Karakış öylesine koyu, öylesine etkileyici bir tema olarak işlenmişti ki; ilk sezonun ortalarına doğru dizinin bu meşum atmosferine kendimi hepten kaptırıp, (gülmeyin) bir an için dışarısını gerçekten de karlı zannetmiş ve camdan dışarı bakana kadar da kendime gelememiştim. Başkaca hiçbir dizinin içine böylesi girememişimdir. Bilmiyorum aranızda başkaca böyle hisseden oldu mu?
Hemen hemen her sahnede, oyuncuların giydiği o koca koca kabanlar, şapkalar, kaşkollar, çizmeler vb araç gereçler bir gereklilikten çok, adeta dizinin atmosferini perçinlemek adına kullanılan birer ikon gibiydi... Bu küçücük detaydan da anlayacağınız gibi hakikaten her tür övgüye değer bir başyapıt.
So, ilk sezona sonuna kadar kefilim. Puanım 9+