Marmaris İçmelerde eve yeni taşınmıştık. Lise sınavı bitmiş sonuçları bekliyorduk. Sabah yarı uyanık bir şekilde odamın bahçeye bakan penceresinin hemen altındaki yatağımda uzanmış gökyüzüne bakıyordum. Pencere açık, içeri hafif yaz esintisi geliyordu. Mandalina, güneş kremi ve ormandan gelen ağaçların kokusu. Marmaris’te yazın geldiğini hissettiğim kokular. Sesi kumruya benzeyen mourning dove türü kuşların sesi, yavaş ve ritmi bozmadan ötüyorlardı. Sıcak havayı serin duvara yapışarak ve yatağın içine gömülerek geçiştiriyordum. O kadar rahattı ki o yarı uyanık hal. Beni tek stres eden şey o an aklıma geldi. Acaba Marmaris’te bir lise kazanabilecek miydim? Tam o sırada rahmetli babam odama girmişti ve sana bir sürprizim var dedi, yüzündeki gülümseme göğsüme soğuk hava doldurur gibi bir heyecan yarattı. Bana tuşlu telefonunun ekranı tutmuş bir sms gösteriyordu. Nurettin Gençalioğlu Anadolu Lisesini kazandığım yazıyordu. Bir süre birbirimize gülümsedik bana gurur duyduğunu söyledi Hataylı Arapçası ile. Odadan çıktığında beni stres eden hiçbir şey kalmamıştı tekrar duvara yanaşıp kafamı gönül rahatlığıyla yastığa gömdüm. Ufacık mutluluk gözyaşı yastığı ıslattı ama aldırış etmemiştim. O da serinletiyordu beni çünkü