Kaydol
Giriş

Helena

Helen Kılıç
Sith Spy
Mardin
Mayıs 2020
İt's a trick question the bread is poisoned
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
Cevapladığı yorumlar
Belki zaten farkeden olmuştur ama kuzgunun üç gözü var geçmiş gelecek ve şimdi… güzel detay
Gizlenen 1 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Bu detaycılıkla yaşayamazsın sen fenasıın nasıl fark ettin ya yok artıık!!??
Helena üzülme, allah sabrını veriyor
Fikriyexd Aşağılık kompleksi çekme bro :d 3 yıl sonra yazıyorum, umarım artık iyisindir
Umarım devamı gelir normal ATda açıklanmamış şeyleri öğrenmek çok keyifliydi bir de 7.bölümdeki bubblegum Ebrar Karakurt’a benziyor xd
Gizlenen 1 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Hala eksik ve açıklannmamış çok şry kaldı come along with me sonrası. Hatta yeni şeyler de eklendi. Finn'in babası için de bir spin off a ihtiyaç var gibi
Swollk cidden öyle sadece ona bile özel seri çekilir. ATmı en kaliteli yapan şeylerden biri de bu bence karakterlerin her biri bazılarının haklarında öyle pek bir şey bilmememize rağmen bir şekilde çok inandırıcılar karakter gelişimlerini , backgroundlarini sezdiriyorlar o yüzden hemen bağlanıyorsun karakterlere (prismo da mesela) bir de normalde paralel evren falan böyle dandik gelir bana biraz ben pek içselleştiremem ama burda o kadar iyi bağlanmış hikayeye o kadar iyi yedirilmiş ki inanılmaz keyifli çok kasmana da gerek kalmıyor biraz düşünsen direkt çok eğlenceli detaylar yakalıyorsun bulmaca çözmek gibi (AT sevgimi kusmam gerekiyordu sana denk geldi sorry xd)
Helena distant lands'i bir bölümü haricinde pek sevmemiştim ama bunu baya beğendim. Bakmışsındır kesin ama bir tur daha izle istersen iyi gidiyor üstüne bunun 9-10da izlenince
Swollk ben de distant lands’e bayılmamıştım kopuk gelmişti biraz ama bayıldım buna zaten baya unutkanım bir haftaya bir tur daha atabilecek kıvama gelirim xd önerin için sağol <3
nirnaeth Jedi Guardian » Adventure Time
Bu harika yapımı izlerken olayları ciddiye almaya başladığınızda çok derin vuruyor ve bir daha asla bu renagerk çizgidiziye eskisi gibi bakamıyorsunuz ...

Fin karakterinden kendime büyük dersler çıkarmışımdır , baktığınızda koskoca nükleer dünyada 11 yaşında devasa yaratıklarla savaşıp her koşulda pozitif kalabilen bir insan , onu öldürüp vıcığını çıkarmak isteyen dev bir canavarın kafasındayken kahkaha atıp oyunlar oynadığını sanıyor belki ama günün sonunda kırılan kemiklerinin acısına rağmen dostu jack ve beemo ile oyun oynayabiliyor.
hasanorhan Dark Jedi » @Helena
the time has come elana, game of thrones time. Watch again
Valla again zor da battle of bastards bir daha izliyim biraz senin için biraz kendim için
Helena Sith Spy » Sosyal » Genel
Eskiden gelecek kaygısı nedir bilmezdim , bunu anlamsız bulduğum için hissedemezdim (sonuçta gelceğe sahip değilim henüz, her zamanın problemiyle o zaman ilgilenilmeli çünkü olacağını düşündüğüm potansiyel kötü olaylar yaşanmazsa boşuna üzülmüş olurum ve boşuna üzülme fikri hiç iyi fikir değil) şimdi belki bu kaygıya sahip insanları anlamaya çalışırken yanlışlıkla olayı içselleştirdim mi bilmiyorum ama kaygı doluyum özellikle de spesifik bir konuda : yalnızlık. Son zamanlarda her taraftan pörtleyen kişisel gelişimcilerin de etkisiyle yalnızlıktan rahatsızlık duymayı kendine yetememekle bağdaştırıyor zihnim o yüzden bu yazıyı yazmakta zorlanıyorum ama olsun bazen de zorlan yani. Bir de tabi bu bağdaşıklığı bozmaya çalışıyorum soğukkanlı itiraflarla çünkü bunun düşündüğümüz kadar basit olmadığı kanaatindeyim. (özellikle de “sevme”ihtiyacının entellektüel bir tarafı var kendimize zaten yetemeyiz biyolojimiz müsade etmez ve bu sorun değil ne de olsa seveceğimiz bir şeyleri ve birilerini bulup onları severken keyif almaktır hayatı anlamlı kılan) Her şey bir kaç ufak gözlemle başladı: neden bu nerdeyse herkesin hayatında en önemli şey, kabul etmek isteseler de istemeseler de neden aile kariyer kişisel gelişim vs. hiç biri insanı bu kadar tatmin edemiyor, neden yalnız olunca hepsi anlamsız geliyor? çünkü bence tüm bunları yaparken grup lideri olursa çitleşme şansının artacağını iç güdüsel olarak bilen gorillerin dövüşmesinden çok da farklı bir şey yapmıyoruz bu kendini geliştime ve gerçekleştirme işini bile aslında temelde daha çok sevilmek (toplumsal statü aracılığıyla üreme olasılığımızı arttırmak) için yapıyoruz günün sonunda bunu elde edemediğimizde (edemeyebiliyoruz çünkü artık hiç bir şey tek bir şeye bağlı değil hayat korkunç karmaşık) eylemlerimiz amacına ulaşmadığından her şeyi anlamsız buluyoruz.
Hissettiğim yalnızlık da tek bir şey değil biliyorum (o yüzden tam olarak nasıl geçeceğini ya da geçirilebilir mi bilemiyorum ) ona çok yakından baktım insan olmakla da alakalı içeriden gelen (mevlana tanrıdan ayrıldık diye böyle hissettiğimizi düşünüyor) beni kıskıvrak yakalayan yakıcı bir yalnızlık ve Kaan Tangöze’nin aksine bunun paylaşılabileceğini (bu sayede belki biraz olsun azaltılabileceğini) düşünüyorum tek umudum bundadır . (Bir yerlere yazarsam kafayı toplarım belki dedim) https://open.spotify.com/track/4mk...ZhmvMU2vKm
Gizlenen 9 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Ben de şunu düşündüm. Dün gece çocukluğumun geçtiği semti google streetview de gezdim. Çocukluk zamanlarım o zamanki bulunduğum semtte çok iyi geçmiş. Kaygılardan uzak keyfin çok üst düzey olduğu bir hayat. Bazen o yıllara özlem duyuyorum ben de. Şuan ki yaşımda da yalnız takılmanın avantajı beni çok mutlu ediyor. İnsanların yalnızlığa da ihtiyacı var.
7 sene önce depresyon tedavisi gördüm. o zaman kendimi toparladım sandım. ani yaşıyor geleceği çok düşünmüyordum. pandemi sonrası üniversite arkadaşlarımla aram bozulunca bazı şeyleri anlamaya başladım. sonra zorunlu stajı yaparken iyice yalnız kaldım. geleceğim hep yalnızlıkla ilgiliymiş gibi gelmeye başladı. sene başı çok insanla arkadaş oldum. bazılarıyla benim yüzümden aram bozuldu. bunu iyice kafaya takmaya başladım. sonra bu sorunları çözdüm. ardından ufak mahkemelik olaylar yaşadım. o zamanlar kendimi yalnız hissetmediğim kadar yalnız hissettim. ne yapacağımı bilemedim. sonra adana’ya dönüp her şeyi düzeltmek için kafa toplayıp yalnız kaldım. sonra bir kişiyle aramı düzelttim. ardından bursa’ya gittim. daha sonrasında deprem oldu zaten. hayatım boyunca daha yalnız hissettiğim bir dönem olmamıştı. bir kişi çok umursamaz şekilde yanımda durdu. ona iyice bağlandım. ve en sonunda sebepsiz yere gitti. değer verdiğini düşünmüştüm ve suan kendimi suçluyorum. suan da yalnız olmak çok kafaya taktığım bir şey değil ama ömür boyu böyle olacağımı hissediyorum ve cidden kötü hissediyorum. bir şey yapacak enerji bulamıyorum. yine de çabalamaya devam etmek istiyorum. spora tekrar başladım. her gün okul için bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. ama ne zaman uyusam 2 saat içinde kabus görüp uyanıyorum ve düzensiz bir uyku düzeni sonucu gün boyu yorgun hissediyorum. bu duygulardan nasıl kurtulurum bilmiyorum ama
bir yerlerde benimle az çok aynı sıkıntıları yaşayan birini görmek az da olsa yalnız hissettirmedi. teşekkür ederim buraya yazdığın için. ufakta olsa bende kendi içimi kaba taslak dökmek istedim. iyi günler.
anytime türkçede böyle bir ayrım yok ama mesela ingilizcede loneliness ve aloneness var farklı şeyler yani arada yalnız olma ihtiyacıyla tamamen yalnız olmak ( Yani yalnız da mutluysan merak ettim nasıl başardığını çünkü biyolojik olarak uyumlu değiliz yalnızlıkla, geçmişte sosyal olan hayatta kaldı)
Helena yani şöyle söyleyeyim. Tabi çevremde arkadaşlarım var onu bi söyliyim:) Kendi kendine yetmekten ziyade bir muhtaçlık hissetmiyor olmamdan kaynaklı. Sosyalleşmek istersem çıkıp tek başıma gezip dolaşabilirim. Giderim bir kafeye kahve içerim. Biriyle iletişim kurmak istersem bu sadece arkadaşım olmak zorunda değil. Birileriyle hızlı bir şekilde etkileşime girebiliyorum yapım gereği. Hayatı birine bağlı olmadan yaşamayı sevmekle alakalı biraz da. Mutluluğunu, sevincini ve diğer olumlu şeyleri yanında birilerinin olmasına bağlıyorsan, bağımlı bir kişiliğe sahipsen bu senin için her zaman problemdir zaten. Evliliği mesela sadece yalnız kalmamak için düşünmem. (Bu aralar akraba baskısı da var bu konuda) Diğer türlü yalnız olma korkusu kendinden taviz vermene, kaybetme korkusunu da beraberinde getirir.
yalnızlıkla dolaylı ilgili olarak anksiyete tedavisi gördüm ben de. yaşadığım yer dar geliyor sanki tüm arkdaşlarımdan mahrum kalmış gibiydim. hala öyleyim biraz ama bunu o kadar dert etmemek gerekiyormuş. çözümü çalışıp özgürlüğümüzü ''satın '' almak gibi geliyor artık
anytime ( Swollk -özgürlük demişken-) bahsettiğin tüm özellikler bende de var özgür hissediyorum her yere gidebilirim herkesle konuşabilirim ama ne gitmek istediğim bir yer ne konuşmak istediğim biri var. Bir de insanlara bağlı bence bir çok şey zaten, gerçeklik algım çok bozuk benim yani sadece kendi bilincimizden eminiz ne de olsa bazen sadece ben varım gibi geliyor ve bu da korkunç bir duygu ama birileriyle bağlantı kurabildiğimde ‘oha şu an varım’ diyebiliyorum, bir başka insanla paylaşılabilen her şey sanki uzayda yer kaplamaya başlıyor( çünkü paylaştığın anda o şeyi dönüştürmüş oluyorsun o kişiyle yaşadığın interaktif deneyim sonucu ve bu dönüşümün yansımalarını görüyorsun, değişim de varlığın kanıtı gibi geliyor bana )gerçeklik düzleminde bir form kazanıyor gibi kesinlikle emin olduğun bir şeylerin olması ve bu duygunun güvende hissettirmesine izin verebilmek gibi

pirilpirilogranci Evet bende de tam olarak o şekilde yani aktif bir biçimde yalnızlıktan çok şikayetçi hissetmiyorum her an. Hatta bazı zamanlar memnun bile oluyorum ama hep böyle olacak gibi geliyor çünkü bu zamana kadar hep böyleydi bu bakış açısı da asla sağlıklı değil bunun da farkındayım ama işte insan beyni böyle düz mantıklar kurmaya ve dikkatimizi olumsuz olanda (tehlikede) tutarak bizi korumaya eğilimli. Hayat zor. İlkel bir beyinle modern dünyada yaşamaya çabalamak da zor. Hepimize başarılar (ve sana da iyi günler)
Helena Senin bence biriyle uzun soluklu dertleşmeye sohbet etmeye falan ihtiyacın var :)
anytime İçini dökmüş ya işte
Helena anytime abi haklı. Ekstra olarak ben bunu yazı yazarak, arşiv yaparak çözebildim. Kafamı derleyip toplayıp daha sonra bakabilmek için yazıyorum. Sevdiğim şeyleri de arşivliyorum hemen. Daha sonra bakınca insan kendine çok haksızlık yaptığını fark edebiliyor pek çok konuda
elder yüzyüze yakınlarıyla birebir de konuşsa daha güzel olur anlamında söyledim. Tarafsız sadece dinleyecek o kişide. Öyle rahatlar biraz da. Bazen ihtiyaç var böyle şeylere.
anytime yakınları demişsin de, insan bazen kendiyle bile konuşamıyor bazı şeyleri. Tanımadığı insanlara anlatması da onu rahatlatabilir. Yargı yok, tepki yok. Bu benim hakkımda kötü düşünür mü? Yok. Deli misin? Yok. Kızım sen böyle değildin! Yok. Ayrıca bazen insan konuşmak istiyor. Konuştuğu da dinlensin istiyor sebepsiz. Her şeyde sorun da aramamak lazım. Bence bunları düşünmekte sorun yok.
Yukarı