Metilfenidat ilaçların başlıca yan etkileri kardiyak olarak gözlemlenir zaten. Methylin, concerta gibi ilaçların tek kullanımında dahi kardiyak yan etkiler yaşanabilir. Siz yanında bir ilaç daha kullanıyorsanız, o ilacın da etkisi olabilir sadece concertanın da… İlacı yazan doktora değiştirmek için danışmakta fayda var
renasabakay iki ilacın da kardiyak yan etkisi var. 1.5 yıldır düzenli kullanıyorum, bir ay önce kalp ve dolaylı olarak solunumla ilgili sorun yaşamaya başladım. bu hafta kardiyolojiye gitmeyi planlıyorum. teşekkür ederim
concerta çok tehlikeli bir ilaç ayrıca bağımlılığı çok yüksek. panik atak bile yapar, panik atağında en gözlenir özelliği kalp krizi geçirecekmişsin gibi olur, nefesin kesilir, vs vs, neden concerta verdiler? genelde türkiye de borderline falan olursan concerta verirler.
dilara0677 ilk başlarda odaklanmayı toplar gibi gözüksede etkisi geçerken bildiğin sanki kokain almışcasına düşüş yaratır. Üstüne gelir herşey, daralırsın, nefes alırken zorlanırsın.
Bir müddet sonra beyin concertaya karşı bağışıklık kazanıyor. Dozu artırman gerekiyor etki için etki etmemeye başlıyor.
1.5 sene boyunca bağımlılığı çok aşırı olan bir ilacı sana aralıksız kullandırttılar yani. Çok ilginç keşke almanyada da böyle böyle oldu bunu kullanıyorum diye gitseydin.
Hiç bir yeşil reçeteli ilacı bu derece kullanmamalı hiç kimse. Bıraktığında umarım o yoksuzluğu kolay aşabilirsin.
Vader almanya’da gitmeyi düşündüm ama sağlık sigortamın aktifleştirilmesini bekliyorum. bu hafta türkiye’de doktora gideceğim. 8aydır hastalık belirtisi göstermediğim için iki ay önce psikiyatristim kademeli azaltmayı düşündü ancak almanya’ya taşınacağım için ertelemeye karar verdik.
riskli bir ilaç ama şu ana kadar (kardiyak problemlerin onunla alakası var mıdır bilmiyorum.) bir zararını görmedim,sadece ilk başladığım dönem öfke kontrol problemi yaşamıştım.
bir müddet sonra kontrollü azaltıp ilaç kullanımını keseceğiz. pek sorun yaşayacağımı düşünmüyorum. dediğiniz gibi zor bir süreç de olabilir ama bence kolay aşarım,teşekkür ederimm.
dilara0677 umarım düşündüğün gibi olur. ama tıp işte bu. 2+2 = 4 onda da. yani sorun yaşamayacak bir yapıya sahip olsaydın emin ol concerta kullanıyor olmazdın. sana o ilacı yazmalarının sebebi çoğu şeyden diğer insanlara göre çok daha fazla etkilendiğin için. geçmiş olsun tekrardan.
ben gittiğimde ritalin için beni önce kardiyolojiye göndermişlerdi keşke seni de gönderselerdi önce :( ben bir sorun yaşamadım kardiyolog sıkıntı olmaz yine de dikkat et demişti en kısa sürede gitmelisin bence geçmişler olsun
Welbutrin, ritalin ve concerta kullanmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki dehb teşhisi aldıysan eğer dehb ile mücadele için metodoloji yöntemini araştır. Bunun üzerine (dehb) koçluk veren insanlar var onlar ile konuşma ayarlaman işini çok daha derinden çözecektir. Çünkü lordun dediği gibi bağımlılık yapıyor fakat daha da kötüsü varsa o da etkisini kaybetmesi. Ben ritalinden concerta 18mg'a oradan da concerta 27mg'a geçiş yapmıştım. Ritalin kadar etki etmemişti çünkü concerta daha geç etki eden bir ilaç olduğundan değil bağışıklık kazandığımdan dolayıydı. Ayrıca çok soğukkanlı bi adam olmama rağmen it gibi anksiyete yapıyordu. Şu an kullanmıyorum ve koçluk için para biriktiriyorum. Fakat maalesef bunları kullanmış ve psikiyatriden tanı almış biri olarak şunu söyleyebilirim ki ilaç çözüm değil. Ayrıca kardiyoloji bölümüne inip tetkik ediltikten sonra almıştım ilacı senin direkt olarak alman biraz garip olmuş. Her halükarda geçmişler olsun.
Kugelblitz uzun süreli kullanımda bağışıklık kazanıldığından dolayı çalışmamı gerektirmeyen dönemlerde ilaç tatiline girdiğim için etki kaybı yaşamadım eskiye nazaran ilaç kullanmadığım dönemlerde de kendimi kontrol edebiliyorum. geçen sene sınav senem olduğu için biraz mecburiyetten başlamıştım dediğiniz gibi maalesef ilaç çözüm değil. ilacın anksiyete gibi yan etkileri de var bazı kişilerde dediğiniz gibi ama benim teşhisli anksiyetemin geçmesinde çok yardımcı oldu ğqmspdmsps çoğu kişiyi yönlendiriyorlarsa beni kardiyolojiye yönlendirmemeleri garip olmuş evet. umarım siz de istediğiniz parayı bir an önce biriktirebilirsiniz.çok teşekkür ederimm
Ortaokul zamanlarımda dikkat eksikliği ve hiperaktivite için almıştım 2sinide concerta yı 1 aylığına aldım ve etkisinin biraz fazla ağır olması ve kalp çarpıntısından dolayı ritaline geçiş yapmıştım çok sıkıntı yaratan bir ilaç bırakalı 9 10 yıl oldu şuan herhangi bir yan etki hissetmiyorum ben
dilara0677 sınavım var concerta kullanmalıyım, concertasız yapamam, çalışamam, dikkatimi veremem, vs. Bunlar birer bağımlılık belirtileridir. Farkında olmadan tüm önemli işlerinizde onsuz yapamayacağınızı düşünmek, beyinde sizi buna iter.
Bağımlı olmadığınızı düşünüyorsanız şu testi kendinize uygulayın. Sınav dönemine concerta almadan girmeyi deneyim başarabilirseniz dediğiniz gibi sorun olmayacaktır.
İlacı bıraktım birşey olmadı, ilaçsız bir dönem geçirdim. Buda yanlış bir düşünce bağımlılık yapan veya bağımlılıktan kurtulduğunuz da yan etki görmemenizi söyleyebilmek için gereken süre 21 kuralında gizlidir.
Beyin bir şeye 21 günde bağımlı olur ve yine bir şeyi almadığınızda buna yoksunluk göstereceği süre 21 gün sonradır.
Kısaca ilacı kestikten 21 gün sonra asıl etkilerini görmeye başlarsınız. Bu etkiler git gide peak yapar. Önce yorgunluk ve sürekli uyuma isteği. Sürekli uyuklama. Enerjiniz kalmadığını düşünme. Her zaman normal olarak yaptığınız işleri bile yaparken zorlanma. vs gider.
Kureysli_Klon_Taciri antidepresanlar zararsız derken neyi kast ettiniz tam anlayamadım? Zararsız olduklarına yönelik kanıya ulaştığınıza göre uzmanlığınız psikiyatri veya psikolojifarmakoloji alanında olmalı mesleğiniz nedir bu arada?
Vader ilacı kullanan bir bireyin bünyesinin ilaca alıştığını inkar etmesi gibi bir durumun söz konusu olduğunu düşünmüyorum. concertasız yapamam diye bir düşüncesi olmayan kişi rahat bir şekilde sınava girdikten sonra yoksunluk belirtisi de gösterebilir düşük bir ihtimal olsa da gayet rahat bir şekilde sınavını da geçirebilir. ancak hiçbir uzman kişinin sınav döneminde ilacını kesmesini önermez.
ilaç tatili ilacı bırakmak değil,ilacın kişide işe yarayıp yaramadığını gözlemlemek amacıyla tedavi gördüğü uzmanıyla planladığı sizin deyiminizle bir testtir. dehb teşhisi almış bireyler sadece sınavlarda, ders çalışırken odak problemi yaşamazlar. zaman yönetimi,insan ilişkileri,günlük hayattaki işlerde, dürtüleri kontrol etme vs. pek çok alanda problem yaşadıkları için bu test genelde kişinin sorumluluklarının bir tık daha esnek olduğu dönemde uygulanır bu sayede erteleme dürtüsü de test edilmiş olur. sonuca göre ilacın dozu değiştirilir ya da kademeli olarak bırakmaya gidilir. (sağlıklı uzunluk bir hafta olarak önerilir)
pat diye ilacı bırakma gibi bir durum yoktur. kişi dediğiniz gibi kendi kendine karar alıp 21 gün boyunca ilacı bırakırsa o zamana kadar ilacı kullanmasının bir mantığı kalmaz çünkü eskisinden de kötü bir hala gelmesi muhtemeldir. yoksunluk belirtilerinin git gide peak yapmaması için ilaç miktarı her gün uzman eşliğinde kademeli olarak azaltılır,bir gün ilacı kullanmayı bırakırsınız. beklenen sonuç ilaca ihtiyaç duymadan günlük faaliyetleri yerine getirebilmemizdir. önerilen ilaç kullanım süresi genelde en uzun 1 yıldır. ancak bireyin eşlik eden diğer rahatsızlıklarına göre süre uzayabilir. ancak tabii ki çok uzun yıllar kırmızı reçeteli ilaç kullanımı önerilmez.
renasabakay böyle dalga geçer gibi yazmışsın ama antidepresanlar zararsız demedim antidepresanlar, zararsız da olsa kalp ritim bozukluğu yapabilir dedim. Yan etki olarak kalp ritim bozukluğu yapabilir ama bi zararı yoktur demek istedim. --- Alıntı ---
The use of any antidepressant was not independently associated with mortality (HR, 0.89; 95% CI, 0.711.13), but benzodiazepines showed a protective role
Bi şey hakkında konuşabilmek için ille de doktor olmama gerek yok elektrik elektronik mühendisiyim paper açıp okumayı biliyorum. Kalp hastası insanlarda antidepresan kullanımının mortalite ye bi etkisi olup olmadığıyla ilgili selektif bi çalışma. Gidip düz insanlara da bakabilirdim gidip kalp hastası olmalarına rağmen yapılan çalışmaya baktım. https://sciencedirect.com/science/a...7312003506
dilara0677 ilaç bağımlılığını veya madde bağımlılığı arasında bir fark yoktur. biri yasal yollu diğeri ise yasal olmayan yollardan bir kimyasala bağımlı olmaktır.
Bağımlı olanların gösterdiği davranışlar ve etkilere ait bilgiler, yanlış kullanım, yanlış bırakma gibi oluşan yönergeler madde kullanım bağımlıları gözeterek belirlenmiştir. Yani "ay hiç kimse 21 gün kendisine göre bırakmaz" diye bir şey yoktur.
Dehb nin ne olduğunu iyi biliyorum. Senin beyninde bulunan reseptörler gereğinden fazla veya tam tersi gereğinden az dopamin ve seratonin salgılıyor. Ve bunu dönem dönem değiştiriyor. Domainin fazla salgılanması hiperaktivite, dikkat bozukluğu, tek bir işe konsantre olamama, birden fazla şeyi aynı anda düşünme gibi durumlar ortaya cıkarırken, az salgılanması gibi durumlarda ise ajıtasyon, depresyon, intihar eğilimi vs gibi durumlara itebiliyor.
Bağımlılık nedir ve neden bağımlı denir önce bunu anlamak lazım. Bağımlılık kimyasal olarak beyinde şunu yapar. Örneğin yeterli dopamine sağlılamayan bir insan veya normal salgılayan ama haz için daha fazla dopamin isteyen bir insan reseptörleri harekete geçirmesi için bir madde almış olsun.
Normalde beyin kişinin var olduğu duruma göre dopamin salgılıyorken dışarıdan alınan bir madde bu salınımı gerçekleştirdiğinde beyin yavaş yavaş tembelleşmeye başlayacaktır. Nasılsa gelen madde bu salınıma olanak sağlıyorsa benim artık bunu yapmama gerek yok daha kolay bir yoldan bu başarıya ulaşıyor olarak algılıyor ve reseptörleri zamanla tembelleştirmeye başlıyor. Yani anlamı artık kendisi daha az, daha da az, daha daha daha az dopamine salınımı yapıyor. Madde kullanımı oldugu surece her geçen süre tembelleşme daha fazla artıyor. Çok fazla salınım kas basıncını artıracağı için bu basıncda tansiyona neden olup kalp yetmezliğine kadar götüreceği için bu dengeyi kendince koruyor.
Tembelleşen reseptörler asla eski haline dönmezler, düzelirler ama asla ilk haline gelemezler. Kullanılan madde suresince ne kadar tembelleştiklerine bağlı değişir bu durum.
Daha sonra madde isterse anında kesilsin veya yavaş yavaş kesilsin farketmez. Farkeden tek şey etki olacaktır ama tembelleşen reseptörler aynı dengeyi sağlamak adına eskisi gibi dopamine üretemeyecek üretilen dopamine miktarı genel olarak düşüşe geçeceği için beyin insanı direk olarak "bu durumda bir sorun var dopamine duzeyimi yukarı çekmeliyim" diyerek bildiği en kolay yönteme yani maddeyi edinmeye yönlendirecektir.
Örneğin eroin bağımlısının eroin bulamadığı zaman titremesi ve ajitasyon dönemine girmesi gibi. Tekrardan eroini bulduğu an bu belirtilen geçer. Bu belirtiler bir hastalık değildir vucuda bunu yaptıran beyindir. Kişiye maddeyi tekrar vucuduna vermesi adına onu ittiği bir durumdur.
Diyeceksinki ne alaka eroin bu sadece bir örnek herşeyde aynı. Eroin olsun, kokain olsun, diazepam olsun, ketamin olsun, concerta olsun, ritalin olsun, vs olsun. Bir madde reseptörlere etki ediyorsa sonuc hepsinde titreme olmasa bile bir şekilde beyin etkisini göstererek bir durum oluşturcak ve kişiyi inanmış bir şekilde ilaca yada maddeye yonlendirecektir.
Çok takın bir arkadaşım 2.5 sene concerta kullandı. Sonra bıraktı notları düşmeye başladı. Doktor bağımlılık gösterdiği teşhisini koydu kesinlikle concerta kullanmasını yasakladı. Kullanmak isterse izin vermeyine kadar geldi olay.
Yasal olmayan yollardan buldu. Sadece sınavlardan önce kullancam yemin ederim yoksa geçemeyecem dedi. Hiç bir güç vazgeçtiremedi. Acayip derecede kendince sebepler üretiyor ve bana bir şey olmaz siz abartıyorsunuz diyordu.
Yanlış anlama ben sadece içinde bulunduğun durumu bu duruma benzettim. Çünkü yaşadım bunu çok benzer geliyor. Sebebi de şu hiç bir şekilde kırmızı veya yeşil reçeteli bir ilacı mantıken hiç kimsenin övmemesi ve bunu en kısa surede iyileşerek bırakması gerekir. Sende kendince sebepler bulmuşsun ve bu sorunu yaşayan binlerce insandan kendini ayırmış ve sanki senin doktorun diğer dünyadaki tüm doktorlardan daha üstünmüşcesine "biz böyle bırakacağız" "o şöyle yaptırcak" "bu böyle olacak" şeklinde konuşuyorsun.
Çok benzer geldi bana. Herşeyi boşver sadece kendin için şunu yapmalısın. En kısa sürede o ilaçtan tamamen kurtulmak önceliğin olmalı. Çünkü onun sana sağladığı rahatlık ileride tamamen yok olacak. Ve geride bir yıkım bırakırsa iş işten geçmiş olacak.
Türkiye de 10 sene önce senle bir doktor ilgilenseydi bunları yazmazdım ama şuan ciddi anlamda doktor kalmadığını düşünüyorum ülkede. Yani burda yazılanlar senin iyiliğin için senle inatlaşmak için değil.
Bu konuya son mesajım. Sen yine dikkatli ol. Boşver sigortayı ver parayı 1 defa bile olsa almanya da da bir doktora gözük.
Vader bu yazıyı resmi gazetede paylaşıp bir çok kişiye paylaşmak lazım. gerçekten bu gibi ilaçları içip hiçbir şey yapmayarak iyileşeceğini sanan insanların okuması gerek.
dilara0677 Dehb tanısıyla ben de concerta ve riatlin kullandım, düzenli kullanımımda genel itibariyle sorun yaşatmasa da bazen nabız hızımda ciddi oranda bir yükselme ve nefes darlığı oluyordu, panik atak benzeri bir durum değil çünkü stresle pek bir bağlantısı yok bu durumun. Çok defa da doktora gittim herhangi bir problem gözlemlenmedi. İlacın genel yan etkisi sanıyorum, 1.5 sene sonra yapmasını da ilacın işleyiş mekanizmasından kaynaklandığını düşünüyorum zira vücuda aşırı yüklenen bir ilaç. Bende aşırı yoğun bir çınlama yapıyordu, artık dayanamadığımdan bıraktım ilacı o zamandan beri dehb zorladığında, ödeve veya sınava odaklanmam gereken zamanlarda ritalin alıyorum, kısa sürelikte olsa hyperfocus yaratıyor hiç değilse işimi görecek kadar.
19beetlejuice88 kullandığınız ilacı araştırın lütfen dopamin salınımı yapan her madde vucuda adrenalin etkisi yapar. kan damarları daralır, buna bağlı kan akışı hızlanır. Kan akışının hızlanması tansiyonu artırır. Buda normal halinize göre sanki yürüyüş bandında sürekli yürüyor bir efor sarfediyormuşcasına kalp atışına sebep olur.
Panik atak ise bu gibi durumlarda ortaya cıkabilecek "acaba kalp krizi mi geçiriyorum lan" düşüncesiyle insanı buhrana sokabilecek bir durumdur. Kullandığınız ilacın neden sizi o hale getirdiğini bilmezseniz 50 şey düşünüp ciddi anlamda bunu anksiyeteye cevirebilir büyük oranda panik atak geçirebilirsiniz.
Bir ilaç kullanırken en azından prospektüsü okuyun. Açın concerta mı kullanıyorsunuz ne varmış bunda deyin "aaa mentilfenidat" varmış. Ne yapar mendilfenidat insana diye bir sorun o prospektüse "dopamin artımına sebep olur" sonucuna ulaşın.
Dopamin artarsa ne gibi yan etkiler yaşarım dersenizde orada size "kan basıncı artışına bağlı tansiyon, görme de bulanıklık, terleme, vucudun karıncalanması, kan basıncı artmasıyla vucuda daha fazla oksijen gerektiği için nefes alamıyormuş hissi, vs" türü bir ton şey sıralayacaktır.
Bunu yaparsanız böylelikle "bence şununla alakası var yada yok" şeklinde yanlış yonlendirme yapmamış olursunuz. Kullandığınız veya kullanacağınız her ilaçta muhakkak prospektüs denilen info kağıdı vardır.
Ve hatta bu prospektüs izafiyet teorisine benzer. İzafiyet teorisi, kütle çekim kanunu yokken "bence gezegenler ip ile bizim göremediğimzi bir tavana bağlı" fikirleri yapılabiliyordu ama artık gerek yok neden orada oylece durduklarını biliyoruz artık. Tıpkı ilaçların bize neler yapacağını artık bilgimiz gibi
Vader Hocam prospektüsü okuyup metilfenidatın ne tür bir işleve sahip olduğunu da yeterli düzeyde araştırdım. Fakat uzun süreli düzenli kullanımda böyle bir durum yaşamam kafamı karıştırmıştı başta haliyle sağlıksal bir sorunum olup olmadığına emin olmak adına doktora başvurdum zira damarlarda pıhtı oluşumu gibi etki yaratabilen bir ilaç daha kullanıyorum. Doktor da uzun vadeli kullanımda da böyle bir etki görünebileceğini belirtmişti. Fakat iki ilacın da kalbe yüklenmesi yüzünden yaşam şeklinde değişiklik ve rutin kontrol önermişti. Prospektüsü okuduğum için zaten doktora danışıyorum. Bunun haricinde diğer insanları panik etmemek adına panik atak olup olmadığına emin olmalarını yeğlerim ilk etapta. Bu yüzden öyle bir ifadede bulundum. Yani yanlış yönlendirme yaptığım bir husus olduğunu düşünmemekteyim sadece hastane randevusununda zor alındığı bu dönemde insanları ekstra olarak panik edip sorunların kısa vadede büyümesine gerek olmadığını düşünmekteyim.
19beetlejuice88 deneyimlerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. ekg,kalp ultrasonu,ritim holter ve kan tahlili gibi gerekli testler yapıldıktan sonra doktor yaşadığım sorunun ilaçlarla bir alakası olmadığını söyledi . bazı vitamin ve demir değerim sınırın altına düştüğü için (özellikle demirden dolayı) böyle bir sorun yaşıyormuşum.
Şimdi ortalama bir yaşama sahibim, düzenli bir gelirim var iyi kötü olsa da hayatımı idame ettiriyorum ama geçen sene acaba akp tekrar kazanacak mı diye kendimi bi ton üzdüğüm için geçmişe dönüp kendime kızıyorum. Nedeniyse gayet basit. Bu herif niye hala ünlü ve neden bi ton müridi(!) var. Adamı her yerden engelledim ama öylesine toksik öylesine herbokolog bir herif olmuş ki sallamadığı hiç kimse hiçbir kurum kuruluş yok ve ister istemez o suratını görüyorum. Yayınlarını izlemedim. Hatta tek onu değil hiçbir yayıncıyı öyle oturup izlemedim. Aranızda gerçekten izleyen seven varsa soruyorum ve bunu da hakaret olsun diye değil belki ben yanlış düşünüyorum, Bu adamda ne var? Niye bir kanaat önderi, siyasi bir figür gibi konuşması açıklamaları gündem oluyor? Başka dert mi kalmadı? En önemlisi üniversite diploması bile olmayan bu adamı niye bu kadar önemli biri yaptık diyecem bizim cumhurbaşkanımızın diploması yok. Kısacası ne zaman ülkedeki çocuklara ve dahil olduğum genç nüfusa üzülsem bu herife bakıyorum ve diyorum ki hak etmişiz galiba. Sizin bu adam hakkında düşünceniz nelerdir?
Jahrein, Twitch TR'de ilk yayıncılardan birisi. Avrupa'da yaşıyordu, anlattığı kendi başından geçen hikayeler eşliğinde strateji, simülasyon oyunları vb. oynaması milleti sarıyordu. Eskiden yayınları güzeldi, çünkü sadece geyik muhabbeti vardı, son yıllarda siyasi görüşleri vs. yayıldıkça eleştiri almaya başladı. Bu arada Almanya'da iyi bir üniversitede okuyorken yarı zamanlı yayıncıydı, yayıncılık işinde ciddi paralar kazanmaya başlayınca okulu bırakıp tam zamanlı yayıncı oldu. Yani üniversite diploması bile yok üzerinden gitmek pek doğru bir argüman değil, muhtemelen orada 1 sene bile okuması bizim ülkemizdeki 4 yıllık ortalama bir okul bitirmekten büyük iştir. Aslında önemli birisi de değil, fakat garip bir şekilde adam ne zaman bir konuda görüş belirtse insanlar sosyal medyada yayıyorlar. Ayrıca CHP'yi eleştirmeye başladıktan sonra göze batar oldu, önceden bu kadar göze batar değildi. Keşke sadece Twitch yayınları yapsa ve siyasete bulaşmasa, bu kadar kanaat önderi gibi de gösterilmese sosyal medyada.
PortRoyale canim benim orda yanlisin var, jahreinin almanya hayati ve anlattigi hersey tamamen abarti. Ben jahreinin yasadigi sehirde yasiyorum ve sana bunu rahatlikla söyleyebilirim.
Bir kere iyi ünide okumadi, leipzig ünisi Top 20de bile yok. Sikimsonik bir mahallede yasiyordu, ikincisi o mahallede ve arka mahallesinde yasayan ögrenciler genelde bir sike yaramayan tiplerdir(son zamanlarda cevre adi altinda elleri götleri sokagin ortasinda yapistirip protesto ediyorlar).
Topluma gram faydasi olmamis, ogrenci parasini alip okulu yarida birakip türkiyeye dönmüs yani almanya adina zarar. Malesef genele hitap ettigi icin ,,Almanya böyle“ demesi yeterli herkes inaniyor. Gelip görseniz cogu üni ögrencisi mal aq, dünyadan haberleri yok salak salak dolasiyorlar.
muhtemelen orada 1 sene bile okuması bizim ülkemizdeki 4 yıllık ortalama bir okul bitirmekten büyük iştir.
Şu yorum ile üsteki görsel arasında hiç bir fark yok. Aynı cehalet ile yapılmış bir yorum. Alman üniversite iyi bir şey çünkü içinde yahudi yok.
Ayrıca ek bilgi: Türkiye de ortalama bir bilgisayar mühendisliği kazanamayan, yeterli puan alamayan çoğu kişi 2000 lerde Stuttgart Karlsruhe Üniversitesi bilgisayar mühendisliğine gittiler. O kadar kolaydı Almanya da okumak. Eğer puanın Türkiye ye yetmiyorsa Almanya ya giderdin. Tek aranan şart Almanca bilmekti. O yüzden Robert Koleji, Galatasary lisesi mezunları (dönemin türkiyesinin en iyi liseleri) Boğaziçi, Odtü kontenjanlarını doldururken, Alman lisesi mezunları yer bulamadıkları için Almanya'ya gittiler.
Jahrein'e gelince. Universite okuduğu zamanlarda paticik forumlarında cirit adam malın tekiydi. Gerçek Jahrein kimdir merak eden eski yazılarına https://forum.paticik.com/profile/25466-Jahrein/ şu linkden ulaşabilir.
Sözde milliyetçi gözüken Jahrein o zamanlar Kıbrıs Harekatı için İşgal harekatı diyen, Türkleri işgalci olarak nitelendiren şuan anasına bacısına sövdüğü Kürtlerden pek farkı olmayan biriydi. Bkz: resim 2
Ama bizim millet cahil diyecek bir şey yok. Adamın tr de okuyacak uni bulamaması ve zar zor barajı aşarak gittiği almanya unisindeki 1 senesi bile buradaki 4 seneden iyidir diyebilen cehalet tabiiki jahreini bir kainat önderi gibi görecektir.
Vaderziyazn Lafın gelişi iyi bir üniversite dedim, okulun konumudur, kabul ettiği öğrenci kitlesidir vs. sizin kadar bilmiyorum. Benim kastetmek istediğim şey adamın parayı bulunca okulu falan bırakıp tam zamanlı yayıncı olmasıydı, yani bu demek istediğim şeyin okulun ismiyle pek alakası yok. Bu arada ben Jahrein'in hiçbir zaman düzenli izleyicisi olmadım, en son da yıllar önce Purplebixi, Toqtir, Zade vs. kendisinin ekibindeyken izlemiştim, şimdi Jahrein fanı da sanmayın. Bence çok fazla anlam yükleniyor bu adama, her yazdığı ya da söylediği şey tartışılıyor, yoksa olması gereken şey yayınları haricinde gündeme gelmemesi.
Eskiden aktif bir izleyicisi olarak değil de arada bir girip izleyen birisi olarak söyleyebilirim ki muhabbeti sarıyordu ve oynadığı oyun çeşitliliği de iyiydi. Popüler oyunları oynayıp genel kitleyi çekiyordu, eski kült oyunlar ile de niche kitleyi çekiyordu. Şimdi de anladığım kadarıyla geneli lise çağında olan gençlerin radikal görüş sevdasının farkında olacak ki attığı tweetler ve belirttiği fikirlerle yine "relevant" kalmayı başarabiliyor.
Bazı fikirlerine katılıp bazense abest derecede saçmalayan bir yayıncı kanımca. Çokta umursamam şahsen kendisini! Bozuk saat bile günde 2 kez doğruyu gösterir derler sonuçta. Ama yarattığı o kaos ortamlarınıda sevmiyor değilim! Yalan olmasın hiç, kendini gündeme getirmeyi ve oradan düşmemeyi çok iyi bilen bir kişi mesleği gereği. Panda ile kavgalarını çok seviyorum mesela! Abi sen hastamısın neden iki kişinin sözlü olarak hasımlaşmasından keyif alıyorsun diyeceksin kesin! Bende sana Yoo şunu unutma bir insanın maske takmadığı yegane an kavga ettiği andır. Olayları böyle izleyince onlara karşı fikirlerinizde sizde aydınlanmalar yaşayabilirsin belki! diyeceğim.
Merhaba arkadaşlar sizlere bir sorum var. Yaklaşık bir yıldır çalıştığım iş yerinden bugün çıkışımı verdiler. Çıkış sebebine gelecek olursak fotoğrafta gördüğünüz jalon adlı aletin, gözüken ince tel kısmının benim çalışma yaptığım esnada kopması ve zarar görmesi. Bu sebepten ötürü özensiz çalıştığım, aletlere zarar verdiğim gerekçesiyle ve diğer bazı sebeplerle benimle devam etmeme kararı almışlar. Öncelikle henüz çıkışımı almadım, yarın görüşeceğim. Durumumu özetlemek gerekirse;
İşe giriş tarihim : 25.05.2023 Çıkış tarihim : 17.05.2024 Çalışma saatleri: 08.00-18.00
Muhasebe işlemlerini yarın konuşacağım için ne gibi bir yöntem izlemem gerekir. İhbar tazminatı, ek mesai ücretleri gibi kısımları alacağımı düşünüyorum. Fakat yılı doldurmadığım için kıdem tazminatı alamıyorum. Yılın dolmasına az kala işten çıkarma olduğu için bir kötü niyet ortaya çıkar mı. Ayrıca işyeri alet kullanımı konusunda beni suçlu çıkaramaz diye düşünüyorum. (alet değeri güncel 6.000-7000). Konu hakkında bilgisi, fikri olan var mı acaba ?
bir avukatla görüş yılının dolmasına 1 hafta kala bilerek işten çıkarttıklarını anlat mutlaka hukuken bir yolu vardır bunun. işten çıkarılacaksın orası kesin ama ihbar tazminatını kovala
İtalyanoo Son durum şu şekilde; Habersiz bir şekilde işten çıkardığı için ihbar tazminatı ve içeride kalan maaşı alabileceğimi söylediler. Öncesinde kendi avukatımla görüştüğüm için bu durumu kabul etmedim. Ek mesailerimi istedim. İş yeri de bu durumu kabul etmedi, anlaşma sağlayamadık. Hukuki yollardan devam edeceğiz artık.
Yargıtayın emsal kararları var bu konu hakkında. Aleyhte somut kanıtlar yoksa iş akdinin kıdem süresinin dolmasına bir kaç gün kala feshedilmesi iyi niyet kurallarına aykırıdır.
Vader Uzun zaman önce de benzer ufak bir kaza yaşanmıştı ama konuşup anlaşmıştık. Aslında bu olayı işin tuzu biberi olarak özetleyebilirim. Şantiye alanındaki işlerin çoğunun bitmesi ve kısım amiriyle son zamanlarda yaşadığımız bazı tartışmalar vardı. Bende artık yavaştan çıkış alacağımı düşünüyordum ama bu beklenmedik oldu.
garth943 yok demek istediğim şuydu: eğer senin isteye isteye çalışma aletlerine sabotaj yaptığın bilerek zarar verdiğini kanıtlayacak görüntüleri yoksa dilersen 10 taneside kırılabilir. Yapılan her cihaz bozulmak için var. Şöförün altına araba alıp 2 sene sonra güzelim sıfır km arabayı 100.000km ye getirmiş demek gibi bir şey
garth943 Temelini bbilmemekle beraber yanlışım yoksa bir işçinin mala zarar vererek işten çıkartılması için 25 kat maaşı ücretine denk zarar vermesi gerekir. Yukarıdan anladığım kadarı ile ekstra mesailerinide ödemiyorlarmış zaten senin istersen hiç iş yerine uğramadan direk noterden ihtar çektirip avukatınla birlikte tüm yan haklarını alabilirsin. Veya sen istifa etmediğin sürece bak burası önemli unutma sen kesinlikle istifa etme! Belli bir süre. bu süreyi avukatın daha iyi bilir. İşe iade davası açarak hem işine döner hemde çalışmadığın sürecin büyük bir kısmınıda iş verene bbrüt maaşın olarak sana ödemesini sağlarsın. 2. seçeneği seçersen muhtamelen mobinge maruz kalacaksın geri döndüğünde bunlarıda kanıtlarsan iş kötü kıdem tazminatına kadar gider bayağı kazanabilirsin diyorum ben. Fakat dava süreci uzadıkça alacağın ücretlerde düşüş olacaktır. Örn. alacağın ücret sallıyorum 700 bin şu an dandiğinden bir sıfır araba falan alırsın. Fakat 5 yıl sürerse devletin sana tanıdığı yasal faiz ile normal ekonomi arasındaki fark yüzünden o paraya anca motorsiklet alırsın gibi. Yinede benim sana sunduklarım ortaokul mezunu çinko karbon bir çalışanın bilgilerinden öteye geçmez bunları konunun uzmanı olan avukatın ile görüşmeden denemeye kalkmamanıda şiddetle tavsiye ederim. Kanun değişimi olmuştur falan sonra erkisan abi böyle böyle dedin bizi öptün deme! asggdfkhajs
Erkisan Dediklerin doğru abi. Sadece dediğin 2. seçenek için yorum yapacağım, işe iade davasını kazansa bile çoğu zaman işveren işe başlatmama tazminatı ödeyip o elemanı başlatmıyor, sonuçta başlatmasının iki tarafa da faydası olmuyor. Zaten davalar uzun sürünce dediğin gibi bu tazminatların değeri arada geçen sürede araba parasıysa motor, motor parasıysa da bisiklet parasına düşüyor.
Arkadaşlar direk olarak dava açamıyorsunuz bu olay iş mahkemesine gider iş mahkemesi arabulucu atar arabulucu ile iki taraf konuşur anlaştı anlaştı anlaşmazsa mahkemeye gider. Bazı durumlarda iş veren yavşaklık yapıp işi yokuşa sürer mahkeme açılır git geller olur süreç uzaya bilir ama işçi hakkını alır. Şait isteyebilirler en az 2 tane haberin olsun
Hukiki yollar ile ne varsa ortaya koy hakkını yiyen sikini yesin
Erkisan ya şundan yararlanıyorlar ben açıkca söyleyim. Şimdi asgari maaş ile çalıştığınız düşünün 17.000 tl maaşınız var. 1 sene olmadan 1 hafta önce işten çıkarılacağınızı söylüyorlar.
Ne yaparsınız?
1. Avukat tutup hakkınızı arayabilirsiniz. Tabii 2024 yılı itibari ile avukatlık ücretlerinin 90.000 TL olduğunu düşünürsek. 6 aylık aldığınız maaşı avukata yatırmanız gerekecek.
2. Baroya başvururum ücretsiz avukat isterim. Baronun size cevabı hastane sırasından bile daha geç olacaktır. Zaman aşımına uğramaz veya "amann be sikerler" demezseniz sabırla saçlarınızı beyazlatabilirsiniz. Ayrıca beleş gelen avukat ne kadar sizi savunur bilemezsiniz. Ona o iş angarya oldugu için biran önce kurtulsam niyetinde olacaktır.
3. KAWGA, MEWZU, FENALAŞMAK eylemlerini uygular hakkımı kendim savunurum. Tabii başka bir yerde artık çalışmayı düşünmüyorsanız bu mantıklı bir seçenek olabilir. Ama hayatı devam ettirmek lazım.
-------------
Kısaca avukatlık ücretlerini karşılamak kazandığınızda alacağınız parayı geçiyor :( Durum böyle olunca iş verende nasılsa dava edemez diye düşünüyor.
Avukatla görüştüğümde sürecin şu şekilde olduğunu söyledi;
1. İşten çıkış alındıktan sonra ilk olarak ihbar çekiyoruz. Daha sonra arabulucuya gidiliyor. Bu süreçte anlaşılırsa avukat sadece 5-6k gibi dosya masrafı çıkacağını bunu da karşı taraftan alacağımızı iletti.
2. Arabulucu aşamasında anlaşamazsak mahkemeye gidiyoruz. Bu aşamada %10 gibi bir rakam istiyor avukat.
3. Eğer işyeri ilk mahkemede çıkan sonuca itiraz edip süreci uzatırsa, bir üst mahkemeye gidiliyor ve avukat %20 gibi bir rakam istiyor.
Alacaklarım konusunda pek endişeli değilim de, asıl olay sürecin ne kadar süreceği bundan sonra, ne kadar erken olursa daha iyi.
Vader Tam olarak öyle lordum. Özel sektörde işveren ne yazıkki günümüzde işçinin tüm haklarını cepleyerek üzerine yatmak üzerine sistem kurulmuş. Ayrıca garth943 Bir dava açacaksan hak edişinin çok çok üzerinde bir ücret talebinde bulunman şart bunuda belirteyim. Yukarıda İtalyanoo nun bahsetiği arabulucu olayına girmeyip işi dava ile çözeceksen. O ara bulucu kısmını özellikle iki tarafında anlaşamayacağına inandığımdan atladım. Bilir kişi senin talebinin üzerinde bir hak ediş kanıtlasa bile o parayı değil senin talep ettiğin parayı sana öderler. Bu yüzden talebini yüksek tutmanda fayda görüyorum. Deminde bahsetiğim gibi sistem işçiyi sömürmekten yana bu yüzden ana dalı iş davası olan bir avukat ile işe iade davası açar ve 1 yılın dolmasına 1 hafta kala çıkarılmamı kötü kıdem tazminatına çevirmeye çalışırdım ben. Davayı kazanman garanti ise sigortasız bir yerde çalışarak daha önce bahsetiğim brüt maaş ücretini talep edip lavuklara "ulan biz ne yaptık" dedirtip işe dönebilirsin mesela! Tüm bunlardan önce bir mali müşavire gidip sana eksik yatan maaşıda hesaplatıp delilleri ile gidebilirsin avukatına bahsettiğim haklı fesih sebebinle kıdem, ihbar varsa yıllık izin paranı ve eksik yatan kısımlarıda yasal faizi ile alırsın yanılmıyorsam her yıl için %9 du. Ama en güzeli yaptıkları kahpelik yüzünden firmanın adının karalanması olacak. Firmanın siciline işlenecek bu dava ve emsal olarak bu hatayı tekrar yapmaması için delil niteliği taşıyacak! Açıkçası laf aramızda bende az buz sxlmiyorum. 1 yılım doldu fakat borçlarımın bitmesini ve bir kaç ihtiyacımı giderdiktten sonra aynen sana söylediğim şekilde hiç firma ile muhatap olmadan param değer kaybedecek olsa bile! Önce mali müşavirden hak ediş ve eksik yatan maaşımı hesaplatacağım. Ardından parası neyse verip avukat tutarak hakkımı talep edeceğim! Arabulucuda hak edişim sallıyorum 300 ise 650 talep ederek kökünden yokuşa sürüp talebimide 1 milyarla davaya başlatırım. Sonuçta bilir kişinin açıklayacağı rakam ödenecek! Şu an iş yerinde en cici çalışan benim şu borç harçtan bir kurtulayım güzel günler göstereceğim onlara! Geçtiğimiz 2 ay sıra ile 2 çalışan arkadaş çıkardılar ilki 6 aylıktı çocuğa sen istifa et en azından işsizlik maaşı alırsın diye kandırmaya çalışmışlar çok güldük birlikte anlatırken istifa eden biri işsizlik alamaz siz beni çocukmu sanıyorsunuz diye terslemiş. Sonrasında proje değişimi vermişler yasal süre dolmadan değişimini redetmiş yasal süresi olan 6 gün dolunca yazılı olarak. Hali ile dişini gösterdiği için tüm haklarını aldı! Fakat bu ay çıkan arkadaşın ihbar tazminatına çöktüler resmen. 1 yılı dolmuştu kanunen 15 güne karşılıktı sanırım bu ödeme! burada yarı yarıya bir asgari ücret eder. uyardım yalvardım istifa verme değişimi yazılı olarak reddet hiç bir şeyi imzalama düşünme süren var diye! Ama yok gidince üşüşmüşler kafasına ofidte ve o istifaya imza atırmışlar garibana. Bir yerden istifa etmeden önce muhakak bir avukata danışın çalışma süreniz çoksa. Edit : garth943 avukatın direk ücretini ödeyip gelecek olan para çoksa direk 2 veya 3 sene sonra alsan daha mantıklı değilmi? Zaten kaybederlerse bu ücretide alacaksın onlardan !
Erkisan Firmanın genel üslubunu tam çözemedim. Daha önceden çıkarılan bazı arkadaşlar oldu, onlara da ilk başta mesai, yan haklar gibi ücretleri vermemişler. Arkadaşlar arabulucuya gidince de tamam o zaman anlaşalım deyip hesaplayıp vermişler. Benden bir hafta önce çıkarılan yaşlı bir bekçi amca da aynı şekilde haklarını isteyince, çok uğraşırsın uzun sürer deyip gözünü korkutmuşlar adamcağızda sadece maaş ve ihbarını alıp çıkmış. Firma olarak kime ne tutturursak mantığıyla gidiyor gibi. Bakalım bende süreç nasıl işleyecek.
Erwin_Rommel o ne demek olm :) o söylediğin şey mahkemenin avukatlık gideri :) avukatın kendi ücreti değil lol. La az bilgi lütfen. Bir avukat birisini temsil etmek için o mahkemeye belirli bir ücret yatırır. Örneğin avukatlık gideri olarak yaklaşık 2000 ile 4000 tl arasında oda evrak sayısına bağlı. Bunu kaybeden öder. Buna avukatlık dosya masrafı denir.
garth943 hocam sen düzgün bir daha konuş bak avukatla. Bence yanılıyorsun. O istediği %10, avukatlık ücreti artı kazanırsa kazandığı paranın %10'dur.
:) Avukatların normal berberler gibi her yıl yayınlanan belirli ücretleri var. Ceza mahkemesinde avukatlık yapacaksa 90.000 TL iş hukukuysa 60.000 tl gibi.
Bunu her türlü alıyorlar avukatlığını üstlenmeden önce hemde. Kazanırsa kazandığı tutarın ne kadar yüzdesini alıcaksa aranızdaki anlaşmaya başğı. Ama kaybetse de kazansada avukatlık ücretini alırlar.
Aynı şeyi bana da yaptılar 2. Senem dolmak üzereydi ve son 1 ay dolmak üzereyken çıkardılar, hem de izinli günümde hiç bi şey söylemeden, tazminat yatırdıklarında sordum neler oluyor hesabıma tazminat yatmış diye. Sonra avukata gittim 1 senelik ödemişler ve bu ihbar tazm vs ödenmiş sadece işe geri alım davası açabiliriz dedi ben de gerek yok dedim öyle kaldı.
bilinmezz456 O bu çok güzel haber artık eskisi kadar rahat edemeyeceklerdir. Çünkü alacağım para 3 sene sonra pul olacak diyerek haklı olararak davasından vazgeçen çok fazla insan olmuştu.
Alete verilen zarar bir aylık ücretinden fazlaysa haklı nedenle feshedebilirler. Ek olarak yıllık izin ve ihbar tazminatı harici alacaklara azami banka mevduat faizi işletilir onlar yasal faiz sadece. garth943 bir meslektaşla anlaşmışsan o takip eder artık. Bunlar aşırı karmaşık davalar değil rahat olabilirsin. Önüne bakma zamanı :d Vader ücretler avukattan avukata ve işin niiteliğine göre değişiyor, iş davalarında genelde masraf+tazminattan pay alıyoruz peşin ücret almıyoruz.
Evet Gora ve Arog ile karşılaştırılacak ama beklentiyi yükseltmeyelim onları değerli yapan ikon olmalarıydı ikon olacak zamanda çıktılar bence onları biraz da değerli kılan bu o yüzden onlarla kıyaslamak yerine sadece izleyelim derim.
Rasim Öztekin, Erdal Tosun, Özkan Uğur bu sanatçılar o serilerin Cem Yılmaz'dan sonra en önemli oyuncularıydı onlar olmadan kıyaslanma seviyesine bile gelemez bence. Güzel olursa sadece güzel bir Cem Yılmaz filmi olmuş olur.
Muhittin Korkmaz(Bir cisim yaklaşıyor efendim), Cem Korkmaz da rahmetli olmuş.
Ben fikirlerimi beyan ettikten sonra, hayatımın geri kalanını 196 ülkede Interpol tarafından aranırken sahte kimlik ile Alaska, Longyearbyen gibi izbe yerlerde geçirmek istemiyorum iyi akşamlar
Tüzel şirketler grupları açar (böyle araba markası gıda ıvır zıvır) fakir ülkelerin ekonomisine ve bürokrasisine ne denli etki edebilirim diye deneyimlerdim. Kalkınırlar mıydı acaba
