Benim için en değerli film bu filmdir.
1500, 2000 ve 2500 olmak üzere üç farklı zaman ve mekanda işlenen konu aynı konu, karakterler de aynı karakterler. Hiçbir yerde bulamayacağınız fantastik bir aşk hikayesi var bu filmde.
Aşk hikayesi dediğime bakmayın, filmdeki ana karakterin motivasyonu temelde aşk olsa da filmin incelediği asıl konu ölüm ve ölümsüzlük.
Birkaç yılda bir tekrardan izlerim, bir ara tekrardan izlemek için yeniden geleceğim.
- Yorumun spoiler içeren ve filmdeki olayları özetleyen kısmı -
2000'li yıllarda geçen hikayede Izzy ölmek üzere ve kocası Tommy bu hastalığı yenmenin yolunu arıyor. Öyle ki aradığı şey ölümün kendisini yenmeğe dönüşüyor artık. Bu süreçte karısı ise ölüme daha da yaklaşıyor, ölümden korkuyor ve bu süreçte kocasının yanında olup vakit geçirmek istiyor ancak Tommy karısını kurtaracak tedaviyi bulmayı karısıyla vakit geçirmekten daha çok önemsiyor. Son günlerini onun yanında durmaya harcarsa onun öleceğini kabullenecek, ancak Izzy yaşamak zorunda.
Bütün bu süreçte Izzy bir roman yazıyor. 1500'lü yılların İspanya'sı ölmektedir ve İspanya Kraliçesi ülkesine en çok değer veren askeri Tomas'ı özel bir göreve gönderir. Yaşamın kaynağını, Ab-ı Hayat'ı bulacaktır ve kraliçeyle kendisi sonsuzluğa kavuşacaktır. Bu hikaye anlayacağınız gibi direkt olarak Izzy'nin yaşadıklarını temsil ediyor. Tomas ve Tommy, Izzy ve İspanya Kraliçesi aynı oyuncular tarafından canlandırılıyor zaten. Tommy'nin karısını kurtarmak için bir bilim adamı olarak yaptığı araştırma Izzy'nin gözünde kocasını ülkesine aşık birinin o ülkeyi düşmanından koruyan bir asker gibi duruyor.
Peki 2500'lü yıllardaki mevzu ne? Uzayda, ölmekte olan bir yıldızda, bir ağaçla birlikte kendi başına konuşup orada dolaşıp geçmişi tekrar tekrar yaşayan bu keşiş nasıl bizim ana karakterimiz Tommy oluyor? Uzayda bir nevi bir astronot olan bu adam da bir kurgusal hikayenin ürünü mü yoksa gerçekten karakterimiz ölümü yenmenin bir yolunu buldu mu? Neden o ağaca karşı karısı ile olan bütün konuşmaları tekrarlıyor?
İspanya'da geçen hikayenin finaline bakalım: Tomas Ab-ı Hayat'a ulaşıyor ancak ondan yediğinde istediği bir şekilde ölümsüz olamıyor,. Yaşamın kendisine karışıyor, bedeninden çiçekler çıkıyor ve doğanın bir parçası halin geliyor. Kraliçesiyle birlikte sonsuza kadar beraber yaşayamayacak çünkü Kraliçesine Ab-ı Hayat'ı ulaştıramadan o sonsuz yaşama karıştı bile, artık orada için karıştığı doğayla birlikte kalmaya mahkum. Bir nevi bizim gözümüzde izlerken karakter öldü zaten.
Günümüzde geçen kısımda ise Tommy araştırmanın sonucu bulduğu ve Izzy'nin hastalığını iyileştirebileceğini öğrendiği an, Izzy ölüyor. Hastalığın sonucunu buldu ancak zamanında bulamadı. Şimdiye kadar birlikte yaşadığı son anları Izzy ile birlikte geçirseydi, hem kendisi hem de Izzy için daha güzel, daha mutlu bir sona ulaşacaklardı. Tommy ölümü kabullenmek istemedi, ancak ölüm kimsenin kabullenmesini beklemez. Ölümden kurtuluş olmaz, yapılabilecek tek şey ölümü kabullenmektir. Izzy son anlarından önce bu şekilde korkusunu yeniyordu. Kocasıyla birlikte olarak değil, ölümü kendi başına kabullenerek bu korkunun üstesinden geldi. Keşke Tommy de onunla beraber olsaydı.
Izzy'nin cenazesinden sonra Tommy hırsını kaybetmiyor. "Ölüm bir hastalık ve ben onun bir tedavisini bulacağım." diyor. Karısını elinden aldığı için Ölümün kendisine kızgın. Savaşına devam ediyor. Sonunda ölümsüz de oluyor. yanında kendisiyle beraber ölümsüz yaptığı bir varlık daha var. Karısının mezarına ektiği bir tohumdan büyüyen devasa ağaç, Tom ile birlikte uzayda süzülüyor. 500 yıl sonrasında ikisini hala gökte görmeye devam ediyoruz. Ancak Tom iyi değil. Yaşadığı yerde karısından kalma anıları, onun yazdığı ve ölümünden sonra kendisinin devam ettirdiği hikayenin hayallerini görmeye devam ediyor. Bütün bunlar o ağaç ile özdeşleşmiş. Aynı şeyleri yaşayıp duruyor. Aynı pişmanlıkları, aynı kabullenmeyişi tekrardan yaşıyor. Kendince hatalarını düzeltiyor ancak üzerinden yüzlerce yıl geçti. Bu kısımda gördüğümüz Izzy'e ait görüntüler belki bir anı değil, gerçekten Izzy'nin varlığından bir parça da olabilir.
Izzy'nin 500 yıl önce kabullendiği şeyi kendisi 500 yıl sonra kabulleniyor. Tom artık ölecek.
Bunu kabullenmesiyle beraber, uzayın derinliklerinde yeni bir yaşam doğuyor. Sanki Izzy'den çıkan ağaçla bir nevi birleşen Tom'un bedeni birleşiyor. Çok uzaklarda bu olayı Tommy Izzy'nin mezarının başındayken gökyüzünde görüyor. Bütün hikayeler, evrenler, karakterler birbiriyle bağlandı ve hepsi sadece tek bir ortak noktada buluştu. Ölüm. Bütün yaşamlar ve hikayeler bittikten sonra geriye sadece bu iki ruhun birbirine olan aşkı kaldı.
Umarım yazdıklarım ihtiyacı olan arkadaşlara biraz da olsa yardımcı olmuştur. Bu film tekrar tekrar izlenecek bir film. İlk defa oturup anlayabilecek yaşta izlediğimde 15 yaşındaydım. Birkaç yılda bir yeniden izliyorum ve her seferinde bana farklı bir anlamı, değeri yeniden kazandırıyor. Şu an 23 yaşındayım ve ileride evlenmeyi düşündüğüm kadının da favori filmi The Fountain. İnşallah sonumuz filmdekine çok uzak hayırlı bir son olur diyelim.