İstatistikler
Playlistleri
En çok dinlediği şarkılar
Cevapladığı yorumlar
Han_solo Sith Warrior » Percy Jackson and the Olympians S1B1
Dizisinin çıkması iyi oldu.Filminin üzerinden çok zaman geçmişti zaten.Film ile aynı muhtemelen 1.sezon komple Şimşek hırsızı kitabını konu alır.2.kitabın filmini beklerken sar başa döndük yine.Filmi izledik hadi Canavarlar Denizi gelsin diye beklerken şimdide dizisi cıktı hop bidaha başa.Bari diziyi biraz değiştirseydiniz.Neyse izleyecez artık.Filmdeki percy favorimdir bu pek olmamış.
zerow Bana öyle bi talimat gelmedi 😂 olsun 2.film çıktıysa bile dizi hakkında görüşlerimi değiştirmeyeceğim.
Mugiwaraboshil Jedi Guardian » V.I.P
Osmanlıca bilen var mı devlet arşivlerine gidelim mi ve daha önce giden var mi
Arap harflerini biliyorsan osmanlıca çok basit.Yazı arapça okunuş normal türkçe gibi düşünebilirsin.Sadece üç beş kural var işte bi harfin yanına (و ) Vav harfi gelince "E" okunuyor veya (ﻱ) "Ye" geldiğinde "İ" okunuyor gibi şuan tam hatırlamıyorum ama böyle böyle bir kaç kuralı var.Arap harflerini biliyorsan osmanlıca okuyabilmen için 2 hafta veya 3 hafta bi eğitim alsan yeterli olur yani kuralları ezberlemen için.Sadece bazı kelimeler var eski türkçedeki örn:Fevkalade,Binaenaleyh gibi kelimeleride okuyup anlamazsan internete yazıp kelime anlamını öğrenebilirsin.Sanıldığı gibi zor değil üniversitede hiç derse girmeden AA ile geçtiğim nadir derslerdendir.
Han_solo size maalesef kolay olduğu konusunda katılamayacağım bu anlattığınız kurallar matbu yazı tipi için geçerli Rika gibi yazı çeşitleri için daha farklı kurallar var
Furbil Yani yeni bir dil ögrenmek kadar zorlayıcılığı yok tabikide yazım stillerine gore öğrenim zorluğu çıkabilir ancak latin alfabesi kullanmayan (Arapça,japonca,Rusça) gibi bir dili öğrenmekten çok daha basit.Mevzu dil veya okumak olarak bakılırsa diğer dillere göre biraz daha kolay olduğunu savundum yoksa elbetteki zordur.
alduin Sith Warrior » Everything Everywhere All at Once
Oscar ödülü almış, kötü bir film çıkmaz beklentisiyle açarsanız filmin her saniyesinden acı çekersiniz çünkü bırak Oscar ödülünü, en iyi filmde rekabet etmesine bile müsaade edilmemesi gerekirdi. Pattinson Batman'ı en iyi film kategorisinde aday bile gösterilmemişken bu filmin şapır şupur neredeyse bütün ödüllere aday gösterilmesi ve 7 tanesini alması Oscar ödülünün ne kadar ayaklar altına düştüğünün göstergesidir.
Nolan gibi baş tacı bir yönetmenin henüz hiç alamadığı (Bu sene Oppenheimer filmiyle alır umarım...), Scorsese'nin onlarca film arasından 65 yaşında yönetmenliğini yaptığı Departed filmiyle aldığı ödülü bu film hak edecek ne yaptı? David Lynch, Quentin Tarantino, Alfred Hitchcock, Kubrick, Fincher, Orson Welles'ın alamadığı bir ödülü alıp üstüne de 6 tane farklı ödül kazanacak kadar iyi bir film miydi gerçekten bu?
Bu filmin biraz daha suyu sıksalar 11 dalda aday gösterip hepsinde ödül vereceklermiş resmen, şu halinde bile 7 ödül alan film biraz daha kassa kendini LOTR, Titanic, Ben Hur gibi rekor kıracakmış demekki. Rezalet yani ne diyeyim.
Bu sene de bu kadar ödülü içine sjw sosları sıkılmış, "bu filmle ezilen kitlelerin sesi biz oluyoruz" mottosuna ayak uyduran, yozlaşmış ve yozluğu bütün dünya tarafından bilinen Amerika sistemi içerisine "bir de bizden dinleyin bak neler oluyor" kafasıyla politik doğruculuk pompalamaktan başka hiç bir şey sunmayan bir Asya yapımına verilmesine hiç şaşırmadım.
Bu film hayatımı değiştirdi, açıp açıp tekrar izlerim diyenleri oturtup Memento, Mulholland Dr., The Prestige, Matrix hatta Shutter Island izletin. Bu filmi de çok sıkıldığınız zaman açar, bir kere izler ve unutursunuz.
Gerçi Oscar ödülü alan filmlere baktığınız zaman zaten 92.Akademi ödüllerinde en iyi filmi Joker veya The Irishman gibi yapımlar değil de Parasite'ın kazanmasını hatırlayıp bu filme de çok yüksek beklentiyle başlamazsınız ama söyleyeyim dedim. Oscar ödülleri yıllardır hak edene değil en çok sjw sosu sıkana veriliyor. Bu film de öyle bir film. Parasite'da sosyal eşitsizliği biraz Asya'nın fantastik senaryolarıyla harmanlayıp size "bak adamlar göç etmiş nası hayat yaşıyolar :(" diye sunuyordu.
2020'li yılların henüz başındayız ama dünyada olan bitenden uzak sadece sunmak istediğini sunan ve konuyu kapatan yapım neredeyse çıkmıyor bile artık. Gereksiz yere rol verilen farklı ırklardan aktörler, Asyalı yönetmenlerin vasat filmlerine verilen ödüller, neredeyse her filmde yerli yersiz sürekli yer alan LGBT karakterler, konudan bağımsız, sadece filler sahne olarak çekilen sevişme sahneleri, politik doğruculuk kasmak için her filmde belli bir zümreye verilmeye çalışılan mesajlar vs. diye uzayıp giden bir liste var ve bu gerçekten çok rahatsız edici. Artık game-changer oldukları için kültürel miras olarak bırakılabilecek kült eserlerin bile altını eşeleyip acaba nereden politik doğruculuk sıkabiliriz bunun içerisine diye Siyahi elf yaparak (ki aktör çok iyi oynadı, ama gerek var mıydı gerçekten?) ucube bir Yüzüklerin Efendisi dizisi, ucube bir Matrix 4 izlettiler bize. Yazık gerçekten, eşitliğin ve adaletin sağlanması için demokratik olarak somut hiç bir adım atmazlarken, milyarlarca farklı insana hitap edecek yapımları göz ardı ediyorlar veya içerisine sjw sosları sıkıp sıkıp sunuyorlar.
Dipnot : Çoklu evren konusunda bu filme "YUH ABİ ADAMLAR NE YAPMIŞLAR YA" diye şok olan arkadaşınız varsa ona da açıp Donnie Darko, Mr.Nobody, Twelve Monkeys gibi yapımları izletin biraz kendilerine gelsinler.
Nolan gibi baş tacı bir yönetmenin henüz hiç alamadığı (Bu sene Oppenheimer filmiyle alır umarım...), Scorsese'nin onlarca film arasından 65 yaşında yönetmenliğini yaptığı Departed filmiyle aldığı ödülü bu film hak edecek ne yaptı? David Lynch, Quentin Tarantino, Alfred Hitchcock, Kubrick, Fincher, Orson Welles'ın alamadığı bir ödülü alıp üstüne de 6 tane farklı ödül kazanacak kadar iyi bir film miydi gerçekten bu?
Bu filmin biraz daha suyu sıksalar 11 dalda aday gösterip hepsinde ödül vereceklermiş resmen, şu halinde bile 7 ödül alan film biraz daha kassa kendini LOTR, Titanic, Ben Hur gibi rekor kıracakmış demekki. Rezalet yani ne diyeyim.
Bu sene de bu kadar ödülü içine sjw sosları sıkılmış, "bu filmle ezilen kitlelerin sesi biz oluyoruz" mottosuna ayak uyduran, yozlaşmış ve yozluğu bütün dünya tarafından bilinen Amerika sistemi içerisine "bir de bizden dinleyin bak neler oluyor" kafasıyla politik doğruculuk pompalamaktan başka hiç bir şey sunmayan bir Asya yapımına verilmesine hiç şaşırmadım.
Bu film hayatımı değiştirdi, açıp açıp tekrar izlerim diyenleri oturtup Memento, Mulholland Dr., The Prestige, Matrix hatta Shutter Island izletin. Bu filmi de çok sıkıldığınız zaman açar, bir kere izler ve unutursunuz.
Gerçi Oscar ödülü alan filmlere baktığınız zaman zaten 92.Akademi ödüllerinde en iyi filmi Joker veya The Irishman gibi yapımlar değil de Parasite'ın kazanmasını hatırlayıp bu filme de çok yüksek beklentiyle başlamazsınız ama söyleyeyim dedim. Oscar ödülleri yıllardır hak edene değil en çok sjw sosu sıkana veriliyor. Bu film de öyle bir film. Parasite'da sosyal eşitsizliği biraz Asya'nın fantastik senaryolarıyla harmanlayıp size "bak adamlar göç etmiş nası hayat yaşıyolar :(" diye sunuyordu.
2020'li yılların henüz başındayız ama dünyada olan bitenden uzak sadece sunmak istediğini sunan ve konuyu kapatan yapım neredeyse çıkmıyor bile artık. Gereksiz yere rol verilen farklı ırklardan aktörler, Asyalı yönetmenlerin vasat filmlerine verilen ödüller, neredeyse her filmde yerli yersiz sürekli yer alan LGBT karakterler, konudan bağımsız, sadece filler sahne olarak çekilen sevişme sahneleri, politik doğruculuk kasmak için her filmde belli bir zümreye verilmeye çalışılan mesajlar vs. diye uzayıp giden bir liste var ve bu gerçekten çok rahatsız edici. Artık game-changer oldukları için kültürel miras olarak bırakılabilecek kült eserlerin bile altını eşeleyip acaba nereden politik doğruculuk sıkabiliriz bunun içerisine diye Siyahi elf yaparak (ki aktör çok iyi oynadı, ama gerek var mıydı gerçekten?) ucube bir Yüzüklerin Efendisi dizisi, ucube bir Matrix 4 izlettiler bize. Yazık gerçekten, eşitliğin ve adaletin sağlanması için demokratik olarak somut hiç bir adım atmazlarken, milyarlarca farklı insana hitap edecek yapımları göz ardı ediyorlar veya içerisine sjw sosları sıkıp sıkıp sunuyorlar.
Dipnot : Çoklu evren konusunda bu filme "YUH ABİ ADAMLAR NE YAPMIŞLAR YA" diye şok olan arkadaşınız varsa ona da açıp Donnie Darko, Mr.Nobody, Twelve Monkeys gibi yapımları izletin biraz kendilerine gelsinler.
Gizlenen 6 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Han_solo Evet öyle. Bu konuda birileri setteki olayın 10 ekimde gerçekleştiğini ve Burak Aksak'ın hikayesini o gün kaybettiğini söylüyorlar. Yani orada konuşan mecnun değil yazarın ta kendisi diyorlar. Ancak ben bununda ilk sezondan beri verilen paralel evren ipuçlarından biri olduğunu düşünüyorum. En bariz örnek Yavuz ile İskender'in ilk karşılaştıklarında çalan şarkının bilerek yanlış seçilmesiydi. Belki de şuan izlediğimiz evrende Leyla 10 ekimde ölmüştür.
Pentarir olabilir ancak hiç bir bölümde 10 ekim infosu vermeden sadece bu bölümde 10 ekim gibi bir tarih çıkması olayı biraz havada bırakmış olmuyormu? Kesin olan bir bilgi yok tamamen ihtimaller üzerinden bir gönderme olup olmayacağını düşünüyoruz.(Setteki olay hakkında bilgim yok aydınlatırsan belki taşlar yerine oturabilir)
Han_solo 2011 yılında Ushan Çakır (Arda) ve Beste Bereket (Zeynep) sevgililermiş sanırım. Beste Bereket ile Ezgi Asaroğlu (Leyla) arasında bir tartışma yaşanıyor bildiğim kadarıyla ve olaya Ushan Çakır karışıyor. Ezgi Asaroğluna şiddet uyguluyor sürüklüyor yerde falan diye okumuştum aklımda kalanlar bunlar. Daha sonra sanırım diğer iki oyuncu diziden kovuluyor Ezgi'de ayrılıyor diye biliyorum. O dönem 3 hafta yeni bölüm gelmiyor ve ayın sonunda yayınlanan bölümde Ezgi Asaroğlu'nu göstermeden onun karakterinin trafik kazasında öldüğünü işliyorlar. Dizinin konusu buradan itibaren değişiyor iki yeni kadın oyuncu giriyor diziye ve yazar aslında aklındaki hikayeyi terk etmek durumunda kalıyor. Bu setteki şiddet olayının 10 ekimde gerçekleştiği ve yazarında burada buna atıf yaptığını söylüyorlar.
Dizide Leyla Yılmaz'ın ölüm tarihi 28.09.2011 olarak görünüyor mezar taşında. Exxen'de yayınlanmaya başladığından beri ilginç ipuçları veriyorlar. Paralel evrenler mezvusuna girdiler ilk sezonda. Bir çok evren var hatta bir tanesinde "sen yoksun sen sadece bir hikayesin" dediler. İskender ile Yavuz'un dizide ilk karşılaşmasında radyoda "Böyle bir kara sevda" çalıyorken bu exxen sezonlarında radyoda başka bir parça çalarken İskender, Yavuz'a "Hatırlıyor musun seninle ilk karşılaşmamızda da bu parça çalıyordu." demişti. Bu kadar bariz bir hata yapacaklarını düşünmüyorum şahsen. Daha sonra 5. sezon finalinde Mecnun sanırım farklı evrenler arasında seri seri geçiş yaparken Kaan'ın takım elbiseli bir versiyonu ile karşılaşıyor. Yine bu sahnede 10 ekim detayı. Seyirciler arasında da "acaba bu izlediğimiz sezonlar bizim ilk izlediğimiz evrende değil de paralel bir evrende mi geçiyor?" teorisinin oluşmasına neden oldu. Nereye bağlanacak ne olacak bilmiyoruz tabi ki.
Dizide Leyla Yılmaz'ın ölüm tarihi 28.09.2011 olarak görünüyor mezar taşında. Exxen'de yayınlanmaya başladığından beri ilginç ipuçları veriyorlar. Paralel evrenler mezvusuna girdiler ilk sezonda. Bir çok evren var hatta bir tanesinde "sen yoksun sen sadece bir hikayesin" dediler. İskender ile Yavuz'un dizide ilk karşılaşmasında radyoda "Böyle bir kara sevda" çalıyorken bu exxen sezonlarında radyoda başka bir parça çalarken İskender, Yavuz'a "Hatırlıyor musun seninle ilk karşılaşmamızda da bu parça çalıyordu." demişti. Bu kadar bariz bir hata yapacaklarını düşünmüyorum şahsen. Daha sonra 5. sezon finalinde Mecnun sanırım farklı evrenler arasında seri seri geçiş yaparken Kaan'ın takım elbiseli bir versiyonu ile karşılaşıyor. Yine bu sahnede 10 ekim detayı. Seyirciler arasında da "acaba bu izlediğimiz sezonlar bizim ilk izlediğimiz evrende değil de paralel bir evrende mi geçiyor?" teorisinin oluşmasına neden oldu. Nereye bağlanacak ne olacak bilmiyoruz tabi ki.
Pentarir Kafam yandı sen aciklamadan önceki beni özlüyorum suanda 😂. Olaylar çok karıştı izleyelim görelim ne olacak sonu 😂 bu arada acıklama icin teşekkür ederim 💙🌷
Han_solo Ahaha rica ederim. Benimde hatırladığım bu kadar. Bakalım nereye bağlanacak hikaye.
Pentarir Hayat uzun ve garip, acaba bir gün - eğer paralel evrense bu tabi - ana evrenimize döndüğümüz ve asıl Leyla'nın olduğu bir hikayeye tekrar bağlanır mı dizi? Çok zor kararlar ama neden olmasın?
Han_solo Sith Warrior » Moon Knight S1B4
Senaryo yazarı Onur Aksak mı? LM finali gibi bir bölüm
Burak Aksak desek daha doğru olur sanki wkrkwlfl, Onur Aksak Onur Ünlü ve Burak Aksak yasak aşkından doğmuş bir karakter mi yoksa 🤔
psirograpth ben ikisinin çocugu olsa anca bu kadar yapar diye düşündüm sizde konusan su aygırına laf etmiyonuzda hollandada iki erkeğin mutlu evlilik hayatından dogan cocuğumu kabullenemediniz yazık ahdhaj 😂