Hepten suya verdik
Çünkü suyu yoktu.
Toprağı gazı tuzu ışığı yoktu
Bu köyleri suya verdik
Eli ayağı tekerleği kağnısı yoktu
Ve atı arabası yoktu
Bir kaç kıl keçi
Bir torba çökelik
Ve tulum peynirine hasrettiler
Ve de "gavur içinde yitirdiler"
Sanki çarıklarını yemiştiler
Gün olmuş ve dut kurusu süpürge tohumu
Haybedendi yaşamları
Ümmiydiler
Gurbetçiydiler
Gülmemişti hiç biri...
Ve soğuk asvan pulur hıdıröz
Ve huni su payriği zalbar
Ve pul
Ve güci
Kırani haskini
Henisik hulmin
Karapınar ecüzlü
Vahşin venk
Ve payamlı
Ve süderek
Haritadan silindiler
Bir sabah...
Gayri gider oldum gardaşlar
Ve de gız kardaşlar
Gayri gider oldum gardaşlar
Ve de gız kardaşlar
Gayri haram bu can bana
Bu toprak damlar bu yollar bana
Bu sevdalar, bu ağaçlar haram bana
Gayri haram bu can bana
Bu yollar bana, bu insanlar bana
Bu toprak damlar, bu ağaçlar haram bana
Oğul, uşak, bir de karım
Kurt bana hastir çeker
Yılan bana, çıyan bana
Hastir çeker, yılan bana
Lan gardaş bu nasıl yara?
Lan gardaş bu nasıl yara?
Lan gardaş bu nasıl yara?
Lan gardaş bu nasıl yara?
Kanar her yerimden
Dövülmüşüm, sövülmüşüm, kovulmuşum ben
Siktir çekilmişim yani kendi öz yurdumdan
Çeker giderim
Söz: Enver Gökçe
Beste: Ahmet Kaya
Enver Gökçenin, Keban barajı yapımı sırasında evlerinden, köylerinden, yaşamlarından edilen insanlara adadığı şiirin Ahmet Kaya tarafından bestelenmiş halidir.