Bölüm hakkında bir şeyler söylemesem içimde kalacak. En başta diziyi gerçekten severek takip ettiğimi belirteyim. Uzatırsam şimdiden kusuruma bakmayın, yapıcı ve aynı zamanda yıkıcı bir eleştiri olabilir belki de ikisi de olmayıp saçma sapan bir şey de olabilir. Yıkıcı olma ihtimalini göz önünde bulundurarak okuyup diziden soğuyabilitesi olan arkadaşlar okumasınlar, kendimden biliyorum yaptığım bir şeydir.
İlk üç bölümün sonrasında zirve bölüm buydu bence. Deniz'in işkolik bir ruh hastası olduğu, ses kaydında laga luga yapması, Can Manay'ın tek hamle olarak karşı koz kullanıp kendini kullanması -ki adamın hayatı yalan ona çok da koymaz- ile birlikte karakterler de tam rayına oturdu gibi şöyle böyle. O yüzden zirve dedim.
Bir de şu reklama değinmek istiyorum tekrardan. Diğer bölümlerden birinde gerçekten sinir olup yorum yapmıştım ama şöyle bir düşününce dedim ki bırak da koysunlar. Televizyonlarda reklamların arasına diziye benzer şeyler koyuyorlar reklam izleyemiyorsunuz. O yüzden hala sinir olmama rağmen bunu sindirmeliyiz. Reklam konusunu büyütüp diziye köstek olmaya gerek yok, çünkü ülkede şuan başka bu kriterlerde bir dizi yok. Bölümde sinirime dokunan iki şey dikkatimi çekti.
1) Karton toplama sahnesinde, eğer o dansçı arkadaş karton toplayarak hayatını idame ettiriyorsa çevremizde, gerçekte gördüğümüz karton toplayan vatandaşların bir-iki lira daha fazla kazanabilmek için arabalarına biraz daha karton sığsın diye o kartonları ayaklarıyla ezdiklerini bilmesi gerekirdi.
Madem orada o gencin yoksulluğunu göstereceksiniz, böyle bir işe kalkıştınız, bunu düşünmeniz gerekirdi.
2) Son sahnedeki yırtık bilette 'passenger' yazması gerekirken neden orada 'passanger' yazıyor? Bunu bilemeyen adamın o ekipte ne işi var?
Bu detaylar kimisi için çok gereksiz gelebilir fakat çıtayı yükselttiler ve ben şahsen daha özenli, daha dikkatli detaylarla çekilmiş bölümler bekliyorum. Tekrar bunun için de söylüyorum;
Madem böyle bir işe kalkıştınız, bu detaylara dikkat etmeniz gerekiyor.
Fikirlerime katılmayan arkadaşlar belirtebilirler, eleştiriye açığım.
Okuyanlara teşekkürler, iyi seyirler. İçimi döktüm ve gidiyorum.