Can'ın (dizinin yönetmeni/yapımcısı) kafa yapısını bizzat tanışmadan anlamanız çok olası değil. Gerçekten çok marjinal bir kişiliğe sahip kendisi, özellikle Türkiye'deki yönetmen stereotipleriyle karşılaştırdığınızda. Elité gibi popüler olmuş yabancı yapım dizilerin neredeyse hepsinde nudity, polgamy, homosexuality gibi gerçek hayatta da insanların sahip olduğu ya da yaşadığı durumu/durumları gözüne sokarken takdir topluyor, fakat bir Türk yönetmen/yapımcı buna önayak olmak için kısıtlı imkanlarla da olsa, tepki çekiyor. İnsanların sıkça gözden kaçırdığı başka bir şey ise, Nolan'a Tenet'i çekmesi için 200 milyon dolar gibi bir bütçe ayarlanıyor. Kimse kusura bakmasın ama sinemada, sanatta, edebiyatta; her şey şatafattan, aşırı kaliteli sinematik görsel ve efektlerin, sanatsal yapının değerinin ölçütü olarak kabul edilmemeli, ilk olarak verilenmeye çalışılan mesaja odaklanılmalı diye düşünüyorum. Gerçekten Türk halkı garip. Artık insanların; bir şeyin ne kadar bastırılırsa, üstü kapatılmaya çalışılırsa, yasaklanırsa, bunların insanlar tarafından daha fazla arzulanacağını, fakat toplum tarafından kabul görmeyeceğini düşüneceği için gizli gizli yapmak zorunda kalacak. Bu durumun da beraberinde getireceği şey belli, tıpkı Türkiye'de özellikle toplumun içerisindeyken aşırı homofobik davranışlar sergilerken, ışıklar söndüğünde o kınadığı şeyi/şeyleri istekle yapması gibi. Velhasıl kelam, Arkadaşım Can'ı bu projesinden dolayı takdir ediyorum. ? Bu ülkede, çağdışı normları yıkma potansiyeline sahip bireyler nedense kötü eleştiri alıyor. Ee, ne derler bilirsiniz; meyve veren ağaç taşlanırmış. ?