Korkular ile yetiştiriliyoruz hepimiz maalesef ki. Bu korkular biz yaş aldıkça etrafımızı daha çok sarıyor ve artık içinden çıkılamayacakmış gibi geliyor. Yüz yıllarca gelmiş bu kısıtlamayı birinin bozması gerekiyor. Kimin yaptığının bir önemi yok. İster anne, ister baba, ister çocuk. Çünkü bu kavramlar da bizim tarafımızdan belirlenmiş. Önemli olan tek şey sevgi. Bu kaotik ve anlaşılmayan düzenin içinde sonsuzlukla yarışır tek gerçek sevgi.
Aile içindeki çatışmalar çok fantastik ve çok iyi kurgulanmış. Başlarda kafam inanılmaz karıştı :D, ortasına doğru sıkıldığım bile oldu ama en sonunda göz yaşlarımı tutamadım. Karakterler ile inanılmaz bir empati kurdurdu film bana. Her biriyle ayrı ayrı.
Özellikle taşların olduğu sahnede, tüm fantastik unsurlar kaybolduğunda ve geriye sadece diyalog kaldığında, onları sevdiğimi söylemek için ailemi aramak istedim.
Umarım sınırlarımızı aşar ve bu öfke, korku dolu döngüyü bozarız. Eşime izletmek için sabırsızım!