yine sezonun geneline yakışan osurarak izlediğim 3 saat t-rex mırıldanması dinlediğimiz hiç birşey olmayan kurtlar vadisi ömer baba sahnelerini andıran sıkıcılıkta bir bölüm
Tarih 23.03.2001, Gazi üniversitesinde son canlı olarak söylüyorlardı bu parçayı. "Huyumdur hep dirilirim, Nice dağlardan dökülürüm..." kısmında birden kapılar açıldı ve içeriye takıım elbiseli bıyıklı cocuklar girdi elleriyle bozkurt işareti yapıyorlardı. Diğer ellerinde sopalar ve taşlar.
O ana kadar bu konserin son konseri olduğunu bilmiyordu Düş Sokağı Sakinleri üyeleri. Sadece 2 kişiydiler Murat Çelik ve Murat Yılmazyıldırım. Ve şaşırmışlardı çünkü onlar Aşktan , Özlemden öte birşey söylemiyorlardı. Protestan müzikde yapmıyorlardı. Yani bir Ahmet Kaya bir Grup yorum değillerdi. Bu güne kadar sevgisine karşılık bulamamış 2 aşıktan öte değilerdi.
Daya yediler, öyle böyle değil, ciddi dayak yediler, feci şekilde yaralandılar. Murat Çelik'in kafasına atılan dişik sayısı belli değildi. Heryerleri kan içinde revam içindeydi.
O günden ber hiç görmedik onları. Eski şarkılarını dinledik durduk Sevdan bir ateş, Hüzün kovan kuşu, vs.
Benim ülkücülerden nefret etmeye başlama zamanlarım bu zamanlardır. Güzel olan herşeye karşıydı adamlar. Ülkü ocaklarına takılan bir eziğin pilatonik olduğu kız sizi mi seviyor hergün gelir 10 kiş okul çıkışında yakalarlarsa döverlerdi ve siz onlar gidene kadar okuldan çıkmazdınız ancak oyle kurtarırdınız günü.
Sırf karşılık vermediğiniz kız sizi sevdi gerçeğini kendine yediremeyen bir sünepe yüzünden.
Şuanda yok mültericler gitsin yok şöyle böyle şirin gözükmeye calışıyorlar.