Registrieren
Anmelden

119311s

Safa Göktaş
Admiral
Tekirdağ
Nisan 2022
Henüz bize kendisinden bahsetmemiş...
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
İstatistikler
Diziler detay
T. Süre
T. Bölüm
147 / 154
Filmler
T. Süre
1g 12sa
T. Film
17 / 28
 
Beğendiği gönderiler
Bloodmane Sithari » Sosyal » Genel
Selamlar herkese,

Lafa nerden başlayacağımı inanın bilmiyorum ancak kendimi bildim bileli teknolojinin içindeyim 32 yaşındayım. Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırdığı evet net bir olay ancak bu teknolojik gelişmeler nedense insanların birbirini daha hızlı bullylemesine daha hızlı kin ve nefrete sürüklemesine sebep olduğunu görüyorum.

Artık şu dönem içerisinde evlenen insanların çoğunluğunun tamamen "ay bak bana ne aldı benimki" tarzında instagram paylaşımlarıyla dolu, görgüsüzlüğün nirvana yaptığı ve tamamen yapmacıklık kokan bir bok çukuruna dönmeye başladığını düşünüyorum. Hatta sosyal medya artık öyle bir araç haline geldi ki insanlar her yaptığı şeyi ordan paylaşıp hayatlarını oradan yaşamayı sürdürdünü görüyorum ve bu beni gerçekten yoruyor. Instagramı defalarca kapatmayı düşündüm ancak mesleğimden ötürü ufak tefekte olsa bu sosyal medya reklamcılık platformunda diğer meslektaşlarımın gerisinde kalmamak için mecburiyetten arada bir paylaşım yapmak durumunda kalabiliyorum.

Twitter hiç bir zaman kullanmadım. İçeriklerini arada bir görüyorum ama twitter insanları çabucak linçleme ve tamamen her rüzgarlı havaya duyar kasma platformuna dönüşmüş bir yapıya sahip. Bu da insanları kutuplaşmaya ittiğini ve ben merkezcil bir dünya düzenine dönüştürüyor.

Artık insanlar anı yaşamıyor ve tamamen sosyal medyada bunu nasıl paylaşırım da daha güzel like alırım kafasında takılıyorlar ve ben bu buhran içinde kendi kendime acaba ben deliriyor muyum düşüncelerine sebep oluyor.

Yapmacıklığın sonu gelmiyor ve bu yapmacıklık artık yerini yüzsüzlüğe kadar almaya başlıyor.

Bazıları da aman şu ne der bu ne der diye etrafta dört dönüyor ve insanların neden başkaları ne der diye yaşadıklarına anlam veremiyorum.

Hele tiktok konularına hiç değinmiyorum çünkü o kafa yapılarını çözemiyorum. Ama insanlar nereye doğru gidiyor gerçekten merak ediyorum.

sözü de ünlü düşünür sokak röportajındaki kırmızı t-shirtlü siyah şapkalı beyle bitiriyorum; herkesin bir popisi vardır.

dipçe: bir ondan bir bundan atlaya atlaya kendimi ifade etmiş olabilirim çünkü yazarken bile kafamın içi binlerce şeyle dolup taşıyor birini daha anlatırken hadi bunu da söyle diye bas bas bağırıyor.

düşüncelerinizi merak ediyorum, kendimi ifade etmek istedim saygılar sevgiler herkese
Gizlenen 27 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Yok yok sen bu durumdan memnun olmayan çok küçük bir azgın azınlığa (ben dahil) güzel bişe yazmışsın. 10 sene önce ev telefonları aracılığıyla birbirlerine nispet yapan insanların elinde kaçak xiaomi+tiktok olunca public yapıyorlar değişen bişe yok. sözlükler baskasını hakir gören avellerle twintır da bedenlerini at gibi yarıstıran enayilerle dolu.

Genel ozet; ben zikucuyum arkadaş..
instagramda en son 6 ay önce bir fotoğraf paylaşımı yapmışım. Bence cacık bir muhabbet bu kim nerde kendini göstermeye çalışıyor veya yediğini giydiğini paylaşma muhabbeti. Sosyal medya konusunda ben pek aktif olmadığım için benim açımdan pek sorun olmuyor. Zaten girersem de komik reelsler izlemek için giriyorum ve aradan en çok güldüklerimi arkadaşlarıma veya bir yakınıma dm ile paylaşmak koşuluyla paylaşıyor, paylaştıktan sonra tepkilerine de bir o kadar gülüyorum. Bunun dışında en aktif kullandığım ziku ve youtube onun dışında pek birşey yok. Twitter'e de burç yorumları okumaya giriyorum. :D
katılıyorum. her şeyin doğallığı giderek azalıyor. bugünler yine iyi günlerimiz sayılır.
anytime açıkçası yeni algoritma mantığı kepazelik instanın. Çünkü komik video kedi videosu izlemeye giriyorum ancak keşfetim totolarla dolu. Toto görmek istesem googlelarım aga bunları beğenen takip ettiğim birileri var demek algoritmamı bozuyorlar beni de etkilemiş oluyor.
glory yakında öyle bi hale gelecekki birisi birini vururken falan video çekecekler. Bir de bu tarz insanlar boş duyar yaptıklarında artık sosyal medyanın bittiğini görmüş oluyoruz. Çünkü herhangi bir cümle de abuk subuk duyarlar ortaya çıkabiliyor. Geçenlerde bi video gördüm öğretmen öğrencileriyle selamlaşıyor farklı farklı tarzlar görmüşsünüzdür altında yorum şu “bence bi eğitmen öğrencileriyle bu denli samimi olmamalı tacize istismara girer” diye duyar kasmış. Kardeş ne alaka allasen? High five yapan bi insan nasıl taciz edebiliyor birini. Cidden insanlar kafayı yemiş.

Cyber bullyliğin artma sebebi bence tamamen bi şey yazayım patlasın gitsin herkes desin offf gördün mü abcdf_1234’ü ne biçim laf sokmuş seri rt ve like. Cidden kusmuk tadı veriyor
Bloodmane Algoritma bana baya uygun işler sunuyor aslında. Benim ilgi alanına göre izlediklerimi ortaya koyuyor. Sürekli karmaşık şeyler izlediğinde bunu algılayamıyor. Bir süre istediğin şeylere benzer şeyleri izlemen lazım.
anytime bu ara mesela sponsorlu reklam full diyetisyen ya da mobilya cikiyor. Abi boyle seyleri ne konusuyorum ne de ilgi alanim su anlik gecenlerde kisisel reklam seysini kapadim acaba ondan mi takip ettigim kisilere gore reklam veriyor
Bloodmane olabilir. Hatta birkaç kelimeyi oetamda sık sık söylersen bir bakmışsın facebook ce Instagram'da bununla ilgili reklamlar çıkmış.
uzaylibirhanim dhhshd

Ama dediğim gibi artık sosyal medya isyanım bu yönde cidden
Bloodmane hasta olursun ben diyim. HERKES KENDİ AKLINA MUKAYET OLSUN! Çok fena bi dönemdeyiz
Şu şekilde düşünüyorum,
Öncelikle internet gibi iletişim araçlarının teknoloji arttıkça daha fazla kişi tarafından daha aktif biçimde kullanılmasının faydasının çok fazla olduğu düşüncesindeyim.
Dünyadan herhangi bir yerinden yapılan herhangi bir çalışmaya yaptığımız araştırma neticesinde artık çok daha kolay biçimde ulaşmaktayız,
Mesela uyku esnasında salgılanan hormanların gün ışığı ile olan ilgisine kolaylıkla bakabiliyoruz.
Ali Nesin anlattığı Matematik derslerine ücretsiz biçimde ulaşabiliyoruz.
Bilim Teknik dergilerine hem ücretsiz biçimde ulaşabiliyorum hem bugüne kadar yayımlanmış makaleler içinde kolaylıkla arama yapabiliyorum. Bazı konularda hiç farketmediğimiz noktaları fark etmemize de olanak sağlayabiliyor.
Geçenlerde YouTube üzerinden denk geldiğim bir kanal Teoman'ın Paramparça şarkısının formunu incelemiş çokca kez dinlediğim bir şarkı hakkında notaları yazılırken şarkı sözlerinin anlamına göre iki farklı yerde iki farklı formda yazıldığını öğrenmiştim. Şuan şarkı dinlerken notarın sözlerin anlamıyla herhangi bir değişikliğe uğrayıp uğramadığına ara ara dikkat ediyorum ve dinlediğim müzikten biraz daha fazla keyif almaya başladım.
Netice olarak kişiler paylaşımlarını kendilerine ait alanlarda veya kendilerininde dahil olduğu topluluklarda yapmaktalar bizde neye ilgi duyuyorsak ne hoşumuza gidiyorsa ona göre hareket edersek bahsettiğiniz yapmacıklık, insanların anı yaşamaması, birbirlerini kin nefrete sürüklememsi bizim değil bahsi geçen kişilerin problemi olur.
Geriye kalan güzellikler ise bizim olur.
uu3722 ben zaten teknolojinin getirmiş olduğu faydayı asla göz ardı etmiyorum ancak insanların yozlaştığı sosyal medyadan ötürü bir gerçek. burda bahsettiklerim arasında ayrıca insanlar sosyal medyada ne görüyorsa real hayatta da buluşmalarda da bu tarz şeylerden söz ediliyor. her ne kadar sosyal medya sosyal medyada kalıyor gibi görünse bile öyle olamıyor çünkü çevremizdeki insanlarda bunlardan etkilenip buna göre fikirlerini şekillendirip buna göre hareket edebiliyorlar.

ama yukardaki yazdığınız her şeye katılıyorum
Bloodmane
Tabi haklısınız.
Kendilerine ait düşünceleri olmayınca insanların, doğal olarak başkalarını taklit ediyor.
Toplumun içerisinde toplumun kendisine biçtiği rolü oynamaya çalışınca da doğal olarak tek düzeleşiyorlar sanırsam.
Size de selamlar, değindiğiniz şeylerin doğruluğu üzerine söyleceğim bir söz yok. Ben de mecburiyetten kullanmak zorundayım ve bu tür hesaplarıma günde bir ya da iki kez sadece herhangi haberdar olmam gereken bir durum var mı diye bakıyorum artık. Sosyal medya kullanma zorunluluğunun insana bir yük olmaya başlaması durumu tercih edilen içeriğe erişme kolaylığından ayrı bir şey. Bir sorun...
Ne göreceğini seçemiyorsun; evin içinde izole olman gerekirken bir anda türlü türlü duygulara kapılacak içerikler sıralanıyor. Ekranı bir kaydırıyorsun sevecen bir hayvan dostu tam keyifleneceksin alta bir kayıyorsun siyasi bir haber sinirleniyorsun bir daha kaydırıyorsun magazin haberi...
Hikaye özelliği geldiğinden beri de eş dostun birbiriyle olan tatavası... Öf yani.
Güzel anların paylaşılıyor olması beni mutlu ediyor ama diğer yanım diyor ki ben neden laf sokmalı keko mazo içerikler görmeyi isteyeyim? Karşıma geçse iki kelam muhabbet edemeyeceğim birinin hayatını takip ediyorum.
Hep söylerim, bizden önce insanlar ekstrem olaylar ve iş ortamı hariç günde kaç kişiyle muhatap oluyordu / biz yattığımız yerde kimle muhatap oluyoruz ? Bir insan ortalama kaç kişiyle sosyal ilişki kurabilir?
Kaldı ki açık erişime sahip sitelerde kişileri seçemediğin gibi bir de bu üslup problemi. Ördek sendromu olarak adlandırılan bir durum var mesela bununla ilgili. Medyanın bir gücü de olanı nasıl göstereceğini şekillendirmek... Bu konu hakkında, çözüm olarak kendime bir süreç belirledim ben. Dediğim gibi, istediğim/uygun olduğum zaman bu tür sitelere bakıyorum ve sınırlandırıyorum. Hem süreyi, hem kişileri.
Siber zorbalık, gösteriş budalalığı gibi şeyleri de ancak mizahla kotarabiliyoruz. Olmadığın biri gibi olmak internette çok kolay. Bu durumda iyi insanlar bir şekilde yine bir yeri güzelleştiriyor, kötü insanlar da bok çukurunu eşelemeye devam ediyor işte. Eğitim, ahlak gibi esas meselelerin önemini tekrar anlıyoruz. Dilerim, nerde olursak olalım güzel insanlar çıksın karşımıza.
Şikayet ettiğimiz birçok nokta şu kısacık videoya sığmış.
uu3722 cahil kalmamızın sebebi Celal hocanın tezine göre ve kesinlikle benim de desteklediğim tezdir ülkenin müslüman olmasıdır.

Aynı müslüman ülkeme göre cahil kalmalarının sebebide Atatürkün bir gece de harf devrimi ile ülkeyi cahil bırakmasıdır:)

Nasıl hoş bir ironi. Cehalet her zaman cahilce düşünceyi destekler. Bakın bırakın geçmişi, yada geleceği yok okumuş adam sayısını falan herşeyi boş verin.

TÜm genişliğinizi daraltıp türkiye'nin sadece zikuvikuzi den ibaret olduğunu düşünün. Okuyan adam var mı? Kural okumak yok, nerde ne yapılması gerek bakan yok.

Kendinden önce aynı yere 15 kişi aynı soruyu sormuş du bakayım burada ne olmuş diyen var mı? Yok gelip aynı soruyu sormaya devam eden ise çok.

Neden biliyor musunuz çünkü cahil özgüveni diye birşey vardır. Çok güvenir kendisine ne kullanma klavuzu okur, ne kural okur. O herşeyi dünyanın varoluşunu bile çözmüştür kendince.

Bu yazdığımı okuyan çoğu kişi de "ulan vader yine haklı" diyecek mesela ama kendisini bu cahiller arasında oalbilir mi diye hiç düşünmeyecek diğer dikkat edenler tarafında olduğunu düşünecek ama yanılacak.

İşte cehaletin azalmama sebeplerinden biride cehalet yolund aolanın asla bunu farkedememesinden kaynaklanıyor.
Vader Aynen katılıyorum, neticede hayata eleştirilemez, üzerine söz söylenemez düşüncelerin kabulü ile başlayınca.
Gelişimden, ilerlemeden söz etmek ne kadar doğrudur sorgulanır.
Vader insanların cahil kalmasının nedeni o toplumdaki davranışlara bağlı kalmaları ve bunu sorgulayacak gücü kendilerinde bulamamaları(tabiki şunu yazarken benimde cahil olma ihtimalim olabilir)

bana dine bağlı olmadığını düşündüren birkaç örnek var ,birincisi :yunan filozoflar dünyayı gelişim olarak sekmeye uğratan dönemlerden biridir ve dünyanın oluşumuna dair birçok farklı görüş bulunmaktadır bu dönemdeyken bu kadar gelişme yaşanmıştır. Farklı dini görüşlerin olduğu yerde iyi fikirlerin çıkması
ikincisi ,islam filozofları dönemi de dünyadaki gelişmelerin tavan yaptığı bir dönemdir.Benzer görüşler olduğu coğrafyada iyi fikirlerin çıkması
''Bence bunun dine bağlı olmadığını gösteriyor.''

ilk yazdığım şeye örnek verecek olursam
mısır döneminde insanların piramidin dışına çıkınca öleceklerine inanmaları (halkın bulunduğu durum).
halkın içerisinde salgın hastalık başladığında kuyuları zehirleme bahanesiyle doktorları idam etmeleri(o dönemde doktorlar bunlarla suçlanırdı).
19.yy öncesinde kiliseye yapılan en ufak karşı görüşün sonucunun idam olması, antoine lavoiserın bu kellerin gitmesi size hiç bir şey kazandırmaz sözünden sonra idam edilmesi ama halkın çoğunun bunu desteklemesi.
buna örnek olabilir.
kısacası insanların bildikleri doğrulara bu kadar bağlı kalması cahilliğin bir sebebi olabilir.
fatelty98 selam iddia ettiğin şey kendisni başından çürüttüğü için devam etmedim. yunan filozoflar demişsin Sokrates dinsiz varsayıldığı için idam edilmiştir. Önermen bu noktada çürüdü o yüzden lütfen daha fazla araştırarak kendi içinde birbirini çürütmeyen fikirler sunarsanız daha güzel bir sohbet olur.
Vader beni çürüttüğün için teşekkür ederim
fatelty98 ben çürütmedim iddian kendi kendini çürüttü. bir ço filozofun ölümü dnsiz olduğu içindir yunan tarihinde. antik yunanda özellikle. Sokrates de bunlardan en tanınmışıdır. Yani daim din ilerilemeye engel bir etki olmuştur. Sokratesin idamını onaylayan üyelerin ortak noktasıda çoığunluk olarak dine bağlı olmalarıdır.
Vader o zaman kendi kendimi çürüttüğümü farketmemi sağladığın için teşekkür ederim
Yunan Dini, Doğu Dininden çok farklı. Doğu toplumunda öğrendiğin bilgiyi sorgulama geliştirme çabası yok böyle bir gelenekte oluşmamış.
Miletos, Atina vs. Yunan toplumlarında insanlar birbirini sorgulama daha iyisini yapmaya çalışmış ve bunun geleneğini oluşturmuşlardır;
Yunan Dini'nin en büyük farkı; tanrıları doğa kanunlarına tabi.
Halk tanrılarından medet görmeyince tanrılarına da hakim olan doğa kanunlarını keşfetmeye açıklamaya çalışmış. Direk gözlemi ve gözlemle kontrol etme kuramını ortaya atmışlar. Buda toplumlarını geliştirmiş.
Yunanlıların yaptıkları budur ve Doğu dinlerinden farklıdır bu noktada.
Büyük İskender, Romalılar doğu ile batı sentezi yapmaya çalımış ve başaramamışlardır çünkü kölelikle özgür insan sentezi olmaz.
Atatürk bunu görmüş; bu sebeplerle yalnızca Batıyı seçmiştir.
Bu yazdıklarımdan sonra sizlere şu kitabı tavsiye ediyorum.
Ekrem AKURGAL - Türkiye'nin Kültür Sorunları ( http://libgen.rs/book/index....ok/index.php ) ve içerisinde de şu kısımları daha hızlı incelemeniz adına alıntı olarak ekliyorumm.


DOĞULU MUYUZ, BATILI MIYIZ?
--- Alıntı ---

Doğu ve Batı arasındaki büyük ayrılığa ilkönce Anadolulu tarihçi Herodot işaret etmiştir. Goethe "Batı-Doğu Divanı" adını verdiği eserin­de Hafız'a ithaf ettiği bir şiirde Doğulu olmanın özelliklerini güzel ve il­ginç bir şekilde dile getirmiştir. Atatürk Doğulu olmayı "bir lokma bir hırka ile yetinmek" ve "öteki dünya"ya bağlı olmak anlayışı ile tanımla­maktadır.
Ele aldığımız sorun tarih boyunca incelenirse Doğu ile Batıyı birbi­rinden ayıran nedenlerin hepsini birden kapsayan ana etkenin özgürlük olduğu görülür. Gerçekten Doğu binlerce yıl genellikle özgürlükten yok­sun kalmış, buna karşılık Batıda söz ve yazı özgürlüğü genellikle süregel­miştir. Her ne kadar Doğuda, örneğin Sümerlerde, Hititlerde, Fenikeli­lerde, daha sonra da Abbasilerde ve Selçuklularda özgürlük uygun bir ortam bulmuşsa da MÖ 2500 yıllarında Akadlarla ortaya çıkan büyük ve güçlü "theokratik" ve "absolutist" devletlerle Doğu dünyasında uygarlık çalışmaları halkın elinden çıkarak devletin tekeline geçmiştir. Böylece yarışma, yani rekabet kalkınca uygarlık hareketi dinamizmini kaybede­rek statikleşmiş ve gelişme olanaklarından yoksun kalmıştır.


. . . Ve Atatürk
--- Alıntı ---

Tanzimattan Atatürk çağına kadar süregelen dönemde Türkiye aslın­da Batının tekniği yanında farkına varmadan onun yaşam felsefesini de benimsemiştir. Ancak bu dönemde Batılılaşma sadece aydın kişiler arasın­da oluyor, halk Doğulu dünya görüşü içinde yaşamaya devam ediyordu. Bunu gören Atatürk Türk toplumuna gerçekçi bir yaşam felsefesi kazandırmak amacı ile köklü Batılılaşmayı uyguladı. Doğulu komşuları­mıza bakılınca yüksek bir düzeyde bulunduğu muhakkak olan bugünkü durumumuzu büyük önderin köklü reform uygulamalarına borçlu olduğu­muz şüphesizdir.

Bloodmane bu bir tik sacma oldu ama isin ironisi tabi
Şaka maka Mustafa Kemal Yunanistanda bir komutan falan olsaydı Yunanlılar anamızı dümdüz eder üstümüzden geçerdi ya. Türk milleti öyle bugüne kadar duyduğunuz efsanelerdeki gibi bir millet değil . Hani zaten görünen köyle kılavuz istemez ama hala masallarda yaşan bir kaç arkadaş için güzel bir örnek olsun.

1. ve 2. inönü kazanılmış, Sakarya kazanılmış meclis kurulmuş önümüde tek kalan Kurtuluş savaşı.

Muetafa Kemal'in en yakın silah arkadaşları onu akşam yemeğine çağırıyor. Anadoluya geçiklerinden bu yana ilk defa buluşacaklar. Raif Orbay, Ali Fuat Cebesoy ve Refet Bele var. Kazım Karabekir henuz dönmemiş.

1 gün sonra kurtuluş savaşı için meclisde açıklama yapacak mustafa kemal.

Raif Orbay diyorki:
--- Alıntı ---

Bak diyor Kemal senle konusmamısz gereken bir husus var. Meclis padişahlığa son vereceksin diye korkuyor eğer yarın cumhuriyeti kurmayacağına padişahılığa dokunmayacağına söz vermezsen yarın meclis seni başkomutan seçmeyecek.



Mustafa Kemal şaşırıor peki diyor siz ne düşünüyorsunuz?

Raif Orbay devam ediyor:
--- Alıntı ---

Bak Kemal, 1908 den beri birbirimizi tanıyoruz. Senin bu cumhuriyet takıntın okuduğun kitapların etkisiyle güya seni doğruya götürüyor olabilir. Ama bu toprakların bir doğal yapısı var. Bak kardeşim, 1.000 senedir bu ülke de 1 kişi otur dediğinde herkes oturdu, kalk dediğinde ise herkes kalktı. Bu ülke böyle bir ülke. Burada yaşayan insanlar sen onlara millet dedikçe "hayır ben ümmetim" diyen insanlar. Sen yurtdaş diye sesleniyorsun o ise sana "bana, kulunuza mı seslendiniz efendim" diye cevap veriyor iletişim kurman bile mümkün değil. O yüzden aklından bile geçirme.

Kemal ayrıca padişahlık halifelik gibi makamlar öyle senin benim gibi bireylerin erişebileceği, ulaşabileceği ve aday olabileceği makamlar değil. Çünkü bunlar ukrevi makamlardır.



Sonra Kemal diğer silah arkadaşlarına dönüyor. En yakın Ali Fuat Cebesoy ile Cumhuriyeti kurmasını isemiyor. Tabii bunlar aslında mecvlisin istekleri değil Kazım Karabekirin Eğer Kemali durduramazsak yarın sadce herkes onu konuşacak bizim adımız bile geçmeyecek türünde güç bunalımı yüzünden herkesi doldurmasıyla ortaya cııyor.

Ama Raif Orbay'ın anlattığı Türk insanına bugün bakıyorsun aradan nerdeyse 100 sene geçmiş değişen hiç birşey yok. 100 senedir kul olmayı unutamamışlar. Bundan sonra da unutamayacaklar.
Vader Atatürk'ün zekidir ve çalışkandır demesinin sebebi bence bizim halkımızın gazla çalıştığını bildiğinden ötürü söylediği bir şey benim düşünceme göre. Türk insanı nedense her zaman güdülmeyi bekliyor anlamsız bir şekilde.
Bloodmane

--- Alıntı ---

Her milletin aptalı vardır ve bunun da bir nedeni vardır.

çok haklısın be abi herkes bir gösteriş peşine düşmüş
Yukarı