Kaydol
Giriş

DieAngeLL

Arif Aydın
Lieutenant
Sakarya
Eylül 2023
Henüz bize kendisinden bahsetmemiş...
En son medyalar tümü
Takip ettikleri tümü
Takipçileri tümü
İstatistikler
Diziler detay
T. Süre
T. Bölüm
5 / 8
Filmler
T. Süre
0dk
T. Film
0 / 0
 
En çok dinlediği şarkılar
Son dinlediği şarkılar
Beğendiği gönderiler
şifacı var şifacı var :d iykyk
zinu Sithari » Sosyal » İtiraf
en salak özelliğiniz ya da beklentiniz nedir? ben hayatımın aşkını ya da kazık atmayıp yarı yolda bırakmayacak arkadaşlarımı video oyunlarında bulacağımı zannediyorum
Gizlenen 7 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
Çok kendimi kaptırıyorum. Bir de hoşlandığımı çok belli ediyorum.
insanların hakkımda hoşnutsuz olduğu tüm özelliklerimi değiştirip her şeyin daha güzel olacağını beklememdi galiba
hayatının aşkının nerde karşına çıkacağını bilemezsin
herkesi ben zannedip güvenmek
İnsanlara nazik davranmak sanırım. Şayet günümüzde bu salaklık veya saflık olarak adlandırılıyor. İnsanlar kendilerine köpek gibi davranılınca daha hoşnut oluyor bu durumdan.
Ben de hayatımın aşkının karşıma çıkacağını sanıyorum ve karşılaştığım karşı cins herkesi acaba bu kız o mu diye yargılıyorum sonra bi özelliğini beğenmeyip kafamda eliyorum ardından da tekrar ikna felan oluyorum.
asosyal biri de değilim halbuki okulda her gün 2-3 yeni insanla tanışırım ama bekliyorum işte ahhahag
6-7 sene önce heroes of the storm dan tanıştığım bir kız arkadaşım var asla sevgili olmadık forever best friend yaşandı bu
Anime oğlanları ğerçek değil
çözemediğim aşırı derecede tepkisizlik durumu söz konusu bende. Sanki beyinde birkaç bir şey eksikmişçesine tepkisiz oluyorum bazen
Kumar falan yok da çekilişlere para yatırmayı çok seviyorum hayatım boyunca 1 kez bile kazanmadım ama seviyorum.

Sanırım insan biraz umut satın almak istiyor
fumusarta Sith Warrior » @DieAngeLL
lan tipe bak sdlgjhdfkgjdfkgjdfuıghdfug
kdwqdjq efso dimi böylesi zor gelir
Konusu çok sağlam, çekimler kaliteli ek olarak Rebecca ferguson'un oyunculuğu muhteşem. yeni sezonu bekliyorum.
zinu Sithari » Sosyal » İtiraf
Başıma olmadık bir şey geldi, toparlandım ama iyi değilim. Bu sürede bir kişi bile aramamış, yazmamış, sormamış, merak etmemiş. Ben de kimseye yazmadım. Günlerdir koltukta uzanıp duvarlara bakıyorum, hiçbir şey yapasım gelmiyor. Sosyal hayatımda neyi olduramadım sorguluyorum, bu durumu nasıl düzeltirim nasıl oldururum bilmiyorum. Ben mi hak etmedim biraz değer görmeyi bilmiyorum. Herkes gibi ben de kendimi belli durumlarda yalnız hissederdim ama bu seferki biraz sert ve acı verici oldu, nasıl baş etmeliyim onu da bilmiyorum. Genel olarak bilmiyorum.
Gizlenen 3 yanıtı da gör! Çatlarsın yoksa...
iletişim çağında kaldığın duruma bak biraz üzücü..
kimse aramadıysa yanlış çevren var veya sende problem var. benim bile günde 2-3 kişi halimi hatırımı soruyor. biraz kendini düşün nerde ne yaptığını, çevreni düşün. sana değer veren insanlara değer ver (bunu öylesine söylemiyorum) doğru kisiler zaten seni yalnız bırakmaz, umursar.
ve umarım kısa zamanda iyi hissetmeye başlarsın.
Geçenlerde de yanlış değilsem buna benzer bir itirafta bulunmuştunuz. Baş etmeniz gereken şeyin insanların tavırları değil, sizin tutumuz diye düşünüyorum. Belli bir yaştan sonra şu idraka varıyorsunuz. İnsanların hayatları var, herkes yaşam için belli başlı mücadeleler veriyor. Ve vakit inanın yeterli değil. En yakın arkadaşımla en son uzun uzun bir ay önce görüştüm. Kötü bir şey yaşarsam, mental olarak düşersem veya buna benzer bir şey olursa arıyorum. Abi diyorum böyle böyle oldu ve ben çok üzüldüm. Haberi oluyor. Soruyor. O yaşarsa o arıyor vs. Ama normal zamanda belki haftalarca araşmıyoruz. Çünkü telaşlarımız var. O evleniyor, ben yoğun çalışıyorum. İlgilenmem gereken bir ailem var. Onun da keza öyle.
İnsanlara alan tanımıyoruz. Böyle bir bencilliğimiz var esasında. Bu da bize sanki bunu yapma hakkı doğuruyor. Sanki biz ilgisiz kalıyormuşuz da, onlar bize hakettiğimiz değeri vermemiş de… Uzar da uzar cidden. Çevre vs. değil asıl problem bakış açınız, bu duruma oluşturduğunuz tepki ve tutumunuz. Belki biraz daha anlayışlı olunabilir. Belki daha ince düşünebilirsiniz. Dünya keşke benim için dönse :) ya da sizin açınızdan sizin için dönse. Ama ne yazık ki böyle bir şey mümkün değil.
Bende bu hissiyat yolun tam tersine hareket edince geçti. En yalnız ve boktan dönemimde şehirden uzak küçük bi evde tek başıma yaşamak durumunda kaldım, ki halen öyle, aylarca kimse arayıp sormayınca baya o his köreldi. Şimdi aynen kör kör devam ediyorum hayat daha güzel. Yani diyeceğim o ki daha fazla yalnız kal, yalnız kaldıkça da sadece kafanın içine odaklan, benim işime yaradı.
Burda overwatch oynayan bir kız vardı acaba noldu diye şeyetmedim değil. :) Ben bu aydınlanmayı askerdeyken yaşamıştım. Ailen dışında herşey yalan ve gelip geçici, hayatını buna göre yaşarsan üzülmezsin hiç.
2 senedir falan aynı şeyi yaşıyorum. karakolluk oldum kimse aramadı kaza yaptım kimse aramadı deprem oldu arayan soran çok az insan oldu kaldı ki bütün psikolojiyi zar zor kendim düzelttim o sürede başıma gelen sadece büyük olaylar bunlar geri küçük şeylerden sonra olanları anlatmak bile istemiyorum. bence bu biraz büyümekle alakalı. şimdi alışmaya çalışıyorum bu duruma. düzeltmeye de çalıştım ama başaramıyorum. kaderimiz buymuş.
sosyal hayatta fedakarlık önemlidir bence, vakit geçirmekten keyif aldığımız veya keyif almasan da değer verdiğimiz insanlara 1-2-3-4 şans vermeliyiz, karşı taraf bir hata yaptıysa dediğim gibi birkaç defa affetmeliyiz çünkü herkesin zor zamanları oluyor, mesela ağır depresyonda olan bir arkadaşıma sürekli destek için arayıp sormama rağmen hepsinde de terslendim, sonrasında biraz ara verdim kıymetimi bildi sanırım, beni bir defa aradı, sonrasında ben onu 10 defa daha aradım şimdi onun zor zamanları geçti eskisi gibi görüşmeye devam ediyoruz, eğer tavır alsaydım hiçbir şey kazanmazdım ama bir arkadaşı kaybetmedim, insanları anlamıyorum bir arkadaşı kazanmak yıllar sürerken tek hatasında hayatlarından siliyorlar birde haklıymış gibi "büyük hata yaptı ayıp etti " felan diyorlar, yani herkesi ve her şeyi affedin demiyorum ama en azından bazı vakalara karşı nötr olunmalı sabırlı olunmalı.
Öte yandan siz çok iyi olabilirsiniz ama sürekli çevrenizdeki insanlar sizi yüzüstü bırakıyor olabilir, sizde sorun olmayabilir karşı taraf sadece önceliklerini daha yakınlarına yönlendirmiştir, veya belki de sizde de sorun vardır, belki de çok sıkıcısınızdır veya arkadaşlığınız iyi olmasına rağmen saçma şeyler yapıyorsunuzdur, veya en normal ihtimal olan farklı dünyaların insanısınızdır, ayrıyeten sen en az 2-3 defa aramadığın birinin seni durup dururken aramasını bekleyemezsin, ben bunları anlatıyorum çünkü lisedeki arkadaşlarımın 20-30 kadarı ile sürekli iletişim halindeyim ve çok sık görüşüyoruz ve bu görüşmeler büyük oranda benim sayemde oldu çoğusuyla. Sonuç olarak benim çabam ile bana çok değer insanlar var çevremde, sosyal hayatta her şey önceliklere bakıyor bir kişinin hayatının o evresinde okuldan takılmalık bir arkadaşa ihtiyacı varsa ve çok meşgul ise, eski arkadaşları ile görüşemeyebiliyor mesela, nihayetinde ne kadar çabalarsak çabalayalım kaderimizde yollarımızın kesiştiği insanlarla zamanımız geçiyor bu yüzden de yeni insanlara kapısı her daim açık olmalı kişinin...

Çok konuştum boş konuştum belki ama bu konu hakkına çok sık düşünürüm halen çözebilmiş değilim, benim tercih ettiğim yöntem fedakarlık yapmak arayıp sormak zaman ayırmak, açık konuşmak, telafiler yapmak, sonunda yine değer gören ve kazanan taraf hep çift taraflı oldu benim sosyal hayatımda
Yukarı