Sign in
Login

dilara0677

Dilara Gümüş
Sith Apprentice
Almanya
Nisan 2024
Henüz bize kendisinden bahsetmemiş...
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
Cevapladığı yorumlar
dilara0677 Sith Apprentice » Sosyal » Genel
Eylül ayı için arkadaşımla 1 haftalığına bir avrupa ülkesine gezi ayarlamıştık. Ancak arkadaşım ailevi bir nedenden ötürü gelemeyecek. Fiyat olarak çok uygun olduğu için iptal etmeyi de istemiyorum. Yalnız gezmek nasıl olur emin değilim.Yalnız seyahat edenler önerirler mi, hostelde kalıp herhangi bir sorun yaşayan oldu mu? Şimdiden teşekkür ederim.
Gizlenen 7 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Bazı şeyler tekrar olamayabiliyor. Ben ülke içinde kendime bir rota belirleyip gezmek istemiştim ve bütün itirazlara rağmen gitmiştim. Daha sonra pandemi oldu ve yıllarda hayat yaşaması zor bir hale geldi. Fırsatın varken gerçekleştir derim bence tek başına da gezilebilir.
yalnız geeez, falan filana bakma.

tek başınalığın tadına varan başka insanı hayatta aramaz.

bambaşka ve harika bir tecrübe yaşayacaksın buna emin ol. yardır git. atını alayına sür.
Kesinlikle, herkese en az bir kere tek başına yurtdışı seyahati öneriyorum. Dikkat etmen gereken şeyler ise kalacağın hostelin/hotelin temiz olması, rotanı önceden hazırlaman, toplu taşıma araçları hakkında önceden bilgi sahibi olman. Özellikle kalacağın yerin yorumlarına iyice bak. Google maps harici booking sitelerinden gerçek kullanıcı yorumlarını incele. Kalacağın yerde tahtakurusu olursa bütün gezin mahvolur. Paylaşımlı hostel odasında kalacaksan yanına asma kilit al, eşyalarını uyumadan önce veya çıkmadan önce kilitleyip güvene aldığından emin ol. Oteller için Agoda, Hostelworld gibi uygulamaları kullanabilirsin. Toplu taşıma ve rota planı için Rome2Rio, mevcutsa Moovit kullanmanı öneririm, eğer internetin yoksa kesinlikle Maps.me uygulamasından bölgeyi indirmeni öneririm. Gezilecek yerler için Atlas Obscura, The Broke Backpacker uygulamalarını kullanabilirsin. Yankesicilere dikkat et, çantanı önünde taşı, cebinde veya açıkta bir şey bırakma. Kesinlikle ama kesinlikle kalacak yerde tahtakurusu(bedbugs) varsa bütün gezin mahvolur kaşınmaktan.

-- uygarkaya arkadaşıma kesinlikle katılıyorum.
Ülkeye de bağlı. Ben tek başıma fransa'ya gittim sabah 5:30'da otobüs bekliyordum, uykuluydum. Zencinin biri valizimi çaldı.

Güvenli bir bölgeye gitmiyorsan ekstra dikkat et
Abi hangi avrupa ülkesi? Ona göre insan yorum yapsin
ziyazn polonya’da krakow ve varşova’ya uğrayacağım.
dilara0677 Warschau clublari güzel diye duymustum, hic gitmedim ama. Sadece almanya sinir sehirlerinde fazlasiylan hirsizlik durumlari oluyor dikkat et, genel anlamda dikkat et. Polonyalilar ihtiyactan cok zevkine calan insanlar. 1 tane akli basinda olana rastlamadim suana kadar…

Polonyaya bir gün gitsem, direkt Breslau olurdu. Sirf bu hotel icin https://de.hotels.com/ho571215/i...slau-polen/
Birkaç ülke gezdim şimdiye kadar ve hep tek başıma gittim, hep hostelde kaldım. Booking kullanıyorum genelde uygun fiyatlı ama yüksek puanlı olmasına özen gösteriyorum. Şu ana kadar 7 kez hostelde kalmışım hiçbir problem yaşamadım ama tabii bu senin standartlarınla da alakalı. Hiç problem yaşamadım ben ve genelde sık tercih edilen yerleri seçtiğimden hosteller temiz ve konuk profili kötü değildi.

Tek başına gitmenin de daha iyi olduğunu düşünüyorum, tabii yanında tamamen uyumlu olduğun birisi yoksa. (çok zor) Çünkü tüm rotana sen karar veriyorsun ve istediğin zaman güne başlayıp istediğin zaman bitirebiliyorsun. Bir kez bile sıkılmadım tek başıma veya pişman olmadım tek gittiğim için.

muratulash genel olarak güzel ayrıntılar vermiş. Ben gezilecek yerleri normalde önceden deli gibi araştırıp rota çiziyorum sonra gittiğim yerde şehir içi ulaşım için Google Maps kullanıyorum daha beni utandırmadı şükür iyi çalışıyor. Hosteller için de Booking şimdiye kadar hiç başka yere bakmadım. Uygulamada gördüğüm puanların da hep üstünü vermişimdir.
NoctisX34 çok teşekkür ederimm. hocalarımdan biri polonyalıydı rotayı birlikte hazırlamayı teklif etti. hosteli de booking’den ayarlamıştım, yüksek puanlı genel olarak memnun kalınan bir yer. şimdilik güzel bir gezi olacak gibi duruyor.
dilara0677 Sith Apprentice » @ankara
hocam (hitap değil) çiftlikte yaşayıp,50 yaşına geldiğimde de kocamla ve seninle kovboy olarak alabama'ya taşınma planımı çok sevdi. üstüne konuştuk ecem kim dedi,ben de seni anlattım .
senin kocan guney kore'de yaslanmak istiyor diye biliyorum ama umarim alabama'ya ikna edebiliriz ve umarim alabama'da aycicegi yetisiyordur. hocan da dilediginde ciftligimizi ziyaret edebilir. hocana sevgilerimi ilet.. (aksansiz)
ankara yakışıklı olan hocam değil o tatilde,yine de diğerine selam söyleyeyim mi? kocam olsa güney kore’de yaşamak istemez ŞWMĞSMSPSNSPSNSPSNOSNSPSNS ama esprini anladım.
dilara0677 tabi ona da selam soyle ama aksanli soyleyebilirsin
dilara0677 Sith Apprentice » Sosyal » Genel
merhabalar, concerta (veya ritalin) ve antidepresan kullanıp kalple ilgili yan etkilerini yaşayan var mı acaba?
Gizlenen 23 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Metilfenidat ilaçların başlıca yan etkileri kardiyak olarak gözlemlenir zaten. Methylin, concerta gibi ilaçların tek kullanımında dahi kardiyak yan etkiler yaşanabilir.
Siz yanında bir ilaç daha kullanıyorsanız, o ilacın da etkisi olabilir sadece concertanın da…
İlacı yazan doktora değiştirmek için danışmakta fayda var
renasabakay iki ilacın da kardiyak yan etkisi var. 1.5 yıldır düzenli kullanıyorum, bir ay önce kalp ve dolaylı olarak solunumla ilgili sorun yaşamaya başladım. bu hafta kardiyolojiye gitmeyi planlıyorum. teşekkür ederim
concerta çok tehlikeli bir ilaç ayrıca bağımlılığı çok yüksek. panik atak bile yapar, panik atağında en gözlenir özelliği kalp krizi geçirecekmişsin gibi olur, nefesin kesilir, vs vs, neden concerta verdiler? genelde türkiye de borderline falan olursan concerta verirler.
Vader dehb ve depresyon kaynaklı hafıza probleminden ötürü ritalinle başlayıp concertaya geçiş yapmıştım. ilaca başladığım dönem türkiye’deydim.
dilara0677 ilk başlarda odaklanmayı toplar gibi gözüksede etkisi geçerken bildiğin sanki kokain almışcasına düşüş yaratır. Üstüne gelir herşey, daralırsın, nefes alırken zorlanırsın.

Bir müddet sonra beyin concertaya karşı bağışıklık kazanıyor. Dozu artırman gerekiyor etki için etki etmemeye başlıyor.

1.5 sene boyunca bağımlılığı çok aşırı olan bir ilacı sana aralıksız kullandırttılar yani. Çok ilginç keşke almanyada da böyle böyle oldu bunu kullanıyorum diye gitseydin.

Hiç bir yeşil reçeteli ilacı bu derece kullanmamalı hiç kimse. Bıraktığında umarım o yoksuzluğu kolay aşabilirsin.
Vader almanya’da gitmeyi düşündüm ama sağlık sigortamın aktifleştirilmesini bekliyorum. bu hafta türkiye’de doktora gideceğim. 8aydır hastalık belirtisi göstermediğim için iki ay önce psikiyatristim kademeli azaltmayı düşündü ancak almanya’ya taşınacağım için ertelemeye karar verdik.

riskli bir ilaç ama şu ana kadar (kardiyak problemlerin onunla alakası var mıdır bilmiyorum.) bir zararını görmedim,sadece ilk başladığım dönem öfke kontrol problemi yaşamıştım.

bir müddet sonra kontrollü azaltıp ilaç kullanımını keseceğiz. pek sorun yaşayacağımı düşünmüyorum. dediğiniz gibi zor bir süreç de olabilir ama bence kolay aşarım,teşekkür ederimm.
dilara0677 umarım düşündüğün gibi olur. ama tıp işte bu. 2+2 = 4 onda da. yani sorun yaşamayacak bir yapıya sahip olsaydın emin ol concerta kullanıyor olmazdın. sana o ilacı yazmalarının sebebi çoğu şeyden diğer insanlara göre çok daha fazla etkilendiğin için. geçmiş olsun tekrardan.
ben gittiğimde ritalin için beni önce kardiyolojiye göndermişlerdi keşke seni de gönderselerdi önce :( ben bir sorun yaşamadım kardiyolog sıkıntı olmaz yine de dikkat et demişti en kısa sürede gitmelisin bence geçmişler olsun
fumusarta mantıklıymış gerçekten,çok teşekkür ederimm.
Welbutrin, ritalin ve concerta kullanmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki dehb teşhisi aldıysan eğer dehb ile mücadele için metodoloji yöntemini araştır. Bunun üzerine (dehb) koçluk veren insanlar var onlar ile konuşma ayarlaman işini çok daha derinden çözecektir. Çünkü lordun dediği gibi bağımlılık yapıyor fakat daha da kötüsü varsa o da etkisini kaybetmesi. Ben ritalinden concerta 18mg'a oradan da concerta 27mg'a geçiş yapmıştım. Ritalin kadar etki etmemişti çünkü concerta daha geç etki eden bir ilaç olduğundan değil bağışıklık kazandığımdan dolayıydı. Ayrıca çok soğukkanlı bi adam olmama rağmen it gibi anksiyete yapıyordu. Şu an kullanmıyorum ve koçluk için para biriktiriyorum. Fakat maalesef bunları kullanmış ve psikiyatriden tanı almış biri olarak şunu söyleyebilirim ki ilaç çözüm değil. Ayrıca kardiyoloji bölümüne inip tetkik ediltikten sonra almıştım ilacı senin direkt olarak alman biraz garip olmuş. Her halükarda geçmişler olsun.
Kugelblitz uzun süreli kullanımda bağışıklık kazanıldığından dolayı çalışmamı gerektirmeyen dönemlerde ilaç tatiline girdiğim için etki kaybı yaşamadım eskiye nazaran ilaç kullanmadığım dönemlerde de kendimi kontrol edebiliyorum. geçen sene sınav senem olduğu için biraz mecburiyetten başlamıştım dediğiniz gibi maalesef ilaç çözüm değil. ilacın anksiyete gibi yan etkileri de var bazı kişilerde dediğiniz gibi ama benim teşhisli anksiyetemin geçmesinde çok yardımcı oldu ğqmspdmsps çoğu kişiyi yönlendiriyorlarsa beni kardiyolojiye yönlendirmemeleri garip olmuş evet. umarım siz de istediğiniz parayı bir an önce biriktirebilirsiniz.çok teşekkür ederimm
Ortaokul zamanlarımda dikkat eksikliği ve hiperaktivite için almıştım 2sinide concerta yı 1 aylığına aldım ve etkisinin biraz fazla ağır olması ve kalp çarpıntısından dolayı ritaline geçiş yapmıştım çok sıkıntı yaratan bir ilaç bırakalı 9 10 yıl oldu şuan herhangi bir yan etki hissetmiyorum ben
antidepresanlar zararsız da olsa ritim bozukluğu yapabilir keza ritalin de öyle
dilara0677 sınavım var concerta kullanmalıyım, concertasız yapamam, çalışamam, dikkatimi veremem, vs. Bunlar birer bağımlılık belirtileridir. Farkında olmadan tüm önemli işlerinizde onsuz yapamayacağınızı düşünmek, beyinde sizi buna iter.

Bağımlı olmadığınızı düşünüyorsanız şu testi kendinize uygulayın. Sınav dönemine concerta almadan girmeyi deneyim başarabilirseniz dediğiniz gibi sorun olmayacaktır.

İlacı bıraktım birşey olmadı, ilaçsız bir dönem geçirdim. Buda yanlış bir düşünce bağımlılık yapan veya bağımlılıktan kurtulduğunuz da yan etki görmemenizi söyleyebilmek için gereken süre 21 kuralında gizlidir.

Beyin bir şeye 21 günde bağımlı olur ve yine bir şeyi almadığınızda buna yoksunluk göstereceği süre 21 gün sonradır.

Kısaca ilacı kestikten 21 gün sonra asıl etkilerini görmeye başlarsınız. Bu etkiler git gide peak yapar. Önce yorgunluk ve sürekli uyuma isteği. Sürekli uyuklama. Enerjiniz kalmadığını düşünme. Her zaman normal olarak yaptığınız işleri bile yaparken zorlanma. vs gider.
Kureysli_Klon_Taciri antidepresanlar zararsız derken neyi kast ettiniz tam anlayamadım? Zararsız olduklarına yönelik kanıya ulaştığınıza göre uzmanlığınız psikiyatri veya psikolojifarmakoloji alanında olmalı mesleğiniz nedir bu arada?
Vader
ilacı kullanan bir bireyin bünyesinin ilaca alıştığını inkar etmesi gibi bir durumun söz konusu olduğunu düşünmüyorum. concertasız yapamam diye bir düşüncesi olmayan kişi rahat bir şekilde sınava girdikten sonra yoksunluk belirtisi de gösterebilir düşük bir ihtimal olsa da gayet rahat bir şekilde sınavını da geçirebilir. ancak hiçbir uzman kişinin sınav döneminde ilacını kesmesini önermez.

ilaç tatili ilacı bırakmak değil,ilacın kişide işe yarayıp yaramadığını gözlemlemek amacıyla tedavi gördüğü uzmanıyla planladığı sizin deyiminizle bir testtir.
dehb teşhisi almış bireyler sadece sınavlarda, ders çalışırken odak problemi yaşamazlar. zaman yönetimi,insan ilişkileri,günlük hayattaki işlerde, dürtüleri kontrol etme vs. pek çok alanda problem yaşadıkları için bu test genelde kişinin sorumluluklarının bir tık daha esnek olduğu dönemde uygulanır bu sayede erteleme dürtüsü de test edilmiş olur. sonuca göre ilacın dozu değiştirilir ya da kademeli olarak bırakmaya gidilir.
(sağlıklı uzunluk bir hafta olarak önerilir)

pat diye ilacı bırakma gibi bir durum yoktur. kişi dediğiniz gibi kendi kendine karar alıp 21 gün boyunca ilacı bırakırsa o zamana kadar ilacı kullanmasının bir mantığı kalmaz çünkü eskisinden de kötü bir hala gelmesi muhtemeldir.
yoksunluk belirtilerinin git gide peak yapmaması için ilaç miktarı her gün uzman eşliğinde kademeli olarak azaltılır,bir gün ilacı kullanmayı bırakırsınız. beklenen sonuç ilaca ihtiyaç duymadan günlük faaliyetleri yerine getirebilmemizdir. önerilen ilaç kullanım süresi genelde en uzun 1 yıldır. ancak bireyin eşlik eden diğer rahatsızlıklarına göre süre uzayabilir. ancak tabii ki çok uzun yıllar kırmızı reçeteli ilaç kullanımı önerilmez.
renasabakay sen yetkili bir abiye benziyorsun, kendi fikrini belirttigi icin arkadas adina özür diliyorum.
renasabakay böyle dalga geçer gibi yazmışsın ama antidepresanlar zararsız demedim antidepresanlar, zararsız da olsa kalp ritim bozukluğu yapabilir dedim. Yan etki olarak kalp ritim bozukluğu yapabilir ama bi zararı yoktur demek istedim.
--- Alıntı ---

The use of any antidepressant was not independently associated with mortality (HR, 0.89; 95% CI, 0.711.13), but benzodiazepines showed a protective role



Bi şey hakkında konuşabilmek için ille de doktor olmama gerek yok elektrik elektronik mühendisiyim paper açıp okumayı biliyorum.
Kalp hastası insanlarda antidepresan kullanımının mortalite ye bi etkisi olup olmadığıyla ilgili selektif bi çalışma. Gidip düz insanlara da bakabilirdim gidip kalp hastası olmalarına rağmen yapılan çalışmaya baktım.
https://sciencedirect.com/science/a...7312003506
dilara0677 ilaç bağımlılığını veya madde bağımlılığı arasında bir fark yoktur. biri yasal yollu diğeri ise yasal olmayan yollardan bir kimyasala bağımlı olmaktır.

Bağımlı olanların gösterdiği davranışlar ve etkilere ait bilgiler, yanlış kullanım, yanlış bırakma gibi oluşan yönergeler madde kullanım bağımlıları gözeterek belirlenmiştir. Yani "ay hiç kimse 21 gün kendisine göre bırakmaz" diye bir şey yoktur.

Dehb nin ne olduğunu iyi biliyorum. Senin beyninde bulunan reseptörler gereğinden fazla veya tam tersi gereğinden az dopamin ve seratonin salgılıyor. Ve bunu dönem dönem değiştiriyor. Domainin fazla salgılanması hiperaktivite, dikkat bozukluğu, tek bir işe konsantre olamama, birden fazla şeyi aynı anda düşünme gibi durumlar ortaya cıkarırken, az salgılanması gibi durumlarda ise ajıtasyon, depresyon, intihar eğilimi vs gibi durumlara itebiliyor.

Bağımlılık nedir ve neden bağımlı denir önce bunu anlamak lazım. Bağımlılık kimyasal olarak beyinde şunu yapar. Örneğin yeterli dopamine sağlılamayan bir insan veya normal salgılayan ama haz için daha fazla dopamin isteyen bir insan reseptörleri harekete geçirmesi için bir madde almış olsun.

Normalde beyin kişinin var olduğu duruma göre dopamin salgılıyorken dışarıdan alınan bir madde bu salınımı gerçekleştirdiğinde beyin yavaş yavaş tembelleşmeye başlayacaktır. Nasılsa gelen madde bu salınıma olanak sağlıyorsa benim artık bunu yapmama gerek yok daha kolay bir yoldan bu başarıya ulaşıyor olarak algılıyor ve reseptörleri zamanla tembelleştirmeye başlıyor. Yani anlamı artık kendisi daha az, daha da az, daha daha daha az dopamine salınımı yapıyor. Madde kullanımı oldugu surece her geçen süre tembelleşme daha fazla artıyor. Çok fazla salınım kas basıncını artıracağı için bu basıncda tansiyona neden olup kalp yetmezliğine kadar götüreceği için bu dengeyi kendince koruyor.

Tembelleşen reseptörler asla eski haline dönmezler, düzelirler ama asla ilk haline gelemezler. Kullanılan madde suresince ne kadar tembelleştiklerine bağlı değişir bu durum.

Daha sonra madde isterse anında kesilsin veya yavaş yavaş kesilsin farketmez. Farkeden tek şey etki olacaktır ama tembelleşen reseptörler aynı dengeyi sağlamak adına eskisi gibi dopamine üretemeyecek üretilen dopamine miktarı genel olarak düşüşe geçeceği için beyin insanı direk olarak "bu durumda bir sorun var dopamine duzeyimi yukarı çekmeliyim" diyerek bildiği en kolay yönteme yani maddeyi edinmeye yönlendirecektir.

Örneğin eroin bağımlısının eroin bulamadığı zaman titremesi ve ajitasyon dönemine girmesi gibi. Tekrardan eroini bulduğu an bu belirtilen geçer. Bu belirtiler bir hastalık değildir vucuda bunu yaptıran beyindir. Kişiye maddeyi tekrar vucuduna vermesi adına onu ittiği bir durumdur.

Diyeceksinki ne alaka eroin bu sadece bir örnek herşeyde aynı. Eroin olsun, kokain olsun, diazepam olsun, ketamin olsun, concerta olsun, ritalin olsun, vs olsun. Bir madde reseptörlere etki ediyorsa sonuc hepsinde titreme olmasa bile bir şekilde beyin etkisini göstererek bir durum oluşturcak ve kişiyi inanmış bir şekilde ilaca yada maddeye yonlendirecektir.

Çok takın bir arkadaşım 2.5 sene concerta kullandı. Sonra bıraktı notları düşmeye başladı. Doktor bağımlılık gösterdiği teşhisini koydu kesinlikle concerta kullanmasını yasakladı. Kullanmak isterse izin vermeyine kadar geldi olay.

Yasal olmayan yollardan buldu. Sadece sınavlardan önce kullancam yemin ederim yoksa geçemeyecem dedi. Hiç bir güç vazgeçtiremedi. Acayip derecede kendince sebepler üretiyor ve bana bir şey olmaz siz abartıyorsunuz diyordu.

Yanlış anlama ben sadece içinde bulunduğun durumu bu duruma benzettim. Çünkü yaşadım bunu çok benzer geliyor. Sebebi de şu hiç bir şekilde kırmızı veya yeşil reçeteli bir ilacı mantıken hiç kimsenin övmemesi ve bunu en kısa surede iyileşerek bırakması gerekir. Sende kendince sebepler bulmuşsun ve bu sorunu yaşayan binlerce insandan kendini ayırmış ve sanki senin doktorun diğer dünyadaki tüm doktorlardan daha üstünmüşcesine "biz böyle bırakacağız" "o şöyle yaptırcak" "bu böyle olacak" şeklinde konuşuyorsun.

Çok benzer geldi bana. Herşeyi boşver sadece kendin için şunu yapmalısın. En kısa sürede o ilaçtan tamamen kurtulmak önceliğin olmalı. Çünkü onun sana sağladığı rahatlık ileride tamamen yok olacak. Ve geride bir yıkım bırakırsa iş işten geçmiş olacak.

Türkiye de 10 sene önce senle bir doktor ilgilenseydi bunları yazmazdım ama şuan ciddi anlamda doktor kalmadığını düşünüyorum ülkede. Yani burda yazılanlar senin iyiliğin için senle inatlaşmak için değil.

Bu konuya son mesajım. Sen yine dikkatli ol. Boşver sigortayı ver parayı 1 defa bile olsa almanya da da bir doktora gözük.
Vader yok hocam inatlaştığını düşünmedim, önerilerin için çok ederim.
çok güzel bir hap raporluyum kalp ritmim değişikti
Vader bu yazıyı resmi gazetede paylaşıp bir çok kişiye paylaşmak lazım. gerçekten bu gibi ilaçları içip hiçbir şey yapmayarak iyileşeceğini sanan insanların okuması gerek.
dilara0677 Dehb tanısıyla ben de concerta ve riatlin kullandım, düzenli kullanımımda genel itibariyle sorun yaşatmasa da bazen nabız hızımda ciddi oranda bir yükselme ve nefes darlığı oluyordu, panik atak benzeri bir durum değil çünkü stresle pek bir bağlantısı yok bu durumun. Çok defa da doktora gittim herhangi bir problem gözlemlenmedi. İlacın genel yan etkisi sanıyorum, 1.5 sene sonra yapmasını da ilacın işleyiş mekanizmasından kaynaklandığını düşünüyorum zira vücuda aşırı yüklenen bir ilaç. Bende aşırı yoğun bir çınlama yapıyordu, artık dayanamadığımdan bıraktım ilacı o zamandan beri dehb zorladığında, ödeve veya sınava odaklanmam gereken zamanlarda ritalin alıyorum, kısa sürelikte olsa hyperfocus yaratıyor hiç değilse işimi görecek kadar.
19beetlejuice88 kullandığınız ilacı araştırın lütfen dopamin salınımı yapan her madde vucuda adrenalin etkisi yapar. kan damarları daralır, buna bağlı kan akışı hızlanır. Kan akışının hızlanması tansiyonu artırır. Buda normal halinize göre sanki yürüyüş bandında sürekli yürüyor bir efor sarfediyormuşcasına kalp atışına sebep olur.

Panik atak ise bu gibi durumlarda ortaya cıkabilecek "acaba kalp krizi mi geçiriyorum lan" düşüncesiyle insanı buhrana sokabilecek bir durumdur. Kullandığınız ilacın neden sizi o hale getirdiğini bilmezseniz 50 şey düşünüp ciddi anlamda bunu anksiyeteye cevirebilir büyük oranda panik atak geçirebilirsiniz.

Bir ilaç kullanırken en azından prospektüsü okuyun. Açın concerta mı kullanıyorsunuz ne varmış bunda deyin "aaa mentilfenidat" varmış. Ne yapar mendilfenidat insana diye bir sorun o prospektüse "dopamin artımına sebep olur" sonucuna ulaşın.

Dopamin artarsa ne gibi yan etkiler yaşarım dersenizde orada size "kan basıncı artışına bağlı tansiyon, görme de bulanıklık, terleme, vucudun karıncalanması, kan basıncı artmasıyla vucuda daha fazla oksijen gerektiği için nefes alamıyormuş hissi, vs" türü bir ton şey sıralayacaktır.

Bunu yaparsanız böylelikle "bence şununla alakası var yada yok" şeklinde yanlış yonlendirme yapmamış olursunuz. Kullandığınız veya kullanacağınız her ilaçta muhakkak prospektüs denilen info kağıdı vardır.

Ve hatta bu prospektüs izafiyet teorisine benzer. İzafiyet teorisi, kütle çekim kanunu yokken "bence gezegenler ip ile bizim göremediğimzi bir tavana bağlı" fikirleri yapılabiliyordu ama artık gerek yok neden orada oylece durduklarını biliyoruz artık. Tıpkı ilaçların bize neler yapacağını artık bilgimiz gibi

Vader Hocam prospektüsü okuyup metilfenidatın ne tür bir işleve sahip olduğunu da yeterli düzeyde araştırdım. Fakat uzun süreli düzenli kullanımda böyle bir durum yaşamam kafamı karıştırmıştı başta haliyle sağlıksal bir sorunum olup olmadığına emin olmak adına doktora başvurdum zira damarlarda pıhtı oluşumu gibi etki yaratabilen bir ilaç daha kullanıyorum. Doktor da uzun vadeli kullanımda da böyle bir etki görünebileceğini belirtmişti. Fakat iki ilacın da kalbe yüklenmesi yüzünden yaşam şeklinde değişiklik ve rutin kontrol önermişti. Prospektüsü okuduğum için zaten doktora danışıyorum. Bunun haricinde diğer insanları panik etmemek adına panik atak olup olmadığına emin olmalarını yeğlerim ilk etapta. Bu yüzden öyle bir ifadede bulundum. Yani yanlış yönlendirme yaptığım bir husus olduğunu düşünmemekteyim sadece hastane randevusununda zor alındığı bu dönemde insanları ekstra olarak panik edip sorunların kısa vadede büyümesine gerek olmadığını düşünmekteyim.
19beetlejuice88 deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. ekg,kalp ultrasonu,ritim holter ve kan tahlili gibi gerekli testler yapıldıktan sonra doktor yaşadığım sorunun ilaçlarla bir alakası olmadığını söyledi . bazı vitamin ve demir değerim sınırın altına düştüğü için (özellikle demirden dolayı) böyle bir sorun yaşıyormuşum.
bilinmezz456 Sith Apprentice » Sosyal » Genel
Ailenin yeni üyesiyle tanıştırayım, Yoshii Toranaga anısına Shogun Coşkun sizlerle,

2 Aylık Belgian Malinois, eğitimine ufaktan başladık veteriner onayıyla ufak ufak kuru mama dışına çıkacağız. Sadece eğitim için ödül maması düşünüyorum şimdilik, ama piyasadaki ödül mamaları bi tık pahalı, kolay yutabileceği bu sayede eğitim sırasında ödül mamasını çiğneyerek vakit kaybetmeyeceğimiz bir mama yapmak istiyorum örneğin marketteki sosis kıvamında.

Misal tavuk sakatatlarını kıyma olarak çekip içerisine çeşitli sebze vitamin vs ürünlerle bir mix yapıp onu kullanmayı düşünüyorum. Bu sefer de raf ömrü kısa olacak gibime geliyor.


Köpeği olan, ödül maması ve eğitim konusunda tavsiyelere açığım
Gizlenen 8 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
zamanın da pitbulum vardı sosyal olarak yetiştirdim eğitirken de öyle ödül maması filan vermedim biraz uğraştırdı ama tuvaletini otur kalk getir bekle yat hepsini çözmüştük. Sana en büyük tavsiye bu köpeği gerçek bir eğitmene yolla ondan sonra bana teşekkür edersin.
Bizim mahallede bi abinin k9 u vardı eğitime yolladı ordan biliyorum.
ne kadar şapşal bir tipi var tam yemelik :D
Shogun çok tatlı,eğitime başlamak için de ideal zamanda. ırkı dolayısıyla çok zeki,doğru yaklaşımı sağlayıp yeterli vakit ayırabilirseniz eğitim sürecinin ikiniz için de çok keyifli geçeceğini düşünüyorum. eğitim esnasında kibar ve kararlı olmanız gerekiyor,ödül mamasını çok iyi düşünmüşsünüz o da yardımcı olur. eğitimin haricinde birlikte geçirdiğiniz vakit,oynadığınız oyunlar bağınızın güçlenmesini sağlayacak ve eğitim sürecini de kolaylaştıracaktır. sosyalleşmesi de çok önemli ancak aşılardan dolayı biraz kafa karıştırıcı bir dönem olabiliyor.

profesyonel eğitim düşünürseniz (seçim yaparken dikkat edin, bazı yerler sadece görüntüde profesyonel olup “eğitim” esnasında hoş olmayan davranışlarda bulunabiliyor. ) köpeği eğitime yazdırmaktan ziyade eğitime birlikte katılmanızı öneririm.
İtalyanoo Direkt eğitime göndermektense Dilara'nın dediği gibi birlikte katılabileceğimiz eğitimler daha olası geliyor, ancak bulunduğum şehirde katılabileceğimiz bir eğitim yok ne yazıkk ki, şehir dışına çıkmak gerekir o da pek mümkün değil şu an. Online olarak eğitim ve destek veren bir programa kaydoldum bakalım, derslerin sonunda formaliteden bir sınava girdikten sonra

''E-Devlet onaylı Köpek Eğitmenliği Sertifikası'' veriyormuş xd

Sertifika pek umrunda olmadı ama eğitmen olarak Şemsettin Şayan'la birebir görüşme fırsatları ve soru cevap şeklinde iletişime geçebilme imkanları ilgimi çektiği için katıldım, şimdilik iyi ilerliyor gibi. Kendi köpeğimi örnek teşkil edecek bir şekilde eğitebilirsem kim bilir, belki de e devlet onaylı müqo sertifikamla şehrimdeki ilk köpek eğitim merkezi gibi bir girişime bile atılabilirim 10 yıl sonra :D


Besleme olarak da kuru mamalarla ilgili pek çok kötü yorumla karşılaşmaya başladım, barf ismini verdikleri bir besleme
metodu var, Bone and raw food şeklinde, mantığı da köpeğin aslında evcilleşmeden önceki halindeki gibi, fıtratına uygun bir beslenme çeşidi, kemik çiğ et çeşitli takviyelerle birlikte bir çok reçete mevcutmuş epey araştırdım. Veterinerimle de bir görüşüp bu tarz bir beslemeye geçebilirim parazit konusundaki kaygılarımı çözebilirsem tabi,
bilinmezz456 sakın. çiğ et verirsen hayvan ciddi anlamda vahşileşecektir. çiğ et verilmemesinin asıl sebebi parazit değildir. parazit aşısı yaptırırsın olur biter. çiğ et verirsen insan etinide yemek olarak düşünecektir ve çok saldırganlaşacaktır.

bekçi köpeklerine özellikle çiğ et verirler sırf bu sebepten ötürü.
bilinmezz456 hocam barf metodunun yararları olduğu kadar zararları da var. parazit haricinde kemikli etler sindirim sisteminde tıkanmalara ya da delinmelere sebep olabilmektedir (özellikle yavru köpeklerde), yine yavruluk döneminde kansızlık yaptığı ve uzak durulması gerektiğini söyleyen veterinerler de var. aynı zamanda köpeğin alacağı enerji diğer besinlere göre yüksek olduğu için hareket ihtiyacı artacaktır enerjinin atılamadığı bazı durumlarda köpeğin eğitimine bağlı olarak agresif tavırlar gözlemlenebilir. ilerde beslenme sisteminde değişiklik yapmanız gerekirse bu şekilde beslenmeye alışan köpekler genelde diğer besinleri reddeder. kuru mama ile beslemede de aynı şekilde mama tercihi çok önemli çünkü bazı mamalar beslenme düzenini ciddi şekilde bozabiliyor. eti aldığınız yer,saklama ve hazırlanma koşulları gibi pek çok faktör de etki ediyor. ama uzman değilim tabii ki en doğru bilgiyi veterinerler verir,benim önerim kendi veterinerinizin dışında en azından bir veterineri daha arayıp görüşmeniz olur,farklı görüşler yaygın.
Usta o 2 aylığa göre biraz küçük durmuyor mu ya da bizimki mi hızlı büyüyor aynı yaşta garibime gitti görünce
aliheyn Neyle besliyosun hemşerim :d fotoğrafta tam 59 günlüktü, şu an 70 küsur günlük baya hızlı büyüyor
süt pişmiş et bal fındık fıstık arada bir bahçeye dalıp çilek yediği de oluyor bilinmezz456
Havuç vermeyi deneyebilirsiniz genelde çok severler
Hayırlı olsun patilerinin büyüklüğünden belli oluyor ki büyüyünce kocaman bir köpek olacak. brokoli havuç lahana gibi sebzeleri kemiklerle beraber haşlayıp suyuyla kuru mamayı ıslatıp verebilirsin. su oranını zamanla azaltarak kuru mamaya alışmasını sağlayabilirsin bu sebzeleri de yanında koymak en iyisi. ayrıca bekçi yada av için istemiyorsan kemik parçalamaya alıştırmamak en iyi diş zamanı geldiğinde oyuncaklarla rahat edersin. ayrıca ucuz et olarak ciğer de verebilirsin. Gelişim çağında patisinin altından gıdıklamak/oynamak köpeklerde zeka gelişimine etkisi olduğunu duymuştum ama test edemedim :D
aliheyn Jedi Warrior » Sosyal » Öneriler
Merhaba arkadaşlar

3 haftalık malinois cinsi yavru köpeğe yuvamızı açtık bizi 5 dakika göremese çok ince seslerle uzun bir ağlama seansı geçiriyor. Bunu gece vakti çok yapıyor. Vicdanen uyuyamıyoruz.

Köy yerinde olduğumuzdan hava soğuktu ilk bir kaç gün evin içerisinde besledik. Daha sonra geniş bir yuva yaptık içerisinde sıcak kalabileceği minderler koyduk. Oynayıp yordukça oraya gidip uyuyarak alıştı yuvasına lakin;
sürekli bir evin içerisine girme hevesiyle terasa tırmanıyor. Sineklikleri yırtmaya çalışıyor camlara kafa atıyor. Hem biz hem de bu bebiş yıpranıyor akşama kadar.

Bir diğer sorunum ise aşırı derecede ısırma ve çekiştirme girişimleri. Elim, giydiğim uzun kollu giysiler, pantolon paçalarım ayakkabı iplerim, terlikler. Engel olamıyoruz. Dişleri jilet gibi zaten.

aramızda köpek besleyen zikudaşlardan tavsiyelerini bekliyorum 🙏

bu ilk geldiği gün şimdi burnu daha uzun ve kulakları dikleşti.
Gizlenen 3 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
3 aylık olana kadar evde bakmak zorudnasın. 3 aylıktan önce anneden ayrılmaması lazım hayvanın, ne yapıyorsunuz olm artık internet var okuyun öğrenin gözünüzü seveyim. Ölür o hayvan ya annesine geri götürün ya da eve alın.
abi aşırı dayanıklı ve enerjik yaw. Bunlar şu cins köpek üretim yerleri var ya oradan bir nevi hatır gönül zorla kopardım ben almasam galerici dızonun tekine vereceklerdi en azından bunların eline düşmedi diye rahatım. Vader

+ internette hep genel kalıp şeyler var anca goldena falan işler
aliheyn eve sokmazsan o haycanı galerici dizonun eline düşmesi veya senin eline düşmesi arasında bir fark kalmayacak işte.
Giriyor zaten arada abi annem kızıyo diye çıkarıyoruz.
zaten 7/24 kardeşimin yanından ayrılmıyor terasa çıkıyor koltukta takılıyor kafasına göre bahçede dolaşıyor. Sorun misal bodruma iniyorum bu merdivende beni beklerken ağlamaya başlıyor arada 30 saniye süre var. Gün içerisinde kısa mesafe ayrılık olsa bile hemen duygusala bağlıyor Vader
6 senedir birlikte yaşadığımız bir akita var yavru olduğu zamanlarda benzer sorunları biz de yaşamıştık.
siz yokken ağlamaması için sizin kokunuzu alabileceği bir kumaş ürününüzü yuvasına koyabilirsiniz. kendisi henüz çok küçük olduğu için minderler üşümemesini sağlasa da kendini güvende hissetmek için vücut sıcaklığına yakın bir sıcaklığa ihtiyaç duyabiliyorlar. dişleriyle patlatamayacağı ve dişlerine zarar vermeyecek bir şeyin içine sıcak su koyup etrafına da sizin kokunuzu alabileceği bir şey koyarsanız biraz daha rahat hisseder.
dişleriyle ilgili 1 aydan sonra bütün süt dişleri çıkmış olur genelde dişlerini kaşıyıp oynayabileceği şeyler verebilirsiniz.kemirme ipleri iyi olabilir.kıyamayıp ellerinizi kaşıma aracı olarak kullanmasına izin vermeyin, süt dişleri dökülüp diğer dişleri çıkana kadar 6 ay civarı diş kaşınma dönemi devam edebilir. gençlik hastalığı kapmaması için genelde ilk 3 aydan önce toprakla temas pek önerilmez. önlem amaçlı çevredeki köpeklerin dışkılarına ya da kendileriyle olan temasına dikkat etmenizi öneririm.
annesi veya kardeşleriyle vakit geçirmediği için tam olarak davranışlarını ayarlayamıyor, en iyi çözüm anneye geri götürmek ama benim fikrim
Yukarı