Kaydol
Giriş

The Leftovers

2014
IMDb: 8.3
4.41

Tom Perrotta’nın aynı isimdeki romanın uyarlanacak olan dizi, “Ani Dönüş” olarak bilinen bir baygınlık olayı sonrası insanların bir anda yok olduğu görülen küçük bir kasabayı konu alıyor. Ana hikaye kasabanın başkanı Kevin Garvey’nin (Justin Theroux) ailesinin engellemelerine rağmen 100 insanın kaybolduğunu gören halkına yardım etmeye çalışması etrafında toplanıyor. Garvey’nin eşi Guilty Remnant (Amy Brenneman) kafayı tarikatla bozmuş, oğlu ise kendini peygamber ilan eden Holy Wayne adında birinin peşinden gidiyor. Sadece kızı, Kevin’in yanında durmaktadır, ancak o da olaydan sonra değişimler yaşıyor.

ÜLKE United States
SEZON 3
BÖLÜM 27
TAKİP 490
ORT. 1sa 0dk
TOPLAM 1g 3sa
PUAN 4.41
OY 241
Tartışma Alanı & Künye
Yaratıcı
Tom Perrotta 2014 - 2017
Damon Lindelof 2014 - 2017
Oyuncular
Justin Theroux Kevin Garvey
Amy Brenneman Laurie Garvey
Christopher Eccleston Matt Jamison
Chris Zylka Tom Garvey
Carrie Coon Nora Durst
Kevin Carroll John Murphy
Jovan Adepo Michael Murphy
The Leftovers hakkında izleyici düşünceleri...
mates Lieutenant
Dizi hakkında ekşide NEFİS bi yorum gördüm hemen atıyorum. Yani inanın çok şey yazarım da, içimdekileri döken bi yazı olmuş.


"the leftovers en başından beri bilim-kurguyu bir sos olarak kullandı. dizi başlamadan önce insanların nasıl, nereye gittiklerini açıklamayacaklarını söylemişlerdi çünkü önemli değildi. geride kalanların hangi durumda neler yapacaklarıydı bizi ilgilendiren. o nedenle finalde anlatılanların doğru olup olmasına da pek takılmadım, hayatta sevdiklerinle birlikte olman için karşındakine inanman gerektiğine güzel bir tablo çizdi bu dizi. inanç kavramını aşk ile iyi sundu. bu yeri geldi koyu bir din adamının koyu tanrı inanışına denk düştü, bazen de insana sarılarak mutlu eden birinin varlığına inandırdı, bazen ölümden geri dönüş olduğuna inandırdı, bazen de gidenlerle kavuşabileceğimize. the leftovers bu yüzden çok kişisel bir diziydi, bu yüzden milyonlara hitap etmedi, bu nedenle reyting rekorları kırmadı, ödül budalasına dönüştmedi, karakterlerine mimler yapılmadı, popüler kültürde yer sahibi olamadı. bir hbo dizisi olmasına, lost gibi bir klasiğin yazarının kaleminde tüm duyguları uçlarda yaşamasına, 200'den fazla harika müzikle süslenmesine, max richter'in kendini aşmasına, carrie coon'un oscarlık performans çıkarmasına, dünya dizi tarihine geçecek en az 2 bölüm bırakmasına (birisi 2 sezondaki hotel bölümü tabii), tek bir boş bölümü olmamasına ve diziye bir bütün olarak baktığınızda organik olarak bağlandığına, kendisiyle çelişmediğine, yazar tembelliğinin hiç bulunmamasına raaaaağğğğmen, the leftovers sessiz sedasız göçtü diyebiliriz. ve buna o kadar mutluyum ki. çok güzel bir yolculuktu. ejderlere binerim, zombileri keserim, kafaya sıkar giderim dizilerinin sakız gibi yapıştığı şu ortamda böylesi kişisel, böylesi duygusal, böylesi kurgusu yüksek, edebiyat dili ve metafor zengini ve muhtemelen tüm detaylarıyla anlamamazın zaman alacağı bir dizi ancak 10 yılda bir geliyor. değerini bilemeyenler utansın.
karşiim ya bu dizinin yapımcısı sensin ya da bu dizi cidden çok iyi :D Başlıcam bu gece bakalım.
Kererm İzleyen herkesin top dizileri arasında. Başla bakalım.
mates Lieutenant
Dünya nüfusunun %2’si bir anda kaybolsaydı ne yapardınız? İlk bakışta %2 öyle çok görünmüyor sanki size. Yani sevdiklerize, ailenize denk gelmez gibi görünüyor. Belki de şöyle söylemek gerekir; düşünün ki dünyadan 150 milyon kişi sebepsiz yere kayboluyor ve bu 150 milyon kişiye en yakınlarınız da dahil. Ne düşünürdünüz? Bilim de cevap veremiyor ne olduğuna. Bu ne biçim bir iş? Bence bunun kötü bir rüya olduğunu düşünüp, uyanmayı beklerdiniz. Fakat gerçek, hala aynı gerçek, ve yapacak hiçbir şey yok.. Kimilerinin kafasında olumlu/olumsuz soru işaretleri bırakarak sona erdiyse de, The Leftovers tam olarak bunu anlatıp geçti hayatımızdan.

Lost’un yapımcısı Damon Lindelof tarafından Tom Perrotta‘nın aynı isimli romanından uyarlanan dizi, bu soruya bir cevap vermeyi umuyor ve açıkçası da izleyicinin ne düşündüğüne veya almak istediği cevaba pek kafa yormuyor. Başından sonuna kadar anlatmak istediği bir hikaye olan, bunu da izleyiciye en enigmatik şekilde, içine işleyerek aktarmayı hedefleyen, insanın aklına kazınacak bir öykü The Leftovers.

Diziyi izleyenler bunu çoktan anlamıştır fakat baştan söylemekte fayda var. Dizi, ortadan kaybolan %2’ye ne olduğuna, ne zaman geri geleceklerine odaklanmıyor. Adı üstünde, “Geride Kalanlar”ın nasıl hayatlarına devam ettiklerini anlatıyor. İnsanların, bu kaybın verdiği acıyla başetme çabasının görkemli bir ruhsal çöküntüye, ne olduğunu hiçbir zaman bilememenin verdiği umutsuzluğun ise başedilemez bir kaosa dönüştüğü bir dünyadayız.

İşte tam da böyle bir kaos içerisinde insaların tekrar bir şeylere, birilerine umut besleme ihtiyacı doğuyor. Yaratılan bu büyük boşluğu doldurmaya çalışmak artık insanların tek amacı oluyor. İnsanların kaybettikleri yakınlarının aslında ölmüş olmasına inanmamaları, tanrının bu kişileri yanına almış olabileceğine, ve kendilerinin de yakında kaybolanların yanına gideceklerini düşünmeleri, inançlarının temelini oluşturmaya başlıyor.

Çoğu insan artık kıyameti bekler hale gelir çünkü bunun dışında olabilecek hiçbir şey artık kayboluş kadar insanlık üzerinde etki edemezdi. Tek çare ya inandıkları tanrıya dönüp bu inanılmaz olayın açıklamasını ilahi güçlere dayandırmak ya da tanrıyı tamamen reddedip bu saçmalığa anlam aramaktan vazgeçmekti. İlk seçenek bu fenomen ile başetmenin en basit ve kolay olanı olsa da, hayatlarının ne yöne ilerlediğini pragmatist düşünce ile açıklayamayanlar için hala büyük soru işaretleri mevcuttu. İnsanlar, attıkları her adımda bu depresif duygudan kurtulamıyor, hayatları ise çözmeye çalıştıkça daha da karmaşıklasan bir düğüm haline geliyor.

Herhangi bir aşk sarmalı içermeyen, cazibeli karakterlerin güç savaşı vermediği, kimsenin dünyayı kurtarmadığı bir hikaye..

Flashback’ler, rüyalar ve anlamlandırması güç olağanüstü unsurlarla desteklenen dizi, dokunaklı dram öyküsü olarak bir övgüyü yeterince hakediyor. Sabırlı izleyicilere hitap eden, karakterlerin ruhsal durumlarını gözlemlemeyi seven ve bir tutam da absürdlüğü çok görmeyen kişilerin öyle ya da böyle bam telini bulacak, kalbine dokunacak, içine işleyecek bir seyir The Leftovers.

http://bakiniz.com/the-leftov...kip-gecmek/
pwac Trial
Hayatımda izlediğim en iyi 3 diziden biri. Müthiş bir dram. Benzersiz ve akıllıca kurulmuş bir senaryo. Bitirmemin üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen üzerimdeki etkisi halen devam ediyor ve alt metni sebebiyle her zaman güncelliğini koruyacak bir hikaye olduğunu düşünüyorum. Oyunculuklar oldukça etkileyici. Hem beyninizi zorlamak hem de dramı tamamıyla hissetmek aradığınız şeyse şans vermelisiniz.
yerdeniz Admiral
İlk bölüm gerçekten iyi başladı. Henüz 3. bölümü bitirdim dizi hala oturmadı. Bakalım, devam ediyorum.
peur Sith Warrior
Leftovers kesinlikle herkese hitap etmeyen bir dizi. Belki popüler kültürün elinde kaybolmamış, reyting rekorları kırmamış ve ödüllere boğulmamış olabilir ama bu dizi gerçekten bir başyapıt. İnsan psikolojisini çok gerçekçi
bir şekilde karşımıza sunmuş. Aşk ve inancı bir arada önümüze serip bize böylesine sarsıcı bir olayda en gerçekçi şekilde nelerin yaşanabileceğini çok iyi anlatmış. Adı üstünde “Geride Kalanlar”. İzleyin, izlettirin dostlar. Başta da dediğim gibi herkese hitap etmeyebilir ama en azından deneyin.
Yukarı