Yemek yerken boş vakit geçirmek için izlenir bu dizi, yoksa oturup izlemenize gerek yok. Büyük ihtimal hedef izleyici kitleleri de boş vakit öldürecek insanlardır zaten artık dizi izleyenler genelde midesiz, standarttan noksan.
ilk bölüm-ilk yarısında mistik bir yapısı var anlamamanın getirdiği gizem ve çözmeye çalışma durumu, çok cezbedici ama klasik marvel yapısı hemen o yarattıkları çekiciliği bozup aksiyona bırakıyorlar. Belki ben sevmiyorum her saniye farklı bir açıdan gösterilen hızlı-ucuz aksiyonları. Bence film/dizi yazıldığı kadar güzel ilerliyor. Ne kadar para döksen de görsellere ve aksiyonlara, kurgusu, hikayesi ve yazarın+yönetmenin vizyonu kadar izleyebiliyorsun. (yazının devamı seriden alakasız, zevkine okuyun)
Disney burada çok büyük bir hile yapıyor, çizgi romanlar sadece aksiyonu için satmıyordu bu romanları, yazarlıklarıyla satıyorlardı. Disney de alıp beleş yazarlığın üzerine bütçe hesaplamasıyla küçük riskle yatırım yapıyor ve paranın çoğunu izlenecek jönlere yani ünlü yıldızlar, bolca reklam parası(ünlü oyuncu seçmek zaten kendince bir reklam bütçesi sayılabilir) ve aksiyonlar için cgı'a yatırıyor. screenplay yada storytelling için ekstra bir yazarlık bütçesi yok, hazıra dağ dayanmaz sonuçta bu diziyi mahvetseler başka çizgiromana yönelirler başka yıldız bulurlar. üzerine de izlenmeyi arttıracak algoritmalar ekliyorlar, yan karakteri gey yaparlarsa %3 izlenme artar, güçlü siyah bir kadın koyarlarsa %4. Aman bu devirde kötü adamları siyahlardan seçmeyin beyaz olmak zorundalar. Ne yazık ki bu aç gözlü soğuk makinayı ne kadar basarlarsa bassınlar içindeki tost ısınmaz aga. Marvel serileri çok anti-patik ve samimiyetsiz.
Aynısı harry potter için de böyleydi, 90larda çıkan kitaplar tamamen beyaz ve eşcinsellik içermeyen haldeydi çünkü alıcı hedef(para olan kitle+parasını kitaba yönelticek kitle) muhafazakar avrupa/amerikan beyaz kitleydi. Yavaşça kitle genişledikçe 2000lerdeki filmlerde siyahlar ve asyalılar için farklı karakterler, 2010larde eşcinseller için farklı karakterler ortaya çıktı ki her kitleye hitap etsin. Bu değişiklikler yazarın hayranlarına olan bir jesti olsa anlarım, ama sebebinin tamamen %10-20-30 daha çok kazanmak için yaptığını bildiğimiz için bu samimiyetsizlik bana iğrenç geliyor. İzleyiciyi para lokomotifindeki kömür olarak görmeleri tiksinç.
Eğer fark etmediyseniz 2000lerdeki dizilerde, hatırlarsınız şu sporcu çocukların inekleri eziklediğini. Bu görece gerçek bir durumdu sonuçta sosyal çevrede dışlanan kişinin, içe dönük insanlara dönüşüp fantastik kitap tüketimini daha çok yapıyor olması çok mantıklı. Hali ile eziğin tükettiği şey de eziktir diyip, insanlar fantastik türe hep ezik işi olarak bakıyordu bu yüzden de bu kişiyi ezikleyen "geek" lakabını takıyordular(geek lakabıyla ilgili meraklananlar nightmare alley izleyip neye geek dediklerine bakabilir), hali ile bu kitleye film çekmiyorlardı amerikanlar. AMA! artık farkındaysanız geek olmak eziklik değil sosyal sınırı aşıp milletin aaa biz de spiderman seviyoruz diyen o fubolcuların döndüğü ve herkesin yavaştan biz de witcher seviyoruz dediği bir statüye getirdiler. Nedense 90lardan beri yazılan wheel of time ve witcher gibi fantastik serilerin yeni yeni dizileri çekilmeye başlandı çünkü artık izleyici kitle genişliyor. Bu kitapların tamamen inek gibi sağılacakları garanti. Ve çakma geek futbolcu arkadaşlar da izleyecek çünkü 15 kitabı parmağını sayfada gezdirerek 15 yılda bitiremez. BU YÜZDEN DİZİLERDE YAZARLIK ÇOK DÜŞÜK SEVİYEDE. Zaten yazar yazmış onu diziye çevirelim yazara ihtiyacımız yok diyorlar galiba. Bu yüzden kitap okuyan insanlar için diziler/filmler çok düşük kaliteye sahip.
Bu yüzden de animeler şuan yazarlık seviyesinde yüksek yerlere geldi, hollywood bile korktu demon slayer sinemada nasıl bi performans gösterdiğini görünce. Sebebi basit, japonlar yüksek bir rekabetçilik içerisinde, Shounen jump isimli dergide her hafta 22 adet manga çıkıyor toplu okuyorsun, her ay bu serilerin popülerlik sıralaması gösteriliyor insanlara, okuyucular sürekli oylar veriyor. Bu ne demek? yeni bir manganın o 22 seriden biri olması için artık popülerliğini yitirmiş bir seriye elveda demeleri gerekiyor yarım bırakarak. sürekli 22. popülerlikte olan seriyi birkaç aya yollarlar. Bu her yazarı, tanrının kırbaçı sırtlarındaymış gibi sürekli kamçılıyor. Rekabet kalite üretir. Karşısında hollywood ise kapitalist sistemde rekabetçiliğin olmadığı her filmin disney,amazon yada netflixden falan çıkacağı bir hale getirdiği, ne versek yerler diye rahatlıkla ucuz emeği ısıtarak ağzınıza sokmaya çalıştığı bir genişlik var.
Del toro, tarantino, nolan yada denis gibi kendi vizyonuna sahip güzel işler çıkaran yönetmenler yok değil hollywoodda, ama hollywood rekabeti sevmez inanmayan disneyin tarantinoya neler yapmaya çalıştığını okuyabilir. Bilerek disney büyük filmlerini bu tarz yönetmenlerin filmleriyle aynı aylarda çıkararak onların izlenmemesini sağlamaya çalışıyor. Çünkü bu tarz yönetmenler çok büyük reklam bütçesi yok.
Öneri isteyene Nightmare alley izleyin derim yeni çıtır film. Eğer izleyince o filmi beğenmezseniz bunu bir turnusol kağıdı testi gibi düşünün. Midesiz dediğim kitleye sizi aldığımı anlayın. Türkiyede nightmare alley birkaç ay geç sinemaya geldi ve 2-3 tane spiderman salonu doluyorken 10 kişi nightmare alley izlemeye anca girdi sinemada. Bence türkiye çok dizi film yapma hevesinde ama kaliteli serileri/filmleri seçip izleyemiyorken, kalitenin ne olduğunu anlayamazken nasıl gidip kaliteli ürün netflixe sokucaz anlayamıyorum. Ama normal, izleyici kitle midesizse üretici de midesiz şeyler yapması lazım. Arz-Talep eğrisi.
Eğer hala okuyorsanız. Bilin ki şuan elimde bir mikrofon olsaydı bırakırdım ve size salep ikram ederdim sıcak sıcak takılın izleyin film/dizi. Kedinize iyi bakın .