Çok çetrefilli bir konu.
Eğer, olaya bireyler açısından bakarsak Telegram haklı, kamu (yararı) açısından bakarsak Devletler haklı (olabilir).
Fakat, bence ortak paydada buluşulmalı.
Bireylerin gizliliği ve veri paylaşmama diyoruz ama mesela söz konusu çocuk p*rnosu olunca, görüntüleri dolaşan masum çocukların gizliliği ve güvenliği düşünülmüyor mu? Diyelim, zihniyetsiz birisi pedofili görüntüler paylaştı ve kanal kapatıldı diyelim, muhtemelen o görüntüler binlerce belki çok daha fazla insana yayılacak ve o görüntülerdeki çocukların gizliliği ne olacak? Kanal kapatıldığı ile kalacak ve bu yeterli mi olacak?
Bence, çocuklara dair suçlar ne olursa olsun bilgiler verilmeli, çünkü çocuklar her kıtada, her ülkede çocuktur.
Zaten, hali hazırda bu tarz ''dark'' konular deep web üzerinden devam ediliyor, bence bu tarz Telegram gibi herkese açık, kolayca erişilebilen uygulamalarda çok katı kurallar uygulanmalı, en azından çocuk istismarı ve p*rnosu gibi konularda.
Diğer yandan, pornografi konusu artık çok sıradan bir olay haline geldi. Netflix üyeliği gibi premium üyelik satıp, kolayca p*rnografik görüntülere erişilebiliyor. Tabi, bunlar profesyonel oyuncular aracılığı ile sürdürüldüğü için buna yapacak bir şey yok çünkü diyelim Telegram'dan diyelim yakaladın adamı, eeee milyonlarca insanın Hub üyeliği var belki de, onlara ne yapabileceksiniz?
Diğer yandan, istismara ve suçsuz kişilerin kişisel verilerinin ihlaline de açık bir konu. Hükümetler, kendine muhalif olan kişilere ''terörist'' yaftası vurarak, çok geniş çaplı fişleme faaliyetlerine de girişebilir. Bu yüzden, politik hiçbir konuda kişilerin verisinin verilmesini desteklemem mesela. Bizde mesela, hükümet bir ara kendisine karşıt olan kim varsa terörist a.k.a fedöcü yaftası yapıştırıp göz altına aldı yahut tutukladı. Diğer hükümetlerin böyle bir şey yapmayacağı ne malum? Ha tabi şu olabilir, Telegram aracılığı ile gruplaşıp, organize olup bir b0mba p4tlatma eyleminde bulunan kişilerin bilgileri de verilebilir, sonuçta bu tarz eylemlerde masum ve sivil halk ölüyor genelde...
Gönderide bu üç konu üzerinden örneklendirildiği için ben de bu konuda fikirlerimi yazdım ama genel fikrimi yazacak olursam, yaşadığım şu olayı yazmak isterim;
Yıllar önce, Facebook'ta mizah grupları yeni yeni palazlanıyordu, BGY gibi gruplardan önce olan KGB grubu vardı ve ben o gruba dahildim. Grubun açıklama kısmında ''küfür etmek, sövmek, dere tepe dümdüz saydırmak serbesttir.'' tarzı bir grup yöneticisinin belirlediği kural vardı. Ben de bir gün birisinin gündelik hayattan bir konu hakkında insanların fikrini sorduğu gönderiye gayet düzgün bir şekilde yorum yapmıştım. Ergen, 15 yaşında bir veled-i ziyan da benim yorumu espriye alarak, özellikle anne ve babama demediği küfür kalmamış. Özelden yazdım bu velede yorumu kaldırması için, özelden de küfür etti, daha sonra şaka gibi bu veledin annesi bana yazdı ''çocuğunu rahatsız etmememi, dahil olduğumuz grupta çocuğu (veled) bu annesine bu grupta sövmenin, küfür etmenin serbest olduğunu, bu yüzden yanlış bir şey yapmadığını'' yazarak beni engelledi ve veledine de engelletti. Ben de bir ders vermek için, zaten ad ve soyadları, şehir ve ilçe bilgilerini de aldığım gibi savcılıkta gerekli işlemleri başlattım. 2 hafta geçmedi, annesi beni aradı ve yalvardı, çocuğunu daha 15 yaşında olduğunu ve siciline işleyeceğini belirtti. Ben de ''Facebook grubundaki kuralı kullanarak suçsuz olduğunuzu savunun mahkemede'' dedim alaycı şekilde, kadın da zaten bir avukata danıştığı için öyle bir şeyin mümkün olmayacağını biliyordu. Kadın hatta bana o zamanında parasıyla gayet rahat şekilde ev alınabilecek bir miktar teklif etti davayı geri çekmem için. Sonuç mu? Mahkeme salonunda o veled, abartısız, gözyaşları ve sümükleri birbirine karışarak yalvardı, pantolonumun paçasına yapıştı adeta ama geri adım atmadım, siciline işledi.
Şimdi şöyle düşünün, Facebook grubunda değil, Facebook genel kurallarında yahut herhangi bir web sitesi ya da uygulamada ''Burada kullanıcıların birbirine sövmesi, küfür etmesi, her türlü hakareti etmesi serbesttir ve suç değildir.'' ibaresi yer alsa bu ne kadar geçerli olur? Hemen hemen her ülke anayasasında, kanunlarında aleni şekilde hakaret ve küfür suçtur. Bunu milliyetçilik veya devleti büyük görme anlamında söylemiyorum, web siteleri ve uygulamalar kanunlardan, ülkelerden, hukuk kurallarından üstün değildir. Eğer öyle olsa, ipini kaçıran kendi kurallar deklarasyonunu yayınlar, kimisi ''ben kurallarımı web siteme yazdım ve benim kurallarıma göre tecavüz suç değildir.'' diyerek adeta sosyal düzeni yok eder.
Bu açıdan bakarsak, küfür yerine gizlilik ve mahremiyet ile değiştirirsek, bunda da bir sınır olmalı. Ve olması gereken sınırı yorumumda belirttim, çünkü ''sınırsız özgürlük'' diye bir şey yoktur. Özgürlük, istediğini yapabilmek (misal, ç*cuk pornosu paylaşabilmek) değildir. Benim özgürlüğüm, başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter.