakmazsanız niye zırt pırt içeri gidiyorsunuz durduk yere işkillendim burada tribe girdim dedim. Ya dedi çok özür dilerim tabi haklısınız size birşey söylemyeince belkide izin vermezsiniz diye çekindim bir müşterim var çok değerli bu markanın bu modelini yıllardır arıyor sürekli arıyor ne oldu falan diye ilk defa sizde görüyorum bir kaç resmini çekip kendisine göndermek istedim dedi.
Ha dewdim sorun yok bende eğitim için ingiltereye gittiğimde bir çağazada karşılaştım inanır mısınız ön yüzüne değil mekanik görüntüsüne büyülenip almıştım ve ogüdnen beri severek saklıyorum.
Satmayı düşünür müsnüz dedi. Ya dedim hiç aklıma bugüne kadar böyle birşey gelmedi ama pek düşünmüyorum bir kaç kez bir kaç saat modelimi satılığa çıkardım dalga geçer gibi fiyat söylüyorlar boş yere sinirlerimi germek istemiyorum dedim.
Olsun yine de ben bunu isteyen kişiye liletebilir miyim varsa telefon numaranız bırakın bana sizi arar bi fiyat söylerim dedi. Verdim telefon umaramı ama siz ynede belirtin kiiye hani çok heveslenmesin cidden sevdiğim bir saat dedim.
Ben saati aldığım zaman tl olarak söylersem 17.500 TL ye denk gelen şekilde almıştım dolar kaç olduğunu hatırlamıyorum am a2 lira gibi birşeydi 2.2. 2.4 gibide olabilir. 2 farklı versiyonu vardı titanyum ve 18 ayar altın titanyum ile yarı yarıya fiya farkı vardı be altım kaplamada kıro durmuyordu çok beğendim aldım. özellikle arka görüntüsüne hasta olmuştum.
Neyse adam aradı 1.5 saat önce sohbet muhabbet derken satar mısınız dedi ya dedim gerçekten hani düşünmüyorum ama her malın bir fiyatı vardır teklif yapın düşüneyim dedim.
15.000$ teklifim kabul ederseniz şöförümü hemen gönderip saati aldıracağım parayıda hemen hesabınıza geçeceğim dedi görmeden mi alacaksınız dedim yok ugun baya incelemiş mağaaada arkadaşım hiç sorun yok bu şekilde alacağım dedi :)
Hayırlı olsun dedim parayı gönderdi 10 dk öncede şöförü geldi aldı gitti :)
sağlam saat cidden, en büyük hayallerimden biri bu ayarda bir koleksiyoner olmak. Ufaktan Seiko Citizen Tissot olarak başlıyorum gerçi belki ileride patek'e kadar yükseliriz
Hayırlısıyla yarın İzmir /Narlıdereye teslim oluyorum. Mesleğim aşçılık ama kime sorsam aşçı olduğunu söyleme diyor. Tecrübeli kişiler biraz bilgi verirse sevinirim.
Yemekler zaten artık kışlada yapılmıyor, dışarıdan geliyor. Aşçı olduğunu söylemenin artı ya da eksi bir etkisi olacağını sanmıyorum. Gerçi yemekhane ile ilgili bir angarya iş üzerine kalabilir, bence de söyleme.
ne iş yaptığını kimseye söyleme. kalabalığa duyuru yapıyolar salağın teki atlıyor komutanım x aşçıymış, y berbermiş diye söylüyor. saçma saçma angarya yüklüyolar. bana olmuştu aranızda öğretmen var mı diyolar kafamı gömüyorum yanımdaki salak beni durtuyor. görevde tüm kışlanın bedelli memmniyet anketlerini düzenleme gibi bişi kalem kullanabilen herkesin yapacağı şey yanı.
Bayan Kuaförü değilsen hi birişekilde söylemeyeceksin. Bayan kuaförü ve uzun dönem gittiysen direk alayacaksın özellikle izmir ankara istanbuldayasan ve bayan kuaförüysen ne kadar rütbelinin hanım varsa hepsi sende sabah akşam karılarla çene yaparak askerlik bitiriyorsun birde sahipleniyorlar seni ne azar yersin. Bizm oralarda Tansu die bir kuaför vardı karabükl varsa aramızda muhakkak tanır transgender kendisi erkek ama kadın.
O'na çürük vereceklerdi kabul etmedi gitti askere rol yaptı resmen vatani görevimi yapicam kimseye laf söyletmem dedi. 18 ay abak 18 ay. İstanbul maltepede. bayan Kuaförüyüm diyor bakıyorlar durumuda anlıyorlar komutanların eşleriin yanınaveriyorlar bunu da sahipleniyorlar ben diyor nizamiyeden içeri girerken bölük komuntanı gelmiş gibi herkes kaçışırdı diyor. Bölük komutanını hanımı çok sevmiş bunu kim için kötü diyorsa onun askerlik yanıyor kim için iyi diyorsa onunkjisüper geçiyormuş.
Şans işte kimine güler kiminede berberim der ne kadar hayatında makas görmemiş bitli preli adam var sabah akşam onu doğrar.
kardeşim ben 2017 de askere gittim giderken bütün evraklarımı fakslattım 1 ay sonra meslek seçimlerinde ben aşçıyım dedim beni aşçı yapın mülakata gittim kazandım mardin Kızıltepe jandarma komando taburun da 11 ay askerlik yaptım. Kaçak sigara getirdiler para vermedim içkimi getirdiler para vermedim telefonum serbestti mutfağın altında rütbeli lojmanı vardı wifi bile verdiler.
Uzman çavuşların gazinosuna gidip çay sigara okey oynadım rütbelilerle hala görüşürüm çoğuyla. sabahları adamlara çorba götürdüm kahvaltıda poğaça yemesinler diye para verirlerdi almazdım çok dua ettiler
akşam göreve giderlerdi çay yapardım yemek yapardım mangal yakardım.
Kral gibi askerlik yaptım 1 kere çarşıya çıkmadım izin yapmadım her gün mutfaktaydım ama sikim taşağıma denkti
herkese sevdirdim kendimi bu tamamen şans.
kötü günler de geçirdim kavga da ettim bütün bölüğün içinde üst devrelerime de sövdüm şikayet ettiler bölük komutanım dövmedi bile beni ki bizim bölük komutanı adamın amınakoyardı
aşçı olarak gitmek istiyorsan git bildiğin işi yaparsın yok ben nöbet tutucam dersen uykun piç olur gece 3-5 e kalkarsın
acemilik zaten sıkıntı ilk gittiğin gün anlarsın benim burda ne işim var diye ama 6 ay idare edersin
unutma asker de mantık yok sadece emret komutanım emredersiniz komutanım var bide çok dik başlı olmak iyi değil aslanı kediye siktirirler üzülürsün
Adam bugün koğuşta ilk gecesini geçiriyor, aşçı olduğunu söylememesi gerektiğini biliyordur artık sadece. İzmir'de ve yaza yakın bir zamanda askerliğe gitti, acemilik çok zor olacak zor. :D Umarım ev izninde falan görürsün yazdığımı. İzmir komando eğitim bölgesi kanka, sikecekler seni. Usta birliğinde değişmezse yandın ki ne yandın.
anytime aşçı olduğumu söyledim, İzmir Ordu evinde ızgaracıyım, keyfim yerinde. Acemi birliğim değişmezse de rahat ederdim çünkü Narlıdere baya sakin bi yer. Komutanlar soruyor telefon lazım mı diye.
Aşırı amele iş olmadıkça (ki acemilikte ve ustalığın ilk zamanlarında genel olarak amele iş olur) , çalışmak iş yapmak iyidir vakit hızlı geçer. Mesleğini söyle, sadece genel mutfağa değil kışla gazino ve ordu evlerine geçme ihtimalin var. Hiçbir vasıf görülmeyip emniyet muhafıza gidip dış kule nöbeti tutmaktan iyidir.
İki sebepten ötürü olamaz; Birincisi, sevdiğini çok çok çok kısıtlı görebiliyor olman ya da olma ihtimalin seni onu çok fazla özlemeye itiyor. Zamanla bu özlem seni ve onu yıpratmaya başlıyor. İkincisi, aylar belki de yıllar sonra ona sadece kısa bir süreliğine kavuşman, sıradaki kavuşmaya kadar ki süreci çok olumsuz etkiliyor. Ona duyduğun duygular körelmese bile hevesini senden alıyor. Benden aldı, biliyom :3
Hiç görmediğin bir insanla uzak mesafe ilişkisi yaşamak bence çok zor bir durum , sonuçta her ne kadar tanıdığını düşünsen bile sosyal medya yanıltıcı olabiliyor birinci elden tecrübe ettiğim için söylüyorum olur fakat sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Bence saygı , sevgi ve güven çerçevesinin oluşması için beraber , yüz yüze vakit geçirmek lazım fakat bu benim yorumum kişiden kişiye değişiklik gösterebilir .
Olmaz kardeşim pandemide yaşadım bunu. Telefonda konuşmalar, aynı saatte seçtiğimiz filmi izleyip film sonu telefonlaşıp film hakkında konuşmalar. Storylerden özledim temalı karşılıklı müzik paylaşımları yapmalar... Finalde iki tarafın da içindeki heves sönüyor aranmamaya soğuklaşmaya başlanıyor sonra hayatının içinden yeni biriyle tanışıyorsun, film de orada bitiyor..
Bekar olmak = Çavuşu tokatlamak. Uzaktan ilişki yürütmek = Çavuşu tokatlamak ------------------------------------------------------ Bekar olmak = Uzaktan ilişki yürütmek
Eşim yabancı, internette tanıştık ve 2 yıl sevgili kaldık. Her şey çok hızlı gelişti ama aynı hızda da güven ortamı oluştu, üstelik aramızdaki saat farkı 9 saatti. Benim uykusuz kaldığım, onun da aile görüşmelerini, hobilerini ertelediği çok oldu. Denk gelen zamanları birlikte geçirmek için çabaladık veya ben gece yaşayıp gündüz uyuduğum bir düzene girdim. Her gün olmasa bile 2 günde bir mutlaka görüntülü konuştuk. 2 yılın sonuna gelirken planımız benim El Salvador'a taşınmam şeklindeydi, uçak bileti alabilmek için bilgisayarımı satışa koydum. El Salvador'da olağanüstü hal ilan edilince o da daha fazla ne beni ne kendisini o tehlike ve karmaşanın içine sokmak istemedi kendisi buraya geldi ve bir aksilik yaşamayıp nikah kıydık. Ufak tefek her ilişkideki gibi inişler çıkışlar oldu ama 1 günden fazla sürmedi ve dediğim gibi güvenle alakalı ne ben ne o bir sorun yaşamadık. Evleneli 9 ay oldu hala da birbirimize yalan söylediğimizi düşündüren bir şey hissetmedik. Benden ekstra istekleri, evlilik şartları falan olmadı. Ama bu soruya hala olur veya olamaz diyemem bu örneğe rağmen. Ben istisna olabilirim, her çift birbirine doğruları söyleyip o güveni yakalayamayabilir. Benimki gibi nasıl olduğunu anlamadığın bir şeyin içinde bulmadıysan kendini, riskli diyebilirim bu durum için. Not: Hayır vatandaşlık alıp kendisini latin amerikadan kurtarmak istediği için evlenmedik :D öyle olsa amerikalı bulurdum diyor.
gerektiği durumlar halinde neden olmasın? pandemi sürecinde öncesinde aynı evi paylaştığım sevgilimle bir buçuk sene uzaktan ilişkimizi yürüttük. şu an 3,5 senedir sevgiliyiz inş evlenecez teklif etmeyi düşünürse tabi
El Salvador'un başkenti San Salvador'un 2015 Ağustos ayınca cinayet oranı günde 30 ölüm olarak kayıtlara geşmiştir.
El Salvadorlu İsimsiz Kız
El Salvador'da yaptığım bir görev sırasında, bölgedeki kadınların maruz kaldığı korkunç şiddete ışık tutabilecek biraz onları anlayabileceğiniz bir olayla karşılaştım.
Adını söyleyemeyeceğimiz bir kızın hikayesi, parçası olduğum en zor hikayeydi.
O 13 yaşındaydı ve babası hapiste yasal olmayan bir çeteye üye olduğu için hapisteydi. Sanıyorsunuzki kesin kısını yada ailesini savunmak için hapse girdi. Kesinlikle öyle değil. Bu adam kendi ailesini tehdit ediyor 50.000$ para istiyor. Eğer parayı alırsa şartlı tahliye olacak. Bu sebeptenkendi ailesini tehdit ediyor ve parayı getirmezlerse kendi öz kızını tedavüz edip öldürmel teddit ediyor
İşte bu küçücük kız dehşet içinde ağlayarak tecavüze uğramak ve öldürülmek istemediğini söylüyor.
Bunun gibi binlerce kız cocuğu var burada. Babası tarafından öldürülen, sokaka oyun oynaken yanından geçen adamlar tarafından öldürülen, herşeyi geçtim 13 yaşında evlendirilen, para karşılığı başka ailelere satılan, hizmetçi gibi, köle gibi kullanılan.
BrokenRudis seni hanım için bence sen bir kurtuluş bile olmuş olabilirsin.
Vader Evet durum genel olarak böyle, zaten bahsettiğim olağanüstü hal, bir gün yine çetelerin sokak ortasında birbirine girmesinden kaynaklı 60-70 civarında insanın ölümünden sonra oldu. Şu an mega bir hapishane inşa edilmiş durumda, herkesi oraya taşıyorlar. Dışarıdaki çete üyelerinin aktivitelerine devam etmesi durumunda içerideki üyelere daha kötü davranıyorlar. Işık görmeyen hücreler gibi. Ama Latin Amerika'da bir şeyleri düzeltmek birilerinin izni olmadan çok mümkün değil gibime geliyor. Okulda İngilizce dersi veren öğretmen bile Amerika'dan gelme eski mahkum çıkıyor. Ben gitsem en fazla çağrı merkezinde vs çalışabilirdim, geçinir miydim evet ama illa buraya gelecektik zaten. Sokakta elinde telefonla bile rahat gezemediğin bir yerde yaşamak çok boktan olurdu.
BrokenRudis yok cok mantıklıseçim yapmışsın bakma 1 insanıda kurtarmısın aslında. Türkiye en biriyle evlensen şımarıklı geçilmez sürekli ister anam der babam der evde böyle görmedim der 30 a gelirsin 50 gib saçların beyazlar.
şidm sana söyleyimkral gib hayat yaşayacaksın eşin hem değer bilir hem senin sayende o ülkeden kurtulmuş oldu tabii türkiye ne kadar iyi tartışılır ama en azından kendi cocuğunun o baskılar maruzkalmayacağınıbilmesi bile bir kadın için yeterli sebep.
yediğin önüneyemediğin arkada olur. yapabilecek en güzel evliliği yapmışsın.
Umuyorum tercihinide latin güzelliğinden yana kullanmışındır oradan gelin getirip kürde benzer birşe getirmemişsindir diye düşünüyorum asdasj dlka
Vader Yok hiç benzemiyor :D latin ama sanırım o bölge çok göç almış zamanında asyadan, gözlerde ufak çekiklik var. Elmacık kemikleri de çıkık "lan acaba?" diyorum bazen.
Öncelikle hayırlı olsun dostum, ben değil ama yakın bir arkadaşımla aynı yere düşmüşsünüz birliğine kadar ama sevk tarihleri farklı o uzak tarihi seçmişti. Yerle ilgili tecrübelerini bittikten sonra duymak isterim 😀
Stan beni ordan usta birliğine kıbrısa attı erzincanı mumla aradık güzel rahat bi yer ustaya göre arkadaşlarınla daha çok vakit geçirebiliyon merkez kantinde saatlerce sohbet muhabbet ediyorduk sigara sırası cok var ama 😀
kimin yazdığına bakmadım sırf kırmızı saberdan dolayı bir anlık gaflete kapılarak lordum askere gidiyor sandım bizi bırakmayın dicektim ki lordum değilmiş askere giden neyse boş yaptım hayırlı tezkereler usta
Stan ohoo bu daha ne ki şırnağa falan gidenlr nasıl yapıyor bir düşün öncediyarbakıra ulaşıyorlar. orada toplanma merkeizinde toplanıp yolun güvenlik durumuna göre 2 ile 5 gün bekliyorlar. Bu sure zarfında toplamadan hiç bir araç belirli saalerde cıkmıyor hep randım birşekildeki yolda pusu yemesinler diye. sen bile toplamadan cıkacağın amanı son 1 dk içerisinde öğreniyorsun 1993 de 33 askeri birliğine giderke silahsıs bir şekilde kurşuna dizdikleri çin bu konuda herkes çok dikkatli.
bi konvoy geliyor adın okunuyor hop gidiyorsun. kocaman bir konvoy tam techizatlı türk askeri seni birliğe götürcek. bakıyorsun etrafa mal mal derken kocaman dağlar beliriyor gabar, cudi, nereye gidiyoruz diyorsun etraftaki bu arada 10 dakilık yoları sürekli kontrol kontrol 60 dakikada falan gidiyorsuz hız yavaş olunca etraftaki köylerde cocuklar birleşmiş konvoyuna taş atıyorlar," geber tc askeri burada ne işin var. tc'nin kevaşeleri kürdistana giremezler, dönü geri" başlıyor tavizler müdahal edilmiyor bunlara edemezsin dezaten istekleri o müdahale etmen. etraftaki herkes oralarda kürdistan diyor yada amed denildiğini duyuyorsun.
hava kararıyor yine bir toplanma bölgesinde mola veriyorsun sabaha kadar hareket yok deniliyor abah devam edecez bu şekilde 3 günde varıyorsun. bi bakıyorsun bi karakol dağın eteği oraya gireceksin ve 6 ay ordan kafanı bile çıkarmaycaksın.
Vader berbat bir durum ama bedelli için neden böyle bir yer ayarlamışlar çok saçma. Max benim şansım bu da :D neyse kabul etmedim zaten kabul toplama merkezini bireysel bir şekilde gidecem.
Öbür türlü 6 ay veya uzun dönem yapanlar için zulüm resmen bunları düşünerek direkt bedelliye başvurdum. Çünkü bana her türlü doğu çıkacağını hissediyordum ki çıktı bile bedelli olmasına rağmen. Psikoloji kalmaz öbür türlü yoksa.
Erzincan'da bedelli yapacak arkadaşlar için konuyu canlandırayım dedim geç de olsa.
En baştan söyleyeyim çok boktan bir yere gideceksiniz. Orada 6 ay yapanlar bile bizi çok zorladıklarını söylediler. Neyse başlangıçtan itibaren başlıyorum anlatmaya.
3 Mart gecesi Ankara'dan uçak ile gittim Erzincan'a. Zaten o günden bile başladı aksilikler. Akşam saatlerinde şiddetli bir kar yağışı başladı ve anında tuttu o kar öyle böyle yağmıyordu çünkü. Beni arkadaşım bırakacaktı havaalanına öyle anlaşmıştık. Beni almak için yola çıktı ancak yarı yolda kaldı daha fazla gelemedi arabayı kontrol etmesi aşırı zormuş. Yani ona göre hesaplamıştım süreyi ancak kar altüst etti her şeyi. Hemen çıktım taksi aradım 20 dakika boyunca. Taksilerin hepsinde ya yolcu vardı ya da boş olanlar çıkarmıyordu arabasını neyse zar zor ikna ettim en sonunda birini. Zar zor gittik bi şekilde havaalanına. Neyse uçağa binmeyi bekliyoruz girdik sıraya rötar falan yok kalkılacak dendi biz de girdik uçağa. Ama bindikten 5 dk sonra rötar oldu ve yaklaşık 1.5 saat uçağın içinde mahsur kaldık. Sabahın 4ünde vardık Erzincan'a ve uçaktan iner inmez oradaki soğuğu iliklerime kadar hissettim. Yanlış hatırlamıyorsam -19 derece falandı. Aha dedim yaprağı yedik 1 ay.
Akşam 5ten sonra teslim olmaya gittim yaklaşık 300 kişi vardı. Girişte size askercell satmaya çalışıyorlar hatta daha doğrusu zorluyorlar en önde evraklarını alanı sıranın en arkasına yollayıp aldırdılar falan. Ben almadım ama oradakilerin %90i falan aldı neredeyse. Yeteneklerimi kullanarak bu olayların birinden sıyrıldım böylelikle. Kendi telefonumu ve bir de tuşlu telefon götürdüm. Tuşlu bavulun içindeydi kendi telefonumu pantolonla içliğimin arasında sakladım. Neyse bekliyoruz sıranın bize gelmesini saat 9 oldu bu arada hala bekliyorduk. Orada 1 çadırın içinde 30 tane falan masa vardı evrağını alan o masalarda dolduruyordu. Hava artık baya bi soğudu komutanlar artık hepimizi topladı yemekhanede halledecez dedi geri kalanları. Neyse üstümüz arandı işte toplandıktan sonra. Orada size ne soruyorlarsa her şeye yok deyin. Askercell aldın mı yok, telefonun var mı yok, ilaç var mı yok diyeceksiniz. Baya bi telefonunu yakalatan oldu bavuluna koyanlardan. Ekranda gözüküyor çünkü. Neyse cihazlardan geçerken orada bi kargaşa gibi bir şey oldu ben bavulu attım hemen ekrana falan dikkatli bakamadılar o sırada sıvıştım öyle insanlar tarafından görünmez ve duyulmaz özelliğimle tekrardan :D. Bundan da sıyrıldım sonrasında bavulları açıp içine bakıyorlardı orada tuşlu telefon powerbank falan güme gitmesin diye ilaçları teslim ettim bir tek o var diyerek ama demesem çok rahat sokardım orada benim aptallığım oldu ve bunun acısını çok kötü bir şekilde çektim 3 hafta hasta olarak. Neyse oradan sonra da dedektör ile üst araması yapan bir er vardı android(akıllı telefona böyle hitap ediyordu oradaki herkes) telefonun var mı diye sordu ben de yok dedim yine öyle göstermelik aradı ve geçtim oradan da. Gittik yemekhanede evrakları dolduracaz. Bi baktık toplam 10 tane kalem getirmisler ve evrak doldurmayan 200 kişi falan vardı rahat. Daha ilk günden eziyete başladık ne bir yemek ne de su verdiler gece 1e kadar sürdü işlemler. Çıktık yemekhaneden bir baktım sabah gelen diğer bölük içtima pozisyonunda komutanlar çök kalk yaptırıyor. Ulan daha yeni geldik amk noluyor dedim neyse geçtik koğuşlara biz bir şey yapmadan. Koğuş 50 kişilik bir ahır gibi adeta. Yatağa girdim ulan 1 ay ne bok yiyecez burada dedim. Neyse ki üst ranza denk geldi bana o konu da şanslıydım, yataklar zaten kısa geliyordu bari üstüm boştu rahattı.
İkinci gün kamuflajları almaya gittik. Buz gibi havada yürü yürü bitmiyor anasını satayım kocaman yerdi. Orada da bi 2 saat sıra bekledik. Zaten sürekli sıra bekliyorsun nereye gitsen. En nefret ettiğim şeydir sıra beklemek, sivil hayatta acil almam gereken bir şey olsa ve sıra olsa asla o sıraya girip de almaya tenezzül etmem ama burası bana mecbur sıra beklemeyi öğretti resmen. Neyse en sonunda aldık kamuflajlari sonrasında içtimayı öğrettiler falan filan ha bire azarlaya azarlaya. Köpekten farkınız yok orada resmen. Sürekli evrak dolduruyoruz bi de ulan hepsini aynı anda doldurup bitirelim yok 3 gün boyunca evrak doldurduk.
3.gün deprem oldu biz de sallandık ama kimse anlamadı deprem olduğunu ve çoğu hissetmedi. Benim ranza yaklaşık 30 sn falan ileri geri gitti geldi hafifce ama ben altta benim buddy hareket ediyor falan sandım aklıma hiç deprem olduğu gelmedi. Sabah bi kalktık herkes deprem olduğuna dair falan mesaj aldı işte baya büyük falan dendi. Komutanlar hiçbir şey söylemiyor bize daha adam akıllı bilgiye ulaşamıyoruz hiçbir şekilde. Askercell kullananlar kimseye ulaşamıyor zaten akşam 6dan sonra aktif oluyor çünkü. Neyse ki ben kendi sim kartimi kullandığım için bilgi alabildim baya kötü olduğunu öğrendim öyle. Bizi topladılar eğitime falan götürdüler bu olaylar olurken. Hava o kadar kötü ki anlatamam baya bi kar fırtınası altında eğitim yaptırdılar. Bize hasta olmayın sakın diyor bir de komutan taşak geçercesine. Kamuflajların kapüşonu var ama onları taktırmıyorlar takanı azarlıyorlar, kafamızdaki berenin üstünde kalan karlar eridikçe sırılsıklam oluyor ve biz o şekilde 2 saat eğitim yaptık. Kar taneleri öyle bir çarpıyordu ki yüzümüze resmen mermi yer gibi hissediyorduk o soğuğun etkisiyle beraber. Herkes bitik bir şekilde yemek yemeğe gittik. O sırada içtima halinde çök pozisyonundaydık lan yorgunluktan başım falan dönüyor sandım sağa sola hareket ediyordum resmen o sırada 2. Büyük deprem oldu. Herkes işte deprem oluyor diye bağırmaya başladı. sonrasında hepimizi hiçbir şey yokmuş gibi bir yere götürdüler kimse nereye gittiğini bilmeden yürüyor. Bi vardık gittiğimiz yere herkesin üstü soyunuk bir halde sırada bekliyor. Kapalı yer ama açık alanda değil. Dedik noluyor olay ne aşı yapıyorlarmış, vücutta kesik mesik var mı kontrol ediliyor ve psikolojik rahatsızlık var mı diye rdm'de kontrol yapılıyor. Akşama kadar sürdü bu olay. Akşam yemek yedikten sonra koğuşlara girmemiz yasaklandı. 3 gün boyunca yemekhanede uyuduk sandalye üzerinde. 3 günde toplasan 2 saat anca uyumuşumdur. Hiçbir şekilde uyuyamıyor insan hem soğuk hem rahatsız hem 300 tane erkek arasında oluşan garip sesler eşliğinde uyumak mümkün değildi benim için. Bu yaşadıklarım depremzedelerin yanında hiçbir şey tabii ki ama o an hala adam akıllı ne olduğuna dair bir bilgimiz yoktu tam olarak.
Neyse 3 gun sonra geri geçtik koğuşlara. Artık yavaştan insanlar hasta olmaya başladı ve herkese bulaştı hastalık. Ateşimiz çıkmaya başladı revire gidiyoruz bir daha bu sebeple gelirsen askerliğini uzatırım deyip bizi geri yolluyorlardı. Aşağı yukari 2 hafta boyunca kimse siklemedi bizi en sonunda herkes yakınlarına cimere yazdırıp şikayet ettirdiler de öyle geri vites yapıp ilaç vermeye başladılar. Ama çok geçti olan oldu herkese, günde 4 kere oksijen tüpüne bağlanmak zorunda olan mı dersin, zatüre olan mı dersin, bronşit vs vs hastalıktan bol bir şey yoktu. 1 hafta ates ve grip, 2 hafta boyunca sinuzitten dolayı yaşadığım şiddetli baş ağrısı beni bitirdi. Hadi ateşi falan geçtim o yaşadığım baş ağrısını hayatım boyunca yaşamadım. Artık koğuştaki ilaç sokabilenlerin ilaçlarını kullanıyordum ağrı kesicileri falan ama etki etmiyordu artık. Bu yaşıma kadar kullandığım ilaç sayısı aşağı yukarı 100'ü geçmemiştir o kadar uzağım normalde ilaçlara. Akşam 10dan sabah 5 e kadar 4 tane parol attım ki bi 10 dk falan bari ağrımasın diye umarak. Revire gidiyorum o cimer şikayetinden sonra adam bana 50mg'lik agri kesici , öksürük şurubu ve balgam söktürücü veriyor. Ulan öksürük şurubu ve balgam söktürücü ne alaka orospu çocuğu diyecektim neredeyse. Bu yüzden kesinlikle götürdüğünüz ilacı vermeyin girişte.
Çok fazla yazmışım şimdilik bu kadar olsun devam ederim sonradan
Vader 55k verdim de 100k vermiş olsam şuan buraya yazıyor bile olamazdım bence o kadar bitik durumdayım faturayı bile ödeyemezdim buraya yazmak için :D ya da yazmakla uğraşmazdım bile adfhskfjh
Stan benzerini Burdur'da yaşadım ben de. 20-21 yaşlarında olsaydım çok koymazdı geride pek bir hayatım yaşantım olmadığından ama 25-26 yaşından sonra gidince o kadar koyuyor ki o askerlik. 1 ay çok zor geçmişti. Defalarca hasta olmuştum. Dışarıda çay taşıtmayacağın adamlardan emir alınca cidden olmuyor diyorsun.
Askerliğin ilk haftasında hasta olmak çok normal, kış aylarında askere giden çoğu kişi yaşıyor bunu. Ben de ilk hafta hasta olmuştum, kaç bin tane bedelli olduğundan ilgilenmiyorlar da. Ama sanırım bedellinin fiyatı arttıkça beklentilerde yükseliyor. Bizde de millet hastalıktan dökülüyordu ama yakınlarına durumu CİMER'e şikayet ettiren olmamıştı.
PortRoyale hasta olmama şansı yok zaten 1 kişi olsa bile bulaştırıyor koğuşta herkese. 39 derece ateşi olan adama ilaç vermiyolardı yani millet artık delirdi bu duruma yazdırdılar şikayeti doğal olarak
bizim devlette salakça bir anlayış var. şimdi adam paralı askerlik yapiyor diye gittiği yerde normal eride uyuz oluyor, onbaşısıda uyuz oluyor komutanıda uyuz oluyor adama çektirtriyor. halbuki bunu ona hak olarak sağlayan devlet varsa bi itirazın devletle hesaplaş devlet bir vatandaşlının 100 bin lirasını alıyorsa afedersinde asker orada o adama hizmet bile edip gerektiğinde teşekkür etmek zorunda.
tutup 30 gun askerlik yapacak diye eziyet edemez. almayın kardeşim paralı askerlik o zaman herkes gittsin ha alıyorsanızda varsa bir derdiniz alan hükümete söyleyin. bizim ülkede hem para veriyorsun hem cezalandırılıyorsun hemde mal gibi sesini cıkarmıyorsun böyle bir dönenge içerisindeyiz
Vader evet aşırı salakça bir durum. Askerlikten ne öğrendin diye sorsalar hiçbir şey derim 30 günde bi insana ne katabilir de gidip para verip askere gidiyoruz. Ha bi de orada onlara para kazandırıyoruz ayrıca. Beresiydi, eldiveniydi falan filan ekstradan yine cebimizden para alıyorlar tek dertleri para. Bizim tugayda bedelli sayisi 3000 kişi falandi sanırım. Kendi çevrelerini zengin ediyolar işte hepsi birbirine çalışıyor olan bize oluyor, vatandaş umrunda değil ki devletin.
Vader Evet herkes bedellilere uyuz oluyor ama kimse dokunamıyor ki, isteseler de çektiremiyorlar. Tutanak falanda tutamıyorlar, ben bir tek dışarıdan içki sokan 4-5 salağa tutanak tutulup da 1 hafta askerliklerinin uzatıldığını gördüm. Hatta saat 10'dan önce kalkmayan koğuş gördüm, astsubay astçavuş geliyordu koğuşa adamlar kalkmıyordu uykudan, adamda mecbur geri gidiyordu. Şuram ağrıyor deyip eğitime hiç çıkmayan bedelliler de vardı. 1 ayı kamuflaj giymeden tamamlayanlar vardı, kimse çıkıp da sen neden kamuflaj giymiyorsun demiyordu. Yani evet herkes bedellilere uyuz oluyor ama çıtını çıkartamıyor. İşte en fazla hasta olduğunda ilgilenmiyorlar, daha da yapabilecekleri bir uyuzluk yok.
Vader gerçi doğru evet o konuda baya masraf çıkıyor ekstradan ilaçtır, tıraş setidir vs falan da var. Tamamıyla mantıksız bir olay işte. Mactavishy çok berbat bir soğuğu var iki tane içlikle zor duruyordum dışarda. Ben de daha yeni yeni iyileşiyorum PortRoyale bizde dediklerinin tam tersiydi. Öyle dedigin gibi yerler de var hatta Ankara'da öyle rahat takılabilen çok var. Ama Erzincan kesinlikle öyle değil direkt ağzına sıçıyorlar hatta hepimizin ağzına sıçıyorlar bizi kaç kere içtimada 1 saat boyunca soğukta beklettiler birkaç kişinin aptallıkları yüzünden. Tutanak olayı olmadı ama ceza olayı çok oldu
Vader evet bizdekilerin böyle olmasının sebebi en son 4-5 sene önce bedelli almışlar herhalde. biz de daha ilk gelen bedellilerdik oradaki komutanların hepsi ilk defa bedelli eğitiyorlardı o yüzden yakamızı rahat bırakmadılar
Stan Çatmışsın sen maalesef. Biz ilk hafta sabah, öğlen ve akşam içtimaya çıktık ama hiç bekletme falan olmadı. İkinci hafta sadece akşam içtimasına döndü iş, o da koğuşta alındı. Sonraki 2 hafta boyunca ise hiç içtima falan olmadı. Kaldı ki içtimayı bırak, kamuflaj giymeden ve hiç eğitime çıkmadan 1 ay yemek-sigara-uyku üçgeninde askerlik bitirenler gördüm.
Vader güya geç teslim olmuşum ben normal teslim olmam gereken tarihten itibaren ama geç terhis olsam 1 gün geç çıkarım normalde ama ben olması gereken tarihte çıkış yaptım. Bizim birlik yanlış bilgilendirmiş o yüzden bana ceza geldi ama arayıp düzelttim durumu
efui orada gördüğün 20,31 tl 1 günlük askrlik bedeli yanlız. 2 gü geç kalsıydı 40,6 tl olacaktı cezası.Glüyonda bazen adam kitliyorlar 406 tl parayı yatırman için izinde vermior lar bölükten salmıyorlar 20 gün daha geç gidiyorsun evine 20.
efui normal askerlğikten bahsediyorum ben geç geldin komutan uyuz oldu 30 gü disko verdi napcaksın? bedellide 30 gün. Dskonun 1 günlüpü 20,31 tl. Ama gidip yatıaman lazım merkeze askeriyed salmıyor seni mecbur yatıp ceznı cekmek zorunda kalıyorsun oyle boş boş tek hücreli bir odada.
Vader inadına böyle bişey yapacaklarını sanmam sonuçta binlerce asker gelip geçiyor ister istemez bu olaylara alışıyorlardır inatlaşıp bi adamın 30 gününü çalmazlar, diye düşünüyorum en azından
efui olay para değil zaten burada 20,31 tl ne amk sanki kargo parası ile aynı miktara geliyor durduk yere boş bir maliyet bu amk kendilerine zarar aradım adamları yırt at dediler evrağı ne gerek var böyle bir masrafa
efui yaw olm milyon tane adam askere gitmiş ve herkesin döndüğpünde dedii tek şey öğrendimki askeriyefde mantık yokmuş aramamakta gerekiyormuş. sende kalkmışsınmantık kuruyorsun gitmedin galiba hiç bi git anlarsınş
Stan devlette rutin bu, bizzat kendimden biliyorum 20 kira için 500 lira harcıyoruz ama harcıyoruz. Sistem mecbur bırakıyor, harca sanane senin paran mı diyor sende sorumlu olmamak için harcıyorsun
efui harca kardeşim sen harcamaya devam et o zaman ne diyeyim yani ben burada. 20 liranın hesabını yapmıyorum ama bunun amacını merak ettiğimden dolayı ben sorguladım ve boş yere olduğu ortaya çıktığı için ödemeyeceğim
Stan la bırak öldürdüm malu ya sanki birşey dedim herife ha gitmiş dün ekşide ağlamış --- Alıntı ---
yöneticisinin kendisini tanrı zannettiği, altı üstü aylık yüz lirayı kurtaracaklar diye değişik triplere giren bebetoların toplaştığı site.
banlamak için öldürmek fiilini kullanıyorlar
geçen bir yorumda asker olduğunu söyleyen kişi, 'geç yazıyorum lordu, kusura bakmayın askeri personel olduğum için sık sık girip size cevap yazamıyorum' dedi. mk sanki karşısında kara kuvvetleri komutanı var.
yazmış ne dediusem gerizekalıya neye alındı acaba :) 20 tl nin lafını yapıyorsun diye kızıyordu aylık 100 tl demiş bizede saldas aylık 100 tl den kurtulurum diye üye olmuş yani kafasındaki hesaplarla ağzından cıkarlanar bie bir değil.
Vader ahshhsjsh gerçekten bunu yazan kişinin o olduğundan eminsek psikolojik durumu vahim çocuğun. dedikleri ile her şey çelişiyor çünkü shsjjdkdj gerçi adam burada yazılanları okumadan benim hala erzincan'da asker olduğumu düşünmesinden sonra çok da şaşırmam açıkçası
