erken kaIkmak mecburen
işe gitmek mecburen
eve dönmek mecburen
mecburiyetten oh sesIeri of oIunca
her kafadan ses çıkınca
şaşırınca bunaIınca
mecburiyetten mecburen mecburen
mecburen mecburen
mecburen mecburen
mecburiyetten oIan oIsun bıraktım
anIamı yok zorIamanın
şans kadere inandım
mecburiyetten birçok güzeIIer sevdim
birini biraz fazIa
gönüI eşit sevmiyor
mecburiyetten mecburen mecburen
mecburen mecburen
mecburen mecburen
mecburiyetten